Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 06 nisan 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ayrıca söz konusu ayetin çevirisinin yanlış olduğunu bakara süresiyle çeliştiği için düşünüyorum. kuranı anlamak ya da onu anlamaya çalışmak sadece arapça bilenlere bahşedilmiş bir şey midir? bir yerde ak diğer yerde kara deniliyorsa bu kitabın çelişkisi midir yoksa insanın mı?
Selam. Bilmiyorum bu laflar kime veya kimlere ama en azından ben yazılarımı yazarken ayetleri referans göstererek, en ideal yorumu yapmaya çalıştım sadece, bu konuda başka fikirleri olan varsa referans aldığı ayetlerle birlikte elbette yorumu yazabilir. Kuranın hiçbir yerinde bakire kadınla evlennilmesi zorunlu kılınmamıştır. Bakire kadınla evlenmek tevrata geçer, ayrıca incilde de dul kadınlarla evlenilmez diye isanın bir sözü var. Kuranda ise açık bir şekilde nisa suresinde dul bir kadınla evlenilebileceği yada diğer sure ve ayetlerde de ilk kadının bakire olması gerekir diye bir somut delil yoktur. Varsa bilgilendirin. Buraki önemli olan nokta çiftlerin birbirine karşı dürüst ve geçmişte yaptıkları varsa kötü şeylerden gerçekten pişman olarak tevbe etmesidir. Tevbe zaten çok kişisel birşeydir bu tamamen Allah ve kul arasındadır ve çok ciddi bir konudur, zaten bu konu kişinin din olgusunu belirler. Ayrıca bende arapça bilmiyorum, buradan yorum yapamazsın diye bir sonuç çıkarsa vay halimize. Elimizdeki meal örneklerini ve ondaki çelişkileri karşılaştırarak doğru bir yorum veya mealcileri daha doğru bir meal yazmaya itebiliriz. Ama şuda unutulmamalı tabiki, erkekler kadınların tanrısı değildir fakat kadınlardan güçlü olduklarından dolayı ve ilkel çağlardan bu yana güç(fiziksel) önem taşıdığından adaleti, barışı ve toplumdaki düzeni korumada erkekler daha önde gelmişlerdir ve bunu Kuranda kabul eder. Ama bunu erkeklerin olumlu yönde kullanmalarını da Kuran öğütler, ayrıca bu son yüzyıllarda ise zaten eskisi kadar bir güç(fiziksel) kavramı artık gitmiş, yerini para ve çeşitli politikalar almıştır. Bu nedenlede, eskisi kadar erkekler kadınlar üzerinde değildir(yönetim açısından).
Merhaba
Bir konu yanlış anlaşıldı galiba. Bakire olmamak ile
zina etmiş olmak bir değil. Zina eden bir insan ile(kadın
erkek farketmez) evlenmek bakire olmayanla evlenmek
anlamına da gelmiyor. İffetsiz birisinin iffetli birisine
layık olmadığını anlıyorum ben buradan. Ama tovbe etmiş
birisi bu cercevenin dışına çıkabilirmi bilmem. Ama Allah
tevbeleri kabul eden olduğuna göre çıkabilir geliyor.
Kadın erkek eşitliğine gelince, her ikisininde
birbirlerinin üzerinde hakkının olduğu söyleniyor.
Erkeğin yaratılış olarak kadından daha artılarının
olduğunu söyleniyor. Bu ama fizikseldir ama zihinseldir
ama yapısaldır buraya değinilmiyor sanırım.
Katılma Tarihi: 06 nisan 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ben burda yukarıda alıntıladığım görüşe takıldım. Şimdi 24/3 diye verilen ayet aşağıdaki gibidir. Yukarıdaki görüşe gore bu ayetten genel olarak daha öncesinde zina etmiş bir kadınla evlenilmez fikri ortaya çıkıyor. Ben de diyorum ki eğer bu şekilde yorumlanırsa bakara suresi 221. ayetle çelişkiye düşersiniz, orada hiçbir surette müşriklerle evlenilemeyeceği yazılıdır. Ki aşağıdaki çeviriler üzerinde düşünürseniz farklı anlamlara çıkabilecek çeviriler var. yukarıdaki görüş benimsendiği takdirde kurana çelişki bulaşmış olur, ki müslüman erkeklerin genel tavrı budur, bir kadının ilk erkeği olmayı öyle bir takıntı haline getirmişlerdir ki bu uğurda cinayet işlemekten bile geri kalmazlar,
ben diyorum ki kadın bekaretini ne şekilde kaybettiğini hiçbir surette erkeğe açıklamak zorunda değildir, günah işleyerek kaybettiyse hesabını Tanrı soracaktır ve erkek Tanrı değildir.
Bir geri durun, inandığınız ve itaat etmek adına çabaladığınız Tanrı’ya eş koşmayın, erkekler kadınların hakimi değil destekçisidirler, ki günümüz dünyasında müslüman olduğu iddia edilen toplumlarda kadınların nedense daha çok desteğe ihtiyacı vardır,kul edilmişlerdir erkeğe ama kafir(!) batının kadın insanları erkeğe kulluk etmez, inanırsa Tanrı’ya eder inanmazsa kimseye.
Bakire olmayan bir kadınla bal gibi evlenilir, din diye ortaya koyduğunuz görüşler egolarınıza hizmetten başka bir işe yaramıyor bu noktada.
Ben bir kadınım, din adına toplum baskısını iliklerine kadar hissetmiş, mutsuz edilmiş, ailesinden tecavüze uğramandansa öl daha iyi, kızlığın giderse beş para etmezsin hakaretleriyle büyütülmüş, dershanede ders çıkışı kütüphanede kalıp arkadaşlarıyla ders çalıştığı günün sonunda babasının önünde bekaret kontrolüne götürülmekle tehdit edilmiş, haber verdiği halde eve 1 saat geç gittiği için 17 yaşında dövülerek evden kovulmuş ve evin önünde ağladığı için eve alınıp yeniden dövülmüş, üniversite okumuş, eşi tarafından özgürlüğüne saygı duyuluyor diye ayıplanan 27 yaşında 2,5 yıllık evli bir kadınım. Tüm bunlar ben zinaya yaklaşmamayım! diye yapılmış eziyetlerdi, bana bunun insanı ve kurani yönünü açıklasın birisi Tanrı aşkına.
Bunlar leblebi çerez, nelerine şahit oldum, nelerini duydum. Kadınların çektiği bu eziyeti uzaktan izleyip vah vah ediyorsunuz ya, anlamıyorum bu ikiyüzlülüğü. Sözüm malum zihniyet sahiplerinedir, diğerlerini tenzih ederim.
Kuran ayetlerini egolarınızın hizmetine almayın, buna hakkınız yok.
Zina eden erkek, ancak zina eden kadını, yahut şirk koşan kadını nikahlayabilir ve zina eden kadın da ancak zina eden erkekle, yahut şirk koşanla nikahlanabilir ve bu, inananlara haram edilmiştir.
Ali Bulaç Meali
Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.
Ahmet Varol Meali
Zina eden erkek zina eden veya müşrik bir kadından başkasını nikahlayamaz. Zina eden kadını da zina eden veya müşrik bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu mü'minlere haram kılınmıştır. *
Ahmet Tekin
Zina eden bir erkek, ancak zina eden bir kadın veya ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşrik bir kadınla evlenebilir. Zina eden bir kadınla da, ancak zina eden bir erkek veya ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşrik bir erkek evlenebilir: Böyle bir evlilik mü’minlere haram kılınmıştır. *
Diyanet İşleri Meali(Eski)
Zina eden erkek, ancak zina eden veya putperest bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da, ancak zina eden veya putperest olan bir erkek evlenebilir. Bu, müminlere yasak edilmiştir.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)
Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah’a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah’a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu, mü’minlere haram kılınmıştır.
Diyanet Vakfı Meali
Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır. *
Edip Yüksel Meali
Zina eden bir erkek, eninde sonunda, zina eden veya müşrik bir kadınla evlenir; zina eden bir kadın da eninde sonunda, zina eden veya müşrik bir erkekle evlenir. Bu, inananlar için yasaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Zanî bir zaniye veya müşrikten başkası nikâh etmez, mü'minlere ise bu haram kılındı
Hayrat Neşriyat Meali
Zinâ eden erkek, zinâ eden bir kadından veya müşrik olan bir kadından başkasıyla evlenemez. Zinâ eden bir kadına gelince, zinâ eden bir erkekten veya müşrik olan bir erkekten başkası onunla evlenemez. Bu, mü’minlere haram kılınmıştır.(2) *
Ömer Nasuhi Bilmen
Zina eden erkek, zina eden kadından veya müşrikeden başkasıyla evlenmez. Zina eden kadın da zina eden erkekten veya müşrikten başkasıyla izdivaçta bulunmaz. Ve bu (evlenme) mü'minlere haram kılınmıştır.
Muhammed Esed
[Onların her ikisi de eşit derecede suçludur:] zina yapan erkek ancak zina yapan bir kadınla -yani, [kendi cinsel arzularını] tanrılaştıran bir kadınla- 4 birleşir; zina yapan kadın da ancak zina yapan bir erkekle -yani, [kendi cinsel arzularını] tanrılaştıran erkekle- birleşir: bu (birleşme) müminlere yasak edilmiştir. 5
Suat Yıldırım
Zinakâr, ancak bir fâhişe veya putperest bir kadınla evlenmek ister. Fâhişeyi de ancak bir zinakâr veya putperest nikâhlamak ister. Böyle bir evlilik müminlere haram kılınmıştır. [24,26-32; 2,221; 4,25; 5,5] *
Süleyman Ateş Meali
Zina eden erkek, zina eden veya ortak koşan kadından başkasıyla evlenmez; zina eden kadın da zina eden veya ortak koşan erkekten başkasıyla evlenmez. Böyleleriyle evlenmek mü'minlere haram kılınmıştır. *
Şaban Piriş Meali
Zinakâr adam ancak zinakâr veya müşrik kadınla evlenebilir. Zinakâr bir kadın da ancak zinakâr ve müşrik bir erkekle evlenebilir. Bu müminlere haram kılınmıştır.
Ümit Şimşek Meali
Zina eden bir erkek, zina eden veya müşrik bir kadından başkasını nikâhlayamaz. Zina eden bir kadın da zina eden veya müşrik bir erkekten başkasıyla nikâhlanamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk
Zina eden erkeği zina eden bir kadın veya putperest bir kadından başkası nikâhlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest bir erkekten başkası nikâhlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır.
Katılma Tarihi: 06 nisan 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Alıntıladım dedim ama becerememişim, kusura bakmayın, forumu kullanmayı pek bilmiyorum, mesajın aslını aşağıya yazıyorum ve adres göstermekle yetiniyorum.
Düşünür572 tarafından 07 nisan 2009 Saat 22:02 tarihinde gönderilmiş aşağıdaki mesaj, neden şimdi cevap yazıyorum, çünkü yeni okudum ve tepem attı, derdim kişisel değil yanlış anlaşılmasın, Düşünür572 nin belirttiği görüşte olan insanların sayısı ürkütücü boyutlarda ve bu forumda da çok var, hepsinedir sözüm, ama bu mesaj denk geldi buna istinaden yazıyorum, kendisiyle bir sorunum yok.
‘İslamci kardeş orada dost tutmak değil gizli dost tutmak geçer, yani karından gizli yapma der.Bakire olamayan(evlilik dışı ilişki yaşayan) kadınla zaten evlenilmez.Kuran böyle der(24/3).Evlenmek isteyen kadınlar ya bakireliklerini korur yada yaptıklarından gerçekten pişman olur ve Allaha tevbe eder.Ancak bu şekilde olur.Yalnız zinanın kesin bir tanım olmamakla birlikte kurandaki ve tevratki yazılanlara göre peygamberlerin birden fazla karıları ve cariyeleri(23/6'daki ayettede bunlarla ilişkinin normal olduğu geçer) olmuştur ama hiç birinin karısının birden fazla eşi olmamıştır.Burdan zinanın evli bir kadınla herhangi bir erkeğin ilişkisi diyebiliriz.Ayrıca evli kadınla ilişkiye giren erkekde(evli olsun yada olmasın) dolayısıyla zina etmiş olur.Eğer karşı çıkıyorsanız lütfen ilahi kaynaklarla karşı çıkın.Kafanıza göre veya kulaktan dolma bilgi ile değil.Selamlar...’
Selam. Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten bu yorum için üzgünüm:‘İslamci
kardeş orada dost tutmak değil gizli dost tutmak geçer, yani karından
gizli yapma der.Bakire olamayan(evlilik dışı ilişki yaşayan)
kadınla zaten evlenilmez.Kuran böyle der(24/3). Yazı dili işte, aslında düşündüklerimi pek yansıtamadım o sözümle ama altında yazdıklarım benim görüşlerimdir. Zaten oradaki kastı aşşağıda açıkladım. Yalnız, buradaki en önemli nokta yaşadıklarınız karşısında, benim düşüncelerimi yanlış anlamanızdır. Kesinlikle yaşadığınız hayatın doğru olduğunu düşünmüyorum(gençken gördüğünüz baskılar). Yani buradaki konu toplumdaki yaşam değil, Kurandaki yasalardır. Ayetleri belirttim, belki yanlış anlaşılmışımdır. Kuranda kimseye zorla bunu yaptırın demiyor, başkalarından gördüğün tepkilerle bu olaylara bu şekilde yaklaşamazsın. Benim oradaki ve daha önceki görüşlerim hep bir ilahi kaynağa dayanarak yaptığım ve sizlerin bu konuda nasıl düşündüğünüzü görüp, kendimi ve sizi düzeltmekti. Eğer bu görüşlere karşı çıkıyorsan bana herhangi bir ilahi kaynaktan ayetler suna bilirsin. Yanlışım varsa düzelsin yada daha sağlıklı düşünelim. Buradaki amaçım tartışmak değil, bir yerlere ulaşmak. Ama sana bu konuda önemli birşey söyliyeyim, benim okuduğum ilahi kitaplarda peygamberlerin cariyeleri ve kadınları olmuş fakat ilahi kitaplardaki hiçbir doğru kadının birden fazla kocası olmamış. Hatta tevratta bakire kızlarla evlenmenin gerektiği(Levililer 21/13), incilde dul kadınlarla evlenilemiyeceği(Matta 5/32), Kuranda peygamberin kadınlarıylada daha sonradan peygamber ölünce yada boşanınca o kadınlarla da evlenilemiyeceği(33/53), Kuranda erkeklerin evli kadınlardan başka kadınlarlarda ilişkide olabileceği(23/6) konuları yer almaktadır. Açıkcası, benim değil tanrının kitaplarındaki genel kadın erkek ilişkileri böyledir.
Katılma Tarihi: 06 nisan 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
yaşadıklarımdan ya da hali hazırda kadınların yaşadıklarından kuranı değil kuranı referans aldığını söyleyen sizleri (sizler derken bu bir düşünce akımını temsil ediyor) ve müslüman olduğunu söyleyen toplumu sorumlu tutuyorum, yanlış anlaşılmış, yukarıdaki görüşünüze farkındaysanız kurana çelişki bulaştırdığı için karşı çıktım ve ayetlerin anlamlarının saptırılmasının erkek egosuna hizmet ettiğini söyledim. bakın bırakın kuranı tarihte hiçbir toplumda 1 kadın 1den fazle erkekle evlenmemiştir, doğrusu da budur. kuran dönemin şartlarına göre çok eşliliğe erkekler için ruhsat vermiş olabilir ki ben buna pek ihtimal vermiyorum, vermiş olsa bile zaten o gün pek çok erkeğin 1den fazla eşi vardı, hem çok eşliliğe de belli şartlarda izin verildiği zaten bilinen bir şey.açık söyleyeyim, eşim zina yapsa ve gelip itiraf etse, pişman olsa, af dilese, yalvarsa affedebilirim belki ama kalkıp ben senin üzerine kuma getiricem dese katil olurum.buna aklı başında hiçbir kadın razı olmaz olamaz ama diğer durum hata yapmak insanlara mahsustur denip tolere edilebilir bir dereceye kadar. ilahi kitaplarda dayanağı olabilir ama bu kadının razı olmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor.neyse konu çok eşliliğe geldi sapmasın, esas konu zina.
ben kuran ayetlerinin erkekler lehine çarptırıldığını düşünüyorum, bu yukarıda yazan en yaygın görüşte bile kendini belli ediyor.çelişkiyi söyledim, daha da ekleyebileceğim fazla bişey yok, ilmim burada birilerine din öğretmeye yetecek kadar fazla değil, genelde beni rahatsız eden konuları araştırdım hep şimdiye kadar ve asıl sorunun insanlarda olduğunu farkettim.bundan bir kaç sene evvel her fırsatta her gördüğü haksızlıkta Tanrı ile kavga eden bir insandım.hala daha müslümanım demeye pek dilim gitmiyor müslümanların hallerini görünce ama inancım Tanrı'nın olduğu, Muhammed aracılığıyla ve daha öncesinde de pek çok elçi aracılığıyla kitaplar gönderdiği yönünde artık ve hayata dair pek çok şeyde kurana başvuruyorum.ancak mantık süzgecinden geçirerek ve zina konusunda erkeklere bu kadar geniş özgürlükler verilmesini henüz mantığım kabul etmiyor.akılcı yaklaşıyorum genelde ayetlere ve aklımın da Tanrı'nın bir ayeti olduğuna inanıyorum.
Katılma Tarihi: 06 nisan 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ayrıca bahsettiğiniz incil ve tevrat ayetlerini okudum ancak şu var ki bu kitapların insan müdahelesiyle bozulduğu ve hükmünün kalmadığı kuranda açıkça söylenir.incilde erkeğin Tanrı'nın yeryüzündeki sureti olduğu bile iddia edilir ki bu derece dejenere olmuş bir kitapta böyle bir çifte standardın olması çok doğal.tarih boyunca erkeğin çok eşliliği Tanrı'nın emriyle veya izniyle değil erkeğin bitmek bilmez doyumsuzluğuyla ilgilidir.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin
Süleyman Ateş Süleyman Ateş tüm makaleleri Vatan Gazetesi'ndeki tüm makaleleri Soru: Bir kızla evlenmeyi planlıyorduk. Fakat ben dürüstçe ondan
önce başka biriyle birlikte olduğumu söyledim. Daha sonra tevbe ettim.
Ancak sevdiğim kız günah işlediğimi ve benim ona haram olduğumu söyledi.
O da beni seviyor ama Allah'a karşı, benimle evlenerek "bir günah işler
miyim, harama el sürmüş olur muyum?" diye kendini perişan ediyor.
Gerçekten ben bu durumda sevdiğime haram mıyım? (Gökdeniz)
Cevap:
İslâm ve Kuran dininde böyle bir şey yok. Siz bir kez zina edip tevbe
etmişsiniz. "Günahından tevbe eden, günah işlememiş gibidir." Çünkü
"Allah, bütün günahları bağışlar." Bunlardan biri hadis diğeri de
ayettir. Siz tevbe ettiğinize ve dürüstçe davranıp hatanızı da
sevdiğiniz kıza söylediğinize göre onun bunu hoş görmesi gerekirdi.
Allah'ın bağışladığını kul niçin bağışlamasın? Kızımız herhalde Nur
Suresi'nin, "Zina eden erkek ancak zina eden veya şirk koşan kadınla
evlenir. Zina eden kadın da ancak zina eden erkekle evlenir" ayetine
dayanarak konuşmaktadır. O ayetin amacı, zinayı meslek haline
getirmişler içindir. Bunlar aynı karakterde olduklarından birbiriyle
evlenebilirler. Ama inanan bir erkek bir fahişeyle veya inanan bir kadın
bir jigaloyla evlenmez. O ayetin amacı budur. Ayet, inanmış insanların
temiz karakterini anlatmaktadır.
Ama yaptığı günahtan tevbe
eden kimse artık zina eden biri değildir. Bakın ayet "zani" yani zina
eylemine devam eden, onu meslek haline getiren tabirini kullanıyor.
"Zena" yani zina etmiş olan demiyor. Zina etmiş olan dese, o takdirde
ömründe bir kez zina eden de bu hükme girer. Oysa öyle bir şey yok.
Çünkü sabun nasıl kiri temizlerse tevbe de günahı öyle siler. Eğer kızın
mantığıyla gidilirse toplumdaki evliliklerin birçoğu geçersiz, haram
olur. Hiç kimsenin insanların işini bu kadar güçleştirmeye hakkı yoktur.
Bunlar aşın düşüncelerdir.
Hz. İsa'nın huzuruna bir günah
kadını getirilir. Tevrat'a göre kadının taşlanarak öldürülmesi gerekir.
İsa'dan buna Tevrat'ın hükmünü uygulamasını isterler. Çevresine bakınan
Hz. İsa, "Kim hiç günah işlememiş ise ona taş atsın" der. Kimse taş
atmaya cesaret edemez. Çünkü herkesin bir günahı vardır ama ötekiler
gizlemiş bu kadın ise gizleyememiş. Kuran şöyle buyurur: "Ey nefislerine
yazık etmiş kullarım, Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Kuşkusuz
Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok
esirgeyendir." Eğer sevdiğin kız da seni seviyorsa eskiyi unutup
evlenirsiniz. Bir daha da Kuran'in yasakladığı şeyleri yapmazsınız.
zinanın tanımını yapabilmek için Arapların nikah anlayışını bilmek gerekiyor.
Araplara göre nikah, bir kadının cinselliğini kullanma hakkının erkek tarafından satın alınmasıdır.
Bu da hem geçerli bir nikah akdi, hem de mehir denilen bir paranın kadına verilmesidir.
Bu yahudilerde de böyledir. Onların verdiği paraya mohar derler.
Bu para az olur, çok olur. Tarafların anlaşmasına bağlı.
Gelenekte özellikle Doğu Anadolu daki başlık adeti nin kaynağı da bu mehir. Bakirelerin mehrini babası alyor.
Dindar insanlar medeni nikahtan sonra bir de dini nikah yaptırırlar , işte orada hoca söyler şu kadar mihri muaccel ile (hemen verilecek mehir), şu kadar mihri müeccel ile ( daha sonra verilecek olan mehir) ile falankes in nikahını aldın kabul ettin mi. Tarzında bir şeyler söyler. Bu mehirler de semboliktir. Bir cumhuriyet altını, iki cumhuriyet altını gibi .
Neyse, nikahı kıyılmamış, mehri belirlenmemiş bir kişi ile yapılan ilişki zina oluyor. Arap adetlerinde.
Genel kadınla yapılan ilişki zina değildir hadisesi buradan geliyor. Ortada bir karşılıklı rıza + para var diye. Doğrudur yanlıştır. Şia mezhebi bu mut'a nikahıdır (geçici nikah) caizdir demiş. Sünniler de bu durum şüphelidir ama zinaya da girmez demişler.
Sonuçta erkeklere elin karısına , kızına asılıp rahatsızlık vermeyin. Gidin buralarda işinizi halledin tavsiyesi vermemizin dayanağı bu. Hiç değilse toplumsal düzen bozulmaz. Bu konudaki link
Bana kızan arkadaşlar bile bu konuda islam dünyasında böyle görüşler olduğunu biliyor.
Kabul edersiniz etmezsiniz.
Problem insanların şehirleşme, okuma gibi nedenlerle erken evlenememesinden kaynaklanıyor.
Konu erkekleri , kızlara göre kayırmak değildir. Bir erkek olarak erkek psikolojisini de bilirim. Kızları da bu konuda çok dinledim. Onlarında o on yedili, yirmili yaşları cinselliği en çok istedikleri yaşlar. Artı buna en az duygu kadar merak faktörü de etki ediyor. Hani merakını giderse, çok ta dert olmayacak bazı insanlar için. Bunu da biliyorum. Flörtler, arkadaşlıklar
Herkesin kız evladı var. Herkes kızını telli duvaklı gelin etmek istiyor. Türkiye gibi, stressiz yaşaması zor bir toplumda hiçbir sıkıntıya, belaya bulaşmadan makul bir hayat yaşamak istiyor. Kızlarını kötülükten korumak için baskı yapıyor. Kiminde işe yarıyor. Kiminde daha kötü oluyor.
Lüzumsuz baskının faydadan ziyade zararı var. Sanırım sizin hayatınız da bunun bir örneği. Bunlar toplumun cehaleti. Kur'an la dinle ilgisi yok.
Sonuçta bu konuları toplum kendi çözecektir.
Benim diyeceklerim bundan ibarettir.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Selam. Öncelikle şunu söylemeliyimki kendi görüşlerinize göre birtakım varsayımlar yapamazsınız. Şöyleki: şimdi hamam böceği yemek Kurana göre serbest(2/173). Ama ben asla yemem, şimdi kalkıp ben hamam böceği pistir Allah bunu yasaklamıştır diye bilir miyim? Olmaz diyemem. Ama şimdiki topluma kadın erkek ilişkileri bağabında baktığımızda tabiki, birden fazla eşlilik söz konusu değildir ama bunu Kurana dayandırabiliceğiniz bir ayet yoktur. Ayrıca bügüne kadar birçok toplulukta birden fazla eşlilik söz konusudur, arap toplumu en iyi örneklerinden biridirki şu anda bile doğu bölgelerinde birden fazla eşlilik söz konusudur. Eski ahittin bozulduğuna dair Kuranda bir ayet yoktur ancak tahrif* edilmiştir denir, ama başka yandan da Kuran o kitaplara(Kuran indiğinde eski ahit şimdiki halinde) inanmamız gerektiğini söyler. *Buradaki tahrif etmek kelimesi çelişki yaratmama bağabında söyle açıklanabilir: sözde veya uygulamada tahrif, yani bugünkü müslümanların hadis ve sünnetleri uygulayarak Kuran bilgi ve ışığından uzakta başka şeyler söyleyip, uygulaması gibi. Tabiki eski ahitte bazı tercüme veya tarihi dejenerasyon olmuştur ama buna rağmen Kuran o kitaplara saygı göstermiş ve onları kapsamış ayrıca bizimde onlara inanmamız gerektiğini birçok ayette açıkça vurgulamıştır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma