Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

sa hasanökdem kardeşim en başta bi şey soracam,vermiş oldoğunuz ayet mealleri kime aittir,yani kim bu ayetleri yorumlamış MENŞEYİNİ BELLİ EDİN LÜTFEN mealler arasında farklılıklar mevcut ve insanlar bu farklılıktan faydalanarak halis,ihlaslı.islamın şartlarını yerine getiren,gece gündüz allahı zikreden allahın veli,evliya kullarına kafir diyebilme lüksüne sahip olabiliyor.bendeki mealde mesala Araf 3 ele alalım.

ARAF 3

Rabbinizden size indirelene uyun onsuz bir takım dostlara uymayın.Siz pek az düşünüyorsunuz.

Evet siz ne yazmışsınız velilere uymayın yazmışsınız.Velilere uymayın denilince akla hemen evliyalar gelmektedir.Ama ^^bir takım dostlara uymayın^^ na gelince o birtakım dostlar Şeytanda olabilir,insanda olabilir,cinlerde olabilir,putlarda olabilir

YANİ DEMEK İSTEDİĞİM AYET YORUMLARINDA DOST YERİNE VELİ YAZDINMI KONUYU HER TARAFA ÇEKEBİLİRSİN NASIL OLSA MİLLETİN AĞZI TORBA DEĞİL,AĞZI OLAN KONUŞUYOR.

   RABITA İLE ŞEYHE TAPILMAZ

ALLAH RAZI OLSUN

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

a.s müsamma ,

7 Araf 3 :

'' ittebiu me unzile ileykum min Rabbikum ve le tettebiu min dunihi EVLİYEE kalilen me tezekkerun ''

Elmalılı Hamdi Yazır Meali :

7 Araf 2-3 :

bir KİTAB'ki sana indirildi.sakın bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da BUNUNLA UYARASIN.MÜ'MİN'LERE DE ŞU BİR İHTAR :

Rabb'inizden size indirilene tabi olun, O'ndan başka birtakım VELİLERE uymayın.siz pek az düşünüyorsunuz.

müsemma kardeş,

biz , Yüce Allah'ın kitab'ında , yukarıda Araf suresindeki İHTAR'a dikkat çekmek istiyoruz.yoksa şahıs olarak kimse ile kişisel bir alıp veremiyeceğimiz yoktur. ismi Ali olur veya Veli olur, o önemli değil.önemli olan şudur ki, Ali veye Veli diye adlandırılan kişiye, izafe edilen / layık görülen uluhi / Rububi sıfatlardır. işte önemli olan budur.

Veli ve Evliya kelimelerine , yanlış yüklenmiş olan ve şirke yol açan anlamlara karşıyız kardeşim.

misalen deniyor ki : ölmüş veya hayatta  olan  filan zat( Ali veya Veli ), imdat ettiğimde, imdadıma yetişir, bizi koruyabilir, kalbimize her gün bilmem kaç kere nüfuz edebilir, ahirette bize şefaat edip cehennemden kurtarabilir, her söylediğinde Kur'an'a aykırı bile olsa biz anlıyamayız ama mutlaka bir hikmet vardır. peki, bunlar, Kur'an'a göre Yüce Rabb'imizin özellikleri / sıfatları değil mi? eğer sen bu sıfatları / özellikleri hem Yüce Allah'a  hem de rabıta yaptığın şeyhine verirsen , Yüce Allah korusun bu durumda Allah'a bir başkasını ortak yapmış olmayacak mısın?açıkça görünen odur ki, bu Uluhi ve Rububi sıfat ve özelliklerin kendisine verildiği zat sayısı bir değil, 2 ve üzeridir.bu ŞİRK değilse şirk nedir? bu sorunun cevabını sana bırakıyorum kardeşim.

saygı ve sevgi ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

111 sayfadır yazılıyor çiziliyor ama durum onu gösteriyorki yine en başa döneceğiz.öncelikle müsemma rumuzlu arkadaşın rabıta eleştirisi yapan yazıların tamamını okumadığı ayan beyan ortada.öncelikle rabıtanın islam ve kuran dışı bir uygulama olduğu ve ne peygamber efendimizin nede asr-ı saadet döneminde hiçbir zaman yapılmayan bir uygulama olduğunun kesin delilleriyle anlatıladığı yazıları baştan sona okuması gerekiyor diye düşünüyorum.zira rabıtanın bir şirk ve kuran dışı bir uygulama olduğuna dair yapılan tespitlerin tamamı kuran kaynaklıdır.ama rabıtayı savunan arkadaşların hiç ama hiçbirisi iddialarına tek bir kur'ani delil bulamıyorlar.hal böyleyken sizin ilgili forumdaki yazıları tamamen okumanız bizide tekrar en başa dönmemize ve konunun temcit pilavına dönmesinide engelleyecektir.madem tüm yazıları okumadan bazı iddialarda bulunmuşsunuz o halde üşenmeden bir kaç cevap yazmak vazife oldu bizlere.gelelim rabıta ilgili iddialarınıza:iddia :1

''Rabıta yapıldığı zaman, mürid şeyhinin huzurunda olmuş oluyor. Onu denetleyici olarak da düşünebilir. Sevdiği bir kimse olarak, hocası olarak onu karşısında hayal edecek, zikri beraber yaptığını düşünecek.''

demişsiniz. şimdi insanların denetleyicisi şeyhmidir yoksa cenab-ı hakmıdır?şeyhin huzurunda bulunmakmı insanların nefsani arzularını frenler,yoksa heran Cenab-ı Hakkın her an huzurunda olduğumuz gerçeğini bilmemizmi bizi nefsan-i arzularımızı frenler?burada şeyhinizi rableştirmiyormusunuz?sizin denetleyiciniz şeyhiniz olabilir ama benim tek denetleyicim Cenab- haktır.denetleme konusunu madem açtınız birazda bu denetleme mevzuunu ele alalım istersen.kimler denetler?kimi denetler?neden denetler?dünyevi yaşantımızdan konuyu değerlendirelim.denetlemeyi müfettişler yapar.müfettişler bir kurumun müdürülerini ve memurlarını denetler.neden denetlerler?işlerini hakkıyla yapabiliyorlamı,devletin onlara verdiği plan ve programlara uyuyorlarmı,disiplin zaafları filan varmı vs.yani kısacası memurun yada müdürlerin devletten aldıkları maaşı hakedip etmediklerini sorgular müfettişler.şimdi sizin müfettiş rolüde verdiğiniz bu şeyhiniz insanların neyini denetlemektedir?bu şeyhe insanları denetleme yetkisini kim vermiştir?

daha sonra:''Şirk Allah'a ortak koşmak demektir. Allah'a ortak koşmakla ilgili herhangi bir şey burda olmadığı için, öyle bir husus yoktur. İnsanın sevdiği bir kimse ile beraber olmak istemesi, beraberliğini düşünmesi şirk değildir.''  demişsin

şirkin  tanımını tam olarak yaparmısınız lütfen?yaptığınız tanımda sadece şirkin allaha ortak koşmak olduğunuz yazmışsınız.acaba nedir bu allaha ortak koşmak?açılımını yaparmısınız?allaha ortak koşmayla ilgili bir kaç örnek verebilirmisiniz bana.istersen sana bir ipucu verebilirim bu konuda.mesela:hatalardan yanlışlardan ve günahlardan münezzehlik, sadece ve sadece allaha mahsustur değilmi? cevabın evetse devam edelim.ayrıca Cenab-ı Hak zaman ve mekandanda münezzehtir.yani Cenab-ı Hak herzaman vede heryerdedir.sizin tarikat anlayışınızda  cenab-ı Hakka ait olan bu özellikleri siz şeyhlerinize isnat etmiyormusunuz?sizin gözünüzde ve anlayışınızda şeyhleriniz hatalardan ve yanlış yapmaktan ve günah işlemekten münezzeh birer masum gibi değilmidir.şeyhleriniz her zaman ve her yerde istediğiniz zaman bulunabiliyor öyle değilmi?Cenab-ı Hakkın sadece kendisine has olan bu durumların şeyhinizede isnat edilmesi şirke yani Allaha ortak koşmak değilse Allaha ortak koşulması yani şirk nedir?Cenab-ı Hak kuranın pek çok yerinde sadece ve sadece Allahtan yardım dileyin diye emrederken sizler başınız sıkışınca yetiş falanca hazretleri demeniz kuranın ruhuna aykırılık teşkil etmiyormu?yine aynı şekilde Cenab-ı Hak kuranda'hiç ölülerle dirilir bir olurmu?şüphesiz sen onlara sesini işittiremezsin'derken sizin asırlar önce ölmüş kişilerden yardım dilemeniz kuranın neresiyle bağdaşıyor söylermisin?

önceki sayfalardada belirttiğim bazı ve tarikatçılara yönelttiğim bazı sorularım var.istersen sanada sorayım.hiçbir sahabi peygamberimizi rabıta etmişmidir?hiç bir tabiin harhangi bir sahabiyi rabıta etmişmidir?hicretten 200-250 yıl sonraki olan süreçte hiçbir tekke ve dergah varmıydı?peygamberimiz ve sahabiler çakıl taşlarıyla halkalar kurup acayip acayip işlerle meşgul olmuşlarmıdır?peygamberimiz hiçbir müslümanın elinden tutupta topluca tevbe verme meresimleri düzenlemişmidir?ayrıca peygamberimiz ölmek üzere iken bile hiç bir akrabasını halifeliğe yani islam devletinin başına geçmesi noktasında işaret ve vasiyette bulunmamışken sizin şehylerinize peygamber varisi olma konusunda veraseti kim vermiştir?peygamberimiz devlet yönetiminde ve halifelikte hiç bir şekilde saltanat yoluna değilde istişare ve meşveret yoluna gittiği halde sizin şeyhlerinizin yerine şeyh atanması noktasında neden hala babadan oğula,abiden kardeşe geçmesini yani saltanatı hala devam ettirmektedirler?bu mudur resululllahın izinden gitmek? 

ayrıca rabıtanın insanı olgunlaştırdığınıda iddia etmektesiniz.insanları demek rabıta olgunlaştırıyor.yine yazınızda islamın anlaşılması ve yaşanması noktasında şeyhlerin ve rabıtanın önemi vurgu yapmışsınız.yahu arkadaş söylermisini Cenab-ı Hak bu Kuranı süs içinmi indirdi?dini anlama yaşama noktasında kuran size yeterli gelmiyormuda acaiyip acayip işlerle uğraşıyorsunuz.şunu unutmaki tüm insanlık kıyamet gününde Cenab- Hakkında belirttiği üzere kuranda yazılı olan emir ve yasaklardan sorguya çekilecek,hesap verecektir.hiçbir tarikatın uygulamasından,rabıtadan,hatmeden,virdden,şeyhe olan sadakattan filan Cenab-ı Hak kimseyi sorumlu tutmayacaktır.vesselam

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

a.s müsamma ,

7 Araf 3 :

'' ittebiu me unzile ileykum min Rabbikum ve le tettebiu min dunihi EVLİYEE kalilen me tezekkerun ''

Elmalılı Hamdi Yazır Meali :

7 Araf 2-3 :

bir KİTAB'ki sana indirildi.sakın bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da BUNUNLA UYARASIN.MÜ'MİN'LERE DE ŞU BİR İHTAR :

Rabb'inizden size indirilene tabi olun, O'ndan başka birtakım VELİLERE uymayın.siz pek az düşünüyorsunuz.

SELAM,HASANÖKDEM KARDEŞİM ELMALILI M.HAMDİ YAZIR IN A KİT PAZARLAMA YAYINLARININ BASTIRMIŞ OLDUĞU  KURAN-I KERİMİN TÜRKÇE MEALİ ŞU AN ELİMDE ARAF SURESİ 3 AYETİ AYNEN ŞÖYLE YAZIYOR:

RABBİNİZDEN SİZE SİZE İNDİRİLENE UYUN,ONSUZ BİRTAKIM DOSTLARA UYMAYIN.SİZ PEK AZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ.

 DOST KELİMESİNİ NİYE VELİ OLARAK YAZIYORSUNUZ VELİ YAZDIĞINIZ ZAMAN AKLA GELEN EVLİYALAR OLUYUR.AMA DOST OLARAK YAZDIĞINIZ ZAMAN,İNSANA ŞEYTANDA DOST OLUR,İNSANDA DOST OLUR,CİNLERDE DOST OLUR,PUTLARDA DOST OLUR,PARADA DOS OLUR,MAL MÜLK DE DOST OLUR,DÜNYADA DOST OLABİLİR İNSANIN FITRATI GEREĞİ

BELKİDE SİZDEKİ MEALDA SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİDİR ÖYLE DEĞİLSE ŞAYET MEALDEKİ DOSTU,VELİ OLARAK DEĞİŞTİRMEYİNİZ VE VEBAL ALMAYINIZ MEAL KİTABI ELİMDE ÇÜNKÜ SAYFA 121

 ZATEN BİRBİRİNİ TUTMAYAN AYET MEALLERİNİ BİRDE SİZ DEĞİŞTİRİRSENİZ (RABITA İLE ŞEYHE TAPANLAR BAŞLIKLI YAZI DEĞİL 111 SAYFA,10111 SAYFAYA ÇIKAR) VE HERKES İŞİNE GELDİĞİ GİBİ AYETLERDEN ANLAM ÇIKARTIR;KURU GÜRÜLTÜ,HAKARETLER VS GİBİ BİR ARPA BOYU KADAR YOL KAT EDEMEYİZ VESSELAM

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SELAM TREYİLİ KARDEŞ PEKİ GERÇEKTE KAFİR OLMADIĞI HALDE KAFİR OLARAK İDDİA ETTİĞİNİZ İNSANLARIN HAKKINI ALLAH CC SORACAKMI? SORMAYACAKMI?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam müsamma  kardeşim,

kesinlikle değiştirmiş değilim.elimdeki Kur'an Mealini tarif edeyim o halde :

Elmalılı Hamdi Yazır

kahraman yayınları

hazırlayan :Doç.Dr.Abdülvehhab Öztürk

7 Araf 2-3 ün bulunduğu sahife no: 99

yani, kesinlikle orda ne yazıyorsa, bende onu yazdım.(bir önceki iletimdekinin aynısı) 

ayriyeten, bu Ayet'in arapça orjinalinide size yazmıştım iletimde. Ayetin orjinalindede '' evliye '' diye geçiyor. peki ona ne diyeceksiniz? yani Ayetin orjinalindede aynı ifade var.

verdiğim meali inceleyip, meali değiştirip değiştirmediğim ile ilgili bir açıklama yaparsanız sevinirim. çünkü bu konularda çok hassasım.mealde, gördüğümü yazdığım halde, değişiklik yapmışım şeklinde beni suçlamanız, sizi vebal altında bırakmıştır vesselam.lütfen ilgili meali inceleyiniz ve sonucunu da açıklayınız.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Tiyerili

Yeni gelen her arkadaş için başa sarma gibi bir durum doğuyor maalesef. Halbuki yeni üyelerimiz zahmet buyurup da önce yazılanları okusalar dile getirdikleri görüşlerin zaten önceden ele alındığını görecekler.  

Ve böylece bizler tekrarcılıktan okurlar da aynı şeyleri okumaktan kurtulacak. Arkadaşımızı ben ikinci sayfaya yönlendirmek ve sayfanın sonundaki Blindpoint’in alıntıladığı konu ile ilgili görüşlerini öğrenmek isterim. Sonra da bu başlık altında diğer yazılanlarla ilgili görüşlerini.

Rabıta Nedir?

Tarikatçıların Rabıtasının Kur’ani hiçbir dayanağı yoktur. Bu yapılan şey üstelik ne Siyere dayanır, ne hadislere, ne de mezheplere… Dolayısıyla bırakın Hanif Müslümanı, Sünni bir Müslüman da rabıtaya tümden ve kesinlikle karşı çıkmalıdır. Süleymaniye Vakfi mensupları gibi:  Süleymaniye Kitaplığından

İlgili konu başlığı: Kur'an'da Veli ve Velâyet

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam hasanökdem kardeşim,allaha yemin olsunki benim yazdığımdada herhangi bir yanlışlık yok,yetmedi abdullah AYDIN ın mealine baktım ordada dost olarak geçiyor.Sana inanıyorum kardeşim allah razı olsun hakkın helal et yanlız bu durumda meallerin değişik,değişik yazıldıkları tesçillenmiş oldu o meale göre siz rabıtanın şirk olduğuna inanıyorsunuz,bende bendeki meale göre şirk olmadığına inanıyorum.Bu durumda bizim kavgamız bitmez

 allaha emanet ol.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

TİYERİLİ Yazdı: af buyur birader.burada kimseye kafir dediğimi hatırlamıyorum ben.ben sadece allaha ortak koşulmasının ne demek olduğunu izah ettim.ayrıca rabıtanın kuran dışı bir uygulama olduğunu kuran ayetleri ışığnda bu formda defalarca  anlatmaya çalıştım.bunun yanı sırada bizim velimizin  ahmet,mehmet yani insanların değil sadece ve sadece Allahın olduğunu belirttim.üzerine alındıysan bilemem artık.Allahın ilahi vahyi kuran ortada.tarikat uygulamalarınızda ortada.ikisinide karşılaştırıp tarikat uygulamalarını kurana arzederek kararını kendin verebilecek zekaya sahip olduğuna inanıyorum.bizlerde şu an seninde içinde bulunduğun yapılanmaların içerisinde uzun bir süre kaldık.bu uygulamaların kurana uymadığını gördüğümüz için burdayız.sana tavsiyem islamın ilk emri olan oku.sadece ve sadece oku.dini anlama ve yaşama noktasında şahısların etkisinde kalma.bu kuran sadece şeyhlere değil tüm insanlara indirilmiştir.1400 yıl öncesinde çöldeki bedevilerin bile anlayabildiği kuranı iletişim çağının zirvesinde yaşamakta olan sen neden anlamayasın?kamer surasindede tam üç kez belirtildiği üzere Cenab-ı Hak kuranın anlaşılması,düşünülmesi için kuranı kolay kılmıştır.çok oku ve çok sorular sor.eleştirici ol.sorgulayıcı ol.eleştirirkende,okurkende,soru sorarkende hiç kimsedende korkma.eğer bu dediklerimi şeyhlerinize yada vekillerine sorabiliyorsan epey bir mesafe katetmişsin demektir.tarikat yapılanmalarında kaldığım süre içerisinde ne şeyhlere nede vekillerine ne biz nede bir başka müritin soru sorabildiğini,sorgulayabildiğini,eleştirebildiğini görmedim.bedir savaşı öncesinde peygamberimizin verdiği savaş stratejini yanlış bulan sahabilerin peygamberimizin bu stratejiye karşı çıkmalarını ve peygamberimizin verdiği savaş stratejisini değiştittirdiğinide unutma.sahabiler bile dünyevi konularda peygamberimize aksi düşüncelerini açıkça açıklayabilirken bir tarikat dergahında bir şeyhe bir tek soru bile sorulamıyorsa yanlış yoldasın demektir.

SELAM,RABITA İLE ŞEYHE TAPILDIĞINI İDDİA EDEN SİZSİNİZ,ALLAHTAN BAŞKA KİMSEYE TAPILMAZ,TAPARSAN KAFİR OLURSUN.DAHA NE DİYECEKSİNİZ

AYRICA OKUMAMI SÖYLÜYORSUNUZ.OKUDUM VERDİĞİNİZ AYETLERDEN SADECE BİR TANESİNİ İNCELEDİK HASANÖKDEM KARDEŞİMİZLE VE TESPİT ETTİKKİ MEALLERDE FARKLILIKLAR VAR.ELMALILI HAMDİ YAZIRIN AKİT PAZ.YAYINLARININ ÇIKARTTIĞI MEALDEN,YİNE ELMALILI HAMDİ YAZIRIN SİZİN İSTİFADE ETTİĞİNİZ PROFÖSÖRÜN(İSMİ ŞUAN AKLIMA GELMEDİ) MEALI BİRBİRİNİ TUTMUYOR.SİZİNKİNDE VELİ,BİZİMKİNDE DOST GEÇİYOR YANİ FARKLILIK OLMAMASI LAZIM ÇÜNKÜ İKİSİDE ELMALILI HAMDİ YAZIR.BUDA YETMEDİ ABDULLAH AYDIN NIN MEALİNE BAKTIM ORDADA DOST GEÇİYOR.YANİ KISACASI ANLATMAM İSTEDİĞİM AYET MEALLERİNE DOSTU ,VELİ YAPARSAN ŞAYET EVLİYALARIN ŞİRKTE OLDUĞU ORTAYA ÇIKIYO,ANCAK DOST OLDUĞU TAKDİRDE İNSANA,ŞEYTANDA DOST OLABİLİR,CİNDE DOST OLABİLİR,DÜNYALIK HERŞEY DOST OLABİLİR,PARA,ŞÖHRET VS HERŞEY DOST OLABİLİR.ABDULLAH AYDININ MEALİNDEDE DOST GEÇTİĞİNE GÖRE SİZİN VERMİŞ OLDUĞUNUZ AYET MEALLERİNE İTİMAT ETMİYECEM ZATEN RABITA İLE ŞEYHE TAPILMADIĞINI SÖYLEMİŞTİM.