Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 18 eylul 2005 Yer: ABD Gönderilenler: 11
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Arkadaslar.
Bu konu henüz hazirlik asamasinda; bir kismini paylasmayi uygun gördük.
Her zaman ki gibi bazi arkadaslarimizin görüslerinden de istifade ettik, Allah razi olsun.
_____________________
Insan'in Ruh'u varmi'dir?
Bazilarina göre Ruh bizzat özbenlik, bazilarina göre hayat verip ayakta
tutan,
bir nevi öz kaynaktan gelen Enerjidir. Ki her iki durumda da bir
sekilde Yüce Allah'in zati ile dogrudan baglanti var.
Nedense insan, Allah'in herseyi yoktan var ettigini kabullenmistir ama,
gel gelelim ki konu Ruh olunca Yüce Mevla(zati) ile illa ki bir sekilde
baglanti kurmak zorunlulugu icinde sanki. Neden dir bilemiyoruz?
Kur'an-da öncelikle belirteclere göre Rûh
kavramini irdeleyelim.
Meal:Meleklerve Rûh, miktarı elli bin
yıl olan bir günde yükselirler O'na.
"Insanda Rûh vardir" diyenlere göre, Ayetteki sözkonusu Rûh,
Allah'a eren Rûhlar imis, ki hani daha önce bu Rûh Rabbin özünden
insana verildi ya, nitekim tekrar özüne kavusmus oluyor. Eriyip özüne
kavusmakla birlenmis oluyor.
Bir kere Ayette "Ruh" kavrami cogul degil, tekil olarak ifade ediliyor!
Sonra bakiniz:
Meal:
O gün, Rûhve melekler saf bağlayıp
kıyama geçerler. Rahman''ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O
izin verilen, doğruyu söyler.
Yine tekil olarak ifade ediliyor. Neden Melekler cogul olarak ama Rûh
tekil olarak ifade ediliyor? Eger sözkonusu Rûh insanin Rûh'u olsa idi
insanlar bir tane degilki(!), neden tekil ifade varda cogul yok! Ayetin
anlattigi ortam Ahiret alemi, hesab günü. Neden cogul Rûh degilde tekil
Rûh ifadesi var?
097.004Tanazzalualmal[a]-ikatuwa(al)rroo[h]u feeh[a]
bi-i[th]ni rabbihim min kulli amr(in)
Meal:Meleklerve Rûh,
Rablerinin izniyle on'da her iş için inerler!
Not:
"onda" = o gecede, Kadir gecesi! Ve "tenezzelu" ifadesi bazi
tercümanlara göre bir tekrari
veya sıklığı vurgular, "bölük bölük iner", veya "iner de iner" olarak
tercüme etmekte mümkün imis!
Tekrar "insan'da Rûh vardir" diyenlerin inancina göre soru soralim:
Kadir gecesinde kimlerin Rûh'u ne yapmak icin iniyor? Üstelik yine
cogul degil, tekil ifade var.
O halde Meleklerle beraber kimin Rûh'u iniyor? Hangi insanin Rûh'u?
016.002
Yunazzilualmal[a]-ikatabi(al)rroo[h]i
min amrihi
AAal[a] man yash[a]o min AAib[a]dihi an an[th]iroo annahu l[a] il[a]ha
ill[a] an[a] fa(i)ttaqoon(i)
Meal:
Kullarından dilediğine melekleriemrinden olan ruh ile
şöyle diyerek indirir: "Gerçek şu: Benden başka ilah yok, o halde
benden sakının!"
Arada ki baglantiya bakalim:
042.052
Waka[tha]lika aw[h]ayn[a]ilaykaroo[h]anmin amrin[a] m[a]
kunta tadree m[a] alkit[a]bu
wal[a] al-eem[a]nu wal[a]kin jaAAaln[a]hu nooran nahdee bihi man
nash[a]o min AAib[a]din[a] wa-innaka latahdee il[a] [s]ir[at]in
mustaqeem(in)
Meal:
İşte böylece sana
daemrimizdenbirRuhvahyettik.
Sen, kitap
nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi
kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru
bir yola kılavuzluk etmektesin.
Sayet Rûh beden'den ayri
Benlik mahluku ise, peki zaten benlige
sahip olan bir insan'a neden Rûh
vahyediliyor?
Görüyoruz ki, "Insan'da Rûh var"
iddiasi (suana kadar)
Kur'an-la bagdasmamaktadir! Ayetlerde ki sözkonusu Rûh, insan-ruh'u degil!
Devam ediyoruz:
040.015
RafeeAAu a(l)ddaraj[a]ti [th]oo alAAarshi yulqee a(l)rroo[h]a min
amrihi AAal[a] man yash[a]o min AAib[a]dihi liyun[th]ira
yawma a(l)ttal[a]q(i)
Meal:
O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü
hakkında uyarmak içinemrinden olan Rûh'u
kullarından dilediğine indirir.
Görüyoruz ki, (tekil olan!) Rûh,
demekki sadece insanlar'dan bir kismina indiriliyor, her insana degil!
Ve neden indirilir? Kendisini ne bekledigine dair insan uyarilsin diye.
Topluluklari, insanlari: kimler uyarmistir?
Peygamberler!
Tekrar 42:52'ye bakacak
olursak aradaki alakayi görmemek imkansizdir!
Ve simdiki nakledecegimiz Ayetler aradaki baglantilari daha net ve acik
sekilde ortaya koyuyor:
026.192
Wa-innahu latanzeelu rabbi alAA[a]lameen(a) Meal:
Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
Görüdügümüz gibi, Al-Rûh vahyi getiren
Melegin tanimlamasidir. Herhangi
bir Insan'in Rûh'u sözkonusu degil! Rûh'ul
Emîn, Peygamber efendimize Vahyi getiren Melekten söz ediliyor.
Meal:
De ki: "Kim Cebrail'e
-ki o, Allah'ın izniyle onu*
kendinden öncekini doğrulayacı,
inananlara yol
gösterici ve müjde olarak
senin kalbine indirmiştir- düşman
kesilirse, Not:
* = Kur'an !!
002.098
Man k[a]na AAaduwwan lill[a]hi wamal[a]-ikatihiwarusulihiwajibreelawameek[a]la
fa-inna All[a]ha AAaduwwun lilk[a]fireen(a)
Meal:
Evet, Allah'a, meleklerine, rasullerine, Cibril'eve Mikal'e kim düşman
olursa bilsin ki Allah da kafirlerin düşmanıdır."
Kisacasi: Al-Ruh, Allah'in vahyini
tasiyan/getiren Melegin
tanimlamasidir. Insanlarin icine girip sonrada geri cikan
özbenlik, veya hayat kaynagi degil!
017.085Wayas-aloonaka
AAani a(l)rroo[h]i
quli a(l)rroo[h]u
min amri rabbee wam[a] ooteetum mina alAAilmi ill[a] qaleel[a](n)
Meal:Ve
sana ruhtan
sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin
emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir."
Burada sorulan Insan-Ruhu degil, bizzat Ruh'un ne oldugu sorgulaniyor.
Kur'an-in bütünlügü gözetilmedigi taktirde bu gibi Ayetler'in yanlis
yorumlanmasi imkansiz degildir.
Not:
Gayemiz Ruh
hakkinda ayrintili bilgi vermek degil, ki zaten veremeyiz, amacimiz
Insanlar'in bedenden ayri Ruh adinda bir öz'e sahip olup olmadiklarini
Kur'an-a ve
bütünlügüne dayanarak arastirmaktir.
Al-Ruh'dan sonra Min-
belirtecine gecmeden, Ruh-ul Kudüs(=
Kutsal Ruh) kavramina bakalim:
Meal:
Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller
gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve
kendisini Ruhulkudüs'le
güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey
getirdiği her seferinde büyüklük taslanmadınız mı? Bir kısmını
yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.
Meal:
İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah,
onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir.
Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs'le
güçlendirdik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler, açık-seçik
mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak
tartışmaya girdiler de içlerinden bazısı iman etti, bazısı küfre saptı.
Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ne var ki, Allah dilediğini
yapıyor.
Meal:
Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin
üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le
desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla
konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim.
Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da
o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle
iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını
senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri
getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden
başka bir şey değil bu."
Meal:
Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundanüfledi.
Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da
az şükredersiniz!
015.029
Fa-i[tha] sawwaytuhu wanafakhtu
feehi min
roo[h]ee faqaAAoo lahu s[a]jideen(a)
Meal:
"Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp içineruhumdanüflediğim
zaman, önünde hemen secdeye kapanın."
038.072
Fa-i[tha] sawwaytuhu wanafakhtu
feehi min
roo[h]ee faqaAAoo lahu s[a]jideen(a)
Meal:
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah
hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem'in oğlu İsa
Mesih, Allah'ın
resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla
Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!"
demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve
biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız
O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.
Özellikle en son naklettigimiz Ayete dikkat edersek, Hz. Isa, Allah'in kelimesidir deniyor. Ha$a Allah'in Ruhu'dur demedigi gibi, Allah'in bir parcasidir da demiyor Ayet.
Bizim kanaatimizce Hz. Isa'nin var olusu Allah'in emrinden'dir,
Allah'in kelimesidir ifadeside bizce bu görüsün altini ciziyor. Allah
dilerse dogrudan "OL!" emri verir, olu verir, yada Melek-Elcileri bu
emri sonucuna ulastirir, yine olu verir.
Acaba hiristiyanlar neden sapitti? Neden Isa Mesih Allah'in ogludur
dediler?
Cünkü Hz. Meryem'in (Selam olsun) babasiz bir
cocuga hamile kalmis oldugunu kabullenemediler. Üclü inanca
göre, ha$a Allah hem Mesih'in Babasi, hem Insan olarak Ogul(Isa Mesih
bedenlesmis tanri, bizzat yasayan Kelimesi oluyor), hemde Kutsal Ruh oluyor.
Halbuki Hz. Meryem'e gelen Ruh ha$a bizzat Allah degildi ki, bir
Melekti.
Ha$a Kutsal Ruh bu sapiklara göre ya iliskiye girmis olmasi
gerekiyor ki Kutsal Ruh'dan bir tohum atilmis oluyor ve böylece hamile
kalip dünyaya gelen cocuk bir insan degil, yari insan yari Tanri, veya bedenlenmis Tanri oluyor, yada Kutsal
Ruh Allah'in bir parcasini getirip ana rahmine atmis oluyor, ki bunun
sonucuda yine ayni kapiya cikar.
Nereden bakarsaniz bakin, bu görüslerin, inancin, her yani koca bir
ŞiRK.
Hiristiyanlar
bir tarafa, insan Müslüman olupta farkli izah yollari ile ayni kapiya
ciktigini düsünemiyor mu? Hz. Meryem'e gelen Ruh, bizzat
ana rahmine mi girdi? Yoksa Ruh mahlukumu atildi? E peki Ruh
Allah'dan ise bu Ruh nasil Mahluk olabiliyor?
Insan Ruh'una inananlara göre ana rahmine bir Ruh atilmis olmasi
gerekmez mi? Evet.
Peki ayni görüse göre Ruh Allah'in Ruhundan mi? Evet.
Iki iki dört eder,peki: Allah
ha$a insanlarin bedenlerine mi giriyor?
Allah bölünüp parcalanmaktan münezzehtir diyorsaniz; Zatin'da
ayriklasma olup, bölünüp insan bedenlerine girdigini nasil kabul
edebilirsiniz? Yada aciklayabilirsiniz?
Ha$a Subhan Allah.
Ruh'u, Allah'in zatindan bir parcasi bilerek, insanlarin icine verilmis
olarak kabul ettiginiz sürece, bu inancin bedelinide yüklenmek zorunda
kalirsiniz.
Bazilarina göre Hz. Isa tam insan degildi. Peki neydi ya? Yari Insan yari X-Man mi? He-Man olabilir mi? Tövbe ha$a!
Peki ayni cikarimdan yola cikacak olursak, Hz. Adem ne idi? Hz. Isa'nin
yine bir Annesi vardi. Hz. Adem anasiz babasiz yaratildi.
Hz. Adem bir
insandi, Hz. Isa da bir insan idi, yari insan yari baska birsey degil.
Bir bütün olarak insan, Allah'in kendisinden razi oldugu bir insan.
Furkan 20: Senden önce
gönderdiğimiz peygamberler de mutlaka yemek yiyorlar, sokaklarda
yürüyorlardı. Biz sizi birbiriniz için imtihan aracı yaptık. Sabrediyor
musunuz? Rabbin her şeyi görmektedir.
Peygamberimiz'den önce gönderilen Peygamberlerden bir tanesi de Hz. Isa'dir! O'da yemek yiyor! (ve haliyle ihtiyacini gidermistir!) sokaklarda yürüyordu, yani bir Insan idi.
Enbiye 7-8: Senden evvel de
başka değil ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz bir takım ricâl
gönderdik, haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız. Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.
Ve en carpici aciklama:
Maide - 75: Meryem oğlu Mesih sadece peygamberdir, -ondan önce de peygamberler geçmiştir- onun annesi dosdoğrudur, her ikisi de yemek yerlerdi. Onlara ayetleri nasıl açıkladığımıza bir bak, sonra da bak ki nasıl yüz çeviriyorlar!
Her ikisi de yemek yerdi! Bakin Ayet bunu neden vurguluyor dersiniz?
Yemek yiyen insan ne yapar? Yok yok!, daha da önemlisi, neden yemek
yiyorlar?
Cünkü acikiyor, cünkü insan'dir. Yari insan yari bilmem nedir degil, Allah tarafindan bir bütün olarak yaratilan bir INSAN.
Selam olsun Hz. Adem'e, Hz. Meryem'e, Hz. Isa'ya ve Selam olsun Hz. Muhammed'e.
