Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bu ayrıntılara takılmak bir bakıma "Bir gündüzün altı ay, bir gecenin altı ay sürdüğü yerlerde vakitleri belirlenerek yazılan (kitaben mevkûta) ibadetler nasıl yerine getirilecek?" itirazına benziyor.
Anlıyorum sizi ama resmin tamamını görelim önce. Bilgi eksiğimi ve yanlış bilgi sahibi olmamı onun içine sonra yerleştiririz, Allah isterse. Ben onları sevinerek gideririm.
Resmin tamamını görebilmemiz içinse 9:36'daki ŞEHR kelimesini doğru meallendirmemiz gerekiyor:
İnne ıddete'ş "şuhur"i ındellahi 'sné aşere "şehr"en...
Doğru meal: Allah'ın ındinde "şehr"lerin SAYIMI on iki "şehr"dir.
Dikkat. Öyle hicri takvim, rumi takvim, ya da beşeren kurgulanan öteki her hangi bir takvimde öne sürüldüğünün aksine, "Şehrlerin adedi yani SAYISI on ikidir," demiyor Allah. Deseydi, hâşâ, çelişkiye düşerdi.
Onu beşeri takvimleri kurgulayanlar diyor. Oysa hepimiz pek âlâ biliyoruz ki KURANÎ TAKVİM hariç hiç bir takvimin tanımladığı yılda tamı tamına on iki ay yok; 12 + küsur ay var. Şubat ayına bazı yıllarda bir gün eklenmesi ve bu eklenenlerin belli bir süre sonra yılın "on üçüncü ay"ına tekabül etmesi bunu kanıtlar.
Hele hicrî takvim fantazisi, hele hicrî takvim fantazisi...
YIL Kuranî takvimde yerkürenin güneş çevresinde dolanmasına göre oluştuğu halde hicrî takvimde kamerin dünya çevresinde dolanması esasına göre oluşur. Dolayısıyla hicrî takvim yılı, Kuranî güneş yılından on küsur gün kısadır.
En kızıl dolunayı "velev ki domates gibi kızarıp dursun" misillu ifadelerle küçümsemek bence doğru değil. Çünkü "kadr gecesi"ni sabitleyen, o dolunaydır ve Kuran'ın indirilmesine tanık olan Kadir gecesi (2:185) bin dolunaydan hayırlıdır (97:3).
Hicrî takvimde yıl yıldan on bir gün erken geldiği için Kadir Gecesi sürekli gezer. Elbette abestir bu. Yani Kuran adı Kadr gecesi olan belli bir gecede indirilecek ama, yine de, yılın 354 gününden her birinde yani belirsiz bir gecede indirilmiş olacak?
O kızıl dolunayı küçümsemek, Kuran'ın indirilişini küçümsemek gibi bir şey. Haksızlıktır, zulümdür.
"Hicrî takvim yılı"nın kısalığı böyle bir sürü amansız zulümlere yol açıyor. Örneğin av yasağı bazı yıllar fiilen işlemez oluyor o dört haram ay kışa denk geldiği için, dolayısıyla yaza denk gelmediği için.
Avlanmak kışın yasak olmaması gerektiği halde yasak ama yasağın gerekli olduğu yazın serbest! Mâide 2 ve 95'i vahyeden Allah'a inat.
Hayır! "Hicrî takvim yılı"nı o yılın içindeki ayların SAYISI tanımladığı için Kuran onaylamaz. Beşeriz şaşarız; bunu göremiyebiliriz ama bari olayı küçümsemiyelim; gırgıra almıyalım.
"Şehr"lerin SAYISI esas alınarak yapılan "hicrî yıl"ın tanımı yanlıştır; yılı "şehr"lerin SAYIMINA göre tanımlayan Kuran'a aykırıdır.
Açıklamaya çalışayım ama bazı işaretler kullansam iyi olacak. Bir nokta (.) 10 gün olsun, iki nokta (..) 20, şu işaret te .:. 30 gün yani 1 (bir) dolunay.
Ve 21 Hazirandan sonraki 0 ile 30 gün içinde gerçekleşen dolunay kızıl dolunay olsun.
Farz edelim ki kızıl dolunay 2001 yılında 21 Haziran'daki "yaz dönencesi"nde göründü. 2002'de ondan on gün sonra görünür, 2003'te 20 gün sonra ve 2004'te 30 gün sonra.
Anılan dört yılın dolunaylarını sayalım.
.:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:. (2001)
., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:. (2002)
.., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:. (2003)
.:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:., .:. (2004)
2004 yılının içindeki 28-29 günlük ayların SAYISI 13 (on üç)tür. Yani Tevbe 36'daki ilahî hükme aykırıdır. Allah o ayette ne diyor? Allah'ın ındinde şehr"lerin SAYILMASI 12'dir.
Allah'ın ındindeki yılı belirlemek için O'nun emrettiği şeyi yapacaksınız: dolunayları SAYACAKSINIZ:
birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onbirinci, on ikinci.
Ve duracaksınız orda. On ikinci dolunayı SAYDIĞINIZ anda yıl biter.
Allah kızıl dolunayın önünde her üç yılda bir ortaya çıkan on üçüncü dolunayı saymıyor. On ikinci dolunayda SAYIM bitmiştir.
Dikkat. Allah "Ayların SAYISI on ikidir," demiyor; "SAYILMASI on ikidir," diyor. "Adedi," demiyor; "ıddeti" diyor.
Abdurrahman ıddet ile adet arasındaki farkı bilir. Daha önce bunu göz önünde tutarak bir açıklama yaptım. "Size tamamen katılıyorum," dedi. Bana artık katılmıyorsa şimdi söylesin. Lütfen.
Kızıl dolunayın önünde peydahlanan on üçüncü dolunayı klavyenin nimetinden yararlanarak silelim; sünnetullahın gereği derhal yerine gelecektir:
.:., .:.,.:., .:., .:., .:.,.:., .:., .:., .:., .:., .:. (2004)
Özetle, ŞEHR ramazan değildir, recep değildir, şaban değildir. ŞEHR Allah'ın ındinde dolunaydır ve bir yıl, dolunaylar on iki kez sayılarak belirlenir.
Sevgi ile.
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|