Yazanlarda |
|
nergun Newbie
Katılma Tarihi: 17 temmuz 2006 Gönderilenler: 6
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Umman'da yaşanan bir ibretlik olay
Allah-u Teala'nın bizlere örnek olması için gösterdiği bu mucizeyi herkesin görmesi gerekir.
Bu adreste resime ve ilgili yazıyı bulabilirsiniz: http://www.thegodisone.com
Bazı arkadaşlar çok veseveseye kapıldılar. O veseveseler banada geldi. Öenmli olan bundan ders almak. Kimisi hiç, Kimisi 5dk, Kimisi bir gün, Kimisi ömür boyu bundan ibret alır.
Moderatör Notu: Adı verilen siteden konuyla ilgili resimler ve yazılar düzenbazlık deşifre edildiğinden ötürü bir süre kaldırılmış.
|
Yukarı dön |
|
|
ismail2 Groupie
Katılma Tarihi: 15 mart 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 40
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
O kadar yalan ve safsata var ki, buna inanmamızı nasıl beklersin. Ne bilem insanların yalancı olmadığını , bunun bir şaka programının işi olmadığını, adamların yanlış ceset çıkarmadıklarını ,fotoğrafın uydurma olmadığını söyler misin nasıl bilebiliriz ?? Belki de toprakta oksijen suyu gibi bir şey vardı. ? kimyasal falan. ?
Kuran a dönersek. Yoksa cinlerin şu söylediklerini bilmez misin ?
Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık (Cin Suresi , )
Gördüğün gibi , insanlar ve cinler bırak kabir azabını, Allah hakkında bile yalan söylüyorlar. O nedenlede bir şeye inanırken iyi irdelemek lazım.
Sonra kabir azabının var olmasının bana faydası yada zararı var mı ? YOK. Çünkü ondan sonra Cehennem var. Cehennemden korkarsan, kabir azabını aklına bile getirmezsin.
Şüphesiz Allah doğrusunu bilir.
sevgiyle
|
Yukarı dön |
|
|
Suzi Ozel Grup
Katılma Tarihi: 28 mart 2006 Yer: United States Gönderilenler: 150
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Neden muslumanlar Teknolojiyi yakalayip fotoshop programinin harikalarini goremiyorlar. Fotoshop ile yapilmis guzel bir resim baska hic bir sey degil. Kuranami inanacagiz yoksa bilgisayar harikasi bir resime mi ?
Iste Kabir azabinin ne kadar safsata olduguna dair Kumrunun aktardigi yazi
16. Kabir Azabı:
Kuran:
36:52 (İşte o zaman) Eyvah! eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân’ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğruyu söylemişler! derler.
Ölüm ile kıyamet öncesi de bir uyuklama dönemine benzetiliyor. Kuran’daki islam’a göre ölüler kıyamet gününe kadar hiçbir şekilde yargılanmayacak ve kıyamet gününde yaptıklarına göre cennete girip SONSUZA kadar orada kalacak veya cehenneme girip azap görecek. Yok
“azabımı çeker cennete girerim” bunlar safsata sadece! Ayrıca Arap dinine mezarda kişiler iki melek tarafından sorgulanıp (Kuran’da kesinlikle böyle bir şey geçmez) sınava tabii tutulacaklar. Sınavı geçemezse kabrinde hayvanların bile bağırışlarını duyacağı kadar (!) dehşetli bir azap görmeye başlayacak.
Hadis:
Buhâri; Cenâiz 89; Müslim, Mesâcid 123, (584); Nesâî, Cenâiz 115, (4,104,105).
Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre, bir yahudi kadın, yanına girdi. Kabir azabından bahsederek: "Seni kabir azabından Allah korusun!" dedi. Aişe de Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a kabir azabından sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir!" buyurdu. Hz. Aişe der ki: "BUNDAN SONRA* Aleyhissalâtu vesselâm'ı namaz kılıp da, namazında kabir azabından istiaze etmediğini hiç görmedim."
* Çok ilginçtir ki Peygamber kabir azabını Hz. Aişe’den duyduktan sonra dularında ondan sığınmaya başlamış!
Buhârî Cenâiz, 82; Müslim, İmân, 34; Ebû Dâvud, Tahâret, 26
Hz. Peygamber (s.a.s) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s) yaş bir dal almış, ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: "Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur" buyurmuşlardır.
Kıyamet günü gelmeden kim azap görüyor? İnsanlar Allah tarafından yargılandıktan sonra, şayet cehenneme girerlerse azap göreceklerdir. Kuran’da kabir azabı olduğuna dair hiçbir delil yoktur.
Isimsiz Kitapdan
|
Yukarı dön |
|
|
nergun Newbie
Katılma Tarihi: 17 temmuz 2006 Gönderilenler: 6
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Peygamberimiz dinini yahudilerden öğrenmedi. Bu nasıl sözdür ki... Kuran'da peygamberimiz diğer peygamberlerin başı ve çok bilgili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca Miraç gecesi Cennet ve Cehennem kendisine Cebrail (a.s.) tarafından gezdirilmiştir. Birçok cehennem azabı Miraç hadislerinde yazılıdır. Dileyenler bu hadisleri benden alabilirler. Mearicun Nübüvve adlı eserin Osmanlıcadan çevirisi bende mevcut. Dinin tek kaynağı bellidir. Aksine aşağıda okuyup göreceğiniz gibi peygamberimizin yine üstün kişiliği görünüyor. Bahsi geçtikten sonra asla unutmayıp kabri aklından çıkarmamıştır. Oysa bazıları kabir azabının olmadığını yada hesap vermesi kolay bir an olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Oysa bu olay bize güzel bir delildir. Siz hiç duymadınızmı çürümeyen bedenleri. Elbette hemen çürüyeni de var. Hiç çürümeyen beden cenneti hak edenin olsa gerektir.
5456 - Hâni Mevlâ Osmân İbnu Affân radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Osman
radıyallahu anh, bir kabrin üzerinde durunca sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı.
Kendisine: "Cenneti ve cehennemi hatırladığın vakit ağlamıyorsun, fakat kabri
hatırlayınca ağlıyorsun!" dediler. Bunun üzerine: "Çünkü Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim:
"Kabir, ahiret
menzillerinin birinci menzilidir. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler
daha kolaydır. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha
şediddir."
Hz. Osman devamla Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şu sözünü de nakletti:
"(Ahiret âleminden gördüğüm) manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve
ürkütücü değildi!"
Rezin şu ziyadeyi kaydetti: "Hâni der ki: "Hz. Osman radıyallahu anh'ın şu
beyti irşad ettiğini işittim:
"Eğer ondan necat buldunsa, büyük musibetten kurtuldun, Aksi halde senin
kurtulacağını hayal etmem."
Tirmizi, Zühd 5, (2309).
5457 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Şu ayet ininceye kadar kabir azabından
şüphelenmeye devam etmiştik. (Meâlen): "Sayınızın çokluğuyla övünmek sizi
oyaladı. Öyle ki, kabirleri ziyaret ettiniz."
Tirmizi, Tefsir Tekâsür, (3352).
5458 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre, bir yahudi kadın,
yanına girdi. Kabir
azabından bahsederek:
"Seni kabir
azabından Allah korusun!" dedi. Aişe de Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a
kabir azabından
sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Evet, kabir
azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir!"
buyurdu. Hz. Aişe der ki:
"Bundan sonra Aleyhissalâtu vesselâm'ı namaz kılıp da, namazında kabir azabından istiaze
etmediğini hiç görmedim."
Buhâri; Cenâiz 89; Müslim, Mesâcid 123, (584); Nesâî, Cenâiz 115,
(4,104,105).
5459 - İbnu Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm (bir gün) iki kabre uğradı ve:
"(Bunlarda yatanlar) azab çekiyorlar. Azabları da büyük bir günahtan değil"
buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:
"Evet! Biri, nemîmede (lâf getirip götürmede) bulunurdu. Diğeri de idrar
sıçrantısına karşı korunmazdı." Aleyhissalâtu vesselâm sonra yaş bir hurma dalı
istedi, ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine
dikti. Sonra da:
"Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler!" buyurdular."
Buhâri, Vudû 55, 56, Cenâiz 82, 89, Edeb 46, 49; Müslim, Tahâret 111, (292);
Tirmizi, Tahâret 53, (70); Ebu Dâvud, Tahâret 11, (20, 21); Nesâî, Tahâret 27,
(1, 28-30). Peygamberimizin bir duası şöyledir, Allahım! Anlayışım kıt, amelim az da olsa (dünyevi ve uhrevi) ihtiyaçlarımı
senin kapına indiriyor (karşılanmasını senden taleb ediyorum). Ràhmetine
muhtacım, halimi arzediyorum. (İhtiyacım ve fakrim sebebiyledir ki) ey işlere
hükmedip yerine getiren, kalplerin ihtiyacını görüp şifâyâb kilan Rabbim!
Denizlerin aralarını ayırdığın gibi benimle cehennem azabının arasını da
ayırmanı, helâke dâvetten, kabir azabindan korumanı diliyorum.
Yine bir başkası; 1848 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) şöyle istiâze ederlerdi: "Allah'ım! Aczden, tembellikten,
korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten sana
sığınırım. Keza, kabir azabından sana sığınırım. Haya ve ölüm fitınesinden
sana sığınırım."
Ve yine bir başkası;
3041 - Avf İbnu Mâlik (radıyallahu anlı) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bir cenâzenin namazını kıldırdı. Okuduğu duadan şunları
ezberledik:
"Allahım, şunu mağfıret et ve şuna rahmet eyle. Afiyet ver, affeyle, vardığı
yerde ikramda bulun, girdiği yeri genişlet. Onun (günalarını) kar ve buzla yıka,
hatalardan pâk eyle, tıpkı elbisenin kirden pâk edilmesi gibi. Onu dünyadaki
evinden daha iyi bir eve, ailesinden daha hayırlı bir aileye koy, eşinden daha
hayırlı bir eşe ulaştır. Onu kabir azabından, ateş azabından sakındır.'' Evet pek tabi cehennem kötüdür birkaç tanede cehennem ile ilgili ayet. Ki cehennemi tarif eden Kuran'ı Kerim'de dağınık olarak daha çok ayet mevcuttur.
Âyetler imizi inkâr edenleri yarın
cehenneme sokacağız. Derileri kızarıp yandıkça, yerine taze deri
yaratacağız, ta ki cezaları olan azabı iyice tatsınlar. Şüphesiz ki
Allah azîz ve hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir). (4:56)
O gün cehenneme Biz: "Doldun mu,? dedikçe O: "Daha yok mu?" diye iştahını dile getirir. (50:42)
|
Yukarı dön |
|
|
muvahhit Ayrıldı
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam nergün,
mucize nedir bilirmisin?
mucize kurandır,Allahın kullarıyla olan konuşmasıdr,
mucize safsatalara,hurafelere inanmadan,arı duru islama gerçek islama teslim olmaktır,insanın ölü bedenine;bir hınç ve öfke ile kabirde saldırılacağını mı düşünüyorsun....
Allah hesabı çabuk görür ve sabreder ahirette cennetliklerinde cehennemliklerinde durumları Allaha gün gibi açıktır,
hadis adı altında söylenen sözler yahudi ve hristiyanların sözlerinden farksızdır,nasıl ki onlar yolu bulamaz,
inan sende bu şekilde devam edersen sıratı müstakimi bırak dosdoğru takip etmeyi,bir sıratı müstakim bulamazsın gün gibi gözünün önünde olduğu halde,
dinini doğru öğrenmen Allahın emridir,bu emre uy,
sanılara zanlara değil,görüşlerini desteklemek için hadis falanda yazma!!aklı başında olanlar o hadis dediklerini asla iplemiyor,
bir fotoğrafa hadislerle kanıt getirmek yerine,ahrette değil dünyada olan sırat köprüsünü geçmeye çalış,
kardeş öğüdü
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
|
Yukarı dön |
|
|
savana Uzman Uye
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam nergun
öncelikle sitemize hoş geldin
şimdi size bir kaç sorum olacak ;
36:52 (İşte o zaman) Eyvah! eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân’ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğruyu söylemişler! derler.
1-yukarıdaki ayette binlerce hatta belki de milyonlarca yıl kabirde kalmış olan ve burda kabir azabı çeken kafirler kıyamet koptuğunda eyvah eyvah bizi kabirimizden kim kaldırdı peygamberler doğruyu söylemişler diye neden soru soruyorlar?
2-Madem kabir azabı ,kabir yaşamı denen bir süreç var bu kafirler neden bundan habersiz olarak kabirlerinden diriliyorlar?
3-Kur'anı tebliğ eden Peygamberimiz Hz Muhammet (SAV) Tebliğ etmiş olduğu kitabın içindeki ayeti nesih edici şekilde ,kabir azabından gerçekten bahsetmişmidir?
4-Yazılmış olan hadisleri mi kabul edelim kur'an daki ayetlerimi?
yukarıdaki sorularımı samimi şekilde cevaplamanızı rica ediyorum
duayla
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
|
Yukarı dön |
|
|
nergun Newbie
Katılma Tarihi: 17 temmuz 2006 Gönderilenler: 6
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Şimdi sizi biri dövse, çok acılar çekseniz, sonra size onu unuttursalar o kişiler sizinle tekrar karşılaştırılsalar siz yaşadıklarınızı hatırlarmısınız. Yada artık kabirde olsanız. Melekler gelse size, sonra deselerki ömürünü nerde harcadın diye sorsalar? Sonra sen yalan söylesen, onlarda sana azap etseler ahiret gününe kadar. Ve ahiret gününde tekrar hesaba çekilsen. Ve ilerki zamanlarda tekrar tekrar hesaba çekilsen ve bu o kadar uzun sürsünki ümür bu sürenin yanında önemsiz kalsın. Nasılki rüyalarınızda kabuslar görüp bunu hatırlamamak gibi. Bu zaten dünyada hep oluyor. Madem hatırlamıyorum öyleyse önemi yok diyorsanız. Birde kabusları görürkenki halinize sorun. O size daha doğruyu söyler.
|
Yukarı dön |
|
|
Azure Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 28 mayis 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 80
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ölü bir insan nasıl azab çekebilir bana açıklar mısnız?
Rabbimiz cesetlere azab mı ediyor yani?
|
Yukarı dön |
|
|
savana Uzman Uye
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam Nergun
Çok aceleci bir cevap olmuş.Anladığım kadarıyla kabirde kıyamete kadar bir azap vukuu bulacak ve hesap görülecek .Sonra bunların hepsi aynı rüyalarımızda olduğu gibi bize unutturulacak.Peki şimdi ben şunu merak ettim bu inancı kur'an dan hangi ayete dayanarak yaptınız.
Ben size hesaba çekilmekle ilgili Kur'andan bir kaç ayet yazayım bakalım bu ayetlerde sizin bahsettiğiniz gibi kabirde hesaba çekilip ,azap görmeye ve sonrda tüm bunların hepsini unutturmaya ilişkin bir işaret varmı
fatiha (4) |
Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.
Allah, "Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir" dedi hicir 35
Görüldüğü gibi ayetlerde hesap ve cezaya ilişkin vaad edilen bir günden bahsediliyor
"O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur." şura 82
Demek ki hatalrın bağışlanması o hesap gününde olacakmış...
Nergun
kur'anda hesabın çabucak görülüp cennetlik olanların cennete cehennemlik olanların cehenneme gideceği bir tek günden bahsedilir. O da kıyamet kopup herkesin dirildiği gün dür.
Bizler ölüler iken bizi diriltip bu dünyaya getiren,bu dünyada yaşamımız son bulduğunda bizi öldürecek olan,sonra mahşer gününde bizleri tekrar diriltecek olan rabbimizdir.Bize kur'an da anlatılan bu.Ama siz şimdi kalkıp yok biz öldüğümüzde mahşerden önce mezarda dirileceğiz ve orada kabir azabına maruz kalacağız dediğinizde kur'an daki onlarca ayeti nesih edersiniz. |
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
|
Yukarı dön |
|
|
nergun Newbie
Katılma Tarihi: 17 temmuz 2006 Gönderilenler: 6
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Cevap: Peygamberimiz kafir ordusuyla savaştan sonra cesetleri bedir kuyusuna attırmıştır. Aradan bir süre sonra yanlarına varıp şöyle seslenmiştir. "Ey ebu rebia, ey ebu cehil ey ukbe bin muayb... ben Rabbim'in bana vaad ettiği zafere kavuştum, ya siz Rabbiniz'in vaad ettiği azaba kavuştunuzmu?" diye cesetlere seslenmiştir. Hz.Ömer de "Ey Allah'ın Resulu'ü, Kokmuş cesetlere, çürümüş bedenlere mi sesleniyorsunuz?" diye Peygamberimize sormuştur. Peygamberimiz cevap olarak "Ey ashabım, siz onlardan daha iyi işiticiler değilsiniz demiştir.
"Allah'tan başka İlah yoktur ve Muhammed onun elçisidir." diyen sizler nasıl Peygamber'i tanımaz oldunuz? O size öldükten sonra gerçeği anlayacağınızı vaad etti. Artık ya ölüm hakkında konuşunca "Hayat geçici, hayatı yaşamak lazım" dersiniz. Yada "Hayat geçici, asıl hayat ahiret hayatıdır. Yaptıklarımızdan elbette öldükten sonra sorulacağız" dersiniz.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|