Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ali Özkan,

Ali-İmran 7: Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, «Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır.» derler. Ulül elbab'dan başkası öğüt almaz.

Görmüş olduğunuz gibi bu ayetten yorumlama yapılamıyacağı şeklinde bir hüküm çıkarılamaz. Kastettiğiniz tevil ise, tevil yorum anlamına gelmemektedir, daha önce verdiğim linkte açıklama var ve bir önceki yazımda bu konuya nasıl yaklaştığımı zaten belirttim.

Muhabbetle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili elmuh yorum tevil ikisi aynı kapıya çıkar

Bahsettiğin linktede aynı şeyi söylüyor -söylemesede beni bağlamaz-sonuca gitmek sonuç çıkarmak sonuç diyor tevil için, peki bunun yorumdan ne farkı var yorumu bir kişi ne için yapar belirli bir sonuca ulaşmak için yapmaz mı? yok değilse boş konuşmuş olmaz mı boş konuşmanın bizim konumuzla ve Kuranla ne alakası var?

Selamlar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ali Özkan kardeşim,

Vahy hitap ettiği topluma, o toplumun diliyle inmiştir. O günkü anlamıyla tevil kelimesi link verdiğim yazıda aşağıdaki kelimelerle anlatılmakta.

Görüldüğü üzere, o günün sözlü ve yazılı edebiyatında te'vil kelimesi: "Bir şeyin gerçekleşmesi, ortaya çıkması, uygulamaya geçirilmesi yani akıbet ve sonuç" anlamında kullanılmaktadır.

Burada görüldüğü gibi kelimenin yorum anlamı yoktur. Bir fikrin yorumu o fikrin içselleştirilmesidir. Örneğin sizin Ali-İmran 7'ye vermiş olduğunuz anlam da bir yorumdur. Her kişi bir yazıyı okuduğunda ister kabul etsin ister etmesin bir sonuç çıkartmakta yani yorum yapmaktadır. Bu anlamda yorum yapmak sizin zannetmiş olduğunuz gibi hatalı bir davranış değildir. Yorumlamadan yaşamak bile mümkün değildir. Komadaysanız başka. Zihniniz köleleşmişse başka.

Kuranda pek çok ayette geçen tefekkür edin emri tamda "enine boyuna düşünün, yorumlayın ve sonuç çıkartın" demektir.

Hatalı olan yorum yapmak değil, yorum yaparken zanna ve heva'ya uyup aklı devre dışı bırakmak, zan ve hevanın peşinden gitmek, temelsiz bilgilere güvenmektir. Peşin hükümler insanın doğru algılayıp anlaması önünde en büyük engellerdendir. Beni bağlamaz deyip geçmeden ne denildiğini dikkatle incelemekte fayda var.

Ben başlangıçtan beri ne anlatmak istediğinizi tam anlayamadığımdan bir takım kavramları yerli yerine oturtma çabasındayım. Bu konuda, başlığın amacını aştığını da gözönüne alarak, daha fazla tartışmak istemememi umarım anlayışla karşılarsın.

Muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Haklısın sevgili elmuh iş tartışmaya döndü kusura bakma

Anlaşamadık hayırlısı olsun:)

Selamlar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili elmuh

Yazdıklarımın anlaşılır olduğu düşüncesindeyim madem siz açık değil diyorsunuz açık anlatalım

Ben diyorum ki Kuran-ı Kerim öğüt almak için uygulamak için düşünmek için dolayısıyla aklı kullanmak için vs. indirilmiştir Kitabın tümüne baktığımızda bunu görürüz değil mi bunda hemfikiriz

Ben müteşabih ayetler okunamaz düşünülemez akıl yürütülemez amel edilemez demiyorum en başında söylediğimi gene söylüyor ve yorumlanamaz diyorum.Sayin Özkan.Ne dediğinizi bir daha okuyun.Bir kişi yorumlaya"mayacağı,yani bir hükme varamayacağı,bir ayetle nasıl amel edecek.

Yorumlama işi bana ters düşüyor bana göre hiç kimse müteşabih bir Ayet-i Kerime için manası budur veya bundan böyle bir hüküm çıkar diyemez.Bu durumda,hangi ayetin muhkem,hangi ayetin müteşabih olduğunu biliyorsunuz demek.Ayetler üzerinde ahkam kestiğinize,bize ayetler sunduğunuza göre. Delilim Al-i İmran Suresi 7. Ayet-i Kerime. Yorumlanabilir diyenler varsa delil göstersinler.Size delil göstereceğim.Önce siz,sorduğum soruya cevap verin.Sorumu tekrar soruyorum.Hangi ayetlerin muhkem,hangi ayetlerin müteşabih olduğunu tesbit ettiniz mi veya tesbit edilmiş mi? Edildiyse,hangi kaynak veya kitapla edilmiş?

Doğru olan şudur bana göre muhkem müteşabih okursun hepsini okumadan önce kovulmuş şeytandan ALLAH(C.C) a sığınırsın, dua edersin doğruyu anlamak için, RABBİM dilerse ondan anlaman gerekeni kalbine koyar O dilemezse zaten anlayamazsın.Bu durumda,Kur"an"ı hiç okumasak da olur.Eğer bir sorunuzmuz olursa,o sorunu,euzubesmele çekerek Allah"a sorarız veya iki rekat namaz kılıp,istihareye yatarız,olur biter,değil mi?

Burada tartışılan konuları gördüm; başörtüsü namaz kaç rekattır kaç vakittir tartışılıyor hüküm veriliyor haşa Ayet-i Kerimeleri tartışma yetkisini kimden aldınız hadi onu bırakalım muhkem Ayetler bile tartışılıyor. Al sana kodsuz direk mesaj sevgili elmuh bunlara ne diyeceksin?

Bu arada bu konuyla ilgili(seninle ilgili değil)  bir kod daha :) Mü'min 56

Bu verdiğin ayet,muhkem mi,müteşabih mi? Kod"lu olduğuna göre,demek ki muhkem bir ayet.Aksi takdirde,bu ayeti bize delil gözteremezsiniz.Çünkü,ayetin anlamını allahtan başka kimse bilmez.Bu durumda,bu ayeti bize delil olarak sunduğunuza göre,bu ayetin muhkem olduğunun,nasıl tesbit ettiğinizi veya hangi kaynaktan öğrendiğinizi da bana yazın lütfen.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dostum.Sen git de askeri olduğun ilahlarını gönder.Çünkü sen,çok hafif gelirsin.Gönder ki,Allah"ın izniyle,Hz.Musanın,Samirinin yaptığı putu,parçalayıp attığı gibi,ben de onları Kur"an"ile ufalayıp atayım.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Kur’an zamanlar ve zeminler üstü İlahi bir kitaptır.Onun değerleri insanlığın değişmez değerleridir. Onun lafzının tamamı subut açısından muhkemdir.( Hud/1 h-k-m kökünden türetilen ismi mef’ul olan “muhkem” sağlam kılınmış anlamına gelir.) Ona ne insan ne cin, onda olmayan hiçbirşeyi katamamıştır. Allah, dışardan gelebilecek tahrif maksatlı saldırılara karşı “kendi ayetlerini dayanıklı kılmıştır.(Hac/52) Ona batılın zerresi karışmamıştır.

Onun tüm ayetleri, kaynağı üslubu, beleğati ve icazı açısından “ birbirine benzer (Zümer/23)

Onun manaya delaletleri açısından iki tür ayet yer alır:

1)      Muhkem ayetler

2)      Müteşabih ayetler.

Muhkem ayetler “kitabın anasıdır” (Al-i İmran/7) Manısı kesinlik ifade eder ve yalnızca bir manaya gelir. Ne dediği apaçıktır. Anlayış bakımından zekası en alt düzeyde olan insan dahi onun ne demek istediğini anlar.

Muhkem ayetlerin hem metni hem manası imanın konusudur. Bu tip ayetlerin manaları üzerinde oynama yapmak, tıpkı metni üzerinde oynama yapmak gibidir, tahriftir. Örneğin “vahdet-i vücud” ekolüne mensup bazı müfrit mutasavvıfların yaptığı gibi “tadın azabı” biçiminde cehennemliklere seslenen ayetlerdeki “tadın”  kelimesini “buradan cehennem azabının, can yakan bir şey değil tatlı bir şey olduğu anlaşılıyor” yollu bir tefsir tamamen batıldır ve Kur’an’ı tahriftir.

Müteşabih ayetler, manası kesinlik ifade etmeyen, birden fazla manaya gelebilen, manasında kapalılık bulunan, ancak ilimde derinleşenlerin üzerinde görüş serdedebileçeği, akiki ve kat’i manasınınsa yalnızca Allah tarafından bilinebileceği ayetlerdir.( Zümer/23)

Müteşabih ayetler üzerinde durmanın şartı ikidir:

1. Muhkem-müteşabih Kur’an’ın tümüne iman etmek:
2. Muhkematı çok iyi derecede bilecek kadar ilimde derinleşmek.

Bu şartlara haiz olsalar dahi, ilimde derinleşenlerin müteşabih ayetler için vardığı sonuç ve yorumlar imanın konusu değildir. Müteşabihlerin metnine iman şart, manasına iman şart değildir. Her hangi birinin o ayete getirdiği bir yorum, imanın konusu olamaz. İşte usulde “manaya delaleti zanni olmak” biçiminde formüle edilen kaide budur.

Müteşabih ayetlerin en başında Allah’ın isim ve sıfatları gelmekteydi. İslam ümmeti arasında çıkan ilk kelami ihtilaflardan biri de Allah’ın Kur’an’daki isim ve sıfatlarıydı. Bu sıfatları ilk te’vil eden Mutezile idi. Aşkın bir halık olan “Allah” hakkıda, içkin bir mahluk olan “akıl” yaya kalırdı. Tabi ki uzun ve ardı arkası gelmez tartışmalar dışında kimse bir şey kazanmadı bu ihtilaflardan. Eğer bu isim ve sıfatlar tefsir edilecekse akılla değil yine Kur’an’dan nakille tefsir edilmeliydi.

İlk önceleri bu te’vil furyasına karşı çıkan ve çoğunluğu oluşturan Sünni ulema, daha sonra eleştirdiği Mutezile’nin yoluna girecek, mutezilenin hemen tüm te’villeri Ehl-i Sünnet kelamı adı altında yaygınlaştırılacaktır. Bu kapıyı ilk açanlardan biri olarak bilinen Alemle Cüveyni, söylenildiğine göre, ölürken Allah’ın isim ve sıfatları konusunu kastederek “ben Nişabur kocakarılarının imanı üzere ölüyorum” itirafında bulunacaktır.

Üzülerek belirtmeliyiz ki birçok tefsirde “tefsir”le “tahrif”, “te’vil”le “tebdil” birbirine karışmıştır. İslam tarihinde ki te’vil ve tefsirler de çoğu kez iyi niyetle yapılıyordu. Fakat sonuçta tahrife kapı açılıyordu.

DEVAM EDECEK İNŞALLAH

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Kimileri 4 mezhep hak derken, firkalara bolunmus olmuyor..

Zaten biz yanlis gorduk, Sii - Sunni savaslarini.. Boyle olaylar vuku bulmadi ki dunyada ..!!!!!!!! Kimi kandiriyorsunuz.. ? Kendinizi tabi ki de,,

Dini parca boluk eden kimler, kafasina gore yorumlayan bu yorumlarini da dinsellestiren, ondan baska dusuneni de kufur ile suclayanlar kimler ..

4 mezhep icinde dahi, cesitli konularda degisik fikirdeler.. Kuran'i kafana gore, delil saydiklari hadisleri kafana gore sec, yorumla, bu hak de, hata var diyene de sen dinden ciktin de gitsin degil mi..

Nekadar da kolay soyluyorsunuz.. Sen dinden ciktin..

Ben kabak sevmiyorum diyeni dinden cikaran, sakalini keseni dinden cikaranlar kimler .. !!!

Cunupken, imani bulut edip, bedenden ayiranlar kimler..

Kuran'i Kerimi ölülere okunan bonus kitap haline getirenler kimler..

Yasin okudu, olunun ruhuna gitsin.. !!! Neyapacak ölü Yasin'le..

Kadinlari kara carsafa bogan zihniyet kimin eseri.. !!

Zikr ayinlerinde, vucutlarina iskence edenler kimler..!!

Ellerinde tespihler, papagan gibi anlamadan dualar tekrarlayanlar kimler..!!

Robotta namaz kilar ayarlanirsa, cek fatiha + ihlas suresini cd'ye okusun kilsin namazi.. Robotun ne isine yararsa, insanlarin da o isine yarar, arapcasi olmadigi halde, anlamadan arapca ibadet eden insanlar..

Birakin namazi, dua ederken dahi arapca ediyoruz..!! Arap kulturunu din edinmisiz.. Cuppe giymeyi sevap adlediyoruz.. Sakal birakmayi.. Japonlar istisna tabii, onlarin sakallari cikmiyor..

Bunlari, o soyledigini hanifler mi yapti ??? Yoksa, o saygiya cok layik alimleriniz mi ehl-i sunnet ulemasi mi bu duruma getirdi, yoksa insanlar'a turkce namaz kilabilirsiniz, turkce kuran okuyabilirsiniz dediler de alimler, insanlar kendilerine zor geleni mi tercih ediyor.. ??

Ölüyü mezarda dahi rahat birakmiyorlar, imam efendi geciyor, o guzel arapcasiyla Turk vatandasa, arapca bilmedigi halde telkin ediyor.. Su kisir dusunceye bakin..!! Arapca bilmeyenler, mezarda nasil anlayacak arapcayi ?? Ahiret dili arapca mi ??

Yazik cok yazik, hanifleri misyonerlikle suclayanlar, bu dini akil almaz ucurumlara atmislar da kalkmis, suclarini hatalarini fark edenlere misyonerler diyorlar..!! Biz de yedik bunlari degil mi..

Yolumuz acik.. Kuran sarilip bu yola devam edecegiz ediyoruz Allah'in izniyle...

Insanlari dinden sogutanlarin, dinden koparanlarin kimler oldugu apacik ortada !!! Biraz, tahtinizdan inin de, halkin arasinda dolasin bakin, Kuran'in ilk indigi toplumda arabistanda, dinden kopan gencleri, zorla namaza getirilen gencleri gorun artik.. Turkiye de ateistleri gorun.. Sayilari git gide artiyor.. Bir de Muslumanim deyip, ne Kuran'i okuyan nede baska kaynak okuyan buyuk kitle.. Cenaze namazi, cuma namazi, ramazan orucu, 60+ hac..ve butun yasaklar yeri zamani geldiginde cigneliyor.. tevbe var nasil olsa mantigiyla.. yaparim tevbe ederim zihniyet budur..!!

Kuran erlerini birakin da, halkin arasinda ki okadar dinden soguyan kopan, ateist-satanist-degisik modern tarikatlara katilan gencleri kurtarin..

Bizim icin endise etmeyin.. Kuran'dan ayrilmayacagiz Allah'in izniyle..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

         Efrayim

         Sevgili mircan

         Hem Kuran-ı Kerim diyeceksin, hem hanif dost diyeceksin hem de, Tevratta geçen, Kuran-ı Kerim'de geçmeyen AMİN DUASINI  yazınızın birinci bölümünde yer vereceksin...

          Kuran aşığı konusunda hiç şüphem olmayan mircan dosta bu çelişki yakışır mı ?

           Sevgi ile,