Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
siyah Yazdı:
siz
hadislerin kaynağını soruyorsunuz. uydurma diyorsunuz. o halde ayetlere neden
uydurma demiyorsunuz. günümüze kadar da kuran ı kitaplara yazan aynı
insanlardı. o insanların yazdığı kuran ı kabul ediyorsunuz. yazmıs oldukları
hadis kitaplarını tanımıyorsunuz.
|
|
|
Yüce Allah’ın
kitabı bir yana Hz. Muhammed’in ölümünden yüzlerce yıl sonra ona ithaf edilen sözler
bir yana. Allah’ın vahyi indirildiği gibi yazıldı, hadisler gibi iki yüz sene
sonra değil. Allah’ın vahyi bizzat O’nun koruması altındadır, hadisler öyle
değil.
Hadislerle
ayetleri bu bağlamda aynı kefeye koyamazsınız.
Lütfen
okuyunuz: http://www.kurandakidin.net/bolumler/04hadislerinincelenmesi .htm
siyah Yazdı:
birde madem
kuran dan anlıyorsunuz bana cevap verin oyleyse. kim hiçbir kaynaktan yardım
almadan sadece kuran a bakarak ayetleri açıklayabilir. bana tefsir ediniz yada
edeni gösteriniz.
|
|
|
Bu hastalıklı
düşüncelerden kurtulmalısınız.
Yüce Allah
Kur’anı Ruhbanlara değil sana, bana, bize gönderdi. Kitabında Ruhbanlara değil
direkt sana, bana, bize seslendi. Allah yalnız birilerinin anlayacağı dilde,
şifreli bir şekilde değil apaçık seslendi.
Kur’an
anlaşılmaz ve karmaşık değildir. Sadece önyargılı yaklaşımımız ve çer çöple
doldurulmuş zihinlerimiz engel bize.
http://www.hanifdostlar.com/forum_posts.asp?TID=1661&PN= 1&TPN=7
Kuran Yeterlidir
SIFIR HATA VEYA =
KUR’AN
Allah, sözüne
iman etmemizi ve okuyup anlamamızı sonra da uygulamamızı istedi. “Birileri Allah’ın sözlerini okusun, anlasın
ve yorumlar üretsin. Bizler de o yorumlara iman ediverelim. Böylece paçayı kurtarıverelim” demek
Müslümanlığın ruhuna terstir.
Allah’ın sözü
bir yana hazretlerin eklentileri bir yana. İman edilecek şey Allah’ın sözüdür,
Alinin velinin extra yorumları değil. Hiçkimsenin yorumu kutsal ve eleştirilemez değildir.
Benden sana
tavsiye: Önce beynine güzelce bir format çek, sonra aç SANA gönderilen kitabı
okumaya başla. Anlamadığın yerleri diğer Müslümanlara sor. Onların da fikrini
al ama kişisel yorumlarına Allah buyruğu gibi iman etme. Yararlanmak ayrıdır,
gözü kapalı iman etmek ayrı.
siyah Yazdı:
bana yasin
suresının 42. ayetini tefsir ediniz. bu ayette hak teala ne demek istiyor. ben
soruyorum sadece. kuran ı anlıyorsunuzya. size söylenen herşey için kuran da
varmı diyorsunuzya.bana acıklayın o zaman. yasin suresi 42. ayetle ne demek
istiyor mevla...
|
|
|
Aklını hür bırak ve ayetlere öyle bak. Yasin Suresi 42. ayetin
anlaşılmayacak bir yanı yok.
Yasin 41-44
Zürriyetlerini o dopdolu gemilerde taşımamız da onlar için bir ayettir.
Onlar için gemilere benzer, binecekleri başka
şeyler de yarattık. Eğer
dilersek onları boğarız. Bu durumda ne kendileri için feryat eden olur ne de
kurtarılırlar. Ancak
bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye
kurtarılırlar.
İfadeler net ve anlaşılır. Karmaşık düşüncelere dalmaya, çıkmaz
sokaklarda kaybolmaya gerek yok.
Gemi teriminin geçtiği diğer ayetlerde de böyle yalın bir anlatım
var:
Şura 32. Denizde o
dağlar gibi akıp giden gemiler
de O'nun ayetlerindendir.
Casiye 12. Allah size
denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler
O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz.
İsra 66. Rabbiniz odur
ki, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütüyor. O, size karşı gerçekten çok merhametlidir.
Lukman 31. Size,
ayetlerinden göstermek için, Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda
gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır.
Yüce Allah bugün seslenseydi bize, muhtemelen uçaklarda bizim için
ayetler olduğundan bahsedecekti. Konu şükrü gerektiren nimetlerle ve o günün
imkanlarıyla ilgili çünkü. Davet edildiğimiz şey ise şükür. Bunun
anlaşılmayacak bir yanı yok.
Yasin 42’de anılan “binilecek başka şeyler” o gün için
hayvanlardan başkası değildir.
Zuhruf 12. Tüm
çiftleri de yaratan O'dur. Ve O, sizin için gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduğunuz şeylere de vücut
verdi.
Mümin 80. O
hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak,
gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız.
Muminun 21.-22.
Davarlarda da sizin için elbette bir ibret vardır! Onların karınlarındakilerden
size içiriyoruz. Onlarda sizin için birçok yarar var. Onlardan yiyorsunuz da.
Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz.
İnsan sıkışınca Rabbini kuvvetle hatırlar, rahata kavuştuğunda ise
azabilir ve sapabilir. Buna meyillidir. İşte bu husus açık denizde seyreden
gemideki yolcular hikaye edilerek şöyle anlatılmaktadır.
Ankebut 65. Gemiye bindiklerinde, dini Allah'a
özgüleyerek yalvarıp yakarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya
çıkardığında, bir bakmışsın ortak koşuyorlar.
Yunus 22-23. O
yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: gemiler,
içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç
duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar
üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a
özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin
olsun, sana şükredenlerden olacağız." Ama Allah onları kurtarınca, hiç vakit geçirmeden
yeryüzünde haksızlığa sapıp azgınlaşırlar. Ey insanlar! Şu iğreti hayatın
menfaati için yaptığınız azgınlık ve taşkınlık yalnız sizin aleyhinizedir. Bir
süre sonra bize döndürüleceksiniz ve yapmakta olduklarınızı size haber
vereceğiz.
Gayet anlaşılır ve apaçık değil mi? Öyleyse “biz bu Kur’anı
okumayalım zaten anlayamayız, ancak anladıklarını iddia edenlerin yorumlarına iman etmektir tek kurtuluşumuz” diyerek
Kur’ana zulmetmenin ve Müslümanlığımıza yazık etmenin lüzumu nedir?
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|