Yazanlarda |
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar
Neden istenir?
Su istenir, suya duyulan ihtiyaç nedeni ile,
Konuşmak istenir, dosta duyulan özlem nedeni ile,
İsteklerin her biri belirli bir ihtiyaç neticesindedir,
İhtiyaç duyulmadan istenilen bir şey yoktur,
------------------------------------------------------------ ------
Seçmek işleminde
Seçen kadar kendisi seçilen de aktiftir,
Suya duyulan ihtiyaç,
Sucudan istenilen su,
Madran,Ceysu, vs,,
Hangisi ihtiyacınızı karşılıyorsa siz onu seçersiniz,
Yani seçtiğiniz aslında kendini seçtirmiştir,
------------------------------------------------------------ ------
İletişimde her iki taraf da mevcut araçlar ile sınırlandırılmıştır,
İletişime geçenin gücü kendisi ile iletişime geçtiği kişinin sahip oldukları ve sahip olabilecekleri kadardır,
Uçak teknolojisine sahip bir toplum,
Kendisi ile iletişime geçtiği toplumdan isteyebilecekleri ancak o toplumun yapabilecekleri ve yapılabilir hale getirecekleri ile sınırlıdır,
Bu aynı zamanda toplumsal düzey ile de sınırlıdır,
------------------------------------------------------------ -------
Güzel bir resmi izlemek,
Güzel bir resimden güzel noktaları ve fırça darbelerini tanımak,
Güzel bir resim çizmek,
Güzel bir poz vermek,
Hayata güzel durmak,
Esen kalasınız
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
merhametli Yeni Uye
Katılma Tarihi: 25 mart 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Değerli kardeşim Malik Bin Nebi, açtığın bu konuya dilimin döndüğü ölçüde açılım getirerek katkıda bulunmaya çalışmak istiyorum;
Neden istenir diyerek başlamışsın konuya. istemek elbette ihtiyaca binaen olur. Durup dururken hiç kimse ihtiyaç olmaksızın istekte bulunmaz. ihtiyaçlar ölçüsünde istekler zuhur eder. Lakin nerden istenir? sorusu da sorulması gereken ana sorulardan biri olmalıdır kanaatimce.
İstenenler ihtiyaca binaen her insan da yaradılışta var edilen dürtülerin/yetilerin karşılığı olarak oluşur. Acıkırız yemek yeme melekelerimiz,dürtülerimiz yemek yeme ihtiyacının belirdiğini bize bildirirler.İstenen bir şeyin istenmesi insan olmayla verilenlerle alakalı , istenilen yer ise duruşla,hak edişle alakalı. Nereden isteneceği ademi vasfa dair ya da beşeri vasfa dair duruşla iki farklı şeklide tezahür eder. Ademi vasfıyla Balçıktan yaratılmış olmanın tüm tezahürleri olarak ifade edebileceğimiz ; alçak gönüllü,sevecen,iyiliği ve güzelliği emreden kötülükten alıkoyan,ihsanı ve güzelliği kendine şiar edinenin tevazuu ile Rabbinden niyazı yada beşeri vasfıyla müstekbirleşen, müstağnileşen, kibirlenen, büyüklük taslayarak putlaştırdığı kuldan, sistemden,düzenden (tağuttan) niyazı.
İstekler İhtiyaçlarla anlam kazanır. İhtiyaçlar da kullanılan araçlarla belirginleşir.İhtiyacın olmadığı yerde istekten bahsedilemez. isteklerin çeşitliliği Rabbin kelimelerinin değişkenliğini de anlamlı kılar. Yemek yemek bir ihtiyaç, su içmek bir ihtiyaç, konuşmak bir ihtiyaç, gülmek bir ihtiyaç, ağlamak bir ihtiyaç. Eğlenmek bir ihtiyaç,TV’de film seyretmek bir ihtiyaç.Nefes almak bir ihtiyaç.Her devirde farklı bir şekilde tezahür eden istekler o dönemin şartlarına ve ihtiyaçlarına göre anlamlıdır. 300 yıl evvel yaşamış bir insanın televizyon izleme isteğinin varlığından bahsedemeyiz.(iletişim ihtiyacı)Yada bir yakınıyla telefonda konuşmak isteği. Bunlar araçların var olduğu çağda ve zeminde anlamlıdır.Kızılderilerin yüzyıllar evvel birbirleriyle olan iletişimini sağlamada kullandıkları duman bugünün telefonun karşılığı.Araçlar değişiyor bu bağlamda kelimeler değişiyor. istekler araçların değişmesine binaen farklı araçlarla farklı şekillerde tezahür ediyor.
İstekler dünyevi ihtiyaçların karşılanması ve uhrevi ihtiyaçların karşılanması/uhrevi kazanımların elde edilmesi (uhrevi ihtiyaç; cennet) şeklinde 2 kategoride ele alındığında dünyadaki hayatın 2 yönü ortaya çıkmaktadır. Dahası hayat ve mematın iç içe olduğu bir yaşam modeli.
1- İnsan olmanın gereği olan ihtiyaçlar ve buna bağlı istekler (biyolojik,toplumsal,kültürel,beşeri,sosyal ihtiyaçlar)
2- İmtihana dayalı ihtiyaçlar ve buna bağlı istekler.(hak ediş karşılığı cennet nimetleri ve Naim,Firdevs, Adn cennetleri)
İnsan olmanın bir gereği olarak duyulan istekler ve buna bağlı ihtiyaçlar Rabbin kulları için lütfunu anlatır. Tüm sunulanlar (ayetler) merhametinin bir karşılığıdır.Tüm yeryüzünde tezahür eden Rabbin ayetleri yaşama dair insana dair hayata dair.
İmtihana dayalı istekler ve ihtiyaçlar; Kulluğun bir gereği olarak bir Yaratıcıya yönelme ihtiyacını anlamlı kılmakta. Rabbe yöneliş ise uhrevi bir ihtiyaca binaen şekilleniyor. İmtihana dayalı istekler yaradılışta üflenen ruh ile anlam kazanıyor. Yaradılışta üflenen ruha sahip çıkanlar, o ruhu ayakta tutabilenler cenneti istemekte olanlar, cenneti istemek ise vahy ile kucaklaşmaya bağlı.Söze değil öze bağlı.
Kendilerine üflenen ruhu geriye püfletenler imtihana dayalı isteklere karşı kendi egolarının kendi benliklerinin isteklerini ön plana çıkarıyorlar. Kibir, haset , çekememezlik, büyüklük taslayan bir tavır,Müstağni bir tavır. Yapıp ettiğinin karşılığını görmek cehennem;kızgın alev, can yakıcı azap.
Rab her nefis kendine basirettir demesi ne kadar da anlamlı bu noktada. İstekler kulun neye ihtiyaç duyduğuyla alakalı olarak kendisine sunuluyor adeta. Kul, Rabbine kul olmayı, iyi erdemli güzel insan olmayı dilerse onu dilediği veriliyor. Rabbine kul olmayı değil de tağuta kul olmayı, iblise boyun eğmeyi dileyene de dilediğini veriyor.
Seçmek;
Seçmek ;isteklerle paralel olarak düşünüldüğünde ihtiyaç olanın seçilmesidir. ihtiyaç sahibinin ihtiyaç duyduğuna erişme çabası onun salatını anlatır. İhtiyaç duyulanın kendini sunması, tanıtması ifade etmesi de onun otoritesini , gücünü, üstünlüğünü anlatır.
Seçenin seçilene duyduğu ihtiyaç seçtiğini değerli kılmaktadır.
İnsanın isteği güzeli, ihsanı, salihatı işlemek ise ihtiyaç duyacağı Rab’dir.
İnsan ihtiyaçlarını giderme noktasındaki seçimini yapmada özgür bırakılmıştır. İster A suyunu tercih eder isterse B suyunu. İster güzeli, sağlıklı olanı tercih eder isterse pahada daha ucuz olanını.
İnsan seçimini ihtiyacı doğrultusunda gerçekleştirir. İhtiyaç duyduğu tercihidir, çünkü tercih edilen ihtiyacı karşılamaktadır. İhtiyacı karşılayabilir olan seçilmeye layıktır.
İnsan seçimini ya iyi olandan halis olandan yana kullanır ya da kötü (şer) olandan küfür olandan yana kullanır. Seçimin Halis olandan yana kullanılması Halis olana kulluğu, seçilenin sunduklarıyla nimetlenmesi, beslenmesi takvayı ortaya çıkarır. Şayet seçim küfür olandan ,şer olandan yana kullanılırsa bu da Tağuta kulluğu anlatır. Bu durumda insanın seçimi ya Rabbe yönelik olacaktır yada Tağuta yönelik.
Seçilenler seçilmelerini kendi sunduklarıyla sağlarlar.
Konu üzerine aktarabileceklerim şimdilik bunlar. Yanlışlarım olabilir, hatalı düşündüğüm noktalar da olabilir inşallah karşılıklı paylaşımla konuyu daha da berraklaştırır ve anlaşılır kılabiliriz.
Esen kalınız.
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam güzel insan :) hoş geldin hoşluklar getirdin,
Yaratıcı ihtiyaç sahibidir ! İhtiyaçlarını gidermek için ister !
Yaratıcı yaratmaya muhtaçtır ! İhtiyacını gidermek için yaratır !
Yaratıcı kul edinmeye muhtaçtır ! İhtiyacını gidermek için insanlardan isteklerde bulunur !
Ya da ?
------------------------------------------------------------ -------
Kelimeler seçilir,
Anlatım tarzları seçilir,
Örnekler seçilir,
Duygu ve düşünce yoğunlukları seçilir,
Sıralamalar seçilir,
Ama muhattap alınan bunları seçtirir, insan kelimeleri seçtirir, insan örnekleri seçtirir,
------------------------------------------------------------ -------
İletişim ve araçlara mahkumiyet,
Ateş ile iletişime sahip olan bir toplum görüş mesafesi kadar alan içerisinde insanlarla iletişim kurabilir, Bu insanlardan fazlasını isteyemezsiniz ancak ilerisi için teşvik edersiniz,Velevki cep telefonu teknolojisine sahip olun,
------------------------------------------------------------ -------
İnsan ne zaman taşları birbirine sürter ve ateşi bulursa perde gerisinden vahyi alır,
Ruh -> Esma -> Karea -> Tesbih -> Zikir -> Salat -> Zekat
------------------------------------------------------------ -------
Nerden istenir, "Ne" ile ifade ettiğin şey'e sahip olan "Yer"'den yani "Ne"-"Yerden" :) istenir,
Dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlar şeklinde ayırım yapmak makul değl kanaatimce ama bunları ilerde konuşuruz,
http://kraltv.forumto.com/turkceklip/sagopa-kajmer-bir-pesim istin-gozyaslari/
:) konuyla alakalı bir hediyem olsun :)
Esen kal güzel insan
Sevgi ve Saygılarımla
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Yeriniz dünya değil veya zamanınız bugün değil sizin.
Çünkü bu yazılanları anlayacak kapasitede değilim ve bir çoğunun da olmadığını biliyorum. Oldum, anladım diyenin de YALAN söyleyeceğine EMİNİM.
Zorlaştırmayın, kolaylaştırın.
Uzaklaştırmayın, ŞEHRİN TAM GÖBEĞİNDE YAŞAYIN.
Basit düşünün, ANLADIĞINIZ en basiti UYGULAYIN....
Selametle,
|
Yukarı dön |
|
|
ebu ömer Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Yapılan açılımlar için teşekkürler.
Değerli malik bin nebi;
Varlık alemi üzerinden İlahi mantığı çözme noktasındaki çıkarttığınız netice 112/2 gereği "es-Samed" vasfına ters düşsede, derinden gelen sesi dinleme gayretiyle birlikte 85/14 gereği "el-Vedud" vasfına atfen yapılmış/yaptığınız yorum, doğru olarak telakki edilebilir...
Muhabbetle.
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam değerli Ebu Ömer abim,
Ya da ?
Şeklinde bitirdiğim ilk pasaj ile açılımı okurlara bırakmıştım :), ki daha öncesinde "!" işaretleri ile bitirdikleriminde ne anlama geldiğini anladığınızı düşünüyorum,
Kısaca "ya da ? " ile bitirdiğim ifadeye dair bir şeyler söylemek gerekirse,
Yaratıcı kendinden kaynaklanan ihtiyaçlar nedeni ile ne istekde ne de eylemde bulunur, yaratıcının ihtiyacı olmadığı için isteği de olmaz,
Yaratan yarattıklarından aşkın olduğu için o kendi varlığını gerçekleştirerek hem yarattıkların ihtiyaçları adına gerekenleri vahyeder hem de kendi üzerine düşmüş olanı yapar, ve bizim açımızdan gene bize dönük olan "yapılası iş" kendimizi gerçekleştirmektir,
Yaratan yarattıklarından bir şey istemez,
Yaratan yarattıklarından bir şey istemek için onları yaratmış değildir,
Sistemde herkesin üzerine düşen konumu alması gerekir, ki bu gereklilikleri yapmak "yapılası iş" olarak yaratılanlara düşmektedir,
Yaratıcı istekler açısından her zaman üst çene gibidir,
Yaratılanlar gerçekleştirilenler açısından her zaman alt çene gibidir,
Yeryüzünde üst çenesi oynayan tek varlık timsahtır,
Alt çeneyi üst çeneye dokundur(abilenler) Nebilerdir,
Benim inandığım yaratıcı ise timsah değildir,
Burda da ikinci ve üçüncü pasajlar devreye giriyor,
Seçemek ve iletişim,
Esen kalasın
Saygılarımla
------------------------------------------------------------ ------
Değerli Hayrullah Abim,
Sana da sevgilerimi sunuyorum
Esen kal
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Ünal,seni daha iyi anlamak için kendi tarafımdan bir soruyu örnekleyerek sormak istiyorum:
Yani sen diyorsun ki "Salat etmek yaratıcının kendi ihtiyacından doğmamıştır.Bilakis kulun buna ihtiyacı vardır.Dolayısıyla tüm ibadetlerde Yaratıcının ihtiyacından doğmaz bunlar kulun ihtiyacını karşılamak için teklif edilmiştir"
Cevabına göre konuşabiliriz,seni yanlış anlamışta olabilirim.Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Dermanbag abim,
verdiğin örnek üzerinden söylemek gerekirse soruna evet derim,herşey insan için, bir yaraya melhem olan ne varsa Yaratıcının teklifidir, konu başlığı sadece bunun üzerine kurulmamış olsa da insanın yaptıkları insanların ihtiyaçları içindir,
Esen kal
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
O halde sorun yok.Zaten İlahi tüm teklifler insan sınavını başarıyla kazansın diyedir.Ancak Kuran dışı anlayış bunun tersini önerir.Örneğin tesbih kavramı genelde insanın evren yasalarıyla uyum içerisinde sisteme dahil olmasıyken indirgenen nokta ipe dizilmiş taşların çekilmesinden ibarettir.Göya Allahın rızasını bu yolla kazanacaklar.Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar,
Geçenlerde şöyle sağa sola bir göz attım bir forumda ilginç bir olaya şahit oldum,
Avatarında bir bayan resmi kullanan forum kullanıcısı,
Bir gün bir başlık açıyor ve diyor ki ben bayan değilim erkeğim,
Sonra avatarındaki resmin hikayesini anlatıyor,
Bir pc programı vasıtası ile bir kaç farklı resmi bir araya getirerek,
Aslında gerçekte olmayan bir foto elde ediyor,
Bir gurup kullanıcı çok üzülmüş, avatardaki resimden etkilenen, o resimle ilgili hayaller kuran belki de aşık olanlar,,,,
Bir resme aşık olmak,
Asla gerçeğini görüp tanışamayacağınız bir resme aşık olmak,,,,
------------------------------------------------------------ ------
Kelimeler hallerin durumların resimleridir,
Vahiy evrenin kelimeleştirilmesi,,
------------------------------------------------------------ ----
Ulus = Millet = Halk
Bu kelimeler bir birlerinin yerine kullandığımız kelimelerdir,
Her biri kullanan açısından aynı şeyi anlatsa da,
Dinleyen, kullanan açısından bir kimlik ifadesi halindedir,
------------------------------------------------------------ -----
Kelimelere, kavramlara aşık olup,
Halleri, eylemleri, aşık olduğumuz kavramlarla, kelimelerle eşleştirmeye çalışmamalı,
Yaptığımız işe isim aramayalım,
İsimlerin, kelimelerin anlamları ile de iş yapmayalım,
------------------------------------------------------------ ------
Aynı anne ve baba
İki evlat
Biri diğerinin kardeşi,
İngilizler brother,
Almanlar bruder,
Türkler birader,
İngilizcedeki brother anne ve baba ortak erkek evlatları anlatır,
O zaman sen benim biraderimsin,
Ama bu kelimenin hangi durumu ifade ettiğini bilmiyorum,
Kusura bakma aynı evde yaşadığım,,,,,
Anamın babamın oğlu,
Sofradaşım, oda arkadaşım,,,,,
Kusura bakma,,,,
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
------------------------------------------------------------ ------
Esen kalasınız,
Sevgilerimle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
|
|