Yazanlarda |
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Şöyle demiştim:
Emre_1974tr Yazdı:
Yazımın bu ilk bölümünde evrimsel yaratılışı
savunanların iddialarına kısaca cevap vermeyi hedefledim. İlerideki
günlerde kaleme alacağım devam yazımda ise bu evrim inancının içyüzünü,
amacının ne olduğu konusunu ele alıp, buna karşılık Kuran`a göre
canlıların yaratılışının nasıl olduğunu göstereceğim inşallah.
Evrimci yaratılışçıların bir kısmı Adem`i birey olarak kabul etmeme
eğilimi içindeyken, bir kısmı da Adem`i ilk insan olarak kabul etmeme
eğilimindedir.
Gerçekte ise Adem ilk insan ve ilk insan elçidir. Ve de tabiatıyla, bir bireydir de aynı zamanda.
Elçi olduğunu hayat hikayesindeki ayrıntılarda görüyoruz zaten(Allah`tan doğrudan aldığı ayetler, özel görevi vs. )
Ayrıca şu ayet de bunu tamamlar:
Ali İmran Suresi 33 Allah; Adem`i, Nuh`u, İbrahim Ailesi`ni, İmran Ailesi`ni seçerek alemlere üstün kılımıştır;
İlk insan olduğu da yine ayetlerle çeşitli açılardan delilleriyle
belirtilmektedir. Kendi tefsirini kendi yapan Kuran, Adem`in öyküsünü
farklı surelerde ele alıyor. ÖRNEĞİN BAKARA VE HİCR SURELERİNE BAKALIM:
BAKARA
30. Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife
atayacağım. " demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk
etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysa ki bizler, seni
hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsatıp yüceltiyoruz. "Allah şöyle
dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim. "
31. Ve Adem`e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere
göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini,
eğer doğru sözlüler iseniz. "
32. Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında
bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alim`sin, herşeyi en iyi şekilde
bilirsin; Hakim`sin, herşeyin bütün hikmetlerine sahipsin. "
33. Allah buyurdu: "Ey Adem, haber ver onlara onların adlarını. "Adem
onlara onların adlarını haber verince, Allah şöyle buyurdu: "Dememiş
miydim ben size!Ki ben, göklerin ve yerin gaybını en iyi bilenim. Ve
ben, sizin açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi
biçimde bilmekteyim. "
34. O vakit biz meleklere, "Adem`e secde edin" demiştik de İblis
dışında tümü secde etmişti. İblis yan çizmiş, kibre sapmış ve
nankörlerden olmuştu.
*************
ŞİMDİ BU ADEM`İN İLK İNSAN OLDUĞUNU KESİN OLARAK BELİRTEN VE AYNI ÖYKÜYÜ DEĞİŞİK AÇIDAN ANLATAN HİCR SURESİNE BAKALIM:
HİCR
26 Yemin olsun, biz insanı; kuru çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattık.
27 Cini/İblis`i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık.
28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan,
değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım. " demişti.
29 "Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın. "
30 Meleklerin tümü, toplu halde secde ettiler.
31 İblis müstesna. O, secde edenlerle beraber olmaya karşı çıktı.
32 Allah dedi: "Ey İblis! Sana ne oluyor da secde edenlerle beraber olmuyorsun?"
33 Dedi: "Kuru bir çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmek için var olmadım. "
Ayet cımbızlamaya çalışan evrimciler, ilk insan olan Adem`in yaratılış
öyküsünü anlatan Bakara Suresini ele alıp, buna karşılık aynı olayı
anlatan Hicr Suresini görmezlikten gelmeye çalışıyorlar. Böylece Bakara
Suresindeki "atamak" ifadesini alıp "orada yaratmaktan değil atamakdan
bahsediyor" diyorlar. Ama gerçekte ise Hicr Suresinde yaratmaktan da
bahsediliyor.
Ayetleri cımbızlamadan bütünlük içinde bakınca gerçek tablo ortaya kolayca çıkıyor.
HİCR
26 Yemin olsun, biz insanı; kuru çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattık.
27 Cini/İblis`i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık.
28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan,
değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım. " demişti.
Yani ayetin birini görüp diğerini görmezlikten gelmeyeceğiz.
Ve de ayetlere sembolik anlamlar yüklemeyeceğiz.
Kuran apaçık ayetler içerdiğini defalarca vurgulamaktadır:
Maide Suresi 15 Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap`tan saklamış
olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor.
Şu bir gerçek ki, size Allah`tan bir ışık ve apaçık bir Kitap
gelmiştir.
Yusuf Suresi 1 Elif, Lâm, Râ. O apaçık, apaydınlık Kitap`ın ayetleridir bunlar.
Şuara Suresi 2 İşte sana gerçeği apaçık gösteren Kitap`ın ayetleri...
Kuran bir sırlar-semboller kitabı değil, herkesin anlayabileceği ve
bire bir gerçek bilgiler içeren net bir kitaptır. Zaten ayetlere
sembolik anlamlar yükleyerek ve/veya ayet cımbızlayarak aklınıza
gelebilecek her öğretiyi kitaba onaylatmaya kalkabilirsiniz. Kitabı
bütünlük içinde ve apaçık birinci anlamında ele alacağız.
****************
Önce ateşten cinler, sonra da topraktan ilk insan Adem yaratılıyor.
Ayetlere sembolik anlamlar yükleyerek, ayet cımbızlayarak pagan evrim
inançlarını kitaba yamamaya çalışanlar, çaresizliklerinden bir de şurda
cımbızlama ve çarpıtma işlemi yapıyorlar:
2/213 "İnsanlar tek bir topluluktu. Daha sonra Allah onlara müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. "
Yine ayet cımbızlama ve hatta bununla da yetinmeyip anlamı eğip bükme
işlemi yapanlar, bu ayette sanki insanlar tek bir ümmetken hiç elçi
yoktu gibi bir anlam yüklemeye kalkıyorlar. Halbuki orada ilk elçiden
bahsedilmiyor, sonra yapılan işlemden bahsediliyor.
Benzer bir örnek şurada da var eğer kitaba bütünlük içinde bakılsa:
HADİD
26 Yemin olsun, Nûh`u ve İbrahim`i de resul olarak gönderdik.
Peygamberliği ve Kitap`ı bunların soyları arasına koyduk. O soylardan
bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu, yoldan çıkmış
olanlardır.
27 Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik.
Meryem`in oğlu İsa`yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil`i verdik;
ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid`at olarak
ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık.
Allah`ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği
şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik.
Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır.
27. ayette yine "sonra resullerimizi art arda gönderdik" şeklinde ifade
var. Ama neden sonra? Nuh ve İbrahim`den sonraki bozulmadan sonra...
Yani bu ifadeyle anlatılan bu gönderilenlerin ilk peygamber oldukları
değil, yine peygamberlerin gönderilmiş olduğu bilgisidir.
Aynı şekilde 2/213 de de anlatılan ilk elçiler değil, yapılan işlemdir.
"Bundan sonra şu sebepten dolayı elçiler gönderildi vs. "
Evrimsel yaratılışı savunanların yine ayetlerin bir kısmını cımbızlayıp, diğer kısmını görmezden gelmeye çalıştığını görüyoruz.
Adem`in eşi:
35 Ve Âdem`e şöyle buyurmuştuk: "Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleşin
ve orada dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın,
yoksa zulme sapanlardan olursunuz. "
Nisa Suresi 1 Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini
vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten
Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler
dilediğiniz Allah`tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da
sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb`dir, sizin üzerinizde sürekli ve
titiz bir gözetleyicidir.
A`raf Suresi 19 "Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz
yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden
olursunuz. "
Adem`i ve eşini birer birey kabul etmeyip onlara sembolik anlamlar
yüklemeye kalkan evrimciler yine bu apaçık ayetlerin bir kısmını
görmezden gelmeye çalışırlar. Örneğin sadece NisaSuresi 1. ayeti
göstererek, Adem`in eşinden bahseden diğer 2 ayeti görmezden gelmeye
çalışırlar ve aslında onun şahıs olmadığını iddia ederler. Zaten
öğretilerini ayakta tutmalarının başka yolu da yok. Ya ayet
cımbızlayacaklar ya da ayetlere temsili anlamlar yükleyecekler... Fakat
kitaba bütünlük içinde baktığımızda Adem bir birey olduğu gibi, açıkça
eşinden de defalarca bahsedilmektedir.
Adem`den sonra yaratılan insanlar olduğuna ve Adem`den önce de cinler
olduğuna göre tabii ki adem yaratıldıktan sonra yalnız başına değildir
ve ilk yaratılan insan, ilk "insan elçidir. ".
Adem`in birey olduğuna dair deliller vermeye devam edelim:
Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa�nın durumu, Adem�in durumu
gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona �ol� dedi. Artık o, olur.
(burada topraktan yarattı denilen Adem`dir).
İsa da tıpkı Adem gibi cinsellik olmadan yaratılmıştır, birinde baba
yoktur, diğerinde ise hem anne hem de baba yoktur, durumları benzerdir.
Yani klasik "anne+baba(seks)=doğum" şeklinde dünyaya geliş değil de,
cinsellik aracı edilmeden sıradışı yaratılmaları söz konusudur.
Ayrıca İsa ve Adem`in isimleri Kuran`da 25`er kez geçmektedir. Bu da
ikisinin yaratılışı arasındaki benzerliğe bir başka işarettir aynı
zamanda.
İkisi arasındaki diğer bir parelellik de içlerine doğrudan ruh üflenmesi yani temel vahyin işlenmesidir:
Secde
7. O, odur ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı. Ve insanın yaratılışına çamurdan başladı.
8. Sonra onun neslini bir üsareden, hor görülen bir sudan oluşturdu.
9. Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin
için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az
şükredersiniz!
Tahrim Suresi
12. Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem`i de örnek
verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini
ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu.
Kuran`da "ruh" kelimesi 2 anlamda kullanıyor:
ruh=vahiy(ilahi bilgi)
Ruh=vahiy meleği
Bu ruh yani vahiy ilk insana yüklendikten sonra, diğerlerine anne ve
babadan aktarım yoluyla geçiyor. Ve İsa da babasız yani cinsellik
olmadan dünyaya geldiği için(tıpkı Adem gibi) ona da bir kez daha özel
olarak vahiy yani ruh işlenmesi söz konusu oldu:
Enbiya; 91: Ve o, ırzını titizlikle koruyan kadın. Ona ruhumuzdan üfledik de onu ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık.
Yine bu açıdan da Adem ile İsa`nın yaratılışı arasında bir parellilik vardır.
YARATILIŞIN SÜRESİ
Bu ol demenin vücuda gelmesi bizim açımızdan, yani zaman boyutumuzda
trilyonlarca yıl da olabilir, bir salise de olabilir, fark etmez.
Adem`in anne babasız direkt topraktan türediğini açıkça ve detaylı bir şekilde ayetler veriyor.
Adem`i oluşturan toprak su ile bir araya gelip, isterse milyonlarca
veya milyarlarca yılda son şekle gelmiş olsun fark etmez. Şekli
tamamlanıp canlılık kazanınca Adem ilk insan Adem oluyor.
Yani buradaki vurgu bizim açımızdan kısa veya uzun sürede oluşmuş
olması değil, arada başka bir canlı türünün ve hatta anne ve babanın
bile olmamasıdır.
Yoktan yaratılış sadece Big Bang de(hatta belki ondan da öncesinde)...
Ondan sonra eldeki malzemeler kullanılarak aşama aşama yaratma var. Ve
geçen süreler var, devirler var.
Ama bunu evrimle karıştırmamak için öncelikle evrimin ne olduğunun, derinliğiyle bilinmesi gerekiyor.
Evrime göre tüm canlılar birbirinden türemek durumundadır ve sonsuza
dek de sürekli değişmek zorundadır. Ve sürekli daha üst seviyeye doğru,
mükemmele dolu yol almalıdır(tanrılaşmak).
Bu bağlamda evren bile yoktan var olmaz evrime göre, malzemesi en
başından beri vardı ve sonsuza dek tanrılaşma yolunda da ilerleyip
duracaktır değişim. Bu inanç 19. yüzyıla kadar sadece ruhçu olarak
hakimken, bu 19. asırdan itibaren de ustaca bilim ve materyalizm
dünyasına sokuşturulmuştur(bir iki uyarlama-değişiklik ile tabii).
Ayrıca komünizm de böyle evrim gibi ruhçuluktan gelme pagan bir
inançdır.
İşte Kuran`daki yaratılışın farkları burada kendini gösteriyor:
1- Madde sonsuzdan beri yoktur, yoktan yaratılmıştır. Allah`tan da ayrıdır. Hiçbirşeyden türememiştir.
2- Evrenin doğması, büyümesi ve yaşlanması bir tekamül evrim değildir.
Sadece kendi içindeki evrelerdir. Zaten yaşlanması ve içine çöküp
kapanması kıyamettir, yok oluştur. Tıpkı insanın doğması, büyümesi ve
yaşlanması gibidir yani. Veya bir insanın anne karnında geçirdiği
aşamaları anlatan ayetler evrimi değil, aynı canlının kendi içindeki
evrelerini anlatmaktadır.
3- Hiçbir canlı başkasından türemek zorunda değildir. Allah evreni
nasıl yoktan yaratıysa, Adem`i de hem de anne ve babasız yaratmıştır.
Yani biyolojik big bang ler de vardır. Ve burada yaratılma süresi
isterse milyonlarca yıl olsun fark etmez, atasız yaratılma var.
4- Evrime göre herşey sonsuza dek değişmek ve farklı bir yaratığa
dönüşmek zorundadır. Kuran`a göre ise tam tersine Allah`ın yarattığı
canlılar bir emir gelmedikçe sabittir. Hele ki ahiret evreninde(Rabbin
Katı) o kadar sabittir ki, cennette yaşlanma bile yoktur sonsuza dek.
Ve bu insanlardan evvel ateşten yaratılmış cinler var ayetlere göre.
Melekler de böyle cinler gibi şuurlu ve imtihan içindeki varlıkların
nasıl bozgunculuk yaptıklarını bildiklerinden, insanın ilk
yaratılışında karşı çıkmaya kalkıyorlar(bakara). Bu geçmişteki olanlara
bakıp bir yanlış tahmin yürütmedir sadece meleklerce.
Adem`in de tıpkı İsa gibi cinsellik olmadan yaratılmasından tutun da,
ahiretteki yaratılışın da ilk yaratılış gibi doğrudan topraktan
olacağını söyleyen ayetler, ayrıca İsa`nın topraktan şekiller yapıp
Allah`ın izni ile üfleyip yaratmaya vesile olması vs. hep paralel
ifadelerdir. Adem`in bırakın atalarının olmasını, anne ve babası bile
yoktu. Aynı şekilde, ilk yaratılış gibi olacağı belirtilen ahiretteki
yaratılışın da doğrudan topraktan ve atasız bir şekilde gerçekleşeceği
anlatılmaktadır ayetlerde.
Bu yönde sayısız delil var Kuran`da.
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Görüldüğü üzere bir bitki gibi ilk insan(veya insanlar) doğrudan
topraktan yaratılıyor ve ahiret yaşamı için olan ikinci yaratılışta da
yine atasız, bir bitki gibi doğrudan topraktan insanlar yaratılıyor.
Ama işin ilginci, yine ayet cımbızlamaya kalkan evrimciler bu bitki
gibi yerden bitirmekten bahseden ayeti tek başına ele alıp evrime delil
gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama görüldüğü üzere tam tersine, bu ayet
evrim inancını bitirmektedir.
Şimdi evrimcilerin aynı şekilde kendi görüşlerine delil gibi sunmaya
çalıştıkları ama aslında yine tam tersine, evrimsel yaratılışın
olmadığını kanıtlayan diğer ayet örneklerine bakalım:
29: 19 ALLAH�ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.
29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını
görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır.
ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
29: 19 ayetinde ilk insanın(ya da insanların) doğrudan topraktan(ve de
sudan) yaratılışıyla işlemin başladığı, daha sonra ise doğum yoluyla
sürekli olarak bu işlemin tekrarlandığına vurgu var. Ve tamamlayıcı
olarak hemen ardından gelen 29: 20 ayetinde de "ilk insanın yaratılışı
ile ahiret evrenindeki yaratılış arasında benzerlik olduğu"
vurgulanmaktadır. Peki ahiretteki yaratılış nasıl olmaktadır? Doğrudan
topraktan, atasız bir yaratılış şeklinde olmaktadır ayetlerde açıkça
belirtildiği üzere. Yani sonsuz yaşam için olan ikinci yaratılışta;
anne+baba(seks)=doğum şeklinde değil de birbirinden bağımsız olarak,
ayrı ayrı bireylerin birden, topraktan doğrudan yaratılması söz
konusudur. İşte ilk insan veya insanların yaratılışının da bu şekilde
olduğu vurgulanmaktadır bu ayette. 29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve
yaratılışın nasıl başladığını görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki)
son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
Zaten Adem ile İsa`nın benzer olduğunu vurgulayan ayet de bunu
anlatmaktadır. İlk insanın yaratılışında cinsellik aracı olarak
kullanılmamıştır. Tıpkı İsa`da da olduğu gibi:
Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa�nın durumu, Adem�in durumu
gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona �ol� dedi. Artık o, olur.
Ve de tıpkı ahiret evreninde de olduğu gibi:
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Adem, İsa ve ahiret evrenindeki insanların yaratılışı atasız yani
anne+baba(seks) olayı olmadan doğrudan olmaktadır. Ve de olmuştur
dedik.
Yine cinsellik olmadan doğrudan topraktan yaratılışa bir başka örnek de, İsa`nın vesile olduğu canlı yaratma olaylarıdır:
Ali İmran Suresi 49 Onu, Beniisrail�e şöyle konuşan bir resul yapacak:
�Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben,
çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah�ın izniyle
kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah�ın izniyle
diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size
haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize
vardır. �
Maide Suresi 110 Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem`in oğlu İsa!
Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs`le
desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla
konuşuyordun. Sana Kitap`ı, hikmeti, Tevrat`ı, İncil`i öğretmiştim.
Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine
üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim
iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun.
İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik
ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir
büyüden başka bir şey değil bu. "
Görüldüğü üzere yine tıpkı Adem, İsa ve ahiretteki insanların
yaratılışında olduğu gibi, bu ayetlerde anlatılan İsa Peygamberin
mucizelerinde kuş ve benzeri canlıların yaratılması da doğrudan
topraktandır. Başka bir canlıdan türetilme söz konusu olmadığı gibi,
anne ve baba, yani cinsellik bile yoktur bu özel yaratışlarda.
Ahiretteki yaratılışın da aynı bu şekilde olmakta olduğu da defalarca
vurgulanmaktadır yine Kuran`da.
(Birinci bölümün sonu)
|
|
|
Bu pagan evrim inancının ruhçuluktan geldiğini makalemde belirtmiştim.
Ruhçulukla ilgili videomuzu da verelim:
http://www.myspace.com/video/vid/44778790
Bu putperest evrim inancı ruhçuluğun uzantısı olan tasavvuf yoluyla Müslümanlara da aşılanmaya çalışılmıştır. Tıpkı daha evvelden de Musevi mistisizmi olan Kabala yoluyla da Yahudilere aşılanmaya çalışılması gibi.
Dillerini eğip bükerek ruhlar alemi, evrim ve komünizm gibi inançlarını dindenmiş gibi göstermeye kalkanlar ayetlerin duvarına takılıp kalmakta görüldüğü üzere. Yeter ki ayetleri bütünlük içinde ele alalım.
Çok şükür ki son kitap Kuran koruma altında.
Selam ve sevgiler
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kuranda size şekil verdik ve güzelleştirdik, gibi bir çok ayet var. Yasin 78-79 ncu ayelerde son noktayı koyuyor.
Ama evrim teorisine inanmayanlara şunu sormak istiyorum. Adem peygamberimiz gökten zenbille inmişse neden diğer canlılarda gökten zenbille inmiyorlar. Yani şunu demek istiyorum. Bir canlı türünün neslinin nasıl yok olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Son ferdi de öldüğünde o canlı tür fosillerin tarafında yerini alıyor. Peki canlılar tarih sahnesinden bu şekilde yok olurken, tarih sahnesine yeni girenler neden adem atamızda olduğu gibi gökten zenbille inmiyor.
Acaba sormak isterim bu evrim insan dışı varlıklara işliyorda bize neden işlemiyor. Bizim vucudumuz özelmi? topraktan yaratılmadımı? Ölünce suya demire bir çok madene veya elemente dönüşmüyormu? Yani suya havaya topraga karışmıyormu? Diğer karbon türü canlılar gibi, Karışıyorsa ne fark eder bizim de evrimleşerek yaratılmamızda.
Daha öncede söyledim evrimin olması için bir madde degil bir çok maddenin olması gerekir, buda yetmez bunları yaratatn olması gerekir, buda yetmez yaratanın bu maddelere birbirleri ile nasıl iletişim ve etkileşimde bulunacaklarını proğramlamış olması gerekir, buda yetmez zamanı yaratması ve başlatması gerekir. İşte bütün bunlarıyapan yüce yaratıcımızdır. Ha bu kim derseniz ne buda heykeli nede vesileci pir veya derviş veya mürşittir. NEDE BAŞKA BİRŞEY BUNLARI YAPAN TESADÜFLERİDE YARATAN YERİ GÖGÜ İKİSİ ARASINDAKİ BÜTÜN VARLIKLARI YARATAN VE KENDİ VARLIĞI NEDENSİZ OLAN ALLAHDIR.
ALLAH NOKSAN SIFATLARDAN MÜNEZEHTİR. DARVİNİDE EVRİM TEORİSİNİDE, TESADÜFLERİDE BİLMEDİĞİZ YARATMA ŞEKİLLERİNİDE YARATAN ODUR. YASİN 79 DA DEDİĞİ GİBİ YARATMANIN HER TÜRLÜSÜNÜ O BİLİR.
TANIK OLMAYANLAR BU YARATILMA ŞEKİLLERİNE SINIRLAMA GETİREMEZLER. ZATEN BENDE GETİRMİYORUM. MÜCİZEVİ ŞEKİLDE DE YARATAN ODUR.
Kuran da da her türlü yaratmaya örnekler vardır. Düşünüp akıl edenler bilimi mürşit edinenler bunu görebilirler. Ama bilimi degilde sadece mürşidin elini öpülecek ve iman edilecek diye görenler bunu görmeleri biraz zor.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Evrim inancının bir zararı daha Ruhçuluğa göre herşey sürekli gelişerek tanrılaşmak durumundadır. Bu yolculuğa tekamül-evrim adı veriliyor.
Hiçbirşey(canlılar, evren, yaşam boyutu vs. ) sabit kalmamalı, yerini başka bir forma bırakmalıdır bu hurafe inanca göre.
Yine batıl bir din olan ateizme de bu ruhçu inanç, aynı pagan kaynaktan geçmiştir.
Bunlara sıkça değindik. Şimdi sadece bu evrim inancının yasaklar-haramlar üretmedeki yerine bir gönderme daha yapmak istiyorum.
Ruhçu öğretinin bulaştığı hemen her oluşumda, tekamül için nimetlere sırt çevirme ve acı çekmenin gerekliliği kabulü vardır.
Ayrıca yine bu inanç, günah işlemenin de gerekli olduğu sapkın kabülünü
aşılamaya çalışmıştır(ki amacı insanların ayaklarını her 2 dünyada da
kaydırmaktır).
Bugün dünyada birçok insan, sırf tekamül inancından dolayı
şiddeti-ızdırabı ve kaosu, hatta savaşları arzulamaktadır. Irkçılık ise
zaten başlıca yıkıcı sonuçlarından biridir bu felsefenin...
Ayrıca toplumların geleneğinde yeşeren birçok yasağın da temelinde bu evrime inanmak yatmaktadır.
Sanattan, oyunlara-eğlenceye kadar birçok yasağın perde arkasındaki baş aktördür.
Evrim inancına göre asla sabit kalmamalı, sürekli değişmeli ve gelişmelisinizdir.
Eğer birşeyin sizi fiziksel veya bilgisel olarak geliştirdiğini ispatlayamazsanız, o şey günahlar listesine girmiş demektir.
Sadece sizi mutlu ediyorsa-haz veriyorsa, 2 açıdan yasaklar evrim inancı size bunu.
1- Sizi geliştirmediği ve değiştirmediği için boşa vakit kaybettiğinizi söyler.
2- Olgunlaştırıcı olan şey ızdıraplı olandır kabülünde olduğu için, bir
de bu açıdan size mutluluk veren nimeti yasaklamaya kalkar.
Ayrıca sonsuza dek sürecek bir değişim ve ızdırap lanetini de gizlice
bilinçlere yerleştirir. Böylece yine çaktırmadan depresif ve umutsuz
bilinçaltları oluşturur.
İster Hindu olun, ister ateist, ister kabalacı veya sufi.... .
Ruhçuluğun pençesindeki bu kollardan hangisinde olursanız olun,
kendinizi güzelliklere karşı sınırlamak ve çirkinliklere-kötülüklere
doğru ise koşmak durumundasınız demektir. Kendinize zulmettiğinizi fark
edemeden ağır ağır pişirmektedir bu pagan oluşum.
Selam ve sevgiler.
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kuran'a göre canlılarda evrim olmadığını delilleriyle gösterdiğim çalışmamın ilk bölümünün son kısmında şöyle yazmıştım:
Emre_1974tr Yazdı:
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Görüldüğü üzere bir bitki gibi ilk insan(veya insanlar) doğrudan
topraktan yaratılıyor ve ahiret yaşamı için olan ikinci yaratılışta da
yine atasız, bir bitki gibi doğrudan topraktan insanlar yaratılıyor.
Ama işin ilginci, yine ayet cımbızlamaya kalkan evrimciler bu bitki
gibi yerden bitirmekten bahseden ayeti tek başına ele alıp evrime delil
gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama görüldüğü üzere tam tersine, bu ayet
evrim inancını bitirmektedir.
Şimdi evrimcilerin aynı şekilde kendi görüşlerine delil gibi sunmaya
çalıştıkları ama aslında yine tam tersine, evrimsel yaratılışın
olmadığını kanıtlayan diğer ayet örneklerine bakalım:
29: 19 ALLAH�ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.
29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını
görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır.
ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
29: 19 ayetinde ilk insanın(ya da insanların) doğrudan topraktan(ve de
sudan) yaratılışıyla işlemin başladığı, daha sonra ise doğum yoluyla
sürekli olarak bu işlemin tekrarlandığına vurgu var. Ve tamamlayıcı
olarak hemen ardından gelen 29: 20 ayetinde de "ilk insanın yaratılışı
ile ahiret evrenindeki yaratılış arasında benzerlik olduğu"
vurgulanmaktadır. Peki ahiretteki yaratılış nasıl olmaktadır? Doğrudan
topraktan, atasız bir yaratılış şeklinde olmaktadır ayetlerde açıkça
belirtildiği üzere. Yani sonsuz yaşam için olan ikinci yaratılışta;
anne+baba(seks)=doğum şeklinde değil de birbirinden bağımsız olarak,
ayrı ayrı bireylerin birden, topraktan doğrudan yaratılması söz
konusudur. İşte ilk insan veya insanların yaratılışının da bu şekilde
olduğu vurgulanmaktadır bu ayette. 29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve
yaratılışın nasıl başladığını görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki)
son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
Zaten Adem ile İsa`nın benzer olduğunu vurgulayan ayet de bunu
anlatmaktadır. İlk insanın yaratılışında cinsellik aracı olarak
kullanılmamıştır. Tıpkı İsa`da da olduğu gibi:
Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa�nın durumu, Adem�in durumu
gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona �ol� dedi. Artık o, olur.
Ve de tıpkı ahiret evreninde de olduğu gibi:
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Adem, İsa ve ahiret evrenindeki insanların yaratılışı atasız yani
anne+baba(seks) olayı olmadan doğrudan olmaktadır. Ve de olmuştur
dedik.
Yine cinsellik olmadan doğrudan topraktan yaratılışa bir başka örnek de, İsa`nın vesile olduğu canlı yaratma olaylarıdır:
Ali İmran Suresi 49 Onu, Beniisrail�e şöyle konuşan bir resul yapacak:
�Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben,
çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah�ın izniyle
kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah�ın izniyle
diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size
haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize
vardır. �
Maide Suresi 110 Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem`in oğlu İsa!
Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs`le
desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla
konuşuyordun. Sana Kitap`ı, hikmeti, Tevrat`ı, İncil`i öğretmiştim.
Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine
üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim
iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun.
İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik
ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir
büyüden başka bir şey değil bu. "
Görüldüğü üzere yine tıpkı Adem, İsa ve ahiretteki insanların
yaratılışında olduğu gibi, bu ayetlerde anlatılan İsa Peygamberin
mucizelerinde kuş ve benzeri canlıların yaratılması da doğrudan
topraktandır. Başka bir canlıdan türetilme söz konusu olmadığı gibi,
anne ve baba, yani cinsellik bile yoktur bu özel yaratışlarda.
Ahiretteki yaratılışın da aynı bu şekilde olmakta olduğu da defalarca
vurgulanmaktadır yine Kuran`da.
(Birinci bölümün sonu)
|
|
|
Şimdi şu ayete de dikkat:
Ali İmran Suresi |
37 |
Allah, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki
gibi besleyip büyüttü.Onu, Zekerriya’nın korumasına verdi.Zekerriya,
mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı:
“Meryem, bu sana nereden?”Meryem de: “Bu, Allah katındandır; çünkü
Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.” derdi. |
Selam
|
|
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ALLAH ALLAH bazılarıda tasafuf ehli olmak için yaradılışcı düşünceye sahip olmalısın diyor birde mevlanayı kendisi için evliya olarak kabul ediyor.
Evrim teorisine inanan bir insan olarak tasafufa karşı olduğum ama mevlana gibi ve birçok din alimleri gibi insanlarıda evliya veli kabul ettiğimi birini diğerinden ayırmadığımı bildirmek isterim.
Sizin bu anlatıklarınızı tasafufçular kabul etmiyorlar, etseler bile sadece ruhi olarak evrimi kabul ediyorlar. Onlarda bilinçli olanlardır. Ama ruhi evrimi kabul edipte maddi evrimi kabul etmemk çelişki degilmi?
Eger ikiside çelişki diyorsan, dört kitabın sırayla inmesi ve israilogullarının zamanın insanlarından üstün olması ve bazı insanların seçilmiş olmaları yani doğuştan farklı doğmaları çelişki degilmi?
Yaradılışın ve oluşumun nedeni varsa bununda nedeni olmalıdır.
Ben işte bu sorulara cevap bulamadığım için Kuranı okudum ve orda cevaplarımı buldum. Kuran ayetlerinde her türlü yaradılış var. ALLAH bu yaradılışlarıda inbsanlar anlasınlar diye anlatmış.
Ruhbancılığın yaradılış ile alakası yok, ALLAH korkusuna ortak olup insanlar üzerinde etki yaratmayı amaçlayan bir araçtır.
Yani yaratıcı ile yaratan arasına bazı yaratılmışların girerek kendilerine maddi manevi doyum sağlamalarıdır.
Evrim teorisine inanmakla Kuranın bir mücizesini daha görmiş oluyorum. Daha dogrusu bilim ile dinimi açıklamış bilimin yolunu takip etmenin ALLAH'ın yaratırken nedenlerini anlamamı temin ediyor. Biliyorsun her türlü oluşum ALLAH'ın takdiri ile nedenlere dayanarak oluşuyor.
Örnegin bir uçağın oluşması bir aracın oluşması, bunları ALLAH yaratıyor ama insanlar neden oluyor. dOĞAYA BAKTIĞIMIZDA DA SONUÇ AYNI, BİR VİRİSÜN OLUŞMASI VE DEGİŞMESİ NEDENLERE DAYANIYOR. bUNU YAPANDA YİNE ALLAH,
öRNEGİN BAZI ZARALI HAŞERELERE İLAÇ YAPIYORUZ BU HAŞERELER ZAMAN GEÇİNCE BU İALCA BAĞIŞIK HALE GELİYORLAR. Bunun nedenlerinide yine ALLAH yaratıyor. İlacı yaratıken bizi neden kıldığı gibi,
ASLINDA EVRİM TEORİSİ ALLAH'IN YARATMASINI NEDENLERE DAYANDIRDIĞI BİR ARAÇ, EGER BU ARAÇ OLMASA İDİ HER ŞEY MÜCİZEVİ ŞEKİLDE OLURDU. O ZAMANDA TERCİH YAPMA DURUMU DİYE BİR ŞEY İNSANDA SÖZ KONUSU DAHİ OLMAZDIKİ İMTİHAN OLSUN.
YASİN
77 – İnsan şunu hiç görüp düşünmedi mi:Biz kendisini bir nutfeden yaratmışken, yaman bir hasım kesildi Bize.
78 – Nasıl yaratıldığını unutarak, bir de misâl fırlattı Bize:“O çürümüş kemikleri kim diriltecek!” diye.
79 – De ki: “Onları ilk defa yaratan diriltir, hem O, yaratmanın her türlüsünü bilir.”
80 – O’dur ki sizin için yeşil ağaçtan bir ateş yaratır, siz de onu tutuşturup durursunuz.
81 – Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya olmaz mı kadir!Elbette kadir!Hallâk O’dur, alîm O’dur!(Her şeyi yaratan, her şeyi bilen O’dur).
82 – Bir şeyi dilediğinde O’nun buyruğu, sadece “Ol!” demektir, hemen oluverir...
83 – Sübhandır, münezzehdir o Zât ki, her şey üzerinde hâkimiyet elindedir.Ve... hepinizin de dönüşü,O’na olacaktır.
UNUTMAYALIMKİ ONUN NAZARINDA ZAMAN DİYE BİRŞEY YOKTUR. BİZİM ZAMANIMIZI O YARARTTI.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Evrim teorisine inanmakla
Kuranın bir mücizesini daha görmüş oluyorum. Daha dogrusu
bilim ile dinimi açıklamış bilimin yolunu takip etmenin
ALLAH'ın yaratırken nedenlerini anlamamı temin ediyor.
Evet, sözün özü bu. Yaradılış zamanı hakkında Allah
bilgi vermektedir, evreni şu kadar günde (elbet bizim gün
kavramımızla değil), gökleri vesaireyi bu kadar günde
yarattım demiştir. Sünnetullah baştan beri bu ise, zınk
diye bir oluşumun olmadığı açıktır, herşey bir süreci ve
sebebi takip ediyor. Ademin tek birey değil bir toplum
olduğu ve onların, içgüdüyle hareket eden
insansılıklarını, verilen şuur ile o değersiz hallerini
geride bırakarak, anılmaya değer insan seviyesine
fırlatılmaları, bir süreç ve sebep iledir. Hikayelerde
anılan, çamurdan tek birey Ademin can verilmemiş haliyle
musallada yatarken, iblisin onun çevresinde dolanıp
bedenine dokunduğunda tonk sesi vermesiyle sırıtıp, ''içi
boş bunun yav, ben hemen onu yerim'' demesine.. velhasılı
süreç ve sebebi ortaya koyan da Allah'tır. Adem olarak
anılan insanların ana babaları insansılardır ve
insansılar içgüdüye mahkum iken, Ademe elleri ulaşamaz,
ne sevgileri ne ilgileri.. hayvanlar kısmi olarak otistik
varlıklardır, bir otistiğin ana babası olabilir ama bir
otistiğin bağlanmak zorunda olduğu ne bir ana ne bir baba
nede bir dünya vardır. Bu nedenle Adem, babasızdır ve
anasızdır. Bir hayvan taklit eder, kısmi olarak öğrenir
ve içgüdü esas yaşama tutunma şeklidir. İnsansılıktan
insan derecesine fırlatılan Ademin ayağı boşluğa düşmesin
diyerek ona eşya öğretilmiştir. Eşya hayatta kalma
barınmayı akletme ama esas meleke akıl ve vicdan ile
davranması gerektiğini kavramasıdır, bu süreç ta o
zamanlardan beri devam ediyor ve etmektedir. Vahiyler
birer, eşyayı öğretmenin yanında vicdan ve akıl
yüklemesidir. İnsan çok unutan unutkandır.
Saygılarımla
|
Yukarı dön |
|
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Putperest evrim inancı ruhçu öğreti vasıtasıyla binlerce yıldır insanlara aşılanıyor demiştik. Yine bu öğretinin uzantıları olan Kabala ile Yahudilere , Tasavvuf ile de Müslümanlara yine evrim inancı ustaca benimsetilmeye çalışıldı.
Tabii yanında ruhlar alemi, panteizm, komünizm, kutsal insanlar, reenkarnasyon, çok tanrıcılık gibi diğer pagan ve ruhçu unsurlarla birlikte...
Şimdi de evrimci ruhçu Tasavvufla ilgili olarak hazırladığımız videomuzu verelim:
http://www.myspace.com/video/vid/60925325
Selam
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yazımın sonunda şöyle demiştim:
Emre_1974tr Yazdı:
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Görüldüğü üzere bir bitki gibi ilk insan(veya insanlar) doğrudan
topraktan yaratılıyor ve ahiret yaşamı için olan ikinci yaratılışta da
yine atasız, bir bitki gibi doğrudan topraktan insanlar yaratılıyor.
Ama işin ilginci, yine ayet cımbızlamaya kalkan evrimciler bu bitki
gibi yerden bitirmekten bahseden ayeti tek başına ele alıp evrime delil
gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama görüldüğü üzere tam tersine, bu ayet
evrim inancını bitirmektedir.
Şimdi evrimcilerin aynı şekilde kendi görüşlerine delil gibi sunmaya
çalıştıkları ama aslında yine tam tersine, evrimsel yaratılışın
olmadığını kanıtlayan diğer ayet örneklerine bakalım:
29: 19 ALLAH�ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.
29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını
görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır.
ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
29: 19 ayetinde ilk insanın(ya da insanların) doğrudan topraktan(ve de
sudan) yaratılışıyla işlemin başladığı, daha sonra ise doğum yoluyla
sürekli olarak bu işlemin tekrarlandığına vurgu var. Ve tamamlayıcı
olarak hemen ardından gelen 29: 20 ayetinde de "ilk insanın yaratılışı
ile ahiret evrenindeki yaratılış arasında benzerlik olduğu"
vurgulanmaktadır. Peki ahiretteki yaratılış nasıl olmaktadır? Doğrudan
topraktan, atasız bir yaratılış şeklinde olmaktadır ayetlerde açıkça
belirtildiği üzere. Yani sonsuz yaşam için olan ikinci yaratılışta;
anne+baba(seks)=doğum şeklinde değil de birbirinden bağımsız olarak,
ayrı ayrı bireylerin birden, topraktan doğrudan yaratılması söz
konusudur. İşte ilk insan veya insanların yaratılışının da bu şekilde
olduğu vurgulanmaktadır bu ayette. 29: 20 De ki, �Yeryüzünü dolaşın ve
yaratılışın nasıl başladığını görün. � Sonra, yine ALLAH (ahiretteki)
son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH�ın her şeye gücü yeter.
Zaten Adem ile İsa`nın benzer olduğunu vurgulayan ayet de bunu
anlatmaktadır. İlk insanın yaratılışında cinsellik aracı olarak
kullanılmamıştır. Tıpkı İsa`da da olduğu gibi:
Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa�nın durumu, Adem�in durumu
gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona �ol� dedi. Artık o, olur.
Ve de tıpkı ahiret evreninde de olduğu gibi:
NUH SURESİ
17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.
18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.
Adem, İsa ve ahiret evrenindeki insanların yaratılışı atasız yani
anne+baba(seks) olayı olmadan doğrudan olmaktadır. Ve de olmuştur
dedik.
Yine cinsellik olmadan doğrudan topraktan yaratılışa bir başka örnek de, İsa`nın vesile olduğu canlı yaratma olaylarıdır:
Ali İmran Suresi 49 Onu, Beniisrail�e şöyle konuşan bir resul yapacak:
�Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben,
çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah�ın izniyle
kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah�ın izniyle
diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size
haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize
vardır. �
Maide Suresi 110 Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem`in oğlu İsa!
Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs`le
desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla
konuşuyordun. Sana Kitap`ı, hikmeti, Tevrat`ı, İncil`i öğretmiştim.
Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine
üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim
iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun.
İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik
ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir
büyüden başka bir şey değil bu. "
Görüldüğü üzere yine tıpkı Adem, İsa ve ahiretteki insanların
yaratılışında olduğu gibi, bu ayetlerde anlatılan İsa Peygamberin
mucizelerinde kuş ve benzeri canlıların yaratılması da doğrudan
topraktandır. Başka bir canlıdan türetilme söz konusu olmadığı gibi,
anne ve baba, yani cinsellik bile yoktur bu özel yaratışlarda.
Ahiretteki yaratılışın da aynı bu şekilde olmakta olduğu da defalarca
vurgulanmaktadır yine Kuran`da.
(Birinci bölümün sonu)
|
|
|
Gösterdiğimiz üzere Adem de tıpkı İsa gibi cinsellik olmadan atasız yaratılmış, ahirette de yine atasız doğrudan topraktan yaratılma vücuda gelmektedir.
Aynı şekilde İsa'nın mucizelerinden olan topraktan şekiller yapıp üfleyerek kuş gibi canlıların yaratılması olayı da Adem'in, İsa'nın ve ahiretteki yaratılış gibi olduğu gösterilmektedir(cinsellik olmadan, anne+baba olmadan doğrudan yaratılma).
Diğer bir ayetde de; ilk yaratılışın nasıl başladığı araştırılsın ve bulunsun, ahiretteki yaratılış da böyle olacak denilerek yine ikinci yaratılışın tıpkı Adem gibi atasız olacağı açıkça vurgulanmaktadır.
Bunlar apaçık verilen bilgiler.
Şimdi diğer konulara geçelim.
Peki madem evrim olmadan yaratıldık o zaman ensest ilişki mi yaşandı ilk insanlar arasında şeklinde itirazlar geliyor kimi zaman.
Allah nasıl ki Adem'den sonra eşini var ettiğini belirtiyorsa, yine tıpkı eşi gibi başka insanları da kolayca yaratabilir. Yani ensest çoğalma olabileceği gibi, tıpkı adem ve eşi gibi başka insanlar da yaratılarak bunların aile kurması sağlanmış olabilir.
Ayrıca Kuran'daki Din sitesindeki şu cevap da gayet güzel:
http://www.kurandakidin.net/sss/sssoku.asp?id=61
Selam ve sevgiler
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Putperest evrim inancı ruhçu öğreti vasıtasıyla binlerce yıldır insanlara aşılanıyor demiştik. Yine bu öğretinin uzantıları olan Kabala ile Yahudilere , Tasavvuf ile de Müslümanlara yine evrim inancı ustaca benimsetilmeye çalışıldı.
Tabii yanında ruhlar alemi, panteizm, komünizm, kutsal insanlar, reenkarnasyon, çok tanrıcılık gibi diğer pagan ve ruhçu unsurlarla birlikte...
Şimdi de evrimci ruhçu Tasavvufla ilgili olarak hazırladığımız videomuzu verelim:
Güzel kardeşim. sen bende böyle birşey görüyormusun. Ben Kurana inanıyorum. ALLAH'a ortak koşmadığım gibi amentüsünede ortak koşmuyorum.
Bunu açarsam bazıları gibi hala elçiler geliyor diye müceddit veya evliya gibi insanları imaan veren veya kamil insan yapan ALLAH yardımcısı vesileciler olarakta görmüyorum.
Ben ALLAH'a noksan sıfat nitelemesi yapmamak için tesadüfleride yaratan darvinide yaratan evrim teorisini ve teoride olduğu gibi de yaratma gücüne sahip olan ve varlığı nedensiz olan bir tanrı olarak ALLAH'ı kabul ediyorum. Yasin79 da dediği gibi yaratmanın her türlüsünü bilir diye kabul ediyorum, hemde başka bir ayette örneksiz yarattım ayetinide dikkate alarak kabul ediyorum.
Sen bu tabirleri ruhbancı sınıfa söyle, onlar evrimleşmenin ruhta gerçekleştiğine inanıyorlar ama maddeden meydana gelmiş olan canlıda olduğuna inanmıyorlar. Maddeden canlıyı çıkaran da kendisi, tabi herşeyi nedene dayandırdığı gibi bunuda nedene dayandırarak yapması normal degil mi? Bu nedenler arasında elbette tesadüfte olacak, tesadüfleri ALLAH yaratmıyorda bazılarının inandığı vesilecilermi yaratıyor. Eger böyle ise neden sayısal lotodan her defasında para kazanamıyorlar.
Hemde biz her fırsatta evrimi meydana getirecek maddeyide yaratan ALLAH olduğunu söylediğimiz halde hem maddeyi yaratıyor hemde evrim sürecinde yaratılmayı her an devam ettiriyor. Hem kainata açıldığımızda bu yaratılma şekillerini daha iyi görecegiz.
Aslında görmesini bilen için hem yatay yani günümüz canlılarına bakıldığında görebilecegimiz bilimsel delilleri var hemde tarih sahnesinde yerini almış olan canlılar ve onların fosillerinde kanıtlar var.
İstersen canlılardaki duyu organlarını basitten çok gelişmişe kadar sıralayarak yapabilirsin.
Örnegin göz. Her türü var. İşitme her türlüsü var. Doku her türlüsü var. Ayak balığın süzgeç lerinden tut iki ayaklı oluncaya kadar bütün ara geçişler mevcut. Örnek verecek olursak foklar, su samurlar, daha sonra penguenler, kurbagalar. Belgesellerde o kadar çok canlı görüyorumki, her tür örnek var.
Hatta bana göre bir ayet buna işarette ediyor ve bu ayet bana göre sanki darvinin dünyayı gezip dolaşıpta bu çıkarımı yapacağını söylüyor.
ANKEBUT
20 De ki: “Dünyayı gezin dolaşın da,Allah’ın yaratmaya nasıl başladığını anlamaya çalışın. Sonra, Allah tekrar yaratmayı da ölümden sonra diriltmeyi de gerçekleştirecektir.Allah elbette her şeye kadirdir.”
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir arkadaşımda demişki isa eline bir çamur alır ve onu kuş şekline sokar ve ALLAH'ın izni ile ona can verirdi. Evet buna bende inanıyorum ama isanın dogumu meryem annemizdendir. Yani isanın annesi vardır, Ayette isanın doğumu ile adam atamızın dogumunu benzetmektedir. Eger bu şekilde bir benzerlik kurulmuş ise adem atamızda bir canlıdan dogmuş olması gerekir.
Esasen ister mücizevi bir şekilde yaratılalım isterse nedenlere dayandırılarak evrim teorisinde olduğu gibi yaratılalım hiç bir şey degişmez. Sonuçta varlığı nedensiz olan bir varlık tarafından var olanların yaratıldığını kabul ediyorsak, ancak şu degişir. Şeytanın dediği gibi ben ateşten o çamurdan yani topraktan yaratıldı ben üstünüm deyipte yanılanlardan olup kaybetmesi gibi.
Bana göre mücizevir bir şekilde yaratmaktan daha ziyade nedenlere dayandırarak yaratmak daha zordur. Daha karmaşıktır. ALLAH'ın şanına yakışır bir durumdur. ALLAH'ın şanına eksiklik getirmez bilakis yücelik getirir.
59 – Allah yanında Îsâ’nın durumu, aynen Âdem’in durumu gibidir. Allah Âdem’i topraktan yaratıp “ol” dedi, o da derhal oluverdi.
ayetti yaratılışcıların dediği gibi kabul edersek yani mücizevi bir şekilde çamurdan üflenince ademin canlanması gibi kabul edersek, ayettin birinci bölümüne inanmamış oluruz. Ona inanıp sadece evrim teorisinde olduğu gibi yarattı dersek, bu seferde ikinci kısmına inanmış olmayız.
Ama her türlü yaratmayı bilir ayettine inanırsak ve bu ayettide o kapsamda degerlendirirsek yukardaki ayettede gönülden inanmış oluruz. Hem ALLAH için bizim içinde bulunduğumuz zamanın bir değeri olmadığını düşünürsek, sonuç olarak adem atamızda isa atamızda topraktan meydana gelmektedir. sen ben o gibi.
60 – Hakikat, Rabbinin tarafından gelir. Bunda hiçbir tereddüdün olmasın!
61 – Artık sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle Îsâ hakkında tartışmaya girerse de ki: “Haydi gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, hanımlarımızı ve hanımlarınızı ve bizzat kendimizi ve kendinizi çağırıp, sonra da gönülden Allah’a yalvaralım da bu konuda kim yalancı ise Allah’ın lânetinin onların üzerine inmesini dileyelim!”
45 – Gün geldi, melekler ona: “Meryem! Allah, Kendisi tarafından bir kelime vereceğini sana müjdeliyor. Adı Îsâ, lakabı Mesih, sıfatı Meryem oğludur. Dünyada da âhirette de itibarlı, Allah’a en yakın kullardan olacaktır. [19,21] {KM, Luka 1,26-38; Matta 1,16; Yuhanna 1,41}
46 – Beşiğinde de, yetişkinliğinde de insanlara hitap edip onlarla konuşacak, salih insanlardan olacaktır. [5,110; 19,29] {KM, Matta 21, 16}
47 – Meryem: “Ya Rabbî, bana hiçbir erkek eli değmediği halde nasıl olur da çocuğum olabilir?” deyince, Allah şöyle buyurdu: “Öyle de olsa, Allah dilediğini yaratır. Zira O, bir şeyin var olmasına hüküm verince sadece “ol” der, o da derhal oluverir.” [2,117; 3,59; 19,35] {KM, Luka 1,34}
34 – Kıyamet saatinin ne zaman geleceğini yalnız Allah bilir. Yağmuru da O indirir, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Herşeyi mükemmel tarzda bilen ve her şeyden haberdar olan, Allah’tır.
RA’D SURESİ
8 – İşte O Allah’tır ki her bir dişinin neye gebe olduğunu, karnında ne taşıdığını, ve rahimlerin neleri eksik bırakıp, artırdığını bilir. Doğrusu O’nun katında her şey bir ölçü iledir.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
|
|