Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
az önce ofisime bazı arkadaşlarım geldi..klasik uygulamayan ama çok şükür müslümanım diyenlerden.
"Allah dedi, bu alemleri Muhammed efendimizi yüzü suyu hürmetine yaratmadı mı?, öyle demiyor mu Kuran'da"
"Hayır dedim, kuranda öyle şey geçmez. kaldı ki senin efendin Muhammed a.s. dedğil. allah'tan başka hiç bir efendi yoktur."
"yahu dedi, adem babamız ile havva anamız cennetten kovulduklarında nasıl dua etti bilmiyor musun?"
"kuran'da yazıyor, bir de sen söyle bakalım" dedim
"dediki, nefisimize zulmettik, söyle yaptık, böyle af diledik, en son cennete Muhammed yazısını hatılayıp, onun adıyla dua edince, kabul oldu?"
"saçmalama, kuran'da adem a.s.ın duası yazar. biz kendimize zulmettik, eğer sen bizi bağışlamaz ise, şüphesiz biz hüsrana uğrayanlardan oluruz".
Demem o ki, namaz var mıdır, yok mudura gelene kadar ÇEVREMİZDE o kadar çok şirk var ki? biz onlarla ilgilinmiyor, tutuyoruz TEMELİ sallamaya çalışıyoruz.
sadece çevremizi bir gözlesek yeter.
sahte tanrılar çok fazla. Örneğin dün gs.-fb maçında hakemin kafasını yarmışlar.? daha önce de adam öldürmüşlerdi. Kim için tanrıları olan futbol takımları için...
veya türklük için veya kürtlük için...
fark eder mi? sahte tanrı çok fazla...
biz onlarla ilgilenelim...Namazın, orucun bana faydası çok ama çok fazla.
namazın kaç rekat kılınacağı, namazda nelerin söyleneceği, namaz bozulma halleri, abdetstin ardına bakmadan kaçış durumları bunlar hep SIĞIRI kesmemek için bahane sorulardır.
önce alınganlaık yapan arkadaşın alınganlık yapmasına gerek yokdu....yazım ona atfen değildi.....
eğer ebu hanife demişseki:17 hadisden başka yokdur...onu kendi fikriyle başbaşa bırakırım....ki bırakmışım.... ebu hureyraya gelince....ondan gelen hiçbir rivayete zaten hadis gözüyle bakmıyorum......çok konuşan çok yanılır.....oda yanılgıyı seçmiş.....sahabe olması birşey değiştirmez....
ama 23 senelik bir öğretiyi 17 hadise sığdırmakda ebu hanifenin işi değil... benden hüccet isteme....san getiremem....ALLAH dan vahy almışda değilim....ama unutmaki bugün inandığın kur'an ı da onlar sana taşımışdır.onlar muhafaza etmişdir.....doğrulukda ve sadakatte..ve emaneti muhafazada azami gayreti göstermişlerdir........inan yirmi kusur sene süren peygamberlik döneminide bir miras olarak muhafaza etmişlerdir....
hadis kitaplarının yazılış serüveni ayrı bir konu....halifelik mücadeleelri de ayrı bir konu....hz osmanın halife olması yaptığı işleri doğru kılmaz....ama onla mücadele edenlerde ne kadar doğruydu davalarında....bunlar çok su götürür.....ama o devirde yaşamayarak kılıçlarımızı çekmekden alıkoyan ALLAH a muhalefet edip..bu devirde o olaylara dilimizi bulaştırmanında bir anlamı yok......
hadisleri metin olarakda tenkid ed.....seni bundan alıkoyan birşey yok...ama dersenki ben bunları kur'an a aykırı buldum...amenna...senin aykırı bulduğun şeyleri bir başkası uygun bulur...böyle akar gider..... müteşabih ayetlerden bahsedmiyroum...diğer ayetler hakkında bile yoruma giderken onlarca farklı yorum çıkıyor...diyeceksinzi ki:kimileri hadis ışığı altında yoruma tabi tutuluyor...oyüzdendir....kendi aranızda bir deney yapın..kaçınız aynı yorumu yapacaksınız.....
kiminiz iki namaz dedi....kiminiz üç dedi.....kiminiz bugün kılındığı şekillde namaz yokdur dedi....namaz ı soyutlayıp sadakat ve bağlılığa taşıdı....kimimizde beş dedi...
her mevzuda bu ihtilafa tanık olacaksınız.....görüş birliği sağlayamazsnız nasıl tek ümmet..tek toplum olacaksınzı...olacak olan şey şu...zamanla millileşen birdin....kimseyi bunla itham edmiyorum...ama nakşi tarikatının türk toplumunda sürekli olarak itibar görmesi...milli bir din yapma geleneğinden başka birşey değildir....şia lığın pers gururunu taşıyan milli bir din oluşu gibi......
ihtilaflar kaçınılmazdır.....
peki ALLAH niye defalarca ALLAH a ve resulüne itaat edin....gib şeyler söylemiş......de sadecene ALLAH a itaat edin dememiş?eğer ALLAH a itaat peygambere itaati de kapsıyorsa..neden peygambere itaati de ayrıcana defalarca zikredmişdir?
sakın bu sorumdan çok farklı anlamlar çıkarmayın..peşinen söyleyeyim...sadecene bir soru olarak görün...sadecene bir soru...hepsi o...
tekrar söylediğim şeyi tekrar söylüyroum..ne aklımı ilahlaştırırım..nede aklımı iptal ederim...öldürürüm....ortasında biryerde kendime yer bakıyorum....kiralık veya satılık.....son kısımı espiri olarak algılayın...
selam
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
el_turki Yazdı:
önce alınganlaık yapan arkadaşın alınganlık yapmasına gerek yokdu....yazım ona atfen değildi.....
eğer ebu hanife demişseki:17 hadisden başka yokdur...onu kendi fikriyle başbaşa bırakırım....ki bırakmışım.... ebu hureyraya gelince....ondan gelen hiçbir rivayete zaten hadis gözüyle bakmıyorum......çok konuşan çok yanılır.....oda yanılgıyı seçmiş.....sahabe olması birşey değiştirmez....
ama 23 senelik bir öğretiyi 17 hadise sığdırmakda ebu hanifenin işi değil... benden hüccet isteme....san getiremem....ALLAH dan vahy almışda değilim....ama unutmaki bugün inandığın kur'an ı da onlar sana taşımışdır.onlar muhafaza etmişdir.....doğrulukda ve sadakatte..ve emaneti muhafazada azami gayreti göstermişlerdir........inan yirmi kusur sene süren peygamberlik döneminide bir miras olarak muhafaza etmişlerdir....
hadis kitaplarının yazılış serüveni ayrı bir konu....halifelik mücadeleelri de ayrı bir konu....hz osmanın halife olması yaptığı işleri doğru kılmaz....ama onla mücadele edenlerde ne kadar doğruydu davalarında....bunlar çok su götürür.....ama o devirde yaşamayarak kılıçlarımızı çekmekden alıkoyan ALLAH a muhalefet edip..bu devirde o olaylara dilimizi bulaştırmanında bir anlamı yok......
hadisleri metin olarakda tenkid ed.....seni bundan alıkoyan birşey yok...ama dersenki ben bunları kur'an a aykırı buldum...amenna...senin aykırı bulduğun şeyleri bir başkası uygun bulur...böyle akar gider..... müteşabih ayetlerden bahsedmiyroum...diğer ayetler hakkında bile yoruma giderken onlarca farklı yorum çıkıyor...diyeceksinzi ki:kimileri hadis ışığı altında yoruma tabi tutuluyor...oyüzdendir....kendi aranızda bir deney yapın..kaçınız aynı yorumu yapacaksınız.....
kiminiz iki namaz dedi....kiminiz üç dedi.....kiminiz bugün kılındığı şekillde namaz yokdur dedi....namaz ı soyutlayıp sadakat ve bağlılığa taşıdı....kimimizde beş dedi...
her mevzuda bu ihtilafa tanık olacaksınız.....görüş birliği sağlayamazsnız nasıl tek ümmet..tek toplum olacaksınzı...olacak olan şey şu...zamanla millileşen birdin....kimseyi bunla itham edmiyorum...ama nakşi tarikatının türk toplumunda sürekli olarak itibar görmesi...milli bir din yapma geleneğinden başka birşey değildir....şia lığın pers gururunu taşıyan milli bir din oluşu gibi......
ihtilaflar kaçınılmazdır.....
peki ALLAH niye defalarca ALLAH a ve resulüne itaat edin....gib şeyler söylemiş......de sadecene ALLAH a itaat edin dememiş?eğer ALLAH a itaat peygambere itaati de kapsıyorsa..neden peygambere itaati de ayrıcana defalarca zikredmişdir?
sakın bu sorumdan çok farklı anlamlar çıkarmayın..peşinen söyleyeyim...sadecene bir soru olarak görün...sadecene bir soru...hepsi o...
tekrar söylediğim şeyi tekrar söylüyroum..ne aklımı ilahlaştırırım..nede aklımı iptal ederim...öldürürüm....ortasında biryerde kendime yer bakıyorum....kiralık veya satılık.....son kısımı espiri olarak algılayın...
sayın el_turki,
1983 lerde falan Hadis kitapları birer ikişer Arapçadan Türkçeye çevriliyordu. O zamana kadar sadece Diyanetin Sahihi Buhari Muhtasarı Tecridi Sahih diye bir eseri vardı. Ahmet Naim in tercümesiyle. Hadis kitabı bir tek oydu. Ona ve ondan sonra yayınlanan her hadis kitabına, nokta virgülüne kadar iman ediyordum.
Zamanla anlayışımız gelişti, bilgimiz arttı. Kitab-ı Mukaddes, İncil, Kur'an bilgim arttı. Yaşar Nuri, Süleyman Ateş vb. hocalar sayesinde metodoloji bilgim de arttı. Bu konuda farklı düşünür oldum.
Hadislere Metin tenkidi gereklidir. Bunu ben şahsımla öyle yaparım. Öteki böyle yapar. Uzman ve yetkili akademisyen bir kurulun yapması daha uygun olur. Ama bunu gerçekten bilen akademisyen bir grubun yapması gerekli.
Aramızda tam bütünlük sağlamak gerekli değil. Çünkü biz bir siyasi parti yapısında değiliz. Önce içimizde birlik sağlayalım, sonra dışarıya yüklenelim gibi bir anlayışımız yok.
Herkes bilgisi, uzmanlığı, hatta bazen tamamen duygusu ile katılıyor. Çorbada tuzu oluyor. Ama bu konu gene uzman, hiçbir çekincesi olmayan sadece gerçeği bildiren akademisyen grupların çalışması ile yeknesak hale gelir.
Burada bazı arkadaşlarımızın namaz hakkında farklı fikirleri var. İbadeti reddetmeden , anlamı genişletici tanımlar yapsalar. DAha uygun olacak. Onlar için şekli ritüel biraz sığ geliyor. Tatmin etmiyor onları. Bu şekle hapsetmek istemiyorlar, Salat kavramını. Tamam da bunu o şekli ibadeti reddetmeden yapsalar , fikirlerine çok kişi katılır. Ama o şekli ibadeti reddettikleri zaman, buraya giren bir gelenekselin ya tepkisine sebeb oluyorlar ya da arkasına bakmadan kaçmasına.
Namaz dışındaki konularda çok farklı görüşler yok.
Dinin millileşmesi eğer insanlarda dini bilinci arttıracaksa bunda bir zarar yok. Anadilde ibadetten fayda gelir, zarar gelmez. Kur'an ayetini Türkçe ezberler, türkçe okur. Daha da iyi olur, adam ne dediğini bilir. Dedikleri ile yaptıkları arasında bir uyum olup olmadığını kontrol eder. İşte o zaman o namaz o insanı kötülüklerden alıkoyabilir. Adam namazında abdestinde ama her türlü hile hurda, her türlü fitne fesadtan da geri kalmıyor. Bu da olmuyor. Bugünkü müslümanların hali, tam bilinçsizlik içinde hurafe batağı.
Allahın resulüne itaat edinden ne anladığımı anlatmıştım. Bunu Kur'andan da anlamak mümkün. Peygambere idareci olarak tam iteat edin, ona işinde zorluk çıkarmayın demektir.
SAyın El-turki, siz anladığım kadarıyla ihtilaflara sıkılıyorsunuz. Bunlara fikir özgürlüğü adına alışın yani. Hep böyle ihtilaflı devam eder bu konular diye de düşünmeyin.
Aslında çok değişik ortamlardan, çok değişik altyapılardan bir sürü insan var burada. Herkes dediğim gibi fikrini söylüyor.
Bu fikir ayrılıklarını uzman kurullar çok rahat halleder. Gerçek ilahiyat bilgisi ile mücehhez, aydın insanlar.
Herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hayrullah41 Yazdı:
Selam,
az önce ofisime bazı arkadaşlarım geldi..klasik uygulamayan ama çok şükür müslümanım diyenlerden.
"Allah dedi, bu alemleri Muhammed efendimizi yüzü suyu hürmetine yaratmadı mı?, öyle demiyor mu Kuran'da"
"Hayır dedim, kuranda öyle şey geçmez. kaldı ki senin efendin Muhammed a.s. dedğil. allah'tan başka hiç bir efendi yoktur."
"yahu dedi, adem babamız ile havva anamız cennetten kovulduklarında nasıl dua etti bilmiyor musun?"
"kuran'da yazıyor, bir de sen söyle bakalım" dedim
"dediki, nefisimize zulmettik, söyle yaptık, böyle af diledik, en son cennete Muhammed yazısını hatılayıp, onun adıyla dua edince, kabul oldu?"
"saçmalama, kuran'da adem a.s.ın duası yazar. biz kendimize zulmettik, eğer sen bizi bağışlamaz ise, şüphesiz biz hüsrana uğrayanlardan oluruz".
Demem o ki, namaz var mıdır, yok mudura gelene kadar ÇEVREMİZDE o kadar çok şirk var ki? biz onlarla ilgilinmiyor, tutuyoruz TEMELİ sallamaya çalışıyoruz.
sadece çevremizi bir gözlesek yeter.
sahte tanrılar çok fazla. Örneğin dün gs.-fb maçında hakemin kafasını yarmışlar.? daha önce de adam öldürmüşlerdi. Kim için tanrıları olan futbol takımları için...
veya türklük için veya kürtlük için...
fark eder mi? sahte tanrı çok fazla...
biz onlarla ilgilenelim...Namazın, orucun bana faydası çok ama çok fazla.
namazın kaç rekat kılınacağı, namazda nelerin söyleneceği, namaz bozulma halleri, abdetstin ardına bakmadan kaçış durumları bunlar hep SIĞIRI kesmemek için bahane sorulardır.
Selamlar,
Sevgili Hayrullah,
O kadar güzel bir yazı ki.
Altına imzamı atarım.
Bu konuyu gündeme getirdiğin için Allah razı olsun.
Bu olaylara ben de öyle çok rastlıyorum ki.
Adam Kur'anın Türkçesini hiç okumamış. Bir hurafe duymuş. Sağolsun cübbeli benzeri adamlarda hatta vazgeçtim diyanetin cami hocalarında böyle hurafe bol. Kulağına gitmiş bir şeyler. Bu Kur'anda var diye bilmeden ısrar ediyor.
Boğazımıza kadar hurafenin içindeyiz de , insanların haberi yok.
Din adına öncelikli uğraşılması gereken konular bunlar.
Önerinizi destekliyorum. Önce insanları bu şirklerden arındırmak lazım.
İnsanlara meal okutmalıyız.
Herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
.................. peki ALLAH niye defalarca ALLAH a ve resulüne itaat edin....gib şeyler söylemiş......de sadecene ALLAH a itaat edin dememiş?eğer ALLAH a itaat peygambere itaati de kapsıyorsa..neden peygambere itaati de ayrıcana defalarca zikredmişdir?
Tarihin her döneminde,dini
akıllarına uydurmaya çalışan,akıllarının ermediği şeyi
red ve inkar edenler hep olmuşdur.....”Andolsun
ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için
yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği
anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler.
Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar
hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da
gafillerin ta kendileridir. ...”
burda kalp zikredilmiş...öğrenmenin iki unsuru olan göz
vekulak zikredilmiş ama akıl zikredilmemişdir....akılcılar bunu
hiçdüşünmemişdir....
akılları
almadığı için..”
O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin
daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri
ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi.
Onlara "öldükten sonra tekrar dirileceksiniz"
dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: " Bu apaçık
bir sihirden başka birşey değildir." diyecekler .””
"Ey insanlar! Eğer
tekrar diriltilmemizden şüphe ediyorsanız, ilk yaratılışınızı
bir hatırlayın. Yaratmadaki kudretimizi açıkça
göstermek iççin biz sizin aslınızı
topraktan,sonra onun neslini nutfe (meni) den yarattık
“
öldükden sonra dirilmeyi inkar edenler olmuşdur.hala
günümzüde bile vardır.hemde büyük ilim
adamı kisvesi altında.nefes alıp verirler..insanlar akıllarının
almadığı şeyi inkar ve red yoluna herzaman sapmışlardır ve
sapacaklardır.
Ve bu insanların söylediği ortak bir cümle
vardır:”Bize kur'an yeter” ve derler ki:biz halis birşekilde
meal okuyoruz ve dinimizi öğreniyoruz” ve böylecene
insanları hadis inkarcılığına sevkederler.sahih hadisleri bile
red ederler.biraz hadisden bahseden insanlara derler ki:Atalarınızın
dinini bırakın” ama kendileri yunan filozoflarını “atalar”
edindilkelrini söylemezler.aristo mantığıyla din yorumlamaya
kalkarlar.bunlar yine derki:”akıl ile nakil çelişirse biz
aklı tercih ederiz”derler.oyüzden kayıtsız şartsız itaati
kabul etmezler....ama şunuda bilmezler:
“Aralarında hüküm vermesi için
Allah'a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü
ancak "işittik
ve itaat ettik" demeleridir.
İşte bunlar asıl kurtuluşa erenlerdir. “
burada denmiyor ki:işittik-aklımıza sorduk-mantıklı bulduk
itaat ettik.eğer ALLAH akla senin verdiğin,yücelttiğin kadar
değer verseydi..şartsız imanı emredmezdi.çünki
şartsız iman akıl sahibi için bir zulüm olurdu...
ALLAH peygamberine bile bilmediği şeyleri öğretmişdir..”Eğer
Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh
seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi
nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler.
Allah, sana Kitab (Kur'an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin
şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür.
“
peygamber bile ALLAH tarafından defalarca tehdit edilmiş ken siz
neyinize güvenerek akılla herşeyi çözeceğinizi
idda edbilirsiniz.ibramin aleyhisselam bile öldükden sonra
dirilmeye önce iman eddi.sonra akli bir delil aradı.demediki
sen bana önce akli bir delil ver sonra iman ederim.eğer aklım
kabul ederse...ama siz hiçbir peygamberin çizmediği
bir yolu insanlara çiziyorsunuz...siz diyrosunzu
ki:.....”......"Biz
de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler
“
ama bakın ALLAH ne diyor:”İyi
bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.”
Akılcılara-mealcilere
göre peygamberler postacı gibidirler.bırakır giderler.oysa
nice peygamberler gelmiş ama kendilerine kitap
verilmemişdir.sadecene yaşadıkları topluam irşad ve tepliğ de
bulunmuşlardır.ve arkalrında bir kitapda bırakmamışlardır.şimdi
o peygambnerden sonra gelenler şunu mu diyecekler:peygamber giddi iş
bitti.bana ne kitap bıraksaydı.o peygamberlerin irşad ve tebliğ
süresi boyunca ki yaşantıları dinden bir parça olarak
kabul edilmeyecek mi?resule itaat ALLAH aitaate niçin bukadars
ık birşekilde kur'an da anlatılıyor ve bağlanıyor iyi
akledin.nede olsa akılcısınız...eğer akılcıların dediği gib
olsaydı.peygamberlerin söz,fiil ve davranışları dinden bir
parça olamsaydı..kendilerine kitap verilmeyen peygamberlerin
ölmesiyle din ortadan kalkar ve peygamberi görmeyenlerde
hiçbir şeyden sorumlu olmazdı.
Bir de
"Allah'a ve Resulüne inandık ve itaat ettik" diyorlar
da, sonra bunun arkasından yan çiziyorlar; bunlar mümin
değillerdir.
Aralarında
hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları
zaman, bakarsın ki, içlerinden birkısmı yüz çevirip
dönerler.
Bir
arkadaşınız gelse size hararetli birşekilde size deseki evin
yanıyor..arabanı parçalıyorlar...inanırsınız.tekbir
kişinin bu sözüne.....ama iş hadis meselesine geldimi
ahad haber deyip red edersiniz.insanların doğruluğunu
sorgularsınız.tek kişiden gelen iki habere karşı iki farklı
tavır sergilersiniz.hem unutmayın ki peygambelerde tek kişiydi.ve
o tek kişinin sözüne uymayanlar hep helak oldu....
23 sene
süren nübüvet ve risalet hayatının 20-30 hadise
sığdığını idda edmek akılla izah edilemez.20-30 tane kalmışdır
demek bir devri veo devirde yaşayan insanları yalancılıkla itham
edmekdir ki..bunun bile akılla izahı yapılamaz.bir insandan bir
devlete giden 23 senelik hayatın azami özenle korunmadığını
idda edmek o devirde yaşayan insanları anlamamak demekdir.
Din bu 23
sene zarfında kemale erdi.onlar o kemale erişlin her anını
yaşadılar ve şahid oldular.dinle beraber büyüdüler
olgunlkaşdılar.ama aklını sürekli ön plana atanların
akılarının kemale erdiğine delilleri ne?aklın yolu doğruyu
bulmak olamlıyken toptan red yolunu seçmesini neyle izah
edecekler...
ALLAH ve
resulu “ nu süleyman ateşin ALLAH yani resulu şeklinde izah
edmesi çok garibime gidmedi.çünki yani kelimesi
bir zorluğu ifade eder.birşeyi ifade demekde güçlüğü
belirtir.kendiside bu ifade güçlüğüne düşmüş
olmalı ki “yani” ye sarılmış.ama onu bile
başaramamış....birşeyi anlatır ..anlatırsın..sonra yani şu
dersin...daha önce saydığın bütün özellikeri
yaniyle briyerde toplamaya çalışırsın...bağlamaya
çalışırsın.....ALLAH yani resulu dersen resule ALLAH
özelliği verirsin...adamda sana der yani sen ALLAH mısın....s.
Ateş önce tefsire kalkacağına türkçeyi biraz daha
iyi öğrensin.....belki biraz olsun cehaleti gider....”yani”
kelimeciği anlatım kıtlığı çeken..anlatmakda çaresiz
kalan insanların kullandığı belkide hiçbir anlam içermeyen
bir kelimeyken..s.ateşin bunu bu denli önemli bir konuda
açıklayıcı temek kelime olarak sunması çok akılcı
bir yaklaşım olmuş.....
Allah'ın Rasulü Allah'ın elçisidir. Allah'ın elçisi Allah'ı temsil ediyor. Allah'n elçisine itaat Allah'a itaattir. Onun için birliklte zikredilişine şaşmamak lazım. Buyruk sahibi Allah'tır. Bu Allah buyruğunu ileten Allah'în Resulü'dür. Allah'ın emrini Resulü'nün dilinden duyuyorsunuz. Resulü dinleyince Allah'ı dinlediniz. Resul'ün dediğine inanınca Allah'ın dediğine inandınız. Allah ayrı dilden söylemiyor, Resulü'nün diliyle söylüyor. Yani Allah ve Resulü aynı şeyi söylüyor. Başka başka söylemiyorlar. Allah'a itaat Resulü'ünün şahsında yapılır. İtaat söz dinlemektir. Resul'ü dinleyen Allah'ı dinlemiş olur. Dinin sahibi sadece Allah'tır. Buyruklar sadece Allah'ndır. Allah ve Resulünü bir birinden ayrı telakki ettiğiniz taktirde Din'in sahibi iki olur. Bu durumda Allah'ın Resulü Allah'ın elçisi değil, Din'de ortağı olmuş olur.
Kuran'da "Allah ve Resul(ü)" birlikte çok fazla zikredilmiş. Bunların hiç birinde Allah ve Resulü ayırımı yoktur. Mesela:
"...Şayet yapmassanız Allah ve Resulü ile savaşa onay vermişiniz.." Burada savaş, Allah vbe Resul ile birer şahıs olarak savaşmayacaklar. Allah'ın Resulü ile savaşacaklar. Ama bilmeliler ki Allah'ın Resulü ile savaşmak Allah ile savaşmaktır. Ayet bunu söylüyor.
Bir başka örnk:
"Ve kim Allah ve Resulüne asi olur ve O'nun hudununu tecavüz ederse /Allah onu ateşe sokar."
Allah'a asi olmak, Resulü'nün ağzından beyan ettiği mesajına dinlmemektir. Resulü'ne asi olmak da Resül'ün Allah adına dediklerine karşı çıkmaktır. Bunun da anlamı "Hududullah'ı/ Allah'ın çizdiği sınırları tecavuz etmektir. Dikkat ettiyseniz, "hududuHU" diyor. Resul de had koymaya yetkili olsaydı, "hududuhumé"/"ikisinin koyduğu hudutlar" denmesi gerekeceti.
Bir örnek daha:
"...ve kim evinden Allah'a ve Resulü'ne hicret eder ve ölürse, onun ecri Allah'a düşer."
Bakın, hicret Allah'a ve O'nun Resulü'ne ayrı ayrı olamaz. Allah'a gitmek üzere Allah'ın Resulü'nün peşine takılacaksınız. Ama ücretiniz sadece Allah'a düşüyor, ayrıca Resulü'ne de düşmez.
Son bir örnek:
"Ey inananlar, Allah'a ve Resulü'ne ve O'nun Resulü'ne indirdiği Kitab>'a iman ediniz!"
Şimdi burada iman edilmesi istenen üç şey ayrı ayrı zikredilmiş; Allah, Reslü ve Kitap. Bu üçü biri diğerinin yerini alan bir tek şey değil midir? Bunlar ayrı ayrı telakki edilirse "Kitap" tan maksat ne olacaktır? Allah'a iman Resülüne indirdiği Kitabına iman, Resulüne iman da yine Allah'ın O'na indirdiği Kitab'a imandır. Peki bu üçün bir arada zikrine ne gerek var? Çünkü, Allah'ın Resulü'ne indirdiği Kitabı'nı ancak Resul'ün ağzından dinleyebilirsiniz. Resul'e iman, beraberinde Allah'a ve Kitab'a imanı da getiriyor. Kitab'a iman da beraberinde Allah'a ve Resulüne imanı içeriyor. İşte buna 3=1 diyebiliriz.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sayın el-Turki,
İslam tarihinde iki ekol olmuş. Nakilci ekol, Akılcı ekol. 700 lerden 1100 lere kadar aralarında sürekli çekişme olmuş. Selçuklu Nizamiye medreselerinin desteği ile Nakilci ekol galip gelmiş. 1100 lerden beri din diye nakilci ekol ün metodolojisi kabul görmüştür.
Nakil nakledilen manasında sadece Kur'an ı kabul ederim. Kur'an akla uyar. Kur'an aklı över.
Hadis nakil değildir. Peygambere atfedilen sözdür. Gerçekten peygamber mi söyledi, yoksa hiç söylemedi mi bilemeyiz.
Önümüzde yahudiler var. Onların metodolojisini almış önümüze koymuşlar.
Bütün sözler Kur'anın denetimine tabidir.
Bİz de dini anlayışımızda Kur'ana dönüyoruz.
Akıl sünnetullahı anlamak için Allahın bize lütfettiği bir vasıtadır.
Akıl ve Nakil çelişirse biz aklı kabul ederiz demiş mutezile. BUnu herçeşit nakil için demiş. Kur'an, hadis, sünnet. O zamandan nakil adına ne anlaşılıyorsa.
Biz Akıl ve Kur'an çelişirse Kur'anı kabul ederiz ama akıl ve Hadis çelişirse aklı kabul ederiz demekteyiz. Mesela kulleteyn hadisi gibi. 12 ton su pislik tutmazmış. Bunu peygamber söylermi Allahaşkına .
Lütfen hadisi naklin içine sokmayın. Zaten işin başından beri yapılan en büyük hata budur. Bir de hadisin üstüne bazı alimlerin içtihatları da nakil sayılmış, sanki Allahın emri gibi dokunulmaz sayılmıştır.
Nakil sadece Kur'andır. Kur'anda akla aykırı birşey yoktur. Allah genel olarak sünnetullah a uygun iş görür. Sünnetullah bilimdir ve akla uygundur. Ama bazen kendi kudretini göstermek, varlığını bildirmek için bazı mucizeler göstermiştir. İşte Musa ya Kızıldenizi yarması, İsanın yaratılışı, cüzzamlıları iyileştirmesi, Nuhun 1000 sene yaşaması, Eshabı Kehf in 300 sene uyuması gibi.
Bunlar eskidendi. Allaha zor yoktur, sınır yoktur, imkansız yoktur. Bunlar yaratılmışlaradır. Bugün için mucize, keramet falan yoktur. Çok ibadetle falan keramet sahibi olamazsın. Akıl dışı. Herkes aklın kanunlarına tabi. Herkes sünnetullaha tabi.
Ebu Hanife demiştir 17 sahih hadis vardır diye. ÇÜnkü kendisi Ehl-i Rey di. Akılcı idi. Hadislerin siyasi amaçla uydurulduğunu biliyordu. Onun için olanına itibar etmezdi. Karşısındaki kendinden sonraki İmam Malik kısmen ehl-i hadis (Çünkü hadisi Medine halkıyla sınırlıyor) , hele ki Şafii ve Hanbel tam ehl-i hadisçidir. Esasen Nakilci ekol Şafii ile başlar. Hadis olayını gündeme getiren Şafii dir. Bu da o günün iktidarlarının işine gelmiştir.
Biz o günün insanlarına yalancı demiyoruz. Nakli Kur'an la sınırlıyoruz. Böylelikle dini Allaha has kılıyoruz. Bunun dışındaki herşeyi Kur'ana arzediyoruz. Kur'ana uydu, hoşgeldi safa geldi, uymadı bu hurafedir kardeşim. O kadar.
Peygamberin arkasına saklanıp bir sürü hurafe sokmuşlar dine. BUnu siz de biliyorsunuz. Bundan kurtulmanın yolu herşeyi, ama herşeyi Kur'ana arzetmektir. Gerçek din budur.
Aklın yaptıkları ortada. Batı aklını kullanmaz iken, her gün Osmanlıdan dayak yiyordu. Batı aklını kullanmaya başladıktan sonra bütün dünya hergün dayak yemeye başladı.
1699 dan beri sürekli dayak yemenin sebebi aklını kullanmamaktan. Bak elin oğlu nereden nereye geldi. Ardından yetişeceğim diye dilin dışına çıktı. Ancak dünya 17. sisin. Buna da şükür. Motive edici bir sonuç. Daha iyisini yapabiliriz ve yapacağız inşallah.
Hadise karşı değiliz. Kur'ana ve akla uymayan hadise karşıyız. Çoğununda uymadığı bir gerçek maalesef.
Sayın el-turki ben size Kur'an meali, Kitab-ı mukaddes ve Kütüb_i Sittenin tamamını okumanızı tavsiye edeceğim. Çünkü bunları ben yaptım. Onun bilgisine dayanarak konuşuyorum. Onun için hadisleri güvenilmez buluyorum. Onun için hadisleri dine girmiş Tevrat ve İncil olarak nitelendiriyorum.
Akılcılık Sünnetullaha uymaktır. Sünnetullah bilimdir. Aklı kutsar. Aklını kullanmayana Allah pislik yağdırır.Akıl, mantık, gözlem ve deneyle taçlanır. Aklın kurallarına uyarsan dine de uyarsın. Aklın yok sa dinin de mükellefi değilsin. Tabi bu gayri akılcı mülahazalar, hep akla aykırı hadisleri kabul ettirebilmek için.
Aslında iki yüzyıldır Allah pislik yağdırıyor da , hala görmüyorsunuz. Hala akletmiyorsunuz.
Herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
"Biz Akıl ve Kur'an çelişirse Kur'anı kabul ederiz ama akıl ve Hadis çelişirse aklı kabul ederiz."
Sayın Saffet, cümle yanlış. Akletmek, anlamaktır. Her hal u karde aklettiğini kabul ediyorsun. Akletmediğini kabuletmen kör taklidtir. Akıl ile Kuran çelişmezler. Kuran'ı akletmemek var...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma