| Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
		     | 
                    
            		  
           | 
           
          
           
  | 
           
          
  
Asagidaki yazi  www.satirbasi.com  'da ki bir yaziya gonderdigim yorumumdur. 
  
  
Merhaba Murat bey, 
  
Oncelikle yazinizin coguna katildigimi belirtmek istiyorum. Sizin vardiginiz sonuca, size muhalif gibi gorulebilecek bir yol takip ederek ulastigimi belirtmek isterim. 
  
Kendim 25 yili askin bir zamandir Yalniz Kuran kaynakli bir din anlayisini savunuyorum. 
  
Benim icin bu degismeyecek temel kaide. 
Bu anlayisim, beni mecburen Kuran uzerine yogunlasmaya sevk ediyor. 
 
Kuran'i anlamak icin  gayret ederken, bir cok sorunla karsilasiyoruz. 
  
Bunlar aradan gecen 1375 yilin urettigi teknik  sorunlar.  
Basta  gelen sorun; dinin, Resulullah gununun  musterek inanis biciminden uzaklasarak  cok  farkli yorumlara tabi tutulmus olmasidir. 
  
Bunu biraz acacak olursak; tarihte olusmus ekoller meseleleri, yalniz kendi  branslarinin  anlayisina mahkum ederek izaha calismistir. Ekoller arasi amansiz mucadeleler yasanmis ve  karsilikli olarak agir ithamlar aralarindaki ucurumlari derinlestirmistir. Iddialarin ispati icin basvurulan yegane kaynak butun taraflar icin Kuran olmustur. Tarihte hariciler hakem olayini protesto ederken Kuran ayetlerini kullanarak butun muslumanlara muhalefet etmistir. Hakem olayinin ardindan, gelecek yillarda Sia’nin tam karsiti olarak  karizmatik toplum anlayisini  Kuran ayetleri ile savunmaya devam etmislerdir.  
    
Hz Osman ve Ali donemlerinin ardindan idareyi ele geciren Umeyyeogullari  Saltanatlarinin mesrulugunun ispati icin baska argumanlarin yanisira, ayni girisimlerde bulunmuslardir. Guya onlarin idareyi ele gecirmesi Allah’in iradesi idi. Inananlarin basina ebedi  bela olacak olan Kader  konusu bile Kuran kullanilarak ispata calisilmistir. Hilafet’in kutsalligini ifade icin  Bakara suresi 30.ayete referansta bulunulmustur vb. 
  
Kuran’i anlamak acisindan sapmalarin cumhuru kapsamadigi   ve ana tartisma konusunun imamet –hilafet merkezinden  belirlendigi Hz Ali sonrasi boyle bir ilk   donem diyebilecegimiz surec yasanmistir. 
  
Imparatorlugun  genis alanlara yayildigini  ve bir cok medeniyeti sinirlarina  kattigini gormekteyiz. 
  
Imparatorluk icindeki  ihtiyac ve gelismeler  buyuyerek surerken  ekoller, formatif bir yapilanmaya baslamistir.  Cogu iyi niyetli insanlar, kendilerini  taraf olmanin verdigi zaafiyetle olusan yogun bir tartisma-catisma ortaminda buldular. Egemen  guclerin hos tutulmasi da buna ilave edilince buyuk bir cikmaza  dusuldu. 
  
Mesned ihtiyaci geregi dogan kaynak arayislari, Kuran’in yanisira  basvurulan diger otoriteler olusturdu. Siralamada Kuran’dan sonra  hadislere muracaat  800 lu yillari takiben umumun kabulu haline geldi. 
  
Bu asirlari muteakiben  olusmus yorumlar, iktidarlar ve onlarin kontrolu altindaki ulema tarafindan kabulu mecbur olarak sunulmus ve bunlara ilavelerle gunumuze kadar gelinmistir. 
  
Bunlara itiraz eden ilim sahipleri olmakla birlikte resmi idarelerin onayini alanlar halka ulastirilmis ve insanlar bu bilgileri tek dogru sanarak yasayagelmistir. 
  
 
Ustteki bilgiler bu sureci  tam olarak yansitmaya yeterli degildir. Butun detaylari ile bu konularin islenmesi ayri ayri uzmanliklari gerektirir. Bunlari ozetle vermemin sebebi asgidaki izahlarin anlasilmasini kolaylastirmak icindir: 
   
 
Kuran’in vahyi ile birlikte semantic bir evrim geciren dil, Resulun vefatindan kisa bir sure sonra baslayan, su veya bu nedenle olusmus farkli yorum guruplari tarafindan, yeniden bir evrime tabi tutulmus ve bu gunumuze dek suregelmistir. 
  
Kelimelere  kastettikleri anlamlarin disinda anlamlar yuklenmis ve her ekolun sozlugune gore manasi degisen  bir duruma sokulmustur. 
  
 
Boyle bir surecin  biraktigi mirasi yerli yerince tasnif edememek, Kuran’i anlamamizin onunde buyuk bir engel olarak durmaktadir.  
  
  
Ana dili arapca olanlar bile burda bizimle musterek  bir durumdadirlar. 
    
Kuran’i anlamak zaruretine inanan insanlar, Kuran’in inzal  edildigi donemin Arap dili uzerinde yapilmis ilimsel  calismalara  yonelmek zorundadir. 
  
Bunun yanisira Tarihi kaynaklar elestirisel yaklasimlarla netlestirilmelidirler. 
  
Gerek Kuran’dan gerekse Kuran’la ortusen tarihi verilerden istifade ederek Hz Muhammed’in  Kuran’i nasil anlayip uyguladigini tesbit etmek bir zarurettir. 
 
  
Risalet  yasami boyunca Resul Muhammed’in yasam cizgisi  Kuran olmustur. Icraatlari ilahi kaynak tarafindan  degerlendirmeye tabi tutulmustur. Boyle mustesna bir kimsenin siradan addedilmesi ve ondan istifade edilmemesi Kurani anlama girisiminde  bulunan kimse icin isin basinda iken cikmaza suruklenmek olacaktir. 
  
 
Kuran’i Resulsuz anlamak ve yasamak akli basinda bir  iddia olamaz. 
  
 
Gunumuz insani bu konulara ilgi duyarken aceleci olmadan,  ilmi bir ciddiyetle arastirmasini surdurmelidir. Kuran uzerinde akademik calismalar yapan cevrelerdeki Ilim adamlari da  cok buyuk bir sorumluluk altindadirlar. Kuran’a yogun yonelislerin oldugu gorulmektedir.  Ilim adamlarinin  halki  takip etmekten vazgecip bir an evvel hazirliklara koyulup, bu insanlara Kuran’i anlamalarinda istifade edecekleri  calismalar sunmalidirlar. 
  
Insallah gayret ve samimiyyet  tikaniklari acar ve  dogru  yolu gosteren rehberi insanlar anlayip takip ederler.  
 
 
  
   Saygiyla 
  
         |