________________________________
Tekrar edelim ki konu hazirlik asamasinda, önemli noktalardan bir kismi
bu yazidir. Ayrintilar daha sonra bittiginde her zaman ki gibi Sitede
yer alacaktir.
açtıgın konu gerçekten güzel allah razı olsun.aydınlanması geren bi konu var şimdi.lütfen araştırarak tetkik ederek inceleyin....
secde9...allah insanı dizay etti ve ona ruhundan üfürdü.
herşey allahındır.bizde ,ruhta .önce bizleri dizay eden allah SONRA YARATTIGI RUHU ÜFÜRÜYOR. evet ruh allahtandır ama ruhta allahın bir yaratıgıdır sadece .ve hersey gibi herkes gibi ruhta allaha DÖNDÜRÜLECEKTİR.
herkeste ruh mutlaka vardır eger olmasaydı yukardaki ayet haşa yanlış ayet olacaktı .böyle bişey mümkün degil.
fecr28...ey ruh rabbine ulaş.
ayette ruha rabbine ulaş diyor .işte bu noktada ruhun sadece ve sadec allahın yaratıgı oldugu açıkça anlaşılıyor. yoksa haşa allah kendine{ruhun allahın parçası oldugu düşüncesine cevap} rabbine ulaş dermiydi.
sinan kardeşin belirttigi ayetlerde geçen tekil ruhlar devrin imamlarına ait ruhlardır.allaha ruhen ulaşmayı dilemiş bir insana allah emrimden ruh gönderirim diyor.
mücadele22...kalbine iman yazılan kişiye emrin ruh gönderir.
mümin15...allaha ulaşmayı dileyip kalbine bu suretle iman yazılan kişiye allah katında egitilmiş ruh gönderir ve ruh allaha kavuşma gününün geldigini kişiye ihtar eder.
nebe38...allaha kavuşma gününde allah meleklerini ve ruhu gönderir .rahmanın izin verdiklerinden başka kimse konuşmaz. konuşan dogru söz söyler.
işte ayetlerde açık eger kalbine iman yazılmışsa ruh ve melekler iner diyor bu ruh hangi devride yaşıyorsak o devrin imamının ruhudur.peygamberimiz döneminde bu ruh peygamberimizin ruhuydu.
belirtilen ruh kelimesi sadece devrin imamına ait ruhtur .gelen ruh geri dönmez mücadele22 ve mümin15e göre kişiye destek için yanında kalır.
dogru söz kelime şehadettir. çünkü ruh ve melekler ancak tabiyette inerler .ve tabiyetin sonunda kelimei şehadet dillendirilir.bu söz aynı zamanda kişinin günahlarının örtünüp sevaba çevrileceginede işaret ediyor.çünkü tabiyetten sonra herkes günahsız olur.çünkü günahlar sevaba çevrilir.
furkan70...kim ulaşmayı dilerse kalbine iman yazılır.tabi olan kişinin günahlarını allah örter.allah günahları sevaba çevirendir.gafurdur.rahmet gönderendir.
Katılma Tarihi: 18 eylul 2005 Yer: ABD Gönderilenler: 11
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam.
Ayetler sizin öne sürdüklerinizi söylemiyor, siz Ayetleri kendi yorumunuzla kendi inancinizin kalibina sokusturuyorsunuz.
Ben sizin inancinizdan uzagim. Bak bunu özellikle söylüyorum.
Sen öyle diyorsan bu sana göre öyledir, bana göre degil.
Neden'dir nicin'dir davasina da giremem, Forumu birazcik gezdiysen, bu tartismalarin hic bir yarar getirmedigini sende görmüssündür.
Ne Iskenderin nede baska bir Seyhin Müritleriyle inanki artik muhatab olmak istemiyorum.
Görüslerini belirtmekte serbestsin fakat benden cevap bekleme.
Ha diyebilirsiniz ki, Cevap vermekten kaciniyor, bakin biz dogrusunu söyledik... Evet Efendim, kaciyorum. Kendimi ne diye yipratayim? Nitekim herkes kendisinden sorumlu.
Akil var Mizan var, dileyen acar Kur'an-i okur. Zaten ne benim nede bir baska arkadasin görüsleri diger insanlari hic baglamamali, herkes biraz olsun arastirip sorgulamak zorunda. Ki bu siteyi ziyaret eden Insanlarin ezberci olduklarini da hic düsünmüyorum. Mutlaka az cok herkes kendi cabinda bir arastirma yapiyordur.
Bu vesileyle ben tekrar bu önemli noktaya vurgu yapmis oldum.
Dedigim gibi konu hazirlik asamasinda. Ben kendi capimda arastirir görüslerimi paylasirim. Hic bir tarikata, hic bir seyhe biat etmemis, sadece Kur'an diyen ve Din'i yalnizca Allah'a özgüleyen her Insan'la her zaman tartismaya acigim.
Ama Tarikat mensuplariyla asla.
Lütfen benle muhatab olmayin, fikirlerinizi dilediginiz gibi paylasin.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma