Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

earthu Yazdı: artık duayla değilde fiili olarak bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir hepimiz aynı topraklar üzerinde yaşıyoruz kavga etmeden yararlı işler yapmalıyız istemiyorsanız bir daha bir şey yazmam amacım sadece paylaşmaktı ve uyarmak

Sn. Earthu,

Sizinle "kavga etmeden yararlı işler" yapalım.. Ancak, din mevzuunda değil.. Bir dinsizle bir dindarın din mevzuunda ortak çalışma yapması mümkün değildir... Kendinize, ihtiyaç duyduğunuz birliği temsil edecek din dışı bir alan bulmalısınız ve o konuda paylaşımda bulunmalı ve gerek görüyorsanız uyarıda bulunmalısınız... Aksi takdirde, kendinizi beyhûde yere yormayın; yoksa yanlış anlaşılırsınız... Daha doğrusu, yanlış anlaşıldığınızı söylemeye daha çok mecbur kalırsınız... Çünkü,  İslam'dan sonra ben dinsizliği seçtim diyen bir insanın İslâm hakkında söyleyeceği herşey bir tek şekilde anlaşılır... :)

Size, eski dininize mensup bir müminden son bir kıyak.... "Allah size hidâyet versin..." Âmin...

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bende bu konuda sizinle hemfikirim sayın semazen

Burada biz islamı terk ettiğini belirten kişinin tüm sebeplerini değerlendirdik. Öne sürdüğü gerekçelere akıl mantık ve kuran dahilinde gayet net ve açık cevaplar sunmaya çalıştık. Ancak maalesef bu durum arkadaş üzerinde olumlu değil, aksine yazılan herşeye cevap verme ve aksini ispatlamaya çalışma eğilimi doğurdu.

Bırakalım vicdanı ile istişare etsin. Elimizden geleni yaptık. Bunun dışında bu tip yaklaşımları yok etmek ve kişilerin imanından dönmemesi adına yazılar metinler hazırlayıp konular açalım derim ben.

Böyle mahalle kavgası tarzında değil, daha anlaşılır seviyeli sunumlarla fayda daha büyük olacaktır. Mahalle kavgası deyimi meclisten dışarıdır. İşin seviyesini düşürenlere ithafen kullandığım bir kelimedir.

sayın earthu Allah size ilim nasip eylesin. Gözünüzdeki perdeyi kaldırsın.

Muhabbetle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

earthu Yazdı: sayın hakan allaha inanmıyorum demedim ben, yaratan görmesekte vardır zannındayım,yalnız bu yaratıcı güç ne kadar bilinçli yada bilince yakındır tartışılır bu kadar işkence yapılırken dünyada masumlara nasıl seyretmeye dayanıyor anlayamıyorum o kadar merhametliyken üstelik?

Zihninizdeki yaratıcı kavramı bile oturmamışken bizleri nasıl uyarabileceksiniz? Lütfen öncelikle Yaratıcı kavramını bir netleştirin. Size göre nasıl bir şeydir Yaratıcı? Yoksa Yaratıcı yok mu? Eminim bu soruda gündeminizde ve zihninizi ciddi anlamda yormakta…

 

earthu Yazdı: ben camiye hocayı dinlemeye gittim ve sizlere bir şeyler kanıtlamak için dalga geçmek için değil, beyoğlundaki kiliseyede bir çok müslüman merak edip giriyor üstelik!bana göre özellikle mistik fanusta olanlar hipnozdalar tarafsız düşünemiyorlar

Evet haklısınız! Anlamını bilmediği bir dilde ezbere okuyan ve kendinden geçmiş vaziyette salatını sadece eğilip kalkmaktan ibaret zannedenler hipnozdadırlar. Bizim dinimizde ise salatın tam bir bilinç halinde yapılması emredilir. Lütfen buradaki arkadaşların inançlarıyla toplumda gördüklerinizi kıyaslamayınız. Biz bu sözlerin muhatabı değiliz ve ithamlarınız hak etmiyoruz. Öte yandan Sünnilere kızıp deist olmak -ki bir süre sonra deistlere kızıp ateist olacağınızı düşünüyorum (inşaAllah yanılırım)- ne kadar sağlıklıdır?

earthu Yazdı: ..bazılarıda sünnetleri reddedip sadece kuranla amel edip kolay yola kaçıyor

Bazıları ise her şeyi reddedip önlem olarak yaratıcıyı kabul edip dilediği gibi yaşıyor. Olası hesap gününde ise mazeret olarak Rab’bim ben seni inkar etmedim ki denilecek. Fakat bilin ki sizin yaratıcıya yüklediğiniz özelliklerle gerçekteki aynı değil.

earthu Yazdı: istemiyorsanız bir daha bir şey yazmam amacım sadece paylaşmaktı ve uyarmak

Bir süre yazmadan mevcut inancınızı sorgulayıp daha sonra Kur’andaki İslamı objektif olarak değerlendirmenizin yararınıza olacağını düşünüyorum. Yinede seçim sizin…

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

sayın hakan allaha inanmıyorum demedim ben, yaratan görmesekte vardır zannındayım,yalnız bu yaratıcı güç ne kadar bilinçli yada bilince yakındır tartışılır bu kadar işkence yapılırken dünyada masumlara nasıl seyretmeye dayanıyor anlayamıyorum o kadar merhametliyken üstelik? dünya mükemmel diyorsun neye göre? cennete görede bir harabedir dünya dünya uzaktan bakınca ne kadar güzel öyle değilmi?

Selam

Yaratıcı güç bilinçli değilse ,diğer seçenek milyarlarca kör(bilinçsiz rastgele) tesadüf varlığı \maddeyi meydana getirmiştir.

Peki kör tesadüfler sonucu meydana gelmiş olan maddelerin yapısındaki akıllı tasarımı ve bilinci nasıl açıklıyorsunuz. Vücudunuzun en küçük yapı taşı olan hücrenin birbirleriyle organize olarak işbirliği yapması yada hücrenin içindeki birimlerin kendi aralarındaki iletişimi ve hareketlerinin tamamının vücudun  varlığını sürdürmeye yönelik faaliyet göstermesi neden?Neden bir bütünü meydana getiren parçalar tek bir amaca yönelik faaliyetleri organize şekilde sürdüyorlar?Bu bilincin varlığının kaynağı nedir?

Bir an için kendinizi hayatında hiç bina yada gökdelen görmemiş mağrada yaşayan bir insan yerine koyun.Çıktığınız uzun bir yolculuk sonucunda karşınıza çıkan çok katlı bir bina karşısındaki tavrınız nasıl olurdu?

Bu binanın düzenli şekilde nasıl göğe yükseldiğini

Her katın yüksekliğinin eşit olması, her kattaki pencere sayısı ve pencere boyutlarının ölüçülerinin eşit olması,Pencerede takılı camlar ,bina içindeki merdivenler,her daireye açılan kapılar vsvs

Gibi yüzlerce detayın meydana getirdiği yapı için bu yapı bilinçsiz şekilde meydana gelmiştir.Bu yapıyı meydana getiren tasarım yoktur.Yada tasarım vardır ancak bu tasarımı yapanların bilinci yoktur.Bilinçsizce öylesine hiç bir amaca hizmet etmeyen bir yapıdır bu.diyebilirmisiniz?

Bunun dışında yaratıcı gücün merhametini yargılamışsınız

Bir yaratıcı düşünün: yarattığı varlığa bilinç, akıl ve irade vermiş

Onlara size bahşettiğim bu yetilerle benim sizleri yoktan var ettiğimi idrak edip anlayın ,bana iman edin demiş.

yeryüzünde fitne çıkarmayın iyiliği emredin, kötülükten men edin demiş

iman edip emirlerime uyunlar ölüm sonrası yaşamda amelleriyle hak ettiği gibi yaşayacak

İnkar edip emirlerime uymayanlarda yine bu dünyadaki amelleriyle öbür yaşamında hak ettiği gibi sonsuza dek yaşayacaklar demiş

Bakınız her iki grubada bu dünyada özgür iradeleriyle çağrıya uyup uymama seçim hakkı tanınımış.

yer yüzünde fitne çıkarıp kötülük yapanlar bunu neden yapıyorlar -Allah neden onları engellemiyor madem çok merhametli -demek;

Allah ,emirlerine uyup uymama seçimini verdiği insanlardan,- emirlerine uymayanlara neden engel olmuyor -demektir.

Allah dilese elbetteki tüm insanların emirlerine uyan ona itaat edenler olmasını sağlayabilir sizinde bahsini ettiğiniz zulmedenleri toptan yok eder yeryüzünde onlardan daha hayırlı ona iman eden nesiller yaratır.

Ancak Allahın insanlara , bu dünyada belirli bir süre yaşayıp kendi kendilerinizin şahidi olacaksınız ,size tanımış olduğum seçim hakkını kullanıp seçiminize göre yaptığınız işlerle sonraki yaşamınızı kuracaksınız vaadi var ,ve bu vaadinin arkasında duruyor.

Eğer bu vaade rağmen Allaha iman etmeyenler ,kötülük edenler  salgın hastalığa yakalanmış gibi o dakika ölüp gitselerdi o zamanda siz burada Allah neden vaadinin arkasında durup iman etmeyenleri bu dünyada yaşatmıyor ,öldürüyor seçim haklarını kullanmalarını engelliyor diye itiraz edecektiniz.

Yeryüzünde insanlar kötülükte ve fitnede iyice azdıklarında Allah müdahelede bulunup onları helak etmiştir.Özgür seçim hakkı var diye, azgınlıkta ileri gidenlerin tüm dünyaya hakim olmasını engellemiştir.Kuranda kıssalarda anlatılan helak edilen toplumlar bunlara örnektir.Doğal felaketler yoluyla yada Başka kavimleri onlara musallat etmek suretiyle azgınlıkta ileri giden sapkın toplulukların helakı hep sağlanmıştır.Bu böylede sürüp gidecektir.

Kimileri ,Kavimlerin helakını , onlar inkarı seçen toplumlar ,bu nedenle Allah onları yok etti şeklinde anlamak yanlışına düşer.

Kuranda anlatılan kıssalarda helak edilen kavimler yeryüzünde fitne ve kötülükte ileri gitmiş ,azgın ,iflah olmaz kavimlerdi kendi içlerinde veya çevrelerinde  yapılanan onların kurmuş oldukları düzene karşı çıkan iyiliği ve adaleti emreden insanları ezip yok etme eğilimde idiler.Onların yok edilmesi, azınlıkta olan gruba şans tanımamış olmalarındandır

Musanın kavmi musanın davetine icabet etmediği için .

Lut peygamberin kavmi lut peygamberin davetine icabet etmediği için

Değil bu peygamberlerin ve çevrelerinde bulunanların iman ettikleri şekilde yaşama haklarına saldırıda bulundukları için helak edildi.

Neticede insanların hem iman ,hemde inkar etme seçim özgürlüğü bu dünyada Yaratıcının koruması altında.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

arkadaşlar sırlar dipsiz bir kuyudur, beynimiz ve dünya sırlarla doludur bunları çözemeyiz, ne ben nede sizler eğer ahiret varsa orada göreceğiz

fakat ben sizleri anlamıyorum bu kadar çelişki varken nasıl bir hipnozdasınızki uyanamıyorsunuz,neyse inanan zanla inananıyor inanamayanda zanla reddediyor soruların sonu gelmez

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

earthu Yazdı: fakat ben sizleri anlamıyorum bu kadar çelişki varken nasıl bir hipnozdasınızki uyanamıyorsunuz,neyse inanan zanla inananıyor inanamayanda zanla reddediyor soruların sonu gelmez

Sn. Earthu,

Biz, sizin sözde uyanışınızın argümanlarını ilmen, aklen incelediğimizde kendi uykumuzu tercih ediyoruz.. Çünkü, uykuda bile gerçeklerle hemhâl oluyoruz... Bu îmân uykusundan hiç uyanmak istemiyoruz.. Çünkü, biliyoruz ki -dikkat biliyoruz ki- hakikate gönülden ama ilmen iman etmişiz... Yâni, yola sizin gibi donanımsız çıkmamışız... Dolayısıyla, siz uyuyorsunuz kâbus görüyorsunuz; biz uyuyoruz mesut oluyoruz...

Netice olarak, bizim İslam oluşumuzda, dindar oluşumuzda zanna yer yok!!! Biz, din ile dinsizlik arasında veya dinler arasında zar atmıyoruz..Biz, dînini kumarda kazanan veya kumarda kaybedenlerden değiliz; Elhümdülillah!!! Bu yüzden, İslâma tâbi olanlar sıfatıyla bizim lugatimizde "zan" kelimesi bulunmuyor...

Çünkü, biz biliyoruz ki İslâm mevzu olduğunda "zan=zar" demektir!

Biliyor ve iman ediyoruz ki Rabbimiz kullarını "kumarbaz" olsunlar diye yaratmamıştır... Kullarını önce yaratıp, sonra zanların ve/veya zarların insafına terk etmemiştir...

Allah'ın dîni konusunda kumar oynayanlara "bol şans" dileyemeyeceğiz!! En fazla, "şeytanın bol olsun" demek âdettendir.. Bunu da söyleyemiyoruz; bize yakışmıyor ve fakat Rabbimizin öğrettiğini bol bol tekrar ediyoruz... "Ve kul rabbi euzü bike min hemezât'iş-şeyâtıyn ve euzü bike rabbi en yahdurûn.."

Neyzen_Semazen

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam earthu

Korkunç bir yanılgı içindesin. İmanın ne olduğunu anlamamışsın. İmanda zanna yer yoktur. İman tercih yapmaktır. İman kim olduğuna karar vermek ve bu kararda sebat etmektir. Allah bunun için kendini açıkça göstermez ki herkes tercih hakkını kendi karakterine göre yapsın diye. Ama insan yapması gereken tercihi yapmamak için kendine birçok bahane bulur. Sen de dine "modern" yaklaşımı bahane edinmişsin. Yapman gereken şey kendine yönelmek ve kim olduğuna karar vermektir. Alınma ama ben senin bizimle ilgili sorgulamalarına ancak gülümsüyorum. Hem çok geçtim o yollardan hem de çok dinledim bunları.

Yol yakınken kendine dön. Başkalarını bırak da kendini sorgula. İlk olarak şu soruyu sor kendine: Ben kimim? Eğer bu soruya dürüst bir cevap vermeye cesaret edebilirsen gerisi kendiliğinden gelecektir. Bizi "uyandırma" çabaların anlamsız.

Allah'tan kopuk olanlara Tanrı ile ilgili hep karanlık senaryolar anlatırım ki uyansınlar diye. Dünyaya Tanrıdan kopuk bakan insan Allah'tan daha da uzaklaşır. Ama Allah'ın tarifiyle dünyaya ve insana bakarken herşeyin yerli yerine oturduğunu görürsün. Bu sebeple sana karanlık bir senaryo çizdim ki içindeki boşluğu fark edesin diye. Ama sen seçiyorsun. Ve yanlış seçiyorsun. Seni doğruya iletecek olana uymuyorsun da bu anlamsız mücadelede kendine üstünlük vesilesi arıyorsun. Belki de verdiğin karardan şüphe içindesin de buna onay arıyorsun. Aslında burada bizi uyandırmak için bulunmuyorsun; kendi kararsızlığınla yüzleşemediğini için buradasın. Belki güvendiğin bilimin sana sahip çıkmayacağını anladığın için oyalanıyorsun. Belki boşluğu hissetmekten korkuyorsun. ama bildiğim birşey var ki kendine karşı bir sebepten dürüst değilsin.

Umarım doğru yolu bulursun. Ama o zamana kadar böyle boş işlerle zamanını harcamamanı öneririm. Herhalde daha gençsin. Ama zaman da çok çabuk geçer.

Mutlu ve esen kalın