Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın Hayrullah,

1. Kuran'ın günümüzde kullanılan tasnifine İNSAN İRADESİ karar vermemiştir. (buna kesin olarak inanıyorum)

2. günümüzde sıra aynı zamanda iniş sırası da OLABİLİR. 

1.  Ben Kur'anın günümüzde kullanılan tasnifini şöyle değerlendiriyorum. Medeni Sureler öne alınmış. Medeni surelerde Ahkam ayetleri çoktur. Kur'anı bir hüküm kitabı olarak kullanacak Fakihlere sanki kolaylık yapılmak istenmiştir. Bunu Peygamber böyle yapmış olabilir.(Ama vahiyle, ama kendi tercihi ile)  Bu sıralamanın en azından peygamberden sonraya kalmadığını düşünüyorum. Yani sizin tezinize ters düşmüyorum.

2. Günümüzdeki sıra aynı zamanda iniş sırası olamaz. Bakara, Ali-imran, Nİsa, Maide, Enfal, tevbe  hep Medine devri ve son surelerdir .Hudeybiye ve Tebük savaşı hadiselerini anlatan sondan bir önceki sure (113. sure) olan Tevbe suresi mevcut tasnifte 9. sıradadır. 

Bu dediğim surelerin hiçbirinin bir tek ayeti Mekkede inmemiştir. Nasıl mevcut sıra iniş sırası olabilir o zaman mümkün değil. 

Selam Mürselat Kardeş, 

çok dolu görüyorum sizi. İslamın ilk emri okudur  da. Müslümanlar okumamış,  okutmamışlar. Ama bu İslamın suçu değil.  Suç kabile şartlarında yaşayan insanların onu kendine benzetmesinde. 

Yüzyıllar süren tarım toplumu yaşantısında,

ve HAyret ediyorum, insanlar yüzyıllarca akıllarını kullanmaktan imtina etmişler. Şurada bütün gelişme son ikiyüz senede.

Siyasal bilgilerde okutulan Oral Sanderin Siyasal tarih isimli kitabında şöyle der. Bir romalıyı diriltip Napolyon devrine getirsen,(1798-1815)  bir hafta bir uyum sorunu çeker ondan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eder. Ama 1870 lere getirsen (telgraf ve buharlı tren bulunmuş) asla bu gelişmelere uyum sağlayamaz.

İnsanlar Milat tan 1800 lere kadar kayda değer hiç bir şey yapmadan yaşamışlar. Nasıl bir kafadır, nasıl bir yaşantıdır bu.

Sıkıntı sadece İslamda değil, Avrupada da var. Onlar bu kabuğu kırdı. Bİz de yüzyıllar süren tartışmasız imanımızı bıraktık, herşeyden şüphe ettik. Doğruyu arıyoruz. 

Ondan dolayı batıyı takdir ediyorum. Batıyı anlamaya çalışıyorum. Doğuda anlamaya çalışacağımız tek şey Kur'andır. Kur'an zaten beni terkettiler diye müslümanlardan şikayetçidir.  Bunun dışındakiler tarım toplumu hezeyanlarıdır.

Kur'anı anlarken vazgeçtim kesin iniş sırasını, Mekki sureleri bir tarafa, medeni sureleri bir tarafa almak bile anlayışta fayda sağlamaktadır. Onun için atılmaması gereken bir bilgidir. Ben atsam da, fıkıhçılar atmazlar.

Herkese selamlar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba

Kuran metninin inis kronolojisinin elimizdeki nushalara mutabik olmadigini anlayabilmek  icin bilim adami olmaya gerek yok. Bir kez  okumak dahi yeterli. Kuran disinda hic bir bilgiden yararlanmaksizin kuran surelerini ve onlarin konu butunlukluklerini yaklasik bir sekilde tespit edebiliriz.  Kuran'dan yaptigimiz tespitlere mutabik olan tarihi verilerin bu asamadan sonra devreye sokulmasiyla duzenlemede son rutuslar yapilabilir. Gayet vasat bir kimse oldugum halde, yalniz Kuran'la sinirli kalarak  gecirdigim yaklasik dort sene icinde, yillar sonra okudugum akademik calismalardaki tespitlerin buyuk bir kismini yapabilmis oldugumu gordum. Kuran okuyusumuzda sabrini koruyamamis kimseler ise  arpa boyu mesafe katedememis  ve enerji kaybiyla yenik duserek eski anlayislarina geri donmuslerdir yada   tamamen dinden uzaklasmislardir.

Kuran okuyusu esnasinda on yargilarin etkisiz kilinmasi kolay degildir. Kuran yonelisi oncesinde edindigimiz anlayislar suur altindaki varligini Kuran okurken de surdurmektedirler. Bunlarin duzenlenmesi cok suurlu bir sekilde ic dunyamizi yeniden dosemekle mumkundur. Bu ugras bir omur boyu devam edecektir. Butunuyle ic dunyasini gorerek duzenleyebilen insan olmak hayalden baska bir sey degildir. Bir bilinc altinin duzenlenmesi surecinde  henuz ideal formunu almamisken gecis yapisina sahip   yeni bir bilinc alti engelinin karsimiza cikacagini bilmemiz gerekir. 

Kuran'a yonelen kimselerin bilinc altindaki yanlis kanaatlerden emin olmasi onlarin bunlara deliller aramasina yol acmaktadir. Mucizeyi inancin bir parcasi olarak gorenler, eski inandiklari gibi olmasada degisik bir formda mucizenin dindeki varligini bir zorunluluk olarak gormektedirler.

Kuran'in ilahi korumasini onun hakikati icin mecburi gorenler, onun dizimini seslendirme sembollerini vesaire bu korumanin bir geregi olarak kabul ediyor. Kuran'in mucizevi bir sekilde indigi formda aynen korundugunu iddia eden dusuncenin  bir cok mensubunun bu konuda gercekleri gordugunde Kuran'i tarihe gomen bir dusunceyi temsil etmeside bu konuda bir korkaklik olusturuyor.

Iman insanin kendini kandirmasi degil hakikatleri bilerek yaptigi bir tercihtir.

Bir coklarinin kendi tasavvurlarinda bir Kuran  anlayisi olusturmalari, bu kimselerin farkli durumda  kendilerini ona  imana sevketmekten duyduklari guvensizliktir.

Kuran matematiksel ispatlar icermiyorsa, cagdas anlayisa aykiri dusen bazi uygulamalar  ornegin cezalar,aile hukuku vesaire vahiy ortamindaki varligindan oturu Kuran'da mevcutsa bu alanlarda hassas kardeslerimiz Kuran inanclarini devam ettirebilecekler mi? 

Degerli Hayrullah kardesim Kuran'in mevcut dizimine gore vahyinin imkansiz oldugunu gercekten goremiyor musun?

Kuran'i vahiy gibi degilde tarihi bir ortamdaki gelismelerin kayit dosyasi gibi ele al. O zaman ayni seyleri soyleyebilecek misin?

Allah'a emanet

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Kadir abi,

Bu forumda geçirdiğim kısa zaman diliminde, zaten forum ile ilk tanıştığım sıralarda bir gereklilik olarak gördüğüm, Kuran'ın YENİDEN, temiz akıl ile meallendirilmesini, artık KESİN bir ZARURET olarak görüyorum.

Bu sabah Fatihadan başalıyayım dedim, henüz besmele ayetinde takıldım. Üzerinde düşündüm, mealleri karşılaştırdım, arapça kelimeleri kuran içinde araştırdım ve gördüm ki:

Rahman = Allah başka bir anlamı yok!!! Bir özel isim sadece. Rahman'ın geçtiği ayetlere bir bakın.

Peki diyelim ki, doğrusu bu şekilde, eee ne olacak?

NE olacağı şu, bir besmelenin anlamını bile TAM DOĞRU anlamamışız demektir. Zira besmelenin bir TANITIM olduğunu anladım.

Bi ismi allah hir Rahman nir Rahim. Tek ilahın adı merhametli olan RAHMAN'dır.

Fatiha Suresi:

1. Merhametli olan Rahman’dır, ilahın adı.
2. Alemlerin Rabbi olan ilah, Hamid’dir (ihsan sahibidir)
3. Rahman, merhametlidir.
4. Yevmid din sahibidir. (Yevm id din bir tek burada kullanılmış bu şekilde, yani din günü anlamı bence basit bir çeviri olmuş. Başka bir manası olmalı. )
5.  Yalnız sana kulluk/kölelik eder, yalnız senden medet umarız.
6. ....

Fatiha'nın anlamlarından birinin de açılış olduğunu biliyorum. Hatta fetih kelimesini de çağrıştırıyor.

değerli kadir abi,

bence siz arka planı, nüzul sebepleri, o okuduğunuz rivayet ve tarih bilgilerini BİR AN OLSUN bir kenara bırakamadığınız için, iniş sırasının da mevcut günümüzdeki mushaf sıralaması OLABİLMESİNE İHTİMAL vermiyorsunuz.

Selametle,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hayrullah soyut degil somut orneklerle Bakara, AliImran, Nisa,maide, Enfal,Tevbe vb surelerin son kisimlardaki surelerden onceliklerini anlatabilir misiniz?

Birde Bismillahirrahmanirrahim-Bismillah errahman errahim sizin dediginiz gibi yani; "Bi ismi allah hir Rahman nir Rahim. Tek ilahın adı merhametli olan RAHMAN'dır." seklinde tercume edilemez.

  Arapca bilmediginiz bir halde gercek tercumeyi yapabilmeniz mumkun degildir. Tercuman demek, mevzu bahis olan dilleri cok  iyi bir sekilde bilen demektir.

Kuran disinda ki herhangi bir metnin uzman olmayanlarca  tercumesi mumkun olmadigi gibi, Kuran'da Arapca ve ilgili olan diger dili cok iyi bilmeyen kimse tarafindan tercume edilemez, kendinizi bosuna kandirmayin.

Benim  on yargili oldugum hususunda soylediklerinize saygi duyuyor fakat katilmiyorum. On yargilarimdan azami miktarda arindigimi ve arinmaya devam ettigimi dusunuyorum.

Allah'a emanet.