Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Atakan2007 Yazdı: Benim merak ettiğim şu: ayette zinaya yanaşmayın diyor. zina cinsel ilişki demek. peki burada herkes tek bir eksende tartışıyor. başbaşa kalan bir erkek bir kadın söz konusu. Ama cinsel ilişki yani zina sadece karşı cinsler arasında olmuyor biliyorsunuz. bu durumda ne yapacağız. erkekle erkek, kadınla kadın başbaşa kalamayacak mı? Ayrıca zinaya yanaşmayın diyor yüce Allah, kadınlara yanaşmayın demiyor. bu nokta üzerinde tartışmak daha doğru olmaz mı?

Selam Atakan2007,

sözkonusu Ayet, tüm bu bahsettiklerini / bahsetmediklerini kapsıyor. hepsinin tek tek sayılmasına gerek yok. Ayeti ,edinilmesi gereken bir mantık biçiminde değerlendirirsek ve Ayete zorlama / dayatma ile değilde objektif / yalın bir şekilde yaklaşırsak ,ona sorduğumuz soruya mutlaka doğru cevap verecektir.

ve aslında yapılması gereken :  Ayeti en baştan , ona beşeri ön yargılar taşıyan sorular yöneltmeden önce okuyup ( TESLİM OLUP ) Ayetin / ilahi emrin gereğini hakkıyla ve gönülden yapmaktır.

Selam ve Dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam efrayim,

Çaresizlik durumu söz konusu değil, kişi nefsine göre yaşayamadığı zaman kendisini çaresiz hissedebiliyor.

Deniz,kum ve güneşten yararlanma konusuna gelince, öncelikle deniz,kum ve güneşten yararlanmanın tek yolu mayoyu alıp sahile koşmak değildir. Ama kasdınız ben güneşlenmek denize girmek istiyorum ne yapacağım sorusu ise yine çaresiz değilsiniz. Çok hassassanız halk plajlarını değil, kimsenin olmadığı koyları tercih edip ailenizle rahatça denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

Yeterli değilse daha farklı alternatiflerde bulabiliriz yeterki niyetiniz iyi olsun.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

        Efrayim

        Selam Mircan...

          Kimsenin olmadığı koyları tercih edip ailenizle rahatça denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz.diye yazmışsınız.

         Eğer herhangi bir şey, KURAN_I KERİM"e aykırı ise, açık veya saklı, nasıl yapılırsa yapılsın aykırıdır.

          Çok hassassanız diye yazmışsınız...

          'Naci ÇELİK'in: mayo ve bikini helal, yokini ve çıplaklık haram' Sözü kuranimidir değilmidir? Siz de açık seçik söyleyin...

           Bilmiyorsanız bilmiyorum deyin

           Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Kur'andaki "Yaklaşma" ifadelerine Savana kardeşimizin uyarısı üzerine baktığımda ilginç sonuçlara ulaştım. Kur'anda geçen yaklaşma fiilleri eyleme yönelik davranışlara değil bizzat eylemin kendisi işaret edilmiş.Aşağıdaki ayetlerde de görüleceği üzere yaklaşmadan cinsel ilişkiye kasdedilmiş. Şahsım adına konu hakkında erken hüküm çıkardığımı itiraf ediyorum.

BAKARA187 Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.

BAKARA 222 Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”

BAKARA226 Eşlerine yaklaşmamağa yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır. Eğer (bu süre içinde) dönerlerse, şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

NİSA43 Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam efrayim,

Denize girmek, güneşlenmek, kuma uzanmak elbette Kur'ana aykırı değildir. Burada o davranışın serbest yada yasak oluşunu belirleyen nerede ve nasıl yapıldığıdır.

Örneğin eşlerin cinsel ilişkide bulunmaları helaldir. Ama bunu halka açık yerlerde ve herkesin gözü önünde yapıyorsanız bu size yasak olur.

Sonuç olarak Kur'anda sorduğunuz sorulara tek tek detaylı cevap bulamazsanız. Allah temel yasalarını belirtir. Akıl sahibi insanlar ise bu hükümleri yaşantısına uygular.Çözüm basit esasında ama malesef kendimiz zorlaştırıyoruz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam mircan

Sizde kurandaki zinaya yaklaşmayın emrinin zina yapmayın anlamına geldiğini anladınız.

Zinaya yaklaşmayın emrini kadın ve erkek potansiyel zanidir birbirnine nikah düşen kadın ve erkekler yalnız kalmamalıdır şeklinde anlayan toplumsal anlayışın kuranda emredilenle alakası olmayan bir anlayış olduğunu artık anlamak zorundayız.

Annelerimiz, babalarımız, kocalarımız ,karılarımız, kardeşlerimiz gözleri dönmüş ,komşunun ,akrabanın ırzına gözünü dikmiş sapkınlar topluluğu değildir.Kurandaki ilahi söyleme kulak verip anlamak bu gerçeği görmemizi sağlayacaktır.

Kuran zina edenlere ceza öngörürken bile 4 şahit zorunluluğu getirmekte.Bunun üzerinde düşündüğümüzde Rabbimizin kullarına duyduğu güven ve saygıyı görmekteyiz.Rabbimiz bu kadar güven duyup kullarını onure ederken biz kullara ne oluyor ki anamızı, babamızı ,bacımızı, kardeşimizi gözü dönmüş zaniler olarak görüp haremlik selamlık oturuyoruz?Kıt görüşümüzle kadın ve erkeği birbirinden izole ederek zina etmekten alıkoyduğumuzu sanıyoruz.Toplumun bizi şebek maymuna çevirip ,evrimini tamamlayamamış primat muamelesi yapması ancak ve ancak zinayı ve tecavüzleri arttırır başkacada bişey olmaz.

Bir kez daha zina=kadın ve erkeğin evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmasıdır.Her iki tarafda bunu isteyecek ve yapacak.Karar veren taraflar bunu özgür ve hür iradeleriyle yaparlar aynı inanan veya inkar eden olmayı seçen bireylerin bu seçimlerini özgür iradeyle yapıyor olması gibi.

 Ya zina ederlerse endişesini ve paranoyasını taşıyan toplumsal anlayış endişelerini bir kenara bırakıp evlatlarına karılarına kızlarına çocuklarına güvenmeyi deneyip bu güveni bireylerine hissettirsin.Kendine güvenen ve inananan bireyler yetiştirmek toplumun tüm kaygılarını bertaraf eder

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

           Efrayim

          Slm  Savana...

          'selam mircan

           Sizde kurandaki zinaya yaklaşmayın emrinin zina yapmayın anlamına geldiğini anladınız.' Cümlenizin kurani olmadığı düşüncesindeyim.

          Peygamberimizin şu hadisini size sunayım.

       Hz. Peygamberimiz'in burada hassas olduğu bir tek şey var. Diyor ki: 'birbirine mahrem olmayan, bir erkekle bir kadın -özellikle gençler- töhmete, şaibeye,ithama vesile olur diye; töhmet yaratacak şekilde uzun süre başbaşa halvet halinde bir yerde kalmasın

        Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam efrayim

neye göre kurani değil hadislere göre mi?

Hadisler ne zamandan beri kurani kurandan oldu?

Mircanın verdiği ayetleri dikkatlice okursanız yaklaşmayın söyleminin ne anlama gediğini KURANİ olarak daha iyi anlarsınız kanatindeyim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın efraim,

Bunların Söylediğin şeylerin hiçbiri  arada bir ilişki yoksa  ne zina, ne de zinaya yaklaşmadır. 

İnsanlar kendini bildikten sonra bunların hiçbirinde bir mahzur yoktur. Konu kişinin kendini bilmesi ve kendine güvenmesi ile ilgilidir.  Arada bir ilişki olmamışsa ,  insanlar birbiriyle iki saygın birey gibi davranmışsa  bunda hiçbir mahsur yoktur.

Hele ki, iki insan da bekar ise, birbirine nikah düşüyorsa  aralarında romantizm başlamasında da bir mahzur yoktur.

Amerikada 1626 yılından beri devam eden Date adı verilen bir adet vardır. 14-15 yaşına gelen kız ve erkekler bir birleriyle çıkmaya başlar. Bu toplumun desteklediği bir adettir. Biz de ki gibi nerede kıza erkeğe baskı. Bu bir protestan Hristiyan adeti. Evliliği destekler, çok çocuk sahibi olmayı destekler. Bunun için kız la erkeği buluşturuyor. Erkekler kadınları tanısın, kadınlar ekekleri tanısın , aralarında bir muhabbet oluşsun , çabuk evlensinler, topluma çok çocuk yapsınlar. Bu olay 1626 dan 1962 ye kadar romantik olarak devam etti. İnsanların  birbiriyle sadece romantik ilişkisi olur, cinsel ilişkilere girişmezlerdi. Bekaret Amerikada da önemliydi. Olumlu sonuçları olan güzel bir adetti.  

Ama  1960 ların başında Doğum kontrol hapı icat edildi. Neticede insanlar istenmeyen gebeliklerden korunmaya başlayınca  1962 de sex devrimi oldu. Artık ilişkilerde romantizm devri  bitti, serbest cinsellik başladı. Bu dalga dalga bütün hristiyan ülkelere yayıldı. Bundan da dönemiyorlar. Çünkü sağlam bir dini inanç yok. Adam dine inanmıyor aslında, benim kültürüm diye bakıyor. Garipler mezarlığına gömülmeyeyim diye kiliseye maaşından para ödüyor. Ama şu da var. Özellikle Avrupa da kızlar evlilik öncesi çok serbestler ama evlendikten sonra da evlilik ahlakına çok riayet ediyorlar. Bilen biliyor.

Biz de ki olay çok baskıcı..Benim gençliğimde böyle şeyler üzerine baskı vardı. Ben bir kızı bir pastaneye götürmüştüm. Pastane sahibi  Dükkanımız namuslu bir yerdir diye tepki vermişti. Şimdi bu anlayışlar en azından büyük şehirlerde kalmadı. Anadoluda, doğuda falan devam ediyordur. Üniversite olan yerlerde kalkmıştır.  İnsanlar birbirini tanısın Aklını fikrini tartsın. Körükörüne gitmesin. Çoğunlukla genç kızlar , eğer baskı altında aşk yaşıyorlarsa hepten bakar kör oluyorlar. Hanyayı konyayı evlenince anlıyorlar. Böyle olaylar çevremde var.

Evlilik dışı olan  evlilik  öncesi, sonrası, evliyken üçüncü şahısla her türlü cinsel ilişki, hatta evliyken üçüncü bir şahısla karşılıklı  romantik ilişki bunlar zina veya zina benzeri hareketlerdir. Sonuçta bunun Allah katında bir hesabı olacaktır.

Evlilik öncesi veya boşanma sonrası olan romantik ilişkiler zina değildir. Hatta faydalıdır. Lütfen kimse , kimsenin namus bekçiliğine kalkmasın. Özellikle Kürtler bu konuda çok baskıcı. Berlin’in ortasında bile flört eden boşanmış ablasını namus saikiyle vurabiliyorlar.  İnsanlar rahat rahat birbirini tanısın ve güzel yuvaların temelini atsınlar. Bu konular büyük şehirlerde, belli kültür seviyesinde ki gruplarda zaten problem değil, ama köy, kasaba, küçük şehir, gecekondu vb. yerlerde hala problem.

Zinaya yaklaşma konusunda Savana hanımın fikirlerine katılıyorum.  Zinaya yaklaşmak kavramı arap lügatında zina yapmakla eş anlamlıdır. Aynen kadına yaklaşmak gibi. Yoksa yabancı kadınların da bir iki metre yanına gitmememiz icap ederdi. Öyle bir anlayış yok.

Bunlar hep feodal arap kafasının ürünleri. Kadını kadınlıktan, erkeği erkeklikten utandıran saçma anlayışlar. Ama yeni nesil yavaş yavaş kurtuluyor bu ilkelliklerden.