Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Evliya
“Evliya” Arapça’daki “veli” kelimesinin çoğulu olup “dostlar” demektir.(www.kurandakidin.com). Toplumda oluşan yaygın kanıya göre “evliya” Allah dostu, sırat köprüsünden rüzgar gibi geçecek olan, çeşitli mucizeler gösteren hatta peygamberlerin gösterdikleri mucizeleri bile gösterebilen, insanların düşüncelerini okuma gibi yeteneklere sahip üstün insandır. Ayrıca birilerine şefaat edip onları kurtarma gibi bir de yetkileri vardır.
Kuran-ı Kerimin orijinal Arapça metninde “evliya” kelimesinin geçtiği ayetleri inceleyerek “evliya”nın ne demek olduğunu ve “evliya” edinmek ve ona tabi olmak kavramlarını anlayamaya çalışalım.
İnanmayanların evliya edinilmesi durumu ile ilgili ayetler:
(3:28) La yattakhithi almu/minoonaalkafireena awliyaa min dooni almu/mineena wamanyafAAal thalika falaysa mina Allahi fee shay-in illaan tattaqoo minhum tuqatan wayuhaththirukumuAllahu nafsahu wa-ila Allahi almaseeru
28- Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiç bir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah, sizi kendisinden sakındırır. Varış Allah'adır.
(4:89) Waddoo law takfuroona kama kafaroofatakoonoona sawaan fala tattakhithoo minhumawliyaa hatta yuhajiroo fee sabeeliAllahi fa-in tawallaw fakhuthoohum waoqtuloohumhaythu wajadtumoohum wala tattakhithoominhum waliyyan wala naseeran
89- Onlar, kendilerinin inkâra sapmaları gibi sizin de inkâra sapmanızı istediler. Böylelikle bir olacaktınız. Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin. Şayet yine yüz çevirirlerse, artık onları tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli (dost) edinin, ne de bir yardımcı
(4:144) Ya ayyuha allatheena amanoola tattakhithoo alkafireena awliyaamin dooni almu/mineena atureedoona an tajAAaloo lillahiAAalaykum sultanan mubeenan
144- Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp kafirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?
(5:51)Ya ayyuha allatheena amanoola tattakhithoo alyahooda waalnnasara awliyaa baAAduhum awliyao baAAdinwaman yatawallahum minkum fa-innahu minhum inna Allaha layahdee alqawma alththalimeena
51- Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.
(5:57) Ya ayyuha allatheena amanoola tattakhithoo allatheena ittakhathoodeenakum huzuwan walaAAiban mina allatheena ootoo alkitabamin qablikum waalkuffara awliyaa waittaqooAllaha in kuntum mu/mineena
57- Ey iman edenler, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi, alay ve oyun (konusu) edinenleri ve kafirleri dostlar (veliler) edinmeyin. Ve eğer inanıyorsanız, Allah'tan korkup-sakının.
(9:23) Ya ayyuha allatheena amanoola tattakhithoo abaakum wa-ikhwanakumawliyaa ini istahabboo alkufra AAala al-eemaniwaman yatawallahum minkum faola-ika humu alththalimoona
23- Ey iman edenler, eğer imana karşı inkârı sevip-tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte bunlar zulmeden kimselerdir.
60:1 Ya ayyuha allatheena amanoola tattakhithoo AAaduwwee waAAaduwwakum awliyaatulqoona ilayhim bialmawaddati waqad kafaroo bima jaakummina alhaqqi yukhrijoona alrrasoola wa-iyyakuman tu/minoo biAllahi rabbikum in kuntum kharajtumjihadan fee sabeelee waibtighaa mardateetusirroona ilayhim bialmawaddati waana aAAlamu bimaakhfaytum wama aAAlantum waman yafAAalhu minkum faqad dallasawaa alssabeeli
1-Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Elçiyi ve sizi (yurdunuzdan) çıkardıkları halde siz onlara sevgi iletiyorsunuz. Benim yolumda cihadetmek ve benim rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız halde içinizde onlara sevgi (mi) gizilyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.
(4:139) Allatheena yattakhithoona alkafireenaawliyaa min dooni almu/mineena ayabtaghoona AAindahumualAAizzata fa-inna alAAizzata lillahi jameeAAan
139- Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.
5:80- Onlardan çoğunun inkâra sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün. Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Allah onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır.
(5:81)Walaw kanoo yu/minoona biAllahiwaalnnabiyyi wama onzila ilayhi ma ittakhathoohum awliyaa walakinna katheeran minhum fasiqoona
81- Eğer Allah'a, peygambere ve ona indirilene iman etselerdi, onları dostlar edinmezlerdi. Fakat onlardan çoğu fasık olanlardır.
Ayetlerde de görüldüğü üzere inanlar, inanmayanları, Allah’ın dinini alaya alanları evliya edinmemek konusunda kesin bir dille uyarılıyor. Bu ayetler; onlardan öncesi ve sonrasında gelen ayetler ve Kuranın bütünlüğünde bu konuya ısrarla değinilmesindeki gaye düşünüldüğünde “evliya” ve “evliya edinmek” kavramları hakkında bir kabaca bir tanım yapabiliriz.
İnanların, inanmayanları evliya edinmesi yasaklanmıştır. Çünkü Kuranda da belirtildiği ve tarihinde bize açıkça gösterdiği üzere Kafirler güruhu sürekli Müslümanlar arasında nifak çıkarmak ve onları yok etmek amacındadırlar. Onlar hakkında iyili değil sürekli kötülük isterler. Devamlı suretle Müslümanlar aleyhinde uğraşı içindedirler. İman edenlerin onların oyununa gelmelerini, onların işlerini kolaylaştıracak davranışlarda bulunmalarını önlemek amacıyla onları evliya edinmeleri yasaklanmıştır. Burada evliya “yol gösterici, dost” anlamında kullanılmıştır. Evliya edinmek; onları yol gösterici edinip, fesat çıkarma ve bozgunculuk faaliyetleri konusunda işbirliği içinde olmak anlamındadır.
Allah inanmayanları dost edinen kişilerin amaçlarının, (4:139) ayeti ile kuvvet ve onuru onların yanında aramak olduğunu belirtmiştir. Bu tür insanların, aslında gerçekten iman etmemiş, zulmeden, fasık kişiler olduğunu vurgulamıştır. Ve inanmayan kişilerle onları bir tutarak “kim inanmayanları evliya edinirse o da onlardandır” demektedir.
Şeytanın ve şeytanın dostlarının evliya edinilmesi ile ilgili ayetler
(4:76) Allatheena amanoo yuqatiloonafee sabeeli Allahi waallatheena kafaroo yuqatiloonafee sabeeli alttaghooti faqatiloo awliyaaalshshaytani inna kayda alshshaytanikana daAAeefan
76- İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar; öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır.
(7:27) Ya banee adama layaftinannakumu alshshaytanu kama akhrajaabawaykum mina aljannati yanziAAu AAanhuma libasahumaliyuriyahuma saw-atihima innahu yarakumhuwa waqabeeluhu min haythu la tarawnahum innajaAAalna alshshayateena awliyaa lillatheenala yu/minoona
27- Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.
(7:30)Fareeqan hada wafareeqan haqqaAAalayhimu alddalalatu innahumu ittakhathooalshshayateena awliyaa min dooni Allahiwayahsaboona annahum muhtadoona
30- Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı haketti. Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar
18:50 Wa-ith qulna lilmala-ikatiosjudoo li-adama fasajadoo illa ibleesa kanamina aljinni fafasaqa AAan amri rabbihi afatattakhithoonahuwathurriyyatahu awliyaa min doonee wahum lakumAAaduwwun bi/sa lilththalimeena badalan
50- Hani meleklere: 'Adem'e secde edin' demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.
İnanan ve inanmayan grupların kendi aralarında birbirlerinin evliyası olmaları durumu
(8:72) Inna allatheena amanoo wahajaroowajahadoo bi-amwalihim waanfusihim fee sabeeli Allahiwaallatheena awaw wanasaroo ola-ikabaAAduhum awliyao baAAdin waallatheenaamanoo walam yuhajiroo ma lakum min walayatihimmin shay-in hatta yuhajiroo wa-ini istansarookumfee alddeeni faAAalaykumu alnnasru illaAAala qawmin baynakum wabaynahum meethaqun waAllahubima taAAmaloona baseerun
72- Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır. İman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiç bir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle aralarında anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Allah, yaptıklarınızı görendir.
(9:71)Waalmu/minoona waalmu/minatubaAAduhum awliyao baAAdin ya/muroona bialmaAAroofiwayanhawna AAani almunkari wayuqeemoona alssalatawayu/toona alzzakata wayuteeAAoona Allahawarasoolahu ola-ika sayarhamuhumu Allahuinna Allaha AAazeezun hakeemun
71- Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bu iki ayette inanların birbirlerinin evliyası olduğu ve birbirlerini iyiliği ve güzelliği davet ettiklerini, kötülüklerden sakındırdıkları vurgulanıyor. Bu durum Müslümanlar arasında karşılıklı olan bir şeydir. Yani birinin sürekli öğüt veren yada sakındıran birinin de sürekli öğüt alan ve sakındırılan olması gibi bir durum vurgulanmıyor. Yani bir şeyhe, evliyaya vs. tabi olmak gibi bir durum söz konusu değildir. Ayrıca burada bahsedilen “iyiliği emret ve kötülükten sakındırmak” kavramları mutlak iyilik ve kötülük kavramlarıdır. Yani Allah tarafından belirlenmiş iyi ve kötüdür. Birilerinin yorumuna ve görecesine bağlı bir durum değildir. Hüküm koyma durumu yok sadece mevcut Allah tarafından konulmuş, belirlenmiş, iyiliğe davet etmek ve kötülükten sakındırmak söz konusu.
(8:73)Waallatheena kafaroo baAAduhumawliyao baAAdin illa tafAAaloohu takunfitnatun fee al-ardi wafasadun kabeerun
73- İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.
Bu ayette de inanmayanları birbirlerinin evliyası olduğu belirtilerek, buna karşı inanların birbirlerinin evliyası olması gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Neden? Yer yüzünde fitne ve bozgunculuk çıkmaması için.
|