Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
S eyhleri Ilahlas tirma Ve Onlara Kulluk Etme:
Tasavvufçularin Islâm’dan en fazla saptigi
konulardan biri de, seyhlerini Allah’tan baska tanri gibi
görmeleri veya göstermeye çalismalaridir. Müridin seyhin
karsisinda zelil, dilini yutmus , iradesiz, düsüncesiz ve
gassalin elindeki cenaze gibi olmasini s art kosmustur. Bu
alçaltici kullugu da, müridin seyhine bagliligi, sevgisi,
itaati ve kudsi makamlara yükselisinin açik alameti
saymistir. Seyhine karsi bu sekilde yasiyan ölü gibi
olmiyan müridlerin helak olacagini ve manevi
makamlarda yükselemiyecegini söylemistir. Bakiniz,
Tayfur (Ebu Yezid) el-Bistami bunu nasil dile getiriyor:
“Üstadi (seyhi) olmiyanin imami s eytandir.”
Letaifu’l-Minen sahibi de bunu s öyle ifade ediyor:
“S eyhlerin silsilesine kendisini ulastiracak ve kalbinden
perdeyi kaldiracak üstadi olmiyan kimse, sahipsiz bir
sokak çocugu ve nesebi belirsiz bir kisidir.”
S eyhine karsi müridin âdabini belirleyen Muhammed
Osman’i da dinliyelim: “Geçtigin her halde seyhini görmen
ve bunun onun vasitasiyla oldugunu bilmen gerekiyor.
Âdabin biri de namazda oturur gibi huzurunda oturman,
onda fena bulman, seccadesine oturmaman, ibrigi ile
abdest almaman ve bastonuna dayanmamandir.
Ermis lerden birinin su sözünü dinle: Seyhine “Niçin?”
diye soran kimse felah bulmaz. Imajini kalbinden ve
hayalinden sakin çikarma. Bir an olsun ondan gafil
olursan, bilki bu senin bedbahtligindandir. Onda fena
makamina erismeye çalis, böylece onda beka makamina
erisirsin.”
Tasavvufçular müridin emir veya yasak hiçbir
istegine muhalefet etmemesini emretmektedir. Hz.
Peygamber’in sünnetine açikça muhalefet ettigini görse
bile, seyhin hiçbir arzusuna muhalefet etmemesini
söylerler. Müridin s eyhin avucunda kalmasi, malini, irzini
ve insanligini sömürebilmesi için tasavvufçular, es-S arani
diliyle, seyhine baska s eyhi ortak kosan kisinin Allah’a da
ortak kos mus olacagini kararlastirmislardir. Seyhinin
tarikatindan baska tarikat seçen veya onun istedigi yoldan
gitmiyen kisinin dinden çikacagini da söylemislerdir.
Tasavvuf kitaplari insanin seref ve haysiyetini yerle
bir eden, asagilik, rezil ve sefil bir dereceye düs üren, zalim
ve edepsiz her türlü ayagin altinda çignenmesini sagliyan,
kisaca insani Allah’in verdigi insani degerlerden ve
izzetten yoksun birakan bu tür saçmaliklar ve hurafelerle
doludur. Bunun neticesidir ki tasavvufçular tapanlar ve
tapilanlar diye iki kisma ayrilmaktadirlar.
Yine bunun neticesidir ki bu uyusturucu
saçmaliklarla melankolik olmus nice yasli insanlarin
henüz bes ikte altini pisleten çocuklarin ayaklarina yüz
sürdüklerini, s eyh evladi veya mukaddes soyun mübarek
nesli diyerek mesih aleyhisselam gibi daha bes ikte
kerametlerle konusturduklarini görürsünüz.
Tek sebebi de tarikat seyhi efendisinin oglu olmasidir. Çünkü sirri onda, rabbaniyeti onu kutsallastirmaktadir. Bütün
tasavvufçularin seyhlerinin her söylediginin Allah’in bir
vahyi olduguna inanarak Allah’in dinine muhalefet
etmelerinin sebebi de bu zihniyettir. Çünkü inançlarina
göre seyhlerinin kalbleri Rahman’in üzerinde istiva ettigi
tahtlar, azamet ve büyüklügünün gökleri, cemalinin
tecellileridir. Hidayetini aleme saçtigi ve vahyini insanlara
kendisinden ulastirdigi kutsal yerlerdir.
el-Kuseyri söyle diyor:
“Kim bir seyhe intisap eder ve kalbi ile ona itiraz
ederse, intisap ahdini bozmus ve kendisine tevbe vacip
olmus olur. Çünkü s eyhler “Üstadlarin haklari için tevbe
kabul olmaz” demis lerdir.”!!!?
TASAVVUF ILE ILGILI FETVALAR Hazirlayan: EBU MUAZ SEYFULLAH EL ÇUBUKABADÎ Sayfa 58-59-60
__________________ 43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
|