Fecr vaktinde uyandı...
Her zamanki alışkanlığı ile kalktı lavaboya gitti...
Gördüğü korkunç!!! manzara ile irkildi...
Yirmi dört gündür aralıksız kalkmıştı yatağından...
Ellerini, kollarını, yüzünü yıkamış,
Ağzını, burnunu, kulaklarını temizlemiş,
Sabahın serin suyu ile saçlarını sıvazlamış,
Ayaklarını yıkamıştı...
Kuran mealini raftan indireli seneler geçmişti...
Artık yaşam alanında bütünleşmişti onunla...
Oturma odasında, koltuğun kenarında duran Kuran'ı aldı eline...
Yirmi dört gündür yaptığı gibi...
İçindeki garip bir korku ile yerine bıraktı usulca...
Dokunamazdı bile o kitaba artık...
Çünkü ortada KAN vardı...
Öyle kolay değil, bir kan davasıydı konu olan...
Seccadesine baktı dalgın gözlerle...
Hüzünlendi...
Bugünden itibaren en az ALTI gün boyunca secde YASAKTI !!! ona...
İçinden dua etti...
Sonuçta ilmihalde yazmıyordu, kalpten dua edemezsiniz diye...
Alimlerin bu insafı için şükür etti...
Ya deselerdi, kalpten bile olsa, dua bile edilmez o günlerde....
Duasına kuşlar eşlik etti...
Hep bir ağızdan...
Pencereyi açtı...
Bahar havasının serin meltemi usulca okşadı yüzünü...
Kuşları dinledi, gökyüzünü seyretti bir süre...
Düşündü....
Düşündü...
Düşündü...
Kuşlar da, gökyüzü de, ağaçlar da Allah'ın ayetleri değil miydi...
Onlara baktıkça, kuşları dinledikçe Allah'ın ayetlerini okuyor değil miydi aslında...
Radikal bir karar verdi...
Aracıları dinlemeyecekti...
Sadece içinden geleni yapacaktı...
Gitti, Kuran'ı aldı...
Kalbi yerinden fırlayacak gibiydi...
Göğsüne bastırdı kitabı...
Gözyaşları içinde bir dua etti...
Dedi ki:
"Ya Rabbi, bana öyle bir ayet denk getir ki, kalbime şifa olsun...
Sen her şeye Kadirsin, şüphesiz sensin ALİM olan..."
Ve, Bakara suresi, 222. ayete denk geldi :
"Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar. De ki: O bir eziyettir Onun için ay başı halinde oldukları zaman kadınlardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. İyice temizlendikleri zaman ise Allah'ın emrettiği yerden onlara varın, yaklaşın Şüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever."
Ayet üzerinde uzun uzun düşündü...
Tekrar okudu, düşündü...
Düşündü...
Okudu...
Ve fark etti ki, konu ayette kadınlar için bir emir YOK!!!
Aksine, erkeklere yönelik bir emir var...
Bu emir de kadınları rahatlatan bir uygulama...
İlmihali açtı...
Aybaşı halindeyken;
Kuran okunamazı araştırdı...
Okunamaz !!! olan Kuran'dan, bulamadı...
Namaz kılınamazı, oruç tutulamazı araştırdı...
Bulamadı Allah kelamından...
İnsan kelamını, Allah kelamına tercih mi edecekti...
Kitap apaçık duruyordu önünde...
Karar verdi...
Kalktı ve namaz kıldı...
Henüz bir şey yiyip içmemişti o dakikaya kadar...
Oruçluyum bugün dedi, içinden...
Öyle ya, kan kaybından ölmezdi...
Sonra, hayız halindeyken...
İlmihalde yasaklananların dışında kalan...
Günlük işlerinde bir değişiklik olmuyordu...
Diğer yirmi dört günde ne yapıyor ise, aynı şeyleri yapıyordu...
Artık sadece Kuran'daki ayeti yaşamaya karar verdi...
Tabi ki, bu ayeti dolaylı olarak yaşayacaktı...
Çünkü ayete esas muhatap erkeklerdi...
İçinden geçirdi...
Zaten bu ilmihalleri yazanlar, yasakları koyanlar da erkek değil miydi...
Bunlar intikam mı alıyorlardı Allah'tan, kendilerince...
Zira, yasak onlara...
Hem de kadınları bu eziyetli hallerinde, rahatlatan bir yasak....
Sen misin, bizi altı gün uzaklaştıran...
Al işte, biz de uzaklaştırıyoruz kadınları seni anmaktan...
Sana ibadet etmekten altı gün boyunca...
Çocuğun ağlama sesi ile silkindi düşüncelerinden...
Odaya giderken, düşünüyordu bir yandan...
Ya deselerdi, o dönemde çocuklarınızı da kucaklayamazsınız diye...
Selametle,
www.hayrullahmeral.com