Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Değerli hanif dostlar,
Felaket geldiği zaman kişilere, belirli kimselere gelmez, felaket geldiği zaman topluma gelir.
Toplumda yaşayan herkesin içinde yaşadığı topluma karşı sorumlulukları vardır. Bur sorumluluk, makam, mevki, maddi güç ve ilmi kariyer nisbetinde değişir.
İnancımızda bir insanın kendini kurtarması yetmez.
İnsan kendi sorumluluğunun yanında başkaların da sorumluluğunu taşır.
Bu sorumluluk duygusu, tarihe mal olmuş büyüklerimizi rahat yataklarında yatırmamıştır.
Kendini bilen kimse, olan biteni seyredemez, nemelazımcı, sorumsuz, bencil olamaz.
Amcasının ısrarına karşılık : “Vallah güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler bu davamdan vazgeçmem” diyen peygamberini hiçbir zaman unutmayacaktır.
Tebliğ yapanın unutmaması gereken iki husus vardır: Birincisi, ne yaparsa yapsın, çoğunun ikna olmayacağı, inanmayacağı hususudur. İkinci husus da, Hidayetin Allah'tan olduğu hususudur.
Maksat Allah rızasıdır.
Bunu yaparken hayrın, şerrin ne olduğunu, iyiliğin mükafatını, kötülün cezasını güler yüz ve tatlı bir dille anlatmalıyız.
Şimdi aşağıdaki bazı vereceğim ayetler'e muhatab olan bizler nasıl olurda yerimize mıhlanıp kalırız.
“İnsanlar hiç şüphesiz hüsrandadır. Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler hariç” buyrularak kurtuluşa erenlerin kimler olduğu bildirilmiştir.
“Sen hatırlat. Çünkü sen ancak bir hatırlatıcısın. Tahakküm edici değilsin.” (Gasiye:21-22)
“… Senin üzerine düşen, açık bir tebliğdir. ” (Nahl:82)“Doğrusu ben, kendini Allah'a verenlerdenim diyen, yararlı iş işleyen ve Allah'a çağıran kimseden daha güzel sözlü kimler vardır?” (Fussilet:33)
Zariyat Suresinde de (Ayet:55) :”İnsanlara anlat, anlatmak fayda sağlar” buyrulmuştur.
İşte Kur'an bize bu bilinci aşılıyor ve aksiyonerliğe itiyor.
Yerinde oturanlarıda yeriyor...
Kaybedeblerden görüyor...
Bu kitab'a muhatab olan ve onu yaşamınızın temeline aldığınızı söyleyen sizler lütfen kendinizi gözden geçiriniz..
Lafla geminin yürütülmeyeceğini anlamamız gerekiyor..
Kur'an talabesi olduğunu söyleyenler samimi olduklarını göstersinler...
Eylem alanında salat'ı gerçekleştirsinler...
Bu gömleğin ateşten bir gömlek olduğunu ve bizler'i herşeyimizden edeceğini unutmamaları gerek.
Haydin yitirlen salatı evvela kendinizden başlayarak sonrada çevrenizden başlayarak anlatmaya çalışın...
İnsanlığın gerçek felahı ve kurutluşunun bu yoldan geçtiğini hatırlatın...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
|