Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SAVAŞ HUKUKU
BARIŞ DÖNEMİ
Enfal 61: Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve
Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.
Enfal 62-Eğer sana hile yapmak isterlerse, şunu bil ki,
Allah sana kâfidir. O, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir.
Enfal 63-Ve (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir. Sen
yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini
birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O,
mutlak galiptir, hikmet sahibidir.
Enfal 64-Ey Peygamber! Sana ve sana uyan müminlere Allah
yeter.
SAVUNMA SAVAŞINA HAZIRLIK
Enfal 60-Ey inananlar! Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar
Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah'ın bilip
sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Allah
yolunda sarfettiğiniz her şey size haksızlık yapılmadan, tamamen ödenecektir.
Tevbe 5-(Sizlere düşmanlık faaliyetlerine başlamış
olanları,önce)onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin.
Eğer tevbe eder, vahye yönelir ve zekatı verirlerse yollarını serbest bırakın.
Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.
Enfal 65-Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer
sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer
sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler.Çünkü onlar
anlamayan bir topluluktur.
SAVAŞ DÖNEMİ
Nisa 91-Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve
sizden el çekmezlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların
aleyhlerine size apaçık ferman verdik.
Enfal 66-Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık
olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) iki yüz
kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan)
ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.
Enfal 67-Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya)
kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını
istiyorsunuz, hâlbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür,
hikmet sahibidir.
Kıymetli Arkadaşlar,Şimdi Bu ayetleri Tahlil Edelim:
Enfal 66-''Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık
olduğunu bildi.''Ayetinde Ne denmek isteniyor?.Bu açıklamayı Forumun Diğer
bölümlerinden birinde halukgta adlı yorumcu arkadaşın yorumundan alıntı
yapıyorum.Lütfen takip edelim:
''Siz bir işverensiniz, emrinize bir müdür aldınız ve ona o
kadar güvendiniz ve öyle yetkilerle donattınız ki, adeta sizin yetkilerinize
sahip oldu. Fakat bu kişi öyle büyük bir hata yaptı ki, araştırmadan,
soruşturmadan, dikkatsizce birazda büyüklük taslarcasına, bir çalışanın yaptığı
veya söyledikleri bir yanlış işten dolayı, işine son verdi. İşveren olarak bunu
siz duydunuz ve araştırdınız, birde baktınız ki kendisine çok güvendiğiniz müdürünüz,
araştırmadan, dikkatsizce haksız yere, işçinin işine son verdiğini gördünüz.
İşte bu durumda müdürünüzü yanınıza çağırıp şöyle söylediniz kendisine. Size
çok güvenmiştim, tüm yetkilerimi sana vermiştim seni desteklemiştim. Fakat ne
yazık ki, bu yetki bu yük sana ağır geldi anlaşılıyor. Onun için senin yükünü
hafiflettim ve senin yetkilerini sınırlandırdım dediniz. İşte Rabbimde aynen
böyle söylüyor. Size düşmanlarınızla savaşınızda yardımcı olacağım diye söz
vermiştim. Birçok kez yardımcıda oldum. Fakat siz zayıflık gösterdiniz ve size
verdiğim büyük desteğe layık olmadığınızı bana kanıtladınız, gereken azmi
göstermediniz. Benim elçime gereken yardımı, özveriyi sağlamadınız. Onun için
size vereceğim desteği azaltıyorum diyor.
Burada yükünüzü hafiflettim
derken, anlatılmak istenen sanırım anlaşılmıştır. Verilen örnekte, işveren
müdürünün üzerine yüklediği sorumluluğu hafifletmemiş olsaydı, yine buna benzer
hatalar yapacak ve bu sefer patronu onun işine son verecekti, bu daha kötü bir
sonucun doğmasına neden olacaktı. Buradan da şunu çıkartabiliriz. Allah verdiği
güçlü desteğin karşılığını bizlerden bekler ve ister. Bunu başaramadığımız
zaman da, büyük sorumluluk altına gireriz. Böyle bir durumla karşılaşmamamız
içinde, verdiği desteği hafifletip Rahmana karşı sorumluluğumuzu azaltmıştır.
