Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Size de selam sn Zübeyr,
Kim kimin adına kimleri hangi sıfat ve yetki ile bu benzer toplantılara çağıracak? Bu çağrılar o gün gerekli görüldükçe en yetkili kişi Allah Resulü tarafından yapılıyordu.
Cuma 9-11 ayetleri, Nur 62-63 ayetleriyle mukayeseli olarak okunduğunda, konunun aynı olduğu ve benim anladığım şekilde anlaşılması gerektiği anlaşılacaktır.
Selam ve saygı ile.
|
Yukarı dön |
|
|
zübeyr Ayrıldı
Katılma Tarihi: 30 mart 2008 Yer: Uganda Gönderilenler: 126
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Müminler o insanlardır ki, Allah'a ve O'nun resulüne inanırlar. Resulle beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah'a ve O'nun resulüne iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için af dile. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Aranızda peygamberi çağırmayı, sizin birbirinizi çağırmanıza eş tutmayın. Allah sizin, birbirini siper ederek sıvışıp gidenlerinizi bilir. Resulün emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin gelip çatmasından yahut acıklı bir azabın yakalarına yapışmasından çekinsinler.
Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
sn haktansapmaz ve diğer dostlar, yukardaki bu ayetlerle ilgili bizim sorumluluğumuz yokmu, bizler bu ayetleri sırf geçmiş insanların ruh halini anlayalım diyemi okuyoruz, bu ayetlerin bizimle bir bağı ilgisi yoksa.
selam ve dua
__________________ koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
|
Yukarı dön |
|
|
halukgta Uzman Uye
Katılma Tarihi: 25 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 425
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Çok düşünmemiz gereken bir cevap. Bizler kur'an ayetlerini kendi nefsimizce tasnif edip, bir kısmı için, artık bunların hükmü yoktur, yada bunlar peygamberimize, eşlerine hitap ediyor bizleri bağlamaz, türünden birçok yanılgıya düşeriz. Halbuki Rabbim ayetlerini öyle bir sunmuş ki bizlere, zerresini bile zayii etmeden her birinden ciltlerce dolusu kitaplar yazabiliriz. Tabi kur'ana bakarken beşerin sözlerine delil aramak için bakmıyorsak. Birde nefsimize uygun olanları seçip, kendimizce tasnifler yapmıyorsak.
Her insan yaptıklarından, söylediklerinden sorumludur. Hepimiz bir imtinadayız. Hiç kimse bir başkasından kopya çekerek bu imtihanı geçemeyeceğini çok iyi bilmelidir. Soruların cevabı, kur'anın tümünde bir bütün teşkil ederek açıklanmıştır. Bizlere düşen tümünü alıp aklımızı kullanmak olmalıdır.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|
Yukarı dön |
|
|
zübeyr Ayrıldı
Katılma Tarihi: 30 mart 2008 Yer: Uganda Gönderilenler: 126
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sn gümüştabak,
eleştiri en doğal hakkınız ama yaptığınız eleştiriden sonra bir çözüm sunmamışsınız, siz bu alttaki ayeti nasıl yaşıyorsunuz, yoksa ey imanedenler diye başlayan bu ayet aramızda iman eden yok diyemi bizi alakadar etmiyormu? ediyorsa bunu anlatırmısınız!
lütfen dostane bir şekilde bu ayetin nasıl yaşadığınızı anlatırmısınız....
Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
__________________ koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
|
Yukarı dön |
|
|
halukgta Uzman Uye
Katılma Tarihi: 25 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 425
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Güzel bir soru, demekki siz bu ayetten çok fazla günümüze aktaracağımız birşeyler bulamamışsınız ki böyle bir soru soruyorsunuz.
Değerli arkadaşım, Allah burada peygamberimizi ne maksatla ve nasıl bir konumundan dolayı örnek veriyor, burası çok önemli. Peygamberimiz yaşadığı devrin hem din adına rabbin elçisi, hemde devletin yani yürütmenin başı idi, yani toplumun yöneticisi başkanı. Allah buna benzer önemli kişilere karşı bizlerin, davranış şeklinin nasıl olması gerektiği konusunda örnek veriyor. Yöneticilerimiz çok önemli bir görevdedir, onları çok önemli bir konu olmadan rahatsız etmeyiniz. Düşüncesiz davranarak karşımızdaki insanları zor durumda bırakmayınız, çünkü o insanlar bu zor hallerini sizlere açıp söyleyemeye bilirler, örneğini detayına varıncaya kadar anlatmaya çalışıyor Rabbim. Aynı konular günümüzde çok karşılaşılan bir durum değilmi?
Peygamber eşleri için söylenenlere gelince. Bu durumda olan yöneticilerinizle aile içinde eşleriyle birlikte yakın durumlarınızda onlara karşı dikkatli olunuz uyarısını da ben aldım Rabbimden. Siz daha düşünseniz, belkide çok daha farklı şeyler çıkarabilirsiniz. Akıl akıldan üstündür. Bu söylediklerim çok fazla düşünmeden aklıma gelenlerdi.
Allah sizlere kur'anda verdiğimiz örnekleri boşuna vermedik diyorsa, her örnek üzerinde çok dikkatli düşünmeliyiz. SAYGILARIMLA Halukgta
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Değerli dost Zübeyr,
Ben Peygamberİn toplantısında hiç bulunmadım ki benden bir şey istemesine fırsat vermaden gizliden sıvışıp kaçayım, bulunmam da imkansızdı. Evinde yemek de yemedim ki laklakaya dalayım. Hanımlarıyla da hiç karşılaşmadım, bundan sonra da karşılaşmam mümkün değil ki onlara yan bakayım... Bunların hepsi bir zaman, bir mekan, bir özel şahıslar ve özel nedenler ile söylenmişti. Butün bunlar o gün o zeminde o muhataplara ve onların kimilerinin kimi tutum ve davranışlarına yönelik söylemlerdi.
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Varlığının kaynağını bir metni anlamak bellemek,
------------------------------------------------------------ ------
Bununla da yetinmeyip anladığı gibi anlaşılması gerektiğini belletmek,
Anlamak şahsileştirmektir, Anladığının anlaşılması gereken olduğuna inanmak bencilleşmektir,
------------------------------------------------------------ ------
Ağam sen bu lafları gidip o cemaate, o imama anlattın da mı internette boy boy muhabbetine giriyorsun, Hoca beyle dedi, ben de burdan hocaya beyle diyorum,
Uyanıkları saymakla, uyanık olunur mu, ya rüyadaysa uyanıkları sayanlar, Uyandırmakla uyarmakla değil uymakla,
Hocaya, cemaate vesaire muhabettini ettiysen bu sitede bu perdeden ve bu renkten muhabbet etmene gerek yok, zira burda cemaatte yok hoca da yok, (Ben öyle biliyorum.)
------------------------------------------------------------ ------
Belki de üzerinde konuşulanların hiç biri, belki de adam boru yetmedi diye sobayı yükseğe komuştur.
Tozlu kitabın sayfalarından, "Kitab"ın sayfalarını tozlandırmanın, ortalığı tozu dumana katmanın bir anlamı yok,
Esenlikler
Hadi bu da akşam hediyem olsun,
http://www.youtube.com/watch?v=n8MNafJ--ik
İyi dinlemeler
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
prangasiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 11 mart 2010 Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
O kadar da uzun boylu değil.. himm.. bir daha bakalım.. yok yav o kadar da uzun boylu.. Robi bu hesapları yapar iken, adaya biri daha geldi.. Güliver.. ve dedi ki, yav ne kadar da ufaksınız.. sonra biri daha geldi o gelen de deccal idi, bir dudağı yerde bir dudağı gökte.. ve dedi ki, bücürler selam..
Robi dedi ki, herkes uzun, birbirinden bile uzun ama gel gör ki en kısa olanı benim.. tam o esnada Okinawanın en uzun boylu adamı geldi.. ve dedi ki, ''selamün aleyküm'', japoncam yokta ondan..diğerlerinin olmadığı gibi.. yani japoncam yok derken, arapçam ingilizcem almancam fransızcam hintçem çincem var değil yani.. onlarda yok.. neyse devam edelim.. Robi okinawanın en uzun boylu adamının yanına geldi ve ondan uzun olduğunu görünce dedi ki, demek ki ben herkesten uzunum.. japonlardan demek istedi..
velhasılı gerçekte mutlak değil.. C.Y diyor ya.. ellerin kırılsın ulan terzi, gerçekte bana dar geliyor..
Gümüştabak kardeş, elbet uzun.. da, sonra diğerlerinden her adaya gelene pek bakmıyor.. ve sonra diğerlerinden gelenlerde öyle ve hatta deccal bile bakmıyor.. robide dedi ya, ulan en uzunu benmişim diye.. önem arzeden belkide şu olmalı; bir sebil akıyor, sebil kaynaktan çıkıp direkt ellere ulaşmıyor, bir depoya aktarılıp oradan musluğa eriyor.. depoyu yıkmak imkansız çünkü evvel zaman içinde yapılmış.. ama azimleri kırmıyor ki.. kimi o kaynak suyunu arıtarak içiyor ve diyor ki,işte gerçek şifa bu.. kimileri de, sebilden yani aslı astarı depo edilmiş sudan içipte, oh be işte şifa bu diyebiliyor.. bir diğerleri de gelip sebile bakıyor.. bakıyor.. sonra yağmur yağıyor,onlar da o yağmur suyunu depo edip diyorlar ki, işte hocam işte şifa bu.. her ikiside su, biri yerden biri gökten, ben göklere hayranım öyleyse gök suyu daha lazım diyen elbet var.. lakin o gök suyuda tozla toprakla tohumlanıp yerden göğe sonra gökten yere yağmıyor mu.. en güzeli ikisinide arıtıp arıtıp içmek..
__________________ "Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
|
Yukarı dön |
|
|
halukgta Uzman Uye
Katılma Tarihi: 25 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 425
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sebil örneğiniz çok güzel. Eğer verilen sebil asıl kaynağından değilde, başka bir depoya aktarılarak veriliyorsa, o sebilde mikrobik organizmalar oluşma ihtimali yüksektir. Kur'an bilgi kaynağının merkezidir, eğer beşerin sözleriyle karıştırılmış bir yumaktan alırsanız bilgileri, asla Rabbin katıksız, saf sebili gibi olamaz. Bizler bize öğretilenleri değil, Rabbin ne söylemeye çalıştığını anlamak için rehbere bakmıyorda, beşerin sözlerini doğrulamak adına bakıyorsak, Allah niyetimize göre cevap verecektir. Aslolan tertemiz bir niyetle kur'ana bakmak ve ona sorular sormaktır. Birilerini aklamak temize çıkarmak için değil.
Kur'an, bu kitap tüm zamanlara hitap ediyor diyorsa bizlere, bu kitabın kıssalarından hepimiz her dönemde, her yüzyılda hisse alabileceğimiz açıktır. Allah ayetler üzerinde düşünmemizi emreder bizlere. Düşünen akleden nasibini alacaktır kur'andan. Düşünme gereği duymayan, daha doğrusu beşerin sözlerine delil arayanda, kendince nasibini aldığını zannedip, o bilgilerle oyalanıp duracaktır, taki hesabın görüleceği o çetin güne kadar.
Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun ve gönül gözleri açık olan kullarından eylesin bizleri inşallah.
SAYGILARIMLA Halukgta
|
Yukarı dön |
|
|
zübeyr Ayrıldı
Katılma Tarihi: 30 mart 2008 Yer: Uganda Gönderilenler: 126
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
halukgta Yazdı:
Güzel bir soru, demekki siz bu ayetten çok fazla günümüze aktaracağımız birşeyler bulamamışsınız ki böyle bir soru soruyorsunuz.
Değerli arkadaşım, Allah burada peygamberimizi ne maksatla ve nasıl bir konumundan dolayı örnek veriyor, burası çok önemli. Peygamberimiz yaşadığı devrin hem din adına rabbin elçisi, hemde devletin yani yürütmenin başı idi, yani toplumun yöneticisi başkanı. Allah buna benzer önemli kişilere karşı bizlerin, davranış şeklinin nasıl olması gerektiği konusunda örnek veriyor. Yöneticilerimiz çok önemli bir görevdedir, onları çok önemli bir konu olmadan rahatsız etmeyiniz. Düşüncesiz davranarak karşımızdaki insanları zor durumda bırakmayınız, çünkü o insanlar bu zor hallerini sizlere açıp söyleyemeye bilirler, örneğini detayına varıncaya kadar anlatmaya çalışıyor Rabbim. Aynı konular günümüzde çok karşılaşılan bir durum değilmi?
Peygamber eşleri için söylenenlere gelince. Bu durumda olan yöneticilerinizle aile içinde eşleriyle birlikte yakın durumlarınızda onlara karşı dikkatli olunuz uyarısını da ben aldım Rabbimden. Siz daha düşünseniz, belkide çok daha farklı şeyler çıkarabilirsiniz. Akıl akıldan üstündür. Bu söylediklerim çok fazla düşünmeden aklıma gelenlerdi.
Allah sizlere kur'anda verdiğimiz örnekleri boşuna vermedik diyorsa, her örnek üzerinde çok dikkatli düşünmeliyiz. SAYGILARIMLA Halukgta |
|
|
sn gümüştabak,
resul ile verilen örnek olarak bugünün yetkililerini, bir tutuyorsunuz, yaratıcının seçtiği ile, ehlisünni yada farklı inançların seçtiği yetkililere aynı saygıyı gösterelim diyorsunuz, bunu sizin samimi olarak söylediğinize inanmıyorum sadece bu ayete en uygun yorum bu olur diye yazmışsınız, aynı ayete haktansapmaz da yorum yazmız allah razı olsun, benim kendi kalbimdeki ise ayetler evrenselmi değilmi.
evrensel olarak hangisi kime göre, yoksa artık nazlı ılıcağın yıllar önce söylediğinemi gelinecek, artık kuran restore edilmeli evrensel olmayanlar ulema tarafından elenmeli.
saygılar....
__________________ koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
|
Yukarı dön |
|
|
|
|