Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Semazen Yazdı:

Son söz: "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" zırvası karşısında aklına mukayyet olmayı başaranlar; her "şeyh" denileni "şeytan" sayarak taşlamak hatasına düşmemelidir....

Sevgiler,

Neyzen_Semazen

Selam,

Kavramlara karşı neden bu kadar allerjimiz var anlamıyorum.İyi bir Allah dostuna şeyh,hanif,iyi bir adam,kıymetli zat,düzgün bir Allah'ın kulu demişsiniz ne farkeder ki?

Siz aynı insana farklı şekilde hitap edince sanki bu insan değişiyormu hitabetinize göre?

Neden hemen eleştiri okları hanif kullanıcısı? Neden cümlelerden cımbızlaifade çekmek ve yüklenmek? Neden alerji duyduğumuz kelimleri kullananları hemen topa tutmak?

Kaldıki bu güzel insan bu ifadesinin arkasından birde şunları söylemiş ise:

Not: Semâzen'in bugüne kadar hiçbir şeyhi, tarikati, cemaati olmamıştır... Şeytanla da arası iyi değildir.... :))

Ayrıca kullanılan nick mi kişiyi gerçek o yapıyor.Sen hanif nickini kullanıyorsun diye %100 hanif olduğun doğrumudur belkide ama Rab'bim bilir.Geri kalan bütün düşünceler ZANN dan öteye geçmez,hüsnü veya sui farketmez.

Forum sakinleri giden onlarca sapıktan sonra böylesi güzel insanları haksız yere kırmasın lütfen...Semazen'inin içinde ne kadar samimi,hümanist,ölçülü,bilgili olduğunu görebiliyorum(yazılarından) ve buna kefilde oluyorum(bunada ihtiyacı yok aslında) ve yazdığın yazınına kelimesi kelimesine hemfikir olduğumu söylemek istiyorum sevgili Semazen.

Saygılarımla

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Daha önce de aktarmıştım yine aktarayım. Bu aktarımı şahıs odaklı değil, ben dahil genel manada aktarıyorum. Ne demiştim/k kişi akla uygunluğu ve tutarlılığı nedeniyle hanif olabilir. Aklen!

Ama her hanif takwa (itttiqa ehli) olacak diye bir kaiede yok. Ki zaten örneklerini hep birlikte görüyoruz. Bunu düşününce de şu sorunun akla gelmemesi imkansız. Zaten haniflikten daha fazla sayıda salih amellerin işlenmesi gereği ve bunların zayi olmayacağınıda aklın bir köşesinde tutarak.... Nedir o soru?

Hanif ama salih amelle arası iyi olmadığı gibi elinden geldiğince münfaklığıda bırakmayan mı?

Ehli sünnetten biri ama samimi, zikreden, kalp kırmaktan sakınan (ittiqa eden)

Evet bu iki farklı kişiliğin durumu ne ola? Siz bu soruların cevabını düşüne durun, ben farklı açıdan bir kez daha bakayım. Bir insan hanif olduktan sonra hanif olmadan önce haliyle arasında zerre kadar fark/değişim olmamış ise......................?

Bakan mı? görür.

Gören mi bakar.

Öküz de bakar insan da............. Ama aynı şeyleri algılamadıkları muhakkak. Öküzün algıladağı, insan göre yanlıştır. Peki ya öküz kendi fıtratınca değil de hangi fıtratla bakacaktı ki doğruyu görsün. İnsanın öküz fıtratıyla trene bakmasından farkı ne?

1 000.000.000 kişi bakar cevize bakar kabuk görür.

ITTIQA EDEN hanif baktığında cevizin için/özünü gör (meli) ür.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Mircan ve Alperen'in sağduyu yüklü pırıl pırıl ifâdeleri ve Sevgili Akik'in değerli katkısı için gönülden teşekkürler.... :)

N_S

Alperen'e Not: Detaylar, nüanslar ve istisnaların kaideyi bozmayacağı düşüncesi ile mutabık kaldığımızı söylemiştim... Vurguladığım nüansları parantez dışına çıkaran kısa bir makale hazırlamaktayım...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ancak, F. Attâr'dan yapılan alıntılara bağlı kalarak topyekûn tasavvuf geleneğini hiçe saymak haddimiz değildir!

Siz onca yaldızlı sözün arasında çaktırmadan, tasavvufu topyekün hiçe sayanları haddini bilmez olarak tanımlarken neye dayanarak bunu iddia ediyorsunuz.Pisliğin azı çoğu olmaz. Aksi takdirde nasredin hocanın şuna değmiş buna değmemiş diyerek tüm sidikli meyveleri yemesine dönüşür

 Çünkü, muhtemel ve muhtelif yanlışların varlığına rağmen, tasavvuf terimi müslüman insanı "Canlı Kur'an" kıvam ve kalitesine ulaştırmayı hedefleyen inancı ve pratiği tarif eder.... Bu yolda, rehber ve önder olmuş örnek şahsiyetlerin bulunması elbette mümkündür... Bundan sonra da olacaktır..

O tanımlama tasavvufu aklayabilmek için sizin kendi heva ve hevesinizden uydurduğunuzdur.

Bu hususu (tasavvuf) aydınlatmaya yetecek derecede açık Kurân terimi "Üsvei Hasene"dir.... Yâni, model şahsiyetlerden etkileniriz ve çok şeyler öğreniriz...

Peki; hatamız nedir; nerdedir??

Model şahsiyetlerin uydusu olma kolaycılığına kendimizi kaptırmamızdır!!!

Bu durum, maalesef bizi esâsen ve usûlen Kurân'ın uzağına düşürmektedir!!

Konunuzun ana temaı model şahsiyeler ve şeyhler değilmi yalanmı ? Bu zehiri yutturabilmek için elbette kuran muran lafları edecksiniz bu gayet normal. Her akılı insan böyle yapar. Diretk olarak alın ben size zehir veriyorum demez ki. Ya ne yapar ? Bir küp balın içine saklar size bal sunar. Sizin yaptığınızda bu işte

Kimmiş bu model şahsiyetler bir kaç tane isim verseniz ? Kuranda ismi belirtilenler dışında hiç kimse ama hiç kimse ağzında kuş bile tutsa Model olmaz

Zira Allah onlar hakkında hiç bir delil indirmedi

Değil sıradan insanlar ( sıradan derken aşağılama olarak değil bir konumla açısından söylüyorum, zira peygamberler Allah tarafından seçildiği için onların konumu diğer insanlara nazaran farklıdır) Peyegamberlerin bile bir takım davranışlarının model alınamayacağını kuran bizlere öğütlerken siz hangi delillere, kriterlere dayanarak bir takım kişileri model diye tanımlayabilrsiniz ki.Böyle bir şey kuran dışı bir hurafedir

Eğer kuran uygun olan davranışlarını diye itiraz edecek olursanız ne gerek var onun bunun davranışlarını kuranla test etmeye ömrünüzü bununla harcamaya. Direkt kurana yönelin. Eğer sonunda yine kurana gideceksek ne gerek var model aramaya star aramaya?

Mümtehine 4. İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim'in babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.

Kırmızı renkli kısma dikkat edin Yüce Allah ibrahimin bu davranışını örnek almayın buyuruyor

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Semazen

Sevgili Dostum hazırlayacağın makaleyi sabırsızla beklemekteyim. İnanıyorum ki birçok yeni ve güzel şeyler öğreneceğim senin çalışmandan. Yeni bakış açıları yakalayacağım inşaAllah. Katılmadığım fikirlerine de dostça eleştirimi sunarım Allah izin verirse. Yeterki karşılıklı sevgi ve saygı olsun. Ancak bu düzeyli müzakere atmosferi içinde birbirimize katkımız olacaktır.

Bir kısmımızın en büyük eksikliğinden birisi de işte bu. İnşaAllah müslümanlar olarak bu mikrobu bünyemizden acilen temizleriz. Bazen ortak payda sahibi olduğumuz insanları bile bilgiçlik taslayarak ve yargıçlık yaparak bir çırpıda etiketleyiveriyoruz. Sebebi de ancak kişisel güç izharı. Söylem falan hikaye. Söylem, birilerini tepeleyerek bizim kendimizi temize çıkarma aracı sadece. Bilgimiz show, tatmin, bastırma aracı. Ortada olan ise sadece "güç savaşları".  Gayemiz nedir? Bildiklerimizi güzelce paylaşmak mı yoksa artislik yapmak mı? İnşaAllah dini Allah'a özgülemeye ahdetmiş müslümanlar olarak en başta bizler bu ciddi yanlışımızdan biran önce döneriz.

Not: Sevgili Semazen bir önceki iletim tartışmaya sebebiyet vermemesi adına benim girşimimle silindi. Bilginize...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Size "Değerli Kardeşim" diye hitap etsem; edemiyorum...

Beni "münafık" bellediğiniz için böyle bir hitap ile size hakaret ettiğimi düşünebilirsiniz... :)

O yüzden, "Sn. Müfettiş"in hitap olarak yeterli olacağını sanıyorum...

Aslında, bizzat size hitâben söyleyecek fazla bir sözüm bulunmuyor...

Birinci sözüm bu olsun.....( aslında, size hitâben söyleyecek fazla bir sözüm bulunmuyor..)

İkinci sözüm.... Sizden teftişinizin kalitesine uygun IQ'su, EQ'su, SQ'su yüksek sorular rica ediyorum..... Ancak, bu sâyede tartışmayı içine düşürdüğünüz bu bataktan kurtarabiliriz....

Teftiş mağdurundan saygılar,

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Olay budur! :)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bir kısmımızın en büyük eksikliğinden birisi de işte bu. İnşaAllah müslümanlar olarak bu mikrobu bünyemizden acilen temizleriz. Bazen ortak payda sahibi olduğumuz insanları bile bilgiçlik taslayarak ve yargıçlık yaparak bir çırpıda etiketleyiveriyoruz. Sebebi de ancak kişisel güç izharı. Söylem falan hikaye. Söylem, birilerini tepeleyerek bizim kendimizi temize çıkarma aracı sadece. Bilgimiz show, tatmin, bastırma aracı. Ortada olan ise sadece "güç savaşları".  Gayemiz nedir? Bildiklerimizi güzelce paylaşmak mı yoksa artislik yapmak mı? İnşaAllah dini Allah'a özgülemeye ahdetmiş müslümanlar olarak en başta bizler bu ciddi yanlışımızdan biran önce döneriz. (alperen)

Hanif ama salih amelle arası iyi olmadığı gibi elinden geldiğince münfaklığıda bırakmayan mı?

Ehli sünnetten biri ama samimi, zikreden, kalp kırmaktan sakınan (ittiqa eden) (akik)

Ben kıvırmayı şimdiye kadar hiç beceremedim gitti.Dostlarınızı, show ve artislik yaparak rahatsız ettiğim de için özür dilerim.

Sizlere bol geyik muhabbetleri dilerim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Yukarıdaki bana ait 2 kırmızı satır ile alttaki siyah yazılmış yorum arasında alaka kuran varsa beri gelsin ey hünefa. Bu nasıl bir algıdır. Benim yazılarım bazı zamanlar; düşündürmek, yeniden tetkik, empatik bakış...olsun diye yazarım. Şİmdi kafada "Akik şöyledir" diye bir hologramik kişilik oluşmuş, haydi yiğitsen gel bunu yok et.

Eğer o iki kırmızı cümleden, ehli sünnete dair sempati, kayırma ...vs gibi bir algı varsa öyle mantık yere batsın, bu şekilde gören gözler kör olsun.............diyecem ama zaten kör.

Hoca yanındaki öğrenciye bak şu dağın ardında neler var bir bilesen demiş. Öğrenin gözü hocanın sadece parmağına baka kalmış. Ne diyeyim. Hayatımda hiç olmadığı kadar toleranslı oldum son zamanlarda Allah hayra çevire.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Hanifliğin tanımını yaparken sorgulayıcı olma tanımını ne yazıkki yanlış yapıyoruz.Hanif olan neyi sorgular? Başkalarının inançlarını,ibadetlerinimi? Yanında namaz kılan adamın huşudan ne kadar uzak,münafık olduğunu düşünerek,aahaa maun suresinin muhatabı işte bu ve bunun gibiler diyerek mi?

Sorgulamak Savcı olmakmıdır

Allah'ın savcıya ihtiyacı varmıdır?

Allah kulun hazırladığı iddianameyi değerlendirir mi?

Allah yalakalığı ile Allaha bağlılık aynı şeymidir?

Günlük hayatta birilerine yaranma yöntemlerini Allah (haşa) yutarmı?

Nedir Hanif olmada ince nokta? Google dan bu siteyi bulup,gerçeğe mi ulaşmaktır haniflik.Yoksa bu siteye girip hanifim diyene Allah cennet ve kurtuluş vizesi verir mi?

Diğer müslümanları bizden altkademe görmek doğrumudur? Haniflerin gideceği cennet ile diğer alt grupların gidecekleri yer arasını amirlik memurluk kavramı gibi görebilir ve davranabilirmiyiz?

Kibirlilik,ukalalık(çok bilmişlik) hanif olmanın şartımıdır...Değilse bu şartlanma da neyin nesidir.

Her geçen gün özeleştiri yaptığımda hanifliğe uzak yanlarımı buluyorum.Yoksa hanif olmak bu kadar imkansızmıdır?Geldiğim aşamada kendimi değerlendireceğim tek bir ifade var oda henüz koca bir 0(sıfır) olduğum ve üstüne üstelik derin kaygılarım oluşmaya başladı.hanif olma yolunda olan biri isteyerek veya istemeyerek kalp kırar mı,kırsa tamir etmeye çalışmaz mı.Yoksa hanif olmanın yolu kiişinin kendi iç dünyasına kapanmasınımı gerektirir,tartışma platformlarında her gün günahlar işlenerek hanif olmaya ne kadar yakınız...???

Akik'e özel not:Yazımın üzerine senin yazını niye alıntıladım inan bilmiyorum.Başlangıçta yazdıkların hakkında söylemek istediğim bir kaç şey vardı.İçinde bulunduğum içsel durumum farklı şeyler yazmama sebep oldu.Lütfen yazdıklarımı kötü yönde muhatap alma.

Saygılarımla