HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: ’’Nedir bu sistem denilen şey ? ???’’ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Selam ebu kerem,

Düşünceler'inin özetini vermek zor olmasa gerek kardeşim...

Biz her yazılan çizilen'i okumaya kalkarsak inan altından çıkamayız.senin vaktin vardır sen okuyabilirsin...

Ayrıca okuduğum kitap ve makale sayısını ben bile bilmiyorum...okumayı ve soru sormayı çok seven birisi olarak eleştirini yerinde bulmadığımı söylersem saygısızlık etmiş olmam umarım...

Salat,kıble,hac,beyt ve daha nice kavramlar'ı bu sitede ayrıntılı bir şekilde sunuma sağlayan ve değerli bir kişiyi buraya kazandırıp tartışmayı verimli hale getiren birisi olarak eleştiriyi haketmediğimi düşünüyorum.o başlıkta belirtilenler şu anda 300 sayfaya yaklaşmış...zaten bir çok şey biliniyor senin link'ini verdiğin çalışman buradakinde pek farklı olmasa gerek teslimiyet anlamında söylüyorum..eline yüreğine sağlık sende bunu mutlaka dahada özgünleştirmiş olabilirsin..neyse..

Bunlar'ı yazarken bir şeyi hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum...

Şahsımın asla hiçbir ideolojik düşünce ile yakından ve uzaktan bir alakası yoktur.

Rabb'in rızasını murad eden ve o minvalde erdemli yaşamı kendisine şiar edinen bir kişiyim.

Sistemi irdelerken sistemi savunduğum asla düşünülmemelidir.sadece alternatif düşünen kişiler'in savlar'ını dinlemek ve beraberce bir ortak çözüm bulabilmek adına konu paylaşıma sunulmuştur.

Şunu çok iyi biliyorumki;Bizde  laiklik özgürlükçü değil, yasakçı bir yöntem olarak kullanılmış, din ve vicdan özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün güvencesi olmak bir yana, en büyük engeli, sınırlayıcısı ve yasakçısı olmuştur.

Laiklik dinin devlete müdahale edemediği gibi, devletin de dine müdahale edememesi, baskı yapamamasıdır. Fakat bizde ''devlet dine müdahale edebilir, din devlete müdahale edemez'' anlayışı hakim kılınmak istenmektedir.

laiklik dinin sosyal hayata etkisine ve görünürlülüğüne karışamaz. Laiklik sosyal hayata da karışır ve yasaklar getirir dersek, din ve vicdan hürriyeti ile düşünce ve sair hürriyetler tanınmamış olur. Özgürlükler sosyal hayat içinde varolabilmektir. Yoksa ne laik devlet, ne de bir başkası kimsenin aklından geçirdiğine, vicdanen kani olduğuna hatta, evinde ve ailesindeki yaşantısına zaten karışamaz, çünkü bunları bilemez, öğrenemez.

Düşünce hürriyeti serbestçe düşünebilmek değil, düşünceyi serbestçe ifade etmek, başkalarıyla paylaşabilmektir. Din ve vicdan hürriyeti de aynen böyledir. Dini örgütlenme, dini eğitim, dini sosyal tezahürleri de kapsar. Aksi halde kendi kendine düşünmekte serbestsin, vicdanen istediğin dini kabul edebilirsin demek abesle iştigaldir.

Laiklik ideoloji ve din değildir, bir yöntem ve usuldür, dinin yerine ikame olunmuş da değildir. Batıya baktığımızda durum böyledir. Devlet bir dini (Hıristiyanlık), bir mezhebi (Katoliklik), esas alıp, diğerlerine dayatıp baskı yapmaktayken, buna son verilerek din, mezhep, ideoloji ve felsefi anlayışlar arasında tarafsız konuma getirilmiştir.

Allah adına yönetme iddiasında olan ruhban sınıfının iktidarına son verilmiştir. Bizde ise ruhban sınıfı hiç olmadığından, din adamlarının ruhani iktidarı da hiçbir zaman olmamıştır.

