Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

kursatotcu forumdaşa bir teklifte bulunmuştum! ama, görünen o ki işine geleni duyar, işine gelmeyeni de duymaz birisi olmalı herhalde!

Allah'ın C.C, boyası ile boyanmayanların genel özelliklerindendir ki, mütemadiyen diğer müşrik yoldaşları gibi, hepten körlükleri, sağırlıkları ve de beyinsizlikleri ile daima; zikr ehline karşı, laf kalabalığı veya delilsiz iddialar ile kendi zannlarınca kayıtlamaya gittikleri bir "kader kavramı"nın peşinde kendilerini avundurmaya çaba göstermişlerdir.

[006.148] [E0]

1.0.Müşrik olanlar diyecekler ki:

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir".  

1.1.Allah dilese idi![Ne biz müşrik olurduk, ne atalarımız, ne de bir şey haram kılabilirdik!]

<>"Burada 'kader' anlayışlarının mahiyeti hakkındaki söylemlerini görmekteyiz. Resulullah SvS'ın karşısında bu söylemin sahibi olanlar(müşrikler) zannedilmesin ki ateist olsunlar, değil maalesef! Bu insanların; yerleşik bir dini hayatlarının ve sevgili kutsallarının(isim) olduğunu, yaratanın bilgisine sahip oldukları anlaşılmaktadır(Allah, Rahman). Kader, Kurban, Zekat, Hac, Namaz vb. ibadetlerin de bilindiği, ilgili ayetlerden açıkca görülmekle; Resulullah'ın muhatabı olan bu şahıslar(müşrikler) kendilerince dindarlıklarında ve yaradana teslimiyetlerinde geleneksel bir inancın mümessilleri konumunda bulunmaktadırlar. Öyle ki, sen de kim oluyorsun ? bize dinimizi sen mi öğreteceksin ? aramızda kitab buna mı indirilmiş ? bizim kutsallarımıza(idol) laf eden bu muymuş ? vs. gibi sözlerle, kendilerince saygın ve eşraftan kabul etmedikleri Muhammed SvS'ı aşağılamaya giden bir tercihe yönelmişlerdir. "Aramızdan şuna şuna indirilmeli değil miydi ?" gibi bir şaşkınlığa da sahip olduklarını görmekteyiz. Karşılarında okur-yazar olmayan, sadece ahlakı ve güvenilirliği ile insanlar arasında El Emin lakabı ile tanınan bir insan bulunmaktaydı. Ama, tebliğ ettiği Kelam-ı İlahi'nin üstün fesahat ve belağatı karşısında şaşkınlıklarından ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Yani, normalde bir insan sözü olsa hemen alt edeceklerdi! ama, qur'an muhatablarına meydan üstüne meydan okumaktaydı. Türlü iftiralara yeltendiler, her yolu öldürmek dahil denediler, ambargolar yaptılar, ellerinden ne geliyorsa hepsini mütemadiyen denediler. Qur'an, müşriklerin bütün balonlarını bir bir patlatarak emin adımlarla, mü'minleri karanlıklardan aydınlığa ulaştıra ulaştıra günümüze değin, hakkı ve hakikatı beyinlere çakmaya devam ederek ulaştı, hamd ve şükürler olsun rabbimize... Görünen o ki, dindar ve softa-bağnaz yapıda olan bu müşrik taifesine, tewhidi tebliğ eden kutlu resül! teşbihte hata olmasın(!) şöyle karşılanmıştır:"Ne yani, sen, tereciye tere mi satıyorsun? "  durum aynen bu şekilde tezahür etmiş bulunmaktadır, sevgili dostlar. Günümüzden örnek verecek olursak; Geleneksel(emevi, şii vd.) İslam anlayışında olan birine, gerçekleri yani "Qur'an'daki İslam"ı tebliğ edin de bir görelim bakalım nasıl bir hitab şekli ile karşılanıyorsunuz ? Resulullah'a salat ve selam olsun! onun yaşadığı sıkıntıların cüzi olanını da günümüzde "Qur'an Müslümanları" yaşamakta olup, bu husus onların resulullahı daha iyi anlayıp sevmelerine ve ayrıca, gerçekten ittiba etmenin zevkine-bilincine ulaşmayı tecrübe ile öğretmektedir. Resululah'ın muhatabı olan müşriklerin yanlış kader telakkileri, onları bu ayetin muhatabı haline getirmiştir. Kendi iradelerini yada tercihlerini görmezden gelmeyi yada cebreden bir ilah anlayışına sahip olmalarından dolayıdır ki, ayette geçen ifadeyi kullanmaktadırlar! "bizim tercih hakkımız asla olamaz! sen bize madem ki müşrik diye hitab ediyorsun! eger ki Allah bizim bu hal üstünde olmamızı uygun görmeseydi! ne biz, ne de atalarımız bu hal üstünde olabilirdik! biz neyiz ki ? o takdir eder ve herşey ona göre tanzim olur! " gibi bir hezeyan ile Allah'a C.C, iftirada bulunmaktadırlar. Onlar, Allah'ı sevmekle birlikte + başka + başka + başka .. yüceledikleri(atalar mirası) isimleri de sevmektedirler! Günümüzden örnek ile tarikat veya tasavvufi yapılarda bu silsilenin devam ettirildiğini şeytan fitnesine bir örnek olarak verebiliriz sevgideğer dostlar.. Sen bunlara gel de qur'andaki islamı tebliğ et! veya mezhep sahibi bir dostunuza! veya hadislere imanı olan! bir müselmana,,,,,,,yanıtların hep benzer olduğunu şaşkınlıkla göreceksiniz (:oo   Siz, kendini müslüman sanan birine islamı(Qur'an'ı) nasıl tebliğ edebilirsiniz ? tuhaf değil mi dostlar ? İşte, Kutlu Resül(SvS) de aynen bunları yaşamıştı!  

2.0.Bunlardan evvelkiler de böyle tekzib etmişlerdi;

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Şirk'in bir virus misali hep aynı telden çaldığını görmekteyiz!. 

3.0.Nihayet azâbımızı tattılar!

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Final sahnesi acı bitmekte olup "ebediyyen cehennem"dir :(((  Allah'ımıza Sığınırız...Amin 

4.0.Hiç de, ilim denecek bir şey'iniz varmı ki bize çıkarasınız?

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Ayetlere akıl ile değil de, hevanızın emirlerine göre hakkın dışına tevil etme yolunu tercih etmektesiniz!. Şeytanınız nerede pekiyi forumdaş ? 

Allah'dan bir delilinizin olmadığı ve şeytanların hizbi olduğunuz gün gibi ortada maalesef :(((

lütfen fırsat geçmeden akıl nimetinin şükrünü eda edip akl edelim! :(((

4.1.Siz sırf bir zann ardından gidiyorsunuz ve siz ancak atıyorsunuz!

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Zannda olmanın insanların ekserinde(geneli) olduğu defalarca ayetlerde geçmektedir! hal böyle iken hiç ama hiç kimse kendini aldatmasın! Qur'an'dan başka mizan yoooooook, mihenk yoooooook,,, Haqq Bilgi ve Haqq Ölçek adına Qur'an'a can ve baş koyanlara "SELÂM OLSUN" !!!

ALLAH C.C, bu tür şirk ile imanın arzedilmesini asla kabul etmemekte olup, şu hitapta bulunmaktadır: " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  

Otçu forumdaş! senin gibilere de!

Şu hitapta bulunmaktadır! El Qur'an-il Hakîm :" Eğer iddianızda samimi iseniz, o halde ölümü dileyin!

Ölmeyi iste OTÇU!

Ölmeyi temenni et OTÇU!

Haydi OTÇU! kendini ilk bulduğun top50'den aşağıya AT!

İntihar et ve kendini öldür OTÇU!

Eee haydi amma da uzattın!

Aklını başına AL!

[022.014] [TK] Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçek şu ki, <Allah, her istediğini yapar>!..

"Yef'alü ma yurid" = "İrade ettiğini = dilediğini yapar"!

Allah'ın iradesi mutlaktır! "O" El Mürid'dir. O, zamanı yaratandır. Herşeyi yaratmış olduğu gibi!..  Subhaneke Allahümme!..

[2/253, 3/108, 4/26,27,28,134, 5/1,6,49, 8/67, 9/55,85, 11/15,34,107, 17/18, 22/14,16, 33/33, 35/10, 40/31, 42/20, 75/5 ve 85/16] bu ayetleri akıl ile irdelemek gerekiyor!..

ALLAHU EKBER!..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

W.A.SELÂM SailaMasr kardeşim

Sevgideğerli Dost,

Her insanın bu kitaptan bir nasibi var! ya hayr bağlamlı veyahutta şerr'den olmak üzere elbette..

Uyarılar bahsinden olmak üzere; muhatabına devamlı doğru yolu empoze eder bu kitabımız, aksi durumlarda da seçenlerin-tercih sahiplerinin uğrayacağı aqıbet açıkca sonuç bahsinde bildirilir.

Su içmek dururken, devamlı xamrdan içip içip eşşekleşen bir kişi, ne hakla iddia edebilir ki, beni yaradan zorlatmıştır ki! ben de bunu içmekteyim desin-diyebilsin! buna ancak, merkebler güler!..

Doğruyu söylemek gerekirse, sosyal bir canlı olan biz insanoğullarına eğer ki, Allah'dan bir extra yardım olmasa idi; ne bugünkü ilmi başarılar olurdu, ne de benliklerde iç huzur!.

Pozitif bilim, nasıl sorusunun yanıtlarını deşerken,

Wahy bilgisi de bizlere olayların yada eşyanın niçinini bildirmektedir.

Ve insanoğlu görmekte-anlamaktadır ki, bu dünyada başıboş değildir.

Ona, bu arzın ve uzayın emrine musahhar kılınması bağlamında, halifelik beratı da verilmiştir. Artık, o, vahşi değil bizzat medenidir. Bizlere lanse edildiği şekilde ilk insan, bir vahşi mahluk olmayıp :) ilk peygamber ve bir bilgedir.

Rabbimiz ona eşyanın ismini öğretmiştir. İcad yapmanın da ilk medeni insan olan Adem SvS ile başladığını kitabımızdan görebilmekteyiz.

Eşyanın ismi öğretildiği zaman ise "bilme ve bulma" çığırı artık, Allah'ın izni ile start almış bulunmaktadır.

Kendisine Havva Anamız eş olarak yaratılmıştır, bununla; çoğalmak ve sosyalleşme muradı artık izhar olmuş bulunmaktadır.

Çocukların, çekirdekten aile yahutta öğretenler yanında büyümeleri çok büyük önem arzetmektedir. Öğrenme; modern bilime göre de çok küçük-bebek yaşlardan itibaren başlamaktadır.

BİR ÖĞRETEN OLMASA İDİ, ACABA İNSAN NE HALDE OLURDU ?

Küçük yaşlarda harekete geçirildiği takdirde çalışan bu yetimiz! büyük yaşlarda maalesef optimumlara ulaşamamaktadır.

Hele de sosyal ortam dışında, bir denek misali, izole büyütülmüş bir insana ve de çocuk yaşlarını da geçirmişse bu denek! konuşma dahi öğretilememektedir.

Kısaca, insanoğlu düzen kurmak ve bilim ile de, Allah'ımızın kudretini idrak etmek üzere! bu dünyadadır.

Cennet sınavında hata yapanlar, af dilemişler ve Rabbimiz de onları affetmiştir. İblis'in iddia etmesi ve süre alması ile de, bu dünya maceramız(sınav) son insana değin devam edip sürecektir.

Kimilerimiz, Allah'a kul olmayı başarabilecek!

Ekser ezici bir çoğunluk da şeytanın dümeninde helak olup gidecek maalesef :((( 

Rabbimiz, iblis'in zannında(iddia) isabet ettiğini, ayetten bizlere! acı şekilde bildirmektedir!.

Şimdi soruyoruz: Allah'a iman edenler için, her şey gayet açık ve net değil mi ? 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Gayet acik ve net dostum. Ama kursat dostun olayi bi kadar dar bir cercevede anlamasi beni gercekden sasirtiyor. Ve soylesenizde dinlemiyor yine kendi bildigini yaziyor. Ama disaridan takip edenler  ilginc bir muhabete tanik oluyoruz.

Celebi

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selâm Akik Candaşıma ve Dostlara

Hoş geldin safalar getirdin  yazını gördüm ve memnun oldum.

OT-ÇÖP söylemlere, sonsöz ve uyarı mahiyetinde ayrı bir başlık ile yazıp konuyu kapatmayı düşünmüştüm. Aslında yazının(senin) buraya yazılması, mahiyet olarak daha uygun olurdu   :))

Süfyani itikadlı dostların nasıl da sessiz kaldıkları ibretlik olarak ortada maalesef :( ottan-çöpten laf cambazlıkları ile buradan veya maillerle cedelleşip, adamın sinirlerini bozan bu bit eniklerine, artık yazmak istemiyorum.

Allah herkese akıl vermiş!. Biz yalnızca O'na yönümüzü çevirmeyi tercih ediyoruz!. Elçisine de, getirdiği mesaja(qur'an) değer verip ittiba ederek haqq sevgimizi ortaya koymaktayız. Bu arada da elçiye tapmıyoruz! asla da tapanlara sevgi ve dostluk beslemeyeceğiz!.

El Emin olan efendim, Allah'ın mesajını bizlere ulaştırmıştır. Allah'ımıza sonsuz ve sayısız, Hamd ile Şükürler olsun!.. Efendimize de Salat ve Selam göndermekteyiz.. Allah C.C, ondan ve haqq dostlarından elbette razıdır. Onun haqq dostlarının da kim olduğunu bizlere, Furkan 30 bildirmiştir. Yoksa, hadis iftiraları ile ona yaklaşmaya çalışanlar değil elbette...

Selam ve Dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SLM DOSTLAR

YUSUF NİCKİNİ KULLANAN FORUM ARKADAŞIMIZIN, MADDELER HALİNDE YAZDIĞI HUSUSLARA BURADAN YAZMAYI DİLİYORUM.

Hazretin iddia ettiği(soru) konulara hep birlikte bakalım: Altı çizili olarak belirtilenler ona aittir!..

soru 1) kur'anin ALLAH'dan geldigini NERDEN biliyorsunuz ?

Son olarak yazdığın hadisin, Resulullah'dan geldiğini sen nasıl iddia edebiliyorsun? senin gibiler için papağan ifadesini kullanmamızın nedeni işte bundandır forumdaş!

Bizler Qur'an'ın Allah'dan geldiğine nasıl ulaşmış bulunmaktayız ? Senin mantığına göre bir zaman Musa SvS da demişti: Rabbim seni görebilir miyim ? Ey Musa, buna dayanamazsın! şu dağa bak! yerinde durabilirse beni görebileceksin! ........ Yine benzer şekilde İbrahim SvS da, Rabbim! bana ölüleri nasıl dirilttiği göster demişti;Allah C.C de: Yoksa inanmadın mı ? inandım, ama tatmin olmak için "dedi". Bütün elçilerimize buradan, salat ve selam gönderiyoruz. Şüphesiz ki,onların kıssalarından bizlere dersler ve işaretler vardır... Her delile başgözü ile ulaşmak gibi bir yöntem veya lükse sahip değiliz dostlar! zaten, akıl nimeti sayesinde insanoğlunun neleri yapabileceğini, bulabileceğini hep beraber görmüyor muyuz ? Akıl yürütme yoluyla, matematiksel ve fiziksel formüllere ulaşılıyor, ispatları yapılıyor! deneysel olarak da bunun başgözü sunumu gerçekleştiriliyor. Akıl ile Sezgi müşterek çalıştığında ise insanoğlunun; bir tencere kapağını oynatan su buharı basıncından, buhar basıncı ile çalışan trenleri gördüğünü, görebilmekteyiz. Halife olana da elbette bu yakışırdı! cinnlerin ve de meleklerin bu işe nasıl da hayretle baktıklarını da kitabımızdan görebilmekteyiz. Şuana kadar inanmış bir söylem ile konuya giriş yapmış bulunmaktayız!..

Şu dünya adlı matrixde, etrafımıza baktığımızda ne kadar din, inanç ve kültürün, farklılıkların bulunduğu ortada değil mi dostlar ? Bu inanç ve kültürlerin mensubu olanların da, kendi atalarından gelen bu değerlere son derece bağlı oldukları da ortada üstelik! bu hengame içerisinde, BİZ FERTLER yaşamakta ve düşünmekteyiz! kimimiz ehli kitab mensubuyuz, kimimiz de diğer inanç daireleri(ateizm de dahil) içerisinde kendimize bir yer bulmuş bir konumdayız. Laik ve Kemalist bir eğitim sürecinden geçen kendi şahsım adına belirteyim ki: Müslüman kimliği ile anam ve babamdan dünyaya geldim, kendimi "Türk" adında bir qawim içerisinde gördüm. Bu toplumun değerleri içerisinde olan "İslam" adlı bir din ile tanıştım. Kitabı var ve adı da Qur'an-ı Kerîm idi. Hanefi adlı mezhebe dahil bulunmaları nedeniyle aileme uyarak, biz de hanefi mezhebinden olmak üzere, olayları ve hayatı tanımlamaya gayret eder bir yapıda idik. Orta ve Lise yıllarında ise değişikliklerin ve farklılıkların müşahadesi ile yüzleşmeye başladık. Lise yıllarının bir kesiminde ateizm ile yüzleştim ve sorduğum sorularıma müslüman çevremden yanıtlarımı bulamıyordum(lise seviyesi). Derken bu bunalımlı zamanlarımda olağanüstü(bence elbet), üç adet rüya gördüm ve her rüyadan da "Allah" diye haykırarak ter içerisinde uyandığımı hatırlamaktayım(lise-üniversite başları). O dönemlerimin inanç buhranlarına(bir vesile) Hekimoğlu İsmail ve Seyyid Kutub'un kitaplarından az çok tatmin bulma yoluna girdim ve rahatlamıştım. Devamında siyasal hareketler içerisinde bulduk kendimizi! Necip Fazıl, S.A.Arvasi, S.M.Beyoğlu, E.Güngör vd.lerinden(köşe taşı) faydalanan bir fikir ortamında bulundum diyebilirim. Sonra da tasavvuf ile tanışma ve müridlik yıllarımız oldu. Dini araştırma ve okumalarımız devam etmekte bu arada! Mevdudi, Ali Şeriati, Hasan el Benna, Seyyid Kutub vb.leri ile tanışma ve incelemelerimiz devam etmekte olup, bir yandan da Gazali, Rabbani, Birgivi, Şarani ile son yüzyılımızın cemaat liderlerine ait eserleri de inceleme imkanlarımız oldu. Üniversite yıllarında ise bunlara ait grup ve cemaatlerle tanışmalar ve temaslarımızda kesintisiz devam etmiştir. Şeriatçı ve Ehli Sünni söylemi en doğru kabul eder bir yapıda uzun yıllar yaşadım!!! Diğer Kutsal kitapların, Qur'an ile kıyas kabul etmez şekilde bulunduğunu yakinen bu yıllarımda gördüm ve yaşadım. Hangi noktasına bakarsanız bakın asla beraber değerlendirmeye alınamayacak bir konumda bulunmaktadırlar. Hangi incili, eski ve yeni ahidi, qur'an ile mukayese edelim ki ? barnabas'a bir türlü ulaşamadım! artık ulaşmak da istemiyorum! şuanki nokta-i zaviyemizdenden sonra(Hamdolsun Allah'a)...

Qur'anı incelediğimizde görüyoruz ki: Her şey yerli yerinde ve yeterli olarak bilgi verilmekte! ilk insandan günümüze değin olaylar ne güzel de işlenmekte! diğer kitablara da yer veriliyor, yani hepsini burada ana bağlamda bulabiliyorsunuz! diğer inanç gruplarının da nasıl ana din'den kopup ayrıldıklarını ve de şeytan denen vakıanın, insanlara neleri yapabileceğini de okuduktan sonra;

Artık kesinlikle eminim ki: Qur'an, İnsanların İlah'ından bizlere gelen bir söylem ve kitabdır.

İslam tarihini doğru olarak analiz edebilirsek eğer! şeytanın ve güruhunun dinimize neleri bulaştırdığını çok açık ve net olarak görebiliriz. Kitabımızda elçinin görevinin sadece tebliğ olduğu sık sık vurgulanır! isminin geçtiği yerlerde de ise kitaba=mesaja vurgu vardır. Resulullah'ın vefatından sonra Hadislerin de 1.5-2. ve 4.yy.lar arasında toplandığını biliyoruz! Resulullah'a en yakın olan 4 halife döneminde bu hadisler niçin toplanmamıştır ????????????????????????

Fitne çıkıp da Muaviye denen hergele, bu işi kendi konumunu haklı çıkarıcı hadis uydurmalarına teşvikleri başlatınca(para-altın), geçmiş tarih ola! bakıldı ki; bu adam ve diğer yapılar(şia vd.), ortalığı bayağı hadis dümenleri ile doldurmuşlar! bir sürü tezat ve akıldan uzak hadisler ortada yayılmakta!

Gelin bunları harmanlayıp eleyelim, bakalım elekte hangileri kalacak(İzmit Konsülü misali) diyerek, bir de onlar, yeni bir fitneye kaynak teşkil ettiler.

Bu bölünmelerin ve mezheplerin ardında hep bu hadis dümenleri mevcut bulunmaktadır. Her bir mezhep bulduğu-ulaştığı hadislere göre dinini tanzim ile iqame yoluna başvurunca işte sonuç!!!!

Ve hepsi de kendini haklı bulmaktadır! fırka-i naciye meselesidir gidip gelen aralarında!

Sonra da devletler bunları, hööt ulan ne oluyorsunuz? sizin 4'ünüz de hakksınız! gerisini başkaları ayıklasın diye halka dayatma ile hakk mezhepleri kayıt altına almışlardır.

Qur'ana bakılmış bakılmasına da, açıklamak için nedense hep bu rivayetlerden gelici olan, hadislere başvurulmuştur! yani, kitabı da kendilerine uydurma gibi bir yönteme başvurduklarını görmekteyiz.

Şimdiki mealler veya tefsirlerin tamamı, bir diğer öncesinin kötü kopyasından başka bir şey değildir maalesef <:((

Bunda kimler suçludur ? hep birlikte mahşerde göreceğiz, Allah'ımız izin verirse! Allah'ın vaadi mutlaktır ve gerçektir.

ŞUAN, HAMDOLSUN Kİ: DİNİ ALLAH'A HAS KILMAK DENEN BİR İNCELİĞE ULAŞMAYA ÇABALAMAKTA VEYA ÇALIŞMAKTAYIZ. YAPANLARA-YAPABİLENLERE, BİZ KARDEŞLERİNDEN "SELAM" ÜSTÜNE "SELAM" OLSUN.. 

Bu ne demektir bilir misin ? Atasal olanın yargılanmasının türkçesidir! Herkesin dediği bildiği İslam'ın gerçeğine, yani Allah'ın dediklerine, Allah'ın Dinine ittiba ediyorum-ediyoruz demektir!. İyice anlayabilirseniz eğer, bu iş din değiştirmenin, ikinci defa iman etmenin bir diğer ifadesidir, inşaALLAH!..

<<<LÜTFEN, AKILLARIMIZI QUR'AN'A İPOTEK EDEBİLELİM!>>>

<<<NE OLUR DOSTLAR! ALLAH RIZASI İÇİN!>>>

SONUÇ : [034.020] [IK] Andolsun ki; İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkarmış ve mü'minlerden bir topluluk hariç ona tabi olmuşlardır.
NOT : Burada, toplam insanlık sözkonusudur!!! lütfen dikkat edelim dostlar. Mü'minlerden bir "fırka" denilmekle,,,,, Adem SvS dahil son adem'e değin bir söylemdir bu!. 

soru 2) benim tutumuma karsi neden misli karsilikla aynen "bilincsiz" refleks gosteriyorsunuz ?

BAHSET TARİH, BALIĞIN ÇIKTIĞI KAVAKTAN!..

soru 3) bilmediginiz bir dildeki bir kitabi nasil olupta sanki nerdeyse kendiniz yazmiscasina aciklamaya calisiyorsunuz?

ALLAH'DANDIR HERHALDE! İNŞAALLAH!..

soru 4) eger teknoloji ilerledi de boyle kolay tercume olanagi var derseniz, gecmis insanlarin gunahi ne?

KORKMA DOST! BİLENLERİN HESABI DAHA ZOR OLUR! ALLAHU'ALEM!.

soru 5) ehli sunnet ulemasi neyin pesindeydi? sirf yuzyillar otesinden kendini bilmezlerce hakaret edilmek icin mi hayatlarini verdiler bu ise ki emevilikle sucladiginiz ehli sunne bizzat onlar tarafindan katledilmistir (ornegin imam ebu hanife )

KİM NE YAPTI İSE KENDİSİ İÇİN YAPMIŞTIR! ALLAH C.C, SANA-BANA MUHTAÇ DEĞİLDİR! MALUMLARINIZCA..

soru 6)yineliyorum ki, turkceyi sirf "atalar dili" oldugu icin mi konusamiyorsunuz, eger atalar bu kadar kotu mirasvalid iseler neden "hanif dil" uydurup onla anlasmaya calismiyorsunuz?

SEN KİTAB NEDİR? YOL NEDİR BİLMİYORSUN?

velhasili ne sosyoloji bilirsiniz ne tarih ne felsefe ne de bir halt bildiginiz yok ama ahkama gelince mangalda kul de birakmazsiniz ya, turk milletinin pragmatik tutumunun sonucu......

ANLAMAYIZ HAYATI İLİMLE FELSEFEYLE/HAYAT ÇELİK BİLEKLERDE ATILAN ZAR OLMALI ................ Yazılarımızı çok iyi tahlil etmişsiniz!.

bir basit hadisle yineleyerek mevzuyu kapatayim ki:

"gun gelecek, meryem oglu isaya tabi olanlari aynen (belki papagan tam buraya uygundur ) taklit edeceksiniz, oyle ki onlar bir delikten iceri girse suphesiz sizde ayni delikden gireceksiniz "

Loo Yezid! İsa'yı(SvS)--Mehdi'yi(?) BEKLEYEN,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, 

SİZ misiniz ? Yoksa BİZLER miyiz ?

turkce bilen papaganlara, belki anlarlar diye...

ARABİC PAPAĞANI GÖRÜYORSUNUZ DEĞİL Mİ DOSTLAR ? NASIL DA HADÎSEN YÛFTERA YUMURTLUYOR!

HAYDEEE TAZEEE, YENİ YUMURTLANDI BU HADİSLEEEEEEER!!!!!!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar hanifulus agzına sağlık. yusufun yazdıklarının özeti siz şunu bilmeniz siz bunu bilmezsiniz felse tarih bilmezsiniz arapça farsça bilmezsiniz falan feşmekan. Akik ağbi maddeler halinde sorulara yanıt verdiği halde yanıtlara hiç dokunmadan Akik ağbiye deli kendinide doktor yerine koydu. Hem papağanlıktan bahsediyor, hemde papağanlık yapıyor. Yazılarını üst üste koyun zerre kadar tutarlı bilgi verici bir yönü yok. Eğer bu yeni bir katılımcı olsaydı önce anlamaya çalışır sonrada makul sorular sorardı. Ama bu adamçeğizin yazılarına bakarsan ayberg haniflik ehli sünet mevzularında kaşarlanmış daha önce bu tür ortamlarda epeycene buluşmuş. Bence bu şahsı piyon olarak kullanıyorlar. Asıl patronu buraya davet etmek lazım. Çünkü bu kavukun cümleleri hem bomboş hemde hakaret dolu. Bizim gibilerde adam sanıp cevap yazıyor. Sevgili hanif ulus ağbeyim sizin yukarda yazdıklarınızada adam gibi cevap hiç beklemeyin bence. abbasi emevi masallarını din sanıyor adamçeğiz. Kuranada küfür ediyor haberi yok. Hele o pişkinliği yokmu gendini öğretim görevlisi burdakileride yeni yetme talebe yerine koyma pozisyonları.  Yavrum yusuf bence senin nefesin yetmez ya patronun efendin kimse sen onu çağır veyahutta efendi ol burda emek harcayan alperen hanif ulus akik hanif ağbilerden bişiler öğren tabi nefsin buna izin veririrse.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

xavier Yazdı: Kişisel argümanları konuşmayı bırakalım kanımca arkadaşlar, fikirleri konuşmaya devam edelim.Aiberg nickli kişinin forumuna dönmesin burası da, bilmeden konuşmak, paranoya yapmak Kuran ehline yakışmaz zaten.Kişi hernerede olursa olsun kendini fikriyle ortaya koyuyor.Unutmayalım ki hidayet verici biz değiliz, Allah tır.Biz, Allah'ın bize açtığı ölçüde, uyarımızı yaparız sadece.Ve deriz sonra da, "Senin dinin sana benim dinim bana", ta ki Allah hidayet verir, "Hoşgeldin" deriz sonra da. Allah tevbeleri kabul edendir.elTevvab dır.Pislikleri, yanlışları, hataları örtendir, elSettar dır.Affedendir, elAfüvdür.

SELAM DOSTLAR ve XAVİER

Haklısın Dost! zaten not veren makam Allah C.C'dür. Kimin haklı yahutta yanlış olduğu noktasında ki, hüküm de mahşerde verilecektir. Hani abese yaptı diye eleştirilen Resulullah da, baronları adam edersem! etki toplulukları da onlara uyup kolayca iman ederler, diye düşünüp, konsantre olmuş ve tebliğini yaparken, birisi giriyor ve üstelik de a'ma birisidir! kimseyi içeri almamaları husunda uyarıda bulunmuş olacak ki, içeri birisinin girdiğini hissedince kızıyor! ve bunu da Rabbimiz! abes iş yapmak olarak notlandırıyor!. Tebliğ için kendini parçalaması hususunda da "biz seni onlara bekçi olarak göndermedik" "hidayete en uygun olanı biz biliriz, sen istediğini hidayete erdiremezsin" "sen onlara vekil değilsin" gibi! emr-i ilahi ile "senin görevin sadece tebliğ etmektir" şeklinde, Resulullah'ın uyarıldığını qur'an'dan görebilmekteyiz.

Burada yapılan olayı, inançların savunulması bağlamında değerlendirmek daha uygun olacaktır kanaatindeyim. Zira, dikkat ederseniz başlık olarak seçilen kelimeye dikkat etmek lazım derim.

Dinlerarası diyalog gibi bir saçmalığa, eğer ki Resulullah da uysa idi! hiç şüpheniz olmasın, müşrikler tarafından aynen onlara benzetilip, canciğer kuzusarması olup çıkardık.

Sen, müşrikleri Allah'ı kitabı bilmezlerden mi sanıyorsun ?

Veya müşrikler hep Resulullah döneminde midirler ?

Allah C.C, kâfirleri dost edinmeyin derken! acaba neyi kast etmiştir sizce ?

Kâfir olanlar ateistlerden mi müteşekkildirler ? 

vs. vs.

Saygılar, Uyarıcı Dost!