Bu ayetten çok ama çok dersler çıkarmalıyız. Dikkat edin ayetin sonunda rabbim,
Allah sabredenlerle beraberdir diyerek sabırla, azimle gevşemeden savaşmalarını
söylüyor.
Enfal suresi 67. ayet
o kadar güzel anlamlı bir ayet ki, sanırım içinde fitne ve fesat olanlar, bu
sözlerden nefislerinin istediği anlamı çıkaracaklardır. Ayetin başındaki
cümleyi önce tekrar yazalım.
(Yeryüzünde ağır
basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması
yaraşmaz.)
Bakın Rabbim elçisine
nasıl bir görev yapmasını istediğini, ne şekilde İslam dinini ve kur’anı tebliğ
etmesinin en doğru olduğu şeklini söylüyor ve ne diyor? Yeryüzünde sana
verdiğim görevi tüm topluma tebliğ edip, onlara anlatıp iman etmelerini sağla,
bu çabayı gösterip tebliğ görevini yaparken, görev verdiğim hiçbir peygambere
insanlara zorla değil, güzellikle bunu anlatmak yaraşır. Hiçbir peygambere
insanları esir tutarak, bu dini anlatmak yaraşmaz, yakışmaz diyor. Bakın ayetin
devamında bunu zaten açıklıyor anlamak isteyene.
(. Siz geçici dünya
malını istiyorsunuz, hâlbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah
güçlüdür, hikmet sahibidir.)
Sizler yaşarken Dünya
hayatını daha çok düşünüyor ve öyle yaşıyorsunuz. Hâlbuki bu hayatı yaşarken
güzelliklerle, hayırla yaşayarak, Ahiret içinde yaşayın diyor. Allah yaptığımız
her şeyi, güzellik ve akılla yapmamızı ister bizden. Hiçbir zaman zorla,
savaşla, kılıçla dinin yayılmasına izin vermez. Peygamberimizin yaptığı tüm
savaşlar, bizzat kendisinin iman etmeyenlere açtığı savaşlar değil, tam tersine
peygamberimize açılan savaşlar sonucunda olmuştur. Yani peygamberimizin
savaşları savunma amaçlıdır, saldırı değil.
Bu ayetlerden bizler,
eğer kıssadan hisse aldıysak ne mutlu bizlere. Allahın rehberi bizler için bir
güneştir. İçinde fitne ve fesat olmayan, bu güneşin aydınlığından istifade
edecektir. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK’’
Bizde Haluk Beye bu güzel aydınlatıcı bilgilerinden dolayı
teşekkür ediyoruz.
Şimdi Yukarıdaki bilgileri özetlersek Müminlerin bu konudaki
Stratejileri şunlar olmalıdır.
1-Müminler ülkelerini iç ve dış düşmanlara karşı,halklarının
can ve mal emniyetini korumak üzere ordu teşkil ederler ve hep savunma
pozisyonunda hazır tutarlar.
2-Müminlerle barış içinde olanlara karşı düşmanlık
faaliyetlerinde bulunmazlar.Anlaşmalarına sadık hareket ederler.
3-Tevbe suresi 5.ayetin ilkelerine göre Müminler,düşman
tarafından tüm halkla savaşmak yerine fitneye sebep olan ve savaş kararları
vermiş olanlara karşı etkisizleştirme veya tutuklama yoluna öncelik verirler.
4-Nisa suresi 91.ayetin ilkelerine göre savaşta müminlerden
eman dileyip teslim olanlar öldürülmeyip esir alınırlar,sadece müminlere silah
çekenlere karşı silah kullanılır ve düşman etkisiz kalıncaya veya teslim
oluncaya veya barış teklif edene kadar bu durum devam eder.
Selamlar,Sevgiler.
__________________ medeniyet
|