Yazanlarda |
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
yunusemre Yazdı:
Selam..
Sn. İbrahimim bu tavrınızı anlamıyorum. Sanki art niyetli bir insan gibi gözetleme yerinde bekleyen ve zamanı geldiğinde ve eline fırsat geçtiğinde hançeri saplayacak olan bir katil kategorisinde zikredilmem-öyle gösterilmem hiç hoş değil. Yazılanları ve yönelttiğiniz soruyu bugün henüz okudum ve cevabı da elbette verebilirim.. Lakin kendinizi ön plana çıkardığınız ve cevabı da kendiniz verdiğiniz için artık gerek kalmamış. |
|
|
Aleyküm selam!
Sn. Yunus Emre ben o soruyu 21.11.2007 saat sabahın 05:36 da sormuştum, sizin her gün yazdıklarınızı kontrol ettiğinize geçen yazıştıklarımdan biliyorum. Ama tevbe suresi 112 açıklarken de dürüst davranıp salatın fiili olarak var olduğunu söyleyen bir kardeşimiz hatırlattı diyebilirdiniz. İsim vermeniz gerekmezdi Allah şahittir benim için bu yeterli olurdu.
Vaktaki son yazını okudum, sorduğum soruyu okumadığınızı ifade etmişsiniz, size inanıyor ve okumadığınızı düşünüyorum. Sizin şahsınıza en ufak bir adavetim yoktur, benim size muarız oluşum salatın fiili olarak olmadığını söylemeniz fikrinedir, yani görüşünüze katılmamadır.
yunusemre Yazdı:
Herneyse... Bakın eğer secde, rüku, kıyam namazın içerisinde bir eylem ise Allah'ın bunu Kur'an'da belirtmesi gerekir. Aynı Hacc'da nelerin yapılıp nelerin yapılmaması gerektiğini anlattığı gibi. |
|
|
Gaza niyetiyle yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, salatı/namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açık bir düşmandır.
Sen içlerinde olup da onlara (salatı ikame) namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle salata/namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra salatı/namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kafirler isterler ki, silahlarınızdan teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kafirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.
Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükunet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur. (4 Nisa 101-103)
Yukarıdaki ayetlerin (4/101-103) altı çizili olan taraflarını neyle izah edeceksiniz?
Fiili salat yoksa, neyi kısaltıyoruz?
Fiili salat yoksa, “yarısı gelsin secde etsin diğerleri arkasında beklesin” nasıl oluyor?
Fiili salat yoksa, “korku halindeki namazı bitirince, ayakta, oturarak ve yan yatarak Allah’ı anın” korku halinde tamamlanan ne? İnsan ya ayaktadır, ya oturuyordur, yada uzanmış yatıyordur. Bu durum hayatın her alanını kuşattığına göre, namaz/salat bu durumdan farklıdır öyle değilmi?
Fiili salat yoksa, belli vakitlerle farz kılınmış olan ne?
yunusemre Yazdı:
Soruyorum, hangi ayette salat, kıyam, rüku, secde kelimeleri bir arada geçiyor?
( http://www.kuranmuslumani.com/2007/11/07/islamda-deli l-sorunu/#comment-107 ) Bu platformda da size şöyle soru yöneltmiştim ( şimdi genişleterek soruyorum ); "Eğer tek kaynağımız Kur'an ise ve Kur'an bir bulmaca kitabı değilse, namazın nasıl ifa edileceği Kur'an'da yazmıyor, anlatılmıyor, peki Kur’an’dan namazın kaç rekat olduğunu, kaç vakit olduğunu, nasıl kılınacağını bilemedik, en iyisi bir ilmihale mi bakmalı!!!???
Delilimiz Kur'an ise neden ilmihallere, namaz öğretmeni, namaz öğreniyorum kitaplarına bakalım değil mi? |
|
|
Sn. Yunus Emre, görünen o ki, sizin Kur’an’i bilgiye ihtiyacınız var! Kuran’da ki ayetlerin ne anlama geldiğini, ayet nerede başlıyor nerede bitiyor bilmeniz gerekiyor. O zaman sorduğunuz sorunun cevabını alırsınız.
Kuran’da konular parçacı mantıkla ele alınmaz, Kuran’ın geneline bakılarak karar verili. Çünkü Kuran’da çelişki olmaz.
Şimdi ben diyorum ki Kuran’da geçen “salat-ı ikame” fiili olarak kıyam 2/238-22/26 rüku 22/77-77/48-5/55-2/43-3/43 secde 4/101-103 şeklinde kıldığımız namaz dır.
Sen diyorsun ki “salat-ı ikame” fiili olarak yoktur!!!!!!
Dolaysıyla tartışıyoruz, ben bunu öyle anlıyorum kavramıyla, semantiğiyle, ıstılahıyla vs..
Sen de aynını tekrar edip bende böyle anlıyorum diyorsun. Peki bu işin içinden nasıl çıkacağız????????????
Ben derim ki gel kardeşim eğer ikimizde samimiysek, eteğimizdeki taşı dökelim gerçeğin perdesini aralayalım.
Kur’an bize kadar nasıl geldi? Kur’an’ın dili ne? Kur’an’ın ilk indiği toplumun durumu neydi? Kur’an’da geçen hükümlerin Kur’an’a aykırı olmayanlarını nasıl uygulamaya koymuşlar? Kur’an bir günde nazil olmadı 23 yıl sürdü ve yaşanan olaylar üzerine iniyordu, bu olaylar ve nüzul zamanı ve ortamı bizi bağlamaz mı? Kuran’la ilk muhatap olan toplum nasıl uygulamaya koydu, bizi ilgilendirmiyor mu? Ebu Bekir, Ömer, Ali, yaşamadılar mı? Ömer’i ve Ali’yi namaz kılarken öldürmediler mi?
Kur’an’ı anlamamız için indiği toplumun gözüyle bakmamız gerekiyor, aksi taktirde gereği gibi anlayamayız. Bakın hükmetmede/emretmede/farz kılmada vs.. Kur’an tek kaynaktır. Ama Kur’an’ı; dolaysıyla bu emirleri, bu hükümleri ve bu farzları anlamak için Kur’an ana kaynaktır. Yani Kur’an’ın hakemliğinde diğer kaynaklara da başvurulmalıdır. Bu kaynaklar başta Kur’an, akıl, kevni yasalar, temiz vicdan/fıtrat, tarih vb.. olabilir. Şimdi söyleyin Allah billah aşkına bunların neresi yanlış!!!!!!!!!???????
Allah yardımcımız olsun
Allah’a emanet olun.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Özben Yazdı:
SALAT=Namaz ise
Yukarıdaki ayetlerde Bakara 238-239 da birden çok namazdan bahsederken diğer ayetlerde tek namazdan bahsetmekte.
Namaz kılmakla görevlendirildiğimiz Nisa 101-103 ayetlerinde ((-. Salat mü'minler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.-)) diye tek namaz tek vaktinden söz etmektedir.
Bende oluşan düşünceler…
Salat; günde bir defa yapılması gereken farz ibadetidir.[Namaz]
Salat Çoğul ifade eder günlük namaz değerlerini içine alır [Sabah.Na, Öğle N;……
Salat Bir gün içinde yapılan ibadetlerin tümü (.Allah’ı vücut diliyle hatırlama anma,namazların tümü.)
.Aydınlatırsanız memnun olurum .
|
|
|
2/21 Ey insanlar! Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet edin ki, korunabilesiniz.
22/66 O'dur ki sizi diriltti, sonra sizi öldürür, sonra yine sizi diriltir. Gerçekten insan çok nankördür.
Yukarıdaki ayetlerde insan kavramı 2/21 de insanlar (çoğul) 22/66 da insan (tekil) geçiyor gibi ama her ikisi de aynı anlamda, bütün insanlığı kast eder. Sizin bahsettiğiniz namaz ve namazlar ifadesi de bu manada kullanılmıştır.
Bununla ilgili çok örnekler verile bilir, ama sanırım gerek yok.
4/103 de geçen konu aşağıda verdiğim gibidir.
Orji: 4/103...innes salate kanet alel mü'minıne kitabem mevkuta
Meal:4/103…şüphesiz salat/namaz bir farzdır müminler üzerine muayyen vakitlerle
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
yunusemre Yasaklı
Katılma Tarihi: 16 mayis 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 213
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam...
Özben'in sorusu gayet mantıklı... Kur'an'da hep salatı ikame edin geçiyor, ama salavatı ikame edin hiç geçmiyor, neden? Eğer günde 2-3 defa yapılan bir eylem ise, ve vakitleri de belliyse, namazlarınızı kılın denmesi gerekmez mi?
Ayrıca Bakara; 238. Namazları/duaları ve orta namazı/orta duayı koruyun. Tam bir saygıyla Allah’ın huzurunda kıyam edin. 239. Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı zikredin.(yasar nuri öztürk)
.. 238. ve 239. ayetler beni şu konuda düşündürüyor. Ayetlerin siyakına ve sibakına baktığımda tamamen namaz dışı başka konular anlatılırken, şöyle göstereyim;
Bakara Suresi 221. ayette kimlerle evlenmemiz gerektiği.. 222. ayette Kadınların ay hali ile ilgili soru.. 223. ayette kadınların değeri… 224. yemin hususu.. 225. yemin hususu.. 226. kadınlara yaklaşmamaya edilen yemin hakkında izah/boşanma ile ilgili izahlar.. 227. Aynı izah devam ediyor( 226.ile 227 birbirine bağlantılı ) boşanma ile ilgili izahlar.. 228. Boşanmış kadınların durumu/ boşanma ile ilgili izahlar… 229. Boşanma ile ilgili izahlar… 230. Boşanma ile ilgili izahlar… 231. Boşanma ile ilgili izahlar… 232. Boşanma ile ilgili izahlar… 233. Boşanma ile ilgili izahlar… 234. Kocası ölen/dul kalan kadının durumu üzerine izahlar.. 235. Dul kadının durumu ve evlenmesi vs. üzerine izahlar.. 236. Boşanma ile ilgili izahlar… 237. Boşanma ile ilgili izahlar… 238. Namaz? 239. namaz? 240. Dul kalan kadına erkeğin vasiyeti ile ilgili izahlar… 241. Boşanmış kadınların durumu…
Şimdi siyak sibaka göre Kadın ve erkek ilişkilerini izah eden, açıklayan, belirtilen durumlarda neler yapılıp neler yapılmaması gerektiğini anlatan Rabbimiz, araya neden namaz gibi bir ritüeli sıkıştırsın?
---------
Tarih elbette büyük bir değerdir. Fakat tarihte doğrular kadar yanlışlar da vardır, uydurmalar da vardır. Hele hele dini konulardaki en açık örneklerini Hıristiyanlıkta ve Yahudilikte görmüşüzdür... Kur'an'a rağmen mezhepler doğmamış mıdır? Kur'an'a rağmen uydurma hadislerle uydurma bir tarih yazılmamış mıdır? Doğru ya, Peygamberi göklere Rıdvan üzerinde çıkaran tarihten, ritüel bir namaz olduğunu ve nasıl kılınacağını öğretmesini bekleyeceğiz...
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hayatta her şeyi ölçen bir şeyler var, insanoğlu bunu zaman zaman keşfediyor; ağırlığı kg uzunluğu mt hacim ölçmeyi lit. Sıcaklığı termometre, nabzı kan şekerini ve böyle uzar gider.
Yani yüce Allah doğruları ölçme ve test etme imkanın bizlere vermiştir. Bu ölçüler kitaplardır ve bu kitaplarda;
Vahiy kitabı
Akıl kitabı
Vicdan kitabı
İşleyip duran yasalar evren kitabı
Kalbinde hastalık olmayanlar, art niyetli olmayanlar bunu bilir. Kalbinde hastalık olanlar kuranı bile sapkın anlayışlarına alet eder kaldı ki delil sunmak!
İşte sana gelen her sözü, her metni, her kitabı, her öğretiyi, her tarihi bu kitaplardan geçirir ölçersin, doğruluğu yada yanlışlığı ortaya çıkar.
Tarihten günümüze gelen yanlışları bize yutturamazlar, bu tarihin içinden gelen doğrularda var, biz yanlışların olmasından dolayı doğruları kurban mı edeceğiz.
Allah’a hamdolsun elimizde şaşması yanılması imkansız olan (kitaplar) ölçüler var.
2/237 …..Aranızdaki dostluğu unutmayın. ALLAH yaptıklarınızı Görendir. 2/238 Namazlara, özellikle orta namaza dikkat edin. Kendinizi tümüyle ALLAH'a vererek namaza durun. 2/239 Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde kılın.Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin. 2/240 İçinizden ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa, onların kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size günah yoktur. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.
Yukarıdaki ayetleri okuduğumuzda karşımıza çıkan tablo şu, patrik hayatın iç dünyamızla bağlantısının ne kadar önemli bir yer tuttuğudur. Her an haksızlık edebiliriz, dönün Allah’ı (namazda) anın ve tekrar hayatın içine atılın haksızlık etmeyin.
İşte ayetler aile ilişkilerine değinirken, namazınızı kılın ki ahlakınızı ayakta tutabilesiniz. Tıpkı günün belli vakitlerinde hayatı durdurun namazınızı kılın dediği gibi.
Neyse tek tek soru sorarak işin içinden çıkacağımızı sanmıyorum, ana mantıkta anlaşamadıktan sonra, tartışmamız uzar gider, benim buna ayıracak vaktim bu kadardı. İster doğru kabul edersiniz ister etmezsiniz, siz bilirsiniz!
Selam ile..
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
berguzar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Arkadaşlar;
Ben de namazdan ne anladığımı bir kaç cümle ile buraya yazmak istiyorum.
Yüce yaradan yıllar boyunca yarattığı insanlara her zaman onun ilkelerini gözetmeleri için, ölçülü ve dengeli toplum olabilmeleri için kitaplar ve resuller gönderdi. Bilindiği kadarı ile namaz eylemi hz. Ademden beri süregelen bir eylem, belki sonra şekilsel değişikliklere uğradı ama en son bize lütfettiği kitabında kıyam edenlerle kıyam edin, rüku edenlerle rüku edin, secde edenlerle secde edin diyerek bize de namazı nasıl ikame edeceğimizi tarif etti. Bütün namaz hocası (!) kitaplarına bakarsanız kıyam, rüku ve secde için farz derler, diğer yapılan şekilsel eylemler için ise vacip ya da sünnet ibaresini kullanırlar. Allahtan farz diyemiyorlar, o kadar cesur olmalarına rağmen, çok te cesaret edememişler bunu Allahın dediğinden başka söylemeye şükürler olsun ki.
Şimdi ben şöyle düşünüyorum. İnsan sosyal bir varlıktır bulunduğu toplum içinde, ama bu işin bir de manevi boyutu olarak kuldur. Allaha verdiği bir söz vardır, Onu tanıyacağını, Onun varlığına ve birliğine iman edeceğine verdiği söz. Allah mesajlarında güzel bir karşılık bekleyenleri müjdele vs gibi ibarelerle, her fırsatta ona yaklaşılması gerektiğini, yaptığımız her eylemde, içinde bulunduğumuz toplumla olan ilişkilerimizde her an onun rızasını gözetmek ve onun emirlerine uymakla mükellef olduğumuzu yineler. Ama burda namaz hem biraz toplumla beraber, hem de bağımsız bir eylem gibi duruyor. Bendeki bıraktığı izlenim bu. Her fırsatta, insanlarla sosyal ilişkilerde Allahı aklından çıkarmamak gibi. Ama iş namaza gelince ben şöyle düşünüyorum. Kul bana belli vakitlerde yalnız, her türlü insani, dünyevi düşünceleri bir yana bırakarak gelsin. Beni tanıdığını bana söylesin, herkese açamayacağını bana açsın, gerçi Allah herşeyi biliyor ama bizden istediği en önemli şeylerin başında samimiyet geliyor. İşte bu samimiyet hali namazda doruk noktasına ulaşıyor. Bana samimi bir dille, samimi bir yakarış ile yaklaşsın. Namaz Allahın kullarına en büyük lütuflarından biridir. Namaz esnasında kimseye anlatamadığınız dertlerinizi Onunla paylaşabilirsiniz, kimseden isteyemediklerinizi Ondan isteyebilirsiniz, hiç kimsenini size sunamadığı huzuru her ne olursanız olun size sunar namaz. Sizden tek beklediği şekilsel olan eylemde abdest, yani bedeni ve ruhi arınmışlık. Ne kadar cömert bizim rabbimiz. Bana gelmen için filanca otobüse bin demez, bana gelmen için özel kalem müdürümden randevu al demez, bana gelmen için hamili kart yakinimdir diye bir kart taşımanıza gerek yoktur der. Tevbe edenleri severim diyerek, yapabileceğiniz yanlışları ben zaten baştan biliyorum ama bunlar sizin bana gelmenize yine engel teşkil etmez der. Ben namazdan bunu anlıyorum, umarım da doğru anlıyorumdur.
Ben de namazımda kıyam ediyorum, rüku ediyorum ve yaradanıma secde ediyorum içimden geldiği gibi yakarıyorum, konuşuyorum, dua ediyorum ,tevbe ediyorum.
Hepiniz Allaha emanet olunuz...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
|
Yukarı dön |
|
|
Muhsin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 subat 2007 Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Slm,
Merhum Akif diyor ki:
Hani ashab-i kiram ayrilalim derlerken,
Mutlaka "Sure-i vel’asri" okurmus, bu neden?
Çünkü meknun o büyük surede esrâr-i felâh
Basta imani hakiki geliyor sonra selâh;
Sonra hak, sonra sebât. Iste kuzum insanlik,
Dördü birlesti mi yoktur sana hüsran artik.
1- İman, 2- Salih amel, 3- Birbirine hakkı tavsiye etmek, 4- Birbirine sabrı tavsiye etmek.
ne güzel ve anlamli arz etmis Akif bey.
Burda kimsenin SALAT I IKAME,sine karsi cikan,yok.
Isin aslini arastirmak dir amacimiz, arkadaslarimizin sordugu gibi,ilmihallerdenmi ögrenecegiz,yoksa Korunmus KURAN dan mi?
SaLATI IKAMELRIMIZE, devam,edelim,icimizden geldigi gibi.Insallah,yakinda herseyin acikcasina ulasabilecegiz,yeterki hep birlik ve beraberlik icinde kalalim,ve birbirlerimize DESTEK olalim.
EN DOGRUSUNU RABBIMIZ BILIR.
Hata ve kusurlarim varsa affola.
|
Yukarı dön |
|
|
iscannglb Newbie
Katılma Tarihi: 16 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 20
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam
güzel isimli kardeşim ibrahim;
Biliyormusun en yürek rahatsızlığı veren şey korkutarak akla baskı yapmaktır...Nasıl bir ateşle oynuyoruz! bana bunu söylediğin an aynını sana sormama ne engel olabilir?ah ibrahim salatı ikameyi nasıl böyle anlayabilirsin nasıl bir ateşle oynuyoruz gerçi sana ne desem boş şartlanmış akıllara nasihat fayda etmezki desem iyi olurmu?(BAK BENDE SENİN İÇİN ENDİŞELENİYORUM)Böyle davranırsan ilk yapacağım iş korkmak ve araştırmayı bırakmak olur sebebide inanmak ikna olmak değil KORKU!sonuçta beni bu şüpheyle,ikiyüzlü bir imanla yaşamaya mahkum edersin.sana bi hatırlatma yapayım.korkutarak kabul ettirme tekniği tarikatlarda vardır ve genelde cvp verilemeyen konularda konuyu kapatmak adına kullanılan bir taktiktir.Kurandan şüphesi olmayan her kul en ince ayrıntısına kadar irdeler.irdelenen konuda önce psikolojik travma yaratıp ardından o travmatik korkuyla okuduğunu kabul etmeye müsait akla cızzz ateşle oynarsın bak bu ayetleri böyle anla tavrına girmek doğru değildir bunu yapma...
Salâtı/namazı yok kabul ettiğinizde, beraberinde abdest, kıble, hac, Mescid, kıyam, rüku, secde, Kabe gibi kavramları ve uygulamaları yok kabul etmeniz gerekir.
bu şahsını bağlayan bir hüküm..abdestin,kıblenin,haccın,mescidin, kıyam,kıraat,ruku,secde,kabe gibi kavramları senin anladığın anlamda anlamayınca kurana tersmi oluyor:)yani ben bu kavramları anladığın şekilde anlamıyorsam kurandaki mevcudiyetlerinide inkar etmişmi oluyorum yoksa sadece senin anlayışınımı inkar etmiş oluyorum?
Aslında tarihsel argümanlar ve İslam toplumunun namazı, bize kadar getirdikleri gün gibi aşikar, bazı şeyler vardır ki istense de değiştirilemez.(bu sözüne kurani delilin nedir bilmek isterim bana"namazı mütevatüren koruduk,namazı insan istesede değiştiremez" anlamında yahut buna işaret edecek minicik ufakta olsa bi delil ltfn!)Kuran’ın bize kadar getirilmesi! Evet, Kur’an Allah tarafından yine Allah’ın koyduğu bir yasayla korunarak bize kadar gelmiştir. Bu yasa “mütevatür” yasasıdır(buna itiraz zaten mümkün değildir ancak sapla samanı karıştırmamak kaydıyla)
kıyam,ruku ile verdiğin ayetlere gelince zaten başlık açarken bunlara dikkat çekmiştim adı güzel ibrahim.günde kimine göre 5,kimine göre 3 kimine göre 2 kimine göre 1 olan salatı ikame kıblesi bi yanda rukusu bi yanda secdesi bi yanda toplumun uygulamasına mahkum edilmiştir öylemi?.. hiç sanmıyorum..ne hikmetse toplumun keyfine,mütevatüre bırakılan tek ibadet namazve namazla alakalı konulardır!
kuranı hz ebubekr,hz ömer,hz oman,hz ali veya sonraki toplumlar değil bizzat Allah korumuştur.o çok önem verdiğin toplumların bu konuda bi becerisi olsa 1400 senelik kuran bugün taşkent yazmalarının yerinde müzede olurdu alemin ateistleri,misyonerleride yüzüne paaat diye en eski kuran yazması 1400 yıllık diil diye çemkirmezdi!ne hikmettirki peygamberin sünneti,mütevatir diye diye sakalını bile koruduklarını iddia ederken ilk sayfalara yazılan kuran nüshalarını bugüne getiremeyn o toplumların bana namazı nasıl getirdiklerini sorgularım.daha salatı ikamenin vakti de dahil hangi ibadette fikir birliği var bu toplumlarda sorarım?
Kur’an’ı anlamamız için indiği toplumun gözüyle bakmamız gerekiyor, aksi taktirde gereği gibi anlayamayız. Bakın hükmetmede/emretmede/farz kılmada vs.. Kur’an tek kaynaktır. Ama Kur’an’ı; dolaysıyla bu emirleri, bu hükümleri ve bu farzları anlamak için Kur’an ana kaynaktır. Yani Kur’an’ın hakemliğinde diğer kaynaklara da başvurulmalıdır.
altı çizili kısım dışında hiçbirine katılmıyorum!Ama Kur’an’ı; dolaysıyla bu emirleri, bu hükümleri ve bu farzları anlamak için Kur’an ana kaynaktır. Yani Kur’an’ın hakemliğinde diğer kaynaklara da başvurulmalıdır.hele bu söylem şahsım adına söyliyeyimki çok çirkin bir söylem.Ana kaynak varsa teferruata ne gerek var.namaz ana kaynkta var ve biz topluma bakalım düzenliyelim diyemezsin hükmü Allahkoyar gerisi ancak ekleme olur...
zor bir konu Allah yardımcımız olsun...
selametle...
|
Yukarı dön |
|
|
Özben Uzman Uye
Katılma Tarihi: 16 mayis 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 126
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam.
İbrahimim cevabın için Allah razı olsun.
Tartışılan konuya bakarsak sanki Amerika yeniden keşfediliyor demek geliyor! İnsanın içinden. İlk bakışta ama öyle değil.
Rüku ve secde salat'ı ikame etmemizi sağlayan şekilsel eylemler midir, ya da rüku ve secde salat edenlerin özelliklerinden midir?
Salat’ı nasıl ikameden önce rüku,secde ve kıyamın başlı başına bir ibadet şekli olarak ele almalıyız.Çünkü Kuran bunları tek, tek saymış.
Bizim unuttuğumuz bu tür ibadetleri kullanmamız veya yadırgamamız olabilir.
Günün herhangi bir saatinde ayakta durarak Allah’ı anmak veya otururken aklımıza gelen bir zaafımızdan dolayı secdeye kapansak af dilesek ibadet etmiş oluruz
Allah’ın bize tanıdığı kolaylıklardan yararlanırız.
Ey inananlar, rükû' edin, secde edin, Rabbinize ibâdet edin, hayır işleyin ki umduğunuza eresiniz. (22 Hacc 77)
Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyama duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için Evimi temiz tut" diye İbrahim'i Kabe'nin yerine yerleştirmiştik. (22 Hacc 2
Namaz ise zaman içeren ,temizlikle başlanan kıyam,rüku, secdesi olan ibadettir.
102. |
Ey Resulüm! Sen müminlerin içinde olup da onlara namaz kıldıracak olursan, onlardan bir kısmı sana tâbi olarak namaza dursun ve silâhlarını yanlarına alsınlar.Bunlar secdeye vardıklarında, diğer kısım arkanızda beklesinler.Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, sana tâbi olarak namaz kılsınlar, hem ihtiyatlı bulunsun ve silâhlarını da yanlarına alsınlar.Kâfirler sizi silâhsız ve teçhizatsız vaziyette iken kıstırıp, birden baskın yaparak işinizi bitirmek isterler.Eğer yağmur sebebiyle zahmet çekerseniz yahut hasta düşmüş iseniz, silâhlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur. Bununla beraber yine de tedbiri elden bırakmayın. Muhakkak ki Allah kâfirler için, zelil ve perişan eden bir azap hazırlamıştır. |
|
103. |
Namazı tamamladıktan sonra, gerek ayakta durarak, gerek oturarak ve gerek yanlarınız üzerinde uzanarak hep Allah'ı zikredin.Derken, korkudan güvene kavuştunuz mu, o vakit namazı tam erkâniyle eda edin.Çünkü namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır. |
__________________ Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 70)
|
Yukarı dön |
|
|
yunusemre Yasaklı
Katılma Tarihi: 16 mayis 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 213
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Çarpıtılan bir iki kelimeye deyineyim…
İhram: Yasaklı demek.. Ama nedense hacıların giydiği dikişsiz kumaşın adı olmuş..
Tesbih: Yörüngede gitmek, emir doğrultusunda hareket etmek, “تسبيح Tesbih” kelimesinin; sözlük anlamı ile “havada ve suda hareket etmek, geçip gitmek, yüzerek uzaklara gitmek” demek olan “سبح sebh” kökünden türemiş bir kelime olduğunu ve Kur`an`daki anlamının da, Allah`ı O`na yakışmayan şeylerden uzak tutmak, Allah`ı yüceltmek, O`nun her türlü kemal sıfatlarla donanmış olduğunu iyi kavramak ve Allah’ın emrettiği şekilde hareket etmektir.
“تسبيح Tesbih”, kısaca yaratanı tüm nitelikleriyle tanımak ve tanıtmak demektir ve “tesbih”in otuz üçlük, doksan dokuzluk imameli tespihlerle ve Ebu Hüreyre`nin namazlardan sonra otuz üç kere “Sübhanellah” dedirtmesiyle hiç alâkası yoktur.
Hikmet: hikmet kelimesi için bkz: www.istekuran.com Hakkı Yılmaz’ın Hikmet kelimesi üzerine Kur’ansal açıklamaları..
Zikr: Zikr kelimesi için bkz: www.istekuran.com Hakkı Yılmaz’ın zikr kelimesi üzerine Kur’ansal açıklamaları..
-----------------
Hal böyleyken, biz de aşşağıdaki ayetlerde tarif edilen durumda değil miyiz?
Neden böyleyiz; işte yukarıda yazıyor...
Vesselam..
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
|
Yukarı dön |
|
|
rehber02 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 28 eylul 2007 Yer: Zimbabwe Gönderilenler: 290
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
yunusemre haklı.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|