Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
islamcı, dar bir alana gözlerini pörtletmekle bakınca baktığın alan genişlemez, bazen gözlerini kısarak netleştirirsin bazen gözlerini büyüterek değiştirirsin ama bütün bunları yapabilmek için,
kendimizi dört göz sanıp her yeri gördüğümüzü düşünmememiz gerekir zira, parça bütün değildir, nokta koymadan yola devam, virgüle,üç noktaya, noktalı virgüle devam, fikri değil anlatıcısını gözlerin karşısına almak, sadece gözleri yorar,
gözlerimizin bakış alanımızın baktığımız alanın vesairenin her birinin değişik durumları,,,,,,
hep edirm kur'an bir safari gibidir durduğun an kafana kurşunu yiyrosun, çapraz okumalar ve arazi şartlarına göre nişan almalar, gerçi kur'an daha çok demo gibi :)
firavunun sarayında iman eden kimse yok mu idi,
fravunun karısı hakkında ne dersiniz,
israil oğulları zalim mi idi, mazlum mu,
ölenlerin hepsi zalim ama yaşayanların hepsi mi zalim,
musa israil oğulları zalim diye mi yanında götürmek istedi, yoksa mazlum diye mi, mazlum olduktan sonra dinin bir önemi var mıydıki, ya da hem mazlum hem de teslim mi,
harun hangi kavimden di, bunlar gökten düşmediler,
harunun elçiliği musanın veya kavmin zulmü ile mi
yoksa musanın talebi ile mi,
yoksa uygun görülüşle talebin birleşmesi mi,
izlediğin yol ile karşına çıkanlar bunlar olur, hepsi zalimdi, ama kimlerin hepsi zalimdi,
-ateşin var mı
-var
-neden vermiyorsun
-ver demedin var mı diye sordun,
çıkarımdan öte seçiminden ve tavrından bahsetmek istedim,
istedikten sonra insan her bir şeyi her bir şeyden çıkartır yeterki istesinler, herkes kendi içinde bir iblis olduğunu anlarsa, muhattapları ve uğraşları başkasının iblisinden önce kendi iblisi olur, sonra hakimiyet kuran ruh, duruma uygun genişliği sağlar,
sana çinli bir adam alsa gelse elinde bir kağıt kimono giymenin faziletlerinden bahsetse ve bu Allahtandır dese ne dersin, veya güney koreden bir mail aldın google çeviri ile çevirttin Allah balık çorbası yemenizi yasakladı, ne ifade ederki, evrensel insanlık topluluğundan bahsediyrosun,,, veya on yıl önce çorbası yapılan balıkların nesli tükendiği için yasaklanması, on yıl sonra bu yasak neticesinde döngüde daha fazla yaşam alanı bulan ve aşırı üreyen balıklara ve bu aşırılıkla bozulan dengeyi kontrol altına almak için, Allah'tan serbest bıraktım emrini mi beklicez, Allah bu değişkenleri hesap edemicek kadar mı muhakeme bilmiyor,
dil
kültürdür, coğrafyadır, zaman dilimidir, araçların durumudur, düşünce biçimidir, duygu birlikteliğidir,
türkçe bir dil ile ingilizlere elçilik yapamazsın, eğer elçilikten kelime nakli anlıyorsak, ve vahiyden dil oluşumunu anlıyorsak
yok mesaj iletmek anlıyorsan bu iş için Allah'ı beklemek bence gereksiz,
zira o arşında,
insanlığın mesajını iletmeli,
etiketi Allah olmak zorunda değil,
etiketi elçi olmak zorunda değil,
etiketi din olmak zorunda deği,
markaya değil, fonksiyona bakarız,
ham maddeye para veririrz markaya değil,
markaya verdiğin fazla para reklam paralarının senden çıkması içindir,
tüm insanlar zalim olduğunda elçi çıkar mı ?? makul mü? kural mı?
şurdan bakabilir miyiz
ayet elçiye elçilik yapar,
bu işi vahiy yolu ile yapar,
elçiye vahiy ne zaman gelirse topluma da elçi o zaman gelir gibi basit bir denklem çıkar,
ki burda da bir çok değişken oluşur,
elçiler nasıl vahiy alır,
arz talep
kararsızlık teşvik,
ihtilaf çözüm,
suç ceza,
yön uygulama
vesaire bu maddeleri daha da uzatabiliriz,
lakin bir kural oluşturamayız, ki bununla bir işimizde yok, , vesaire örnekler çoğaltılabilinir,
peki olayı bir perde daha üste çekelim,
büyük imam "ruh" meseleyi çözer o da herkesin içinde mevcut zaten, kendi cinsinden değerlerle karşılaşınca da birleşir voltranı oluştururlar bu da indirilen manasındaki zikir olur,
Esenlik dilerim
|