Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Erkeklerin sünnet olmasının penis kanserini önleme gibi bilinen bazı faydaları dışında, diğer bazı yararları giderek artan sıklıkta belirtilmektedir. Sünnet ve çeşitli patolojik durumlar arasındaki ilişkiler aşağıda açıklanmaktadır.
A- Fimozis (prepisyumun darlığı), parafimozis (prepisyumun glansın altında bir boğum yaparak glansı boğması), balanit (glansın inflamasyonu). postit (prepisyumun inflamasyonu) gibi hastalıkları sünnet önlemektedir (6). Sünnet olmamış çocuklarda, penisle ilgili bu problemlere, olanlara göre 2.5 misli fazla rastlanmaktadır (9). Bir başka araştırmada da yenidoğan döneminde sünnet edilmiş çocuklar, edilmemiş olanlarla 8 yıl boyunca karşılaştırıl-mış ve sünnetli olanlarda bu problemlerin daha az olduğu tesbit edilmiştir (10).
B- Prepisyumun kesilmesi bölgenin temiz kal-masını sağlamaktadır. ABD’de fakir ailelere bilhassa bu sebeple çocuklarım sünnet ettirmeleri tavsiye edilmektedir (11). Fakat bu ülkede sünnet zengin, yüksek eğitim yapmış ve beyaz ırktan olanlar ara-sında daha yaygındır (12).
C- Üriner sistem enfeskiyonları ile sünnet arasındaki ilişki son yıllarda üzerinde durulan bir konudur (14). Bu konuda yapılmış bir araştırmada sünnetli çocuklarda üriner enfeksiyonların daha az olduğu gösterilmiştir (15). ABD’de sünnet sıklığının yukarda bahsedilen sebeplerle azalması üriner enfeksiyonları artırmıştır (5).
Sünnetsiz çocuklarda üriner enfeksiyonların sık görülmesi, prepisyumun bu enfeksiyonlara yol açan barsak bakterilerinin üremesi için uygun bir ortam sağlamasıyla açıklanmıştır (16). Aynı sebep sünnet olmamış yenidoğanlarda daha sık rastlanan menenjit, bakteriemi gibi patolojik durumları da açıklayabilir (17).
Hayatın ilk 3 yılı içinde bilhassa ilk yılında olan üriner enfeksiyonlarda böbrekte nedbe dokusu geli-şebilmesi ve bunun kronik böbrek yetmezliğine ilerleyebilecek olması, konunun önemini artırmaktadır (18).
D- Penis kanseri çoğunlukla sünnet olmamış topluluklarda görülür. Sünnet olma yaşı küçüldükçe penis kanserinin görülme sıklığı azalmaktadır. Bu kanser Yahudiler arasında hiç görülmezken, Paraguay’da en sık görülen genitoüriner kanser olarak bildirilmiştir (19). Türk tıp liiteratüründe şimdiye kadar yayınlanan penis kanserli vakaların sayışı 41′dir. Bunların da 30′unu sünnetsiz gayrimüslimler teşkil etmektedir. Penis kanserinin gelişme-sinde genital bölgenin kötü hijyeninin, herpes simpleks virüs tip II, "insan paopilloma virüs tip 16 ve 18 ile olan enfeksiyonların rol oynayabileceği ileri sürülmüştür (20).
E- Kadınlarda serviksin yassı hücreli kanserinin, penis kanseri ile ilgili çekici ortak özellikleri vardır. Penis kanseri olan erkeklerin eşlerinde ser-viks kanseri sıklığı 3-8 misli fazladır (19). Serviks kanseriyle cinsel temasla geçen hastalıklar arasında kuvvetli bir ilgi vardır. İnsan papilloma virüs tip 16 ve 18, herpes simpleks virüs tip 11 bu kanserin olu-şumunda suçlanmaktadır. Yukarda belirtildiği gibi aynı mikroorganizmalar penis kanserinin de so-rumlusu olabilir (6, 19, 20).
F- Sünnet olmamış erkeklerin cinsel temasla geçen hastalıklara daha çok yakalandığı bildirilmiştir. Bir araştırıcı grubu sünnetsiz erkeklerde bu hastalıklardan herpes genitalis ve gonorenin 2, sifilis ve kandidiazisin 5 kat fazla görüldüğünü rapor etmiştir (21).
Sünnetin belirtilen bu faydaları sonucu Amerikan Pediatri Akademisi Sünnet Komitesi son rapo-runda, daha önce açıkladığı "Yenidoğan dönemin-de sünnet yapmayı gerektiren kesinleşmiş tıbbî bir gerekçe yoktur" ifadesin! "Yenidoğanda sünnet, potansiyel fayda ve avantajları ile riskleri ve dezavantajları olan bir işlemdir" şeklinde değiştirmiştir (6).
Sünnetin Yapılmadığı Durumlar:
1- Sünnet vücut ısısını koruyamayan, beslen-meye aktif katılamayan bebeklere veya hasta ço-cuklara yapılmaz.
2- Hipospadias veya bir başka ürogenital ano-malisi olanlara, bu anomaliler için düzeltici ameliyat yapılmadan önce sünnet yapılmamalıdır. Çünki prepisyum bu anomalilerin düzeltilmesi sırasında kullanılabilir.
3- Kanama hastalığı olabilecek kişilere (aşırı kanaması veya ailesinde kanama hastalığı olan gibi) gerekli tetkikler yapılıp kesin teşhis konulmadan sünnet yapılmamalıdır (l, 6).
Kaynaklar:
6- American Academy af Pediatrics Task Force on Cir-cumcision. Report of the task force on circumcision Pediatrics 1989; 84: 388-391
7- Wiswell TE, Geschke DW. Risks from circumcision du-ring the first month of life compared with those for uncircumci-sed boy. Pediatrics 1989; 83: 1011-1015
8- Kirya C, Werthmann MW. Neonatal circumcision and penile dorsal nerve block-a painless procedure. J Pediatr 1978-92:998-1000.
9- Herzog LW, Alvarez SR. The frequency of foreckin problems in uncircumsised children. Am J Diş Child 1986;
140: 254-256
10- Fergusson DM, Lawton JM, Shannon FT. Neonatal circumcision and penile problems: An 8- year longitudinal study. Pediatrics 1988; 81:537-541.
11- Preston EN. Circumcision and genital hygiene. Am J Diş Child 1986; 140:969.
12- Slaby AR, Drizd T. Circumcision in the United States. Am J Public Healt 1985; 75:878-880.
13- Ginsburg CM, McCracken GH Jr. Urinary tract infec-tions in youg infants Pediatrics 1982; 69:409-412.
14- Wiswell TE, Smith FR, Si -s JW. Decreased incidence of urinary tract infections in circumcised malc infants. Pediatrics 1985; 75: 901-903.
15- Herzog LW. Urinary tract infections and circumcision, a case-control study. Am J Diş Child 1989; 143: 348-350.
16- Wiswell TE, Miller GM, Gelston HM, et al. Effcct of circumcision status on periurethral bacterial flora during the first year of life. J Pediatr 1988; 113: 442-446.
17-Amir J, Varsana I, Mimouni M. Circumcision and urinary tract infection in infants. Am J Diş Child 1986;
140:1092.
18- Robcrts JA. Does circumcision prcvent urinary traci infection. J Urol 1986; 135: 991-992.
19- Schelihamı-ner PF, Grabstald H. Tumors o the penis. in: Walsh PC, Gittes RF, Perimutter AD, Stamey TA, cds. Cambell’s Urology. Philadeiphia: WB Saunders, 1986: 1583-1606.
20- Sufrin G. Huben R. Benign and malignant lesisons of the penis, in; GiIIenwater JY, Grayhack JT, Howards SS, Du-kett JW, eds. Auit and Pediatric Urology. Chicago: Year Book Medical Publishers 1987: 1448-1483.
okuyabilirsin.olumlu olumsuz herşeyiyle anlatılmış.
turan dursuna gelince:salla gitsin.ondan alacak,öğrenecek,harfini bile okuyacak hiçbirşeyim yok...
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Karnak'taki Mut tapınağının kuzey doğu çevre duvarı
üzerine işlenmiş bir sünnet ritüelinin gerçekleşme
sahnesi ile ilgili bilgileri bize aktaran yazar, bu
tapınağın; Mısır'da XXI. veya XXII. hanedanlık dönemine
denk düştüğü görüşünde... Tarihlemek gerekirse, bu dönem;
M.Ö. 1075-715 gibi geniş bir aralığa oturtulabilir.
Bununla birlikte, yazarın bu makalesi sırasında, ilgili
tapınakların tarihlenmesi konusunda henüz detaylı bir
çalışma yapılmamış olduğunu da öğreniyoruz.
Tapınakta, Ramses II (-1279/ -1213) ve Nektanebo (380 / -
362) gibi isimlerin de kazılı olması ve farklı dönemlere
ait öteki bazı bulgular, burada belki daha eski bir
tarihteki yapıma ve değişik dönemlerde yenileme
çalışmaları yapılmış olabileceğine de işaret ediyor.
Üzerinde sünnet ritüeli çiziminin yer aldığı bu duvar
bölümünde, sadece sünnet sahnesi bulunmuyor. Önemli
ölçüde kırık, eksik bölümlere karşın, buranın daha geniş
anlamıyla, erkek çocuklarla ilgili bir ritüel alanı
olduğuna işaret eden desen ve alt yazılar yer alıyor.
Bunlardan ilki doğumla ilgili…. Doğumu anlatan, fakat
anlaşılması ve dolayısıyla yorumu güç olan desenlerin
altında, “Güneş'in (tanrı'nın) evinde, doğum evinde,
tanrılar ona hayat ve güç taşıyarak geliyorlar” şeklinde,
bebeğin doğumuna ilişkin olması gereken bir ifade yer
alıyor.
Sünnet sahnesinin daha ilerisinde ise, ‘emzirme', ‘süt
verme' ile ilgili bir sahne bulunuyor. Yazar buradaki
sahneyle ilgili olarak, XVIII. Hanedanlık dönemine
ilişkin olarak, kıraliçenin, tanrı Amon'dan doğurduğu
çocuğunun tanrıçalar tarafından emzirilmesine ilişkin
sahneye atıfta bulunuyor. Akado-summer kayıtlarında,
ilgili tanrı veya kıralın , bir "tanrıça tarafından
emzirilmiş", "onun kutsal sütüyle beslenmiş" olma
motiflerinin kullanıldığından bahsetmiştik.
Doğuran kadın tarafından değil, başka kadınlar tarafından
emzirilme, yani “süt analık”, eski toplumda, doğan
çocuğu, doğuran kadının bağlı olduğu aidiyetten çekip
alma dönemindeki kurumlardan birisi olarak kullanılmış
olmalıdır. Bu dönem, "anne" akrabalık kavramı, doğumla
değil, emzirmeyle ilişkilendirilmeye başlanıldığı
zamanlar olmalıdır.
Bay A.R. Balaman gibi uzmanlarımız, "sütanalığı"
kurumunu, doğuran kadının "süt eksikliği" gibi nedenlere
bağlayarak açıklarken, eski toplumsal tarih karşısında
olağanüstü eksik durduklarını açıklamış olurlar.
'Sütanalığı' kurumu ve 'helal süt' üzerine deyimsel
kalıntılar, bize, tarihin erken döneminden kalmadır ve bu
çocuğun kurban edilmek yerine, doğuran kadının elinden
alınarak emzirme, süt verme yoluyla, çocuğa yeni bir
aidiyet kazandırma anlayışının geliştiği erken dönemin
bir uygarlık adımını yansıtır. "Süt kardeşler" arası
evlilik ilişkilerinin yasaklanmasındaki neden "süt"
bağının “kan” bağı oluşturma ile eşit değerde bir
akrabalık ilişkisi yarattığı kavrayışı üzerine kurulmuş
olmalıydı.
Sünnet sahnemize gelince...
Sünnet işlemini yapan şahıs diz üstü çökmüş vaziyettedir.
Sünnet edilen çocuğun sol eli, bu çocuğun arkasında duran
kadın tarafından, sol el ile tutulmaktadır.
Ritüelde sünnet olan iki erkek çocuk ayaktadırlar.
Çocukların gerisinde duran, iki kadın diz çökmüş
vaziyettedirler.
Bu kadınlar çocukların “anne”leri olmalıdır.
Kadınların ardında (resimde sağda) iki adet tanrı ayakta
duruyor ve sol ellerinde haç, sağ ellerinde ise
asa'larını tutuyorlar.
Sünnet işlemini yapan erkeğin ardında ise, (resimde sol
en başta), yazara göre, tanrıça Sesşa durmaktadır. Onun
sadece bir ayağını ; ve eliyle tutuyor olması gereken
‘yaşam palmiyesi'nin önemli bölümünü görüyoruz.
Archiv Orientalni'de yer alan bilgiler tam 55 yıllık…
Bu arada, yukarıdaki bilgiler daha belirginleştirilmiş,
daha iyi fotoğraflar alınmış, belki rekonstitüsyonlar
hazırlanmış olabilir. Eğer böyle ise bile, bunlara şu
anda sahip değilim.
Fakat yukarıdaki açıklamalar, bize, yine de, erkek çocuk
sünneti ile ilgili olarak bazı bilgileri vermektedir.
Her şeyden önce, bir erkek çocuk sünnet sahnesi
bakımından, buradaki bulguyu öne çıkarmak istedim. Çünkü
Akado-sümer kayıtları içinde, bildiğim kadarıyla,
günümüzdeki sünnet şekline uygunluk taşıyan, bir bulgu
yer almıyor.
Buradaki sünnet sahnesinin, erkek çocuğun cinsel
organının tamamen değil, şimdiki gibi, uç kısmının
kesildiği bir sahne olduğundan yola çıkıyoruz.
Başlığı baştan sona kadar incelemedim ancak sünnet için "Allah'ın yarattığını değiştirmektir" diyenlere birkaç sorum olacak;
Allah'ın yarattığını değiştirmek ne demektir? Neler Allah'ın yarattığını değiştirmeye girer? Allah'ın yarattığını değiştirmek bir şekilde yaratılışa müdahale etmek ise saç-sakal kesmek, kaş almak, epilasyon yapmak (kıllı bacaklı ve tek kaşlı hanımlar Allah'ın yarattığı fıtrat üzeredirler.) gibi şeyler de Allah'ın yarattığını değiştirmeye girmez mi?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma