HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: KURANDA ŞEFAAT Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

 

34/23- Allah katinda, onun izin verdigi kimseden başkasinin şefaati yarar saglamaz. (Şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince birbirlerine, "Rabbiniz ne söyledi?" diye sorarlar. Onlar da "Gerçeği" diye cevap verirler. O yücedir, büyüktür.

Bu ayeti kerime bize ahiret hayatında olacagını net bi şekilde ifade etmektedir.Bakınız ne buyrulmuş orda kalplerinden korku giderilince bu korku dünyadamıdır.? Halbuki bu dünyada olsa bütün kafirlerin iman etmesi gerekir .Çünki kafirler dünya rahatlıgından dolayı azmaktadır.Hiç ahiret dehşeti gibi bi dehşet bi korku içinde olsalar bu zulumleri inkarları yapabilirlermi? mümkünmü? şirk koşanlar şirk koşabilirmi ALLAH cc onların kalbine korkuyu düşürse veya ahiretin korkulu sahnelerini onlara gösterse taptıklarınız ve yaptıklarınızın karşılıgı burasıdır diye onları korkutsa olurmu.?Veya günah işliyen Müslümanlar günahları işlemeye cesaret edebilirmi korku ile rahatlık bir olmadıgı için dünya da cirit atıyorlar.ilhan enes yazdı

 

Selam ilhan kardeş

yukarıdaki ayeti kerimeye göre bir kulun bir kula şefaatinin ahrette olacağını söylemişsiniz.Bakın bu ayetten benim anladığım şu

 

Allah katında Allahın izin veridği kimselerden başkasının şefaati yarar sağlamaz deniliyor.Bunun ne anlama geldiğini daha önceki yazımdada belirtmiştim.Bir peygamber Allahın vahy ettiğini tebliğle yükümlüdür bu tebliği yerine getirmekle iman edip salih amel işleyenlere şefaatçi olmuştur.Çünkü o kimsenin iman etmesine vesile olduğundan  O peygamber Allahın izniyle Şefaat eden konumundadır.Bu ayette bahsi geçen şefaat dünyadaki şefaattir.Bir peygamber ve onun ümmetini düşünün.Onun ümmetinden iman edip salih ameller işleyenlere dünyada şefaat etmiş olan Allahın izniyle o peygamberdir.Yani Allahın izniyle o kul peygamberlik görevini üstlenmiş yine Allahın izniyle imana kalbi açık olanlara tebliği duyurabilmiştir.O peygamberin ahretteki konumuda Dünyada ümmetine hakkı tebliğ ederek onlarınimana gelmesini(Allahın izniyle) sağlayan kişi yani şefaat eden kişi konumundadır.İşte ayetin konusuda bu.Kıyamet koptuğunda şefaat oluncak kimseler dünyadayken peygamberlere yada Allahın hakkı tebliğ etmesine izin verdiği kimselere uyan kimselerdir.

 

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Allah katında Allahın izin veridği kimselerden başkasının şefaati yarar sağlamaz, deniliyor. (savana)

Ben ayette söylenenin bu olduğundan emin değilim.

Ve lâ tenfau'ş şefâatü ındehu: O'nun katında şefaat yarar sağlamaz... illa lemin ezine lehu: ama izin verdikleri başka.

Benim bundan anladığım, bu dünyada bazı kimseler bazı kimselere belki şefaat eder ve şefaat, beşerin katında belki işe yarar. Ama Allah'ın katında asla.

*

Şefaat beklentisi bence İslama aykırıdır çünkü ahret yaptırımını sulandırır.

Müşriklerin Allah'a inanan kimseler olduğunu hatırlayın. Onların müttakilerden tek farkı ahreti inkar edip "Ölümden sonra hesaba çekilmek yok!" demeleriydi.

Ve madem hesaba çekilip cezaya çarpılmak yoktu kötülük yapmaktan çekinmeye de gerek yoktu onlar için. Deli danalar gibi başı boştular.

Şimdi "Ahrette şefaat var!" diyenler de aslında deli danalar gibi başı boş kalmanın peşindeler. Öyle ya, birileri ahrette nasıl osa onlara şefaat edecek; cezaya çarpılmalarını önleyecek. 

Kısacası, "Ahrette şefaat var!"  demekle "Ahrette hesaba çekilmek yok yani ahret yok!" demek aynı şey.  

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Allah katında Allahın izin veridği kimselerden başkasının şefaati yarar sağlamaz, deniliyor. (savana)

Ben ayette söylenenin bu olduğundan emin değilim.

Ve lâ tenfau'ş şefâatü ındehu: O'nun katında şefaat yarar sağlamaz... illa lemin ezine lehu: ama izin verdikleri başka.

Benim bundan anladığım, bu dünyada bazı kimseler bazı kimselere belki şefaat eder ve şefaat, beşerin katında belki işe yarar. Ama Allah'ın katında asla.

Selam hasan kardeş

aynı şeyleri söylüyoruz.Bende Allah katındaki kulun kula şefaatini kulun kula dünyada sağladığı şefaat olarak  değerlendiriyorum.

Örneğin Allah tarafından gönderilen peygamber Allahın kulu ve Hakkı tebliğ eden kimsedir.Bu kimsenin hakkı tebliğ ederek Allahın yoluna döndürlmesine vesile olunan kimselere o peygamber şefaatci konumundadır.

bu dünyada bazı kimseler bazı kimselere belki şefaat eder ve şefaat, beşerin katında belki işe yarar. Ama Allah'ın katında asla. (hasan akçay yazdı)

Şimdi siz yukarıdaki söyleminize göre allah tarafından gönderilen bir  peygamber dünyada Hakkı teblğ ettiği kimselerden iman edip salih amel işleyenlere şefaat etmemiştir mi demek istediniz.O kimseler telbiğ olunana iman yoluyla cennete gidecekler kurtuluşa erecekler.Yani ortada tebliğ edenenin bu kullara şefaat edilmesine vesile olması durumunu gözardımı ediyorsunuz?

kulun kula şefaatçi olması durumunu bu şekilde değerlendirdiğinizde dünyada sağlanan şefaat Allahın katındada geçerlidir...(ama izin verdikleri başka).İzin verilenler Allah tarafından dünyada hakkı tebliğ etmeye Allaha imana davet edici kullar/peygamberler bunlara inanıp hakka iman edenlerde şefaat edilenler.

Daha açık şekilde şöyle ifade edeyim.

Bir kimse  Hz Muhammedin Tebliğ ettiği Kurana iman edip Allahın emir ve buyruklarına göre samimi bir müslüman olarak dünyadaki hayatını geçirdiğinde ve ahrette cennete girdiğinde o kimseye Şefaat eden onu cehennemlik olmaktan kurtaran nedir?Elbetteki o kimsenin imanı ve bunun yanında o imana sahip olmasına vesile olan Peygamberdir.Peygamberin şefaatci olma durumu Allahın emrettiğini tebliğ ederek yine Allahın emriyle olmaktadır diye düşünüyorum.

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Dostlar

Ben de Hasan Akcay ve Savana gibi dusunuyorum. Ahirette adam kayirma ve torpil olmaz, olamaz. Bu sav hesaba cekilmenin ruhuna ters.

Fazlasi da var. Ornegin ele alinan Sebe 24`e bakalim. Oncesine de...

20. Yemin olsun, İblis onlarla ilgili sanısında isabet etti. İnananlardan bir grup dışındakiler ona uydular.

21. Oysaki onun, onlar üzerinde hiçbir sultası yoktu. Sadece biz; âhirete inananı, onun hakkında kuşkuya düşenden ayırmak için böyle yapıyorduk. Rabbin herşey üzerinde Hafiz'dir, kollar, korur, gözetir.

22. De ki: "Allah dışındaki o bir şey sandıklarınızı çağırın/onlara yalvarın! Ama onlar, göklerde de yerde de zerre kadar bir şeye sahip olamazlar. O göklerde ve yerde onların ortaklığı da yoktur. Ve O'nun onlardan bir destekçisi de yoktur."

23. O'nun katında, bizzat kendisinin izin verdiği kimseden başkasının şefaatı/kendisinin izin verdiği kimseden başkası için şefaat yarar sağlamaz. Sonunda, kalplerinden korku giderilince: "Rabbimiz ne dedi?" derler. "Hakkı söyledi, O'dur Aliyy, O'dur Kebîr."

Bu ayetlere dayanarak `Ahirette torpil vardir` diyenler ustteki ayetleri lutfen birkez daha okusunlar. Cunku ayetlerde gunahkar muminlerden degil, iblisin usagi olmus musrik kimselerden bahsediliyor. Musriklere Allah`a ragmen kim sefaat edecek???

24. ayette ahiret ortamindaki sefaatten bahsedilmiyor. Orada bir meydan okuma var. Musriklerin carpik soylemine verilen bir cevap var. Musrikler `birileri orada bize sefaat edecek` diyor. Allah ise ben izin vermeden kim kime sefaat edebilir diyor. Bu acik. Baska ayetlerde de ahirette benden baska sefaatci yok, sefaatcilerin sefaati fayda vermeyecek deniliyor. Bu da acik.

Sefaat varsa eger sadece dunyadadir. Bu anlamda Resuller de sefaatcidirler, takipcileri de...

Ahirette ise yegane sefaatci Allah`tir.

Zumer 44.
De ki: "şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz."

Omurga ayet iste  budur.  Zumer 44@u elimize alacagiz ve diger ayetleri buna gore anlayacagiz. Gayet yalin bir ifade ve verilen net bir hukum var cunku. Yoksa Allah`i celiskide olmakla suclamis oluruz.

Bakara 48.
Ve korkun o günden ki, hiçbir benlik başka bir benliğin herhangi birşeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz.Ve onlara yardım da edilmez.

Bakara 123.
Kimsenin kimse yerine birşey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden korkun.

Celiski ayetlerde degil onlara hadisleri referans alarak bakan sasi gozlerdedir.

Millete `Sefaat Ya Resulallah` cektiren ve ahirette tum Resulleri Hz. Muhammed karsisinda `sefaat dilencisi` goren yobazlar bakalim bu cirkefligin hesabini ahirette nasil verecek
???




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

NEBE [78.38] O hâleti ruhiye  kıyama geçtiği gün, melekler saf  saf ;  kimse konuşamaz, ancak Rahman kime izin verirse , o da doğruyu söyler.


Bir şefaat örneği:


[4.159] Kitap ehlinden olanlar illaki ölümlerinden evvel O’na (Kuran’da anlatıldığı gibi peygamber olarak) inanacak/inanmalı. Değilse O, kıyamet günü onların aleyhine şahit olur.


5.117 "Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerine bir tanıksın."


5.118 "Onlara azap edersen, onlar senin kullarındır. Ama onları bağışlarsan hiç kuşkusuz, sen tüm gücün sahibi, tüm hikmetlerin sahibisin."


5.119 Allah buyurdu: "Özü-sözü doğru olanlara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gün budur...


Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm!

Alperen yazdı

Sefaat varsa eger sadece dunyadadir. Bu anlamda Resuller de sefaatcidirler, takipcileri de...

Ahirette ise yegane sefaatci Allah`tir.

Zumer 44. De ki: "şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz."

Omurga ayet iste  budur.  Zumer 44@u elimize alacagiz ve diger ayetleri buna gore anlayacagiz. Gayet yalin bir ifade ve verilen net bir hukum var cunku. Yoksa Allah`i celiskide olmakla suclamis oluruz.


Bakara 48. Ve korkun o günden ki, hiçbir benlik başka bir benliğin herhangi birşeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz.Ve onlara yardım da edilmez.

Bakara 123. Kimsenin kimse yerine birşey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden korkun.


Celiski ayetlerde degil onlara hadisleri referans alarak bakan sasi gozlerdedir.

Millete `Sefaat Ya Resulallah` cektiren ve ahirette tum Resulleri Hz. Muhammed karsisinda `sefaat dilencisi` goren yobazlar bakalim bu cirkefligin hesabini ahirette nasil verecek???


Allah Razı olsun.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

Allah'a emanet olunuz.

secde; 4 :"...ma leküm min dunihi min veliyyin ve la şefiy efela tetezekkerun;"

"... Sizin için O'nun astlarından bir veli ve şefaatçi yoktur. Hala Düşünüp öğüt almaz mısınız?

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
kamer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 kasim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 171
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kamer

Selamün Aleyküm

 

Ayetleri duyduktan sonra ki olumsuz tavır takınanlarla ilgili bazı ayetler;

 

Araf/169: Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap'a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap'ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?

 

Araf/175: Onlara, şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi vermiştik; onlardan sıyrılıp çıktı, şeytan da onu peşine taktı; nihayet o, azgınlardan oluverdi.

 

Hacc/72:Onlara açık-seçik ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanların yüzlerinde bir hoşnutsuzluk/yadsıma görürsün. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki: "Size şu yaptığınızdan daha kötü bir şey haber vereyim mi: Ateş! Allah onu inkârcılara vaat etmiştir. Ne kötü dönüş yeridir o!

 

Mü’minun/66: "Ayetlerimiz size okunuyordu da siz ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz."

 

Mü’minun/105:” Ayetlerim size okunmadı mı?" Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?"

 

Neml/92: "Ve Kur'an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: 'Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!"

 

Lokman/7:Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevirir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula.

 

Zümer/71: İnkar edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet, derler, geldiler ama inkarcılar hakkında azap hükmü hak oldu."

 

Değerli kardeşlerim ; şefaat bu dünyadadır diyen kardeşlerime katılıyorum.Allah Razı olsun.Yüce Allah bizim gibi yiyen , içen , yürüyen, konuşan bir peygamber seçmiş ve emir ve yasaklarını bildirmiş , bunlara uymamız sonucunda mükafat olduğunu vaad etmiştir.

 

ŞEFAATİ ALLAH DA RESUL’Ü DE YAPMIŞTIR. Bu ŞEFAATİ KABUL ETMEK veya KABUL ETMEMEK insanların ayetleri duyduktan sonraki seçimine bırakılmıştır.

 

Peygamber Efendimiz zamanında olmayan bu tür düşünceler,Ömer b.Hattab’ın halifeliği  zamanında Cuma günleri bir saat ,Yahudi alimlerine camide vaaz verme yetkisiyle başlar.Osman b. Affan zamanında haftada iki gün ikişer saate çıkarılır. Ali b. Ebu Talib'in halifeliği zamanında bunlara müsaade edilmez.Muaviye b. Ebu Süfyan zamanında bu alimler sarayda yaşamaya başlar ve Muaviyenin baş danışmanları olurlar.Kendi yaşamlarını meşrulaştırmak için uydurdukları hadislerle Peygambere itaatde gevşek davranan sahabeyi bile kendi saflarına katmışlar, Peygamberi canıyla , malıyla destekleyenler bu dönemde eza cefa görmüş pek çoğu bunu canını dahi vererek kendilerinden sonra gelecek insanlığa peygambere yardım etmenin /destek vermenin , vahyi ayakta tutmanın nasıl olması gerektiğini yaşayarak göstermişlerdir. Kısa bir zamanda devlet olan İslam alemi Bu tür islamda olmayan düşüncelerle tembelleşmiş , haksızlığa, zulüme karşı  ses çıkarmaz konuma getirilmişlerdir.ÇÜNKÜ; BİZ VAHYE SAHİP ÇIKMASAK DA /GEREĞİNİ YERİNE GETİRMESEK DE AHİRETTE ŞEFAAT VAR(mı)!???

 

 Ahirette bırakalım şefaati ,bu dünyada tevbeyi son nefese bırakırsak Yüce Allah kabul etmem diyor.

 

Rabb’im cümlemize tevbe etmeyi , vahyi rehber edinmeyi ve gereği gibi yaşamayı nasip etsin.

 

En Doğrusunu Allah bilir.

 

Mutlu ve Esen kalın.



__________________
Kamer/17-22-32-40:Ant olsun Biz Kur`an`ı düşünme/öğüt için kolaylaştırdık/hazırladık.O hâlde var mı ibret alıp düşünen?
Yukarı dön Göster kamer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kamer
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

53.26. Göklerde nice melek var ki Allah'ın dileyip razı olduğuna izin vermeden önce onların şefaatları (Allah’a götüren aracılıkları, kılavuzlukları) hiç bir işe yaramaz.

41.37 Gece ile gündüz, Güneş ile Ay Allah'ın varlığının belgelerindendir. Güneşe ve Ay’a secde etmeyin;  onları yaratan Allah'a secde edin.
Sadece O'na ibadet ediyorsanız.

 

22.18 Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar ve hayvanların ve birçok insanın Allah'a  secde ettiklerini görmüyor musun ? Birçoğu da azabı hak etmiştir. Allah'ın alçalttığı kimseyi yükseltebilecek yoktur. Doğrusu Allah ne dilerse yapar.

[13.15] Göklerde ve yerde bulunanlar  ister istemez  Allah'a secde ederler;  gölgeleri sabah akşam.


[24.041] Görmedin mi ki; göklerde ve yerde bulunanlar, saf saf uçan kuşlar Allah' ı tesbih etmektedir. Her biri kendi  salâtını ve tesbihini bilir. Allah; onların yaptıklarını bilendir.


[25.22] Melekleri gördükleri gün, işte o gün, suçlulara iyi haber yoktur. Melekler: «İyi haber size yasaktır, yasak!» derler.


[43.20] Onlar: «Eğer Rahmân  dileseydi, biz onlara (meleklere) ibadet etmezdik.» dediler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Ebu Hureyre. Hadislerin birçoğunun altında imzası bulunan bu  adamı lütfen iyi tanıyın. Ve aşağıdaki uydurmasını ibretle okuyun.

Ahirette diğer nebiler “nefsi nefsi diye bağrışırken Hz. Muhammed “ümmeti ümmeti” diye nida edecek” diyenlerin ve “Şefaat Ya Resulallah” çekerek paçayı kurtarmayı hedefleyenlerin fikri dayanağı işte bu gibi adamların masallarıdır.

 

110- Ebu Hureyre şöyle buyurdu: "Rasulullah (s.a.v.) bir parça et getirdi ona kolunu kaldırdı. Ve ona karşı taaccub duyuyordu. Ondan bir parça kopararak şöyle dedi:

"Kıyamet günü ben insanların efendisiyim, siz ondan bir şey biliyor musunuz? İnsanların ilkleri ve sonları o gün bir bölgede toplanırlar onları çağıran duyar, göz onları görür.

Güneş de onlara iyice yaklaşır ve güç yetiremeyecekleri kederli ve gamlı mesajlar verilir. Onlar işte o kederleri taşıyamazlar ve insanlar diğer bazılarına şöyle derler: 'Siz doğrulan şeyi görmüyor musunuz? Rabbiniz önünde şefaat edecek birini görmüyor musunuz?'

Bazı insanlar diğerlerine de şöyle der: 'Sizin  Adem'e gitmeniz gerekir.' Bunun için Adem'e giderler ve ona derler ki: 'Sen beşerin babasısın, Allah seni kendi eliyle yarattı. Kendi ruhundan sana üfürdü ve meleklere sana secde etmesi için emretti. Onlar da ona secde ettiler. Rabbinin yanında bize şefaat et. Bizim bulunduğumuz hali durumu görmüyor musun?' Bunun üzerine Adem der ki, benim Rabbim daha önce böyle hiç kızmadığı ve bundan sonra da böyle hiç kızmayacak olduğu halde, bugün çok şiddetli bir şekilde kızdı. Ve muhakkak ki o beni o ağaçtan nehyetti ve ben ona asi oldum. Ah nefsim ah nefsim benden başkasına gidin.

Nuh'a gidin.' Bunun üzerine Nuh'a giderler ve derler ki: 'Ya Nuh! Sen yeryüzü ehline gönderilen Rasullerin ilkisin. Muhakkak ki Allah seni çok şükreden kul diye nitelendir di. Rabbin yanında bize şefaat et. Bizim içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun? Bize tebliğ edileni görmüyor musun?' (Bunun üzerine) o şöyle der: 'Muhakkak ki benim Rabbim, daha önce böyle hiç kızmadığı ve bundan sonra da böyle hiç kızmayacak olduğu bir halde, bugün çok şiddetli bir şekilde kızdı. Çünkü benim bir davetim vardı ve ben onu kavmime davet ettim, ah nefsim, ah nefsim. Benden başkasına gidin, İbrahim'e gidin.'

Bunun üzerine İbrahim'e gelirler ve derler ki; 'Ya İbrahim! Sen Allah'ıh nebisisin ve yeryüzü ehlinde onun hamilisin. Rabbinin yanında bize şefaat et. Bizim içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?' Ve onlara şöyle der: 'Rabbim bu gün çok kızgın öyle ki bundan önce hiç böyle kızmadı ve bundan sonra da hiç böyle kızmayacak. Çünkü ben, üç tane yalan söyledim. -Ebu Hayyan onları hadiste zikretti- Ah nefsim, nefsim, nefsim. Benden başkasına gidin. Musa'ya gidin.

Bunun üzerine Musa'ya gelirler ve şöyle derler: "Ey Musa sen Allah'ın rasulüsün. Allah sena kitab indirdi ve seninle konuşarak seni faziletli kıldı. Bizim için Rabb'inden şefaat dile. Bizim ne halde olduğumuzu görmüyor musun?" O da şöyle der: "Rabbim bugün çok kızgın. Öyleki bundan önce hiç böyle kızmadı ve bundan sonra da böyle kızmayacak. Ve ben emredilmeyen bir nefis öldürdüm. Ah nefsim, nefsim, nefsim. Benden başkasına gidin. İsa'ya gidin.'

Bunun üzerine İsa'ya gelirler ve şöyle derler: *Ey İsa! Sen Allah'ın Rasulüsün ve sen onunla konuştun. Seni Meryem'e Allah verdi. Ve ondan bir ruh verdi ve beşikte insanlarla konuştun. Bizim için Rabbine şefaat dile. Bizim ne halde olduğumuzu görmüyor musun?' Bunun üzerine İsa şöyle der: 'Rabbim bugün çok kızgın. Öyle ki bundan önce hiç böyle kızmamiştı ve bundan sonra da hiç böyle kızmayacak. O hiçbir günah zikretmedi . Ah nefsim, nefsim, nefsim. Benden başkasına gidin. Muhammed'e gidin.'

Bunun üzerine Muhammed'e gelirler ve şöyle derler: 'Ey Muhammed sen Allah'ın Rasulüsün ve nebilerin sonuncusus un. Senin önceden işlediğin günühlarını Allah mağfiret etti ve sonradan işlediğin günahları da mağfiret etti. Bizim için Rabbine şefaat dile. Bizim ne halde olduğumuzu görmüyor musun?'

Bunun üzerine çıkarak Arşa geldim ve Rabbime secde ettim. Sonra hüsnü sena ettikten ve ona hamd ettikten sonra Allah benden önce hiç kimseye açmadığı bir kapıyı bana açar. Sonra Muhammed'e şöyle denir: 'Başını kaldır onu çıkar ve al sonra da şefaat et. Bunun üzerine ben de başımı kaldırdım ve şöyle dedim: 'Ümmetim ya Rab, ümmetim ya Rab, ümmetim ya Rab.' Bunun üzerine Muhammed'e şöyle denilir: 'Ümmetinden hesabı olmayan kişileri cennetin kapılarından olan sağ kapıdan sok ve onlar diğer kapıların haricinde o kapıda ortak olurlar.' Sonra dedi ki: 'Vallahi nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki cennetin kapı kanatlarından olan bu iki kapı kanadının uzunluğu Mekke ile Hecir arasındaki uzaklık gibidir. Veya Mekke ile Basra arasındaki uzaklık gibidir."

 

http://forums.cjb.net/hakvebatil-post-1230.html

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Bende Allah katındaki kulun kula şefaatini kulun kula dünyada sağladığı şefaat olarak değerlendiriyorum. (savana)

 

Merhaba savana.

 

Eğer doğru anladıysam size göre şefaat insanlara İslamı kabul ettirip günah işlemekten uzak durma imkanını sağlamak demek. Elbet bu da saygıyı hak eden bir görüş. Ben ona itiraz etmedim.

 

O vesileyle kendi görüşümü açıklamak istedim: şefaat insanların işlemiş olduğu günahları bağışlatmak demek. Alperen’in dediği gibi insanlara bunun için "Şefaat ya resulallah!" diye bağırtıyorlar.

 

İşte bu anlamdaki şefaat ahret yaptırımını sulandırıyor; İslama aykırıdır.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 

<< Önceki Sayfa 14 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats