Yazanlarda |
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Hacc 25 ve 37. ayetlerden benim “anladığım” ve “yorumladık”larım. Meseleye benimde katkım belki bir “sakinleştirici” etki yapar.
25. Evet, inkâr edenlere, Allah’ın yolundan ve - yerleşik ve yolcu- bütün insanlar için eşit kıldığımız Dokunulmaz Mescitten alıkoyanlara;- ve orada bir küfürle, bir zulümle yanlış yola sapmak isteyene, elemli bir azap tattıracağız.
26. Hani İbrâhim için evin yerini hazırladık, “Bana bir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyama duranlar, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut,
27. İnsanlara ziyareti duyur: yaya olarak veya nice derin vadiden gelen arık develerle sana gelsinler,
28. kendileri için bir takım faydalara tanık olmaları ve belli günlerde Allah’ın adını, kendilerine rızık olarak verdiği "çiftlik hayvanlarının" üzerine anmaları için. Bunlardan yiyin, yoksulu fakiri de doyurun.
29. Sonra gerekli işlerini yapsınlar, adaklarını yerine getirsinler, Eski Ev’i tavaf etsinler.”
Ara cümle;
30. Böyle! Kim Allah’ın yasaklarına saygı gösterirse, bu Rabb'ının yanında kendisi için daha iyidir. Size okunanlar dışında kalan hayvanlar, size helâl kılındı. O hâlde, putlar türünden pislikten sakının; yalan sözden de kaçının;
31. Allah'a yönelerek, ona ortak koşmaksızın. Çünkü kim Allah’a ortak koşarsa, sanki o, gökten düşmüş de kuşlar onu kapıyor, yahut rüzgâr onu mahvedici bir yere savuruyor gibidir.
Ara cümle bitti yine konuya dönüldü:
32. Böyle! Ve kim ki, Allah’ın simgelerini yüceltirse, gerçekten bu, kalplerin takvasındandır!
33. Onda (bu simgede) sizin için belli bir süreye kadar faydalar vardır. Sonra bunlar Eski Ev’de kurban edilirler.
34. Her ümmet için bir uygulama yeri belirledik ki "enamın" behimesinden kendilerine rızık olarak verdiğine Allah’ın adını ansınlar. Tanrınız tek bir Tanrı'dır, O’na teslim olun. Müjdele derin saygılıları;
35. Allah anıldığı zaman kalpleri titreyenleri, başlarına gelene sabredenleri, Hizmete duranları ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden bağışta bulunanları.
36. Kurbanlıkları, onları sizin için Allah’ın simgeleri belirledik. Onlarda sizin için hayır var. Üç ayak üzerinde dururlarken üzerlerine Allah’ın adını anın, yanları üzerine düşünce de onlardan yiyin ve ihtiyacını gizleyene de gizlemeyene de yedirin. İşte onları istifadenize verdik. Belki şükredesiniz?
37. Bunların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat, O’na sadece sizden takvanız ulaşır. Sizi doğru yola ilettiğinden dolayı Allah’ı yüceltmeniz için, O, bunları böylece sizin istifadenize vermiştir. Ve iyilik yapanları müjdele.
ŞeAiRallah: 5:2, 22:32, 2:158, 22:36
el-meŞARi'l-HaRâMi: 2:198
Selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
25. Evet, inkâr edenlere, Allah’ın yolundan ve - yerleşik ve yolcu- bütün insanlar için eşit kıldığımız Dokunulmaz Mescitten alıkoyanlara;- ve orada bir küfürle, bir zulümle yanlış yola sapmak isteyene, elemli bir azap tattıracağız
26. Hani İbrâhim için evin yerini hazırladık, “Bana bir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyama duranlar, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut, ( Baybora).
Selam Rıdvan,
Katkılarından dolayı teşekkürler. Yukarıya alıntı yaptığım çevirin ile ilgili bir kaç soru sana yönelteceğim, cevaplarsan memnun olurum.
1-Allah'ın yolundan maksat nedir Allaın bir yolu var mıdır? Dokunulmaz Mescitten ne anlıyorsunuz? Ne demek bundan alıkoyuyorlar?
2-Evin yerinden kastedilen nedir? Evin yerini Allah nasıl hazırlamış? Evi temiz tutmaktan ne anlıyorsun? "Tavaf edenler, kıyama duranlar, ruku ve ("ve" Arapça aslında olmadığı halde çeviriye eklemişsin) secdeye varanlar" bu üç (size göre dört) kavram neyi anlatıyor? Bu kavramları neden Türkçe ifade etmemiş, Arapça aslıyla çeviriye yansıtmışsın? 2/125'te bunlar tekrarlanırken kaimin yerine akifin geçmiş..Ne değişmiş?
Ayrıca 27.ayette " insanlara ziyareti duyur" emrinin muhatabı kimdir, kim duyuracak? İnsanlar derken kapsamı ne kadar geniş tutulmaktadır?
29'da "Eski evi tavaf etsinler." derken tavaf etmekten ne anlıyorsunuz? Varsa hikmetini yada faydasını da yazarsanız sevinirim. 33'te "sonra bunlar (bu çiftlik hayvanları) eski evde kurban edilirler" diye çevirimişsin. 29'daki eski evle 33'teki eski ev aynı ev mi? Hem tavaf hem de hayvan kesim yeri mi bu eski ev? Eğer aynı evse, Allahın İbrahim'e niçin "evimi temiz tut" buyruğunu şimdi anlayabiliyorum galiba!
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hacc 25 ve 37. ayetlerden benim “anladığım” ve “yorumladık”larım. Meseleye benimde katkım belki bir “sakinleştirici” etki yapar.
Merhaba baybora hocam. Sakinleşmeye lûgatlar bağlamında ihiyaç varsa “onlara yalan söyletilebilir” derken neyi kastettiğimi açıklamam da yararlı olabilir. MODA APTALLIKTIR konulu bir münazara izledim. APTALLIK diyen takım da bunu reddeden takım da aynı sözlüğe bakmış ve sözlükteki tanımın yalnızca kendi görüşlerine uyan kısmını almışlar. Oysa sözlüğün verdiği tanım bir bütündür; her bir takım onu parçalayıp yalnızca kendi işine gelen parçayı “Moda kelimesinin tanımı budur!” diye sunmakla o sözlüğe yalan söyletiyordu. Bu bir.
İkincisi, Kuran’daki kelimelerin asıl lûgatı Kuran’dır yani o Kitabın indirildiği devrin dilidir aslolan. Çünkü kelimeler zamana ve hattâ yere göre anlam değiştirebiliyor. Örneğin Azerî lehçesinde DÜŞÜŞ kelimesinin anlamı bizdekinden farklıymış.
Azerî uçağı hava alanına varmış. Hostes "Möhterem seyyahlarımız!" diye başlamış. "Tayyeremiz düşüşe geçmiştir; kuşahlarınızı tahınız."
Hac 29'daki "Beyti'l-Atîk"in bazı meallerdeki karşılığı şöyle: Eski Ev (S Ateş), dünyanın en Eski Mâbedi (M Esed), Tarihî Ev (E Yüksel, Picthal, Shakir, Yusuf Ali).
25. Evet, inkâr edenlere, Allah’ın yolundan ve - yerleşik ve yolcu- bütün insanlar için eşit kıldığımız Dokunulmaz Mescitten alıkoyanlara;- ve orada bir küfürle, bir zulümle yanlış yola sapmak isteyene, elemli bir azap tattıracağız.
MESCİD-İ HARÂM özel isimdir; BOĞAZİÇİ gibi. “Boğaziçi”ni örneğin İngilizceye INSIDE THE THROAT (gırtlağın içi) diye çevirmek insanları yanıltabilir. Bir de oranın özgün adı var: BOSPHORUS . Bunun lafzî çevirisi BUZAĞININ KARŞIYA YÜZÜŞÜ. Niyetleri esatirdeki o olayı konuşmak olanlar "Bosphorus"ın lafzî çevirisini elbet yapabilir. Ama yalnızca o niyetle. El-Beyti'l-Harâm ve El-Beyti'l-Atîk üzerinde dururken bizim yapmaya niyetlendiğimiz gibi. Kısacası, “Mecid-i Harâm”ı Türkçeye DOKUNULMAZ MESCİD diye çevirmek insanları yanıltabilir. Mescid-i Aksa, Mescid-Harâm, Boğaziçi… hepsi özel isim.
26. Hani İbrâhim için evin yerini hazırladık, “Bana bir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyama duranlar, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut,
İbrâhim Peygamber’e sesleniliyor. Öncelikle onun görevidir anılan evi temiz tutmak. Evet, “ve tahhir!”in muhatabı öncelikle odur. Fizikî olarak dahil (bkz 5:6, 2:222) o evi ALLAH BİR ilkesine uygun olarak İbrahim Peygamber temiz tutacak… Bu, lafzi anlam. Yorum hakkı buna razı olunduktan sonra doğar.
Şu anda bu kadar yazabiliyorum. Sonra Allah isterse devam etmek üzere ve
Sevgiyle,
Hasan Akçay
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
(A-TE-QA/AYN-TE-QAF) MADDESİ:
EL’MÜNCİD adlı luğat bu kelimeyi maddeler halinde şöyle açıklamış:
1-ATEQA-YA’TİQU-ATQAN, ITQAN, ATAQAN, ATAQATEN ELABDU: XARACE MİNERRİQQİ VEL’UBUDİYYETİ, FE HUVE ATİİQUN VE ÂTİQUN: Kul / köle, kölelikten ve tapmaktan çıktı / azat oldu.
E’TEQA ELABDE: EXRACEHU MİNERRİQQİ VEL’UBUDİYYETİ: Köleyi kölelikten ve tapmaktan azat etti.
EL’ITQU ve EL’UTQU: ELHURRİYYETU :Özgürlük.
EL’ATÎQ: EL’ABdULMU’TEQ: Özgürüğüne kavuşmuş köle.
2-ATEQA-YA’TUQU-AT’QAN, ITQAN. VE ATUQA-YA’TUQU-ATÊQATEN: QADUME:Eskidi.
ATUQAT ELXAMRU: QADUMET VE HASUNET: Şarap eskidi / yıllandı ve güzelleşti.
EL’ÂTİQ: CEYYİD-UŞ-ŞERAB: Kaliteli şarap,
EL’ATÎQ: EL’QADÎM: Eski. EL’BEYT’ULATÎQ: EL’KA’BETU; QÎLE SUMMİYE Bİ ZALİKE Lİ QİDEMİHİ: Kabe; eskiliğindn dolayı bununla isimlendirilmiş.
3-ATEQA-YA’TUQU-ATQAN, ITQAN; VE ATUQA-YA’TUQU-ATÂQATEN EŞŞEY’U: SALUHA VE KERUME: Şey doğru, güzel oldu.
E’TEQA MALEHU: ESLEHAHU: Malını tamir etti/ıslah etti.
EL’ITQ: XULÛSUL’ESL: Saf soy / soyluluk; güzellik; şeref, soylu.
EL’ATİQ: EL’KERİM, EL’XİYÂR MİN KULLİ ŞEYİN: Her şeyden asil, seçkin mümtaz.
Bence El'beyt'ul-Atiq, Mekkedeki Kaba ise 3. şıktaki mana daha şık olur.
Madde uzun, buraya kadar bazı türevleri atladım, çevirmedim uzatmayayım diye. 3. maddeden sonrasına da dokunmadım, es geçtim, üç madde daha vardı, konumuzu ilgilendirmiyor bunlar. Bu üç maddedeki ATİQ’ın farklı anlamlarını ortaya koymaya çalıştım.
