Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Ö.N. Bilmen O, gaybı bilendir, fakat gaybı üzerine bir kimseyi apaçık haberdar etmez.
Ö.N. Bilmen İhtiyar buyurduğu bir resûl müstesna, çünkü o, bunun önünden ve ardından muhafızlar sevkeder.
Cin 26/27
26. O geleceği bilendir; ve O sırrını hiç kimseye göstermez.
27. Ancak seçtiği bir elçi hariç; nitekim O, o elçiden önceye ve sonraya ait bir gözlem sunar. Cin 26/27 Edip Yüksel
Selam Metehan Abi, bahsettiğin ayetler yukardıdakiler olsa gerek,
edibin verdiği meal de biraz daha düzeltilebilir aslında, ama kilit noktanın rasad olduğunu düşünüyorum, rasad da bildiğimiz rasadhane, gözlem evi, son ayetlerde geçen rasad surenin baş ayetlerinde de geçiyor,
cin 8 ayetinde bir gurup semaya ulaşmaya çalışıyor ama beceremiyorlar ve bu söz söylediklerinde elçi aracılığı ile vahiy almamış durumdalar ama elçi aracılığı ile vahiy aldıktan sonra ki durumları, bir sonraki ayette "ancak şimdi" ile başlıyor, yani elçi aracılığı ile vahiy aldıktan sonraki durumları;(şihaber rasad) aydınlatıcı bir gözlem buluyorlar, sure sonunda da sunulduğu söylenen (rasad)gözlemler var, kur'an semadan dökülen bir okuma,
yani; ruh'lu esmalarla semaya oturduklarında kendilerini aydınlatan şihaber rasad buluyorlar,
tabi bunların hepsi kişinin sahip olduğu "ruh" ile bir şekle bürünüyor,
Benim evrenden ve gidişatından anladığım yaratan yarattıklarının işine karışmaz ve kendi işine de karışılmasından hoşlanmaz,
Yanılıyor olabilirim,
Esen kalasın
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hasakcay Yazdı:
Merhaba savana. Ahzab 72'de insana verilen emanet size göre insanın yeryüzüne halife olması yani "yeryüzüne hükmetmesi"dir. Evet haklısınız mı demeliyim hayır yanlış mı bilemiyorum. Çünkü insanın yeryüzüne hükmetmesi derken tam olarak neyi kastettiğinizden emin değilim.
Bana göre insanın yeryüzüne hükmemesidoğru ya da yanlışı seçmekte ve hangisini seçerse onun gereğini yapmakta özgür olması demek. Tabii bunun hesabı ondan sorulacak.
Eğer siz de bunu kastediyorsanız ikimiz de tek kelimeyle "irade"den söz ediyoruz.
Benim "Dinde zorlama yok"tan anladığım bu. Yani doğru, yanlış bellidir. İsteyen, doğruyu isteyen de yanlışı seçip onun gereğini yapar ve sonucuna katlanır.
"Doğru-yanlış"tan birinin dışında istenecek şeyler de var elbet; örneğin sizin de açıkladığınız üzere, cehennemdekilerin oradan çıkmak istemesi, cennettekilerin kendilerine sunulan meyvalardan şunu ya da bunu istemesi.
Ama bunlar dinen doğru ya da yanlış değil; örneğin şu meyva tercih edilirse dinen doğru, bu meyva tercih edilirse yanlış diye bir şey yok. Cehennemden çıkmak istenmesi de öyle. Dolayısıyla bir seçim yapılıp onun cezaî yani dinî sonucuna katlanma durumu yok. Ama siz bu örnekleri veriyorsunuz. Yer yüzüne bunlarla mı hükmedilir?
Açıklarsanız sevinirim.
Sevgi ile,
Hasan Akçay
Selam,
Yazınızda insana verilen irade emanettir dediniz.Benim itirazım bunaydı.
Çünkü irade istenç, dilediğini yapma gücü,karar verip bir şeyi yapmaktır.Yeryüzünde irade sadece insanlara değil hayvanlarada verilmiştir.Hayvanlarda bir şeyi yapıp yapmamaya karar verip bu kararlarını yerine getirebilirler.
Yeryüzünde halife olmak-(yeryüzüne hükmetmek )bir yönüyle yer yüzünde irade sahibi olmaktır. Ancak hayvanlarda yeryüzünde irade sahibidirler.Örneğin Aslanlar dilediği bölgede avlanır bölgesine diğer yırtıcıları sokmaz.Bu da o hayvanın o bölgede irade sahibi olması demektir.
Ancak yeryüzünde halife olamak sadece yeryüzünde irade sahibi olmakla sınırlandrılamaz.
Hilafelik aklı kullanarak yaratılmış olanlara hükmetmek onlar üzerinde egemenlik sağlamaktır.Maddenin yapısında değişiklikler meydana getirmek ve yeni şeyler meydana getirmek ;taşı çimentoya ,çimentoyla kumu karıştırıp betona ,betonu demirle karıştırp binaya dönüştürmek gibi.
Yeryüzünde halife olmakla ilgili Ayette geçen İnsanın maddelere isim verip maddelerin isimlerini bilmesi işte budur.
Sonuç olarak irade ,akıl ,zeka ile dünyanın kaynaklarını özgürce kullanmak yeryüzüne hükmetmektir.
Yyeryüzünde bunu yapabilen tek varlık insandır.
İşte emanet olan budur.Kıyamet kopunca üzerinde hüküm sahibi olunacak dünyada kalmayacağından emaneti iade etmiş olacağız.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
yazınızın son pragrafına cevabım söyle
Ben size cennet ve cehennemdekilerin istenç lerini boşuna örneklemedim
Dedim ki;eğer bir insanın iradesi=bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme yetisi,istenci elinden alınırsa o kişi ya robot olur ya da taş.Bir roboton yada taşın chennemdem çıkmak gibi bir istemi olabilir mi?
İstemek yetisi elinden alınan bir insan istemde bulunup cehennemden çıkmayı isteyemez.
O halde siz irade emanettir ölünce geri alınır diyemezsizniz.İrade ölünce kısıtlanır deseydiniz buna katılırdım.
Sonuç olarak iradeyi bölüp parçalayıp şu kadarı emanet şu kadarı baki gibi genelleme yapamayız.Emanetin iadesi kısmen olmaz.Emanet aldığınız arabayı geri verirken direksiyonunu yada tekerleklerini kendinize bırakıp kalanını veremezsiniz dimi?
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Merhaba savana. Ben sizin insanın dünyaya hükmetmesi derken neyi kastettiğinizi anlamaya çalışırken siz dünya ve ahret açısından bakılınca irade bölünemez iddiasını eklediniz buna.
Önce; bu yeni alana ben de dalarsam müzakere dağılır diye düşündüm ama kuralı benim koymam şık olmayacak. Onu da müzakere edelim, Allah isterse.
SAY Kİ sizin irade algılamanız doğrudur. Peki nefs bölünüyor (39:42) da o neden bölünemiyor? Allah böler; O'nun gücü yeter.
Bir insanın tutuklanmasını örnek getirmiştim. Okudunuz her halde. Tutuklunun ağzını açıp iki kelime etme iradesi önlenebilir ama düşünme iradesi önlenemez. Ve emanetdenilen özgürlük ölüm anında geri alındığınına göre ahretin, hiç olmazsa bu açıdan,tutukevine benzeyen bir yanı var.
Allah uyuyan insanın örneğin "hareket"ini tutukluyor ama "diri kalma"sına izin veriyor. Ve hareket, dirilik... "nefs"in bileşenleri. Eğer bu göz önüne alınsaydı şu abes iddia öne sürülmezdi:
Uykuda RUH bedenden kısmen, ölümde ise tamamen ayrılır... (Süleyman Ateş, Zümer 42'ye atfen yapılan Nebe’ 9 yorumu).
Dikkat. Zümer 42'de (çoğul olarak) nefs kelimesi geçiyor; ruh değil: Allahu yeteveffe'l ENFUSİ... Kur'anen RUH "vahiy"dir; başka hiç bir şey değil.
Değerli kardeşim. İnsana emanet edilen ne ise konumuz o. Bana göre irade. Ama size göre insanın yer yüzüne hükmetmesi. Siz eğer "O hakimiyet esnasında DİNİN ONAYI kâle alınıyor mu alınmıyor mu, sınanan odur" diyorsanız görüşlerimiz aynıdır. Çünkü benim "irade"den kastım o.
Bakın, bu dünyada sarhoş edici şeylerden içenler ahrette hesaba çekilecek. Emanete hiyanettir o; tamam... da su içmek te iradî bir iştir ve günah değil. Su içenler hesaba çekilecek mi? Yani siz su içmeyi, sırf iradî bir iştir diye, "emanet"in içine katıyor musunuz? Bunu öğrenmek istiyorum.
İnsanın irade dışı hareketleri yüzünden ceza göreceği düşünülemez; örneğin tik anlamında gözlerini kırpması yüzünden. Su içmesi yüzünden niçin ceza görsün?
Açıklamanız aslında benim için yeterli. Siz "EMANET insanın yer yüzüne hükmetmesidir" derken benim irade dediğim şeyin ta kendisini kastediyorsunuz. Sanırım. Ama şunu da söylüyorsunuz:
Aslanlar dilediği bölgede avlanır bölgesine diğer yırtıcıları sokmaz. Bu da o hayvanın o bölgede irade sahibi olması demektir.
Aslanların avlanması dinin onaylamasını gerektirmiyor ki sınanıyor olsun ve insana verilen emanetin alanına girsin. İnsanların su içmesi, tik anlamında gözlerini kırpması dinin onaylamasını gerektirmiyor ki...
Siz bunları gerçekten "emanet"e katıyor musunuz katmıyor musunuz? Ya sizin aklınız karışık ya benim.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hasan bey
sizin sadece bu konuda değil bir çok konuda aklınız karşık.
İradenin tanımı belli ne anlama geldiği belli.
insanın yeryüzünde sınanması =irade diyemezsiniz.
Sınanan iradesiyle seçim yapar bu doğru ama bu seçim irade değildir.
İradenin bir yönünü alıp bu yönü emanet diğer yönü baki diyemezsiniz.
yeryüzünde halife olmakla ilgili ayetlerde insanlara isimleri öğretmekten bahsediyor.Emanetin ne ile ilgili olduğu açıklanıyor neden dikkate almıyorsunuz.
neyse bu konuda da sizi rahat bırakıyorum.
son iletimdir.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
sizin sadece bu konuda değil bir çok konuda aklınız karşık.
Allah'ım bana sabır ver. Güzel kardeşim, siz hakaret gibi algılamayın diye "Ya sizin aklınız karışık ya benim!" deyip sorumluluğa ortak oldum. Ama siz (1)"SİZİN aklınız!" diyerek, (2)"BİR ÇOK KONUDA!" diyerek işi resmen hakarete döktünüz. Siz bana hakaret etmeye yeminli misiniz?
Neyse. İRADE kelimesini araştırmak istedim. Karşıma İRADE-İ SENİYYE çıktı. Açıklaması:
Osmanlı Devletinde özel veya resmî bir iş hakkında verilen pâdişah emri. Önceleri sadrâzamların arzları üzerine, yâni telhis ve takrirlerin üst kenarlarına yazılan pâdişah mütâlaalarına hatt-ı hümâyûn denilirdi. 1839'dan îtibâren ise pâdişâh emirlerine irâde, İRADE-İ ŞÂHANE veya İRADE-İ SENİYYE denilmeye başlandı.
Kısacası, İRADE = hüküm, emir, hüküm sürme aracı. İRADE sahibi olmayan insan hüküm süremez. Hele aslanların avlanma alanları gibi soldaki sıfırlarla. Onların "dürtü"sü başka insanın "irade"si başka.
Müzakere etmek istediğim başka şeyler de vardı. Ama siz anlamaya hazır olduğunuz zaman; Allah isterse. Anlamaya hazır olmak eğitim psikolojisinin bir kavramıdır. Ona sahip olmayana, hele bir de müzakereyi hakarete döküp bundan zevk alana hiç bir şey anlatılamaz. Özür dilerim.
neyse bu konuda da sizi rahat bırakıyorum. Teşekkür ederim. Ya gerçekçi olun ya beni rahat bırakın. Lütfen.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
neyse bu konuda da sizi rahat bırakıyorum. Teşekkür ederim. Ya gerçekçi olun ya beni rahat bırakın. Lütfen.(hasan akçay)
hasan bey
zaten sizi rahat bıraktığımı son iletim olduğunu yazdığım halde ısrarla beni rahat bırakın diye yinelemenize gerek yok.
Siz bence ne yapın biliyormusunuz bir site yapıp fikirlerinizi orada beyan edin o site kesinlikle form sitesi olmasın ve insanlar sizin fikirlerininizi tartışmaya yeltenip sizi rahatsız edemesinler.
İşi hakarete çeviren taraf varsa o da sizsiniz fikirlerinizin tartışılmasına asla tahammül edemiyorsunuz.
Tahammülsüz insanlar forum sitelerinde başlık açıp konuları müzakereye sunmasınlar bence.
hakaretten zevk alan taraf varsa o da sizsiniz buna defaten şahit olmuş biri olarak söylüyorum insanları yazılarınızda payladığınıza defalarca gördüm.Yaptığınız hakaret sadece size iade edildi durum bundan ibaret.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 26 haziran 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 66
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
RUH:insanda ruh yoktur,insana yalnız ruh üfürülmüştür,
hicr suresi29."Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." secde suresi 9.ayetSonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
sad suresi71.Bir vakit Rabbin meleklere demişti ki: "Haberiniz olsun, Ben bir çamurdan bir insan yaratmaktayım. 72. Onu şekillendin? ruhumdan ona lifledim mi, derhal ona secdeye kapanın!"
tahrim suresi12. Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.
Cebrail meleğinede CENABI ALLAH ayetlerde Cebrail, bazende ruh diye hitap eder;
isra suresi85.Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir."
nahl suresi2.Kullarından dilediğine melekleri, emrinden olan ruh ile şöyle diyerek indirir: "Gerçek şu: Benden başka ilah yok, o halde benden sakının!" nahl suresi102.De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.
mümin suresi15. O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir.
şura suresi52.İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. şura suresi193.O güvenilir Rûh indirdi onu,
bakara suresi87. Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.
nisa suresi171.Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem'in oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.
meariç suresi4.Melekler ve Rûh, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler O'na.
nebe suresi38.O gün, Rûh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman'ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler.
kadir suresi4.Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!
ALLAH insanın ölümünde ruhunu değil,canını alır,işte ispatı;
zümer suresi42.Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. 1. allâhu : Allah 2. yeteveffâ : vefat ettirir, öldürür 3. el enfuse : nefsler veya fizik vücutlar 4. hîne : o vakit, esnasında, anında 5. mevti-hâ : onun ölümü 6. ve elletî : ve o ki 7. lem temut : ölmedi 8. fî : de, içinde 9. menâmi-hâ : onun uykusu 10. fe : böylece, artık 11. yumsiku : tutar 12. elletî : ki o 13. kadâ : takdir etti 14. aleyhe : onun üzerine 15. el mevte : ölüm 16. ve yursilu : ve gönderir 17. el uhrâ : diğeri 18. ilâ ecelin : ecele kadar 19. musemmen : belirlenmiş, tayin edilmiş 20. inne : muhakkak 21. fî zâlike : bunda 22. le : mutlaka, elbette 23. âyâtin : âyetler, deliller, ibretler 24. li : için 25. kavmin : kavim 26. yetefekkerûne : tefekkür ediyorlar (eden) YUNUS SURESİ 46.Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır. 1. ve immâ : ve ama, eğer 2. nurîyenne-ke : elbette sana gösteririz 3. ba'de : bir kısmı 4. ellezî naıdu-hum : onlara vaadettiğimiz 5. ev neteveffeyenne-ke : veya seni vefat ettiririz 6. fe ileynâ : böylece, sonunda ..... bizedir 7. merciu-hum : onların dönüşleri 8. summe allâhu : sonra Allah 9. şehîdun : şahittir 10. alâ mâ yef'alûn : yaptıkları şeye
HACC 5. Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, şu muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapışkan bir madde)dan, sonra da uzuvları görünen ya da görünmeyen bir et parçasından yaratmaktayız ki, size (ne olduğunuzu) anlatalım. Dilediğimizi de belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da olgunluk çağına gelmeniz için geliştiririz. Bununla beraber, içinizden kiminizin canı alınıyor, kiminiz de biraz bilgiden sonra birşey bilmemek üzere, ömrünün en kötü devresine getiriliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün; ama üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her dilber çiftten bitkiler bitirir.
ama şunu söyleyeyim CEBRAİL'E verilen ruh EMİR,İNSANA ÜFLENEN RUH,OKUMA,ANLAMA,İDRAK ETME,SONUÇ ÇIKARTMA
cebrail'e vahyi ALLAH VERİYOR nahl suresi102.De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.
bakara suresi87. Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.
şura suresi52.İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik
kadir suresi4.Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!
İNSANA ÜFLENEN RUH:
hicr suresi29."Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." secde suresi 9.ayetSonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
sad suresi71.Bir vakit Rabbin meleklere demişti ki: "Haberiniz olsun, Ben bir çamurdan bir insan yaratmaktayım. 72. Onu şekillendin? ruhumdan ona lifledim mi, derhal ona secdeye kapanın!"
RUH HAKKINDA BİLGİ AZ VERİLMİŞTİR KURAN'DA
isra suresi85.Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir."
zümer suresi42.Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
insanlara KURAN'DAKİ gerçek manada RUH anlatılmadığı için belkide binlerce yıldır tartışılan konudur,ama gerçeği bundan ibarettir.
Nahl suresi102.De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.
bakara suresi87. Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.
şura suresi52.İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik
kadir suresi4.Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!
İNSANA ÜFLENEN RUH:
hicr suresi29."Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." secde suresi 9.ayetSonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
sad suresi71.Bir vakit Rabbin meleklere demişti ki: "Haberiniz olsun, Ben bir çamurdan bir insan yaratmaktayım. 72. Onu şekillendin? ruhumdan ona lifledim mi, derhal ona secdeye kapanın!"
RUH HAKKINDA BİLGİ AZ VERİLMİŞTİR KURAN'DA
isra suresi85.Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir."
BAK KALBİNE İNDİRİLMİŞTİR KURAN,
BAKARA 97. Söyle: "Her kim Cebrail'e düşman ise kendisinden öncekileri doğrulayan ve müminlere bir hidayet ve müjde olan Kur'an'ı senin kalbine Allah'ın izniyle o indirdi.
SUARA193. Onu Ruhu'l-Emin (Cebrail) indirdi. 194. Senin kalbine ki uyarıcılardan olasın,
FURKAN32. Yine o inkar edenler dediler ki: "O Kur'an ona hep birden indirilseydi yal" Biz onu kalbine iyi yerleştirmek için böyle indirdik ve onu mükemmel bir okuyuşla ağır ağır okuduk.
nisa 13. İşte bütün bu hükümler, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Her kim Allah'a ve O'nun peygamberine itaat ederse, Allah onu içlerinde sonsuza dek oturmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Bu ise büyük kurtuluştur! 14. Her kim de Allah'a ve peygamberine isyan edip onun sınırlarını aşarsa Allah onu, içinde sonsuza dek kalmak üzere bir ateşe sokar ve ona alçaltıcı bir azap vardır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma