Yazanlarda |
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Değerli Hanif dostlar,
Zaman zaman Ateist platformlarda veya bire-bir sohbetlerde rastladığım ilginç dialoglara değinmek istiyorum. Öncelikle Ateist düşünceyi küçümsemediğimi belirtmekle söz başlamak istiyorum.İçlerinde birçok Kuran öğrencisinden daha fazla bilgi sahibi olanlar ile tanıştım. Birçoğu iyi araştırmacılar ve sıkı münakaşacıdırlar. Ehli Sünnet ve Şürekasının çoğunlukla mücadelede sıkıntı yaşadığı bir kesimdir Ateistler. Birçoğu onlarla mücadelede oldukca eski yöntemlere başvurur; Söz konusu argumanlara göz atacağız,bunlardan bazıları Ebu Hanefinin ve diğer tarihi "büyüklerin" Bağdat,Küfe ve Şam civarlarında ortaçağ İlim adamları ile yaptıkları tartışmalardan ve yine hadisler gibi anlatıla gelen hikayelerden. Hani şu tartışmaya bilerek geç gelen,sonrada geç gelme sebebi olarak nehri geçmek için ağaçların kendiliğinden sal olduğu v.s hikayeler... Sonunda hep "kafir" kendiliğinden olur mu canım? sorusunu sormak zorundadır ve "kahramanımız" taşı gediğine koyar... Aslında geri planına baktığımızda o dönemin ekollerinin bir DERS HALKASI vardır...Bu insanlarda dönemlerinde ciddi kafa yormuş ve düşünmek sureti ile Salatlarını dosdoğru yapmışlardır.
Birde Atesitleri "Tüccar zihniyet" diye adlandırdıkları,aslı Aliye dayandırılan ünlü replik vardır; Hani eğer Allah yoksa ben birşey kaybetmem ama YA vARSA? o zaman senin halin nice olur diye "kafirin" içine şüphe düşüren şu ünlü hikaye... Bu tür basit söylemlerin Ali gibi bir tarihi kişiliğe ait olduğunun bir delili de yok aslında. Ama imanını bir "İHTİMAL" üzerine bina etmiş bir müslimanın düştüğü acı durumda ayrıca tartışmaya değer. Bu tür kardeşlerimiz sıkca Ateistlere TEBLİĞDE bulunmak niyeti ile boy gösterir,genelde sonu sövmekle biten boş tartışmalara girerler. Sonunda işte müslimanlar böyle ağzı bozuktur diye maalesef hepimizi karalarlar. Aslında birçoğunun onlara Tebliğe giderken eldeki Bulgurdanda olduklarına üzülerek şahit oldum. Her ne kadar üzülsek de aslında bunun da bir taKDiRe/Kadere/Hesaba tabi olduğu ve Hudanın kimi sıratel mustakime yöneltip,kimi saptıracağını biz bilemeyiz elbet... Biliyorum ki burada da bazı kardeşlerimiz Ateist esintilerden etkileniyor,soğuk alma semptomları gösteriyorlar... Onlarla iltişime geçmeyin demeyiz,Kuran bilgisine güvenen için hiçbir sorun yoktur.Zira Kuran bilgisi iyi durumda olan Kuran öğrencleri ellerinde ki Asalarını atarlar ve iplikler nasıl yuttuğunu ibretle izlerler. Ya Asasını yanında bulundurmayanlara ne demeli? Konuya katkılar geldikce daha fazla ayrıntıları işlemek dileğiyle... Sevgiler...
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
kutupaneci Uzman Uye
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir insan inancını yada inançsızlığını saplantı haline getirmişse, ona söylenecek söz kalmamıştır. Boşuna uğraşmamak gerekir. Bu tip tartışmalarda genelde tribünlere oynanır. Tartışmayı izleyenler içinde inancı zayıf kişilerin inancını güçlendirmek için. Ben genelde tartışmanın içeriğinden çok uslubunun daha etkileyici olduğuna inanırım. İnsanlar sözün doğruluğundan ziyazde kim tarafından ve nasıl söylendiğine önem verirler.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
|
Yukarı dön |
|
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
merhaba sayın kütüphaneci,
Sizce bir insanın inancını yada inançsızlığını saplantı haline getirdiğinin göstergesi nelerdir? O insanın inançlı olması ve inançsız olmasının sizce anladığım kadar ile bir önemi yok. Saplantı derken Obsesif/Takıntılı düşüncelerden mi bahsediyorsunuz?
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
josephus Groupie
Katılma Tarihi: 11 nisan 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
metehan kardeş, acaba bu ülkede ateizmin felsefi kökenlerini merak edip araştıran kaç kişi vardır sence ? yoksa kendine ateist diyen insanların çoğu, saçma sapan gerekçelerle, ne olduğunu bilmeden ateist sıfatını mı yapıştırmışlardır kendilerine ? vatandaş nietzche, sartre veya marx okuyup, varoluş sorunu üzerinde kafa yoruyorsa, böyle bir insanla tartışmak, konuşmak gerçekten büyük bir zevk olsa gerek. en azından insanın eksik bildiklerini delillendirmesi sonucuna götürebilir :) ama maalesef bizim ateistlerimizin çoğu, bu tür kaygılardan çok, tanrıyı görememe, inanmanın sorumluluğundan kaçınma, inaçların ahlaki-sosyal vs. değerlerini benimseyememe gibi, aslında ateizmle doğrudan çok da ilgisi olmayan kolaycı nedenlerden dolayı ateist olduklarını iddia ediyorlar, bunlar gerçekten de saplantılı tipler, belki kütüphaneci arkadaşın kastettiği de böyle tiplerdir. bi de kavramın doğuş yeri olan batıda, ateizm, daha çok felsefi bir düşünce olarak gelişirken (tanrı-varoluş sorunu-özgürlük-ahlakilik gibi) bizim ülkemizde, politik altyapısı da olan bir ideoloji şeklinde algılanmış galiba. bu da bir ateistle konuşurken yaşanılan önemli bir sorun.
neyse, bu başlığı açman güzel olmuş, umarım güzel paylaşımlarla kafamızdaki pek çok bulanıklık netleşir. selamlar.
|
Yukarı dön |
|
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
merhaba değerli josephus,
Öncelikle konuya katkın için teşekkür ederim. "Bugün neler farkettik" Serbest başlıklı konuya da katkılarını beklerim. Sizin gibi çokca ve sıkca yeni birşeyler farkeden kardeşlerimin,gelitirdiği BİLİNCİN zekatını vermesini bekliyorum.Bu da yazarak olur.
Çok güzel bir noktaya temas etmişsiniz; Derin bir bakış açısı yakalamış olan Ateistler genelde pek tartışmalara girmiyorlar.Onlar hesablaşmasını sessiz ve derinden yapıyorlar. Kütüphaneci kardeşimizin işaret ettiği Tribunlere oynamak da aslında bu anlamda doğru.:Çünkü sorgulama nefes alındığı müddetce devam eder. bu kardeşlerimizde uzaktan izlemek ve tartışmaları okumak sureti ile devam ediyorlar. Hudanın kimi,ne zaman doğruya ileteceğini bilemeyiz. Bu bir Semfoni,bir Işık gösterisi... Neticede her insanı bir ampule benzetecek olursak/günümüz tekniği ile LED de diyebiliriz...
Bu bir ışık gösterisi gibi...Sürekli yanan sönen bir ışık Panosu... Ne yazdığını Allah bilir...Ama insanlar Yanıp-Sönüyor Bizler Panonun içinde olduğumuz için,uzak/panaromik manzarayı göremiyoruz...
Rabbimizin yöntemi,insanı iki çekip bir itmek ...Rab terbiye edendir. Elbette iki çekip bir itecek...
Herbirimiz bir yıl içinde gerek zor kazandığımz mallarımızla,gerek sağlığımız/hastalık ve daha nice nimetle deneniyoruz...
Sonra içimize bir sıcaklık/üzerimize bir sekine....çekiliyoruz...
Ardından bir ağır sınav ile itiliyoruz....
Şüphelerle savaşıyoruz...Cihad ediyoruz...
Bazılarımız ya Allah yoksa sorusunu kendi öz benliğine dahi itiraf edemez. Aklından geçtiğini inkar eder...Gerek yok...
Bunlar kendi içinde merkeze doğru Yolculuğa çıkmış her insanın
aklına gelen düşünceler.
Mühim olan kendini Düşünürken yakalayabilmek...
O Hannas çok kurnaz...
Dizginleri onun elinden alabilmek bir maharet... ----------------------------------------------------------
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ateizm nedir?
Türkçe'ye Tanrıtanımazlık olarak çevrilen bu
terimin karşılığı , Orhan Hançerlioğlu'nun kaleme aldığı Felsefe
Sözlüğü'nde şöyledir:
"Tanrı'yı yok sayan öğretilerin genel adı...
Tanrıtanımazlık (Ateizm) , Tanrı'yı kesin olarak ve açıkça yok
saymaktır." Kısacası ateizm , Tanrı inancının yokluğu anlamına gelmekte
olup , Tanrı'ya inanmama olarak anlaşılabilir. Ateizm bir tercih , bir seçim hüviyetinde olup ,
Tanrı kavramının yaşamın içine sokulmadığı bir yaşam üslubudur."
Aslına bakarsanız şahsi görüşüm,Ateizmin de bir İNANÇ olduğudur. Lakin bunu dile getirdiğimde Tanrıtanımazlardan şiddetli tepkiler almaktayım. Ben Allahın varlığına ve birliğine İNANIYORUM. Ateist ise Yokluğuna/Varolmadığına İNANIYOR.
Var demekle var olmaz,varlığını isbatla derken... Yok demekle de Yok olmayacağını bilmelerine rağmen,Kendilerince YOKUN isbatının abes olduğunu ve VAR diyenin isbatla mükellef olduğunu ileri sürüyorlar.
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Var/Yok tartışmasına döneceğiz...Bu eski ve uzun bir tartışmadır...
Allahın varlığını red eden kişiye inanırların yaklaşımı nasıldır?
İşte bu kritik bir soru...Zira Allahtan korkmayanın kuldan utanmayacağı
varsayımı toplumda yerleşikdir.
Burada Ahlak ve Kurallar devreye giriyor...
Ateistler ayrı bir devlet kurmuş değiller,kimsenin Alnında Ateist diye yazmaz... Bizim ülkemizde garib bir uygulama sonucu herkesin kimliğinde "müslüman" yazar... Oysa kimin müslüman olduğu bizlerce BİLİNEMEZ...
Sınavın mantığına TERS...
Bu dünya
bir sınav yeri ve kendinizden menkul değerlerin değil, toplumun
normlarının sizin için derecelendirildiği bir mekandır.
Din ve Tanrı’yı reddeden birini
yargılamaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü o yargılar kişilerin subjektif
değerlerinin dışa yansımasından başka bir şey değildir. Bir Ateist/Tanrıtanımaz şunları söylüyorsa ve daha da önemlisi yapmış/yapıyorsa;
Düşkün durumda olan birine
yardımda bulundum,kimseye rüşvet vermedim, almadım. Hırsızlık, ahlaksızlık
yapmadım. Kimsenin namusuna göz koymadım. Kimseyi kandırmadım, kimeyi
haksız yere suçlamadım, kücük görmedim, yalan söylemedim, çevreyi
kirletmedim, kirletilmesine göz yummadım, vergi kaçırmadım...
Şimdi böyle bir İNSANA ne diyebiliriz ki? KATLİ VACİB midir? Kim ne kadar değerlidir? Allah Salih Ameli nasıl tanımlıyor? Salih Ameli değerli kılan Allah olduğuna göre,amel toplum içinde kıymet kazandığına göre gerçek Amel ve İbadet sınavın özünü teşkil ediyor... Başka
bir deyişle, topluma ne kadar yararlı iseniz, o kadar değerlisinizdir.
Yoksa cami ve kiliselerde dua ederek, yalvararak, hergün defalarca
secdeye kapanarak değil!
Yardıma gereksinimi olanlara yardim
ederek, severek, sayarak, anlayış göstererek, öğrenerek ve öğreterek
yaşamak... Hiç kuşkusuz bu dünya bir sınav yeridir. Aksini kim iddia edebilir?
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam, değerli Uluebsar
Salih amelden bahsetmişsiniz. Bir ateistin yaptığı amellerden birkaçını saymış ve bu insana ne diyebiliriz demişsiniz.
Peki bir mümin ile bir ateistin yapmış olduğu aynı yararlı amellere değer katan nedir?
Şu ayetleri nasıl yorumlamalıyız:
49/14: Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki: "İman etmediniz. (Öyle ise, "iman ettik" demeyin.) "Fakat boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."
49/15: İman edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
3/139: Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür..
4/136: Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur.
4/137. İman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkar eden, sonra da inkarlarında ileri gidenler var ya; Allah onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.
2/177: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.
Ayrıca imandan bahseden, Ankebut Suresinin ilk 10 ayetini (vakit darlığı sebebiyle) buraya alamayacığım. Ve şimdilik son olarak şunu sorgulamak istiyorum:
Ben Allahın, peygamber(ler)in, kitapların vs. varlığını kabul etmiyorum deyip, düşkün durumda olan birine yardımda bulundum,kimseye rüşvet vermedim, almadım. Hırsızlık, ahlaksızlık yapmadım. Kimsenin namusuna göz koymadım. Kimseyi kandırmadım, kimeyi haksız yere suçlamadım, kücük görmedim, yalan söylemedim, çevreyi kirletmedim, kirletilmesine göz yummadım, vergi kaçırmadım diyen biri (ateist) ile Allaha ve diğer sayılanlara iman edip aynı fiilleri işleyen, amelleri yapan bir müminin Allah katındaki değeri aynı mıdır?
Selam ile dost…
|
Yukarı dön |
|
|
UlulEbsar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 mayis 2010 Yer: Micronesia Gönderilenler: 352
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Saygıdeğer Hanif_Sufi,
Elbette Allah katındaki değerendirmeyi Allah daha iyi bilir.
Ancak haklı olduğunuz yönler var...
Bir mümin ve bir imansız aynı hayratı ve hasen amelleri işlediyse eşit ödül almazlar elbet... Ancak biri ödül için öteki ödül beklemeksizin yaptıysa?
İp eğiren sonuna düğüm atmayan kadının durumu örnek olarak kuranda verilir...
İsa mesihinde güzel bir Bağcı ve çalıştırdığı işciler metaforu vardı...
Akşam daha geniş vakit bulduğumda inşaAllah cevablayacağım...
Şimdi çıkmam gerek...
Saygılarımla...
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|
Yukarı dön |
|
|
prangasiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 11 mart 2010 Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Düğüm bizim algımızda..
Düşüncelerimizin sağında ve solunda iki kör engel var ve
biz sadece tek yöne bakarız bu şekilde.
Adam salih bir adam ama İNANÇSIZ, yallah cehenneme..
Allahın sözlerini yanlış algılıyoruz yine..
yani inanmak nedir?
inanç değil midir seni evirip çeviren..inanç denince
sadece tanrıya inancı mı anlamak zorundayız..?
mesela,
-bu köye su getireceğime inanıyorum, çabam buna..
-bu sömürü düzeninin yıkılacağı inancını taşıyorum,
mücadelem buna..
-bir diğeri de, efenim ben cennete göz koydum onun için
inandım, ha bire namaz kılıyorum, inancım buna.. gibi
mi..?
bir yaratıcı fikrine inanç önemli mi ki, bu fikri
taşımayan adam salih olduktan sonra?
elbet biri, yav tanrı inancı olmadan bir adam salih
olamaz ki diyebilir..
:) arada loto kuponlarını çoğaltsın.. belkim olur
sayısalı bulur..
yani ahlak kavramı da inanç kavramı da bizim nazarımızda
algıladıklarımız cinsinden değil tamamı..sanırım..
49/14 ne güzel beyan etmiş işte.. burada inanmak şartını
aramak mantıklı gelmiyor.. ne denmiş..''iman ettik
demeyin..boyun eğdik deyin.. zoru görünce tırstık
deyin, kılıç korkusundan kıpırdıyamıyoruz, fırsat olsa
biz yapacağımızı biliriz deyin.. salih adamlar olduk
demeyin, görünürde oldurulduk/olduk deyin..
ama güzel olanı nedir?
oldurulmakla değil, sonra istekle olarak gelin..
hani, şuna benziyor..
lovv hüsam.. selamün aleyküm laa
aleyküm selam gardaş...
sonra hüsam diğerine..
lovv ibraam merabayın laa
pühh zındıq herif, merabaynmış..?
bu durumda inansan nolur, inanmasan nolur..
yani, ''ben bir hanifim,benden sana zarar gelmez''
nah gelmez..
ben bir insanım demek çok zor.. hanif olmayaydım sen
görürdün ebenin terekesini der gibi.. bu durumda olsan
neee..? olmasan neee...?
__________________ "Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
|
Yukarı dön |
|
|
|
|