Yazanlarda |
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam ebukerem,
Bende yazdıklarını geriye doğru tekrar okuyacağım.
Ama sende Lütfen şu İHRAM meselesini bir araştır.Özellikle Hintliler ,dikkate al.
ZXemzem v.s.
Şu an ki görüşüm ve Anahtar kelimeler şunlardır:
1-BEYT=SİSTEM=KIBLE=ED DİN
2-ve entum hurum çevirisi YASAKLI olması gerekirken Kurguya uygun olması için İHRAM olarak
çevrilmiş.
3-İşin içinde Haram Ayları kaydırma var.Bunun hem AV yasağı hemde PANAYIR/Ekonomik yanı.
Haccın amacı saptırılmıştır Ekonomik çıkarlar söz konusu(Amaç İSLAMİ MİSYONERLİK OLMALIDIR)
Şimdilik tavsiyelerine uyacağım ve daha önceden yüzeysel araştırdığım "İbrahimin Yolunu"
tekrar araştıracağım.Ama Mekkenin yakınından dahi geçmediğini düşünüyorum :)
sevgiler...
metehan
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
sasha Uzman Uye
Katılma Tarihi: 27 kasim 2009 Gönderilenler: 368
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam, ebukerem ve UlulElbab
Alintiladigim renkli yazilar Metehan'a aittir, ben sadece ebukerem'in makalesini okumustum, ordan aldigim bilgiyi de katarak harmanlayip bir yorum yaptim.
Ben sanirim yanlis anlasildim. Bir daha deneyeyim ;
Sevgili ebukerem, ayette apacik sekilde atalarina uyarici gelmemis olanlardan bahsediliyor.(benim arapcam yok, ceviri hatasi varsa lutfen bildirin duzelteyim soylemimi)
Eger sizin dusundugunuz gibi bakarsak sayet, Musa gelir ve bir daha hic peygamber gelmezdi. Gerek olmazdi buna.. Bir de lutfen suna dikkat edelim yorumlarken;
Peygamberler ve vahiy 5 sene, 10 sene arayla gelmis degildir. Bir Nuh'un dahi 950 yil yasamasi buna en iyi ornektir.
Atalarina uyarici gelmemis bir toplum demek, cok tanrili din'e dayanir.
Keza yazdiginiz bilgiler uzere eger atalari uyarilmis olsaydi, en belirgin sirk 'e dusulmezdi.(Melekleri Allah'in kizlari sayip inanmak ornegin, hadi genel gecer ibadet kurallarini dahi yok sayalim )
Bu ne demektir? Dogurgan bir Allah'a (hasa) inanmak demektir.
Veya bir ahiret gunune inanmamak , keza Allah tarafindan yeniden diriltilmeye de..???? Bunlar dinin olmazsa olmazidir ebukerem.
Simdi kalkip,yok canim o anlamda bakmamislardir dersek, o zaman uclu teslisi de kabul etmemiz gerekir. Kendimizle celismeyelim derim ben..
Cin, Japon, Hindularin bu isle bir alakasi yok sevgili ebukerem, tabi ki onlar da uyarildi bir sekilde, bir kitap ve peygamber olmaksizin. Zikir ehli niye var? Imtihan ilk gunden beri devam ediyor zira.. Bunun aksini kimse soyleyemez. Allah'in adiliyetini test dahi edemeyiz.
Bakin ne guzel soylemissiniz. Isa peygamberin sonrasinda Pavlus eliyle Hristiyanlik cikti ortaya diye.. E siz simdi hangi kanita guvenerek, kalkip bu Mekke'lilerin bizim bildigimiz anlamda Allah dinini surdurduklerini soyleyebilirsiniz ki?
(Pavlus kan davasi mi birakmistir? Hadi Isa mucizevi sekilde dogmustur onu anlayabiliriz. Pavlus kiz evlatlar mi birakmistir? Pavlus Isa'ya ragmen, Isa'nin Rab'den geldigini yani bir nevi Rabbi inkar etmis midir?)
Sezar'in hakkini Sezar'a vermek zorundayiz.
Hicbir sekilde soyleyemessiniz. Cunku henuz Muhammed gelmis degil.. Bir Isa ve Isa sonrasi var. Pavlus ogretisinde kilise ve kiliseye ait doneler (hac, kutsal su vs.) kutsal olabilir.
Ama bizim dinimizde cami kutsal degildir.( yuz surmek anlaminda) Bunu hadis dini mensuplari dahi kabul etmez. Cami'de yaptiginiz ibadettir, caminin duvarina elinizi surup, Allah'i zikredemessiniz ve arinamassiniz bugunku bildik Kabe ziyareti manasinda..
Bakin ben yaptiklarinin ne denli masum oldugunu tartismiyorum. Bu ayri bir konu..
Tamam 5:19 gelmis bunu inkar etmiyoruz asla, ama gelmis olmasi Pavlus ogretisinin yayilmasini engelleyemiyor ne yazik ki..
Hatta pavlus ogretisi biraz daha masum kaliyor Mekkelilerin inanci yaninda.. Cunku Pavlus, gercek orijinal kitaptan veya ogretiden yola cikarak tahrif etmistir. Teslis demistir.
Hadi buradaki nokta Isa'nin dogumunun manasinin anlasilamamis olmasina yorulabilir veya daha mistik bir hava katmak gayretine... (hani insan bazinda, benim peygamberim daha ustundur seninkini dover seklinde, tesbihte hata olmaz)
Ama mekkelilerin kizlari olan, evi olan bir yaraticiya tapmasi ayni sey degildir. Bunu lutfen iyi gozleyin. Bakin bunlar sizin Mekkeliler icin cikarimlariniz degil mi?
a- Kureyþ tüm Araplarýn efendisidir, insanlarýn en faziletlileridir,
b- Bir kiþi için en önemli þey ailesi, aþireti ve Kureyþ’tir,
bunlara ihanet eden emandan çýkar ( güvenliði sýðýnaðý kalmaz ),
þerefini ve itibarýný kaybeder,
c- Üstünlük ve þeref, malda, evlatlarda, sayýlarda yani maddi güçtedir,
d- Babalarýn ve Atalarýn yolu en doðru yoldur, onlardan gelen
inançlar, gelenekler ve adetler terk edilemez, bunlarý terk eden hor ve
zelil düþmüþtür,
e- Ýntikam ve Kan davasý kutsaldýr, terk eden þerefini kaybeder,
f- Her konuda aileye, aþirete ve Kureyþ’e itaat þarttý
Temizfikir.com'dan alintidir.
Bakin sevgili ebukerem,en basit sekliyle hicbir tek tanri inancinda ustunluk malda ve maddiyatta, sayida olamaz. Cunku imtihan kesindir ustunluk yalnizca takvadadir.
Cunku hepsinin ustunde tahrif edilmis dahi olsa da, herseyin ustunde tek tanri vardir. Tek tanri inanci babadan gelen gelenegi reddedip cope atar. Tek tanri inanci kan davasini ogutlemez. Bunu terk edeni de serefsiz addetmez.
Oysa Misir'a baktiginizda zaman zaman tek tanri inanciyla beraber, ona kiz, ogul, kardes, es vs.. de ekleyen ilkel ilk tek tanrili dini gorursunuz.
Bu kabul edilebilir, makul sayilabilir cunku kitap ve peygamber almamistir bu topluluk... Cok cok zikir ehli sayilabilir. Allah'in varligindan haberdardir ama elinde belirleyici, kurala tabi bir done yoktur.(orn; Allah dogmamis ve dogurmamistir kuralinda oldugu gibi)
Ayni sey demeniz icin diger ayetin icerigini cope atmaniz gerekir.(Onlarin Allah'tan baska sigindiklari yerleri sovme yikma ki Allah'a sovmesinler) Bunu yapma luksumuz yok.
Bu yuzden Kabe'yi insa edenler adina, atalari uyarilmis bir topluluk diyemeyiz.
Niye diyemeyiz? Ibrahim, bizzat Allah tarafindan, son derece guclu bir imtihanla uyarilmis bir insandir.
Dediginiz olayi bir Muhammed'e once inanip buna ragmen saptiranlar icin kullanabiliriz. Cunku atalari uyarilmistir bir peygamber ve vahiy tarafindan..
Umarim bu kez anlatabilmisimdir.
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
... sizde İhramlı olarak yaptınız Hac "görevinizi". Kendinizi Aldatılmış hissediyormusunuz? Ben eminim ki o karataşa el sürmemişsinizdir?
Merhaba Metehan dost. Kendimi aldatılmış hissetmiyorum çünkü gelenek olduğu için ihrama girdim, onun "farz"iyetine inandığım için değil.
Haccın "menasık"ı yani farzları: (1)Arafat vakfesi, (2)Müzdelife vakfesi, (3)Kâbe yönünde hayvan bağışı, (4)"İfade tavafı" olarak uygulanan Kâbe ziyareti. Hac bu. Kuran'daki hacda ihrama girmek yok; şeytanı taşlamak yok; o kara taşı öpmek yok… İhrama girmek, şeytanı taşlamak, o kara taşı öpmek, Sefa ile Merve arasında gidip gelmek, Mescid-i Nebi'de 40 vakit namaz kılmak, muharebe alanlarını görmek... gelenektir.
Bakara 158'de "لا جناح" denerek açıklandığı üzere insanlar o gelenekleri yerine getirmekte ya da getirmemekte özgürdür; yeter ki onlara farz muamelesi yapmasınlar.
"O karataşa el sürmemişsinizdir?" diye soruyorsunuz. Buna gelince... Bazı yakınlarımız eşime "Haceriesvede sürüver!" diye başörtülerini vermişler. Ben bunu Mekke’de öğrendim. Eşimi tehlikeye atmaktansa "görev"i kendim yaptım. Ailevî bir durumdur; daha fazla açıklamanın her halde lüzumu yok.
O karataşı put edinmek ve ona umut bağlamak ise "niyet"e bakar. Ben onu tavafın başlama noktası saymayı gelenek olarak algılıyorum yani bir tür çentik atma. Nevruzda ateşten atlamak, yılbaşında "İyi seneler!" demek gibi. Ateşe tapmak ve Hz İsa’nın doğum gününü kutlamak aklımın ucundan bile geçmez.
Haceri esvedin "istilam"ı dikkatinizi çekti mi? Ben "istilam"ın selamlamak anlamına geldiğini sanır, insanların "Bismillahi Allahüekber" diyerek o taşa el sallamasını yadırgardım. Çünkü selamlamak konuşmaktır. Taş canlı mıdır, size konuşur mu ki siz ona konuşasınız?
Hz İbrahim’in putları baltayla parçalaması ve "Bunu kim yaptı?" diyen müşriklere "En büyük put yaptı; isterseniz kendisine sorun!" demesini anımsardım (21:63). Put cevap verir mi ki ona sorasınız?
Sonra "istilam"ın aslında dokunmak anlamına geldiğini öğrendim. Kabe’yi tavaf edenler ona dokunarak başlar, dokunuş sayısınca döndüklerini hesap ederlermiş. Yani bir bakıma çentik atarlarmış. İşte gelenek bu.
Çentik atma, zamanla selamlamak olmuş. Tavafa başlama noktası ve oradaki taş ise mihrap… Hayır. Ben geleneğe uydum. Haceri esvede el sallayıp selam yollamadım. "Allah’ın adıyla! Allah büyük!" anlamında Bismillahi Allahü ekber dedim. Birileri beni puta tapmakla suçlayacak diye takıntıya pabuç bırakmam. Kendime o kadarcık güvenim var.
Sevgi ile.
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sn sasha selam,
lütfen yanlış anlamayın ama yazdıklarınızdan inanın bir şey anlayamadım herşey birbirine karışmış. aynı şeyleri yazdığımız yerlerde bile tam zıt hükme varmışsınız. belki de bu saatin yorgunluğundan ben anlayamadım.
isterseniz ve eğer kabalık olarak addetmezseniz şöyle bir şey yapalım daha rahat birbirimizi anlayabilmek için. bakın ciddi bir emek verilmiş ve delilli destekli Kuran hakemliğinde bir çalışma var sitemde. İSLAM ve DİĞERLERİ adında, lütfen onu baştan sona bir okuyunuz. en azından Mekkelilerin dini hakkında Kuran tam çerçeve ne diyor o konuda hem fikir olabiliriz ve daha sağlıklı bir zemin üzerinden sürdürebiliriz çalışmamızı.
ve lütfen şu ayetteki tahrif meali yazmayın artık, Allah'ın Kitabı'na işkence etmek gibi oluyor. " sövmeyin yıkmayın" olanı. ne yıkması ya? nerede o ayette TAHRİB kelimesi?
o ayet :
Allah'ın dışında dua ettiklerine sövmeyin; sonra onlar da haddi aşarak bilmeksizin Allah'a söverler. İşte böyle, biz her ümmete yaptıklarını süslü (çekici) gösterdik, sonra onların son varışları Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını onlara haber verecektir.
oradaki "yıkmayın" ise ikinci cümle şöyle mi oluyor yani : "onlarda bilmeden Allah'ı yıkarlar" ( haşa subhanAllah)
Bu meali sizin yapmadığınızı biliyorum ama sizin hatanız sırf YARGINIZI destekliyor ve mantıklı geliyor diye hiç araştırıp bakmadan ONU İKİDE BİR ALINTILAMANIZ. işte Kuran bu metodu sevmiyor ve yanlışa giden bir metod olduğunu söylüyor.
devam ederiz inş.
selam ile.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
sasha Uzman Uye
Katılma Tarihi: 27 kasim 2009 Gönderilenler: 368
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam ebukerem,
Tabi dilediginiz sekilde yapalim, bakacagim bahsettiginiz makaleye..
Daha once demistim ben arapca bilmem, yanlis ceviri varsa duzeltin diye..
Ben sunlara da baktim;
Onlarýn Allah'tan baþka yalvarýp sýðýndýklarý [varlýklar]a sövmeyin
(92) ki onlar da kin ve cehaletten dolayý Allah'a sövmesinler: zira Biz
her topluma kendi yaptýklarýný güzel gösterdik. (93) [Ama] zamaný
geldiðinde onlar Rablerine döneceklerdir: O zaman Allah onlara bütün
yaptýklarýný [en doðru þekilde] anlatacaktýr M.E
Allah'ýn berisinden birilerine niyazda bulunanlara/Allah dýþýnda
birileri için çaðrý yapanlara/onlarýn,Allah dýþýnda yakardýklarýna
sövmeyin. Yoksa onlar da düþmanlýkla ve bilgisizce Allah'a söverler.
Biz her ümmete yaptýðý iþi bu þekilde süslü gösterdik. Sonra hepsinin
dönüþü Rablerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarýný haber verecektir. Y.N.O
Buna raðmen onlarýn Allah'tan baþka taptýklarýna sövmeyin ki, onlar da
cahillikle Allah'a sövmesinler. Her millete yaptýklarýný böyle güzel
göstermiþizdir. Sonra hep dönüp Allah'a varacaklar. O zaman O,
kendilerine ne yaptýklarýný tamamen haber verecek. Elmalili..
Valla ben bunlara baktim sevgili ebukerem.. Dedigim gibi arapcam yok..Ancak Turkce anlayabilirim, en iyi sekilde.
Zaten Allah'in disinda dua edilen ne olabilir sizce?
Varsayin ki Mekkeliler bildigimiz anlamda Allah inancina sahipti. Allah'in disinda dua ettikleri ve dua merkezleri neresi olabilir? Dua icin kendi kavimlerini nereye cagirabilirlerdi? Malum, asiret kurallari hayli ketum..
Ne diye vardir o halde Kabe? En iyi ihtimalle, Mekke'deki o kavim bu evde ibadet yaptilar, Allah'a dua ettiler sanirim degil mi?
Baska bir sekli olamaz zannedersem.
Meal benim yargimi desteklemesi degil onemli olan, onemli olan benim okudugumdan ne anladigim ki ustte soru sordum ornegin size, buna dair...
Ben gidip makalenizi okuyayim bir.
Not ekleme: sevgili ebukerem, sovmek fiilini Turkceye uyarlayarak dusunup, meale uygulayinca soyle bir tablo cikiyor.
Sovmemek icin yikmamak gerekir. Orn,Osmanli'da yikilmistir. Ama bu bildik anlamda bir yikma degildir. Bugun biz de zulum'e ovgu yagdirmiyoruz mesela, ama bu yiktigimiz anlamina gelmiyor.
Oysa bir peygamberin 13 sene icinde yasadigi topluluga dair gozunun onunde Allah'tan baska bir siginaga yakarilmasi, dua edilmesi normalde peygamber acisindan kabul edilemez(vahiy geldikten sonra) bir durumdur.
Cunku Muhammed babinda tek fark yaratan ozellik , onlarin icinde(o asirette) yasamis olmasidir. Genel gecerde hicbir peygamber kafir veya musrik'i varliklarina ragmen otekilestirmemis ve zulum uygulamamistir emredilenin disinda..Bunu biliriz. Buna ragmen;
Bu anlamda boylesi bir, ozellikle yapilan tembih'in vurgunun gonderilmesi de, dusundurucu geliyor bana.. Ki Allah peygamber de dahil herkesin icinden geceni biliyor.
Bu durumda Muhammed de sanirim onlar baska bir seye yalvardiklarinda, bana ne, beni ilgilendirmez deyip rahat davranmamistir. Bir Nuh bile kahredip rabbim inanmiyorlar bana dedigine gore, bir de bu taraftan bakmak var.
Tersinden sizin gibi dusunursek, evet yikmayin demis olsaydi veya yikilsaydi o bina, Kureyslilerin itibari ve ust kimlikleri yerle bir olacakti. Itibar sifira inecekti. Cunku onlari topluluk olarak ayakta tutan ulku oydu. diye dusunuyorum.
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
|
Yukarı dön |
|
|
sasha Uzman Uye
Katılma Tarihi: 27 kasim 2009 Gönderilenler: 368
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili ebukerem, oncelikle tum makaleyi alintilamadim cok uzun olur dusuncesiyle.. Aralarinda takildigim noktalari sormak isterim size.. Alintiladigim bolumler bu kafama takilan bolumlerdir. Fikirlerim dogru veya yanlis olabilir. Olumlu veya olumsuz katkida bulunulursa sevinirim.
ISLAM VE DIGERLERI adli makalenizin Mekke'liler kismina dair kendi yorumum ve elestirimdir. Makaleyi incelemekteki amac, Ibrahim'in Mekke'de varolup olmadigidir.
Özellikle,
Hz. Muhammed’in ( selam ona ) gönderildiði 7. Yüzyýldaki Mekke toplumu.
Bize anlatýlan ve “din adamcýklarýnýn” hala kitaplarýnda konuþmalarýnda
anlatmaya devam ettikleri o insanlar sanki ne Allah’ý tanýyorlar, ne
önceki peygamberleri duymuþlar. Ne Tevrat’tan haberleri var ne
Ýncil’den, ne Yahudilikten ne Hristiyanlýktan ne Mecusilikten ne
Hinduizmden. Bu Mekkeli adamlar, Hz. Ýbrahim’i ( selam ona ) falan
bilmiyorlar, Kâbe’nin anlamýndan haberleri yok da sanki sadece elleri
ile yaptýklarý put ve heykelleri doldurup onlara ibadet ettikleri bir
yer orasý. Haccý ( tavafý ile Safa ve Merve’si ile, Arafat’ý Mina’sý
ile kurbaný ile), namazý, orucu, sünnet olmayý, kurbaný, sadakayý,
guslü, ahireti, cenneti, cehennemi bilmiyorlar, ve Hz. Muhammed çýkýp
onlara “bunlar var” diyor da onlar da bunlarý inkar ediyorlar ve
“Sadece putlarýmýz var bizim dinimiz budur” diyorlar.
Celiski 1- Bu yazdiklariniz dogruysa sayet, neden diger Kabe calismasi isimli yazinizda Mekke'lilerin ahiret gunune ve Allah tarafindan tekrar diriltilmeye inanmadiklarini okuyoruz? Neden Allah'in kizlari var? Neden kan davasi var?
Celiski 2- Bahsedilen Mekke'lilerin atalarinin uyarilmis oldugunu varsayiyorsak asagidaki ayet nedir? Cunku Muhammed'de peygamberlik oncesi bu topluma tabidir.
Bakin siz yazinizda Mekke'lilere dair yanlis tasavvurlar oldugunu ileri surup soyle demissiniz;
Kafalardaki
bu çok yanlýþ tasavvura göre Mekkeliler, Allah’ý bilmeyen,
Peygamberlik, Vahiy, Kitap kavramlarýný tanýmayan, abdest,gusül, namaz,
hac, oruç, sadaka, kurban gibi nüsuklardan habersiz, sadece elleri ile
yaptýklarý taþtan tahtadan heykellere tanrýlar diye ibadet eden
insanlardýr. Sadece, Hubel, Lat, Uzza, Menat v.b. isimleri verdikleri
tanrýlarýnýn, kendilerini ve tüm kâinatý yaratýp yöneten ilahlar
olduklarýna iman etmektedirler. Çevrelerinde yaþayan Yahudi ve
Hristiyanlarý kendilerinin dini ile hiç alakasý olmayan dinlere mensup
kiþiler olarak görmektedirler. Bu tasavvur çok yanlýþ bir tasavvurdur.
Peki bu ayet nedir?
SURA/52 Ýþte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir,
iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarýmýzdan dilediðimizi
kendisiyle kýlavuzladýðýmýz bir nur yaptýk. Hiç kuþkusuz, sen, dosdoðru
bir yola kýlavuzluk etmektesin.
Ki Muhammed'den sonrada 13 yil zarfinda bir kisim Mekke'li inanmistir ve zaten onlar baska bir yere yerlesmistirpeygamberle beraber. Yani Mekke'lilerin tamami degil..
Bu
tasavvur, ne tarihi belge ve kayýtlarla ne de Kuran’da anlatýlan Mekke
toplumu ile uyuþmamaktadýr ve çok büyük yanlýþlýklar içermektedir.
Ama Sura ile uyusuyor bir kisim Mekke'li profili...?????? Buna ne dersiniz? Uyustuguna en iyi kanit, peygamberimizin kendisi zaten..
Ki Kuran zaten elimizde..
Celiski-3
Hz.
Ýsmail ile Hz. Muhammed arasýnda geçen süre gerek Tevrat metinleri ve
Kuran ayetleri gerekse tarihi belgeler ýþýðýnda yaklaþýk olarak 2.500
yýl olarak hesaplanmaktadýr. Mekke bölgesine Hz. Ýsmail ile Hz.
Muhammed arasýnda baþka bir peygamber gönderilip gönderilmediðini net
olarak bilmiyoruz. Ancak Hz. Ýbrahim ve Hz. Ýsmail’den beri Allah
inancýnýn, Vahiy ve Peygamberlik müessesinin, cennet-cehennemin,
melek-cin-þeytan kavramlarýnýn, Kabe ve Haccýn, Haram aylarýn, namazýn,
sadakanýn, kurbanýn, orucun, guslün hem Mekke hem de çevresindeki
topluluklarda çok net þekilde bilindiði ve uygulandýðý apaçýk
bilinmekte ve Kuran’da da anlatýlmaktadýr.
Peki bu inanclar uygulaniyorsa, Mekke'liler neden ahirete inanmaz? Neden tekrar Allah tarafindan dirilise inanmaz? Neden melek kavramini bilen bir topluluk melekleri Allah'in kizi ilan eder?
Burda bir celiski var. ##"Atalari uyarilmamis toplum" ayeti geregi... ##Kaba tabirle "onlari uyandirmayin, biz onlarin yaptiklari isleri onlara suslu sekilde gosteriyoruz ama donus Allah'a dir" ayeti geregi..
Sizin dediginiz gibi Mekke'liler olmasi gereken sekilde Allah inanci tasiyorlar ve uyguluyorlarsa Allah ne diye boyle bir ayet gondersin? Kendi ayetini niye curutsun?
Zaten Muhammed, bu donemden sonra, vahiy alip tarih sahnesine cikiyor. Bunda hemfikiriz. Muhammed'in toplumunun cahilligi veya Gafilligi Muhammed donemi nezdinde incelenir. Dogru olan budur zira.. Muhammed toplumunun cahilligini, Ismail doneminde incelemek abesle istigaldir.
Celiski 4-
“ Babalarý uyarýlmamýþ bu nedenle de kendileri GAFÝL olan bir kavmi uyarmak için gönderildin” Yasin-6
Evet,
bu ayetten de çok açýk bir þekilde görülmekte ki, Mekkeliler Hz.
Ýbrahim ve Hz. Ýsmail tarafýndan tesis edilmiþ Ýslam dinini kuþaklar
içerisinde tahrif etmiþler ve aslýna benzeyen dönüþtürülmüþ bir din
yaþamaktadýrlar.
Apacik sekilde, Allah babalari uyarilmamis bir topluluk derken, siz hangi kanita dayali olarak varolan dinin degistirildigini savunuyorsunuz? Ki yanilmiyorsam bundan once Ismail ile Muhammed arasinda 2500 yil surec oldugunu soylemistiniz.. Babalari uyarilmis olsa o babanin Ismail tarafindan uyarilmasi gerekir. Oysa Ismail'in varligina ragmen Allah babalari uyarilmamis bir topluluk diye ayricalikli sekilde belirtiyor. Bakin Ibrahim'i dahi katmiyorum bu noktada .. Dikkat ederseniz aksine Ismail'deyim, kaldi ki Ismail Mekke'de yasamini surduren bir kisilik. ??????????
Celiski 5- Dinlerinin
temeli Ýslam olmasýna raðmen, birçok katýp karýþtýrma ile Ýslam’a çok
benzeyen ancak asla saf kendisi olmayan bir din üzeredirler. Ýslam’ýn
temel kavram ve ritüellerini uygulamaya devam etmelerine raðmen týpký
geçen bölümde verdiðimiz tüm insan topluluklarýnýn düþtükleri hataya
düþmüþler ve Allah ile beraber bir takým kiþilere de kutsiyet
atfetmiþler ve sonraki kuþaklarda bu kiþileri Allah katýnda din
bakýmýndan kendilerini yüceltici, Allah’a yaklaþtýrýcý yarý-tanrýlar (
þefaatçiler, evliyalar ) edinmiþlerdir.
Temeli Islam olan bir din en temel olarak sunlara inanir; Allah tektir, dogmamis ve dogurmamistir, ahiret gunu vardir, Allah tarafindan oldukten sonra yeniden tum insanlar diriltileceklerdir.
Islam inancindaki Allah temelini bunlar olusturur kesin ve kati olarak.. Bu durumda temel gercek Islam degil, cok tanrili bir dindir.
Celiski-6
Hicaz
bölgesi Araplarý ve Mekkeli Kureyþ’lilerin çok büyük çoðunluðu, Gökleri
ve Yeri ve arasýndakileri ve tüm insanlarý yaratan ve yöneten TEK TANRI
( Arapçasý ÝLAH )’nýn ALLAH olduðuna iman ederdi. Kendilerine RIZIK ve
EVLATLAR verenin, ölümü yaratanýn, eðer yeniden dirilme varsa da
kendilerini Cennete sokacak olanýn ALLAH olduðuna iman ederlerdi.
Peki niye melekleri Allah'in kizi yaptilar? Neden ahiret'e inanmadilar? Ustte soylediklerinize ancak babalari uyarilmis bir topluluk inanir ve iman eder.
Celiski-7 Dehrîler
denen zamanýn ateistleri, Hristiyan ve Yahudi olanlar, desitler (
Allah’a inanan fakat vahiy, peygamberlik ve nüsuklara inanmayan ),
Allah’a inanýp ahirete inanmayanlar ve tenasüh inancýna sahip olanlar
(re-enkarnasyoncular ) da o toplumlarda yaþamaktaydýlar ve Kuran’da
bunlara hitap eden ayetler de bulunmaktadýr.
Dogru, ama onlara dair "babalari uyarilmamis" ibareli bir ayet yok. Yasin 6 yi ne yapacagiz? Sura 52'yi ne yapacagiz?
Celiski-8 Müþrik
Araplarýn az bir kýsmý, kuþkulu da olsa, bedensel dirilme hakkýnda
tereddütte olsalar da, öldükten sonra Allah’ýn kendilerinin günahlarýný
affedip cennete sokacaðýna iman ediyorlardý. Nitekim, Hz. Peygamber
onlara tebliðe baþladýðýnda ve üzerinde olduklarý yolun yanlýþ olduðunu
söylediðinde ilk sorularý “Peki ya atalarýmýzýn babalarýmýzýn ahretteki
durumu nedir?” olmuþtur. Hz. Peygamberin “onlar ateþtedir” cevabý
üzerine çok sinirlenmiþler ve saldýrganlýklarýný arttýrmýþlardýr.
Muhammed neden kendisinden once, babalari uyarilmis bir toplumu atese soksun ki?
Atese sokmasi icin babalarin uyarilmamis olmasi gerekir.
SONUC:
Burada Muhammed'in sozu ve Yasin6 ve Sura 52 tartisilan konuda bizi dogrular bence... Cunku Muhammed'in ongorusu ve soylemleri bizim inandigimiz sekilde Allah sozu disina cikamaz. Hem Allah babalari uyarilmamis, hem de Muhammed "onlar atestedir" diyorsa, sizin savundugunuz ile ciddi bir celiski olusur.
Daha fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama oncelikle sevgili ebukerem'in sorularima cevap vermesini bekleyecegim.
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam sasha,
tüm bu sorularının cevabı aslında önceki iletilerimde ve o yazı dizisinin içinde var. bahsettiğin durum tüm ümmetler için geçerli olmuş.
örnek :
bu gün yaşayan ve kendisini müslüman olarak isimlendiren yaklaşık 1.3 milyar insan var, bunlar İSLAM olduklarını ve Muhammed peygamberin ümmeti olduklarını iddia ediyorlar ve ellerinde BOZULMAMIŞ KURAN TUTUYORLAR, Buna rağmen :
1- Ali ve evlatlarının Allah tarafından seçilmiş olduklarını, gaybı bildiklerini, hatta Ali'nin peygamber hatta tanrının kendisi olduğuna (haşa subhanAllah ) inananlar var.
2- Bir takım evliyalarının tayyi mekan tayyi zaman gibi yarı tanrı özelliklerini taşıdıklarına her an her yerde kendilerini gördüklerine ve duyduklarına inananlar var.
3- Muhammed peygamberin, Allah'ın nurundan yaratıldığına, bütün varlıkların da Muhammed peygamberin nurundan yaratıldığına inananlar var.
4- Muhammed peygamberin her an her yerde kendilerini gördüğüne ve işittiğine inananlar var.
5- Kız çocuklarına "MELEK" ismi veriyorlar ( erkeklere verilmez ) ve çizdikleri zaman melekleri dişi şeklinde çiziyorlar ( bkz. İbrahime kurban getiren melek resmi bir ara anadoluda hemen hemen her ev ve dükkanda asılı olurdu )
6- Muhammed peygamberin Allah'la yüzyüze görüştüğüne inanıyorlar.
7- Muhammed peygamber başta olmak üzere, evliyalarının, şehitlerinin, ölen bebeklerinin KENDİLERİNİN BÜYÜK GÜHAHLARINI AFFETTİRECEĞİNE inanıyorlar.
8- Kan davası ve masum kanı dökmek ( özellikle vatan devlet ya da Kutsal davaları konusunda ) onlar için bir ŞEREF
9- Üstünlük mal ve servette ve kişiler bununla itibar görüyor ( her ne kadar dilleri ile tersini söyleselerde yaşanan hayat apaçık önümüzde )
10- Irkçılık en sevdikleri hasletleri
11- Türbeler ve yatırların, üfürükçülerin aracılar olduğuna inanıyorlar
DAHA FAZLASINI YAZMIYORUM, anlamak isteyene bunlar fazla bile. Kaldı ki bu yukarıda yazdıklarım, sadece avam tabakasının değil, adına alim, prof, din adamı, müftü bilmem ne dedikleri ekabir kısmının da büyük çoğunluğunun bunların tamamını ya da en azından bir kısmını tasdik ettiği hatta avamın bunlara inanmasına ön ayak olduğu apaçık bir gerçek.
ve hristiyanız ve yahudiyiz diyenlere onlarca peygamber geldiği ve ellerinde Kitap tuttukları halde yukarıdakilerle bire bir aynı inanç ve davranışlara sahip olduğunu biliyoruz.
Şimdi tüm bu yaşanan gerçekler ışığında son kez soruyorum :
ellerinde bozulmamış bir Kitap tuttuklarını iddia eden ve son peygamberden 1400 yıl geçmesine rağmen - ki daha önce de dediğim ve çok açık örneklerini verdiğim gibi bu inançlar daha 30-40 yıl sonrasında başlamış- BUNLARA İNANIYOR VE YAPIYORLARSA, MEKKELİLERİN o inançları ve davranışları normal değil mi?
"Bu örnekleri diğer dinler için de çoğaltabileceğinizi biliyorsunuz"
"sen kitap nedir iman nedir bilmezdin" işte bu demek. yani İSLAM HALİS % 100 imanı kabul eder, %1 bile katışıklı oldu mu onu KİTAP-İSLAM olarak kabul etmez. Bana göre de yukarıda sayılan ve benzerlerine iman edenler ne Kİtap biliyor ne de İman.
Her Toplumun içinde çan eğrisinin dışında azınlık ya da marjinal kişiler grupçuklar mutlaka vardır. her toplumda ateist de bulunur, reenkarnasyoncu da, deist de, agnostik de, HANİF lerde .
O yazı dizisinde ki ayetleri, özellikle Allah inancına yönelik ayetleri dikkatli okursanız Mekkeli Müşriklerin Allah inancı bu toplumdakilerin büyük bir kısmından daha doğru, sıfatlarını bile biliyorlar " AZİZ VE ALİM OLAN YARATTI DERLER" diyor bak.
------------------------------------------------
bu tartışmanın sağlıklı olmadığını, APAÇIK HAYAT VE GERÇEKLER ve KURAN AYETLERİ tahrif ve tahrib edilerek KAFALARDAKİ BİR ÖNYARGIYI bir ZANNI doğrulatma gayretlerine kaydığını ve rekabete dönüştüğünü düşünüyorum, sebeplerine gelince :
1- ayet meali yazılıyor, olmayan kelime konuyor, şunlara baktım deniyor ve baktım denilenlerde de YIKMAYIN falan diye bir kelime geçmediği halde hala tevillerle istenilen söyletilmeye çalışılıyor. Batıni'lerin günahı neydi o zaman? Ben buna "KURAN'A DÖVE DÖVE SÖYLETMEK, İŞKENCE ETMEK" diyorum.
2- İbrahim ve İsmail'in daha önceki yazılarımda da arkeolojik, epigrafik, edebi, Tevrat ve Kuran delillerini verdiğim halde, aksi olsaydı insanlığın elinde dev bir literatür olurdu dediğim halde, ama doğuda ve batıda en ufak bir delil, söylenti, zan, hurafe bile bulunmaz dediğim halde HALA "BEN İBRAHİM VE İSMAİLİN MEKKE DE YAŞADIĞINA İNANMIYORUM" deniyorsa ve "peki nerede yaşadılar ve İSLAMI temellerinden yükseltip kurdular?" sorusuna "bilmiyorum" deniyorsa gerçekten konuşulacak bir şey kalmıyor.
3- Eğer bu inkar ediliyorsa şu aşağıdakilerin ÖYLE OLMADIĞINA dair delilleriniz getiriniz lütfen:
- İbrahim ve İshak hiç bir zaman FİLİSTİN diyarına gelmediler, Yakub-Mısır-Kudüs olayı ve KUtsal Mabed o bölge halkları tarafından TİCARİ ve SİYASİ sebeplerle uyduruldu, İbrahim ve İshakla, Yakub, Musa, Davut ve Süleymanla hiç bir ilgisi yok oraların ve O mabedin. uydurma.
- Musa Mısıra gitmedi, zaten Yusuf da oraya gitmemişti ve İsrailoğlulları orada değildi.
- Davut ve Süleyman Kutsal Mabedi Kudüste kurmadılar, onu ticari ve rant kaygıları ile yahudi denilen adamlar kurdu ve uydurdular hikayeleri
- Kuran ve Tevratta ve İncilde anlatılan olaylar kesinlikle FİLİSTİN ve KUDÜS'te geçmemiştir. onlar semboldür, orası değildi o yer.
- İsa, Kudüse gelmedi, hatta İsa yaşamadı o bölgede. yahudilere ticari ve siyasi rekabet duyan içlerindeki bir grup uydurdu.
- di mi ama, nasıl olur ki, bu kadar peygamber oraya geldiyse ve onlar İBRAHİM MİLLETİ üzerine oldukalrını söyledikleri halde nasıl " ÜZEYİR ALLAH'IN OĞLUDUR" "İSA ALLAH'IN OĞLUDUR" ( haşa subhanAllah ) diyebilirler ki? nasıl zinayı, faizi, masum kanı dökmeyi meşrulaştırıp mabede heykeller dahi koyabilirler ki?
fikir alışverişi yapılabilir, sesli düşünülebilir, en olmadık çıkarımalr seslendirilebilir bunlar normal ve gereklidir. ANCAK, "şunu bilmiyorum, burasına bakmadım, onu tam incelemedim, şu konuları araştırmadım" deniyorsa BU KADAR KESİN ve ÜST PERDEDEN iddialar gündeme getirilemez, hadi getirildi diyelim ancak size O KONULAR HAKKINDA KESİN DELİLLER SUNULDUKTAN ve hayatın içinden birebir örnekler verildikten ve tersi sorulara cevap verilemedikten sonra hala "BEN KESİN BÖYLE OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM" deniyor VE GETİRLEN DELİLLER GÖRMEZDEN GELİNİYORSA yapabilecek bir şey yoktur.
bu nedenle bu konudaki tartışmadan müsadenizle çekiliyorum, ne zamana kadar mı? siz bana, SÜLEYMAN MABEDİNİ, Kudüs'te, Davut ve Süleyman peygamberin inşa ettiğini, İbrahim ve İshak'ın Filistin'de yaşadığını İSPAT EDENE KADAR. ondan sonra konuşmaya devam edebiliriz, Allah dilerse.
selam ve muhabbetle.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"İbrahim ve İsmail'in daha önceki yazılarımda da arkeolojik, epigrafik, edebi, Tevrat ve Kuran delillerini verdiğim halde, aksi olsaydı insanlığın elinde dev bir literatür olurdu dediğim halde, ama doğuda ve batıda en ufak bir delil, söylenti, zan, hurafe bile bulunmaz dediğim halde HALA "BEN İBRAHİM VE İSMAİLİN MEKKE DE YAŞADIĞINA İNANMIYORUM" deniyorsa ve "peki nerede yaşadılar ve İSLAMI temellerinden yükseltip kurdular?" sorusuna "bilmiyorum" deniyorsa gerçekten konuşulacak bir şey kalmıyor."
Sevgili Ebukerem,bu yazdıklarının halis bilgiyle ne alakası var?Yani İbrahim, Mekke de yaşamışsa oraya dörtgen bir yapı dikip "buyurun etrafında dönün,şu karşı tepelerede tırmanın,beriki dağda da biraz oturun oldunuz hacı" mı demiştir?
Yada Kuran böylemi tanımlıyor haccı?İbrahim her nerede yaşadıysa yaşadı o bizim sorunumuz değil,onun yaptığı Allahın emri gereği tüm insanları yılın muhtelif zamanlarında bu büyük tartışma arenasına davet etmekti ve öylede yaptı.Eminim ki Muhammedde böyle yaptı.Şimdi mevcut mekanda böyle büyük bir etkinlik yapma hakkı yok muhlis müminlerin.Bundan önce insanları çağırıp uyaracak bir liderde yok henüz.
Böyle bir oluşum ortaya çıkarsa elbette oluşumun sahipleri insanlık için en uygun,güvenlikli mekanı seçeceklerdir.Eğer güvenlik sağlanabilirse bu mevcut Mekkede de olabilir.Ama buna karar verecek olan Suudi kralı değil Muhlisler olacaktır.
Değerli olan S.Arabistandaki kabe değil muhlislerin oluşturacağı kabedir.
Mevcut ritüellerin yerine daha doğrularını koyamama gibi bir sorun var,bu noktada seni anlıyorum.Ancak bu hiç bir mevcut uygulamayı sorgulamayacağımız anlamına gelmez,gelmemelide.Bu sebeple Hasan Akçay ve Saffet Metin için suç duyurusunda bulunuyorum!İslamı dejenere eden vahhabi zihniyetini meşrulaştırdıkları ve onlara mali destek sağladıkları için.(Hacca giderek)Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba herkes. Dermanbeg, çok şirinsin. Bu yıl oralara hac için değil ama gezmek için gideceğim, Allah isterse. Korkmirem senden korkmirem. Korksaydım da Amerikanyaya gitseydim kendime yuh çekerdim.
Haccın "menasık"ı yani farzları: (1)Arafat vakfesinde bilinçleniş, (2)Müzdelife vakfesinde şükür, (3)Kâbe yönünde hayvan bağışı, (4)"İfade tavafı" olarak uygulanan Kâbe ziyareti. Hac bu. Kuran'daki hacda ihrama girmek yok; şeytanı taşlamak yok; o kara taşı öpmek yok… İhrama girmek, şeytanı taşlamak, o kara taşı tavafa başlama noktası olarak kullanmak, Safa ve Merve tepeleri arasında gidip gelmek, Mescid-i Nebi'de 40 vakit namaz kılmak, muharebe alanlarını görmek ... gelenektir.
Hac, bu gelenekler es geçilse de tamam olur.
Örneğin Mescid-i Harâm'ın bir yerinde yeşil ışık var; kalabalık yüzünden o kara taşı göremiyenler başlangıç noktası olarak yeşil ışığı kullanıyorlar.
Yine örneğin Ahmet Hakan Coşkun 2001 yılında hacca gitmiş ama şeytanı taşlamamış. 16 ocak 2006 tarihli "Hürriyet"te anlatıyor:
…Şeytan taşlama kulesine yaklaştığımda gördüğüm manzara şuydu: İri yarı adamlar kendilerinden geçmiş bir şekilde önlerine gelene çarparak ellerindeki taşları kuyuya atmaya çalışıyorlardı. Ortalık mahşer yeri gibiydi. Kimsenin kimseye dikkat ettiği yoktu. Taşlama bölümüne biraz yaklaşınca bir terlik yığınıyla karşılaştım. Taşlama anında yaşanan büyük kargaşa nedeniyle ayaklardan çıkan terliklerdi bunlar. Terlik yığınını aşıp dengeyi bozmadan kuyuya yaklaşmak imkansızdı. Buna rağmen bütün cesaretimi toplayıp kalabalığın içine dalmaya çalıştım. Olmadı. Kendinden geçmiş adamlar geçit vermedi. Bir iki sıyrık ve iki kritik sendeleme sonucu kendimi dışarı zor attım.
Sonra da kendi kendime şunu söyledim: "Eğer bu gayri medeni ortamda Müslüman insanların ayaklarının altında can vermek ibadetse ben bu ibadeti yapmıyorum."
Yani ölmeyi reddediyorum.
Sevgi ile
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam Dermanbeg dost,
maalesef seninde yazdıklarımının tamamını okumadığını görüyorum.
Ben, "şu anda uygulanan Hac birebir İbrahim, İsmail, ya da Muhammed peygamberin uyguladığı Hac'dır demedim ve asla demem.
Tan tersi eğer yazdıklarımı okusaydın bu menasikin de katma karıştırmalara, anlam darlatılmalarına uğratıldığı çok açıktır dedim ve ekledim "Bir gün ümmetun vaseten yeniden kurulursa"..... diye.
FAKAT, bu tartışma tamamen başka bir yöne, apaçık hayatın yaşananların inkarına dönüştü. "İBRAHİM ve İSMAİL Mekke'ye hiç gitmemişlerdir" iddiasına dönüştü. ve maalesef Metehan abi bunu şu argümanla yaptığını söyledi : " EĞER İBRAHİM VE İSMAİL'İN MEKKEYE HİÇ GİTMEDİĞİNİ İSPATLARSAK, KABE VE HAC KENDİLİĞİNDEN ÇÖKER".
İŞTE BENİM İTRAZ ETTİĞİM NOKTA BURASI. hayatımda bu kadar net bir söylemin bu kadar çarpıtıldığına inanın çok az şahit oldum.
Atalar dinine duyulan öfke, katıp karıştıranlara duyulan öfke gözleri ve gönülleri kör etmememesi lazım. İmtihan olduğumuzu unutturmaması lazım. Bu söylemler ateistlerin, agnostiklerin, deistlerin söylemlerinden hiç bir farkı yok, çünkü bütünü parçalayan, tesbihi koparan ve apaçık yaşanan hayatı reddeden, tahrif ve tahrib eden bir söylem. yani tutarsız ve çelişkili ve hiç bir delile dayanmayan zan ve tahmin üzerine kurulmuş bir metot.
ayet meali yazılıyor, ayette ne o kelime var ne öyle bir anlam var bunu gösteriyorsun. "ya ben bilmem birinden aldım diyor" ve sonra inanılmaz bir şekilde hala o ayete bin türlü işkence ederek önyargısını meşrulaştırma gayretine devam ediyor. kusura bakmayın ama bu ne akla ne vicdana ne mantığa ne de Kuran'a uygun bir tarz ve söylem değil.
birisi ayet meali yazmış, topuk kemiklerini hokus pokusla bilek kalınlığına dönüştürüvermiş, meyveler ne ola ki diye gülmüş sonra kendi mealine aynen meyveler diye yazmış. bu ne yaman çelişki anne.
bu kadar zayıf, zan üzere, hiç bir ilmi tutarlılığı olmayan cümleler inanılmaz "makul ve sağlam" kabul edilip; Kitaptan, hayattan, disiplinlerden apaçık getirilen delillere "halis bilgi" değil deniyorsa yani HİTİTLER ANADOLUDA YAŞAMADI denmeye devam ediyorsa burada ilmi bir tartışmadan, hakkı arama çabasından, akli ve vicdani ve Kitabi bir metottan söz edilemez. daha doğrusu benim gücüm buna yetmez. Tam tersinden sorulan sorular ve istenenler, üç kitab ehlinden getirilen aynı durumlar ve hayatın içinden birebir şahitlikler görmezden geliniyorsa buna da tahammül edilemez. bu artık cedelleşmeye dönüşmüş bir durumdur. ben müsadenizle çekiliyorum bu tartışmadan.
neyse hayırlısı olsun inş.
selam ve muahbbetle.
NOT : çalışmalarımdaki yoğunluk nedeniyle bir müddet forumdaki tartışmalara katılamayacağım. daha sonra devam ederiz inş. herkese selam ederim.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
|
|