HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: BİR KADIN ERKEKLERE İMAMLIK YAPAMAZMI? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 

Okuduğum bir yazıda kadınların erkeklere imamlık asla yapamayacağını bunun mümkün olmadığını yazıyordu, kadının erkekli kadınlı namaz kılan bir topluluğa imamlık yapamayacağı hükmünü veren düşünceyi önce yazalım ve daha sonra kur’andan faydalanarak bu düşüncenin doğruluğu konusunda birlikte düşünelim. Okuduğum yazı sonunda şöyle bir cümleyle sona ermiş. (kadının erkeklere imamlık yapabileceğini söylemek mümkün değildir.) Bunu söylemek için Rabbin bu konuda hüküm vermesi gerekir, yani bir konu eğer yasaksa bunun mümkün olmayacağının hükmünün Allah tarafından kur’anda verilmesi gerektiğini, Rabbim birçok ayetlerinde anlatır bizlere. Hatta çok önemli bir ayet vardır gelin onu hatırlayalım ve Rabbin hüküm vermediği, açıklamadığı bir konuda konuşmamızı bile haram kıldığını görelim.

 

Araf 33. ; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

 

Birde Allah söylemediği halde Allah a iftira atanlar için bakın ne diyor onuda hatırlayalım.

 

Zümer 60: Allah'a yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok.

 

  Yukarıdaki ayetten yola çıkalım ve bizi ilgilendiren kısmına bakalım önce isterseniz. Rahman (hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi) söylememizi HARAM kıldığını söylüyor. Hatta Enam suresi 150. ayette rabbim (Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin) diye bizleri uyardıktan sonra bakın nasıl ikaz eder bizleri. (Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme.) Sormak isterim kadının erkelere imamlık yapması mümkün değildir demek, yasaklanmış haram kılınmış demekle aynıdır. Acaba bu konudaki tanıklıkları var mıdır? Tanık gösterilecekse Rabbimden göstermeliyiz, yoksa söylenenlere inanmak, uymak mümkün olamaz. Zümer suresi 60. ayette rabbim söylemediği halde, sanki Allah katından bir emirmiş gibi Allah a yalan isnat edenlerin durumunun ne olacağını Rabbim açıkça belirtiyor bunu yapanların çok iyi düşünmesi gerektiğini hatırlatırım. Enam suresi 57. ayeti hatırlayalım bakın sizce yalnız ve yalnız hükmü Rabbim ben veririm demiyor mu? (Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.) Şimdi düşünelim, Allah kadının erkeklere namaz kıldırmasını yasakladığına dair tek bir hüküm var mı? Elbette yok, peki nasıl olurda Allahın vermediği böyle bir hükmü verip, kadının erkeğe imamlık yapmasının mümkün olmadığını söyleriz. Bu yetkiyi nereden aldık? Bu düşüncenin savunulduğu sözlere gelelim ve birlikte bu sözleri düşünelim.

 

(Bir kadının erkeklerin önünde imamlık yapması hem onun için, hem de arkasında bulunan cemaat için huşu ya engel teşkil eder. Bu, şeytana arayıp da bulamadığı fırsatlar verir.)

 

Bu sözler söylenerek kadının imamlığı huşuya engel gösterilmiştir. Fakat verilen örnekte çok ilginçtir hem imamlık yapan kadın için de huşu ya engel teşkil ettiğini söylüyor. Fakat her ne hikmetse günümüzde kadınlarımızın, erkek imamın arkasında namaz kılmalarına hiç ses çıkartmıyoruz. Bu nasıl bir çelişki. Bakın kadının imamlığı olursa doğacak yanlışlara başka nasıl örnekler veriliyor.

 

(Namaz kılmakta olan kişi, doğru yolda olacağından şeytan hemen göreve başlar. Namaz kılanlar, onun kendilerine ne vesveseler verdiğini gayet iyi bilirler. Kadının imam olması halinde o, yeni vesvese imkânları elde eder. Kadında da erkekte de artık huşu kalmaz.)

 

Gelin bu düşünceyi birlikte akıl ve kur’an süzgecinden geçirelim. Kadının imamlık yapması durumunda namazda biz erkeklerin aklına türlü türlü şeyler geleceğini ve bizlere şeytanın vesvese vereceği, böylece namazımızı huşuyla kılamayacağımızı söylüyor. Kadın sanki şeytanın işini kolaylaştıran bir olgu gibi gösterip, kendimizde, nefsimizde suçu aramak yerine, yaptıklarımız ne kadar kolaycılığa kaçmak değil mi? Ya namazdan sonra ne olacak? Kadının sesinden Allahın huzurundayken bile bu kadar etkilenen, onları gördüğünde neler yapmaz ki. Onunda kolayı var sokağa çıkarmazsın, çıkması gerekiyorsa üstünü tamamen örtersin onu görünmez yaparsın, kendini bundan da korumuş olursun. İşte biz erkeklerin korunma yöntemi? Nefsini kur’an ile terbiye etmek yerine, onu toplumdan uzaklaştırmayı seçiyoruz.

 

 Lütfen düşünelim, kendi başımıza namaz kılarken bile bazen aklımızdan beşeri hayatımız ile ilgili, neler neler geçmiyor ki. Bunu karşınızdakine itiraf etmekten belki sıkılabiliriz, ama kendimize itiraf edelim isterseniz. Demek ki namazımıza gereği gibi sarılmadığımızda kadının imamlığını bırakın, yalnız başına bile neler gelmez aklımıza. Acaba o vesveseyi şeytan mı veriyor yoksa terbiye etmediğimiz nefsimiz mi görev başında, bence bunun bilinmesi daha doğru olacaktır. Nefis, imtihanımızın asıl kaynağıdır. Eğer o kaynak saf, temiz, arındırılmış ve berrak değilse zaten şeytan a pek fazla iş düşmeyecektir. Biz namazlarımızda kendi hatamızı, dikkatimizi toplayamadığımızın kusurunu, ne yazık ki başkalarının üstüne atarak kurtulmanın yollarını arıyoruz. Bu bizim erkek egomuzun, diktamızın ürününden başka bir şey olmadığını düşünüyorum.

 

Kadının imam olduğunda erkeklerin nasıl bir vesvese içinde olacağı, şeytanın nasıl esiri olacağını söyledikleri sözleri birlikte düşünelim. Doğrusu şeytana her zaman gerek kalmıyor, eğer bizler nefsimizi terbiye etmemiş de namazın ne olduğunu, önemini kavrayamamışsak, rabbin huzuruna durduğumuzda bırakın kadın sesini, nefsin verdiği birçok konudaki vesvese, zaten namazın özünden, dikkatinden ayrılmamızı sağlayacaktır. Namaz Rabbin huzuruna durmak ve onun ile adeta konuşmaktır. Ondan yardım istemek, onu tespih edip ona şükranlarımızı sunmaktır. Allah aşkını gönlüne tam olarak yerleştirmemiş kur’an terbiyesini vermemiş bir insan, namazlarında her türlü şeyi düşünecektir. Bundan dolayıdır ki hepimiz önce nefsimizi terbiye etmenin yolunu aramalıyız. Bunları bahane ederek Rabbin vermediği bir hükmü vermekle yaptığımız yanlışın lütfen farkına varalım. Aşk gönlün giysisidir, örtüsüdür onu giyen çevresini ne duyar nede görür. Eğer namaz kılarken kadın sesinden etkileniyor ve aklına yanlış şeyler geliyorsa, zaten o insan namazın ne olduğunu daha kavrayamamış onun hikmetinden tam olarak istifade etmiyor demektir.

 

  Âşık bir insanı düşünün, adeta çevresiyle alakası kesilmiş, düşüncelerini tek bir noktada toplamış, yakınında nelerin olup bittiğinin bile farkında olmaz. İşte bizler Allah aşkını, kur’anın nurunu kalbimize tam olarak yerleştirmediğimiz sürece, namazlarımıza bunu aksettirmemizde mümkün olmayacaktır. Söylediklerimiz bizlerin bahanelerinden başka şeyler değildir. Ne yazık ki bunu biz erkekler birçok yerde yapıyor ve kadınlarımıza hak etmediği bir yaşam sunuyoruz. Nefsimizi terbiye etmek ona hükmetmeyi denemek yerine, kadınlarımızı kendimizden uzaklaştırmanın ve bu yolla korunmanın yollarını arıyoruz. Bunu yaptığımız sürece de ne gerçek İslam ı yaşarız, nede Rabbin doğru kulları oluruz. Eğer bizler namaz kılarken Rabbin huzurunda olduğumuzun bilincinde değil de, çevremize yöneliyor dikkatimiz çok fazla dağılıyorsa boşuna çırpınmanın, suçu başka yerde aramanın faydası yok demektir. Demek ki bizler namazın kemaline ermemiş, ondan tam olarak yararlanamayan bir Müslüman olduğumuz bilincine varıp, canla başla nefsimizi terbiye etmek için çok daha fazla çalışmamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Nefis terbiye edilmeden ona söz geçirmek, ona hükmetmek zaten mümkün olmayacaktır. Namazda kadın sesinden etkilenen, namazın bitiminde neler yapmaz ki?

 

Hiç soruyor muyuz acaba kadınlarımıza, sizler namaz kılarken erkek imamın sesinden, şeytanın vesvesesine yenik düşüyor musunuz diye? Ne kadar ilginç değil mi biz erkekler etkileneceğimizi söylüyoruz. Söylediklerimiz mantıklıysa, gerçek payı varsa acaba kadınların da aynı şekilde erkek imamın sesinden etkileneceğini neden hiç düşünmüyor, aklımıza bile getirmiyoruz da, arkamızda kadınların namaz kılmasına izin veriyoruz? Eğer bunun olacağını düşünsek buna da yasak getirmekten asla geri kalmazdık. Doğrusu İslam ı erkek hükümranlığında bir din yaparak, güzelim dinimize ne kadar büyük bir kötülük yaptığımızı hatırladıkça çok üzülüyorum.

 

  Bizler kur’anın rehberliğinden pek fazla istifade etmekte özen göstermeyiz, sorulduğunda rehberimiz kur’an deriz ama her ne hikmetse beşerin rehberliği çok hoşumuza gider. Elbette beşerin güzel örneklerinden de faydalanmalıyız ama bu sözleri kur’an süzgecinden geçirmek şartıyla. Çünkü Rabbim emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, sorumlu olursunuz diye bizleri uyarır. Peygamberimizin bir hadisinden bir bölüm hatırlatmak istiyorum. Allah kur’anda özellikle hatırlatmadığı çok şeyler vardır, bunların bizler için Rahmet olduğunu bakın ne güzel söylüyor Allah resulü. (Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.) Rabbim asla kadının imamlık yapamayacağını söylemediği ve bu konuda hüküm vermediği halde nasıl da bizler, kadın erkeklere imamlık yapamaz diyerek hükmümüzü bizler veriyoruz. Peki, neden yapıyoruz bunu lütfen iyice düşünelim.

Kadınların imamlık yapamayacağını söyleyen yazıda, örnek bir ayet gösterip şu ayeti yazmıştı bir kardeşimiz.

 

(“Namazlarında huşu içinde olan mü­minler kurtuluşa ermişlerdir.” (Mu’minûn, 23/1–2)

 

 Gerçekten çok doğru acaba bu ayetin önünde ve ardındaki ayetleri de hatırlayalım ki konu daha iyi anlaşılsın. Sizce bu ayet öne sürülerek kadınlarımızın sesinin namazda huşu ya engel olacağı söylenebilir mi, yorum sizlerin.

 

Müminun 1: Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir.2- Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler. 3- Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.

 

Bakar mısınız ayete lütfen. Ne diyor rabbim? İman edenler kurtuluşa ermiştir diyor, çünkü onlar namazlarını huşu içinde kılarlar yani Rabbin huzurundayken onları hiç bir şey etkilemez, çünkü onlar BOŞ VE YARARSIZ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRMİŞLERDİR. DİYEREK NEKADAR GÜZEL ANLATIYOR. Demek ki bizler daha gerçek kurtuluşa erememişiz, çünkü namazlarımızda huşu içinde olmanın ne olduğunun farkında olmadığımızdan, Rabbin huzuruna durduğumuzda gerçek huşuyla ona yakarmanın güzelliğini yakalayıp boş ve yararsız şeylerden uzaklaşmasını öğrenmediğimiz için, kadının imamlığını yaptığı bir namazda onun sesinden etkilenebileceğimizi, aklımıza kötü şeylerin gelebileceğini söyleyebiliyoruz. İşte bizler eğer namaza durduğumuzda hala boş şeylerden yüz çeviremiyorsak, kadın sesinden bile etkilenip kötü şeyler düşünüyorsak, Rabbin istediği gibi bir iman eden olmadığımızı ve daha çok çaba sarf etmemiz gerektiğinin bilince olmalıyız.

 

Bizler Rabbin vermediği bir hükmü verdiğimizde, nasıl bir yanılgının ve günahın içinde olduğumuz bilincinde olmalıyız. Bu konuda kesin bir yargıya varıp kadın, erkeklerin olduğu bir cemaate asla namaz kıldıramaz, imamlık yapamaz demek yerine, Dünyada erkek erkil bir geleneğin hüküm sürdüğü, genelde yönetici konumunda olan erkeğin her zaman başı çektiği ve çekme arzusunda olduğu, bu görevi de geleneklere göre günümüze kadar erkeğin yaptığını ve bunu yapmanın arzusu ağır bastığını örnek gösterip, rabbin vermediği bir yasağı bizler koymadan, elbette gerektiğinde bizleri Dünyaya getiren analarımız, kadınlarımız, bacılarımız neden imamlık yapıp bizleri Rabbin huzuruna durmamızı sağlamasın dememiz gerekir. Bunu söylemek hem kadınlarımıza verdiğimiz saygının göstergesi olacak, hem de Rabbin vermediği bir hüküm karşısında bizler büyük bir yanlıştan kurtulmuş olacağız.

 

Öyle âlim insanlardan bahsederler ve örnek verirler ki, namaz kılarken adeta kendilerinden geçip, secdede ne kadar kaldıklarının farkında bile olmazlarmış. Çevresiyle irtibatları kesilir kendilerinden geçtikleri anlatılır. Acaba böyle namaz kılan bir insan kadın sesinden etkilenir mi dersiniz? İşte bizlerinde tek amacı böyle namaz kılabilmek için çaba göstermek ve namazın ne olduğunun bilincine varmak olmalıdır. Rabbin istediği namaz budur dostlar. İnşallah bizlerde böyle namaz kılmanın şuurunu ruhumuzda, nefsimizde bir gün hissederiz de, gerçek kemale erişmiş bir iman eden oluruz. İşte o zaman kimin namaz kıldırdığının bile farkına varmadan, yalnız Rahmanı düşünerek ona zikreden, onun aşkıyla çevresinden ilişiğini kesen bir mümin oluruz. Rabbim cümlemizi böyle bir kul olmanın olgunluğuna eriştirsin inşallah. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
HÜSEYİN-1975
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 01 haziran 2010
Gönderilenler: 197
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HÜSEYİN-1975

Haluk bey ne kadar güzel ifadeler ve ne kadar önemli bir yazı.
Bir kadının önderliğinde salat etmek -dini desteklemek-hepimiz için onur verici olabilmelidir. Ben ritüelsel salatlarımı hep gözlerim kapalı yerine getiririm. Huşumu arttırır. Bize kimin imamlık ettiği değil salat sırasındaki huşu, dua ve yakarış önemlidir. İmamlar ister erkek olsun ister kadın bu işi gönül rızası esasına dayanarak yapmalıdırlar. İmamlık diye bir meslek olmamalıdır. Hem İslamda para için imamlık yapan bir kurum, bir birlik, bir ruhbanlık tarif edilmediği halde bunu da dinin içine sokan alçakları kınıyorum. İmamlık gönül ve akıl işidir. Bir yörenin akıllı ve bilgili insanı gelir cemaate salatını icra ettirir.
Bir toplantı salatımı gönüllü, bu işten menfaat beklemeden yapan, imamın siz olduğu bir mescitte icra edebilmek umuduyla
Selam üzerinize olsun.

__________________
Ancak bir cehennem öğretebilir insana
Kırık ayaklarla cennete girilemeyeceğini...
Yukarı dön Göster HÜSEYİN-1975's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HÜSEYİN-1975
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Allah razı olsun kardeşim. Nekadar güzel sözler düşünceler. Düşünebiliyor musunuz günümüzde kadınlar erkek imamın arkasında namaz kılıyor ve aklına hiç bir kötülük gelmeden namazlarını kılıyorlar, ama biz erkekler kadın imam olursa aklımıza kötü şeyler gelir diyebiliyoruz. Bu durumda kadınlarımız tertemiz bir ruha sahip, erkekler şeytanın fitnesine açık gönülleri onu bekliyor. Elbette bu doğru değil. Ama kendine delil yaratmanın telaşesine düşünce işte böyle yanlış bir sonuç çıkıyor. Rabbim cümlemizi yanıltmasın. Saygılarımla Halukgta
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam, ben şunu merak ediyorum; bu namaz kıldırma imamlığı Kitab'ın neresinde var, neresinde; "Namaz için bir birinize imam olun, aranızdan biriniz öne geçsin, sizden biri size imam olsun size namaz kıldırsın, siz de onun arkasında saf(lar) bağlayın namaz(lar)ınızı bu şekilde kılın! vs." deniyor? Kitab'ın neresinde anlatılıyor bu çeşit imam veya imamlık? Kaldı ki, "kadından imam olur mu olmaz mı" tartışmasına sıra gelsin?

Kuran, imam kelimesini önder, yol gösterici/rehber, doğru yol, Kitap anlamlarında kullanmış.  (İlgili ayetler: 15/79, 36/12, 2/124, 11/17, 25/74, 46/12). Ayrıca namaz imamını göremiyoruz Kitap'ta.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Bu konuda Allah peygamberimizin imamlığında savaş zamanında askerleri ikiye bölüp, önce bir kısmına daha sonrada diğer kısmına namaz kıldırmıştır. Dikkat edin her iki bölüme ayırdığı askerlere peygamberimiz namaz kıldırıyor . Sen onlara namaz kıldırdığında diyor. Cuma yani toplantı namazına çağrıldığındada aynı şekilde kılınacağı aşikardır sanırım. tabi bunları kabul etmeyenlerede söyleyecek sözüm yok. Her düşünceye her insan saygılı olmalıdır.

Nisa 102:Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar.

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"Onlara namaz mı kıldırdı, vahileri bellet mi..." deniyor, bu çok tartışıldı. Hazarde kıldığınız bir namazı Kuran'da bulamıyorsunuz, seferde birliğini ikiye bölerek onlara uyguladığı salattan/onlara Kuran öğretisinden ve sadece bir kez "onlar secde edince" demesinden bugün kılınan namazı çıkarıyorsunuz. Şayet bugün halk tarafından kılına gelinen namazın kılınış şeklini müşahede etmemiş, öğrenmemiş/bilmemiş bulunsaydınız, kıldığınız şekliyle bu namazı sittin sene/ömür boyu ne bu ayetten ne de Kuranın diğer salat kavramının bulunduğu ayetlerinden namazı bulup çıkaramazdınız, bu mümkün değildir. Ne diye halktan öğrene geldiğiniz namazınızı Kitap'ta arıyorsunuz ki? Sizden öncekiler bu namazı bu Kitab'ın içerisine 80 kere boca etmişler. Sizin gördüğünüz, Kitap'ta tanımı yapılmamış ancak toplumda tanımını gördüğünüz ve adına namaz dediklerinin sadece ismini yazdıkları meallerinde buluyorsunuz. Siz de sanıyorsunuz ki namaz ve tanımı Kuran'da da var!

Kaldı ki, verilen mana da tamamen kılınagelen namaza uydurulmuş yanlış bir anlam. Salli'ye de "namaz kıl", "eqimi-ssaléte'ye de "namaz kıl" diye çevirmişler. Madem öyle; salli, sallé, salluu, yusalli, yusallune... fiillerinin her geçtiği yerde "namaz kılma" olarak çevirsinler de göreyim sadakatlerini. Ayette "Seninle salatta bulunmamış diğer grup gelsin seninle salatte bulunsun" dediğine dikkat çekerim. Bu demek oluyor ki, bu salat birlikte bir arada yapılır bir salat. Bu bir zorunluluktur. Bu salat, Resulün ağzından dökülecek zikri dinlemek ve izlemektir. Secdeleri de onu kavramak ve ona boyun eğmek, ona teslim olmaktır. Bunun böyle olduğunu belki bir gün siz de anlayabileceksiniz. Bu da benim temennim.  

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
HÜSEYİN-1975
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 01 haziran 2010
Gönderilenler: 197
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HÜSEYİN-1975

Sayın haktansapmaz görüşlerinize kesinlikle katılıyorum.
Birbirimize sözün en güzeliyle hitap edelim, hep beraber ışığımızı arttıralım.

Öncelikle ben salatı dar anlamda anlamam ve ona namaz demem. Salat her an her saniye yapılan Allahın dinini ve kurallarını ayakta tutma çabasıdır ki bu anlamda kazası da olmaz. Şu anda sizin ve benim yaptığım şeyde salattır aslında. Sayın Haluk beyin defalarca yazılarında yaptığı da. Hepimiz uydurulanla ve atalarımızın takip ettiği ile değil, Kuranla, gerçek hakikatle, sapmadan ve saptırmadan birbirimizi aydınlatmalı ve biribirimize ışık olmalıyız.

Salat sırasında kıyam Allahın kelamını işitmek için dikkat kesilmek, rüku tevazu ile ve içtenlikle doğruluğunu kabul etmek ve secdede son olarak buna itaat etmek derseniz aynen kabulümdür. Şekilselliği yok derseniz de itirazım yoktur. Çünkü ilgili ayette
( ahzap suresi 43 ayet) Huvellezi yusalli aleykum ve melaiketuhu li yuhricekum minez zulumati ilen nur, ve kane bil mumine rahima(rahimen) Allah ve melekleri muminlere salat eder denildiğinde haşa Allah ve melekleri müminlere namaz mı kılar denmektedir? Doğru çeviri tabiki "desteklemek" olacaktır.

Ama bir toplantı gününde
bir toplantı salatında sayın Haluk beyin önder (imam) olup Kuransal tespitlerini bize açıklamasını ve benim onu dinlemek istememin rabbimi anmak istememin neresi yanlıştır? Eğer birisi de çıkıp şekilsel olarak salatını kıyamlı rükulu ve secdeli yerine getirirse ve ben bunu böyle anlıyorum derse ona ne diyebiliriz?
İmam önderdir benim imamdan anladığım da aynen dediğiniz gibidir. Yoksa imam arkası sıra durulacak, maaş alıp bize dini güya öğretecek olan değildir. Böyle imamlarla islam aleminin 1400 yıldır nerelere geldiği de açık seçik ortadadır.
Bu şekilde düşündüğümüzde salatın ikamesinde imamım yani önderim kadında olabilir erkekte. Bir kadının önderliğine ve onun Allah kelamını anlatmasında hiçbir sakınca yoktur, hatta gurur duyarım. Kimbilir belki de Allah katında takvaca benden daha üstündür bilemem.
Aslına bakarsanız dinin özü iyi insanlar olmamızdır. Her insanda Allahtan bir lütuf bir parça olduğuna göre herkesin malıyla canıyla düşünceleriyle saygıya layık olması, insanların birbirine kötü söz ve davranışta bulunmaması gerekir. Yani hayra ve barışa yönelik iş yapmak. Bunu sağlayıcı hükümler, kurallar ve yasaklar (yani din) bu yüzden var.

Bu vesileyle bu konudaki ilk yazımı da editledim.
Selam üzerinize olsun aydınlanma yolculuğumuzda Allah yardımcımız olsun

 

__________________
Ancak bir cehennem öğretebilir insana
Kırık ayaklarla cennete girilemeyeceğini...
Yukarı dön Göster HÜSEYİN-1975's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HÜSEYİN-1975
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Sayın Haktansapmaz bu konuyu sizinle daha önce konuşmuştuk sanırım tekrar aynı şeyleri söylememe gerek yok. Sayın Hüseyin bey benim söylemek istediklerimi zaten özetlemiş. Ona teşekkür ediyorum. Birgün Rabbin gerçeklerini hepimiz apaçık göreceğiz, önemli olan geri dönülmez yola girmeden görebilmek ve fark edebilmektir.Saygılarımla.
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
UlulEbsar
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 26 mayis 2010
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 352
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulEbsar

Selam,

Acaba tarihte bize bilgisi ulaşmış bir Kadın Nebi veya Resul olmamasını

nasıl açıklıyorsunuz?

Allah kadını neden hiç muhattab almamış? Vahiy anlamında...

İmamet,Liderlikse eğer...Nebi ve Resullerin imameti tartışmasızdır.

Bu anlamda bir Kadının numenelik dahi olmamasının bir açıklaması olmalı değil mi?

Şahitlik konusunda ha keza iki kadının şahitliği bir erkekle bir tutuluyor ve şimdi hatırlayamadığım bir Ayette Allah Lütfedip açıklamasınıda yapıyor ve "unutkan"oluşlarını sebep olarak sunuyor?

Kim "unutkan" bir imamın arkasında durmak ister ki?

Yanlış anlaşılmasın ben Kadınlara karşı ayrımcı bir yaklaşımdan yana değlim.Ancak açığa kavuşması gereken noktalar bunlar.

Yobazların kadının arkasında durmaktan imtina etmesini "cinselliğe ve vesveseye" bağlamalarının savunulacak bir yanı yok.

Ancak ben kadının Risalete uygun görülmeyişinin sebebini merak ediyorum.
Erkekleri kendilerine,kızları rabbe nisbet eden müşriklere
adaletsiz bir yaklaşım ve iftira atmakla suçlayan Rabbimizin,
"derdini anlatmaktan aciz kız çocukları" tanımlaması yapmasını nasıl yorumlamalıyız?
Saygılar...



__________________
Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
Yukarı dön Göster UlulEbsar's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulEbsar
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

  Aslında bu sorulan soruları dikkatle düşünüldüğünde kur’anda zaten cevabı bulunulacaktır. Kadın nebi yada resul göndermediğini açıkça Allah söylüyor. Bunun nedenini anlamak zor olmasa gerek. Günümüzde dahi kadını hor gören, önemsemeyen insan ırkı nasıl kadın resulü önemsesin. Bu bilinç ve eğitim onca Rabbin gönderdiği kitap ve resuller sayesinde belki biraz oturdu da, kadının nispeten gerçek değeri anlamaya başlandı, oda gereği gibi elbette değil. Buna kadını muhatap almamış demek yanlış olur. Yine Allah fıtratı gereği kadını farklı yarattığını söyler, ayrıca kadının geçiminden de erkeğin sorumlu olduğunu bildirir. Gücü kuvveti kadına göre fazla olan erkektir ve toplumda genelde yönetici konumunda olanda erkektir. Bu durumda neden kadın resul göndersin Allah.

 

Şahitlik konusuna gelince, iki kadın bir erkek şahidin karşılığı değildir bunu iyi anlamalıyız önce. Kadının toplumda daha zayıf konumunda olması, korunmaya ihtiyacı olması, ticarette çok fazla yeri olmaması, eğitim seviyesi,durumundan dolayı alınan bir önlemden başka değildir. Bu ayeti lütfen dikkatlice anlamaya çalışınız. İkinci kadın zor durumda devreye girmek adınadır. Yoksa bir kadın ve bir erkek şahitlik yaptığında yeterlidir. Eğer kadının sözüne güven olmaz ise diğer kadına sorularak o kadın güvenceye alınmıştır. Eğer bunları doğru anlamazsak yanlış anlamlar çıkmasına sebep oluruz. Bu kadının unutkan, geri zekâlı olduğunu değil kadını korumak ve kollamak adınadır. O devri düşünün kadının adı bile yoktu, ama Allah kadını muhatap almaları için onları bile toplumun saygın insanı konumuna getiriyor, şahitlik yapabilecekleri ortam hazırlıyor. Köleliği düşünün hemen kaldırmamış ama kalkması için bir sürü önlemler almıştır.

 

 Allah kadının sözüne daha çok önem vermiştir ve onu kollamak adına ayetler göndermiştir. Hatırlayın bir erkek karısına şahit olmadan bir suç isnat edip onu boşamak isterse bu suçu işlediğine dair yemin ettikten sonra, dikkat edin söz kadına veriliyor ve onunda yemin etmesi isteniyordu, hatırlayınız ayeti. Eğer kadında bu suçu işlemediğine dair yemin ederse kadının sözleri kabul ediliyor ve o suç ondan düşüyordu. Sizce kadın Allah atkında ikinci sınıf mı yoksa birinci sınıf bir insan mı? Kur’anın geneline baktığınızda kadın her zaman korunmuştur.

 

Siz kadınlara karşı ayrımcı olmadığınızı söylüyorsunuz ama onlarla ilgili konuları nedense hep yanlış anlıyorsunuz, lütfen bu konuda biraz daha objektif bakmanızı öneririm. Kur’anda geçen sözleri anlamak için bir bütün düşünmek gerekir. Eğer tek başına alırsak doğru sonuca ulaşamayız. SAYGILARIMLA  Halukgta

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats