Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Abdurrahman Bey,
Sizin görüşünüze katılmam mümkün değil.
Herhangi bir yorum yapmadan bazı ayetleri alt alta sıralıyorum. Arife tarif gerekmez.
Merhaba Cin 13,
"Sizin görüşünüze katılmam mümkün değil... Arife tarif gerekmez" sözünüzün üzerine söz ne kadar etkili olur bilemem ancak, size verdiğim değerin gereği olarak, ayetlerin ilgili çevirileri ile birlikte ilgili görüşümü yinelemek istedim.
Yazdığın meallerde, bana göre, yanlışlar var, öncelikle bunun bilinmesinde fayda var.
Bakara 114 : Allah'ın mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!
Bakara 114: Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına mani olan, onların harabetmek için çabalayandan daha zalim kimse yoktur...
Benim katıldığım görüş burada "mesacidullah" inananların kalpleridir.
Maide 2: Bir topluluğun, sizi mescid-i Haram'dan uzak tutmak için sergilediği kötülük, sizi saldırganlık ve düşmanlığa sakın itmesin!
Maide-2: Sizi Mescid-i Haram’dan uzaklaştırdıkları (çıkardıkları) için bir kavme olan kin(iniz) sakın size suç işletmesin!
Burada (ve her geçen ayette) Mescid-i Haram Mekke’dir.
Hac 25: Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar.
Hac-25: Şüphesiz kafirler (küfürde ısrarcı olanlar), Allah Yolu’ndan ve, içinde oturanlar olsun dışardan gelenler olsun fark etmez, orayı her kes için güvenli yaptığımız Mescid-i Haram (Mekke)’dan uzaklaştırıyorlar. Halbuki, kim orada zulüm ve zorbalık yapmak istiyorsa ona elim bir azap tattıracağız.
Bakara 217: Ama Allah yolundan alıkoymak, O'na ve Mescid-i Haram'a nankörlük etmek/ Mescid-i Haram'dan çıkarmak Allah katında daha büyük bir günahtır."
Bakara-217: Deki: Orada savaşmak büyük suç, ama onu inkarın yanısıra Allah Yolu’ndan ve /dolayısıyla Mescid-i Haram’dan uzaklaştırmak ve /yani halkını oradan çıkarmak çok daha korkunçtur.
Fetih 25: Onlar o kişilerdir ki, küfre sapıp sizi mescid-i Haram'dan geri çevirdiler.
Fetih 25: Onlar o kimselerdir ki, sizleri Mescid-i Haram’dan uzaklaştırdılar/kaçırttılar.
Tevbe 107: Bir de şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük/gerçeği örtmek için, inananları fırkalara bölmek için.
Tevbe 107: Zarar vermek, küfretmek, inananlar arasında tefrika çıkarmak ve daha önce Allah’a ve O’nun resulüne savaş açmış olanlara radar görevini görmek üzere bir mescid (bir oluşum/ bir teşkilat) oluşturanlar var ya…
Daha önceleri de söylediğim gibi; bu ayetlerde iki mescitten, iki oluşumdan söz ediliyor. Biri, münafıkların oluşturduğu bu zararlı ve küfri olan mescittir ki bir inanan içinde asla yer alamaz. Diğeri de ta ilk günden beri takva üzere tesis edilmiş olan mescittir ki, onun içerisinde yer almak inana yakışır.
İlgili ayetler biraz daha dikkatli incelenirse, orada sözü edilen mescitlerin birer mabet olmadığı rahatlıkla anlaşılır.
Tevbe 108: Böyle bir mescitte sakın namaza durma! Daha ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha uygundur.
Tevbe 108: (Bu mescidin/bu kuruluşun) İçinde asla durma/içinde yer alma! Şüphesiz ilk günden beri takva üzere kurulmuş olan mescit, içinde duralmaya daha layıktır. Bu mescidin içinde temizlenmek isteyen kişiler bulunuyor ve Allah temizlenenleri seviyor.
Bu mescitler, kalplerdeki inançlara dayalı oluşmuş mescitlerdir. Dediğim gibi bunlar birer cami falan değiller.
Güven içerisinde girilen yer:
Fetih 27: Allah dilerse, başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku duymadan mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz
Fetih 27: Şüphe yok ki Allah resulünün gördüğünü gerçeklikle doğruledı. Şöyle ki: Kesinlikle Allah’ın izniyle güven içinde, başlarınızı tıraş etmiş ve/yani (korkulardan) uzak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz!
Burada da inananların çıkarılmış oldukları, çok önceden Allah Resulü’nün girileceğini gördüğü Mekke’dir Mescid-i Haram.
Bakara 125: Hani Evi insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin".
Ve biz Beyt’i insanlar için bir sığınma.bir güven yaptık. Siz de İbrahim’in makamı ile bağlantı kurun, ki biz İbrahim ile İsmail’e:” ona kast edecek, ve içinde yer alacak ve candan boyun eğecekler için beytimi temiz tutun, dedik.
Burada zikri geçen Beyt Allah’ın dini olsa gerek. İbrahim’in makamının da, bu ayetin yanı sıra 22/26’dan “Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak” olduğunu görebiliyoruz.
Bakara 126: Ve o vakit İbrahim: «Ya Rab, burasını güvenilir bir yer kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle rızıklandır!» dedi.
Ali İmran 97: Açık-seçik deliller, İbrahim'in makamı vardır orada. oraya giren, güvene ermiş olur.
O Beyt’in içindeki İbrahim makamı/duruşunun ne olduğunu yukarda söylediğim gibi “Allah’a hiç ama hiçbir şeyi ortak koşmamak”tır.
İçindeki ayetlere gelince; sizce o evin içinde görebildiğinizgörebileceğiniz ne gibi ayetler varolabilir?
Secde ederek, Başlarınızı traş ederek
Bakara 58 : Şöyle demiştik: "Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin .
Bu ayetin konu ile ilgisini anlayamadım. Ayrıca buradaki “bâb” da kapı anlamına değildir, Kapıya yani kente boyun eğmiş/inanmış olarak girin; halkına zarar vermeyin, uyarısı yapılmış oraya gireceklere.
Nisa 154: Kesin söz vermeleri için Tûr'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin." Bunun da konumuzla bir alakası olmasa gerek. “…Kapıya/kente kurallara uygun davranış içinde, asi ve zorbalar gibi değil, girin!
Fetih 27: Allah dilerse, başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku duymadan mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz
Yüzün çevrildiği yön
Bakara 144: Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olsanız yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün.
“Her kes her nerede bulunuyor ise bulubduğu yerden Mekke’ye yönelsin/gelsin” isteniyor. Artık bölgede küfrün son ve en güçlü kalesi olan Mekke’ye sıra gelmiş, Mekke düşecek ve böylece Küfrün hakimiyetine son verilecek. O yıldan sonra da o azılı müşrikler Mescid-i Haram denilen Mekke’ye yaklaşamayacaklar.
Rum 32. Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin,
Kendini bir hanif olarak (yani şirksiz) Din'e; Allah'ın insanları ona uygun yarattığı Fıtrat'a/Din'e uyarla (yani Allah'ın Dini'ni izle)!
Dikkat buradaki fiil “EQİM”!
Bakara 149: Nereden çıkarsan çık, yüzünü mescid-i Haram'a döndür. Bu, elbette Rabbinden gelen gerçektir.
Burada ise fiil "VELLİ"!
Bakara 150: Nereden çıkarsan çık, yüzünü mescid-i Haram'a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın. Yüzünüzü mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım.
Rum 43: Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir.
Burada da fiil “EQİM”!
Anladım, siz Mescid-i Haram’ın Din/Allah'ın dini olduğunu söylemeye çalışmışsınız. Benim bu anlayışınıza katılabilmem imkansız! Mescid-i Haram’ın yer aldığı ayetlere biraz daha dikkat ederseniz siz de bana hak vereceksiniz.
Örneğin; “ Ve onları karşılaştığınız yerde öldürün, sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın! Zira fitne (onların sizi memleketinizden çıkarmış olmakla işledikleri fitne) katilden beterdir. Onlar sizinle orada çatışmadıkça siz Mescid-i Haram’da onlarla çatışmayın! Şayet onlar sizinle savaşa girişirse onları öldürün! İşte budur bu azılı kafirlerin cezası. (Bakara 192)
"Kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, kimi ayetlerimizi / (va'dettiğimiz) kanıtlarımızı göstermek üzere çevresini bereketli yaptığımız Mescid-i Haram'a yürüten/götüren Allah'ıtebih et! (İsra 1)
Bu ayetlerde geçen Mescid-i Haram’a Allah’ın dini diyebilir misiniz? Allah'ın dini içerisinde savaşmak nasıl olur! Mescid-i Aksa hangi ve kimin dini ola!
Tamamlanan nimet
Bakara 150: Yüzünüzü mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım.
Evet, Mescid-i Haram’a geri dönmüş olmakla Ni’met tamamlanmış olacak ve O’raya kesin dönmekle de kimsenin artık bir hucetti/dayanağı/söyleyeceği sözü/çıkacak gıkı da kalmayacak!
Maide 3: Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim.
Enam 154: Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler.
Mescitlerin imarı
Tevbe 17: Allah'a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah'ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez.
Kuran’da imar, hayat, canlılık anlamınadır hep. Evet, kendileri küfre şehadet ederken/küfrü din edinip dururken Allah’ın mescitleri olan kalpleri Allah inancı ile yaşatmaları düşünülemezdi. Çünkü Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve Ahiret gününe gerçekten inananlar yaşata bilir.
Tevbe 18: Allah'ın mescitlerini; ancak Allah'a, âhiret gününe inanan, namazı/duayı yerine getiren, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayan kişiler imar eder.
Tevbe 19: Hacca gelenlere su vermeyi, mescidi Haram’ı imar etmeyi..
“…Mescid-i Haram’da yaşamayı…”
İzninizle, Ulul-Ebsar/Metehan kardeşime (gecikmeli de olsa) candan bir hoş geldin diyeyim.
|