Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

1 - Rahmân (çok merhametli olan Allah)

2 - Kurân'ı öğretti.

3 - İnsanı yarattı.

4 - Ona beyanı öğretti.

5 - Güneş de ay da bir hesab iledir.

6 - Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.

7 - Göğü yükseltti ve mizanı koydu.

8 - Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.

9 -Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.

10 - (Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.

11 - Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

12 - Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.

13 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

14 - Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

15 - Cinleri de hâlis ateşten yarattı.

16 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

17 - (O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

18 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

19 - (Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.

20 - Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.

21 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

22 - İkisinden de inci ve mercan çıkar.

23 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

24 - Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.

25 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

26 - Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.

27 - Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.

28 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

29 - Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir.

30 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

31 - Ey insan ve cin! sizin de hesabınızı ele alacağız.

32 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

33 - Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah'ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.

34 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

35 - Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.

36 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

37 - Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...

38- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

39 - İşte o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.

40 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

41 - Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.

42 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

43 - İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.

44 - Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.

45 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

46 - Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.

47 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

48 - İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.

49 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

50 - İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

51 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

52 - İkisinde de her türlü meyvadan çift çift vardır.

53 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

54 - Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.

55 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

56 - Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

57 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

58 - Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.

59 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

60 - İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?

61 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

62 - Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.

63 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

64 - (Bu cennetler) yemyeşildirler.

65 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

66 - İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır.

67 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

68 - İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.

69 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

70 - İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.

71 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

72 - Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.

73 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

74 - Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

75 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

76 - Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.

77 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

78 - Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

1- Andolsun o göğe ve Târık'a,

2 - Târık nedir, bildin mi?

3 - O, karanlığı delen yıldızdır.

4 - Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.

5 - Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.

6 - Atılan bir sudan yaratıldı.

7 - O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.

8 - Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter.

9 - O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.

10 - İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.

11 - Andolsun o dönüşlü göğe,

12 - O yarılıp çatlayan yere,

13 - Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür.

14 - O asla bir şaka değildir.

15 - Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.

16 - Ben de hilelerine karşılık veririm.

17 - Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba.

Mevdudi ve Hayrettin Karaman iddia ediyorlar ki zina yapanlara verilmesi farz olan ceza 100 kırbaç yani 100 sopadır; Allah'ın hükmü budur.

Ancak sopa/kırbaç darbesinin ORTA ŞİDDETTE yani kırbaç vuranın koltuk altı görünmeyecek şekilde ya da misvak ile yapılması gerekir.

Bu iddianın gerçek mi ya da gerçek dışı mı olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Bunu bilmeye neden ihtiyaç duyduğumu cevaplar geldikten sonra açıklıyacağım, Allah isterse.

Forumda BU İKİ ULEMA gibi düşünüp "Zina yapanlara verilmesi farz olan ceza 100 kırbaç/sopadır; Allah'ın Nûr 2'deki hükmü budur!" diyen kardeşlerime iki basit soru sordum.

Yalnızca o kardeşlerimizden iki basit cevap bekliyorum.

Değerli malik bin nebi, "Allah'ın hükmü"nden kastın ADALET olduğuna inanıyor ve adaletin yerine gelmesini sağladıkları sürece hapis ya da para cezası ya da itibar kaybı ya da Güdülerin Kontrolü Tedavisi (http://w9.gazetevatan.com/Hadim_formulu_bulundu/270337/30/Ma nset) misillu ÖTEKİ yaptırımları da onaylıyor.

O halde malik bin nebi kardeşimizden bu iki sorunun cevabını beklemenin lüzumu yok. 

Ayrıca, Mevdudi ve Hayrettin Karaman gibi düşünmeyen öteki kardeşlerimiz de lütfen cevap vermesinler.

Cevaplar gelince devam etmek üzere ve

sevgi ile,

Hasan Akçay.

 Dikkat. Bu infazda vuruşu yapanın elinde misvak değil sopa var ve koltuk altı görünüyor. Bunun anlamı nedir?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba el_turki kardeşim. Cevap verdiğiniz için Allah sizden razı olsun. Şimdi bir noktaya daha açıklık getirmenizi rica edeceğim.

Size göre Allah'ın hükmü zina yapanlara 100 sopa vurulmasıdır; tamam. İyi güzel de o 100 sopayı, sizin deyiminizle, sulandırmak suretiyle infaz etmekten yana olan Mevdudi ve Hayrettin Karaman bu sulandırmayı neden yapıyorlar?

Bana öyle geliyor ki Nûr 2'deki feclidû kelimesini kâle alıyorlar; o yüzden. Yanılıyor muyum? Sizce neden? Lütfen bu noktaya da açıklık getirir misiniz.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba el_turki kardeşim. Ayette değnek ya da kırbaç yok; celde var. 

FECLİDÛ: cildi etkileyin

CELDE: cild etkileyeni. O etkileyen, değnek ya da kırbaç olamaz çünkü bunlar cildin altına nüfuz ederler.

الزانية  والزاني فاجلدوا كل واحد منهما مئة جلدة. Ez zâniyetü ve'z zâni feclidû külle vâhidin minhumâ mi'ete celde: Zaniye ve zani, cildi etkileyeni 100 kez bu ikisinin her birinin cildine uygulayın. 

Mevdudi tefsirinde buna dikkat çekiyor:

Ancak ayette KAMÇI kelimesi, dolayısıyla KAMÇILAMA kavramı bulunmadığı halde Mevdudi kendi peydahladığı "KAMÇILAMANIN etkisi"ni Allah'ın sözlerinin içine sokuşturuyor. 

Ondan sonra ne oluyor? Allah'ın çelişkilerden arındırdığı Kuran'ında (4:82) çelişki üstüne çelişki ortaya çıkıyor.

Artık "Çabalama kaptan!" misali yok kamçıyı vuranın koltuk altı görünmeyecek, yok mahkum misvakla dövülecek diye cedelleş dur. Çabalama kaptan! KAMÇILAMANIN etkisini deriyle sınırlı tu-ta-maz-sın.

Mahkumu KAMÇILARKEN istediğin kadar özen göster, hattâ istersen altın işlemecilerinin yaptığı gibi özel gözlükler takın; yine de etkinin derinin altına nüfuzuna engel olamazsın ve etkinin deriyle sınırlı kalması hakkındaki ilahî hükmü ortadan kaldırırsın.

İMANIN içten olması şart. Yani Allah'ın hükmü de Allah'ın hükmü demek yetmiyor. Allah'ın dediğini Allah'a bırakmaya razı mıyız; meselenin can alıcı noktası budur. 

İçten davranmalıyız ve kendi hevamıza uyup ürettiğimiz kamçı, değnek, KAMÇILAMA misillu kelimeleri Allah'ın sözlerinin içine sokuşturmamalıyız. Kısacası, "Allah'ın hükmü"ne burnumuzu sokmamalıyız. 

Ve aklımızı işletip Allah'ın sözlerini doğru anlamalıyız. Allah, "Acıyacağınız tutmasın!" uyarısını hangi infaz hakkında yapıyor; mahkumun derisine 100 dokunuş hakkında mı ya da halka teşhir edilip itibar kaybına uğratılması hakkında mı? 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Âl-i İmrân  8

(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba el_turki kardeşim. Ayette değnek ya da kırbaç yok; celde var. 

FECLİDÛ: cildi etkileyin

CELDE: cild etkileyeni. O etkileyen, değnek ya da kırbaç olamaz çünkü bunlar cildin altına nüfuz ederler.

الزانية  والزاني فاجلدوا كل واحد منهما مئة جلدة. Ez zâniyetü ve'z zâni feclidû külle vâhidin minhumâ mi'ete celde: Zaniye ve zani, cildi etkileyeni 100 kez bu ikisinin her birinin cildine uygulayın. 

Mevdudi tefsirinde buna dikkat çekiyor:

Ancak ayette KAMÇI kelimesi, dolayısıyla KAMÇILAMA kavramı bulunmadığı halde Mevdudi kendi peydahladığı "KAMÇILAMANIN etkisi"ni Allah'ın sözlerinin içine sokuşturuyor. 

Ondan sonra ne oluyor? Allah'ın çelişkilerden arındırdığı Kuran'ında (4:82) çelişki üstüne çelişki ortaya çıkıyor.

Artık "Çabalama kaptan!" misali yok kamçıyı vuranın koltuk altı görünmeyecek, yok mahkum misvakla dövülecek diye cedelleş dur. Çabalama kaptan! KAMÇILAMANIN etkisini deriyle sınırlı tu-ta-maz-sın.

Mahkumu KAMÇILARKEN istediğin kadar özen göster, hattâ istersen altın işlemecilerinin yaptığı gibi özel gözlükler takın; yine de etkinin derinin altına nüfuzuna engel olamazsın ve etkinin deriyle sınırlı kalması hakkındaki ilahî hükmü ortadan kaldırırsın.

İMANIN içten olması şart. Yani Allah'ın hükmü de Allah'ın hükmü demek yetmiyor. Allah'ın dediğini Allah'a bırakmaya razı mıyız; meselenin can alıcı noktası budur. 

İçten davranmalıyız ve kendi hevamıza uyup ürettiğimiz kamçı, değnek, KAMÇILAMA misillu kelimeleri Allah'ın sözlerinin içine sokuşturmamalıyız. Kısacası, "Allah'ın hükmü"ne burnumuzu sokmamalıyız. 

Ve aklımızı işletip Allah'ın sözlerini doğru anlamalıyız. Allah, "Acıyacağınız tutmasın!" uyarısını hangi infaz hakkında yapıyor; mahkumun derisine 100 dokunuş hakkında mı ya da halka teşhir edilip itibar kaybına uğratılması hakkında mı? 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Âl-i İmrân  8

(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.