Yazanlarda |
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Son limana gelmeden
Enam 122 Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
76 İnsan /1 İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?
Yokluktan toprağa hazırlık, topraktan cana hazırlık, candan babaların bellerine hazırlık, babaların bellerinden, ana rahmine hazırlık, ana rahminden dünyaya hazırlık, dünyadan ahirete hazırlık.
Ahirette ya ebedi cennet yada ebedi cehennem.
Allah yoktan yaratıyor; Toprak olmak için bir takım evrelerden geçiriyor, can olması için, süzme çamur, kıvama gelecek balçık, ses getiren sal sal yapıyor.
Can verip, DNA şifrelerini yerleştirip şekillendiriyor, ruhundan üflüyor, baba sulbünde, ana rahmine hazırlık yaptırıyor, ana rahmine en uygun hale gelme ve orada hayatını devam ettire bilme egzersizleri oluşturuyor, hazır hale geldiği zaman, bir başka zamanda ve mekanda devem etmek üzere, ilahi takdir gereği, yolculuk devam eder.
Ana rahmine düşen, sperm daha önceki yolculuğunda öğrendiklerini yaparak hayta tutunmaya başlıyor, her şey artık belirgindir, vardır, kendi varlığından haberinin olup olmadığını bilmediğimiz, o bir varlıktır artık.
Yapışıp kalır nutfe olur, kan pıhtısı olur, bir çiğnem et olur, kemiğe et ve kas giydirilir, belirginleşir artık, dünyada hayatını sürdürebilmesi için ne varsa verilir; sindirim sistemi, dolaşım sistemi, ciğer, mide, böbrek vb.. gözler, kulaklar, gönüller verilir ,eller, ayaklar, kollar ve bacaklar vs.. verilir. Bunlar ana karnında lazım olacak şeyler değil, dünyaya hazırlıktır, dünyada yaşaya bilsin diye verilir.
Ve dünyaya yolculuk devam eder.
76 İnsan /2 Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
Dünyada yaşam başlar, yolculuk devam eder, burada biraz durum farklıdır artık, buradaki hazırlık insanın kendi iradesine ihtiyarına bırakılmıştır. Burası imtihan yurdudur, buradan sonra artık yolculuk yoktur.
Mülk 1,2 Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, herşeye Kadir'dir.
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Aziz'dir O, Gafur'dur.
Çünkü buradaki (hayat ve ölüm arası) hazırlık ahirete hazırlıktır, bu artık yolun sonu, son gar, son istasyon, son liman, geriye dönüş yok artık, istesek de dönemeyiz.
Secde 12 Suçluları Rablerinin huzurunda, başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri çevir de iyi iş işleyelim; doğrusu kesin olarak inandık" derlerken bir görsen!
Dünyadaki yolculuk, daha önceki yolculuklarda, (yoktan, toprağa, topraktan cana, candan, sulbe, sulüb den, ana rahmine, ana rahminden dünyaya) olduğu gibi değil, imtihanın gereği geleceği yer sınırlı ve tekti, dünyada ise iki seçenek var ve bu insana bırakılmış.
Artık yetişti olgunlaştı, varlığının farkında, nereden geldiğinin farkında, nereye gideceğinin farkında, iradesi, aklı, tercih hakkı var.
Yokluk, toprak, can, sperm, cenin, dünya ve ahiret
76 İnsan /3 Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya nânkör olur.
Topraktan, baba sulbüne, baba sulbünden, ana rahmine, ana rahminden, dünyaya yolculuk gerçekleşti, güzel bir biçimde (ahseni takvim üzere) yaratıldı ve dünyada yolculuk başladı.
Başlangıçta Allah her insana, kendine ait bir hayat kulvarı ve bu kulvara ait start/başlama noktası verir. Düğmeye basılır ve yarış (hayat yarışı) başlar.
Bu yarış insanın kendi kendisiyle olan yarışıdır. İnsanın içindeki sahada, iyilikle kötülüğün, hak ile batılın, adalet ile zulmün, iman ile küfrün yarışı yapılır. Herkesin kendi sahası, kendi koşulları, kendine ait dünyası bir birinden farklı farklıdır, bu anlamda kimse kimseye benzemez.
Bu yarışın sonunda Allah herkese verdiğiyle hesaba çekeceği için, kimse benim imkanım onunkinden az, falancaya çok verilmiş bana az, o zengin ben fakir, ben sakat o sağlam, geçmişler bizlerden şanslı, bizim imkanımız gelecektekinden kısıtlı, keşke erkek olsaydım, kadın olsam daha iyi olurdu, benim kafam seninki kadar çalışmıyor, işten güçten gözümüzü açamıyoruz, ülke şartları, ortam bozuk, böyle bir ailede yetişmek talihsizliktir, işçi olmak zor, memur olmak engelleri artırıyor, patron olmak sorumluluğu artırıyor, çiftçi değil fabrikatör olsaydım, param olsa infak ederdim, malım mülküm olmasa sabrederdim, şu olanak bu meslek, bende olsaydı benim olsaydı, ben olsaydım, bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu vs.. vs…. gibi mazeretler geçerli değildir.
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
İman ayrı amel ayrı, din ayrı hayat ayrı, teori ayrı pratik ayrı, can ayrı beden ayrı!!! O ayrı bu ayrı, dinimizi imanımızı parçalamışız, o zaman canımız cennete, bedenimiz cehenneme gitsin.
Et ile tırnak gibi hiçbir birinden ayrılır mı, iman olurda, amel olmadan olur mu, ateşi dumansız yakamazsınız, cismi gölgesiz göremezsiniz, beden cansız olur mu, madde enerjisiz çalışır mı.
İmanın olduğu yerde hareket vardır, aktivite vardır. Şehit seyyid KUTUB un bir sözü aklıma geldi, “iman giren kalpte dur durak olmaz” demiştir.
Ali-Imran 141,142 Tüm bunlar, Allah iman edenleri iyice seçip arındırsın ve küfre sapanları mahvetsin diyedir.
Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
29 Ankebut /2,3,4 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiç bir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar!
Herkes kendisine verilen hayatı gözden geçirmeli, yaşıyor olmanın, sıradanın dışında bir fark edişle fark etmeli, nasıl yaşamak gerektiğinin bilincini yakalayarak, erdemli yaşama bilincini kuşanıp, o uğurda ceht/çaba göstermelidir.
Allah’ın yolunda olup olmadığı nereden anlaşılacak, Allah uğrunda çaba gösterenleri dikkate alır ve onlara değer verir.
Ankebut 69 Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir.
Halık/yaratan, Bari/var eden, Musavvir/biçim verenin, verdiği hayatı, yine onun gösterdiği doğrultuda sürdürmelidir.
Rahman ve Rezzak olanın ona verdiği sağlığı, rızkı, fark etmeli ve şükrünü eda etmelidir.
Rabbinin ona teklif ettiği hayat nizamını, en güzel bir şekilde nasıl yerine getiririm, diye düşünmeli, kaygılanmalı, alaka göstermeli ve ilgi duymalıdır.
Samimi olmalı şeksiz ve şüphesiz inanmalı, Rabbine tam bir teslimiyetle teslim olmalıdır. Bireysel hayatı, inanç dünyası, sosyal ilişkileri, eşyaya bakışı Allah için olmalıdır.
6 Enam /162 De ki: "Benim namazım, ibadetlerim/kurbanlarım, hayatım, ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir."
Allah’ın bize Kur’an’da hitap ettiği gibi, öncelikle sağlam ve samimi olarak, tam güven içinde iman edip şeksiz ve şüphesiz teslim olmak, Allah için, önüne gelen her şeyde, adaleti, doğruluğu ve dürüstlüğü, ufak büyük demeden, hep iyilikten yana olmak, kötüyle mücadele etmek, bu öğretiyi dimdik ayakta tutabilmek içinde, ibadetlerle Rabbe yakarmak yardım dilemek gerekir.
2 Bakara /45 Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin.Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.
Allah bizim ne kadar iş yapıp topladığımıza bakmayacak, biriktirdiğimize bakmayacak, hacmine, ağırlığına bakmayacak.
Yüce Allah bizim harcadığımız efora bakacak, yaptığımız mesaiye bakacak, birikilenler insanların ellerindeki imkanlarla ilişkilidir, ama çalışmak, Allah için çalışmak, imkanlarla kayıtlı değil, her kesin ortaya koyabileceği, bir sermayedir, çalıştıkça artan, arttıkça çalışma şevki ve iştiyakı veren bir sermayedir.
Necm 39,40 İnsan için ancak kendi çalışması vardır. Ve onun çalışması da yakında görülecektir.
Naziat 34,35,36 O güç yetmez büyük felaket geldiğinde, O gün insan, uğrunda gayret sarf ettiği şeyi hatırlar. Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.
Allah insanların, Allah için yapılan çalışmasına, Allah için yapılan dua ve ibadetlerine, değer veriyor.
Furkan 77 De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır.
Dua edeceğiz, yakaracağız, tam bir teslimiyetle, hayşiyet duyacağız ve o zaman kurtuluşun yolu açık olacak.
Enfal 29 Ey iman sahipleri!Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla batılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter.Allah, o büyük lütfun sahibidir.
Böyle başlayalım hayata, gelin her şeyi bir kenara bırakalım, tövbe edelim, hayatımızda ter temiz bir sayfa açalım, tekrar tekrar iman edelim, imanımızı tazeleyelim.
Nisa 136 Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkar ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
dost1 Admin Group
Katılma Tarihi: 28 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 538
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün aleyküm! Değerli İbrahimim Kardeşim!
ibrahimim Yazdı:
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
İman ayrı amel ayrı, din ayrı hayat ayrı, teori ayrı pratik ayrı, can ayrı beden ayrı!!! O ayrı bu ayrı, dinimizi imanımızı parçalamışız, o zaman canımız cennete, bedenimiz cehenneme gitsin.
Et ile tırnak gibi hiçbir birinden ayrılır mı, iman olurda, amel olmadan olur mu, ateşi dumansız yakamazsınız, cismi gölgesiz göremezsiniz, beden cansız olur mu, madde enerjisiz çalışır mı.
İmanın olduğu yerde hareket vardır, aktivite vardır. Şehit seyyid KUTUB un bir sözü aklıma geldi, “iman giren kalpte dur durak olmaz” demiştir.
Ali-Imran 141,142 Tüm bunlar, Allah iman edenleri iyice seçip arındırsın ve küfre sapanları mahvetsin diyedir.
Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
29 Ankebut /2,3,4 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiç bir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar!
Herkes kendisine verilen hayatı gözden geçirmeli, yaşıyor olmanın, sıradanın dışında bir fark edişle fark etmeli, nasıl yaşamak gerektiğinin bilincini yakalayarak, erdemli yaşama bilincini kuşanıp, o uğurda ceht/çaba göstermelidir.
Allah’ın yolunda olup olmadığı nereden anlaşılacak, Allah uğrunda çaba gösterenleri dikkate alır ve onlara değer verir.
Ankebut 69 Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir.
Halık/yaratan, Bari/var eden, Musavvir/biçim verenin, verdiği hayatı, yine onun gösterdiği doğrultuda sürdürmelidir.
Rahman ve Rezzak olanın ona verdiği sağlığı, rızkı, fark etmeli ve şükrünü eda etmelidir.
Rabbinin ona teklif ettiği hayat nizamını, en güzel bir şekilde nasıl yerine getiririm, diye düşünmeli, kaygılanmalı, alaka göstermeli ve ilgi duymalıdır.
Samimi olmalı şeksiz ve şüphesiz inanmalı, Rabbine tam bir teslimiyetle teslim olmalıdır. Bireysel hayatı, inanç dünyası, sosyal ilişkileri, eşyaya bakışı Allah için olmalıdır.
6 Enam /162 De ki: "Benim namazım, ibadetlerim/kurbanlarım, hayatım, ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir."
Allah’ın bize Kur’an’da hitap ettiği gibi, öncelikle sağlam ve samimi olarak, tam güven içinde iman edip şeksiz ve şüphesiz teslim olmak, Allah için, önüne gelen her şeyde, adaleti, doğruluğu ve dürüstlüğü, ufak büyük demeden, hep iyilikten yana olmak, kötüyle mücadele etmek, bu öğretiyi dimdik ayakta tutabilmek içinde, ibadetlerle Rabbe yakarmak yardım dilemek gerekir.
2 Bakara /45 Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin.Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.
Allah bizim ne kadar iş yapıp topladığımıza bakmayacak, biriktirdiğimize bakmayacak, hacmine, ağırlığına bakmayacak.
Yüce Allah bizim harcadığımız efora bakacak, yaptığımız mesaiye bakacak, birikilenler insanların ellerindeki imkanlarla ilişkilidir, ama çalışmak, Allah için çalışmak, imkanlarla kayıtlı değil, her kesin ortaya koyabileceği, bir sermayedir, çalıştıkça artan, arttıkça çalışma şevki ve iştiyakı veren bir sermayedir.
Necm 39,40 İnsan için ancak kendi çalışması vardır. Ve onun çalışması da yakında görülecektir.
Naziat 34,35,36 O güç yetmez büyük felaket geldiğinde, O gün insan, uğrunda gayret sarf ettiği şeyi hatırlar. Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.
Allah insanların, Allah için yapılan çalışmasına, Allah için yapılan dua ve ibadetlerine, değer veriyor.
