Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir Büyük
sapıklık :
Muta Nikahı(!)
Sevgili Dostumuz Mircan konuyu gayet güzel ve yalın bir
anlatışla özetlemiş. Fakat detay istendiği için birkaç ekleme de ben yapmak
istiyorum. Detay Mircan'ın tespitlerini doğrular nitelikte.
İlmihal kitaplarına göre Hz. Muhammed mutaya önce izin
vermiş, sonra haram etmiştir. Neye göre? Yüce Allah kadın erkek birlikteliğini
ancak nikahla serbest ilan etmişse –ki öyle- Peygamberin bu konuda (sözde) başına
buyruk hareket etmesi düşünülebilir mi?
Üstelik bir şeyi Haram ilan etme yetkisi yalnız
Allah’ındır.
Yüce Allah birliktelik için nikahı şart koşmuştur. Nikahın
nikah yani “evlilik sözleşmesi” olabilmesi için de tanıklı ve kamu
otoritesinden onaylı olması gerekmektedir. Konu dinin özüyle ilgili değildir.
Geliştirilmeye ve iyileştirilmeye açıktır. Bindörtyüz yıl önceki koşullara
kilitlenmenin anlamı yoktur.
Nikah bir sözleşmedir. Aslolan bu sözleşmenin sıhhatidir. Evlilik
sözleşmesi hayatımızdaki diğer sözleşmelerden daha değersiz değildir. Bu yüzden
resmiyeti ve kamu otoritesinin denetimini çok daha fazlasıyla hak etmektedir.
Boşanma da (sözleşmenin feshi) nikah gibi tarafların
karşılıklı rızası, tanıkların bilgisi ve kamu otoritesinin onayı ile mümkün
olmalıdır.
Muta ise bir nikah değildir, islami(!) ambalajlı bir zina çeşididir. Kapalı
kapılar ardında süre ve para anlaşmalı birlikteliklerin nikahla uzaktan
yakından alakası bulunmamaktadır. Genelevler veya piyasada serbest takılanlar
da aynı mantıkla çalışmıyor mu?
Nikah serbest, (örtülü de olsa) zina yasak. Mutanın
çirkinliğini bilmemiz için tek gereken bu.
Muta bir kısım Müslümanlar(!) tarafından İslama sıvanmaya
çalışılan bir pisliktir.
Bir İlmihal kitabında bakın neler yazıyor:
Cahiliyet devrinden kalan
bir nikah şeklidir. İslam'ın ilk yıllarında, özellikle harp zamanlarında,
uzun zaman kadınlardan uzak kalan askerler için mut'a nikahına izin
verilmiş, Hayber savaşına kadar mübah olan bu nikah Peygamberimizin sünnetiyle
yasaklanıp haram kılınmıştır.
Mut'a nikahı ücret
karşılığında belli bir vakit için kadınla evlenmektir. Muta'nın en az
müddeti bir cinsel ilişki geçecek zaman parçasıdır. En çok ise 99 senedir.
Erkek kadına hitaben "Beni
beş aylık bir zaman için Mut'alandır. Ya da "Şu kadar para karşılığında
seninle mut'alandım" deyip kadın da kabul ederse mut'a olur.
Büyük Kadın İlmihali,
Rauf PEHLİVAN http://mitglied.lycos.de/islamdakadin/fikih/hurmetimuhasara/
ÇELİŞKİLER YUMAĞI
Bazı
Hadislere göre muta Hz. Muhammed döneminde yasaklanmış değildir:
Ebu Zer (radıyallahu anh) demiştir ki: "Haccda
mut'a sadece Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'in ashabına hastır." Müslim
Hacc 189, (1224); Ebu Dâvud, Menâsik 25, (1808); Nesâî, Hacc 77, (5, 179-180);
İbnu Mâce, Hacc 42, (2984).
Ebü Cemre anlatıyor: "İbnu Abbâs (radıyallahu
anhümâ)'a mut'à'dan sordum; bana onu yapmamı emretti. Buharî, Hacc
102; Müslim, Hacc 204, (1242)
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm ve Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh zamanında bir avuç
hurma ve un mukabilinde birkaç gün boyu devam eden mut'a nikahı yapardık.
Bu hal, Hz. Ömer radıyallahu anh'ın Amr İbnu Hureys hâdisesi vesilesiyle
mut'ayı yasaklamasına kadar devam etti."
Müslim, Nikah 16, (1405)
Önce serbest sonra yasak. Sonra yine serbest ve
yine yasak. Sebep???
Bu çeşit nikâhın İslâm'ın ilk yıllarında meşrû
kılındığında şüphe yoktur. Ancak daha sonra neshedilmiştir. İmam Şâfiî ve
âlimlerden bir grup, mut'anın önce mübah kılındığını, sonra neshedildiğini,
sonra yine mübah kılınıp, neshedildiğini, yani bunun iki defa tekrar edildiğini
söylemiştir.
Diğer bazı bilginler, ikiden fazla, bazıları ise bir defa mübah kılınıp
arkasından neshedildiğini ve bundan sonra da artık mübah kılınmadığını
belirtmişlerdir (İbn Kesîr, Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm, İstanbul 1985, II, 225).
Muta yani
“süre (+para) karşığı zina” zaruret(!) sebebiyle helal kılınmış. Azmanlık
ne zamandan beri mazaret?
İbn Abbas ve Sahabeden bir grup, mut'anın zarûret sebebiyle mübah
kılındığını söylemiştir.
Saîd b. Cübeyr İbn Abbas'a; "Senin fetvan aldı yürüdü
ve onun hakkında şairler şiir söyledi" diyerek bir beyit okuduğu zaman o
buna hayret ederek şöyle demiştir: Sübhânellah, ben böyle bir fetvâ vermedim.
Mut'a; "murdar ölmüş hayvan eti, kan ve domuz eti gibi bir şeydir. Bu
yüzden ancak zarûret hâlinde helâl olur" (Alûsî, a.g.e., V, 6; el-Cassâs,
a.g.e., III, 95).
Çelişkiler,
çelişkiler. Bu çirkin uygulama kim
tarafından ve ne zaman haram edilmiştir, bilen yok.
Mut'anın tam olarak hangi tarihte yasaklandığı belirli
değildir. Buhari'deki rivayette onun Hayber günü yasaklandığı (Buharî,
Nikâh, 7/16); Müslim'deki rivayette Mekke'nin fethinde nehyedildiği (Müslim,
Nikâh, 22); Müslim'in başka bir rivâyetinde Huneyn savaşının bir kolu olan
Evtas savaşı sırasında yasaklandığı (Müslim, Nikâh, 3, H.18); İbn Mâce ve Ebû
Dâvud'un Sünenlerindeki hadislerde ise Vedâ haccı sırasında nehyedildiği
(İbn Mâce, Nikâh, 44; Ebû Dâvud, Nikâh, 14, H.No: 2072) bildirilmektedir.
Hz. Ali'den (r.a). şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Nebî (s.a.s), Hayber
gününde mut'a nikâhını ve evcil eşeklerin etini yasaklamıştır" (Buhârî,
Nikâh, 31; Müslim, Nikâh, 29-32; İbn Mâce, Nikâh, 44).
Semre b. Ma'bed el-Cühenî'den çeşitli yollarla nakledilen bir hadîs, mut'anın
sonsuza kadar yasaklandığını belirtmektedir. Rasûlullah (s.a.s) ile birlikte
Mekke fethine katılan Seleme, orada Allah elçisinin izin vermesi üzerine bir
câriye ile mut'a yapmış, rivâyete göre bir veya üç gün câriye ile beraber
olduktan sonra, sabahleyin Rasûlullah'ın (s.a.s) Hacer-i Esved ile Kâbe kapısı
arasında durarak şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey insanlar, ben size
kadınlarla mut'a yapmanız konusunda izin vermiştim. Şüphesiz Allah, onu kıyamet
gününe kadar haram kılmıştır. Kimin yanında (mut'a nikâhı ile tuttuğu) kadın
varsa, onu serbest bıraksın. Onlara verdiklerinizden hiçbir şey geri
almayınız" (Müslim, Nikâh, 19, 22, 24; İbn Mâce, Nikâh, 44; Dârimî, Nikâh,
16; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 406). Bazı rivayetlerde bu yasaklamanın Vedâ
haccı sırasında yapıldığı belirtilir (bk. İbn Mâce, Nikâh, 44, H. No: 1962).
Mut'anın ne zaman yasaklandığını bildiren hadisler arasındaki bu çelişkiler,
hadisçiler tarafından giderilerek, mut'anın
birkaç kez yasaklanıp serbest bırakıldığı belirlenmiştir. İmam Nevevî'ye
göre, mut'a hakkındaki nehy ve serbest bırakma iki kez vuku bulmuştur. O
şöyle der: "Hayber'den önce helaldi. Hayber'de yasaklandı. Mekke
fethinde mübah kılındı. Evtas vak'ası da Mekke'nin fethini müteakip olmuştur.
Bundan üç gün sonra da mut'a ebediyyen haram kılınmıştır" (en-Nevevî,
Şerhu Sahihi'l-Müslim, IX,193,Alûsî, a.g.e., V, 5,6)
Hz. Ali'ye göre Mut'a Hz. Peygamber tarafından Hayber günü
yasaklanmıştır (bk. Buhârî, Nikâh, 29-32).
İbnu Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor: "İslâm'ın
evvelinde mut'a vardı. Kişi, hakkında bilgisi olmayan (tanımadığı) bir beldeye
gelince, oradan yerli bir kadınla, orada kalacağını tahmin ettiği müddet
miktarınca nikâh yapardı. Kadın, böylece onun eşyasını muhafaza eder, gerekli
işlerini görürdü. Bu hal: "Onlar namuslarını korurlar. Ancak
"hanımlarına" ve "câriyelerine" karşı müstesna, bunlarla
olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar" (Mü'minûn 6) meâlindeki ayet
nazil oluncaya kadar devam etti. (Bu ayet gelince mut'a haram ilân edildi.)
İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ der ki: "Bu ikisi dışındaki bütün fercler
(cinsi tatmin yolları) haramdır." Tirmizi, Nikâh 28, (1122).
Seleme İbnu'l-Ekvâ radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Evtas gazvesi yılında mut'aya ruhsat
verdi, sonra da onu yasakladı."
Buhari, Nikâh 31 (tâ'lik olarak); Müslim, Nikah 18, (1405).
http://www.kuranikerim.com/islam_ansiklopedisi/M/muta.htm
Mutayı Hz. Ömer mi haram etti? Hangi yetkiyle?
Hz. Ömer'in halifeliği sırasında, mut'anın hükmü üzerinde bazı tereddütler
olunca, Hz. Ömer, mut'anın haram olduğunu ilân etmiş ve hiç bir sahabî O'na
karşı çıkmamıştır. O, halife seçildiği gün yaptığı konuşmada şöyle
demiştir: "Rasûlullah (s.a.s) bize üç defa mut'a yapmaya izin verdi,
sonra bunu haram kıldı. Allah'a yemin olsun ki, evli bir kimsenin mut'a
yaptığını bilsem, Rasûlullah'ın, mut'ayı, haram kıldıktan sonra, yeniden helâl
kıldığına dair bana dört şahit getirmezse onu taşla recmederim" (İbn Mâce,
Nikâh, 44, H.No: 1963).
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm ve Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh zamanında bir avuç
hurma ve un mukabilinde birkaç gün boyu devam eden mut'a nikahı yapardık.
Bu hal, Hz. Ömer radıyallahu anh'ın Amr İbnu Hureys hâdisesi vesilesiyle
mut'ayı yasaklamasına kadar devam etti."
Müslim, Nikah 16, (1405)
Muta
Allah’ın (haşa) bir rahmeti midir?
Atâ', İbn Abbas (r.a)'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
"Allah, Hz. Ömer'e rahmet etsin. Mut'a, Allah'ın Muhammed Ümmetine bir
rahmetinden başka bir şey değildir. Hz. Ömer bunu yasaklamasaydı, çok az
kimse dışında zinaya düşen olmazdı" (el-Cassâs, a.g.e., III, 96).
http://www.kuranikerim.com/islam_ansiklopedisi/M/muta.htm
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|