Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam sevgili haktansapmaz hocam ve sevgili hasan öktem abim ve metahan abim,çoğu fikirlerinizi beğendiğimi bildirmek istiyorum,öncelikle amacım kesinlikle ders vermek değil bu haddim de değil,yapmış olduğumuz her sohbet ve tartışmanın şahidi allahtır,ben bu konuda sammi bir kardeşiniz olarak sizinle inandığım doğruları hak için paylaşmak istiyorum,eğer sizin doğrunuz benim inandığım doğrunun üzerinde bir doğruysa kendi inandığım doğruyu bir kenara bıakacak kadar dürüst olduğuma inanıyorum.
dünyanın sonundada varacağımız iki mekan var bunlardan biri hak yolcularına tahsis edilmiş cennet diğeride batılyolcularına tahsis edilmiş olan cehennem,yani ne yaparsak yapalım nerede yaşarsak yaşayalım ya hak yolcusu yada batıl yolcusuyuz ALLAHIN insan için tasarladığı üçüncü bir mekan olmamasından dolayı dünyanın neresinde olursak olalım üçüncü bir şıkkımız olmayacaktır,tercih hakkımız ya hak için kullanılır yada batıl için kullanılır.
hayatımızın her anı ve her şeyi ile sınav olan bu yolculuğumuzda sakal konusunda da tercih hakkımızın biri ya hak tır yada batıldır,sizden samimi kardeşinizin samimi sorusuna samimi cevap vereceğinize canı gönülden katılıyorum.
A)sakal bırakmak hak yolunda atılmış bir adımdır.
B)sakal kesmek batıl yolunda bir adımdır.
şıkların yerini değiştirelim.
A)sakalı kesmek hak yolunda atılmış adımdır.
B)sakal bırakmak batıl yolunda atılmış bir adımdır.
lütfen c şıkkı hiç biri demeyin:)
selam üzerinize olsun
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Deðerli kardeþim samimiyyetinizden þüphem yok,rahat olun.Ancak yeni baþlýk açmanýza gerek yoktu.Çünkü hem "teþekkür edelim" baþlýðýnda hem de baþka bir kaç baþlýkta bunu detaylýca tartýþtýk.Þahsen benim þimdilik onlarýn dýþýnda söyliyeceðim bir þey yoktur.Selamlar..
Selam sevgili Dermanbeg,
Ayri baslik acmamin nedeni, yasadigim yerdeki birtakim katoliklerin de sizin bahsettiginiz ayni gerekce ile bazi bolgelerindeki killari uzatiyor olusu.. Yani farkli bir dinde de uygulaniyor bu.. Bu yuzden irdelemek istedim, acaba gerceklik payi var mi diye..
Cunku siz cok mantikli bir cumle yazmissiniz diger basliga;
Demissiniz ki; Turban sonradan tureme bir olaydir, ama sac sakal vb. insanin dogasinda olan seylerdir. Yani baska deyisle sonradan eklenmis degildir.
Tirnak sorum da bu yuzdendi. Tirnak da tipki sac sakal gibi dogamizda olan birsey.. O yuzden sormustum.
Pislik acisindan irdelersek, ikisi de pislik kapabilecek seyler.. Tipki ikisinin de temizlenme sansi oldugu gibi...
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Evet doktor Oz'u vaktim oldukca seyrederim. Ancak burundaki kil icsel
bir kildir. En fazla koparmaya gerek kalmadan, cirkin goruntusunu yok
etmek icin, burun kanadiniz seviyesinde kesebilirsiniz.
Kopartmaniz ise, havadan alacaginiz seylerin direk iceri gitmesine yol acar.
Yani bu ornek pek sakalla alakali durum ornegi degildir. Ayni tuyler kulakta da mevcuttur zira. Islevi de aynidir.
Cunku mesela bazi erkek ve kadinlarda bu burun ici killar hemen hemen hic gorunmez distan bakildiginda...
Yeni ergenlige ulasmis bir genc kiz veya erkegin, omur boyu
kesmedigini de varsaysak(malum bolgelerini) uzama, kisinin genetik
yapisi ve hormon yapisi ile ilgilidir. Mesela birinde ayda 5 cm
uzuyorsa digerinde bu 10 cm. olabilir.
Kadinlarda sadece temiz olmak yetmez, Birtakim bakteri ve virusler, mikroplar, varolan tuylere takilip, vucuda daha kolay girerler ve nemli bolgelerde daha cabuk ureyip yayilirlar.
Cunku bilimsel olarak dissal kil, tuy meselesi tamamen hormonlarla ve genetikle iliskili birsey..
Selam sevgili hayrullahmeral, yeniden hosgeldiniz,
Bugun gunumuzdeki bildik anlamda yapilan hac eylemi sirasinda, kisiler saclarini tras ediyorlar veya kazitiyorlar. Bu geleneksel yapilan bir eylem..
Peki soyle bir soru sorsam;
Hac'ca gittiginizde tam bir temizlik eylemi geregi, saclari kazitiyorsunuz bunu anlayabiliyorum. Cunku Allah'a yakinlasiyorsunuz.
Ama bir insan oldugunde, topraga verilmeden once, genellikle belli bolgeleri tras ediliyor fakat kafasi tras edilmiyor.
Diger anlamda, kisinin Kuran ayeti olmaksizin, kendi tercihi yonunde uzatmasi zaten irdelemek istedigim bir yon degil.. Kisilerin secimlerine her zaman saygi duyarim.
Benim irdeledigim yon Kuran'la alakali kisim.
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
selam sevgili haktansapmaz hocam ve sevgili hasan öktem abim ve metahan abim,çoğu fikirlerinizi beğendiğimi bildirmek
istiyorum,öncelikle amacım kesinlikle ders vermek değil bu haddim de değil,yapmış olduğumuz her sohbet ve tartışmanın şahidi allahtır,ben bu
konuda sammi bir kardeşiniz olarak sizinle inandığım doğruları hak için paylaşmak istiyorum,eğer sizin doğrunuz benim inandığım doğrunun
üzerinde bir doğruysa kendi inandığım doğruyu bir kenara bıakacak kadar dürüst olduğuma inanıyorum.
dünyanın sonundada varacağımız iki mekan var bunlardan biri hak yolcularına tahsis edilmiş cennet diğeride batılyolcularına tahsis edilmiş
olan cehennem,yani ne yaparsak yapalım nerede yaşarsak yaşayalım ya hak yolcusu yada batıl yolcusuyuz ALLAHIN insan için tasarladığı üçüncü
bir mekan olmamasından dolayı dünyanın neresinde olursak olalım üçüncü bir şıkkımız olmayacaktır,tercih hakkımız ya hak için kullanılır yada
batıl için kullanılır.
hayatımızın her anı ve her şeyi ile sınav olan bu yolculuğumuzda sakal konusunda da tercih hakkımızın biri ya hak tır yada batıldır,sizden
samimi kardeşinizin samimi sorusuna samimi cevap vereceğinize canı gönülden katılıyorum.
A)sakal bırakmak hak yolunda atılmış bir adımdır.
B)sakal kesmek batıl yolunda bir adımdır.
şıkların yerini değiştirelim.
A)sakalı kesmek hak yolunda atılmış adımdır.
B)sakal bırakmak batıl yolunda atılmış bir adımdır.
lütfen c şıkkı hiç biri demeyin:)
selam üzerinize olsun
Değerli kardeşim HAKgelenek,
Senin ne kadar bir insan olduğunu eski yazılarından bilirim.Bakış açısı herşeyin temelidir.Kelimeler Aleminde bizlerin anlayabilmesi
için bir ZIDLIK vardır evet..ama hayat iki ihtimal üzerine kurgulanmamıştır.
Ama insanlardan bazıları ya hep ya hiç derler,ya siyah ya beyaz derler...ortası yoktur onlar için.
Oysa hep söylenir,Gri alanlar vardır diye..Renkler de vardır...Vel hasıl kelam 3. bir İhtimal herzaman vardır.
Cennet - Cehennem konusu da öyle..Dilersen A'raf suresini bu Gözle bir daha oku...
Nereye gideceği kesinleşmemiş olanlar olduğunu göreceksin.Allaha göre herşey kesindir elbet o her türlü eksikten münezzehtir.
Zamandan da...Onun için zaman başı sonu belli bir Çetvelden ibarettir ve O nun bakışı her noktasını görür.
O nun hükmü de herşeyin üzerinde dir. Ve yine O nun HARAM kıldıkları dışında yeni Haramlar üretmek O na Ortak koşmakla eş değerdir.
Ciddi bir Hatadır.Rububiyet iddiasıdır. Tıpkı Nemrut gibi...
Hani O ibrahime diyordu ya:Madem senin Rabbin yaşatır..O halde bak bende Öldürebiliyorum.Bir Emrimle kelleler kopuyor..
diyordu..Oysa bu sadece Düz Mantık idi. Derin düşüne miyordu.Beyninin Soyut Düşünceyi yöneten kısnı basmıyordu...
İbrahim Ona :"Benim Rabbim Güneşi Doğu dan doğduruyor..hadi sende Batı dan doğdur deyince ..Dumura uğramış...Öylece kalakalmıştı.
Bugün genöler o duruma "Kal geldi" diyor...
Ve o Nemrutun burnundan giren sinek..daha o hayattayken beyninin çalışmayan o kısmını yemişti...O da kafasını duvarlara vura vura
cezasının bir kısmını çekmişti...
Sözün kısası makbulmüi..ama bir Ademoğlu çok Güzel bir Çalışma hazırlamış...HARAM ÜRETİM TESİSLERİ DİYE:
İzninle onu asmak istiyorum...Çünkü 3 aşağı 5 yukarı aynı şeyleri yazacaktım...
selam ile...
metehan
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Allah bu dini Kemal’e erdirirken (5/3) haramları, helalleri, haddi, hududu, kısaca bir müslüman’ın yapması ve
yapmaması gereken ne varsa bildirmiştir. Adı üzerinde “İslam; kemale ermiş bir dindir" Ekleme ve çıkarma yapılamaz.
Dindeki bu geniş ve serbest alanı içine sindirimeyen duble müşrik tayfa, Son Nebi'nin ölümünden sonra canla başla
“haram üretmeye” koyulmuşlardır.
Haram kılma yetkisi sadece Allah'ın yetkisi dahilindedir. Keşke bilselerdi.
Bir örnek verelim:
En’am 151 derki: De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını bildireyim:
1-O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın,
2-Ana-babaya iyilik edin,
3-Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-;
4-kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın
5-ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp
anlarsınız
ve En’am 152 derki:
1-Yetimin malına yaklaşmayın; yalnız erginlik çağına erişinceye kadar (malına) en güzel biçimde (yaklaşabilir ve
uygun şekilde harcayabilirsiniz).
2-Ölçü ve tartıyı tam adaletle yapın. Biz kimseye gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyiz.
3-Söylediğiniz zaman da, yakınınız da olsa âdil olun ve Allah'a verdiğiniz sözü tutun. Öğüt alıp düşünesiniz diye
Allah bunları size emretmiştir
Tabi haramlar bunlarla sınırlı mı? Elbette değil. Kur’an’da bunların haricinde de haramların olduğunu biliyoruz.
Yukarıdaki iki ayet sadece bu konuya bir örnektir. Allah haram kılıyor Nebi ise haram kılınanları bildiriyor.
Peki buna rağmen haram üretim tesislerinin bacaları niye hala püfür püfür tütüyor. Neden hala bu tesislere itibar
ediliyor? Ateş olmayan yerden duman çıkmıyor da ondan. Ademoğlunu ateşe çağırmaya devam ediyorlar son sürat. Allah'ın
dosdoğru yolunun üzerine, sağına, soluna ve arkasına oturmuş vaziyetteler. Ali kıran baş kesen zannediyorlar
kendilerini. Ateşin göbeğinde de zatı-alîleri oturuyor.
Allah’ın tertemiz kitabında haramların sayısı 100 (yazıyla: yüz)’ü geçmez iken, en kötü allame kitaplarına göz
attığınızda bu sayının enflasyon canavarına yenik düştüğünü hemen görürsünüz. Anında binleri devirerek karşınıza
çıkıyorlar. (Bir babayiğit çıkıp da bu fabrikalardan altı sıfırı atsa çok iyi olacak)
İşin gene acı tarafı; çoğunluk bunu maalesef peygambere mâletme acziyetinde bulunuyor. Yani işledikleri her halta
Nebi'yi alet ediyorlar. Oysa peygamberin bile HARAM belirleme yetkisi yok. Olsaydı şu ayet iner miydi?
Tahrim-1) Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram
ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
Kötü emellerine Şerefli elçiyi alet ediyorlar. Bütün uydurmalarını O'na isnad ediyorlar.
O halde talii kaynaklardan (hadisler, mezhepler v.s.) haram çıkarma işi ancak ve ancak sapkınlık olsa gerek.
Bunun üzerine Allah’ın şu sorusuna hep birlikte cevap arayalım.
Araf-32) De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?"
Evet kim haram kılmış?
Nahl -35 ) Müşrikler dediler ki: "Allah dileseydi, ne biz, ne atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık ve O'nun
emri dışında hiçbir şeyi haram kılmazdık" Kendilerinden öncekiler de böyle yaptılar. Buna karşı peygamberlerin
vazifesi, ancak açık-seçik bir tebliğden, ibarettir.
Haram üretim tesislerinin kim olduğunu bulduk.
Evet kimmiş bu haram üretim tesisleri. Tabiki “MÜŞRİKLER”. Başka kim olacak. Elin gavuru yapacak değil ya. Her taşın
altından müşrikler çıkıyor. Nasıl da günah çıkarıyorlar hesap gününde değil mi? “O’nun emri dışında haram kılmazdık"
diyorlar. Demek ki O’nun bildirdiğinden başka haram yok. Ama Allah'ın bildirdiğinden başka şeyleri haram kılanlar
var. Bunu kendileri bile itiraf ediyor. Ama bu itiraf dünyada değil ahirette gerçekleşiyor. Yani artık çok geç.
Üçüncü kuşak teslimiyetçiler. Teslim bayrağını çekmek ancak ahirette akıllarına geliyor.
Kur’an dışı ekstra haramlardan da birkaç örnek vermezsek hatır koyanlar olur. Yaygın olarak haram bilinen ama
Kur’an’da esamesi dahi okunmayan fabrika imalatı haramlara birkaç örnek:
1-Sakal kesmenin haram olduğuna dair imalat.
2-Altın yüzük takmanın haram olduğuna dair imalat. (Şaroki cipe binerler yüzük takmazlar, böyle de sadıktırlar
fabrikalarına)
3-Midye tavanın haramlığı.
4-İpek elbise giymek. (Abbate’den giyinmek serbest)
5-Çalgı aletleri
6-Resim yapmak.
Daha fazla saymak istemiyorum. Geniş bilgi için bkz: Herhangi bir fıkıh, ilmihal ve hadis kitabı.
Eğer ahirette: “Allah dileseydi, ne biz, ne atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık ve O'nun emri dışında
hiçbir şeyi haram kılmazdık… (Nahl 35) diyenler gibi olmak istemiyorsak, sadece ve sadece Kur’an’daki haramlara tamah
edeceğiz. Onun haricinde haram-helal belirleyenleri kaale almayacağız.
Yoksa: “Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa
onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak
koştuğu şeylerden de münezzehtir. (Tevbe 31)”
Yoksa; Bilginleri, ruhbanları, rahipleri kendilerine ilah edinenlerin durumuna düşeriz. Birileri nasıl ki Meryemoğlu
Mesih'i ilah edinmişse, birileri de Şerefli elçi Muhammed'i ilah ediniyor. Hem de O'nun adına haramlar uydurarak.
Allah’a ibadet etmekle emrolunanlar Allah’ın kitabı hariç her türlü kaynağı haram-helal kıstası olarak
kullanabiliyor. Bu ne cesarettir anlamak mümkün değil. "Müşrik cesur olurmuş" dedikleri bu olsa gerek.
Bugün kendisini “müslümanım” diye tarif eden herkes ama herkes Kur’an’daki haramları ve helalleri bilmekle
sorumludur. Kuru kuruya Müslümanlık olmaz. Allah bize neyi haram neyi helal kılmış bilmek zorundayız. Zaten bunları
bilirsek, haram üretim tesislerinin hijyenik olmayan ve son kullanım tarihi çoktan geçmiş ürünlerini löpür löpür
mideye götürmeyiz.
Müslüman’ın hüküm kaynağı Kur’an’dır. Hüküm koyucu (hakim) Allah'tır. Bütün peygamberler kendilerine ne indirilmiş
ise O’nunla hükmetmişlerdir. Bakınız ne diyor Aziz Kur'an:
Maide-48) Sana da geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab’ı hak ile indirdik. Onların
aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma…..
Maide -49) Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Allah'ın sana indirdiğinin bir
kısmından seni saptırmalarından sakın…..
Peygamber bile indirilen vahiyle hükmederken, bu haram üretim tesisleri uydurdukları şeylere bir de utanmadan
peygamberi alet ediyorlar. O Yüce Peygamber bunların isnad ettikleri yalanlardan çok çok uzaktadır. Biz bu noktada
Peygamber'i örnek almalıyız. Yani Kur'an ile hüküm vermeliyiz. Çünkü O öyle yapıyordu. Kitapla hükmediyordu.
Al-i İmran-79) İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkıp
insanlara: "Allah'ı bırakıp bana kul olun." demesi yakışmaz. Fakat onun: "Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince
Rabb'e halis kullar olun" (demesi uygundur).
Al-i İmran 79. ayeti dikkatlice tekrar tekrar okuyalım lütfen. "öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince diyor.
Peygamberler, kendilerine inananları direkt kitaba yönlendiriyor. Gelin bana tapın, benim sünnetim var, hadislerim
var şunlarım bunlarım var demiyor. Halis bir kul olmak isteyen böyle yapmalı.
Al-i İmran-80) Ve O size: "Melekleri ve peygamberleri tanrılar edinin." diye de emretmez. Siz müslüman olduktan
sonra, size hiç inkârı emreder mi?
Her kim ki; Allah’ın haram kıldıklarından başka, haram kılıcıların haramlarına göre hareket ediyorsa, ettiği şahsı
RAB edinmiştir. Bu ciddi bir sorundur. Tevbe edilmez ise Affı yoktur.
Nisa - 48) Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği
kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira
etmiş olur.
Hem bu ayetten ekstra da ne öğrenmiş oluyoruz... Tek affedilmeyen hata "Allah'a ortak koşulmasıdır". Yani "ŞİRK"tir.
Devam edelim...
En’am - 119) Size ne oluyor da Allah'ın adı anılarak kesilenlerden yemiyorsunuz? Halbuki O size, mecbur kalmanızın
dışında haram olan şeyleri genişce açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilmeden keyiflerine uyarak insanları doğru
yoldan saptırıyorlar. Muhakkak ki, Rabbin, sınırı aşanları çok iyi bilir.
Haram-helal konusunda sınırı yani hududullah'ı aşmamak gerekiyor.
Evet; müslümanın hüküm kaynağı Kur’an’dır. Allah bütün haramları kitabında bize genişçe açıklamıştır. O’nun haricinde
haram peşinde koşturan haramzedeler bu huylarından vazgeçmediği müddetçe Nahl-35’deki gibi hesap günü günah
çıkartacaktır. O da bir halta yaramayacaktır. O yüzden vakit varken her Müslüman Kur’an’daki haram ve helalleri iyi
bellemeli ve hayatını ona göre yaşamalıdır.
Bu din yasaklar dini değil, bilakis hareket alanı çok geniş bir dindir. Kıymetini bilelim.
Bir de mekruh konusu var. Bu da Din ulularının bir şeye haram dememek için arkasına sığındıkları bir kelimedir. Kim
Kur’an’da yazılanlardan başka her önüne gelen şeye mekruh diyorsa, aslında haram demek istiyordur. Fakat işin biraz
bilincinde olduğu için, dili haram demeye varmıyor. O yüzden “mekruh” deyip işin içinden sıyrılıyor. Sıyrıldığını
zannediyor.
Mekruh konusunu da Allah bu fabrikalara bırakmamış ve isra Suresi 23-38 arasında olduğu gibi Kur’an’da detaylı bir
şekilde anlatmıştır.
Dini Allah’a has kılmak isteyen ve Şirk’ten kurtulmak isteyen her Müslüman evvela haram-helal dairesini Kur’an’dan
öğrenmeli. Öğrenmeli ki bu haram üretim tesislerinin kapısına bir bir kilit vurulmalı.
Allah kendi hükümranlığına kimseyi ortaketmez. (18/26) Ne peygamberleri ne ahbarı ne de ruhbanı.
Ne de bu HARAM ÜRETİM TESİSLERİNİ...
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Ayri baslik acmamin nedeni, yasadigim yerdeki birtakim katoliklerin de sizin bahsettiginiz ayni gerekce ile bazi bolgelerindeki killari uzatiyor olusu.. Yani farkli bir dinde de uygulaniyor bu.. Bu yuzden irdelemek istedim, acaba gerceklik payi var mi diye"
Sevgili Sasha,siz o diyarlarda yaşayan birisi olarak o insanların hijyene ne kadar özen gösterdiklerini de bizden daha iyi bilirsiniz.Eğer bu bir zorluk olsaydı elbette başka bir çözüm ararlardı değil mi?Bizde sakal bırakmanın ölçüsü "peygamberin sünneti" dir.Bu olmasa kimse sakallı olmazdı.Ama oralarda bu doğal bir şey olarak görülür ve bu amaçla bırakanların sayısı buralardan daha fazladır.Özellikle son yıllarda "terörist" tiplemesiyle özdeşleştirilen sakal bu yüzden çok büyük bir darbe almıştır,"müslümanlar"ın yüzünden.Bu ne büyük bir zulümdür..!Selamlar..
'' Kabeyi tavaf sırasında terliğin çıkarsa, almak için
eğilme. LİNÇ edilirsin, EZİLİRSİN. Bu nedir? İşte bu
şeytana tapmaktır. ''
Hayrullah kardeşim tebrikler,şu yukarıda sarf ettiğin
cümle,son zamanlarda duyduğum,insanı irkilten ve
gerçekliği yüze feci bir süratle çarpan anlamlara
sahip..kaldı ki bu ezilme riskini hayatın her safhasında
din adına yaşanmakta..
Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.BAKARA 177
Selam İbrahimizm Kardeşim, hoşgeldin.
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma