Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

İçerik boş olduktan sonra şeklin ne önemi var ki? dediniz...

peki tersten sorayım, içerik DOLU olduktan sonra, Subhan karşısında AZCİYETİ ifade ederken şeklin ne önemi var ki, alın veya seceye takılıyoruz?

selam müminleredir...

Eğer içerik doğruysa o sizi yanlış mecralara sürüklemez zaten...!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Dermanbeg dost.

İsrâ 109: للاذقان يبكون

Çeneleri üstüne ağlarlar

li'l ezkâni (للاذقان): çeneleri üstüne

Yebgûne (يبكون): ağlarlar

Şu soruya cevap vermeye çalışırsanız "li'l ezkâni"nin duygu yoğun anlamına gelen bir deyim olduğunun ayırdına varacaksınız; lütfen deneyin: İnsanlar çeneleri üstüne nasıl ağlar? Siz hiç çenenizin üstüne ağladınız mı?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Dermanbeg dost.

İsrâ 109: للاذقان يبكون

Çeneleri üstüne ağlarlar

li'l ezkâni (للاذقان): çeneleri üstüne

Yebgûne (يبكون): ağlarlar

Şu soruya cevap vermeye çalışırsanız "li'l ezkâni"nin duygu yoğun anlamına gelen bir deyim olduğunun ayırdına varacaksınız; lütfen deneyin: İnsanlar çeneleri üstüne nasıl ağlar? Siz hiç çenenizin üstüne ağladınız mı?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam. 

bize okunanı kafamızı yere eğmeden, sanki boynumuzda kafamızı yere eğmemizi engelleyen bir bukağı varmışcasına okuyana bakarak dikkatlice dinlemek olarak anlıyoruz.

İsrâ 109'daki للاذقان يبكون ve ona bağlı olan soru ağlamakla ilgili olduğu halde verilen cevap, okunanı dinlemekle ilgili.

Güzel kardeşim, insanlar çeneleri üstüne ağlar mı? Siz hiç çeneniz üstüne ağladınız mı?

Dikkat. Ya Sin 8'deki İLÊ'L EZKÂNİ (الي الاذقان) ağlamakla değil boyundaki tasmaları taşımakla ilgilidir. Ben bunu Ya Sin adlı çalışmamda şöyle açıklamaya çalıştım:

Tasmalar o kadar enli ki omuzlarından ÇENELERİNE KADAR (الي الاذقان) varıyor. Başları o yüzden kalkık. Her ne kadar kibirden öyle yaptıkları sanılabilirse de gerçekte SEBEP SONUÇ İLİŞKİSİ devreye girmiş; kıskıvrak yakalanmışlar. Yani çaresizlikten öyle yapıyorlar.

Görüldüğü gibi Ya Sin 8'deki İLÊ'L EZKÂNİ, İsrâ 107 ve 109'daki "li'l ezkâni"den tamamen farklıdır. Yapı bakımından, anlam bakımından ve konu bakımından...

Ama siz yine de "li'l ezkâni"yi "ilé'l ezkâni"ye bağlıyorsunuz. Benim bunu anlamam mümkün değil. İnsanlar boyunlarına takılmış olup ÇENELERİNE KADAR varan tasmaları pek âlâ taşırlar ama çeneleri üstüne ağlarlar mı?

Ama güzel olan şu: iyi niyetlisiniz. "Siz şöyle algılıyorsunuz, biz böyle algılıyoruz!" deyip hoş görü kapısını açık bırakıyorsunuz. Teşekkür ederim.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Yazıma eklemeler yaptım. H A.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

çene üstü secde  :

senin sözün karşısında benim sözüm biter, çenem kapanır , emrine asla ve kat'a itirazım olamaz... sadece, yalnız ve ancak itaatim/ mutiliğim söz konusu olabilir sana karşı...bundan sonra, sadece "semi'na ve eta'na " derim, derim ve sana karşı gelmekten korkar, haddimi bilir, sana karşı çenemi kapatırım ve Yüceliğin/ kudretin/ azametin/ kibriya-i uluhiyetin, kibriya-i rububiyetin, kibriya-i vahdetin karşısında bütün diller haddini bilir, bilir de öyle konuşur.konuştuğunda da seni konuşur, senin yüceliğini ,uluhiyet ve rububiyetini tasdik eder, eder de öyle zikreder. kesin / yâkin bir inançla - asla sana şerik yapmadan- yalnız ve ancak sana salat ederek, senin uğrunda kıyam-rüku ve sücud'un tüm anlamlarını yaşamaya azmederek ve yaşatmaya çalışarak, tüm hayatını senin yolunda feda ederek konuşur. veçhimin/yüzümün önemli kıldığın bir parçası olan çenem, bütün yüzüm, yani  benliğim ile birlikte senin âli'liğin / yüksekliğin karşısında -eksiksiz -tüm anlamlarıyla secde'ye kapanır, sana karşı olan acziyetimi her halukarda izhar ederim...

"ben yalnız ve ancak senin önünde saygıyla eğilirim, senin karşında tüm benliğimle çenemi kapatıp yere koyarım ve seni her şeyden tenzih ederim, her türlü şirk'ten münezzeh kılarım...

Muhabbetle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam.

Çenelerinin üstüne secdeye varırlar (107): يخرون للاذقان سجدا

Çenelerinin üstüne ağlarlar ...........(109): يخرون للاذقان يبكون

107'deki "çenelerinin üstüne secdeye varırlar" ifadesi 109'daki "çenelerinin üstüne ağlarlar" ifadesiyle birlikte okununca ÇENELER kelimesinin deyim olup mecazî bir anlam taşıdığı görülür. Kısacası, deyimdeki ÇENELER kelimesi yüzümüzün bir parçası değil derin duygular içinde demektir. İsrâ suresinin bu iki ayeti zaten huşû hakkında: bu onların "huşû"unu artırıyor.

Derin duygular içinde secdeye varırlar (107): يخرون للاذقان سجدا

Derin duygular içinde ağlarlar ...........(109): يخرون للاذقان يبكون

Deyime başka bir örnek: İnsanın "içi yanarak ağlaması"... Bakın, insanın içi yanarak ağlaması iç organlarıyla ne kadar ilgiliyse "çenesinin üstüne ağlaması" çenesiyle o kadar ilgilidir. MADDEN... İmkanı yok.

Her halde bazan siz de içiniz yanarak ağladınız. O anda ciğerleriniz ve öteki iç organlarınız sahiden yandı mı; ağzınızdan, burnunuzdan duman çıktı mı?

Siz "çenenizin üstüne ağlayabilir" misiniz; öyle hiç ağladınız mı?  

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Çenelerinin üstüne secdeye varırlar (107): يخرون للاذقان سجدا

Çenelerinin üstüne ağlarlar ...........(109): يخرون للاذقان يبكون

Selam,

Öncelikle bu çevirilerin yanlış olduğunu belirtmeliyim. Bu çevirilere göre bu cümlelerin yüklemleri “succeden=yescudûne” ve “yebkûne” Yani “secde ederler” ve ağlarlar” oluyor. Halbu ki, öyle değil. Bu cümlelerin yüklemleri her ikisinde de “yexirrûne: düşerler” filidir. “SUCCEDEN” (ki “yescudûne” anlamınadır) ile “yebkûne” birer cümle olarak HAL cümlesidirler. Buna göre çevirirsek doğru çeviri şöyle olacak:

“Secde ederek /tam bir teslimiyetle çeneleri aşağı düşerler.”

“Ağlayarak çeneleri aşağı düşerler.”

Aslında düşenler kendileridirler. Çenenin düşmesi, başın öne düşmesi demektir. Başın öne düşmesinde ilk düşen (en aşağıda/altta) çene olduğundan çenenin düşmesi/çene üstü düşmek olarak ifade edilmiş. Bu da yüz üstü yere kapanmayı ifade ediyor. “Çene üstü yere kapanmak” deyimsel bir ifade olup “mutlak itaatı, sınırsız teslimiyeti” ifade eder.

“Lil-ezqân” ifadesi kendi başına bir deyim olmaz; önüne gelen fiil ile birlikte deyim olabilir.

XARRA ‘ALE-L-ERD: Yere kapaklandı.

XARRA BEYNE YEDEYH: Önünde yere kapandı.

XARRA TEHTE QADEMEYH: Ayaklarına kapandı.

XARRÛ Lİ-EZQÂNİHİM: Yüzü koyun yere kapandılar.

ĞARİQA Fİ-L-‘AMELİ HATTÂ-Z-ZİQN: Başını işten kaldıracak hali yok.

DAHİKE ‘ALÂ ZEQNİHİ: Onunla alay etti. DAHİKE FÎ ZAQNİHÎ: Yüzüne gündü/alay etti. Gibi.

XARRA fiili “yescudu” ve “yebkû” hal cümlesiyle birlikte mutlak teslimiyet, kesin taatı ifade ediyordur.

Dikkat ettiyseniz, “yere düşmeyi, yere kapanmayı”ifade eden “XARRA-YEXİRRU” dir. SECEDE-YESCUDU yere kapanmayı anlatmıyor; inanmayı, itaatı, teslimiyeti, söz dinlemeyi, itirazsız kabulü ifade ediyor. Ruku’ da öyle.

"Çene üstü secde", "çene üstü ağlama" olarak çevirilebilecek bir deyim Kuran'da yok.

Muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Secde ederek /tam bir teslimiyetle çeneleri aşağı düşerler.”

Daha önce de söylemiştik salt kelime anlamından ziyade verilen fotoğrafı anlamaya çalışmak gerekir diye.Örneğin burada soracağımız bazı sorular var.Çene ne oluyorda "düşüyor"? "Düşmesi" çeneyi devre dışı bırakmaz mı?Oysa bu eylem sonucu huşunun artması gerekiyor!!Çenenin altında düşmesini engelleyen bukağı olmasına rağmen yine de düşmesi mümkün mü?

"Yehirrune" kelimesi başlı başına sadece düşmeyi değil OKUnandan etkilenip çıkan sonucun üzerine kapaklanmayı/sahiplenmeyi anlatıyor.Buda yere değil karşıya doğru odaklandığını/ hamle yaptığını anlatıyor kanımca çenenin/kişinin..Selamlar..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Abdurrahman hocam, çok iddialı konuşuyorsunuz ve çok yanılıyorsunuz. Bu kaçıncı?

Samia'yı hatırlıyor musunuz? Araptır; anadili Arapçadır; gördüğü öğrenimin bir konusu da Arapçanın grameridir. Bakın ne diyor (http://free-minds.org/forum/index.php?topic=15172.75):

Şu anda vaktim yok; yalnızca son cümlesinin çevirisini yapabilirim.

Isrâ 109: And they fall down to their chins weeping and  it increases their "humility" ,ويخرون للأذقان يبكون ويزيدهم خشوعاً It is clear that "fall to the chin" is an expression and that their reaction was that of being humble (سجد: خشع ; sajada: kasha3a : to be humble/fearful)

- kharruu 3alal athqaani suj-jadan
- kharruu 3alal athqaani yabkuun (weeping)

If we can imagine a prostration falling to the chin, what does "weeping falling to the chin" mean? That's why I believe to the chin is an expression and has nothing to do with the literal translation "fall to the chin".

It could mean fully, intensely, to the farhest extent ....

(Çenelerinin üstüne) tamamen demek, derin derin, son kertesine kadar.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Abdurrahman hocam. Tepkim yazınızı benim belirttiğim bir görüş hakkında yazmanıza rağmen beni yok sayarcasına selamsız sabahsız başlatmanıza idi. Sizi kırmak en son yapacağım şeydir.

Bir çok kez yanıldığınıza dair ifademi geri alıyorum. Özür dilerim.

Sevgi ile,

Hasan Akçay