Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba
Sayin Hak Gelenek,Muhammed ve ona vahyedilen bize yeni gelen bir vahiyde geciyor olsaydi soylediginin bir anlami olurdu.
Ibrahim ve diger resuller, Kuran vahiy sureci esnasindaki anlayisa mutabik olan, bir tarzda anlatilmislardir. Kusura bakma ama benzetmen pek uygun dusmemis.
Kuran vahyi esnasindaki inkarcilar ile musterek olan anlayis benim ki degildir. Kuranin hepsinin birden indirilmesini savunan kimseler, iste onlar inkarcilarin istekleriyle ortusen bir anlayisi paylasmaktadirlar.Yani Cumleten Vahideten-hepsi birden iletilmis bir kitap arzuluyorlar.
Kuran bir yasam kitabidir. Onun olusumu gelismeler ile iliski kurularak ilahi bir sekilde gerceklestirilmistir. Hepsi birden-cumleten vahideten tarzi bu gelismelere uygun dusmez.
Ana mesaj gelismelere tabi bir sekilde olusmamistir. Allah her seferinde, insanin fitratindaki kulluk bilincini uyandirip, kullugun temel disiplinini insanliga degismez bir standartta sunagelmistir. Vahiy geleneginin degismez ilkeleri, gundem ile baglantilar kurularak, muhataplarin sahip olduklari da harekete gecirilerek iletilmekle, etkin bir guncellige sahip kilinmistir. Gelismeler ile paralel olarak iletilen ve sonraki gelismeleri kendi kontrolune almayi basaran ilahi yontem sayesinde Kuran vahiy esnasinda insanin eline mahkum sayfalar olmaktan korunmustur.
Hepsi birden-cumleten vahideten olarak indirilmis olan bir Kuran ayni etkiye sahip olamazdi. Hepsi birden inmis olan kitab insan tasarrufundan tamamen uzak tutulamaz. Bu kimse resul dahi olsa boyledir. Resul Muhammed elinde bir butun olarak duran icerikten oturu zor bir duruma sevkedilmis olacakti. Icinde bulundugumuz ortamda yasadiklarimiz bunu anlamamiz icin yeterlidir diye dusunuyorum.
Kuran vahyinin resule vahyinin sona ermesinin ardindan yazili nushalar olarak insanlarin sorumluluguna birakilan Kuran'a karsi takinilan tavirlar vahiy sureci esnasindaki hakikatleri degistirmez.
Muhammed'e iletilen vahiy hem iletim hemde resulun kalbine kayitlama esnasinda Allah'in kontrolu altindadir. Bu esnada ki olusumlar ile sonrasi arasindaki ayrisim yapilmak zorundadir. Muhammed kendinden hic bir ilave yapmadan okuyordu-iletiyordu. Oysa daha sonrakiler icin bu soz konusu olmayabilir.
Yukarida anlatilanlarin ardindan dogal olarak bir soru ortaya cikmaktadir. "Muhammed dahi elinde bir butun olarak duran Kuran karsisinda zorluklarla karsilacaksa bizim halimiz ne olacak ?"
Hakli olarak olusan bu anlayis icin tek cozum Kuran'da sunulan Muhammed orneginden istifade etmektir. Kuran'in vahiy duzenlemesini takip ederek problemlerimizi cozebiliriz. Allah bu sekilde yani tedrici olarak iletmekle hem Kuran'in cagdaslarina hemde sonraki nesillere lutufta bulunmustur. Kuran'in bu yontemi cok belirgin bir sekilde ortadayken bunu gormezlikten gelerek hic bir gelisim sergileyemeyiz
sayin hak gelenek once soru soruyor sonrada "İbrahim ile ilgili bir kıssayı anlamak için Mekkede ki müslüman İbrahimin ortamının şartlarınımı araştırmak zorundaydı?Haklısın bu tartışmayıda burada keselim." diyorsunuz. Hangisini tercih ediyorsaniz ona saygi duyarim.
Allah'a emanet.
Kadir
|