Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
"Bu bir süreç"! Yıldızlar ay ve güneş her gün çıkıp batıyorlar! İbrahim her gün müşahede ettiğini her gün görüyordu! İbrahim, göklerde ve yerde rabbinin hükümranlığını gördükten sonra bunları söylediğini de unutma! (size göre rab edindiğini).
Muhabbetle.
yanlış anlamıyorsam,siz peygamberlerin hayatlarının hiç bir dönemimde müşriklik eyleminin olmadığını söylüyorsunuz.
buna bende samimiyetle katılıyorum.musa aleyhisselamın kıssasında,musa peygamberin bir adamın ölümüne neden olduğu anlatılır.bence bu çok yanlış anlaşılan bir olaydır.nedense herkes musa paygamberin geçmişinde bir katillik vardır der.adam öldürme vardır der.ama bence derin bir yanılgıdır bu.
malumdurki teknoloji ilerledi.artık tıp bir çok şeyi çözüyor.ve ADLİ TIP diye birşey var.kim nezaman ölmüş,nasıl ölmüş,ne şekilde ölmüş,neyle ölmüş...daha birçok soruya cevap veriyor.
mesela adam birine silah doğrulttu....adamdada kalp var.ve kriz geçiriyor.sonra adam silahı sıkdı.adam öldü.adli tıp bakdı ki adam kurşundan değil kalp krizinden ölmüş....butip örnekleri ve daha değişik versyonlarını türetebiliriz.adli tıpda çok acayip raporlarında olduğu görülür.
bakın:
Mûsâ, ahâlisinin habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Mûsâ da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu. 'Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşman' dedi.
burda bu lafı diyen musa peygamber.yok sa ALLAH değil.musa aleyhisselam adamı öldürdüğünü zannediyor.ve pişman oluyor.bir yumrukla adam ölür mü?musa peygamber mike taysın mı?muhamme ali mi?ki onlar bile bir yumrukda adam öldüremez.belki ozaman adli tıp olsaydı adamın musa peygamberin yumruğundan mı yoksa başka şeyden mi öldüğü anlaşılırdı.....ama ALLAH biliyordu.....
devam ederiz İNŞAALLAH
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Evet sayın Eltürki, aynen anladığını söylüyorum, fazlasını da söylüyorum.
Musa'nın bir darbesiyle Allah adamı mürt etti. Adam Musa'ın dolayısıyla Musa'nın rabbinin düşmanıydı. Musa Mısırda yıllarca mücadele vermiş Mısır'dan çıkmadan önce...
Musa şeytana uymadı, şeytanla kast ettiği Musa'nın öfkesi olsa gerek. Musa Allah'ın kendisi için yazdığı serüveni yaşıyordu. Musa adamı haksız yere öldürmedi. Allah, bu fiilinden dolayı Musa'yı kınamıyor, azarlamıyor... Allah Musa'ya aksine yardım ediyor, onu düşmanından kurtarıyordu. Musanın haytındaki bu olay önemli bir dönemeçtir. Bu hayatı Musa kendi iradesiyle yaşamadı...
Musa zımnen, "Kötü oldu, adamı öldürmek istememiştim.." dedi. Musa, doğumundan beri bir yol haritasına tabiydi ve Musa bunu kendisi çizmemişti.
Evet sayın Eltürki, aynen anladığını söylüyorum, fazlasını da söylüyorum.
Musa'nın bir darbesiyle Allah adamı mürt etti. Adam Musa'ın dolayısıyla Musa'nın rabbinin düşmanıydı. Musa Mısırda yıllarca mücadele vermiş Mısır'dan çıkmadan önce...
Musa şeytana uymadı, şeytanla kast ettiği Musa'nın öfkesi olsa gerek. Musa Allah'ın kendisi için yazdığı serüveni yaşıyordu. Musa adamı haksız yere öldürmedi. Allah, bu fiilinden dolayı Musa'yı kınamıyor, azarlamıyor... Allah Musa'ya aksine yardım ediyor, onu düşmanından kurtarıyordu. Musanın haytındaki bu olay önemli bir dönemeçtir. Bu hayatı Musa kendi iradesiyle yaşamadı...
Musa zımnen, "Kötü oldu, adamı öldürmek istememiştim.." dedi. Musa, doğumundan beri bir yol haritasına tabiydi ve Musa bunu kendisi çizmemişti.
Muhabbetle.
size aynen katılıyorum.tek rafklılığım şudur:
size gerçek yaşamdan bir örnekle anlatayım.birgün bir kız işe gitmeden önce annesi ve babasıyla kahvaltı yapar.sonra işe gider.işe giddikden iki saat sonra kıza bir telefon gelir.baban öldü diye.hastaneye gider.babası ölmüşdür.ölüm sebebi beyin kanamasıdır.ama çok ilginç bir beyin kanamasıdır.adamda hiçbir hastalık yokdur.sadecene ayak parmağında bir ağrı oluşur.ve o ağrıdan yaklaşık 1 saat sonra adam ölür.ağrının sebebi şudur:adamın ayak parmağında bir damarda baloncuk oluşur.bu baloncuk yaklaşık 30 dakka sonra beyne ulşaır.ve beyinde patlar.dama şiddetli beyin kanaması geçirir.ve yaklaşık 1 saat içinde de ölür.....
bunun konumuzla ne alaksı var.ben diyorum ki:musa alyhisselam adamı öldürmedi.adam böyle birşeyden dolayı öldü.bunu ALLAH bildiği için musa peygamberi hiç suçlamadı.ama musa paygamber bundan haberi olmadığı için adamı kendisinin öldürdüğünü zanneddi.ve yine inanıyorum ki:eğer o gün adli tıp diye bir kurum olsa.musa aleyhisselamın adamı öldürmediği adamın başka bir sebepden dolayı öldüğünü söyleyecekdimusa peygamber bundan dolayı hiç suçlanmamışdır.affedilemesi ise dediğniz gibi öfkesinden dolayı pişmanlığı....gibi sebepler olabilir.yukarda örneğini verdiğim bir adamla yolda karşılaşsanız ve adama şöyle itseniz ve dama yere düşse ve ölse.zannedeceksiniz ki adamı ben öldürdüm.pişman olacaksınız.hayatınız kararacak.üzülecek.şeytana uydum diyeceksiniz.ama işin aslını bilen sizi hiç yargılamayacakdır.polis gelecek sizi alacak.sorgulayacak.savcı falan derken hapse gireceksiniz.adli tıpdan rapor gelince bir bakacaksınız ki adamı sen öldürmemişsin.adamın zaten ölceği varmış.sadecene o an sana denk gelmiş.senin burdaki tek ksurun adama itmek.nefsine uyup.o hırs senin tek suçundur.ama sen adli tıp raporunu açıklayana kadar hep diyeceksinki adamı ben öldrüdüm.ALLAH ım beni bağışla.şeytana uydum.işte bu senin ağazından denen lafdır.ALLAH ise seni hiç suçlamayacakdır.çünki O gerçeği bilrmekdedri.adamın niçin öldüğünü.
musa aleyhisselamda hiç suçlanmamışdır.o adamı haklı veya haskız hiçbir şekilde öldürmemişdir.sadecene adamın başka bir sebebbden dolayı ölüm anı ile o an üst üste gelmişdir.musa layhisselamın tek kusuru belkide öfkesi hırsı kavmiyetçiliği olmuşdur...
ibrahim aleyhisselamında hiçbir zaman kavminin tapındığı gibi tapınmadığına inanıyorum.şüphe ve sorguculuk olabilir.ama unutmayalım ki şüphe ve sorgulamada öğrenme yöntemidir....
her peygamber doğarken peygamber olacağı belli olarak doğar...ve ona göre eğitilir.o yüzdendirki her peygamber kavminden ayrılmışdır.onlara bulaşmamışdır.
mesela yeni doğan bir çocuğu,doğumundan itibaren ülkeyi yönetecek tarzda yetiştirseniz o çocuk artık farklılaşacakdır.aynı yaşıtındaki çocuklardan çok farklı olmaya başlayacakdır....
oyüzdendirki peygamberlerde hep kavminden farklılaşmışdır.
"İman eden bir kavim için (faydalı olmak üzere) Mûsâ ile Firavun'un haberlerinden bir kısmını sana dosdoğru nakledeceğiz.
Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi (İsrâil oğullarını) güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o, fesatçılardan / bozgunculardandı.
Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
Ve o yerde onları hâkim kılalım, Firavun ile Hâmân'a ve ordularına, onlardan (geleceğinden) çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
sonra şöyle devam ediyor..................
Mûsâ'nın anasına, 'Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü Biz onu tekrar sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız' diye bildirdik.
Nihayet Firavun ailesi O'nu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), 'İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz' dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.
Mûsâ'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer Biz, (va'dimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Annesi Mûsâ'nın ablasına, 'Onun izini takip et' dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Biz (annesine geri vermezden) daha önce onun süt analarının sütünü kabulüne müsaade etmedik. Bunun üzerine ablası, 'Size, onun bakımını sizin namınıza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?' dedi.
Böylelikle Biz onu, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın va'dinin gerçek olduğunu bilsin diye anasına geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.
Mûsâ yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, Biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları Biz böylece mükâfatlandırırız.
görüldüğü gibi....peygamber olacağı belli olarak doğdu.ona göre yaşadı ve eğitildi.olgunlaştırıldı...
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
15. Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Mûsa'nın halkından, şu da düşmanlarındandı. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Mûsa'dan yardım istedi. Mûsa ona bir yumruk indirdirip işini bitirdi. Dedi:'Bu yaptığım, şeytanın amellerindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o."
16. "Rabbim, öz benliğime zulmettim, beni affet" diye yakardı da Allah onu affetti. Gafûr O'dur, Rahîm O'dur.
17. Dedi: "Rabbim, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, bir daha suçlulara asla arka çıkmayacağım."
18. Kentte, korku içinde sabahladı, göz-kulak kesiliyordu. Bir de baktı ki, dün ondan yardım isteyen adam yine onu yardıma çağırıyor. Mûsa ona dedi ki: "Anlaşıldı, sen, tam azmış bir adamsın."
19. Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok."
20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Mûsa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim."
ŞUARA:
14. "Hem, benim üzerimde onlar aleyhine işlenmiş bir suç var; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum."
15. "Hayır, olmaz!" dediler. "Ayetlerimizi götürün. Biz sizinleyiz, her şeyi dinlemekteyiz."
16. "Hemen Firavun'a gidin, şöyle deyin: "Âlemlerin Rabbi'nin resulleriyiz biz."
17. "İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder."
18. Firavun dedi: "Biz seni aramızda, bir çocuk olarak koruyup beslemedik mi? Ömrünün nice yıllarını aramızda geçirdin."
19. "Ve sonunda o yaptığını da yaptın. Nankörlerden birisin sen."
20. Mûsa dedi: "Onu yaptığım zaman şaşkınlardandım “(ENE MİNEDDÂLLİN)
21-Sizden korkunca aranızdan kaçtım.Daha sonra Rabbim bana HÜKMETME GÜCÜ bağışladı ve beni PEYGAMBERLERDEN biri yaptı."
Evet,Musa saraydan kaçtıktan/bir bilinçle oradan uzaklaştırıldıktan sonra risaletle ödüllendirilmiştir.Buda Allahın tabiat okuluna çoban olarak kayıt olmasıyla direkt alakalıdır.Prenslikten çobanlığa!Gerçekten büyük bir takıntı..!Selamlar..
musa aleyhisselam adama öyle yumruk falan vurmamışdır.itme eylemi yapmışdır.yoksa öyle bir yumruk çakdıki adamı bir yumrukda öldürdü değildir.muhammed ali,mayk taysın...gibi meşhur boksörler bile bir yumrukda adamı öldüremezken....musa alyhisselam bir itmenin şiddetiylemi adam öldürecek.
musa aleyhisselam öldrdüm diyor,kavmi öldürdü biliyor...firavun o işi musa peygamberin yüzüne vuruyor ama ALLAH onu hala suçlamıyor?
musa aleyhisselam haklı yada haksız adamı öldürmemişdir.meallendirmeler ve tefsirler hep onun üzerine kurulmuşdur ama.bence yanlışdır.bence olay daha bir önceki mesajda anlattığım gibidir.
ama olaya birde sizin gibi bakayım.:
iki kişi birşeyden dolayı kavga ediyor.kavga edenlerden biri musa peygamberden yardım istiyor.musa peygamber kendinden yardım isteyenin yardımına gidiyor.ve öbür adamı itiyor.adam itmenin şiddetiyle başını bir yere çarpıyor...veya yavarlanıyor boynu kırılıyor...bir şekilde ölüyor.burda musa aleyhisselam kasden bir öldürme yapmıyor.kendinden yardım isteyenin yardımına koşuyor.onları ayırırken karşı tarafı itiyor.bu itme sonucu karşı taraf ölüyor.burdada kimse musa aleyhisselam adamı öldürdü diyemez.o yardıma koşdu.kendi kavmin den olanın yardım çağrısına kulak verdi.öbür adamı itti....adamı öldürmek kasdıyla itmedi.iteyimde adam ölsün demedi.burda olsa olsa ölüme sebebiyet vardır.......ama ben bu ihtimalide zayıf görüyorum.
ama musa peygamber adamı bir vuruşda öldürdü...lafını ise red ediyorum.asla kabul etmiyorum.....bütün bu izlenimlerim beni bu görüşden itiyor....
şuara 18 ve 19 da firavunun musa aleyhisselama hitabı vardır.sonra musa aleyhisselam önce 19 a itiraz eder.senin bildiğin gibi değilder.olayı yumşatır.sonrada başına kaktığı şeylere itiraz eder...
her ikisinede itiraz vardır.senin bildiğin gibi değildir der.bende ozamanlar onun mahiyetini bilmiyordum.bilmeyenlerdendim.....o olay hiçde senin sandığın gibi değildir.artık biliyuorum.ama ozaman bilmiyordum.oyüzden korktum ve aranızdan kaçdım...
firavunun söylediği şeylere musa alayhisselam itiraz etmekdedir...
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Evet,Musa saraydan kaçtıktan/bir bilinçle oradan uzaklaştırıldıktan sonra risaletle ödüllendirilmiştir.Buda Allahın tabiat okuluna çoban olarak kayıt olmasıyla direkt alakalıdır.Prenslikten çobanlığa!Gerçekten büyük bir takıntı..!Selamlar..
Öteden beri müslümanların genelinde varolagelen oldukça yaygın bir takıntı, delili yok mesnedi yok; peygamber olacaksa şayet evvela çoban olacak! Artık okulu da var!
Evet,Musa saraydan kaçtıktan/bir bilinçle oradan uzaklaştırıldıktan sonra risaletle ödüllendirilmiştir.Buda Allahın tabiat okuluna çoban olarak kayıt olmasıyla direkt alakalıdır.Prenslikten çobanlığa!Gerçekten büyük bir takıntı..!Selamlar..
Öteden beri müslümanların genelinde varolagelen oldukça yaygın bir takıntı, delili yok mesnedi yok; peygamber olacaksa şayet evvela çoban olacak! Artık okulu da var!
Muhabbetle.
Neyse konuyu dağıtmayalım.En azından tartıştığımız konuda belli bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum.Elbet vakti geldiğinde çobanlığında takıntımı yada muazzam bir kaznım mı olduğunu anlarız..!
This is a grave K b. H has taken care of for his mother, Raqush bint ʿA. She died in al-Hijr in the year 162 in the month of Tammuz. May the Lord of the world curse anyone who desecrates this grave and opens it up, except his offspring! May he [also] curse anyone who buries [someone in the grave] and [then] removes [him] from it! May who buries.... be cursed!
Türkçesi:
Bakımı K b. H tarafından annesi 'A kızı Raqush için üstlenilen bir mezardır bu. O (kadın) El-Hicr'de yıl 162'nin temmuz ayında öldü. K b. H'in ahfadı hariç, bu mezarı açıp küçük düşürenleri dünyanın Efendisi lanetlesin! (Başkasını bu mezara) gömüp (sonra onu) oradan çıkarıp atanı da lanetlesin! Gömene... lanet olsun!
Not:Su an gordum elestiri kisimlarini siliyor olabilirim demissiniz.Siz sure yoktur demissiniz, ancak Hudeybiye'ye iliskin verdiginiz linkte anlasmanin 10 yillik oldugu aciktir. Ilk maddede yer alir. Müslümanlarla karþý taraf arasýnda 10 yýl savaþ olmayacak, iki tarafýn hiçbiri diðerinin malýna ve canýna el atmayacak.
Öncelikle şu ayetleri hatırlamakta fayda vardır :
22. Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı. *
23. Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
24. O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra, Mekke'nin içinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir. *
25. Onlar, inkar eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkar edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.*
26. O zaman inkar edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükunet ve güvenini indirdi, onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Zaten onlar buna layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir. *
27. Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi. *
28. Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.
Bakınız 25. ayet bize hudeybiye anlaşmasının ANA MANTIĞINI, ÖZÜNÜ gösteriyor...Yani mümin olsun, müşrik olsun, birileri zafer, savaş, ganimet beklerken, aslında işin ÖZÜNDE GÖNÜLLERİN feth edilmesi olduğu ve müminlerin BİLMEDİKLERİ halde Mekke'de GİZLİ mümin olanları Allah biliyordu. Bir savaş, saldırı, fetih olduğunda, mümin de olsalar, NEFİS her zaman insana AŞIRIYI emreder...KURUNUN yanında YAŞ da yanar...
müminler, mekkeyi feth edecek güce sahipken, HUDEYBİYE anlaşması ile geri dönüyorlar. Hatta bu konuda Muhammed a.s., sahabilerin bir kısmı tarafından ELEŞTİRİLİYOR...Öyle ya, medineden kalk gel, çölleri aş, burnunun dibindeki mekkeyi feth etmeden geri dön...KENDİ ŞARTLARI içinde değerlendirildiğinde MANTIK dışı...halbuki, görünen olayın bir de PERDE ARKASI var ve o da Rahman tarafından, yukarıdaki 25. ayette belirtiliyor...
Sonuçta, anlaşma 10 yıllık...
Fakat, GÜÇLÜ iken, müminlere 10 yıllık anlaşma yaptıran MUTLAK hakim ve hikmet sahibi Rahman, aynı müşriklere 1 yıl geçmeden ANLAŞMAYI bozduruyor...
İşte Mekkenin fethi ondan sonra GERÇEKLEŞİYOR...Tevbe süresinin ayetleri de artık bu SAVAŞSIZ FETİHTEN sonraki durum içindir...
Anlaşma yapıldı, ona da riayet etmediniz...Bundan sonra HARAM AYLARDA olduğumuz için, 4 ay daha buralarda durun...ancak bu süre zarfında, buraları terk edin, ya da İSLAMA girin...yoksa yasak aylar bittiğinde artık, size BU COĞRAFYDA yaşam hakkı tanımıyoruz...Çünkü siz İLK FIRSTTA bütün anlaşmaları yıkıyor ve ZALİMLİK yapıyorsunuz...
Mantık bellidir...hudeybiye anlaşması 10 yıllık olsa da, yürürlükte kaldığı zaman 1 yılı geçmemiştir...
Musa a.s.'ın adam öldürme kıssası da bununla alakalıdır...
Farkında olmayarak IRKÇILIK yapmıştır musa a.s. Kendi KAVMİNDEN olan adamın yine ZULME uğradığını düşünmüş ve derhal OLAYIN İÇ YÜZÜNÜ bilmeden kendi kavminden olan adamı desteklemiş ve diğer adamın ÖLMESİNE sebep olmuştur...niyet öldürmek olsa da, olmasa da...sonuçta musa a.s.'ın darbesi nedeni ile adam öldürmüştür...hangi mahkemede yargılansa, adam düştüğğünde kafasını taşa da vurmuş olsa, kalbi de dursa, Musa a.s. adam öldürmekten YARGILANIR...
Nitekim, kendi kavminden olan kurtardığı adamı, yine başka bir kavgada görünce, İŞİN RENGİNİ o zaman anlıyor musa a.s. dikkat edilirse, o adam da hemen KIVIRIYOR ve musa a.s.'ı zalimlikle suçluyor...çünkü ALIŞMIŞ...
Sonuçta öldürülen adam, yine firavun düzeninde zalimlik yapan bir adam da olabilir..yani ölümü hak etmiş de olabilir, ilahi adalet düzeninde...fakat, buradaki kıssadaki konu, davud a.s.'ın ortaklar hakkında verdiği peşin HÜKME benziyor...bu olay kendi içinde değerlendirildiğinde, bir kavgada ezilen halk tarafından olsa bir kişi ve karşısındaki de iktidar ve zulmeden tarafında olsa da, o olay da EZİLENtaraftaki de HAKSIZ, ZALİM olan da HAKLI olabilir...sadece O münferid olay için...
Kuran mucize bir kitap....kıssalardan HİSSELER...
örneğin, arabanızla yolda gidiyorsunuz...kendi şehir plakalı bir aracın durmuş olduğunu ve başka bir plakalı araç ile kavgaya tutuştupunu gördünüz...genelde yapılan hele bir de TANIDIK ise, derhal TANIDIĞIN tarafı desteklenir...
Not:Su an gordum elestiri kisimlarini siliyor olabilirim demissiniz.Siz sure yoktur demissiniz, ancak Hudeybiye'ye iliskin verdiginiz linkte anlasmanin 10 yillik oldugu aciktir. Ilk maddede yer alir. Müslümanlarla karþý taraf arasýnda 10 yýl savaþ olmayacak, iki tarafýn hiçbiri diðerinin malýna ve canýna el atmayacak.
Öncelikle þu ayetleri hatýrlamakta fayda vardýr :
22. Eðer kafirler sizinle savaþsalardý, arkalarýna dönüp kaçarlardý. Sonra bir dost ve yardýmcý da bulamazlardý. *
23. Allah'ýn, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ýn kanununda asla bir deðiþiklik bulamazsýn.
24. O sizi onlara karþý muzaffer kýldýktan sonra, Mekke'nin içinde onlarýn ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptýklarýnýzý görendir. *
25. Onlar, inkar eden ve sizin Mescid-i Haram'ý ziyaretinizi ve bekletilen kurbanlarýn yerlerine ulaþmasýný menedenlerdir. Eðer (Mekke'de) kendilerini henüz tanýmadýðýnýz mümin erkeklerle mümin kadýnlarý bilmeyerek çiðnemeniz sebebiyle üzüntüye kapýlmanýz ihtimali olmasaydý (Allah savaþý önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmýþtýr. Eðer onlar birbirinden ayrýlmýþ olsalardý elbette onlardan inkar edenleri elemli bir azaba çarptýrýrdýk.*
26. O zaman inkar edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleþtirmiþlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükunet ve güvenini indirdi, onlarýn takva sözünü tutmalarýný saðladý. Zaten onlar buna layýk ve ehil kimselerdi. Allah her þeyi bilendir. *
27. Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasýný doðru çýkardý. Allah dilerse siz güven içinde baþlarýnýzý týraþ etmiþ ve kýsaltmýþ olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediðinizi bilir. Ýþte bundan önce size yakýn bir fetih verdi. *
28. Bütün dinlerden üstün kýlmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Þahit olarak Allah yeter.
Bakýnýz 25. ayet bize hudeybiye anlaþmasýnýn ANA MANTIÐINI, ÖZÜNÜ gösteriyor...Yani mümin olsun, müþrik olsun, birileri zafer, savaþ, ganimet beklerken, aslýnda iþin ÖZÜNDE GÖNÜLLERÝN feth edilmesi olduðu ve müminlerin BÝLMEDÝKLERÝ halde Mekke'de GÝZLÝ mümin olanlarý Allah biliyordu. Bir savaþ, saldýrý, fetih olduðunda, mümin de olsalar, NEFÝS her zaman insana AÞIRIYI emreder...KURUNUN yanýnda YAÞ da yanar...
Selam, sevgili hasakcay'a yazdigim son mesaji okur musunuz lutfen?Okudugunuzda gereksiz yere bu kismi yazmis olacaginizi goreceksiniz.Ayni seyi soyluyorsunuz benimle.
müminler, mekkeyi feth edecek güce sahipken, HUDEYBÝYE anlaþmasý ile geri dönüyorlar. Hatta bu konuda Muhammed a.s., sahabilerin bir kýsmý tarafýndan ELEÞTÝRÝLÝYOR...Öyle ya, medineden kalk gel, çölleri aþ, burnunun dibindeki mekkeyi feth etmeden geri dön...KENDÝ ÞARTLARI içinde deðerlendirildiðinde MANTIK dýþý...halbuki, görünen olayýn bir de PERDE ARKASI var ve o da Rahman tarafýndan, yukarýdaki 25. ayette belirtiliyor...
Perde arkasini son mesajimda yazmistim.Lutfen okuyunuz.
Sonuçta, anlaþma 10 yýllýk...
Fakat, GÜÇLÜ iken, müminlere 10 yýllýk anlaþma yaptýran MUTLAK hakim ve hikmet sahibi Rahman, ayný müþriklere 1 yýl geçmeden ANLAÞMAYI bozduruyor...
Mekke'nin fethi Ocak 630.Bu sure icinde savasi yok peygamberin direk Mekke'li musriklerle yaptigi.Varsa hangi savasi? Adi ne?
Ýþte Mekkenin fethi ondan sonra GERÇEKLEÞÝYOR...Tevbe süresinin ayetleri de artýk bu SAVAÞSIZ FETÝHTEN sonraki durum içindir...
Anlaþma yapýldý, ona da riayet etmediniz...Bundan sonra HARAM AYLARDA olduðumuz için, 4 ay daha buralarda durun...ancak bu süre zarfýnda, buralarý terk edin, ya da ÝSLAMA girin...yoksa yasak aylar bittiðinde artýk, size BU COÐRAFYDA yaþam hakký tanýmýyoruz...Çünkü siz ÝLK FIRSTTA bütün anlaþmalarý yýkýyor ve ZALÝMLÝK yapýyorsunuz...
Mantýk bellidir...hudeybiye anlaþmasý 10 yýllýk olsa da, yürürlükte kaldýðý zaman 1 yýlý geçmemiþtir...
Hayir,1 yildan fazla kalmistir yururlukte(628). Bozuldugu noktada zaten Mekke fethedilmistir.
Mekke'nin fethi,(11-Ocak-630) musriklerin Muhammed'e degil, Huzaa kabilesine saldirip insan oldurmeleri..Huzaa kabilesi de Muhammed'e gelip kan bedelini odemediklerini, bu sebeple anlasmayi bozmasini onerirler. Bu kalleslige kizan Muhammed, bu olay uzerine Mekke'yi fetheder kansiz bir sekilde..
Musa a.s.'ýn adam öldürme kýssasý da bununla alakalýdýr...
Farkýnda olmayarak IRKÇILIK yapmýþtýr musa a.s. Kendi KAVMÝNDEN olan adamýn yine ZULME uðradýðýný düþünmüþ ve derhal OLAYIN ÝÇ YÜZÜNÜ bilmeden kendi kavminden olan adamý desteklemiþ ve diðer adamýn ÖLMESÝNE sebep olmuþtur...niyet öldürmek olsa da, olmasa da...sonuçta musa a.s.'ýn darbesi nedeni ile adam öldürmüþtür...hangi mahkemede yargýlansa, adam düþtüððünde kafasýný taþa da vurmuþ olsa, kalbi de dursa, Musa a.s. adam öldürmekten YARGILANIR...
Nitekim, kendi kavminden olan kurtardýðý adamý, yine baþka bir kavgada görünce, ÝÞÝN RENGÝNÝ o zaman anlýyor musa a.s. dikkat edilirse, o adam da hemen KIVIRIYOR ve musa a.s.'ý zalimlikle suçluyor...çünkü ALIÞMIÞ...
Sonuçta öldürülen adam, yine firavun düzeninde zalimlik yapan bir adam da olabilir..yani ölümü hak etmiþ de olabilir, ilahi adalet düzeninde...fakat, buradaki kýssadaki konu, davud a.s.'ýn ortaklar hakkýnda verdiði peþin HÜKME benziyor...bu olay kendi içinde deðerlendirildiðinde, bir kavgada ezilen halk tarafýndan olsa bir kiþi ve karþýsýndaki de iktidar ve zulmeden tarafýnda olsa da, o olay da EZÝLENtaraftaki de HAKSIZ, ZALÝM olan da HAKLI olabilir...sadece O münferid olay için...
Kuran mucize bir kitap....kýssalardan HÝSSELER...
örneðin, arabanýzla yolda gidiyorsunuz...kendi þehir plakalý bir aracýn durmuþ olduðunu ve baþka bir plakalý araç ile kavgaya tutuþtupunu gördünüz...genelde yapýlan hele bir de TANIDIK ise, derhal TANIDIÐIN tarafý desteklenir...
buradaki hisse de budur bana göre...
selam müminleredir...
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma