Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
naci celik Yazdı:
Allahtan kork ve 4/25.ayetin tamamını yaz. | | |
Selam Naci
Diyelim ki Allah (haşa) günün insanına uydu ve sınıf ayrımcılığı yaptı. Bu nedenden ötürü de hür erkeklere “sakın cariyelerle evlenmeyin” dedi. Hür kadınlara da “sakın kölelerle evlenmeyin" dedi. Yada tavsiye etti.
Bu gerçek(!) senin tezlerini haklı mı kılacak? Yani neden bu noktaya takıldın?Allah Allah.Ben böyle bir şey demedim ki.Allah,hiç bir zaman kölelerle evlenmeyin demedi ki.Toplum kendisi bu tür bir gelenek oluşturmuş ve bu geleneği dinleştirmişti.Hatta,size örnek verdim.Alevilerle evlenmeyi,Allah yasaklamıyor ama,sünni din adamları yasaklıyor.
naci celik Yazdı:
Bundan dolayı,Kur"an" bile,kölelerle evlenilmemesini, sabredip, hür insanlarla evlenilmesini tavsiye etmekdedir.(4/25) | | |
Kur’anda Allah “kölelerle evlenmeyin” buyurmuş. Bakalım devamında ne diyorsun.Söylemediğim şeyi söylüyorsun.
naci celik Yazdı:
Siz, ne zannediyorsunuz? Kur"an gelinceye kadar,Mekke"de, kölelerle evliliğin sözü bile edilmez,edilemezdi. Kölelerle evliliğin sözünü, ilk defa Kur"an etmiş | | |
Hani hür olmayanlarla evlenmemeyi tavsiye ediyordu Allah.Yapma dostum.Hür kadınlarla evlenmeğe gücü yetmeyen erkeklere,cariyelerle evlenmeyi,bir alternatif olarak sunuyor. Çünkü hür kadınlarla evlenmenin faturası ağırdı.Bu da çok ayrı bir tartışma konusu.Çünkü,zalim emeviler bu evliliği tahrif ettiler.Şu anda,bizim yaptığımız evlilikler,köle evliliği bile değil.
naci celik Yazdı:
ve kölelerle evliliği,ilk defa peygamber başlatmıştır.(33/37) Ve bu, insanlık tarihinin hayrına yapılmış,en büyük ve en son devrim"dir. | | |
Hz. Muhammed Yüce Allah’ın tavsiyesini dinlememiş o zaman. (Üstelik Hz. Muhammed kendi cariyesiyle değil evlatlığının kendisinden boşanan hür eşiyle evlenmiştir)Bu size göre öyle.Bana göre,Hz.Muhammed eski kölesinin boşadığı karısıyla evlendi.Eski cariyesi ile evlense iyi.Eski kölesinin boşadığı ve büyük ihtimalle eski bir cariye olan,bir kadınla evleniyor.Öyle,rivayetlerin anlattığı gibi,halasının kızı falan değil.Evlendiği kadın.Vaktiyle basit bir köle olan ve gene vaktiyle basit bir cariye olan bir kadınla evleniyor.Ve benim gözlemlerime göre,bu evliliğe müminler de karşı çıkıyor.
Gördüğün gibi kendinle çelişmektesin. Önce neyi iddia ettiğine ve iddiana neleri delil etmen gerektiğine karar vermelisin.İddiam çok açık.Muhammed,evlatlığını eşiyle değil,eski kölesinin eşiyle evlendi.
Allah’ın buyruklarında çelişki yoktur. Muhammed O’nun tavsiyelerine aykırı hareket edemez.Benim yorumumda çelişki yok.
Nisa 25’te Allah hür olmayanlarla evlenmeyi önce tavsiye etmiş sonra da bu tavsiyesini geri çekmiş değildir.Tamam.Aksini iddia etmiyorum ki.
Nisa 25. İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlardan biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlardan biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın.
Ayetin ilk kısmı açık. Allah günün Müslüman erkeklerine hürriyeti ellerinden alınmış kızları/kadınları hür kılacak bir öneride bulunuyor. Onlarla aynen hür insanlarla nasıl nikahlanılıyorsa öyle nikahlanılmasını tavsiye ediyor. Bu onların da hür olmalarının bir formülü. Onların alınan satılan bir mal olarak görülmemeleri işaret ediliyor. Bu o gün için tabiki devrim niteliğinde bir adımdır. Allah önce böyle bir tavsiyede bulunup da sonra “hayır onlarla evlenmemeniz daha iyi” demez.Hayır.Ayete dikkat etmemişsin.Günün müslümanlarına değil,gücü yetmeyen müslümanlara öneride bulunuyor.
Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin.
Fakat bir tehlike var hala. Toplum içinde onlara biçilen ve aslında dayatılan kötü bir rol bu. Gizli dost edinmek, zina etmek, iffetli olmamak onlara giydirilen bir rol. Cariye etiketlerini üzerlerinden atamayarak bu rollerini oynamaya devam edebilirler hala.Hayır.Bence asıl tehlike bu değil.Asıl tehlike,cariyenin kültür düzeyi.İyi bir aile çocuğunun,sulukuleli bir çingene kızıyla evlendiğini düşünebiliriz.
Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
Halbuki onlar hür bir insanla evlendikleri zaman sınıf atlamışlardır, özgürlüklerine kavuşmuşlardır. Bunun bilincinde olmak ve gereğini yapmak durumundadırlar. Artık toplum onlara bir cariye gözüyle bakamaz, onlar da bir cariye gibi davranamaz.
O gün için hür olmayan bir kızla/kadınla evlenmenin böyle bir soru işaretli durumu bulunmaktadır. Zaten Yüce Allah da önce onlarla nikahlanılmasını tavsiye etmiş. Sonra olabilecek sıkıntıları sıralamış. Bu sıkıntılarla karşılaşılma olasılığına binaen de sabredip evlenmemeyi öne çıkarmış. Sabrederek evlenmeme durumu bazı negatif olasılıklara bağlanmış.
Fakat bu olasılıklarla uzaktan yakından ilgisi olmayan kızlar/kadınlar için birinci tavsiye geçerlidir. Öyledir çünkü Allah çelişik laf etmez. Ufacık bir paragrafta önce tavsiye edip sonra tasviyesini geri çekmez.Yok böyle bir şey.Sen ayeti yeterince anlamadan,yorum yapmışsın.
Eğer evlenmek suretiyle hürriyetini sonradan elde edecek olan kız/kadın iffetli ve namuslu biriyse ilk tavsiye devreye girecek ve ikincisi boşa çıkacaktır. Çünkü ikincisi durumun sakatlığına endekslenmiş.
Yoksa Allah insanlara uyup da kullarını sınıflara ayırmaz hür ve köle diye.Allah bir şey ayırmamış ki,insanlar ayırmış.
O günün genel kabulleri gözönünde bulundurularak ama bu kalıplaşmış kabuller yıkılmaya çalışılarak sıralanmış buyruklar.
Bu buyruklar o günün anlayışına bomba etkisi yapmış olmalı.
Bomba etkisi yapma ağırlığına sahip bir başka bir ayette de şu:
Bakara 221. Müşrik kadınlarla, onlar iman edinceye kadar evlenmeyin. Özgürlüğünden yoksun inanmış bir kadın, müşrik bir kadından -müşrik kadın sizin hoşunuza gitse de- çok daha hayırlıdır. Müşrik erkeklerle de onlar iman edinceye kadar nikâhlanmayın. İnanmış bir köle, müşrik bir erkekten -o hoşunuza gitse de- çok daha hayırlıdır. Bu müşrikler sizleri ateşe çağırır. Allah ise sizi, izniyle cennete ve affa çağırır. Ve ayetlerini insanlara açık açık bildirir ki, düşünüp öğüt alabilsinler.
O gün insanlar hür-köle şekilde sınıflandırılıyordu. Yüce Allah bu sınıflandırmayı değiştiriyor. Sınıflandırma mümin-müşrik olarak belirlenmelidir, ayette bu emrediliyor.Evet.Allah"ın sınflandırması bu.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
muhliskul Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci sen psikolojik mudaheleye acil ihtiyac icindesin.Allah'im senin hem aklina hem de kalbine sifa versin.
|
Yukarı dön |
|
|
muhliskul Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayin Alperen ve diger akli selim arkadaslar bu Naci ya gercekten hasta, ya art niyetli, yada kap kara cahil.Kendisi her ne olursa olsun, her halukarda bu kimse dogruya sevk edilmek niyetinde degil.Bize kendisine selam diyip gecmek haricinde bir alternatif birakmiyor.En azindan sahsim onu bir daha muhatap almayacagim.
selam ve saygiyla
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Muhlis Kul yazdı
Sayin Alperen ve diger akli selim arkadaslar bu Naci ya gercekten hasta, ya art niyetli, yada kap kara cahil.Kendisi her ne olursa olsun, her halukarda bu kimse dogruya sevk edilmek niyetinde degil.Bize kendisine selam diyip gecmek haricinde bir alternatif birakmiyor.En azindan sahsim onu bir daha muhatap almayacagim.
Naci Çelik yazdı
Sevgili Muhliskul.
Ben,Allah diyen,hesab gününden korkan,hele,Kur"an"ı farketmemiş olsa da Kur"an diyen müslümanlardan,özür dilemekten,af dilemekten hiç imtina etmem.Çünkü ben,sizler gibi,sadece ben ve benim gibi inananları müslüman addetmem.
Ben,esas itibariyle cahil ve zalim bir adamım.Ne meleğim,ne de senin gibi muhlis kul.Ben,böyle bir sıfatı kendime yakıştırmaktan,vallahi,tir tir titrerim.Bundan dolayı da,müslümanları kırmaktan çok korkarım.Senden özür dileyip,mümince hareket etmeye çalıştığım için mi,benim hasta olduğuma inandın.
Ben,Allah"tan korkan,ahirete inanan,okuma,yazma ve Kur"an" nedir bilmeyen bir çok müslümanın,Allah"a benden çok daha yakın olabileceğine inanır,düşünürüm.
Sen veya sizler,kimsiniz ki,beni doğruya ileteceksiniz.Allah"tan başka,doğru yola iletebilecek biri mi var?
Sen bu yetkiyi,bu cesareti kimden alıyorsun? Okuduğun Arapça ve arap edebiyatından,bildiğin üç lisandan ve sahip olduğun diplomalardan mı?
Zaten,Türkiye ne çekiyorsa,kendini beğenmiş,kibirli,diploma,isim ve ünvan sahiplerinden çekiyor.
Allah"ın dinini korumaya çalışırken,Allah"ın dinini bozarlar.Ekonomiyi,eğitimi,adalet ve siyaseti düzeltelim derken,büsbütün bozarlar.Yani ekini berbat ederler.
Allah,Türkiye ve insanlığı,sen ve senin gibi kurtarıcılardan korusun.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
muhiddin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2006 Yer: ABD Gönderilenler: 266
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci celik
Çünkü ölüm bir yok oluş değil, bir hayattan başka bir hayata geçiştir ve söz konusu kişiler öldükten sonra da akrabadırlar.
Soyle dusunuyor,Eger olmus bir akrabanizin esiyle evlenirseniz obur dunyada cingar cikar.oteki dunya da bu dunya gibidir,Ailecek,tum akrabalar toplanip mangal partisi yapacaklar.Zaten tum akrabalar bulunduklari yerin adresini ordan bildirdikleri icin bulusma sorunu yok, Tum kari ve kocalar,kari koca olacak,belki cocuk bile yaparlar.Bu bakimdan kesinlikle bu tur evlilikler yapmayin.
Bu dunyanin sartlari/hukumleri, ahiret yurdunun sartlari/hukumleriyle ayni mi?Bu dunyayi kafanda ahirete tasirsan akrabaligi,soyunuda o dunyaya tasirsin,birde karadenizliler dernegi kurar,okey de cevirirsin,cayci Huseyinde cay servisi yapar.Oh bundan ala cennetmi olur.Hersey iyide acaba orda internet var mi?Hem uzaktaki akrabalarlada chat lesirdik iyi olurdu.Gerci naci biliyordur.
Muminun 101- Sûra üfürüldüğünde, aralarında artık soy-sop/şuna-buna mensup olmalar söz konusu edilemez. Birbirlerini soruşturamazlar da.
Sevgiler.
NOT:Ben bu ayetten naci'nin Hayal kirikligina ugrayacagini anliyorum,Ailecek,akrabalarla mangal durumlari,Karadenizliler dernegi galiba gumleyecek.Allah sifa versin laf aramizda durumu iyi degil.Hani umitsiz vaka derler ya...
__________________ muhiddin
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Muminun 101- Sûra üfürüldüğünde, aralarında artık soy-sop/şuna-buna mensup olmalar söz konusu edilemez. Birbirlerini soruşturamazlar da.
Sevgiler.
NOT:Ben bu ayetten naci'nin Hayal kirikligina ugrayacagini anliyorum,Ailecek,akrabalarla mangal durumlari,Karadenizliler dernegi galiba gumleyecek.Allah sifa versin laf aramizda durumu iyi degil.Hani umitsiz vaka derler ya...
NACİ ÇELİK YAZDI
Dinden bihaber Sayin sözüm ona Muhiddin.
Bu iletine cevap vermek istemedim.Çünkü iyice anladım ki,sen Kur"an"dan bi habersin.Ama arkadaşlar yanlış anlamasınlar diye,sana cevap verme luzumunu hissettim.
ADN CENNETLERİNE GİRERLER. ABALARINDAN (akrabalarından), EŞLERİNDEN VE ÇOCUKLARINDAN İYİ OLANLAR DA KENDİLERİYLE BERABER OLUR. MELEKLER DE HER KAPIDAN YANLARINA VARIRLAR. Sabretmenize karşılık selam size, yurdun sonu ne güzel! (derler.) 13 / 19 – 24 S. Ateş çev.
Sayin Muhiddin.Kur"an"da en küçük bir çelişki yoktur.Bu durumda,ya senin verdiğin ayetten alınan mesajda bir yanlış algılama var,ya da benim yukarda verdiğim ayette bir yanlış algılama var.Eğer biraz düşünürsen,tabii düşünebilirsen,ki düşünebileceğini zannetmiyorum,çünkü sen sadece okuyabilir veya dinleyebilirsin,senin ayetten aldığın mesaj,konuyla ilgisi olmayan bir mesaj.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
muhiddin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2006 Yer: ABD Gönderilenler: 266
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Bu iletine cevap vermek istemedim.Çünkü iyice anladım ki,sen Kur"an"dan bi habersin.Ama arkadaşlar yanlış anlamasınlar diye,sana cevap verme luzumunu hissettim.
Cennete girecek olanlar bu dunyaya ait kisiler.Onlarin vasiflari var.Kuran da belirtilmistir.senin alintiladigin mealin oncesindede bu vasiflardan bazilari sayiliyor.
19 Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.
20 İşte bunlardır, Allah'a verdikleri söze sadık kalanlar ve antlaşmayı bozmayanlar.
21 Onlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.
22 Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı/duayı yerine getirirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir sürekli yurt.
Simdi Bu vasiflara sahip hayra ve barisa hizmet etmis/salih Gecmiste yasamis,su an yasayan,gelecek nesil den kimselerle cennette birlikte olacaksin.
23 Adn cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar.
Kan bagiyla ilgili akrabalik,bu dunyaya ait,milliyetin,anan,baban,cocuklarin hepsi bu dunya yurduna ait.Senin Bu dunyadaki akrabalarindanda oraya girecekler olacak ama ne babalik var orada ne evlat,ne kari,ne koca.Akrabalarindan kimseler var ama akrabalik bagi yok.Boyle bir baglilik,mensubiyet soz konusu edilemez.
Muminun 101- Sûra üfürüldüğünde, aralarında artık soy-sop/şuna-buna mensup olmalar söz konusu edilemez. Birbirlerini soruşturamazlar da.
Eger bu dunyaya ait degerleri ahirete tasirsan ;senin bu dunyada cok sevdigin Karin Salihlerden degilse cennette yaninda olmayacak.Bir evladin cennette yaninda olacak bir evladin olmayacak,anan olacak,baban olmayacak,dostlarinin bir kismi olacak bir kismi olmayacak.Belki Salihlerden olmadiklari icin hicbiri olmayacak.Boyle bir durumda ne olur??? sen uzulursun,azap duyarsin.uzuntunun,azabin oldugu yere biz CEHENNEM diyoruz CENNET degil.insanlar arasindan ayni vasiflara sahip cennet ehli cennette Kardesler olarak bulunacak.Bu kardeslerin arasinda karinda olabilir ama kardes olarak.Nasil olsa burdada din kardesin degil mi?Hem oradada Karin olsa senin kahrini sonsuza kadar mi ceksin canim birak bari cennette rahat etsin kadincagiz:)
Hicr-45 Sakınılması gereken şeylerden sakınanlar ise cennetlerde pınarlar içindedir.
46 "Güvene kavuşmuş olarak selamla girin oraya."
47 Göğüslerindeki düşmanlığı çekip almışızdır. Köşkler/divanlar üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olmuşlardır.
Nacicelik
Kur"an"da en küçük bir çelişki yoktur.Bu durumda,ya senin verdiğin ayetten alınan mesajda bir yanlış algılama var,ya da benim yukarda verdiğim ayette bir yanlış algılama var.Eğer biraz düşünürsen,tabii düşünebilirsen,ki düşünebileceğini zannetmiyorum,çünkü sen sadece okuyabilir veya dinleyebilirsin,senin ayetten aldığın mesaj,konuyla ilgisi olmayan bir mesaj.
Selam ile.
__________________ muhiddin
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Tüm samimi kalplere selam olsun,
Bir vesile ile bu başlık altındaki b.r çok notu okuduğumda gördüm ki, CEPHELEŞME had safhada.
Cepheleşme olunca da, DOĞRUlar arada kaynayıp gidiyor. Her cephe kendi görüşünü doğru kabul ediyor. Karşı cephenin vurguladığı doğruları görmezden gelerek, YANLIŞLARINI ortaya sermeye çalışıyor ve GALİP gelmeye çalışıyor.
Halbu ki, amacımız, DOSDOĞRUSUNU anlamak ki, DOSDOĞRU YAŞAYABİLMEK.
Şimdi, bu başlığa şahit olmadan önce, yaklaşık 3-4 hafta önce, aile meclisinde Kuran meali okuyordum. Bir çok defa yaptığım gibi, birisine sayfa numarası sordum ve o sayfa numarasının konu bütünlüğünü sağlayacak ilk ayetten okumaya başladım. Ahzab37. ayete denk geldiğimde, kardeşim itiraz etti. Abi dedi ben bu ayet üzerinde düşünürüm. Ne demek dedi evlatlık ile evlenmek. Garip değil mi?
Bir an duraksadım, dedim ki, haydi hep beraber düşünelim. Münazara edelim bu ayet üzerinde. O zamana kadar Muhammed A.S'ın hayatını okumuştum, yazarını hatırlamıyorum ama, Yeni Şafak gazetesinin verdiği kalınca bir kitap. Hoşuma gitmişti. Orada "eman" kavramını okudum. Hatta bizim türkçeye de geçmişti. "Aman ver abi" gibi. Yani sığınma hakkı. Kureyş kabilelerinden birisi, orada ikamet etmeyen herhangi biri için "eman" verirse, o kişiye YAŞAMA/BARINMA hakkı veriyorlardı. Hatta Zeyd de bu katagorideydi.
Dedim ki, kardeşime, bu olabilir o zaman. Belki de evlatlığı değildi, Muhammed A.S. 'ın. eman hakkı tanınmış olanlardı. Çünkü benim de fıtratım kaldırmıyordu, mantığım almıyordu, evlatlığımın karısı ile evlenmeyi. Çünkü o evlendiğinde bana baba diyordu, ben de onu kızım görüyordum artık. Öyle ya elimde büyümüşleri ikisi de. Çıkış yolu arıyordum. En son dedim ki, haydi FURKAN (kardeşimin adı) bu konuyu sen araştır, sonra münazara ederiz. Tabi o günden beri bir gelişme yok. Taaaa düne kadar.
Dün akşam balkonda sıra ile okuduğum meali açtım, kaldığım yer Ahzab suresi 1. ayetti. Okudum, 4. ayete geldiğimde Furkanı aramak geldi içimden vazgeçtim. Çünkü bana göre düğüm çözülmüştü. Evet, Araplarda bir adet vardı belli ki, evlat edindiklerini öz çocukları sayıyorlardı, onlara oğlum diyorlardı. Bu geleneği yıkmak için MARJİNAL bir olaydı, Muhammed A.s'ın Zeydin karısı ile evlendirilmesi.
Bu sabah devam ettim okumaya, tekrar okudum baştan. Okurken dayımı düşündüm, onunda evlatlığı vardı, BEBEKKEN almışlardı. Anne - babası olmadıklarını, evlatlık olduğunu SÖYLEMEMİŞLERDİ hala. Hata mı yapıyorlardı, diye düşündüm. Yoksa DOĞRUSU mu buydu. Çünkü o evlatlık artık 9 yaşındaydı. Hatta kuzenlerine bile söylemediler, ki, aralarındaki KARDEŞLİK bağı kopmasın, ÖTEKİLEŞTİRMESİNLER onu.
yine konuyu NET olarak çözüme kavuşturmdan, geçici bir süre kapattım kafamda. Taaaaa ki bugün kü, notu okuyona kadar.
Ve kalbim, naci çelik in BU KONUYA getirdiği açılıma daha yakın, fıtratıma daha yatkın. Kelimenin köküne, dua dan gelip gelmesine bakmıyorum bu sonuca varırken. ANLAM ve GERÇEK YAŞAM bütünlüğünde vardığım sonuç bu.
Dilerim ALİM olan Allah, dosdoğrusunu anlamamıza ve yaşamamıza yardım eder, bizi kendisine nimet verdiklerinin yoluna iletir.
Güneş battı...Öyleyse Rabbim Güneş olamaz...
Dayım hata yapıyor. Ayette bahsedilen tam olarak evlatlıklara kendi öz çocuklarınız olduğunu söylemeyin.
Zira yukarıdaki örnekten devam edersek. İnsani olarak, KENDİMİZCE yapılan oğru bir hareket. Peki mutlak hüküm ve HİKMET sahibine göre öyle mi?
Örneğin, o çocuk büyüdü, evlilik çağına geldi. Üvey anne babasnı öz anne baba olarak görüyor. Dışarıda bir gün birisi ile tanışıyor ve kalpleri birbirine ısınıyor, evlenmek istiyorlar. Peki bu tanıştığı ÖZ KARDEŞİ ise nasıl bilecek? Eğer öz kardeşi de BAŞKA bir yerde evlatlık ise nasıl bilecekler birbirlerini? Tabiki babaları biliniyorsa ki günümüzde zaten NÜFUS kayıtları var, öylese, evlatlıkları kendi üzerimize bile almamalıyız nüfuslarını. Sosyal haklardan faydalandırmak istiyorsak, başka çözümler bulunmalı. Ama çocuk GERÇEK babasını-annesini BİLMELİ ki ÖZ kardeşilerini, halasını, teyzesini, Nur suresinde kendisine EVLEMESİ yasak olanları TANISIN, BİLSİN.
Her şeyin en doğrusunu bilen Allah'a hamd olsun....
Selametle,
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir önceki yorumumu okuyanlar için yukarıdaki notta düzeltme yaptığımı hatırlatırım.
Selametle,
|
Yukarı dön |
|
|
|
|