Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Dostlar şimdiye kadar sizler hehangi brinden veya herhangi bir kitaptan kuranda av yasağı ile ilgili bir şey duydunuz mu ?
Herşeyin hakkını tastamam bildiren rabbimiz acaba hayvanların hakkının gözetilmesini unutmuş olabilri mi ? Haşa
Maide 95- Ey iman edenler, ihramlı iken av hayvanı öldürmeyin. İçinizden kim kasten onu öldürürse, yaptığı işin vebalini tatması için, öldürdüğü hayvanın dengi ona cezadır ki, Kâbe'ye ulaşacak bir kurban olmak üzere buna yine içinizden iki adaletli kişi hükmeder; yahut (ceza olmak üzere) bir keffarettir ki, ya o nisbette fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmaktır. Allah geçmişi affetmiştir. Fakat kim de bu suçu tekrarlarsa, Allah ondan intikamını alır. Allah damia gâliptir, intikam sahibidir.
Bu ayetin tercümesi aşağı yukarı bütün meallerde böyledir.Ayeti bu şekilde okuyan ne anlar.Hacda avlanmak yasak olduğunu değilmi.
Ya arkadaşlar ben iki kere oraya gitim. Mekkenin her tarafı dağ taş avlanacak hayvan mayvan yok orda
Bir önceki ayete bakalım
94- Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.
Mekkede ne elinizle nede mızrağınızla ele geçirecek bir hayvan bulamazsınız. Konunun hacla bir ilgisi yok.Konu tamamen av hayvanlarına getirilen kısıtlamalardan yani belli zamanlarda av yasağından bahsediyor.
Çünkü bir sonraki ayette yine avla ilgili
96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avı ve onu yemek helal kılındı. Kara avı ise, ihramlı olduğunuz müddetçe size haram edilmiştir. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun
Bu ayette yine çarpıtma yapılmış ve dikkatler sanki hac esnasında av yasağına çekilmiş.Çünkü ihram kelimesini okuyanlar o bildiğimiz hacda giyinilen peştemal zannetsin diye
Aslında doğrusu şu şekilde olmalıdır
96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avı ve onu yemek helal kılındı. Kara avı ise, yasak kıldığınız müddetçe size haram edilmiştir. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun
Maide 95 de geçen kabe bildiğimiz mekkedeki binamı ? Alakası yok. O bildiğimiz bina, kuranda ya mescidi haram yada beyti harem diye geçer
İbrahim 37- "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kılmaları için, senin Beyt-i Haram'ının (beytikel muharrem) yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmını onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler.
Bakara 144- Doğrusu, biz, yüzünün semaya yöneldiğini, orada şekilden şekile geçerek, aranıp durduğunu görüyorduk. Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Haydi bakalım, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Siz de ey müminler, nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa doğru çevirin! Kendilerine kitap verilmiş olanlar da kesinlikle bilirler ki, Rabblerinden gelen o emir haktır. Ve Allah, onların yaptıklarından ve yapmakta olduklarından gafil değildir.
Peki öyleyse maide 95 teki kabe nedir ?
Maide 6 - Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı ve, iki bileğe (kabeyn)kadar da ayaklarınızı meshedin. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.
Peki öyleyse maide 95 te verilmek istenen mesaj nedir
Bu ayette en dikkat çekici nokta ise şu cümledir
Ve entum hurumun;sizin yasak kıldığınız
Allah Teala burda insanlara verilen haram kılma yetkisinden bahsediyor
Haydaa Peygamberin bile haram kılma yetkisi yok, insanların nasıl olur şeklinde itiraz edeceğinizi duyar gibi oluyorum. durun durun acele etmeyin
Kardeşler, teşri anlamda yani evrensel asla değiştirilemez haramları ne peygamberin nede hiç bir kimsenin koyma yetkisi yokyur. Ancak idari anlamda, velayet sahibi olan herkesin, Allahın haram kıldıklarına ters olmamak şartıyla haram kılma (yasaklama) yetkisi verdır.
Eğer bu anlamda bir yasaklama yetkisini insanların elinden alırsak, dünyada ne düzen kalır nede intizam.Düşünsenize bir kere sizler çocuklarınız menfaati için yavruucuğum şu saatten sonra dışarıda kalma şu şu işleri yapma diye yasaklamalar getirmiyormusunuz.?Dolayısıyla çocuklara bu şeklide düzenlemeler getiriken müşrik mi oluyoruz?
Herkes kafasının estiği gibi davranmaya kalkarsa bu işin sonu nereye varır.Trafik kurallarını ( yasaklarını) nereye koyacağız. Onlarda insanların koyduğu haramlar değilmi. Allahtan başka kimse yasak koyamaz mantığıyla hareket edersek, ve herkes canı istediği gibi araba kullanmaya kalkarsa üstelik birde sarhoş sarhoş ortalık kan gölüne dönmez mi.?
Trafik kuralları olduğu halde her gün onlarca kaza oluyor,insanların canı ve malı heder olup gidiyor.Yaptıkları suçları Allaha fatura etmeye çalışan sapık kaderciler gibi ne yapalım kader böyleymiş mi diyecez.Hele birde hiç olmadığını düşünün.
Bu forumun bile kendine göre kuralları var. Olmasıda gerekli ve gayet normal.
Dolayısıyla peygamberinde bu anlamda haram kıldığı bazı şeyler olmuştur. Çünkü o aynı zamanda müminlerin hem devlet başkanı hemde savaş komutanı idi.
Mesela hayber savaşında peygamberimizin eşek etlerini haram kıldığı rivayet edilir.Düşünsenize bir kere.Ortam savaş durumu. O dönemde ise eşekler taşımacılıkta kulllanılıyor.Eğer ordu eşekleri yemeye kalksa o kadar yükü kim taşıyacak.Bundan dolayıda peygamber sırf savaş şartlarını gereği olarak geçici bir dönem için eşeklerin yenilmesini yasaklamış olabilir. Gayet te mantıklı. Yoksa peygamberimiz eşek etlerini ilelebet haram kılmış değildir.
Buraya kadar hiç bir sorun yok.Sorun peygamberin o dönem için yaptığı bu geçici yasaklamayı evrensel kılıp günümüze taşımak.Sapıklık burdan sonra başlıyor.
Dönelim konumuza
Geçenlerde bir arkadaş söyledi av hayvanlardan anlayan uzamanlar hayvanların yaşını ayak bileklerinden tesbit ederrlermiş
Maide 94- Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.
Öyle av yapacağım diye rastgele hayvanlara saldırmak yok
Ma ide 95- Ey iman edenler, haram kıldığınız (dönemlerde) iken av hayvanı öldürmeyin. İçinizden kim kasten onu öldürürse, ,içinizden adaletli iki kişi hükmederek (bilir kişi raporu)bileği ölçü alınarak öldürdüğü hayvanın dengi ona cezadır ; yahut bir keffarettir ki, ya o nisbette fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmaktır. Allah geçmişi affetmiştir. Fakat kim de bu suçu tekrarlarsa, Allah ondan intikamını alır. Allah damia gâliptir, intikam sahibidir.
Maide 96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avı ve onu yemek helal kılındı. Kara avı ise, haram kıldığınız müddetçe (av yasağı süresince) yasaktır. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.
İster istemez değinmek istiyorum.Şu almanlar farkında olmadan tam kuranı yaşayan insanlar yaw.Burda değil kara hayvanını balığı bile avcı kursundan aldığınız ehliyetiniz olmadan tutamıyorsunuz.nesli tükenmeye giden hayvanların avlanması ise temelli yasak.
Hatta balık avlama ruhsatınız olsa bile öyle her cins balığı da avlayamıyorsunuz.Geçende av ruhsatı olan bir alman arkadaş anlattı.
Bir gün yine Rhein nehrine balığa gitmiş.oltasını atmış bir müddet sonra bir kaç tane balık gelmiş. aksilik bu değilmi bir tane balıkta avlanması yasak olan cinsten.hemen ordaki bir sivil polis bunu yanına gelerek bu cins için ruhsatın varmı deyince oda yok demiş.
Poliste e peki bu oltadaki balık ne diye sorunca.
Oda;istemeyerek oldu demiş
Polis; derhal dikkatlice oltadan al ve yine derhal nehre bırak yoksa cezai işlem yazacam deyince bizim almanın dediğine göre eli ayağı korkudan birbirine karışmış, balığı oltadan kurtarıp tekrar nehre atıncaya kadar
|