Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
selamlar,kıymetli hanif dostlarım.M_Kemal,halkı osmanlı huraflerinden kurtarmanın yolunu bulmuştu ve bunun hedefini belirlemişti,işte o hedefin adı''çağdaş uygarlık seviyesi''idi.kendi zamanında bunun biraz teknoloji,biraz batı hayranlığı,biraz hurafelerle savaş,biraz dinden uzaklaştırma,biraz kılık kıyafet değişikliği,biraz dans ve moda gibi vs.şekillerde uygulandığını gördük.Kendisi ve kendisinden sonra gelen sağ veya sol tandanslı çağdaş geçinen zevatların da hemen hemen aynı çizgide gittikleri görüldü oysaki çağdaşlık halkı batı emperyalizminin kulu ve kölesi yapmak değildir,çağdaşlık ne batı emperyalizminin ne de arapçı din tüccarlarına halkın kul ve köle yapılması değildir.Ancak maalesef uygulamaları her ikisine de kul ve köle yapılması amaçları taşıyordu.Batıcılardan usanan milletin arapçılara,arapçılardan usananlarında batıcıların kucağına atılması hep bu oyunun neticesiydi.yani şeytan hem sağdan,hem soldan,hem arkadan,hem önden saldırıyordu.ve halkı her yönden kandırıyordu.İslam alemi diye bilinen bölgelerin genel durumu bu tabloyu gösteriyordu.yani bu işin sonucu sömürgeden başka bir şey değildi.M_kemal'in belki böyle bir amacı yoktu belki onun tek amacı halkı hurafelerden kurtarmaktı ancak sonuç onun amaçlarıyla uyuşacak sonuçlar değildi.Batıcılığın rezilliklerini görenler arapçıların kucağına düşüyorlardı,oysaki her ikisi de emperyalizmdi.ve emperyalizmin getirdiği şeyler ise açlık,yoksulluk,hırsızlık,rüşvet,ahlaksızlık,sorumsuzluk gibi şeylerdi.Ancak bu halkı o kadar sömürdüler ve keselerini boşalttılarki artık bıçak kemiğe dayanmıştı.Çünkü insanoğlu ebediyyen açlığa tahammül edebilecek şekilde yaratılmamıştır.ve öyle maharetli sihirbaz yalancılar yetiştiki bunların yalanının etkisi yatsıya kadar değil 80 sene sürebilmişti.ancak 80 sene sonra kuru lafların,kuru çağdaş uygarlık sözlerinin sömürü amaçlı şeylerden farklı bir şey olmadığı şeklinde halkta yeni algılamalar ortya çıkmış ve halklar uyanmaya başlamıştı,işte Tunus'taki,Cezayir'deki,Mısır'daki halk hareketleri ve sömürgeci yönetimlere karşı başkaldırıları,halkın artık yalanlara bir isyanıydı.ve halk artık o sihirbazlar,o sömürgecilere adeta şöyle diyordu,normal bir yalancının mumu yatsıya kadar yanar,ama sizlerin yalanının mumunu 80 sene yaktık,artık daha fazla enayilik yapmamız bizi tamemen aç bırakıp yok edecek,o halde biz niye yok olalımki,bu devletin ve bu ülkenin asıl varlıkları biziz siz ise halkın vekilleri olmaktan başka bir şey değilsiniz,ama artık vekaletinizi de iptal ediyoruz çünkü halkı aç bırakarak ve halkı aldatarak halk düşmanı olduğunuzu ispatlamış oldunuz,bu yüzden vekaletinizi de elinizden alıyoruz demektedir.keşke halklar aç kalmadan önce seçiciliği öğrenseydiler.ancak sanki bu doğunun bir alınyazısı,bir musibet bin nasihattan evla olur bazen.selamlar,sevgiler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma