Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam ibrahimizim kardeş,

türk milletinin 600 tl aldığını yazmışsın benimde aklıma şu rus atasözü geldi,

Hiç kimse işsiz değil, fakat hiç kimse çalışmıyor. Hiç kimse çalışmıyor, fakat herkese ücret ödeniyor. Herkese ücret ödeniyor, fakat satın alacak bir şey yok. Satın alacak hiçbir şey yok, fakat herkes ihtiyacını karşılıyor. Herkes ihtiyacını karşılıyor, fakat herkes şikayet ediyor. Herkes şikayet ediyor, fakat ne zaman oy kullanma zamanı gelse herkes evet diyor.

tam bizim millete çuk diye oturuyor bu atasözü değilmi:)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

:) evet,

çok ilginç..hani ortam tamamen yok..yokta bu manyak herifler yapacak biiler buluyor..hırsızı yakaladık..15 saniyede mahkeme..kesin elini..el kesilir..ey Allahım hükmünü yerine getürdük..az zamanda çok iş yaptuk..valla ne diyeyim abi DİN ADINA ne kadar manyaklık varsa biz  müslümanız diyenlerde var..elin gavuru sosyal toplum olmanın ne demek olduğunu anlamış..oysa biz kalabalık olarak ORMANDA YAŞIYORUZ.. :) valla ilginç..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam değerli Mürselat!Anladığım kadarı ile Haktansapmaz mahlaslı kişiye karşı ciddi bir güvenin ve bağlılığın var.Bu anlamda yazdıklarını düşünüyorum da madem ki bu kişi Kuran'a bu kadar vakıf ise sen neden yeni bir muhammed bekliyorsun yoksa yeniden gelmesini istediğin Muhammed Haktansapmaz mı?Yok eğer değilse Haktansapmaz'a gösterdiğin ilgi ile malum beklentin çelişmez mi?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Saffet Metin Yazdı: Tabii haccın vakti. Zilhicce 10 a sıkıştırılmış olması saçma. Ama gerçekten ne zaman. Kurban bayramı, Hacda yapılması gereken kurban kesme işinin, hacda olmayana da yaygınlaştırılması. Dine ekleme.

Merhaba Saffet Metin kardeşim. Kuran önyargısız okunursa haccın vakti belli.

Bakara 189'da geçen EVLERE KAPILARINDAN GİRMEK ifadesi ayetteki anlam örgüsünden açıkça anlaşıldığı üzere göz önünde olan yolu kullanmak demek. Evlerin gözden ırak arkalarını değil, meŞHuR olan kapılarını kullanmak.

Buna göre HAC İBADETİ sırasında yapılan etkinlikler meŞHûR "ŞeHR"in "teŞHiR"iyle başlar; o "ŞeHR"in "hilal"e dönmesine kadar sürer. Dolunayın hilale dönmesi 10 gün aldığına göre 10 günlük bir süredir bu. Ama acelesi olana iki gün yeter (2:203).

Ay yerküreyi 28 küsûr günde dolanıyor.

Yeni aydan hilale….: 4 ya da 5 gün

hilalden dolunaya…: 10 gün

dolunaydan hilale: 10 gün

hilalden eski aya….: 4 ya da 5 gün

Hac ibadeti, Bakara 197’deki "Hac dolunayları BİLİNİR" ifadesince de ortaya konduğu üzere, Tevbe 36′da geçen "erba’atu’n-hurum"un her bir dolunayı ile onun hilale döndüğü an arasında yapılır. Yani bir yılda 10′ar günlük dört dönem.

2008′in dolunayları, koyu yazılılar erba’atu’n-hurum olmak üzere:

22 ocak

21 Şubat

21 Mart

20 Nisan

20 Mayıs

18 Haziran

18Temmuz

16 Ağustos

15 Eylul

14Ekim

13 Kasım

12 Aralık

Buna göre 2008’in "erba’atu’n-hurum"u ve onların içindeki 10’ar günlük hac dönemleri:

18-28 Temmuz,

16-26 Ağustos,

15-25 Eylul,

14-24 Ekim.

Hicrî yılın "aylar"ı: (1)Muharrem, (2)Safer, (3)Rebîu’l-evvel, (4)Rebîu’s-sâni, (5)Cemaziye’l-evvel, (6)Cemaziye’s-sâni, (7)Receb, (8)Şaban, (9)Ramazan, (10)Şevval, (11)Zi’l-kâde, (12)Zi’l-hicce.

HİCCE Yahudilerin "hagg"ından geliyor; panayır demek, büyük pazar.

Mekke'deki Mescid-i Harâm bölgesinde kurulan "hagg"ın zamanı, av yasağı yüzünden, eŞHuR un Hurum denen dört yasak dolunayın her birinin ilk on günüdür. 

28'er günlük 12 aydan oluşan kamerî takvimde bilindiği üzere aylar oynaktır. Oysa "eŞHuR"u yani dolunayları ölçü alan güneş yılında aylar sabittir çünkü dolunaylar sabittir.

Güneş yılının "Zil Hicce"si, Haziranın 22'sinden yani "yaz dönencesi"nden sonraki 0 ile 30 gün içinde beliren "ŞeHRu Ramazân"ı içeren aydır.

Elmalılı'ya göre, RAMAZAN kavurucu sıcak anlamındaki "ramdâ"dan geliyor. "ŞeHRu Ramazân"ın İngilizce adı, koyu rengi yüzünden,  strawberry moon, ÇİLEK DOLUNAYI. Gözden kaçırılması mümkün değil. 

Daha ayrıntılı bilgi için "hasanakcay.net"teki ALLAH'IN TAKVİMİ başlıklı yazıya bir bakar mısınız. Lütfen.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Saffet Metin, takvim konusunda "free-minds.org"daki bilgiyle yetinmedim. Elimden geldiğince araştırdım. Bunu yazımdan anlamak mümkün. Ulaştığım sonucun doğruluğundan zerrece kuşkum olsaydı hemen bırakırdım. 

Hicri takvim öncesi Araplar nasıl bir takvim kullanıyordu?

Kendilerine ait bir takvimleri yokmuş. Hangi ülkeyle (özellikle ticarî) iletişim kurdularsa o ülkenin takvimini kullandıklarını gösteren belgeler var. Örneğin bir Arap, Bizanslı bir tüccarla koyun ticareti yapmış; senet düzenlenmiş. Aylardan TEMMUZ. Ben bu belgeyi ve başkalarını bu foruma astım.  

Hz Muhammed zamanında takvim yok. Onun kurduğu İslam Devletinde takvim ihtiyacı ilk kez Hz Ömer zamanında duyulmuş. Yazışmalara tarih düşmek için. Hicrî takvimciler söylüyor bunu.

Güney yarıküre, kuzey yarıküre itirazı ise "Kutuplarda nasıl namaz kılınacak?" misillu armudun sapı, üzümün çöpü gibi bir bahane olsa gerek.

Ben güzel konuşamam; bunu söyledim diye lütfen kızma.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dermanbeg Yazdı: Değerli Hasan Akçay,muhtemelen daha önce yazmışta olabilirsiniz ama bana yinede kısaca izah ederseniz sevinirim.Merakım şu,bugün S.Arabistanda kullanılan ay takvimi o ülkede birtakım sıkıntılara yol açıyor mu açmıyor mu?Şahsen ben onların yeni bir takvim arayışı içerisinde olduklarını hiç duymadım.1430 senedir bu insanlar yıllarımı şaşırdılar ayları mı?

Merhaba Dermanbeg kardeşim. Hoş geldiniz. Hicrî takvimin yol açtığı en amansız zulüm av yasağını (5:1, 5:95) iptal etmiş olmasıdır. Lütfen "hasanakcay.net"teki ALLAH'IN TAKVİMİ başlıklı yazıyı okuyun ve görüşlerinizi mümkünse oradaki foruma bir bölüm açarak dile getirin. Orda müzakere edelim. Korkarım ben burada tekrarları oynuyorum.

Suudilere gelince, Arab News gazetesinin sağ üst köşesindeki Search penceresine CALENDARS yazıp “go”yu tıklayın. Önünüze makaleler konacak. Örneğin Dealing With Non-Muslims, Etc.  Başlıklı "soru-cevap"tan bir bölüm:

Unification of the Hijri Calendar

Q. It is observed that Muslim countries differ in their Hijri calendars, leading to differences in observing Islamic occasions. Why cannot they make an effort to unify the Hijri calendar so that all Muslims observe these occasions at the same time?

C.A.K. Koya

A. There were some efforts in this connection, with experts meetings and research papers done. However, nothing tangible has taken place because of differences among scholars, leading to political authorities refraining from taking the lead. From the Islamic point of view, there is nothing wrong with relying on astronomical data to determine religious occasions in advance, or the beginning of lunar months. Indeed, this is preferable and more accurate, even though some scholars are either reluctant or opposed to such a step. It is such determination that is at the core of the problem. With such differences and reluctance by political authorities to take the lead, the problem will unfortunately stay with us.

http://www.arabnews.com/

Sevgi ile,

Hasan Akçay