Furkan 77 De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır.
Dua edeceğiz, yakaracağız, tam bir teslimiyetle, hayşiyet duyacağız ve o zaman kurtuluşun yolu açık olacak.
Enfal 29 Ey iman sahipleri!Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla batılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter.Allah, o büyük lütfun sahibidir.
Böyle başlayalım hayata, gelin her şeyi bir kenara bırakalım, tövbe edelim, hayatımızda ter temiz bir sayfa açalım, tekrar tekrar iman edelim, imanımızı tazeleyelim.
Nisa 136 Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkar ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
|
|
|
Allah Razı olsun. Rabbim ilmini artırsın inşaallah.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
Bu güzel duana yürekten katılıyorum.
El Hamdu Lillahi Rabbil Alemin.
Kusursuz olan Sadece Allah'tır.
En doğrusunu bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İbrahimim Yazdı :
.......................
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
................
Selam İbrahimim Kardeş,
Eline Yüreğine Sağlık
'' SON LİMANIMIZ HAYIR OLSUN, SON LİMANIMIZ CENNET OLSUN ''
bu duana tüm yüreğimle katılıyorum.
Yüce Allah'a Emanet Olunuz.
|
Yukarı dön |
|
|
iblissavar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 06 subat 2007 Gönderilenler: 363
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İbrahimim yazdı: "Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini
şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis
olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur.
Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir."
43
Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan
uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı
olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.." Selam kardeş, yazınız etkileyici,ancak konuyla ilgili ayetleri tam olarak yazsaydınız daha güzel olurdu.Aynı ayetler bir başka çeviride şöyledir: Elmalılı çevirisi(sadeleştirilmiş)
43/36
- Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan
musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
37
- Şüphesiz ki bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin
doğru yolda olduklarını sanırlar.
38
- Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninle benim aramda
doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!"
der.
39
- Onlara: "Bugün pişmanlık duymanız size hiçbir fayda sağlamayacaktır. Çünkü
siz zulmettiniz. Şimdi de hepiniz azapta ortaksınız." denir.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
dost1 Yazdı:
Selamün aleyküm! Değerli İbrahimim Kardeşim!
Allah Razı olsun. Rabbim ilmini artırsın inşaallah.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
Bu güzel duana yürekten katılıyorum.
El Hamdu Lillahi Rabbil Alemin.
Kusursuz olan Sadece Allah'tır.
En doğrusunu bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|
|
|
Aleyküm selam saygı değer dost1 hocam.
Allah sizdende razı olsun, bizi faydalandırdığı ilminizi artırsın.
Yüreğin varolsun güzel insan, güzel yüreğin Rabbe yöneldiği için, onun adını duyduğun zaman, yüreğin saygıyla titriyor.
Allah için titreyen yüreğinin, son limanı cennet olsun inşallah.
Yüreğin gibi, mekanında güzel olsun.
Furkan 73-76 Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kör ve sağırlar gibi onlar üzerine kapanmazlar.
Onlar, şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."
İşte bunlar, sabretmiş olmarına karşılık yüksek konaklarla ödüllendirilirler. Ve konaklarda sağlık dileğiyle ve selamla karşılanırlar.
Orada sürekli kalacaklardır. Ne güzel konak yeri, ne güzel dinlenme yeri!
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hasanoktem Yazdı:
İbrahimim Yazdı :
.......................
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
................
Selam İbrahimim Kardeş,
Eline Yüreğine Sağlık
'' SON LİMANIMIZ HAYIR OLSUN, SON LİMANIMIZ CENNET OLSUN ''
bu duana tüm yüreğimle katılıyorum.
Yüce Allah'a Emanet Olunuz.
|
|
|
Aleyküm selam hasanoktem kardeşim.
Sizinde elinize, yüreğinize, dilinize ve gönlünüze sağlık.
Allah razı olsun, sizin gibi dostlarla o limanda buluştursun inşaallah.
Hep birlikte Allah’a emenet olalım.
Selametle kalın.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
iblissavar Yazdı:
Selam kardeş,
yazınız etkileyici,ancak konuyla ilgili ayetleri tam olarak yazsaydınız daha güzel olurdu.Aynı ayetler bir başka çeviride şöyledir:
Elmalılı çevirisi(sadeleştirilmiş)
43/36 - Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
37 - Şüphesiz ki bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
38 - Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
39 - Onlara: "Bugün pişmanlık duymanız size hiçbir fayda sağlamayacaktır. Çünkü siz zulmettiniz. Şimdi de hepiniz azapta ortaksınız." denir.
|
|
|
Aleyküm selam iblissavar kardeşim.
Yazımızdan etkilenmenize sevindim.
Bu ne güzel cümleler, Allah razı olsun eksiğimizi tamamlamışsınız.
Allah’a emanet ol, saygı ve sevgilerle.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
sebemelikesi Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 03 aralik 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ibrahimim Yazdı:
Son limana gelmeden
Enam 122 Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
76 İnsan /1 İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?
Yokluktan toprağa hazırlık, topraktan cana hazırlık, candan babaların bellerine hazırlık, babaların bellerinden, ana rahmine hazırlık, ana rahminden dünyaya hazırlık, dünyadan ahirete hazırlık.
Ahirette ya ebedi cennet yada ebedi cehennem.
Allah yoktan yaratıyor; Toprak olmak için bir takım evrelerden geçiriyor, can olması için, süzme çamur, kıvama gelecek balçık, ses getiren sal sal yapıyor.
Can verip, DNA şifrelerini yerleştirip şekillendiriyor, ruhundan üflüyor, baba sulbünde, ana rahmine hazırlık yaptırıyor, ana rahmine en uygun hale gelme ve orada hayatını devam ettire bilme egzersizleri oluşturuyor, hazır hale geldiği zaman, bir başka zamanda ve mekanda devem etmek üzere, ilahi takdir gereği, yolculuk devam eder.
Ana rahmine düşen, sperm daha önceki yolculuğunda öğrendiklerini yaparak hayta tutunmaya başlıyor, her şey artık belirgindir, vardır, kendi varlığından haberinin olup olmadığını bilmediğimiz, o bir varlıktır artık.
Yapışıp kalır nutfe olur, kan pıhtısı olur, bir çiğnem et olur, kemiğe et ve kas giydirilir, belirginleşir artık, dünyada hayatını sürdürebilmesi için ne varsa verilir; sindirim sistemi, dolaşım sistemi, ciğer, mide, böbrek vb.. gözler, kulaklar, gönüller verilir ,eller, ayaklar, kollar ve bacaklar vs.. verilir. Bunlar ana karnında lazım olacak şeyler değil, dünyaya hazırlıktır, dünyada yaşaya bilsin diye verilir.
Ve dünyaya yolculuk devam eder.
76 İnsan /2 Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
Dünyada yaşam başlar, yolculuk devam eder, burada biraz durum farklıdır artık, buradaki hazırlık insanın kendi iradesine ihtiyarına bırakılmıştır. Burası imtihan yurdudur, buradan sonra artık yolculuk yoktur.
Mülk 1,2 Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, herşeye Kadir'dir.
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Aziz'dir O, Gafur'dur.
Çünkü buradaki (hayat ve ölüm arası) hazırlık ahirete hazırlıktır, bu artık yolun sonu, son gar, son istasyon, son liman, geriye dönüş yok artık, istesek de dönemeyiz.
Secde 12 Suçluları Rablerinin huzurunda, başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri çevir de iyi iş işleyelim; doğrusu kesin olarak inandık" derlerken bir görsen!
Dünyadaki yolculuk, daha önceki yolculuklarda, (yoktan, toprağa, topraktan cana, candan, sulbe, sulüb den, ana rahmine, ana rahminden dünyaya) olduğu gibi değil, imtihanın gereği geleceği yer sınırlı ve tekti, dünyada ise iki seçenek var ve bu insana bırakılmış.
Artık yetişti olgunlaştı, varlığının farkında, nereden geldiğinin farkında, nereye gideceğinin farkında, iradesi, aklı, tercih hakkı var.
Yokluk, toprak, can, sperm, cenin, dünya ve ahiret
76 İnsan /3 Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya nânkör olur.
Topraktan, baba sulbüne, baba sulbünden, ana rahmine, ana rahminden, dünyaya yolculuk gerçekleşti, güzel bir biçimde (ahseni takvim üzere) yaratıldı ve dünyada yolculuk başladı.
Başlangıçta Allah her insana, kendine ait bir hayat kulvarı ve bu kulvara ait start/başlama noktası verir. Düğmeye basılır ve yarış (hayat yarışı) başlar.
Bu yarış insanın kendi kendisiyle olan yarışıdır. İnsanın içindeki sahada, iyilikle kötülüğün, hak ile batılın, adalet ile zulmün, iman ile küfrün yarışı yapılır. Herkesin kendi sahası, kendi koşulları, kendine ait dünyası bir birinden farklı farklıdır, bu anlamda kimse kimseye benzemez.
Bu yarışın sonunda Allah herkese verdiğiyle hesaba çekeceği için, kimse benim imkanım onunkinden az, falancaya çok verilmiş bana az, o zengin ben fakir, ben sakat o sağlam, geçmişler bizlerden şanslı, bizim imkanımız gelecektekinden kısıtlı, keşke erkek olsaydım, kadın olsam daha iyi olurdu, benim kafam seninki kadar çalışmıyor, işten güçten gözümüzü açamıyoruz, ülke şartları, ortam bozuk, böyle bir ailede yetişmek talihsizliktir, işçi olmak zor, memur olmak engelleri artırıyor, patron olmak sorumluluğu artırıyor, çiftçi değil fabrikatör olsaydım, param olsa infak ederdim, malım mülküm olmasa sabrederdim, şu olanak bu meslek, bende olsaydı benim olsaydı, ben olsaydım, bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu vs.. vs…. gibi mazeretler geçerli değildir.
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
İman ayrı amel ayrı, din ayrı hayat ayrı, teori ayrı pratik ayrı, can ayrı beden ayrı!!! O ayrı bu ayrı, dinimizi imanımızı parçalamışız, o zaman canımız cennete, bedenimiz cehenneme gitsin.
Et ile tırnak gibi hiçbir birinden ayrılır mı, iman olurda, amel olmadan olur mu, ateşi dumansız yakamazsınız, cismi gölgesiz göremezsiniz, beden cansız olur mu, madde enerjisiz çalışır mı.
İmanın olduğu yerde hareket vardır, aktivite vardır. Şehit seyyid KUTUB un bir sözü aklıma geldi, “iman giren kalpte dur durak olmaz” demiştir.
Ali-Imran 141,142 Tüm bunlar, Allah iman edenleri iyice seçip arındırsın ve küfre sapanları mahvetsin diyedir.
Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
29 Ankebut /2,3,4 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiç bir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar!
Herkes kendisine verilen hayatı gözden geçirmeli, yaşıyor olmanın, sıradanın dışında bir fark edişle fark etmeli, nasıl yaşamak gerektiğinin bilincini yakalayarak, erdemli yaşama bilincini kuşanıp, o uğurda ceht/çaba göstermelidir.
Allah’ın yolunda olup olmadığı nereden anlaşılacak, Allah uğrunda çaba gösterenleri dikkate alır ve onlara değer verir.
Ankebut 69 Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir.
Halık/yaratan, Bari/var eden, Musavvir/biçim verenin, verdiği hayatı, yine onun gösterdiği doğrultuda sürdürmelidir.
Rahman ve Rezzak olanın ona verdiği sağlığı, rızkı, fark etmeli ve şükrünü eda etmelidir.
Rabbinin ona teklif ettiği hayat nizamını, en güzel bir şekilde nasıl yerine getiririm, diye düşünmeli, kaygılanmalı, alaka göstermeli ve ilgi duymalıdır.
Samimi olmalı şeksiz ve şüphesiz inanmalı, Rabbine tam bir teslimiyetle teslim olmalıdır. Bireysel hayatı, inanç dünyası, sosyal ilişkileri, eşyaya bakışı Allah için olmalıdır.
6 Enam /162 De ki: "Benim namazım, ibadetlerim/kurbanlarım, hayatım, ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir."
Allah’ın bize Kur’an’da hitap ettiği gibi, öncelikle sağlam ve samimi olarak, tam güven içinde iman edip şeksiz ve şüphesiz teslim olmak, Allah için, önüne gelen her şeyde, adaleti, doğruluğu ve dürüstlüğü, ufak büyük demeden, hep iyilikten yana olmak, kötüyle mücadele etmek, bu öğretiyi dimdik ayakta tutabilmek içinde, ibadetlerle Rabbe yakarmak yardım dilemek gerekir.
2 Bakara /45 Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin.Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.
Allah bizim ne kadar iş yapıp topladığımıza bakmayacak, biriktirdiğimize bakmayacak, hacmine, ağırlığına bakmayacak.
Yüce Allah bizim harcadığımız efora bakacak, yaptığımız mesaiye bakacak, birikilenler insanların ellerindeki imkanlarla ilişkilidir, ama çalışmak, Allah için çalışmak, imkanlarla kayıtlı değil, her kesin ortaya koyabileceği, bir sermayedir, çalıştıkça artan, arttıkça çalışma şevki ve iştiyakı veren bir sermayedir.
Necm 39,40 İnsan için ancak kendi çalışması vardır. Ve onun çalışması da yakında görülecektir.
Naziat 34,35,36 O güç yetmez büyük felaket geldiğinde, O gün insan, uğrunda gayret sarf ettiği şeyi hatırlar. Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.
Allah insanların, Allah için yapılan çalışmasına, Allah için yapılan dua ve ibadetlerine, değer veriyor.
Furkan 77 De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır.
Dua edeceğiz, yakaracağız, tam bir teslimiyetle, hayşiyet duyacağız ve o zaman kurtuluşun yolu açık olacak.
Enfal 29 Ey iman sahipleri!Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla batılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter.Allah, o büyük lütfun sahibidir.
Böyle başlayalım hayata, gelin her şeyi bir kenara bırakalım, tövbe edelim, hayatımızda ter temiz bir sayfa açalım, tekrar tekrar iman edelim, imanımızı tazeleyelim.
Nisa 136 Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkar ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
|
|
|
Selamlar
Sayın ibrahimim, elinize, yüreğinize sağlık. Çok güzel bir yazı. her zamanki gibi Fakat, arkadaşların dikkatini çekecek kadar etkili olmamış galiba, böyle güzel yazılardan ziyade tartışma yaratacak konular daha cazip geliyor nedense. Günlerdir siteyi takip ediyorum. Ve inanın üzülüyorum. Tek bir konu başlığı altında kısır döngüye dönüşmüş bir halde devam ediyor. Bir konu hakkında fikirler beyan edilir, doğrular ortaya konur ve artık sonuca ulaşılmıyorsa konu kapanır. Konuşulacak, tartışılacak, yazılacak o kadar konu var ki, kusura bakmayın arkadaşlar ama, site artık kişisel tartışmaların yapıldığı, ağız dalaşından öteye gitmez oldu. Bir hanif olarak görüşlerimi bildirmek istedim. Üyelerden ricam daha seviyeli, daha faydalı yazılarla siteye renk vermeleri.
İbrahimimin dediği gibi,
Son yolumuz hayır, son limanımız cennet olsun inşallah.
Rabbim hayırlarda yarışan kullarından eylesin.
__________________ "De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?"
|
Yukarı dön |
|
|
kamer Uzman Uye
Katılma Tarihi: 06 kasim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ibrahimim Yazdı:
Son limana gelmeden
Mülk 1,2 Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, herşeye Kadir'dir.
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Aziz'dir O, Gafur'dur.
Çünkü buradaki (hayat ve ölüm arası) hazırlık ahirete hazırlıktır, bu artık yolun sonu, son gar, son istasyon, son liman, geriye dönüş yok artık, istesek de dönemeyiz....
76 İnsan /3 Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya nânkör olur.
Nisa 32 Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın! Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin. Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
Başkalarının hayatı başkalarına aittir, biz kendi hayatımızdan sorumluyuz.
Herkes kendine verilenle imtihan olacaktır. “Biz inandık ama yaşayamıyoruz, bir sürü engel var” diyip de asılsız mazeretler ileri süremeyiz, sürsek de tutarlı ve geçerli olmayacaktır.
Aslında onlar mazeret değil, birikmiş manevi kirlerdir.
Zamanında, iman’i değerlere sahip çıkmamış, Kur’an ahlakıyla bezenmemiş, kademe kademe kemalata taşıyan Rabbe yakarıştan, ibadetlerden uzak kalmış, kendini şeytanın ve dostlarının kucağına atmış, şeytanda onun benliğine, habis olan ne varsa yerleştirmiş, o artık onları mazeret zanneder olmuştur. Bunlar mazeret değil şeytanın biriktirdikleridir.
43 Zuhruf /36,37 Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur'an'ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hala hidayet üzere olduklarını sanırlar.
İman ayrı amel ayrı, din ayrı hayat ayrı, teori ayrı pratik ayrı, can ayrı beden ayrı!!! O ayrı bu ayrı, dinimizi imanımızı parçalamışız, o zaman canımız cennete, bedenimiz cehenneme gitsin.
Et ile tırnak gibi hiçbir birinden ayrılır mı, iman olurda, amel olmadan olur mu, ateşi dumansız yakamazsınız, cismi gölgesiz göremezsiniz, beden cansız olur mu, madde enerjisiz çalışır mı.
İmanın olduğu yerde hareket vardır, aktivite vardır. Şehit seyyid KUTUB un bir sözü aklıma geldi, “iman giren kalpte dur durak olmaz” demiştir.
Ali-Imran 141,142 Tüm bunlar, Allah iman edenleri iyice seçip arındırsın ve küfre sapanları mahvetsin diyedir.
Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
29 Ankebut /2,3,4 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiç bir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar!
Herkes kendisine verilen hayatı gözden geçirmeli, yaşıyor olmanın, sıradanın dışında bir fark edişle fark etmeli, nasıl yaşamak gerektiğinin bilincini yakalayarak, erdemli yaşama bilincini kuşanıp, o uğurda ceht/çaba göstermelidir.
Allah’ın yolunda olup olmadığı nereden anlaşılacak, Allah uğrunda çaba gösterenleri dikkate alır ve onlara değer verir.
Ankebut 69 Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir.
Halık/yaratan, Bari/var eden, Musavvir/biçim verenin, verdiği hayatı, yine onun gösterdiği doğrultuda sürdürmelidir.
Rahman ve Rezzak olanın ona verdiği sağlığı, rızkı, fark etmeli ve şükrünü eda etmelidir.
Rabbinin ona teklif ettiği hayat nizamını, en güzel bir şekilde nasıl yerine getiririm, diye düşünmeli, kaygılanmalı, alaka göstermeli ve ilgi duymalıdır.
Samimi olmalı şeksiz ve şüphesiz inanmalı, Rabbine tam bir teslimiyetle teslim olmalıdır. Bireysel hayatı, inanç dünyası, sosyal ilişkileri, eşyaya bakışı Allah için olmalıdır.
6 Enam /162 De ki: "Benim namazım, ibadetlerim/kurbanlarım, hayatım, ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir."
Allah’ın bize Kur’an’da hitap ettiği gibi, öncelikle sağlam ve samimi olarak, tam güven içinde iman edip şeksiz ve şüphesiz teslim olmak, Allah için, önüne gelen her şeyde, adaleti, doğruluğu ve dürüstlüğü, ufak büyük demeden, hep iyilikten yana olmak, kötüyle mücadele etmek, bu öğretiyi dimdik ayakta tutabilmek içinde, ibadetlerle Rabbe yakarmak yardım dilemek gerekir.
2 Bakara /45 Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin.Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.
Allah bizim ne kadar iş yapıp topladığımıza bakmayacak, biriktirdiğimize bakmayacak, hacmine, ağırlığına bakmayacak.
Yüce Allah bizim harcadığımız efora bakacak, yaptığımız mesaiye bakacak, birikilenler insanların ellerindeki imkanlarla ilişkilidir, ama çalışmak, Allah için çalışmak, imkanlarla kayıtlı değil, her kesin ortaya koyabileceği, bir sermayedir, çalıştıkça artan, arttıkça çalışma şevki ve iştiyakı veren bir sermayedir.
Necm 39,40 İnsan için ancak kendi çalışması vardır. Ve onun çalışması da yakında görülecektir.
Naziat 34,35,36 O güç yetmez büyük felaket geldiğinde, O gün insan, uğrunda gayret sarf ettiği şeyi hatırlar. Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.
Allah insanların, Allah için yapılan çalışmasına, Allah için yapılan dua ve ibadetlerine, değer veriyor.
Furkan 77 De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır.
Dua edeceğiz, yakaracağız, tam bir teslimiyetle, hayşiyet duyacağız ve o zaman kurtuluşun yolu açık olacak.
Enfal 29 Ey iman sahipleri!Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla batılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter.Allah, o büyük lütfun sahibidir.
Böyle başlayalım hayata, gelin her şeyi bir kenara bırakalım, tövbe edelim, hayatımızda ter temiz bir sayfa açalım, tekrar tekrar iman edelim, imanımızı tazeleyelim.
Nisa 136 Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkar ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur.
Son yolumuz hayır olsun, son limanımız cennet olsun inşallah.
|
|
|
Merhaba İbrahimim,
Allah Razı olsun, gönül alemin klavyene o kadar güzel yansımış ki.Eline , gönlüne sağlık.Bizlere de tercüman oldun.
Yüce Allah bizlere Allah ve Resul'ünü sevmeyi , sevenlerle yoldaş olmayı , Resul'e indirilen KİTABI okumayı nasip ve daim etsin.
8/29:Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir.
Mutlu ve esen kalın.
__________________ Kamer/17-22-32-40:Ant olsun Biz Kur`an`ı düşünme/öğüt için kolaylaştırdık/hazırladık.O hâlde var mı ibret alıp düşünen?
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar
Sayın ibrahimim, elinize, yüreğinize sağlık. Çok güzel bir yazı. her zamanki gibi Fakat, arkadaşların dikkatini çekecek kadar etkili olmamış galiba, böyle güzel yazılardan ziyade tartışma yaratacak konular daha cazip geliyor nedense.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|