Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Dönüp kendi yazdıklarımı da senin yazdıklarını da tek tek okudum bir kere daha çıkarttığım sonuç aşağıdaki gibi :
1- Sen Kendinin de ifade ettiğin gibi hac konusundaki çalışmanı daha tamamlamamışsın amma ve lakin tamamlamış ve mutmain olmuş bir tarzda yazmışsın sonra bazı yerlerde tereedütlerin olduğu için bir mesajında "nettir" dediğini diğer mesajında "net demiyorum" demişsin. Kaldı ki, alıntıladığın görüş ve çevirilerde ( kiminse kusura bakmasın ama ) çok yanlış ve saptırılmış ve bu yüzden de gerçekten inanılmaz çelişkili anlatımlar var. ( otoriteler falan ?, ökçe kemikleri farklı bir şeydir bilek kalınlığı farklı bir şey, "ne meyvesi hurma mı" sorusunun ardından "doğrusu şöyle olmasın" diye verilen çeviride "meyveler" aynı şekilde durmakta ?!)
2- "sana onun vahyi gelip tamamlanmadan onunla acele etme" ayetine uygun davranmamışsın ve Bütünlükte incelemeden çok keskin hükümler vermişsin.
3- Kuran'ın mesani/müteşabih/muhkem yönü ihmal edilmeye devam edilmiş, teze uygun olduğunu düşünülen ayetler alınmış ters oldukları düşünülenler alınmamış ya da bakılmamış veya bilinmiyor.
4- 2500 yıllık hayat yok ve yalan sayılmış, "doğrusu ne" sorusuna cevap yok denmiş. İbrahim ve İsmail İSLAMI başka bir yerde kursalar ve hacca oraya çağırsalardı bununla ilgili tüm dünya literatüründe dev bir arşiv olurdu. kaldı ki Mekke'nin aleyhine ya da başka bir yer lehine zerre bilgi, kayıt, hurafe, zan bile bulunmamaktadır. Bu kadar önemli bir hamlenin ve tesisin olduğu yerde - hele ki İbrahim'inde içinde olduğu - bir medeniyet oluşması gerekirdi aynen Mekke'de olduğu gibi. ilk tebliğini yaptığı ve kısa süre sonra terk etmek zorunda kaldığı toplumu olan AKAD ve sarsıcı hamlesine dair gerek arkeoloji gerekse dinler tarihi kayıtlarında çok net bilgiler ve belgeler olduğu da gerçek iken hatta.( tekrar ediyorum tahrif ve tahrib edilmiş Hac ve Kabe ayrı bir konu )
5- benim yazdıklarımı sakin ve düşünerek okumadığını gördüm. çünkü aynı şeyi söylediğimiz yerlerde bile itiraz ve kabul etmeme durumu var. Ayrıca sunduğum tesbih içindeki tutarlılıklar ve ciddi kesinlikler de göz ardı edilmiş.
6- Vel hasılı güzel abim, görüşlerin ve yazdıkların ve alıntılar BU KADAR EMİN VE ÜST PERDEDEN konuşmak için yeterli değil - en azından bu yarım çalışma anında - ve oldukça ciddi çelişkiler ve açıkta kalan sorular ve karşı deiller var.
Şimdilik bu kadar abi, dilersen bu çalışmanı tamamladıkatan sonra devam edelim, yarı yolda bu kadar kesin konuşmamak daha doğru diye düşünüyorum.
selam ve muhabbetle.
NOT : bu mesajım ve senin en son üstteki mesajını dakika farkı ile grimişiz. onu okumadan yazmıştım bu mesajı. :)
devam edelim inş.
selam ile.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Tevbe 36'nın doğru çevirisi: Dolunayların sayımı on iki dolunaydır; bunların içinde dört yasaklar var – اربعة حرم.
Yüce Allah yasaları ve "yasaklar"ı vurguluyor. Önemli olan, insanların onlara uyması. Yasakların ne zaman başladığı, ne zaman bittiği bilinecek ki uygulanması mümkün olsun. O "dört yasaklar"a saygı göstereceksiniz; onlardaki av yasağını delmiyeceksiniz.
Kafirler Allah’ın o yasağını NESÎ hinliğiyle deliyordu. NESÎ, dolunayı ertelemek anlamına geliyor yani bir sonraki "süre"ye devretmek. Oysa Allah’ın ölçüp biçerek kurduğu düzene fesat sokmaktı bu; amansız zulümlere teşneydi:
"DEVRETMEK küfüre küfür katar. Kafirler Allah’ın yasak ettiğini SAYIMA uydurmak için onu bir yıl haram bir yıl helal ilan ederler ve onunla saptırılırlar." (9:37).
Görüldüğü üzere yasak dönemlerden biri 26 Temmuz 2010′da başlar, 21 Kasım 2010′da sona erer. 23 Ekim dolunayı "اربعة حرم"un yani "dört yasaklar"ın içindedir. Allah’ın yasak ettiği bu.
Ama kafirler, Allah’a inat, o yasak dolunayda avlanmaya azimlidir. İsteklerini gerçekleştirmek için ne yaparlar? Allah "Dolunayların sayımı on ikidir," diyor. Sayarlar. On ikinci dolunaya gelince "Sayı tamam!" derler; ve artan on üçüncü dolunayı bir sonraki süreye devrederler.
23 Ekim dolunayı "yasak aylar"ın dışına çıkarılmış; Allah’ın HARAM kıldığı o ay beşeren HELAL ilan edilmiştir. Arkası yumak söküğü gibi gelir. Sıradaki 23 Eylul dolunayı helal ilan edilir, ardından 24 Ağustos dolunayı, sonra 26 Temmuz ve 26 Haziran. Av yasağı fiilen ortadan kalkar.
Oysa o dönem, av hayvanlarının yavrulama ve yavrularını büyütüp eğitme zamanıdır. Yasak ortadan kalkınca yavrular buna fırsat bulamaz. Büyüyemeden ve avcıya av olmak nedir öğrenemeden onunla burun buruna gelirler. Avcıyı koklayıp yalamaya kalkarlar. Anaları kendini ortaya atar. Sonra?
واذا حللتم فاصطادوا Size helalken avlanın (5:2). يأيها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم İnananlar! Size yasakken av hayvanı öldürmeyin (5:95).
"Ve entum hurum" diyen Allah’ın size yasakken anlamına gelen bu sözlerini de siz ihramlıyken diye çarpıtırlar. İyi de Araplara ait geleneksel bir giysi olan "ihram"dan av hayvanlarına ne? Keramet ihramda olduğuna göre ve yalnızca iki gün süren hac ibadetinin dışında o da giyilmediğine göre av yasağı anlamında haram aylar fiilen iptal edilmiştir.
Allah’ı hayattan böyle dışladılar. O’nu hayatın içine tekrar sokmak amacında samimi iseniz önce bu küfrün tanısını yapacaksınız sonra tedavisini.
zaten deriz ya hep tüm insanlar kuşaklar neyle imtihan olduysa biz de aynısı ile oluyoruz, imtihan adil, hatta imtihan eden Rahman ve Rahim elhamdülillah.
sakince salat ederek, üç kitabı ( İnsan Kitabı-Kainat Kitabı-Vahiy Kitabı ) birlikte okuyarak, akıl-fıtrat-vicdan-tecrübeler araçlarını kullanarak kısacası Rabbimizin imtihanı kazanmamız için verdiği tüm nimetlerden faydalanarak başaracağız, Allah'ımız dilerse.
yeter ki gönülden yönelelim, tam teslim olalım, takvalanalım ve çabalayalım inş.
"deli soruları", "deli çıkışları", "sert usluplar" kireçlenmiş beyinleri çözmekte birebirdir bazen, imtihanlarını ciddiye alanlara ve gerçekten Rablerine döndürüleceklerinden emin olanlara ve harakete geçirir. ( sakın yanlış anlama, "deli" derken duyulunca şoke eden demek istiyorum ve kendimi de o kategoriyi bazen kullanan olarak içine katıyorum )
Rabbim hayra ve hakka ulaştırsın bizi. Doğrularımızda sabit kılsın yanlışlarımızdan doğruya hidayet etsin ve bizi affetsin.
salattan kopmayalım, birbirimizi de çekeleyelim, ihtiyacımız var birbirimize.
selam ve muhabbetle.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
34:44
Oysa (ey Muhammed,) Biz onlara ne baþvuracaklarý vahiyler
göndermiþizdir, ne de senden önce bir uyarýcý. 36:6 atalarý uyarýlmamýþ
ve bu nedenle kendileri (doðru ile eðrinin ne olduðundan) habersiz
kalmýþ bulunan insanlarý uyarasýn diye (sana indirilmiþ olanýn) (sayesinde).
5:19 Ey Ehli Kitâb! Hiçbir peygamberin gelmediði uzun bir aradan sonra, size (hakikati) bildiren bu Elçimiz gönderildi ki
"Bize ne bir müjdeci, ne de uyarýcý gelmedi" demeyesiniz: iþte size
bir müjdeci ve uyarýcý geldi, çünkü Allah dilediðini yapmaya kâdirdir.
Ýþte bu ayetlere göre Ýbrahim mekkeye gitmemiþtir.
Kabeyi peygamberin niye yýkmadýðýný soranlarada Allahýn verdiði cevap olarak bu ayet :
6:108 Onlarýn Allahtan baþka yalvarýp sýðýndýklarý (varlýklar)a sövmeyin ki onlar da kin ve cehaletten dolayý
Allaha sövmesinler: zira Biz her topluma kendi yaptýklarýný güzel gösterdik. (Ama) zaman geldiðinde onlar Rablerine
döneceklerdir: O zaman Allah onlara bütün yaptýklarýný (en doðru
þekilde) anlatacaktýr. yapýlan çaðrýnýn kabeye deðil peygambere olduðunun ayeti.
22:27 Bunun içindir ki, bütün insanlarý hacca çaðýr: yaya olarak ve hýzlý yürüyen her (türlü) binek üstünde,
(dünyanýn) en uzak köþelerinden sana gelsinler ve hactaki kabeye kesilen kurban
Selam,ebukerem,
Sanirim UlulElbab'in demek istedigi su (anlayabildigim kadariyla); ve bu dusuncelerimi senin Kabe isimli makalenden yararlanarak yorumluyorum.
UlulElbab'in da soylemek istedigi seyin, aslinda senin makalende de bulundugunu dusunuyorum. Fakat sen hakli olarak baska ayetler uzerinde agirlikli calisma yaptigindan gozden kacirmis olabilirsin.
Deli sorulari veya dusunceleri degil aslinda bunlar, gerekli sorular.. :) Eh Kuran'in da ana ogreticimiz olarak, bize bitmek bilmeyen suprizleri oldugunu da dusunursek gayet mantikli.. Tek yapilmasi gereken "Oku "ayetinin hakkini vermek diye dusunuyorum.
Benim UlulElbab'in dediginden anladigim su ve bana gore mantikli;
30:44 geregi onlara bir uyarici gelmemistir. Dolayisiyla vahiy gelmesi de soz konusu olamaz bu durumda..
Cunku makalende bahsettigin gibi Mekke'lilerin belli kurallari ve kendilerince ust kimlikleri vardi.
Hepsinden ilginci de senin makalende de degindigin gibi, Kabe'yi Allah'in adina insa ettikleri ve Kabe'nin rabbinin Allah oldugunu kabul eden fakat Musrik(!) Arap olarak taninan insanlardi.
Melekleri de Allah'i kizlari olarak taniyor ve inaniyorlardi. Yani Ibrahim dinini yaklasik 2500 yildir tahrif ederek yasiyorlar ve inaniyorlardi.
Bu durumda onlarin atalarinin Ibrahim olmasi dusunulemez 34:44 ve 36:6 geregi.. Cunku Ibrahim uyarilmistir zaten Allah tarafindan..
Bunlar olsa olsa geriden gelen ve duyulmus dillenmis Ibrahim dinini kendilerince alakasiz bir sekilde yasayan (ozunden cok uzak) bir topluluktu.(Ahirete inanmayan, dirilise inanmayan vb.)
Ancak Muhammed zaten "bir uyarici gelmedi ki", demesinler diye, bundan dolayi gonderiliyor, vahiyle birlikte..(Zaten senin makalendeki sosyolojik ve siyasi portreye gore de, Muhammed 13 yil sonra kendine inananlarla birlikte onlardan ayrilip Medine'ye yerlesiyor.) 13 yil boyunca bu topluluk kesinlikle Muhammed'e inanmiyor.
Oysa mantiken zaten gerek Ibrahim'in gerekse Muhammed'in ana ogretisi bizim anladigimiz anlamda Allah inancidir.Eksigi fazlasi yoktur. Eger bu toplulugun atalari uyarilmis olsaydi, zaten Muhammed'in getirdiklerine karsi durmaz, hemen kabul ederlerdi.
Muhammed'i dislamalarinin ve inanlara zulmetmelerinin gerekcesi ise zaten onlarin Allah'in istedigi sekilde inanmis olmasi ve vahiyle gelen tum buyruklarin topluluk kurallarina ve yaratici inanclarina, gercek Allah'in hukumlerinin ters dususu..
Aksi olsaydi zaten Muhammed ve ona inanmislarin yer degistirmesine gerek kalmazdi takdir edersin ki..
Fakat Allah ote yandan diyor ki, onlarin Allah disinda taptiklari (put, bina vs.) seyleri sovup yikma ki, Allah'a sovmesinler. Nedir o baslica inanilan ve degerli kilinan? Kabe'dir. Cunku kendileri tarafindan Allah adina insa edilmis ve cansiz bir binanin rabbi olarak kendilerince Allah' i atamislardir.
Yani onlarin kendilerince ustunlugu(kimlik ve bir nevi ego) bu sebepledir.
Devaminda da onlara yaptiklarinin (Allah disinda sigindiklari ne varsa) guzel oldugunu gosterdik.( Yani bir nevi oyle zannettirdik.) Ama Allah'a donus gununde Allah onlara yaptiklarinin icerigini bir bir anlatacaktir.
Yani ozunde, izinde gidilmesi gereken peygamberdir, Allah'tan baska siginilacak seyler degildir. Bu bina da o seylerden bir tanesidir, dolayisiyla Muhammed Kabe'yi Allah'tan aldigi emir uzerine yikmamistir.
Yoksa diger put turevi seyleri yikan yasaklayan bir peygamberin, bu tur seylere ayricalik tanimasi olagan degildir.
Yapilan cagri peygamber'e yonelinmesidir, yani dedikelrine inanilmasi vs.. Kabe'ye degil..
5:19 ayeti geregi de, zaten uzun sureden beri peygamber gelmediginden, Ibrahim'in Mekke'ye gitmis olmasi veya gitmisligi dusunelemez bu durumda..
İnananlar! Size yasakken av hayvanı öldürmeyin (5:95). "Ve entum hurum" diyen Allah’ın
size yasakken anlamına gelen bu sözlerini de siz ihramlıyken diye çarpıtırlar. İyi de Araplara ait geleneksel bir
giysi olan "ihram"dan av hayvanlarına ne? Keramet ihramda olduğuna göre ve yalnızca iki gün süren hac ibadetinin dışında o
da giyilmediğine göre av yasağı anlamında haram aylar fiilen iptal edilmiştir. <SPAN style="COLOR: purple" ="bbc_color">Allah’ı
hayattan böyle dışladılar</SPAN>. O’nu hayatın içine tekrar sokmak amacında samimi iseniz önce bu küfrün tanısını yapacaksınız
sonra tedavisini.
Sevgi ile.
Selam sevgili Hasanakçay,
Bilgisayarınızda ki sorunu ortadan kaldırmış olmalısınız.Sizin adınıza sevindim.Sanırım yardım teklifime gerek kalmamış.
Öncelikle bu konuda değerli katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Haram aylarda yapılan "uyanıklık" konusunda yaptığınız aydınlatıcı çalışmayı beğenerek okuyanlar arasındayım.
Genelde pek dikkat çekmeyen/önemsenmeye AV YASAĞI konusunda doğrulara işaret eden nadir kişilerden birisiniz.
Hacc ile Av yasağı arasında ki kritik nokta işte tam burası;entum hurum
siz ihramlıyken diye çarpıttılar.
Siz Hacısınız bildiğim kadarı ile...Sizin samimi gözlemlerinizi okumuştum.
Bu durumda sizde İhramlı olarak yaptınız Hac "görevinizi"
Kendinizi Aldatılmış hissediyormusunuz? Ben eminim ki o karataşa el sürmemişsinizdir?
Allahın klavuzladığı ve Hanif olmasını dilediği kullarının ilginç bir "Doğruyu hissetme" duyusu olduğuna inanıyorum.
sevgiler...
metehan
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
sizin bu teziniz doğru olsaydı, Nuh'tan sonra hiç bir peygamber gelmesine gerek kalmazdı zaten tüm insanların ATALARI UYARILMIŞ olurdu. AYRICA GEÇMİŞTEN BU YANA YAPMIŞ OLDUKLARI İNANÇLARI O KADAR ŞİDDETLE VE KORKUNÇ ŞEKİLDE YERİLMEZDİ. USLUP ŞÖYLE OLURDU : "onlar yanlıştı ama bilmiyorlardı, masumlar aha şimdi size doğru geldi". oysa bilmekteyiz ve okumaktayız ki Allah'ın dini İslam'ı neler yaparak o hale getirmişler, tıpkı şimdikilerin ve atalarının durumu.
2500 yıl çoook uzun bir süre. nasıl mı?
1- Musa peygamberimizin Sina'da kurduğu İslam, çok değil 40 gün içinde PUT icad eden adamları anlatır. ve daha sonra onlarca kez peygamber neden gelmiştir İsrailoğullarına. hem de birbiri peşisıra? neden mi. hep tahrip etmişler katıp karıştırmışlardır.
2- İsa peygamberimizin hemen ardından yani 15-20 sene sonra Pavlus eli ile HRİSTİYANLIK dini ortaya çıkmıştır. Oğul, meryem ana ilahelik, teslis, azizler, kilise, mezhepleşme...
3- Muhammed peygamberimizden 25-30 sene sonra da aynısı olmuştur. Peygamber bir taraftan, sahabeler bir taraftan, Ali ve oğulları diğer taraftan yarı tanrılaştırılmışlar, hulul inançları, tarikatler, mezhepler.. hele şu ana bir bakın 1400 senede ne hale gelmiş !!
ve bunların üçü de yani üç ehli kitab olanca güçleri ile İBRAHİM'İN MUSA'NIN İSA'NIN ve MUHAMMED'İN ( selam hepsine ) DİNİNİ YAŞADIKLARINI İDDİA EDİYORLAR. onlar uyarılmamış mıydı acaba?? aynı değil mi, değişen bir şey yok.
tüm bunların Adem'den beri yaşananlar oldukları anlatılır ve insanlar bunları ayıklamakla imtihan olmaktadırlar. bakara 213, ali imran 19, hud 118-119, enam 159 v.d.
Şimdi bu açıdan bakınca 40 günde, 30-40 senede bunlar oluyorsa Mekkelilerin 2500 senede yaptıkları nerede ise masum kalmakta değil mi?
şu anki yahudiyiz, hristiyanlarız, müslümanlarız diyenlere peygamber gelse ne derdi acaba?
GAFİL ile CAHİL farklı kavramlar bu arada dikkat.
ve eğer sizin bu mantığınız doğru ise son 4000 yıldır MEZOPOTAMYA'nın dışında yaratılanlar imtihan olmamakta mı? ( Zariyat 56 ve bir çok ayete raĞmen ??? ) mesela Hindular, Çinliler, Japonlar ne diyecek?
Biraz daha dikkat arkadaşlar lütfen, tesbihi koparmayalım, üç kitabı beraber okumalıyız. Allah'ın sunduğu imkanları elimizin tersi ile silip atmak biz imtihan olanlara yakışmaz. sadece bir iddianın ispatlanma gayreti içinde yaklaşmamak lazım olaylara. yoksa sürekli eleştirilen gelenekçilerden ne farkımız kalır.
kaldı ki o dönemki EHLİ KİTABA bakın ne diyor Kuran vahyi :
Ey Kitap Ehli, elçilerin arası kesildiği dönemde: "Bize müjdeci de, bir uyarıcı da gelmedi" demenize (fırsat kalmasın) diye size apaçık anlatan elçimiz geldi. Böylece müjdeci de, uyarıcı da gelmiştir artık. Allah her şeye güç yetirendir. 5/19
sayın sasha bu 5/19 dan o çıkarımı nasıl yaptınız bilmiyorum ama bu ayet bakın kime hitap ediyor. daha son peygamberleri 600 yıl önce gelmiş ve ELLERİNDE TEVRAT VE İNCİL TUTAN ADAMALRA YANİ !!!! nasıl diyebilirler ki bunu ? yüzlerce uyarıcıları gelmişken di mi?
bu ayete ve apaçık hayata rağmen "zavallı Mekkelileri" 2500 yıldır !!! peygamber yüzü görmemiş adamları ve ELLERİNDE DE VAHİY KİTABI OLMADIĞI HALDE ( ümmi ) nasıl atarsınız bu kategorinin dışına?
bütünlüğü bozmadan, ön yargılarımızı Kuran'a söyletmeye çalışarak değil de KURAN'IN NE SÖYLEDİĞİNE BAKARAK YARGILARIMIZI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIRSAK ve böylece okumaya çalışırsak daha net anlayacağız diye düşünüyorum.
selam ve muhabbetle.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Selam Metehan abi,
zaten deriz ya hep tüm insanlar kuşaklar neyle imtihan olduysa biz de aynısı ile oluyoruz,
imtihan adil, imtihan eden EL-ADL elhamdülillah.
sakince salat ederek, üç kitabı ( İnsan Kitabı-Kainat Kitabı-Vahiy Kitabı ) birlikte
okuyarak, akıl-fıtrat-vicdan-tecrübeler araçlarını kullanarak kısacası Rabbimizin imtihanı
kazanmamız için verdiği tüm nimetlerden faydalanarak başaracağız, Allah'ımız dilerse.
yeter ki gönülden yönelelim, tam teslim olalım, takvalanalım ve çabalayalım inş.
"deli soruları", "deli çıkışları", "sert usluplar" kireçlenmiş beyinleri çözmekte
birebirdir bazen, imtihanlarını ciddiye alanlara ve gerçekten Rablerine
döndürüleceklerinden emin olanlara ve harakete geçirir. ( sakın yanlış anlama, "deli"
derken duyulunca şoke eden demek istiyorum ve kendimi de o kategoriyi bazen kullanan olarak
içine katıyorum )
Rabbim hayra ve hakka ulaştırsın bizi. Doğrularımızda sabit kılsın yanlışlarımızdan doğruya
hidayet etsin ve bizi affetsin.
salattan kopmayalım, birbirimizi de çekeleyelim, ihtiyacımız var birbirimize.
selam ve muhabbetle.
selam değerli Dost,
Merak etme seni çok iyi anlıyorum:) Deli olmaktan hiç ama hiç gocunmuyorum bilakis
Şeref duyarım:)
Bu arada Kur'an da 2500 yıldan bahsedilmiyor sevgili ebukerem."Atalarına daha önce Uyarıcı gelmemiş
bir Kavim"cden bahsedilir!!Nebi Muhammed kendisinden önce HİÇ uyarılmamış bir kavme gönderilmiştir.
Bu durumda İbrahim Mekkeye hiç kimse yokken mi gelip oğlu ismail ile bu taş yapıyı yaptı?
Yoksa Kureyşliler oraya sonradan mı geldi?
Her iki ihtimalde de Atalarını İsmaile dayandıran bu kavim kafadan Kur'anla çelişiyor.
sevgiler...
not:sevgili sasha beni çok iyi anlamışsın lakin alıntıladığın çeviriler ebukereme ait
değil.
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
ARABİ VE MÜTEARRİBE diye iki kavram var. ve bunlar önemli. Kuran da da geçer ve yalınkalem BEDEVİ diye çevirip geçerler. (sünni paradigmaya uymadığı için) hatta o kadar önemli ki FİCAR SAVAŞLARININ DA, ÜMEYYE-HAŞİMİ çekişmesinin de, ARAP YAHUDİ VE HRİSTİYANLARI ile Müminlerin çekişmelerinde de, Yemen'den zuhur eden YALANCI PEYGAMBERLER ve inanılmaz destek bulmalarının da altında yatan ve çok dikkat çekilmemiş hep üstü örtülmüş kavramlardır bunlar. iyice incelemeni tavsiye ediyorum.
Kuzey ve Güney Yemen kitabeleri ve arap şiiri de yeterli bilgileri vermekte.
Hatta çok çok meşhur "İSLAM TARİHİ" eserlerinde de özellikle ARAPLARIN TARİHİNİ anlatan bölümde aynı izler ve açıklamalar hala duruyor. ( hiç işlerine gelmediği halde ! )
ve unutma abi, son 1000 yıldır ve şu an her "türküm" diyen KAYI BOYU ile beraber gelenler değil.
ve lütfen şu yukarıda bir önce yazdıklarımı da incelemeni tavsiye edeceğim.
selam ve muhabbetle.
NOT : arkeoloji, dinler tarihi, epigrafi verileri ve TEVRAT anlatıları ile ve Kuran'ın tasdiki ile ( NEMRUT ve şameş-sin-istar (güneş-ay-yıldız) tanrı sistemi ) İbrahim peygamberin MÖ 2000-1900 lerde AKAD İmparatorluğunda UR kentinde yaşadığı, oradan HARRAN ve sonunda Filistine geldiği ve İlk oğlu İsmaili FARAN ÇÖLÜNE yerleştirdiği bildik bir şeydir. ve Muhammed peygamberin risaleti ile yaklaşık 2500 yıllık bir zamandır.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma