Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ne dediğimin TAM olarak bilinmesi ve farklı anlaşılmaması için, - içinden alıntı yaptığın - ilgili yazımın TAMAMINI vereyim... ve gerisini değerli okuyucunun takdirine bırakayım :
Selam İbrahimizm kardeşim,
1-madalyonun iki yönü ve hatta çok sayıda yönü olduğu, olaylara parça parça değilde bir bütün halinde " makro düzeyde" bakılması gerektiği konusunda( bu noktada...) seninle hemfikirim...elbette olaylara tek bir zaviyeden bakmamamız lazım gelir...bilmiyorum okuma imkanın oldu mu, daha önce " hırsızlığa verilecek ceza-Maide 38 " forumunda söylemiş olduklarım ile örtüşen bazı noktalarımız var...
değerli kardeşim, testere izli olup, sel sularının kapıp getirmekte olduğu odunları almayıp da sabaha kadar donalım mı/ ölelim mi demişsin...doğru demişsin...böyle bir durum ve vaziyette ruhsat olduğunu düşünüyorum ben de...Maide3 de : kim açlıktan daralır, günaha İSTEKLE YÖNELMEDEN bunlardan yemek zorunda kalırsa ona günah yoktur. çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir...burda dikkat edersen, haramın helalleştirilmesi diye bir şey yoktur...sadece muztarr durumda kalmış çaresiz insan(lar)a geçici bir ruhsat temini vardır. helal yine helal, haram yine haramdır...helali haram, haramı helal yapma şansına veya lüksüne sahip değiliz yani... mevcut arızalı durumun düzeltilmesi gereği vardır burada..."bana ne, ben de arızalı durumdan istifade ederim, yararlanırım...yağmalarım..." diyerek kendi kendine delilsiz mesnetsiz vazife çıkarmak değil... devletin kendisine " yakacağım yok! " diyenlere yakacak sağladığını biliyoruz, çok yerde...tabi burda, tek eksik yakacak mı diye soracaksın...elbette değil... insanların yüzde 5'inin 10'unun ; Yüce Yaratıcının yeryüzüne lütfuyla bahşettiği dünyevî nimetlerin yüzde 90- 95'ini elde ettiği bir dünya da yaşıyoruz...misalen Murat adlı bir vatandaş kendi memleketinin zengini olsa bile, yinede kendini bir suudiAmerikan şeyhine göre / ona kıyasla KENDİNİ çok fakir hissedebilir, öyle değil mi? veya ameriKAN'yadaki bir tröst sahibine göre de " bu sefer " kendini yoksul hissedebilir...halbuki bu Murat adlı vatandaş, bana göre çok zengin...ben ise kendimi Murat'a göre çok yoksul hissediyorum... İsmail adındaki bir başka vatandaş ise beni kendine göre çok zengin görmekte dir. işin daha ilginci, bu sefer İsmail'i kendine kıyasla daha zengin gören Emin adında bir vatandaş var...çünkü Emin, İsmail kadar şanslı değildir...60 metrekarelik bile olsa bir ev kiralayacak parası yoktur...ve evin maişetini hergün karıştırdığı çöplerden temin etmektedir...işte burada Emin, İsmail'in; İsmail benim; ben Murat'ın; Murat suudi şeyhinin, suudi şeyhi'de amerika daki tröst sahibinin zenginliğine göz dikmiş bulunmakta, elinden bir şey gelse, bir darbe vurabilse / bir TOKAT ATABİLSE... esirgemiyecek bir tavır içinde bulunmaktadır...
NE YAPMALI ? NASIL YAPMALI? BU DURUMDA KİMİN TARAFINDA / YANINDA OLMALIYIZ BURADA ; HANGİ GEREKÇEYLE? NEDEN ? NİÇİN? VE NE ŞEKİLDE?
2- VARSAYALIM Kİ : ( anlatılanlar benim yaşamış bulunduğum olaylar değil, tamamen ülkemiz gerçeklerinden hareketle üretilmiş " YAŞAYAN..." varsayımlardır...) bayağı geçmiş bir zaman, bir sohbet esnasında, bir devlet dairesi memuru ve bir öğretmenle şöyle bir tartışmamız olmuştu:
memur arkadaş, aldığı maaşın azlığından yakınıyor, çevrede LÜKS araçlarla dolaşan insanlara nefretle bakıyordu...gerçi kendisinin de bir şahin arabası vardı fakat, LÜKÜS araçların yanında hurda gibi duruyordu...ve diyordu ki, beni fakir bırakanlardan ben de hesap sormasını / verilmemiş olan HAKKIMI almasını bilirim...ne yapacaksın diye sorduğumda, ne yapacağımı bilmekteyim...yapıyorum...yapmaya da devam edeceğim...taa zengin olana kadar...zengin olunca da artık r...... almayı bırakacağım...kablolarıyla oynadığım elektirik saatini, işte ancak O GÜN(!) düzeltip, eski normal hâline getireceğim...tabi benim onu onaylamadığımı söylememe gerek yok...yani beni kirli işlerinde yol arkadaşı yapamadı...ayrıldık...
NE YAPMALI? NASIL YAPMALI? BU DURUMDA KİMİN TARAFINDA/ YANINDA OLMALIYIZ BURADA; HANGİ GEREKÇEYLE? NEDEN? NİÇİN? VE NE ŞEKİLDE?
öğretmen arkadaş da yaklaşık olarak şu yukarıda sözünü ettiğim memur arkadaş( eski arkadaş...) gibi düşünüyordu...LÜKS araçtan inen öğrenci veli lerinden nefret ediyor ve fakat bu nefretini hiçbir zaman da belli etmiyordu...onlara karşı güleryüz göstermeye özen gösteriyor, öğretmenler gününde öğrencilerin pahalı ve güzel hediyeler getirmesi için elinden geleni yapıyordu...örneğin, bir yerde götürülmüş pahalı bir hediye olduğunu duymuşsa, hemen bunu öğrencilerine "örnek davranış"mış gibi gösterip anlatıyordu...pahalı hediye getiremeyip, sadece ucuz bir naylon çiçek getirebilen öğrencilerin, diğer öğrencilerin yanında (belki de)sanatların en büyüğü diyebileceğimiz öğretmenlik mesleğinin, o anma ve anılma gününde ( ilerde çok anılacak...) bir " travma" yaşaması hiç ama hiç umurunda bile değildi...ders sırasında görev ihmali ve yeterince öğrencilerle ilgilenmeme vb.davranışları vardı...bunu inkar da etmiyordu...MAZERETsiz değildi ki...nedenini soranlara da : MAAŞIM KADAR çalışıyorum, niye daha fazla çalışayım, ben enayi miyim? bana eksik verilen para'nın karşılığında ben de EKSİK ÇALIŞIRIM...İsveç'te bir öğretmen'in ne kadar maaş aldığını biliyor musunuz? bilin de öyle konuşun, ne kadar mağdur ve sefil bir durumda olduğumuzu bilin...İsveç teki bir öğretmen her yıl bir yabancı ülkeye turistik seyahat yapabilirken, ben ise 90 km. ötedeki kaplıcaya gidemiyorum...artık ben ne yapsam bana " HAK "değil mi? derslerinden geri kalan ve sınavlarda başarısız olan öğrencileri için " onların da kaderleri buymuş demek ki...benim gibi kadersizmişler...ben ne yapayım...büyüyünce hırsız olsunlar onlarda...o LÜKÜS araçların camlarını kırıp, teyp lerini çalsınlar...o araç sahiplerini darp etsinler...hapse girip anarşist olsunlar...sonra dışarı çıktıklarında da işte bu zenginlerin anasını ağlatsınlar...veya ballici falan olup toplumun başına bela olsunlar...olsunlar olsunlar da, devlet de biz öğretmenlerin kıymetini bilsin...
NE YAPMALI? NASIL YAPMALI? BU DURUMDA KİMİN TARAFINDA/ YANINDA OLMALIYIZ BURADA; HANGİ GEREKÇEYLE? NEDEN ? NİÇİN? VE NE ŞEKİLDE?
vb.vb.vb. benzeri çok fazla sayıda örnek verilebilir, burada...
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|