Kimse Müslüman olmaya zorlanmamış, Hanefilik şart koşulmamıştır. Türkiye’de ise laiklik özellikle 1930’larda ve kısmen günümüzde, alternatif bir din veya ideoloji olarak dayatılmak istenmektedir

Haliyle bir çok şey birbirine karıştırılmaktadır.

Laiklik dinsizlik demek değildir.

Avrupa’nın tarihine özellikle de bu gününe baktığımızda böyle olduğu görülür. Türkiye için ise; özellikle 1930’larda, kısmen de günümüzde, dinsizlik olarak anlayanlar ve uygulayanlar olmuştur. Fakat bu fiili durum açıkça savunulamamış, en fazla da dinsizlik olarak anlayan ve uygulayanlar “laiklik dinsizlik demek değildir” deme ihtiyacı duymuş, yarası olan gocunmuştur. Eğer Türkiye’de böyle bir sorun olmasa, herkes sıklıkla “laiklik dinsizlik demek değildir” deme ihtiyacı duymayacaktı.

 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Eğer bir yerde Adalet ve emniiyet'i ehliyetli kişiler sağlıyorsa onlar'a itaat edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Adalet, insan bilincinin ürettiği en üstün değerlerden biridir. Adalet, toplumsal düzen, barış ve güvenliğin temel koşuludur...topluluk yaşamı, ancak adalet ile mümkündür.

Adalet bilinci olmadığında, suç ve suçlu kavramları da olmayacak, halka karşı işlenen suçlar meşrulaşacaktır. Adalet bilinci olmayan bir halkın, mücadele etmek için gerekçesi de olmayacaktır. Açlığa, yoksulluğa, baskılara ve zulme karşı tutarlı bir mücadele yürütebilmesi de söz konusu olmayacaktır.

Adalet bir halkın yaşam damarıdır, adaletsizliğe mahkum etmek, adalet için mücadeleyi bitirmek bir halkı öldürmek demektir.

Zalim yöneticiler'in halkın acılarına saygısı yoktur. Onlar, katlederken de, katliamın üzerini örterken de, kendileri karar almak ve bu kararı halka dayatmak isterler.Hukuksuzluklarını, adaletsizliklerini zorla kabul ettirebileceklerini sanarlar..

Tekrar ediyorum bir yerde Adalet,Emniyet ve Ehliyet varsa orada Allah'ın yasaları çiğnenmemiş ve barış yurdu imar edilmiş olur...

Ben çıktım...

yarın kaldığımız yerden devam ederiz... 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

sustum
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

hayrullahmeral Yazdı:

Merhaba,

çok verimli gidiyor münzara, inþallah güzel çýkarýmlarda bulunuruz sonunda.

bu noktada bir önerim var:

yorumlarýmýzý yaparken, kuran'dan uzaklaþmayalým. Yani kuran'daki kýssalar ile özdeþleþtirelim, güncel çýkarýmlarýmýzý.

ikinci olarak, þu kýsým hakkýnda küçük bir düzeltme yapmak istiyorum. Çünkü atalarýný tam tanýmayan, bugünü de doðru yorumlayamaz. Dikkat edilirse, Yusuf peygamber de, atalarým, Ýbrahim, Ýshak ve Yakubun dinini benimsedim diyor. Bu konuyu daha önceleri haluktuga arkadaþýmýzýn bir baþlýðýnda deðerlendirmeye açmýþ ve fakat müþrik atalar dini savunucu yaftasýný yemiþtim. Halbuki orada demeye çalýþtýðým, HER ATALAR DÝNÝ YANLIÞ DEÐÝLDÝR. Ebukeremin dediði gibi, vahyin tarihteki baðýný koparmamak gerekir. Eðer öyle yapar isek, günümüzde sanki, SIFIRDAN TERTEMÝZ bir KAVÝM oluþturma çabasýna giriyor oluruz ve ELÝMÝZDE SIFIRLA kalýrýz. Kullanýlýp dururuz, bir o tarafa bir bu tarafa savruluruz.

Þimdi düzeltmek istediðim TESBÝT (tesbih deðil, TESBÝT) :

Sasha yazdý:16.yuzyilda ilk Arapca kitaplar, Avrupalilar tarafindan basilmistir.Onlar 1450 yilinda matbaayi kesf etmelerine ragmen, matbaa 1729'da Osmanli'ya girmistir.Cunku bu gecen surecte matbaa seyhulislam'a gore seytan icadidir.

Hayýr efendim. Sebep BU DEÐÝLDÝR. sebep gayet Rabbanidir. Çünkü o dönemde anadoluda hat sanatý, el yazma iþçiliði önemli bir MESLEKTÝ ve ciddi bir ÝSTÝHDAM vardý. Matbanýn gelmesi demek, önemli bir kýsýmýn iþsiz kalmasý demekti. Ayrýca tarým ve hayvancýlýk ile geçinen bir toplum, gazete kitap yiyemezdi.

ve matbaa gelince ne oldu? Kitap basýlmasý HIZLANDI. peki okuma oraný ayný oranda HIZLANDI MI?

Ama biz bugünden geri bakarak, ince eleyip sýk dokunmuþ bir karara direk basit bir KARALAMA yorum getirmekten geri durmuyoruz. Ayný yýllarda, 1453 yýlýnda Fatih sultan mehmet istanbulu feth ederken, haber salýyor, bilmem ne kadar cerrah , þu kadar memur atadým. Bütün haneleri dolaþacaklar ve kimin neye ihtiyacý var ise giderilecek.

Yusuf peygamber Allah'ýn sistemini uyguladý, kraldan bütün yetkiyi aldý yorumuna katýlmýyorum. kendi görüþüm.

Çünkü, bana hazine bakanlýðýný verin demek baþka, bütün yetkileri bana verin demek baþka. Kaldý ki, hazine bakaný iken, kardeþi bünyamini yanýnda alýkoymasý, kralýn kanunlarýna göre imkansýzdý. Bu vurgu var ilgili ayetlerde.

konuya daðýtmaktan ziyade, farklý bir bakýþ açýsý kazandýrmak adýna : Davud peygamber de, Süleyman peygamber de Rahmanýn dinine göre yaþýyorlardý. Fakat tarla ve koyun sahiplerinin davasýnda Süleyman peygamber, davud peygambere göre DAHA DOÐRU HÜKÜM veriyor. Demek istediðim, TEK RABBANÝ SÝSTEMDE, ÝKÝ RABBANÝ PEYGAMBER, ÝKÝ FARKLI hüküm veriyorlar ise, hüküm Rabbani midir, beþer midir? 

devam edelim inþallah...

selamun ala muminun...



Sevgili hayrullahmeral,

Tesbitime dair;

Gecmisimizi bilirsek, gelecege iliskin daha dogru cikarimlar yapariz sebebiyle verdim Osmanli ornegini..

Maksadim karalamak degildir, kendi kokenimi karalamak bana birsey kazandirmaz, ama dogruydu yanlisti bazinda elestirmek, daha etrafli dusunmeye goturur insani..

Hat sanati ve bahsettiginiz sanatlar bugun gunumuzde hala mevcuttur.

Matbaa o tarihte gelmis olsaydi sayet, insanlarin kitap gazete yemesi gerekmez, o zamanki varolan dunya ile daha cabuk iletisime gecmeleri saglanirdi en azindan..

Ve Osmanli icindeki nufusa gore, Avrupa'ya dair bilgiler, dunyanin gelisimi, gidisati, sadece elit ve varlikli kesimin tekelinde olmazdi.Orn; Fransiz kulturune hayranlik duyan kesim..

Bunu bu sekilde degerlendirmeye kalkarsaniz, 600 yillik kultur icinden cikan, dusunur, filozof, bugunku adiyla bilimadami vb. kisilikleri yok saymaniz gerekir.

Piri Reis'in hat sanatiyla bir ilgisi yoktu. Ama matbaa olsaydi onun zamaninda, bugun bile hayrete dusuren haritalari, kolayca elden ele ulasabilirdi varolan dunya bazinda..

Hazerfan Ahmet Celebi'nin de hat sanatiyla ilgisi yoktu. Ve pekala ilk basit anlamda ucagi insa edebilirdi..
Dusunun ki, Osmanli doneminde acilan bir ucak fabrikasi kac aileye destek saglardi ve ekonomik anlamda biz nerelere gelmis olabilirdik diger devletlerden daha once..

Ibn-i Sina, El Buruni, Ali Kuscu VB. ornekleri cogaltmak mumkun..
Sirf bir Aksemseddin bundan 500 yil evvel mikrobun varligindan haberdardi..

Takdir edersiniz ki bu kisilerin tumu, hat sanati meslegini icra etmiyorlardi.

Buyrun matbaanin yararini ve saglayacagi istihdami yukarda ornekledigim sadece birkac Osmanli ilim ve bilimadamiyla  siz hesaplayin.

Bunun benzerini bugune de uygulamak mumkun anlayabilmek acisindan, elimizin altinda internet var. Gitmedigimiz halde, baska bir ulkede olan bitenden haberdariz  degil mi?

Oysa bizim, pullanan mektuplarimiz vardi, internetten once. Ne oldu onlara?  Hala varlar. Tipki hat sanatinin da hala varoldugu gibi..



Kaldi ki matbaa cok basit bir ornekti. Size bir sorum olacak;

Kuran isigiyla(rabbani oldugu dusunulen sistemle) yonetilen bir imparatorlukta, Harem agalarini hadim etmek neye gore veya Allah'in hangi ayetine gore yapilmistir sevgili hayrullahmeral?

Kuran'da bir insanin, yapacagi meslegine iliskin,zorunlu olarak  Allah tarafindan, fiziki  yaratilisini degistirme emri var midir?

Bana buna iliskin bir Allah ayeti gosterebilir misiniz?


__________________
sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

sustum
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

hayrullahmeral Yazdı:

Merhaba,

Osmanlýyý TEK BÝR DÖNEM, TEK BÝR ÝNSAN gibi deðerlendiremeyiz.

Zaten, haremler, saraylar, mabedler çöküþünün temelini hazýrlamýþtýr Osmanlýnýn. Yani matbanýn girdiði dönemlerdir, sizin eleþtirdiðiniz dönemler.

Benim dediðim ise, matbaya deðil, insana deðer verilen dönemleridir.

örneðin Kanuni sultan süleyman dönemi. Dünyanýn ilk standartlarý, hem de tarým ürünlerinde getiriliyor.

Bir yazýyý deðerli kýlan matbaada ve çok hýzlý basýlmasý deðil. Bakýn, günümüzdeki kitaplarý saymaya kalkasanýz sayamazsýnýz.

Fatih sultan mehmetin hocasý AKÞEMSEDDÝN dir ve matbaya þeytan iþidir, o sebeple getirmeyelim demiyecek kadar ÝLÝM sahibidir.

bu konuyu mümkünse, kapatalým. bu da benim bir tesbitimdi, sizinkinin üstüne. daha fazlasý tartýþmaya sebep olur.

çünkü konumuz farklý, eksen sapmasý yaþamayalým. (güncel bir kelime)

selamun ala muminun...



Selam, sevgili hayrullahmeral,
 Zaten verilen orneklemede Aksemseddin seytan isidir demistir denmedi.

Dolayisiyla Osmanli da tek bir insan olarak degerlendirilemez. Ama hatiri sayilir bir donemdir, bunu kimse inkar etmez.

Osmanli veya baska bir sistemde ne oldugu onemli degil, insana deger veriliyorsa,  ortada zumre, sinif vb. tanimlamalar olmamalidir.


Buna padisahin varligi da dahildir. Iste verdigimiz ornekleme de, anlatmak istedigim,  rabbani sisteme uydurulmaya calisan bir toplulukta, yapilan eylem beseri sistem tarafindan icra edildiginden;

sizin dahi Kuran'da bulamayacaginiz hadim etme ayeti, zinayi onlemek icin, Allah varligina ve inancina ragmen kabul edilmis ve  orneklenen toplulukta bu amacla  uygulanmistir.

Benim dikkat cekmeye calistigim kisim budur, konu baglaminda.. (Beseri sistemin Allah sistemine uydurulma cabasi ve konuyla birebir baglantilidir aslinda)

Yoksa tabi ki genelleme yapmak yanlistir. Dogrular oldugu kadar, yanlislar da yapilmistir. Tabi konuyu bu baglamda kapatabiliriz ama Allah 'a inaniyorsak yanlis olani da dile getirmeliyiz diye dusunuyorum.

Cunku Allah sisteminde, Allah adina yapilan yanlisin, tolere edilmesi diye birsey soz konusu degildir.

Yani nedir beseri sistem defo almis ve Allah sistemi ile cakismistir.


__________________
sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

"

"Yusuf peygamber Allah'ın sistemini uyguladı, kraldan bütün yetkiyi aldı yorumuna katılmıyorum. kendi görüşüm........"""""""

 

görüşüne saygı duyuyorum.ama ile başlayan cümleme ise devam ediyorum..

musa aleyhisselam zamanında yaşayan mısır kralına ALLAH firavun derken,yusuf aleyhisselam ın muhatap olduğu mısır krlaına sadecne kral(melik)demekdedir.onu firavun lakabıyla isimlendirmemişdir.bütün peygamberler küfrün önderleriyle ilahlık taslayan liderleriyle ve onlara uyan kavimleriyle mücadele etmiş ve bu mücadele de kıssalar şeklinde anlatılmışdır.mısır karlı nı ALLAH firavun olarak isimlendirmiş ve musa aleyhisselamın kıssasını bize anlatmış.peki yusuf aleyhisselamın melikle giriştiği böyle bir mücadele var mı?melikin yusuf aleyhisselama zulmü hiç işlenmiş mi?ysusf aleyhisselamın melikle giriştiği bir mücadele var mı?kur'an da melikden bahsederken hep olumlu cümleler kurulmuş....peki yine mısır kralı olan firavundan bahsederken?

 

 

 



__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Sistemi analiz etme adına geçmişten beğendiğim aşoka kanunlar'ını burada paylaşmak istiyorum..

Evvela aşoka kimdir onu bir tanıyalım...

AŞOKA, Hindistan’ın en büyük hükümdar­larından biri (Maurya hanedanı), Çandragupta’nın torunu, Bindnsara’nın oğlu. En yeni teorilere göre M.ö. 264′ten 227-226′ya kadar hüküm sürdü. 260 (?)’ta, başkent Pataliputra’da, Aşoka kutsal sayılırdı. 250-248 arasında akrabalarından bazılarıyle beraber Budizmi benimsedi ve o tarihten itibaren bu dinin yayılmasını (Seylana kadar) destek­ledi. Eski tapınakları güzelleştirdi, yenileri­ni kurarak buddha sanatının gelişmesi için...

 

M.Ö 250 AŞOKA KANUNLARI

MADDE-1 İnancı, ırkı ne olursa olsun bütün insanlar eşittir, aralarında ayrım yoktur. İnsan öldürmek yasaktır
MADDE-2 Bir insan suçluluğu ispat edilene kadar ceza alamaz, hapis edilemez, işkenceye maruz bırakılamaz
MADDE-3 Suçu ne olursa olsun bir insan idam edilemez
MADDE-4 İzinsiz ağaç kesmek yasaktır
MADDE-5 Avlanmak, hayvan öldürmek yasaktır
MADDE-6 Her evlat anne babasına bakmakla görevlidir
MADDE-7 İnancı, ırkı ne olursa olsun seyahat halinde olan herkesin canı ve malı Aşoka korumasındadır. Seyyahlar Aşoka tarafından inşa edilen kervansaraylarda ücretsiz konaklayabilir. Yol kenarına seyyahlar için dikilen meyve ağaçlarından yararlanabilirler.
MADDE-8 Tutuklu bulunanlar senede bir gün serbest kalacaklardır
MADDE-9 Yaralı olan her insan gibi her hayvanda hastanelerde bakım görmek zorundadır.
MADDE-10 Bütün dinlere ve din adamlarına saygı gösterilmesi Aşoka’ nın emridir.

Aklıma Musanın on emiri geldi:)))

Ben buradan yola çıkarak yusuf'un kral'ın sistemindeki yerini anlama adına bize ipuçları verebileceğini zannediyorum...

Musanın firavun ile olan ilişkisi ile yusuf'un kral ile olan ilişkiler'i tamamen farklıdır..

Şöyle düşünmeden edemiyorum..eğer kral zalim bir yönetici olmuş olsaydı yusuf orada görev almayı kabul edecekmiydi?

sevgi ile..



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

el_turki Yazdı:
"

"Yusuf peygamber Allah'ın sistemini uyguladı, kraldan bütün yetkiyi aldı yorumuna katılmıyorum. kendi görüşüm........"""""""

 

görüşüne saygı duyuyorum.ama ile başlayan cümleme ise devam ediyorum..

musa aleyhisselam zamanında yaşayan mısır kralına ALLAH firavun derken,yusuf aleyhisselam ın muhatap olduğu mısır krlaına sadecne kral(melik)demekdedir.onu firavun lakabıyla isimlendirmemişdir.bütün peygamberler küfrün önderleriyle ilahlık taslayan liderleriyle ve onlara uyan kavimleriyle mücadele etmiş ve bu mücadele de kıssalar şeklinde anlatılmışdır.mısır karlı nı ALLAH firavun olarak isimlendirmiş ve musa aleyhisselamın kıssasını bize anlatmış.peki yusuf aleyhisselamın melikle giriştiği böyle bir mücadele var mı?melikin yusuf aleyhisselama zulmü hiç işlenmiş mi?ysusf aleyhisselamın melikle giriştiği bir mücadele var mı?kur'an da melikden bahsederken hep olumlu cümleler kurulmuş....peki yine mısır kralı olan firavundan bahsederken?

 

 

 

 
"Ve Kral: "Onu bana getirin," dedi, "ki, kendime dost edineyim". Ve o'nunla konuşunca, (Kral:) "Bundan böyle yanımızda kendisine güven duyulan biri olarak" dedi, "yüksek bir yerin olacaktır!""""
 
bir peygamber,ülkenin kralıyla görüşecek ve ona vahyi tebliğ etmeyecek?sadecene kralın ona yaptığı teklifi hemen kabul edecek?aklınız alıyor mu?
yusuf aleyhisselamın krala tebliğ ettiği kesindir.ve anlaşılıyor ki kralda bu tebliği kabul etmiş ve yusuf aleyhisselama tabii olmuşdur.ancak inananlar bir birinin dostudur.demek ki kral yusufa inanmış ve ona tabii olmuş ki ALLAH dost kelimesi kullanılmış.başka ayetlerde de inannlar birbirlerinin dostudur denir.başkalarını dost tutmayın denir.bir yönetim savaşmadan el değiştirmişdir.kral yine kraldır.ama yönetim tamamen yusuf aleyhisselamın elindedir.böylecene halk içinde doğabilecek huzursuluklarda önlenmiş olur.halk kralını karal bilir yönetimi de yönetim.aynen bugün ki ingislterede olduğı gibi.kraliyet vardır ama sembolikdir.diğer avrupa ülkelerinde olduğu gibi.....melikde sembolik olarak kalmışdır.
hazineler demek,o zamanlarda herşey demekdir.hazine nin gücü krallığın gücünü temsil ederdi.krallarda bu hazinelerin üzerinde otururdu.işte yusuf aleyhisselam hazineyi yani gücü eline geçirmişdir.yoksa küfrün yanına bir taht koyup oturmamışdır...hazinenin,gücün,iktidarın üzerine oturmuşdur.
malumdur ki,ozamanlar sağlık bakanı,enerji bakanı,aileden sorumlu bakan,ulaştırma bakanı.....gibi bakanlar yokdu..hazine demek ülkenin herşeyi,gücü,itibarı..demekdi...
 
peygamber sallahu aleyhi vesellem ede "gel seni başımıza kral yapalım" denilmişdir.ama o asla bunu kabul etmemişdir.yusuf aleyhisselamında küfrün bir parçası olmayı kabul etmesi düşünülemez.asla.onlar bu teklifi yaparken "yönetimimize dokunma"ama başımızda sen ol.demişlerdir.bir peygamber yönetimi ele geçirmeden başa geçmez.asıl olan yönetimdir.yusuf aleyhisselamda yönetimi ele geçirmişdir.belkide melikin rüyasının tevili buydu...
 
"İşte böyle emin bir yer sağladık Yusuf'a (o) ülkede; öyle ki, dilediği yerde konaklayabilir/dilediği şeyi yapabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz, ama iyilik yapanların hak ettiği karşılığı vermekten de geri durmayız."
"Ve ana-babasını en yüksek onur katına çıkardı............"
 
 
"

Kitab-ı Mukaddes'e baktığımızda şunları okuyoruz: "Ve Firavun Yusuf'a dedi: "Evimi mekânın bileceksin ve halkın senin emrinle yönetilecek. Ben yalnız tahtta senden büyük olacağım. Bak, tüm Mısır ülkesini yönetmeye seni tayin ediyorum. Senden habersiz Mısır ülkesinde hiç kimse ne parmağını kıpırdatabilecek ne de adım atabilecektir. Ve Yusuf'a Zaphnath-paaneah (Dünya Koruyucusu) adını verdi." (Tekvin, 4l: 40-45). Talmud'a göre ise olay şöyledir: Ağabeyleri Mısır'dan babaları Hz. Yakub'a (a.s.) döndüğünde Hz. Yusuf (a.s.) hakkında kendisine şunları söylediler: "Mısır meliki, halkı üzerinde öylesine egemen ki ondan üstünü yok. Herkes onun emriyle giriyor, onun emriyle çıkıyor ülkeye. Yöneten onun emirleri... Efendisi Firavun'un nefesini harcamasına gerek bile yok."

Talmud'a göre "Yusuf babasının, yolda olduğunu öğrenince dostlarını, subaylarını ve göz alıcı elbiselerle donatılmış ülke askerlerini bir araya topladı... Yakub peygamberi yolda karşılamak ve Mısır'a kadar eşlik etmek için büyük bir topluluk teşekkül ettirdi. Müzik ve mutluluk her yanı kaplamıştı; herkes, kadınlar ve çocuklar bu muhteşem gösteriyi izlemek üzere evlerin çatılarına çıkmıştı." (H. Polano, sh. lll). (4)

 


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Hayrullah kardeşim,

Yusuf suserisni baştan sona okuduğumuzda gerçektende kral'ın karalanması ile alakalı bir örnek bulamayız.

Yani firavn'unkaralandığı gibi mısır meliki karalanmamıştır..özelliklede aynı ülkede yaşamış olmalarıda dikkati celbtir.

Elbet hiçbir Elçi zulüm sistemi içerisinde bulunmamıştır/bulunamazda...!

Yusuf sistemi analiz etme açısından iyi bir örnektir akıl sahiblerine...

Bu konudaki karşılıklı paylaşımlarla inşaallah dahada olgunlaşacağına inanıyorum.

Yalnız diğer kardeşlerimiz'in de müdahil olmalarını istiyoruz..

umarızki hayırlı bir sonuç elde ederiz..

Ayrıca birşeyi daha söylemek istiyorum.

Yusuf'un kral'a tebliği konusunda kur'an bizlere örnekler vermemektedir.

Geleneksel argümanlar masallarla dolduur...bnlarıda dikkate almalımıyız oda ayrı bir konu..

 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats