Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Selam hanifulus,dikkat edersen yazıda benim karşı çıktığım husus,bu kişinin bu kadar çok bilgiyi depoladığı halde,bir sonuç çıkarmaktan aciz olması üzerinedir.Oysa bilgi sahibi olmak,bilen olmak,varolan bilgiler ışığında yeni bir çıkarımda bulunmak demektir.Bu kişinin öyle bir derdi yok.hatta yeni bir çıkarımda bulunan kişiyi tamamen desteklemek yerine,topu taca atıp bekliyor,özgün birşey söyleme kapasitesi sıfır.Niye?Çünkü kendi aklının doğruyu bulacağına inanmıyor,satıyor aklını efendisine,böylece huzura ve hidayete kavuşuyor(!)
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Hani derler ya! futbolda tek bir terim vardır! o da: Fatih TERİM'dir..
Dediğin gibi: bunların antrenörlerinde iş yok galiba :))
Selam ve Sevgilerimle
Not: Az öncesi, tek eşlilik ile ilgili konuyu okudum(yeni), güzel açılımlar vardı ! bu tür çalışmadığım konularda giriş yapmamayı tercih ediyorum. Kendi çalışacağım zaman bana bir yönlendirme yapma etkisinden çekindiğimden sanırım. Önyargı ile bir konuya çözümcül yaklaşım zorlaşıyor; özellikle kendimden iyi biliyorum bunu :)) ama, tek eşliliğin de mutlak olduğuna dair diğer elçilerden de misal getirilmesi gerekiyor! çünkü, onlara ait olan kıssalarda bizlere dersler olduğu bildirilmektedir.
S.a konuyla ilgili olarak ufakta olas katkıda bulunulacak bir kaç şey belirtmek istiyorum.Söylenecek çok şey de yok zaten söylenmiş durumda.Kısa ve net olarak mesani hakkında yazmayyı deniyeceğim.Kısa ve net anlaşılır biçimde.Ayette geçen ''Velkat ateyneke seban minnel mesaniyl vel kurane l aziym'' cümlesinin kur an çevirilerinin (meal) bir kaç çeşidine baktım ve çoğu ya fatihay ı direkt yada dolaylı olarak şöyleki namazlarda tekrarlanan yedi olarak ele almış yada başka mecralara çekmişlerdi rakam şekline katlamalı olarak.Olay ikiside değil az çok arapçayı bilen bir kişi bile olayın bu olmadığını görür.Çünkü ifade çeviri olarak aynen şöyle geçmektedir.And olsun ki sana mesaniden yediyi ve kur an l azimi verdik.Dolayısıyla çevirilere ne kadar sadık kalındığı yada başka çevirilerden ne kadar etkilendiği meydandadır çeviri yapanların.Mesani kelimesi lugatta şöyle tanımlandırılmıştır.:Kur an; ikişerliler,ikililer,ikişer ikişer olanlar;senâ lar,hamdler;senâ edilenler;övülenler manalarınagelir. Kur an: tilavetteki (okunmasındaki) tekrardan dolayı yani tekrar tekrar okunmasıyla birlikte usandırmaması cihetinden: hem içerisinde rahmet ayetleri azab ayetleriyle beraber,birarada bulunup iktiran etmeleri sebebiyle ve hal behal faideleri teceddüt edip tazelenmsi,yenilenmesi noktasında veya mesani lafzı esseneu masdarından alınmış olup mesniyehu-mesneh mimli masdarın veya ismi mef ülün cemisi olarak senâlar yada senâ edilenler vasıfları,isimleri , hususları müştemil olmasından dolayı Mesani-y lafzıyla tesmiye edilmiştir. buraya kadar lugatta verilmesi istenen manayı aktarmak istedim.Burdan bakıldığında karşımıza şöyle bir tablo çıkmakta.Mesani yi ayette geçen şekliyle şöyle ifade etmeye kalkarsak Sana tekrar tekrar edilen-sana tekrarlanan-sana çifterli olarak tekrarlanandan yediyi ve kuran ı verdik diye dersek yaklaşık olarak elde bir şeyler edebiliriz. Ve bunun sağlamasını kur an a vurduğumuz zamanda zayıf olmasıda dahil kur an a uygunluk arzeder.Bu lugata bakıpta varabileceğimiz bir kaç yorum edinmemizi sağlar bunun ne derece kuvvetli veya zayıf olduğu kur an sağlamasıyla elde edilebilir.Ben şöyle bir sonuca ulaştım.Kur an ın mütaaddid ayetlerinde kur an ın ne kadar kolay ve anlaşılır bir kitap olduğu beyan edilmiştir.Keza bize bir muamma yada bilmece yada labirent göndermediğide (haşa) bellidir.Ve Kur an ın değişik şekillerde anlatılmış olduğu yine müteaddit ayetlerde geçmektedir.Şöyle ki''Andolsun ki biz, Kur an da insanlar için her türlü örneği,çeşitli şekillerde açıkladık....''sure 17 ayet 105 örneğinde olduğu gibi.şayet mesani seçeneğini yedi değişik şekil de ele alırsak yani Kur an ı kerimin yedi değişik şekilde konuları açıkladığı şeklinde bakarsak olaya kur an la örtüşürmü tezat mı düşer.O zaman durum şöyle olur ''And olsun ki sana açıklama şekillerinden yedi tanesini ve kur an ı azimi verdik'' gibi bir manaya gelir.bunun uygunluğu ölçülür tartışılır hatta tablo bile hazırlanabilir.Şöyleki Tebliğ anında kişinin anlayış derecesine göre konuşulabilir nasıl ki şu anda okullarda öğretmenlere öğrencilere yaklaşımlarınmın öğrencinin durumuna göre şekillendirilmesi isteniyorsa öğrencinin anlayabileceği bir şekilde olması gerektiğinin altı çiziliyorsa. Bunuda böyle bir şekilde izah tarzı edilebilir.Karşıdakinin anlayış derecesine göre olayı aktarmak ve bunu değişik şekillerde gerçekleştirmek gibi bir mana çıkarımsıyorum.Nasıl ki ; .. Bak ayetleri nasılda anlatıyoruz yinede yüz çeviriyorlar..' mukabilinden olayı anlamadığından dolayı değil inanmadığından dolayı bir inkara sapma vukû buluyor.Dolayısıyla insanın Allah a karşı ben bunu anlamadım veya bundan haberim yoktu gibi aciz ifadelerinide bir mazeret olarak kabul edilmeyeceği yönünde bir anlatım var Kur an ı kerimde.Kısaca mesani kelimesi Kur an ın olayları aktarım şekillerinin çerçevesi olarak karşımıza çıkıyor.Ve son olarakta yine Kur an ın doğruları ve yanlışları sevapları günahları ,iyileri ve kötüleri kısaca zıddıyla beraber karşılıklı vermesi olaylarıylada değerlendirilebilir kelime.
Katılma Tarihi: 02 mart 2006 Yer: Almanya Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Selam
Buyrun bu da baska bir yaklasim Edip Yüksel'den
15:87 icin yazmis oldugu bilgi notu:
15:87 Sure baslarinda 14 (7x2) ayri harf kombinezonlari olup onlarin sayisal (ebcet) degerlerinin toplami Muhammed peygamberin izleyicilerine verilmis olan 1709 kameri yili verir. Hicri 1710 (miladi 2280) tarihinin dünyanin sonu olduguna dair ilginc isaretler icerir Kuran. Kuskusuz, Allah daha iyi bilir.
pes doğrusu Kur an ı kerimde kıyametin kopma zamanıın verilmediğini anlatan o kadar ayete karşı böyle bir yorumda bulunma ne kadar islami!!! kaldı ki Kur a nı kerimi tek rehber edinen birileri için tuhaf bir durum.....
oldu olacak saati ve dakikasınıda hesaplasa edip ve aydınlığa ulaştırsa
Edip bu arkadaş,tahmini tutarsa dediği için kıyamet kopacak,tutmazsa o zamanda Edip yok.Bu ebced ehli yada cifrcilerin işi gücü gaybi taşlamak.
Said-i nursi efendi de zamanında epeyce Sikke-i Tasdik-i Gaybiye isimli müneccimlik kitabında epey döktürdü bu konuda.
Ama yüzde doksan dokuzunda çuvalladı garibim de müritleri (yani iradelerini efendisine satanlar oluyor)kılı kırk yardı onu temize çıkarmak için.
Rabbim ne buyuruyor:''Allah Aklını kullanmayanı pislik içerisinde bırakır.''
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Katılma Tarihi: 05 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 113
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Seb-ul Mesani
hicr suresinde seb-ul mesani:diyanet tercümesinde:Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur'an'ı verdik. şeklinde,
yaşar nuri tercümesinde:Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.
elmalılı tercümesinde:Andolsun ki, sana namazlarda tekrarlanan yedi ayeti = Fatiha'yı ve Yüce Kur'an'ı verdik.
suat yıldırım tercümesinde ise:Şu kesin ki biz sana Seb-i mesânî ile şu yüce Kur'ân'ı verdik.şeklinde tarcüme edilmektedir.muhammed esed ise buradan hareketle tekrarlanan yedi ayetten kastın namazlarda her rekatın başında okunmakta olan yedi ayetten oluşan fatiha suresini işaret ettiği sonucuna varmıştır.aynı şekilde muhammed esed gibi elmalılıda aynı sonuca varmış durumda.bana bu yorumlar mantıklı geldi.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma