Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
selamlar,kıymetli dostlarım, yukarıdaki ayet mealinde(bakara286'da)ki meal cümlesi bence sakıncalı kurulmuş.bu cümle şunları da çağrıştırmaktadır. ''Ya Rabbi,önceki milletlere hamal gibi ağır yükler yükledin,hiç değilse bize bir torpil yapıp bize hamal muamelesi yapma.''gibi bir anlamda çıkıyorki bence böyle düşüncelere açık kapı bırakacak şekilde meal yapılması doğru değildir.. evet,lügat tablomuzda da görüleceği üzere ''اصر''kök kelimesinin anlamlarından bazıları ağırlık,güçlük,zorluk,yük gibi anlamlara da geliyor,fakat mealin sunuluş tarzı çok sağlıklı değil..ayette fiile olumsuzluk anlamı veren ''la'',hem o cümlenin başında hemde ayetin başında yer aldığına göre (la yükellifüllahü,mükellef tutmamak-vela tahmil,yüklememek)arada vav harfleri(atıf vavları da)yer aldığına göre şöyle bir anlam akla ve mantığa daha uygun düşmektedir.''Ya Rabbi,önceki kavimlere ağır yük yüklemediğin gibi bize de ağır yük yükleme,yani Ya Rabbi,önceki kavimlere ağır mükellefiyetler koymadığın gibi bize de ağır mükellefiyetler koyma.''gibi bir anlam bence,hem arapça lügat kurallarına hem de akla mantığa daha uygun düşmektedir. Rabbimin buyrukları zor değildir.kolaydır,zor olan,yanlış olan onun buyruklarını çiğnemektir.kolay olan,gerekli olan,buyrukları kuralları yerine getirilmediği zaman işte bunun bedeli ağır olur.örneğin yüce Rabbim,atom bombası,hidrojen bombası gibi kitle imha silahları vs.bu gibi dünyanın en büyük belasını önceki kavimlere vermemişti,ama 20.yy ve sonraki nesillerine verdi.niye verdi dersiniz?çünkü yüce Rabbimin ''kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın'',''haddinizi aşmayın''buyruklarını çiğnediler.bu buyrukları yerine getirmek çok kolaydı,ancak bu buyrukları yerine getirmemenin bedelini insanoğlu çok ağır ödüyor dahada ödeyeceğe çok benziyor.bir nükleer atığın zararlı etkisi binlerce yıl sürdüğüne göre bizim ömrümüzün sınırı ise 100 sene bile değilken bunun zararlı etkisini ortadan kaldırmaya gücümüzün yetmediği yetmeyeceği belli değil mi?..dünyaya ilk atom bombası belasını getirenler cezalandırılmadığı için bu işi yapanlar şımardıkça şımardı,çoğaldıkça çoğaldılar ve sonuç.sonuç bu azgınlığın bedelini kundaktaki bebekler bile,hatta onların torunlarının torunları olanların bile ödeyeceği ağır bedel..kendimizden sonraki gelecek nesillerin bile 1940lı,50li yıllardaki nesillere(çünkü bu tür faaliyetler o yıllarda başlatılmış ve başta amerika olmak üzere zamanın emperyalist devletleri tarafından desteklenmişti) küfretmeyeceklerini veya en azından onlara beddua etmeyeceklerini nasıl garanti edebiliriz? şimdi böyle bir iddiamızdan sonra bazı insanlar,devletlerin veya güçlü kesimlerin yaptıkları bu yanlışlarının bedelini ''Yüce Rabb,halklara niye ödetiyorki,bu adalet mi?'' diye sorabilirler.Bunun cevabı da çeşitli ayetlerde Kur'anda açıklanmıştır.''fitneyi etkisiz hale getirinceye kadar fitnelerle savaşın'' ayeti boşa nazil olmadıki,onlar bu ayetin gereğince insanlık düşmanlarını etkisiz hale getirme gayreti içinde olmaları gerekirken,tam tersini yaparak onlara alkışlarıyla,oylarıyla,bazen mallarını satın alarak psikolojik,maddi,manevi her türlü desteği vermedilermiki diye söylerler insana,şunu unutmayalımki güçlülerin gücü gökten zembille inmiyor,onları halkları güçlendiriyor,istedikleri durumda onları güçlendirebildikleri gibi istedikleri durumda da etkisiz hale getirebilirlerdi.ama yapmadılar,onlar yalanlarla avutuldular,''bunlar bilimsel çalışmalardır dediler,ülke savunması için dediler enerjiye de ihtiyaç var dediler ve türlü türlü yalanlarla aldatıcılar enayileri aldattılar.halbuki amaç düşmanları etkisiz hale getirmekse bunun için genç,yaşlı,çoluk çocuk ayrımı yapmadan tüm halkı ve insanları katletmek yerine sadece kendileriyle savaşanları etkisiz hale getiren şok edici,uyutucu,göz yaşartıcı vs.çeşit çeşit etkisiz hale getirici silah türleri de geliştirilmiştir.isteselerdi bu tür silahlara da yönelebilirlerdi.enerji meselesine gelince,Yüce Rabbim insanların rahat ve huzurlu yaşayabilmeleri için rüzgar,güneş,su,hidroelektrik vs.çeşit çeşit doğal enerji kaynakları yaratmıştır,isteselerdi onlara da yönelebilirlerdi,ama amaç kötü olunca,amaç kendileri gibi inanmayanları,kendileri gibi düşünmeyen herkesi yok etmek olunca bütün yollar onlara meşru geliyor..bütün bunlara rağmen hala aldatanları ciddiye alanlar,kendileride ciddiye alınmayacak hale gelirler ve Rabbimin adalet kanunları karşısında onların bahanelerinin hiçbir kıymeti kalmaz ve onlara ''çekin cezanızı''denilir. ayetin bu cümlesinde gelecekte Rabbimin kurallarına uymamanın sonuçlarının ağır bedeller olacağına işarettte vardır,Yüce Rabbim,bu sözlerle asırlar önce insanlığı uyarmıştır,ama öğüt alan kim? yüce Rabbim yarattıklarını kendi hamalları olarak değil,kulları olarak görmüştür ve onlara hayatlarında diğer insanlarla huzur,barış ve refah içinde yaşamaları için kolay kurallar koymuştur.bize düşen bu kurallara uymaktır.şu ayetler bizlere bu konuda çok güzel ışık tutuyor: Araf42:''...biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz...(diyanet meali) Bakara185:''...Allah sizin için kolaylık ister,güçlük istemez...''(Süleyman Ateş meali) selamlar,sevgiler.
selamlar,kıymetli dostlarım, aşağıda,konumuzla yakından ilgili olan kitapların bir listesini sizlere takdim ediyorum.bu kitaplardan elinde bulunan arkadaşlar varsa,bunlardan da alıntılar yaparak bizimde aydınlanmamıza katkıda bulunurlarsa memnun oluruz. selamlar,sevgiler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu: Kur’andaki Kök Kelimeler Sözlüğü