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
haktansapmaz Yazdı:
(A-TE-QA/AYN-TE-QAF) MADDESİ:
EL’MÜNCİD adlı luğat bu kelimeyi maddeler halinde şöyle açıklamış:
1-ATEQA-YA’TİQU-ATQAN, ITQAN, ATAQAN, ATAQATEN ELABDU: XARACE MİNERRİQQİ VEL’UBUDİYYETİ, FE HUVE ATİİQUN VE ÂTİQUN: Kul / köle, kölelikten ve tapmaktan çıktı / azat oldu.
E’TEQA ELABDE: EXRACEHU MİNERRİQQİ VEL’UBUDİYYETİ: Köleyi kölelikten ve tapmaktan azat etti.
EL’ITQU ve EL’UTQU: ELHURRİYYETU :Özgürlük.
EL’ATÎQ: EL’ABdULMU’TEQ: Özgürüğüne kavuşmuş köle.
2-ATEQA-YA’TUQU-AT’QAN, ITQAN. VE ATUQA-YA’TUQU-ATÊQATEN: QADUME:Eskidi.
ATUQAT ELXAMRU: QADUMET VE HASUNET: Şarap eskidi / yıllandı ve güzelleşti.
EL’ÂTİQ: CEYYİD-UŞ-ŞERAB: Kaliteli şarap,
EL’ATÎQ: EL’QADÎM: Eski. EL’BEYT’ULATÎQ: EL’KA’BETU; QÎLE SUMMİYE Bİ ZALİKE Lİ QİDEMİHİ: Kabe; eskiliğindn dolayı bununla isimlendirilmiş.
3-ATEQA-YA’TUQU-ATQAN, ITQAN; VE ATUQA-YA’TUQU-ATÂQATEN EŞŞEY’U: SALUHA VE KERUME: Şey doğru, güzel oldu.
E’TEQA MALEHU: ESLEHAHU: Malını tamir etti/ıslah etti.
EL’ITQ: XULÛSUL’ESL: Saf soy / soyluluk; güzellik; şeref, soylu.
EL’ATİQ: EL’KERİM, EL’XİYÂR MİN KULLİ ŞEYİN: Her şeyden asil, seçkin mümtaz.
Bence El'beyt'ul-Atiq, Mekkedeki Kaba ise 3. şıktaki mana daha şık olur.
Madde uzun, buraya kadar bazı türevleri atladım, çevirmedim uzatmayayım diye. 3. maddeden sonrasına da dokunmadım, es geçtim, üç madde daha vardı, konumuzu ilgilendirmiyor bunlar. Bu üç maddedeki ATİQ’ın farklı anlamlarını ortaya koymaya çalıştım.
Muhabbetle.
|
|
|
İşte bu. Bu dürüst tavrı için haktansapmaz hocama candan teşekkür ederim.
Demek ATÎK yıllandı, güzelleşti anlamına da gelir; her şeyden asil, seçkin anlamına da. Ve Kâbe eski yani tarihî ya da, başka bir deyişle, emektar olduğu için Kuran'da El-Beyti'l-Atîk diye geçiyor.
Sevgi ile.
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Abdurrahman bey,
Demişsinizki;
“Yukarıya alıntı yaptığım çevirin ile ilgili bir kaç soru sana yönelteceğim, cevaplarsan memnun olurum.
1-Allah'ın yolundan maksat nedir Allaın bir yolu var mıdır? Dokunulmaz Mescitten ne anlıyorsunuz? Ne demek bundan alıkoyuyorlar?
2-Evin yerinden kastedilen nedir? Evin yerini Allah nasıl hazırlamış? Evi temiz tutmaktan ne anlıyorsun? "Tavaf edenler, kıyama duranlar, ruku ve ("ve" Arapça aslında olmadığı halde çeviriye eklemişsin) secdeye varanlar" bu üç (size göre dört) kavram neyi anlatıyor? Bu kavramları neden Türkçe ifade etmemiş, Arapça aslıyla çeviriye yansıtmışsın? 2/125'te bunlar tekrarlanırken kaimin yerine akifin geçmiş..Ne değişmiş?
Ayrıca 27.ayette " insanlara ziyareti duyur" emrinin muhatabı kimdir, kim duyuracak? İnsanlar derken kapsamı ne kadar geniş tutulmaktadır?
29'da "Eski evi tavaf etsinler." derken tavaf etmekten ne anlıyorsunuz? Varsa hikmetini yada faydasını da yazarsanız sevinirim. 33'te "sonra bunlar (bu çiftlik hayvanları) eski evde kurban edilirler" diye çevirimişsin. 29'daki eski evle 33'teki eski ev aynı ev mi? Hem tavaf hem de hayvan kesim yeri mi bu eski ev? Eğer aynı evse, Allahın İbrahim'e niçin "evimi temiz tut" buyruğunu şimdi anlayabiliyorum galiba!”
1. “Allah’ın bir yolu” elbette vardır. Ve bu yoldan alıkoyanlarda vardır (8:47,9:34,14:3,22:25). “Dokunulmaz mescid” “el-mescidi’l-Haram” karşılık gelen bir cümledir. Aslında dokunulmazlık, yasaklılık söz konusu olan mescid anlamındadır (2:197). Sizinde bildiğiniz gibi “Hacc” ile ilgili menasiklerin zikredildiği pasajlar; Hacc, Bakara, Maide sureleri Hicretten Sonradır. Ve “mescidi’l-Haram”dan alıkoyanlar benim anladığım “Mekkeli Müşriklerdir”.
2. “Ve iz bevve'na”: Yerleştirme anlamında da(10:93, 22:26, 7:74, 3:121, 16:41, 29:58). kullanılabiliyor. “MeKêNe” için (4:20, 7:95, 16:101, 22:26)
O zaman çeviri şöyle oluyor;
“Hani İbrahimi Beytin yerine yerleştirdiğimizde” . “Yani mekan kılmak”, “mekan yapmak” anlamındadır. “Bana birşeyi şeyi ortak koşma” ile birlikte düşünüldüğünde bu ayetteki “beytî” “evim”’i (2:125,22:26,71:28) temizlemek maddi ve manevi pislikler anlamındadır. (Kelime iki anlamdada kullanılmakta, mesela (3:42,164 -25:48, 76:21). “Ve” elbette orjinalde yok (Uyarınız için tşkr). “saygıyla eğilenler” olabilirdi. Hacc suresi kronolojik olara önce 22:26’daki “kaimin” yerine 2:125’te “akifin” kullanılmış. Biri “ayakta olamak” diğeri “ibadete kapanmak/adanmak” anlamındadır.
3. “Ziyaretti duyur” emrinin muhatabı için iki ihtimal söz konusudur.
a. İbrahim(a.s)
b. Muhammed(a.s)
Benim anladığım ve tercihim “İbrahim(a.s)”dır. “Sana gelsinler/gelirler” kelimeside böyledir. İnsanlar kelimesi 3:173 teki gibi akışa göre takdir edilebilir. Buradaki “insanlar” “inananlar” olabilir/olmalıdır.
4. 29 ve 33 teki “eski ev” sizin çeviri öneriniz ile “seçkin ev” her iki Ayettede aynıdır. Şimdilik bunların farklı olabilecekleri bir “karine” “bilmiyorum”. Ritüellerin hikmeti ve faydası için yazılabilecek çok şey olabilir. Ben kısaca “nesnel/bendensel gerçekliği aşma”, “Adem olma” bilincine hizmet eder diye düşünüyorum. İslamın tüm ritüellerini bu bakışla anlıyorum. “Yeme,içme,cinsellik, bedensel ve manevi kirlenme” bana göre bedensel gerçekliğin realitesidir ve İslamda bunu “ritüelleriyle” aşmayı önerir. Ve bu ritüellerin tamamı “kirlenme-temizlenme” üzerinedir.
Şimdilik yeterlidir diye düşünüyorum,
Selam ve dua ile
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kabe adem ve havvanın yaşadıgı evmiş...içinde yaşamışlar cocuklarını yetiştirmişler...insanlar için konulan ilk ev...ve bütün insanlara kıble yapılmış....ev yaşamı mukaddes mubarek görülmüş...herkesin yönelmesi gerken bir yaşam biçimi...evinde coluk cocuguyla mutlu yaşayan insanlar...rabbin razı oldugu yaşam biçimi bu heralde...
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
Abdurrahman bey,
Savm (yeme, içme, cinselik'ten kendimi "tutmayı")'ı açtıktan (iftar) sonra aklıma bir iki şey daha ilave etmek geldi.
"Mescidi'l-Haram" mekan olarak tüm "harem/yasaklı/dokunmazlık" bölgesidir. Buna "Arafat", "Muzdelife" ve "Mina"da dahildir (2:196-202). "Kâbe" bu harem sınırları içinde merkezi yeri almıştır. Benim anladığım buraların tamamı "makam-ı İbrahim"dir (Kaplama fanus içinde ayak izi değil.) "yasaklı/dokunulmazlık ayları"da bu "yasaklı/dokunulmazlık" nitelikli bölgeyi ziyaret/hac için'dir.
Yani ben bu pasajları "somut olarak" "Mekke/Bekke şehrindeki" belirli mekanlar olarak anlıyor ve böyle yorumluyorum.
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam;
EL-BEYT: NÜBÜVVET EVİ
11/73: Qâlet yâ veyletâ e elidu ve ene acûzun ve hâzâ be'lî şeyxan, inne hâzâ le şey'un acîb. Qâlû e te'cebîne min emrillâh. (RAHMETULLAHİ VE BERAKÂTUHÛ ALEYKUM EHL-EL-BEYT). İnnahû hamîdun mecîd.
Parantez içi cümle ara cümledir, konu ile doğrudan bir bağlantısı yoktur. Hitap birden Nübüvvet evinin mensupları olan bütün inananlara yönelmiştir. Buradaki beyt İbrahim'in evi olmayıp Nübüvvet'in evidir.
33/33: Veqarne fî buyûtikunne ve lâ teberracne teberruce-l câhiliyyeti-l-ûlâ ve eqimne-s-salâte ve âtîne-z-zekâte ve etı'ne-l-lâhe ve rasûleû. (İNNEMÂ YURÎDU-L-LÂHU LİYUZHİBE ANKUM-UR-RİCSE EHL-EL-BEYTİ VE YUTAHHİRUKUM TATHÎRÂ.)
Burada da paranteze aldığım cümle gerçekten parantez içi (ara) cümledir. Hİtap, Peygamberin hanımlarına iken birden hitap şekli değişiyor ve Peygamber'in hanımlarından (özelden) genele dönüyor. Hemen sonrasında da hitap tekrar konusu olan Peygamber'in hanımlarına dönüyor. Bu şu demektir: Buradaki Beyt, Nebi'nin özel evi olmayıp, Nübüvvet'in evidir. Bu evin ehli de, Şia fırkasının iddia ettiği gib Fatıma, Ali, Hasan ve Hüseyn; Sünni fırkanın da sandığı gibi adı geçenlerle Peygamber'in hanımları değil de bu bu Nübüvvet Evi'nin mensupları tüm inanalardır.
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam Abdurrahman bey,
Son yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil.
İbrahim(a.s) Nübüvvet ve Risalet evinin hem "teorik" ve hemde "pratik" temellerini atan kişidir. Kur'an'ı Kerim "islami ritüellerin" tamamında O'na "arkatip" olarak işeret eder.
Bir iki gün ara vereceğim sonra yazışmak umuduyla
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
|
|