Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

"Ekber" kelimesi üzerine yaptığım çalışmada kitabımızda aşağıdaki ayetlerde dikkatimi çeken şeyi sizinlede paylaşmak isterim.

Okunuş

Yes'eluneke aniş şehril harami kitalin fih, kul kitalün fihi kebir, ve saddün an sebilillahi ve küfram bihi vel mescidil harami ve ihracü ehlihi minhü ekberu indellah, vel fitnetü ekberu minel katl, ve la yezalune yükatiluneküm hatta yerudduküm an diniküm inisteta, ve mey yertedid minküm an dinihi fe yemüt ve hüve kafirun fe ülaike habitat a'malühüm fid dünya vel ahirah, ve ülaike ashabün nar, hüm fiha halidun

S. Ateş

Sana harâm ayında savaşmaktan soruyorlar. De ki: "Onda savaş, büyük bir günâhtır. Fakat Allâh yoluna engel olmak, Allah'a ve Mescid-i Harâm'a karşı nankörlük etmek, halkını ondan (Mekke'den) sürüp çıkarmak, Allâh yanında daha büyük bir günâhtır. Fitne (baskı yapmak, adam) öldürmekten daha büyük(bir günâh)tır". Onlar yapabilseler sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, işte onların bütün yaptıkları dünyâda da, âhirette de boşa çıkmıştır ve onlar, ateş halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.

KEBİR=BÜYÜK  EKBER=DAHA BÜYÜK

Okunuş	Felemma raeş şemse baziğaten kale haza rabbi haza ekber felemma efelet kale ya kavmi inni beriüm mimma tüşrikun
S. Ateş	Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."

EKBER        (GÜNEŞ AYA GÖRE(enam 77) EKBER YANİ TEK BAŞINA OLSA İDİ KEBİR'Dİ)

Okunuş	Vellezine haceru fillahi mim ba'di ma zulimu le nübevviennehüm fid dünya haseneh ve le ecrul ahirati ekber lev kanu ya'lemun
S. Ateş	Kendilerine zulmedildikten sonra Allâh uğrunda göç edenleri, dünyâda güzelce yerleştireceğiz, (onlara vereceğimiz) âhiret mükâfâtı ise daha büyüktür. Keşke bilseler

EKBER   (AHİRET KAZANCI DÜNYA KAZANCINDAN DAHA BÜYÜK)

Okunuş	Fe ezakahümüllahül hizye fil hayatid dünya ve leazabül ahirati ekber lev kanu ya'lemun
S. Ateş	Allâh, dünyâ hayâtında onlara rezillik taddırdı. Âhiret azâbı ise daha büyüktür, keşke bilselerdi!

EKBER    (AHİRET AZABI DÜNYA AZABINDAN DAHA BÜYÜK)

Okunuş	İnnellezine keferu yünadevne le maktüllahi ekberu mim maktiküm enfüseküm iz tüd'avne ilel imani fe tekfürun
S. Ateş	İnkâr edenlere de bağırılır: "Allâh'ın (size) kızması, sizin kendi kendinize kızmanızdan daha büyüktür. Zira siz imânâ çağrılırdınız da inkâr ederdiniz!"

EKBER       (TANRI'NIN BİZE KIZMASI BİZİM KENDİMİZE KIZMAMIZDAN DAHA BÜYÜK)

Okunuş	Le halkus semavati vel erdi ekberu min halkin nasi ve lakinne ekserannasi la ya'lemun
S. Ateş	Gökleri ve yeri yaratmak, insanları yaratmaktan çok daha zordur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

EKBER        (GÖKLERİ VE YERİ YARATMA İŞİ ,İNSANI YARATMA İŞİNDEN DAHA BÜYÜK EYLEM)

 Buraya kadar ekber geçen ayatleri inceledik.Bu ayetler çoğaltılabilir.İlginçtir yüce Tanrı'nın büyüklüğü kuranda hep kebir olarak kullanılmıştır çünkü her aklı selimin bildiği gibi hiçbirşey Yaratan efendimize denk değildir.Benzeri,dengi,eşi,çoçuğu  olduğunu düşünmek bile şirk koşmaktır ve Yüce Tanrı'nın  asla bağışlamayacağı tek günahtır

Nisa48 -Allâh, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan da gerçekten büyük bir günâh işlemiştir.

Kebir geçen ayetleri inceleyelim

Okunuş	Sübhanehu ve teala amma yekulune ulüvven kebira
S. Ateş	Hâşâ, O, onların dediklerinden çok yücedir, uludur.

Okunuş	Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yed'une min dunihi hüvel batilü ve ennellahe hüvel aliyyül kebir
S. Ateş	İşte böyle. Çünkü Allâh, Hak'tır, O'ndan başka yalvardıkları ise bâtıldır (aslı olmayan yalan şeylerdir). İşte çok yüce, çok büyük olan, Allah'tır.

Okunuş	Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yed' une min dunihil batilü ve ennellahe hüvel aliyyül kebir
S. Ateş	Böyledir, çünkü Allâh haktır, O'ndan başka yalvardıkları bâtıldır. Gerçekten ulu ve büyük olan, yalnız Allah'tır

Okunuş	Ve la tenfeuş şefaatü indehu illa li men ezine leh hatta iza füzzia an kulubihim kalu ma za kale rabbüküm kalül hakk ve hüvel aliyyül kebir
S. Ateş	O'nun huzûrunda, O'nun izin verdiği kimselerden başkasının şefâ'ati fayda vermez. Nihâyet onların yüreklerinden korku giderilince (birbirlerine): "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. "Hakkı (buyurdu)" derler. O, yücedir, büyüktür.

Okunuş	Zaliküm bi ennehu iza düiyellahü vahdehu kefartüm ve iy yüşrük bihi tü'minu fel hukmü lillahül aliyyil kebir
A. Bulaç	"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O'na ortak koşulduğunda inanıp-onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır."

 Tüm arapça lugatlarda "kebir" kelimesinin karşılığı büyük olarak geçiyor, "ekber" olabilmesi için karşılaştırma yapabileceğimiz bir denklik olması gerekiyor.Ezan'daki veya günlük konuşmalarda kullanılan "Allahu ekber" kelimesini kullanırken,Tanrı'mızı neyden daha büyük olarak düşündükleri(Ben bu düşüncelerden uzağım yüce Tanrı'm şahittir) hakkında  kuran'dan veya kendi aklından ,Tanrı'nın şahitliğinde , bilgisini paylaşabilecek tüm inançlı dostlarıma şimdiden teşekkür ederim.