Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

الْخَمْرِ/خُمُرِ

HaMR/HuMur :

2:219 “Sana ‘HaMR’dan/ يَسْأَلُ 08;نَكَ عَنِ الْخَمْر ve kumardan sorarlar: "O ikisinde büyük bir günah ve insanlar için yararlar var; ancak günahları yararlarından daha büyüktür," de.”

5:90 “Ey İnananlar!, HaMR/ الْخَمْر 15;, kumar, kutsal taş, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.”

5:91 “Şeytan, HaMR’la/ الْخَمْر 15;, kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?”

12:36 “Onunla birlikte hapishaneye iki genç adam da girdi. Onlardan biri: "(Rüyamda) kendimi HaMR yaparken gördüm,/ أَرَانِي أَعْصِرُ خَمْرًا " dedi. Diğeri: "Ben de başımın üzerinde ekmek taşırken kendimi gördüm, onu kuşlar yiyordu. Bunların yorumunu bize bildir. Seni iyilerden görüyoruz."

12:41 "Hapishane arkadaşlarım, biriniz efendisine HaMR sunacak/ فَيَسْقِ 10; رَبَّهُ خَمْرًا, diğeriniz ise çarmıha gerilecek ve kuşlar onun başından yiyecek. Sorduğunuz iş çözülmüştür."

47:15 “Erdemlilere söz verilen cennetin örneği şudur: İçinde arı sudan ırmaklar, tadı bozulmayan sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren HaMR’dan oluşan ırmaklar/ أَنْهَار 12; مِّنْ خَمْر süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için orada her türlü ürün ve Rab'lerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte sürekli kalan ve bağırsaklarını yırtan kaynar bir sudan içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?”

Hamr, Hımar kelimesiyle birlikte geçen kelimeler:

Meysir/kumar: 2:219, 5:90,91 

A’siru/sıkmak,: 12:36, diğer: 12:49 (mahsulleri sıkmak), 103:1 (Asr), 2:266 (kasırga), 78:14 (yağmur bulutları)

feYesqiy/sulamak,içirmek: 12:41, diğer: 28:23(2),24,25, 76:21, 2:71, 47:15,88:5,13:4,14:16, 77:27,15:22,72:16,16:66,23:21,25:49,2:60,7:160,91:13,9:19,12 ,70

“enharun min HaMRin lezzetin lişaribiyn: 47:15

ŞaRiBiyn:    16:66,37:46

ŞaRiBun:     56:54-55

24:31 “HıMaRlarını göğüslerinin üzerine kapasınlar/örtsünler”

  “ وَلْيَضْ 85;ِبْنَ بِخُمُرِ 07;ِنَّ عَلَى جُيُوبِه 16;نَّ ”

HaMR/HıMaR kavramın anlam alanı:

HaMR: Büyük günah olan, insanlar için yararı olan ancak günahı yararlarından daha büyük olan, şeytan işi bir pislik, Şeytan’ın bu şey’le/içecekle aramıza düşmanlık ve kin sokar, bizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoyduğu, yapılan, sunulan, cennette içenlere lezzet veren bu şeyden/içecekten oluşan ırmaklar

-HaMR nasıl bir şeydir?

İçenlere lezzet veren, sıkılarak elde edilen bir içecek.

-Kelimenin anlamı şarap/içecek kelimesinde belirginleşiyor. HaMR’a içecek dersek ki öyledir.

-Nasıl bir içecektir?

-Sarhoşluk veren bir ŞaRaB mı?

-Yoksa meŞRuBat türü bir şey mi?

cevaplar verilebilir..

HaMR: Şeytan işi bir pislik, Şeytan’ın bu içecekle aramıza düşmanlık ve kin sokar, bizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoyar. Zararı, yararlarından daha büyük olan HaMR MeŞRuBat türü alkolsüz içeceklerden olamaz. Düşmanlık ve kin, Allah’ı anmaktan alıkoyması, namazdan alıkoyması ve nedendiğinin bilinememesi(4:43). HaMR kelimesinin sarhoşluk veren/zihni/aklı etkileyen bir içecek olduğunu daha da belirginleştirmektedir. O halde şunu söyleye biliriz. “HaMR: Sarhoşluk veren, zihni ve aklı etkileyen meyveleri sıkarak (suyunu çıkarıp mayalayarak (HaMuR) elde edilen bir içecektir.”

 HaMR, HıMaR ilişkisi:

-Sarhoşluk veren içecekle (HaMR) kadınların göğüsleri/CuYuB üzerini bürüyen, kapayan şeyin (HıMaR/HuMuR) ortak noktası/ilişkisi nedir?

- Bu iki kelime neden aynı yeri (baş/kafa/zihin/akl) örtmek için kullanılmaktadır.?

- Kelimenin "herhangi bir örtü" anlamı mı? "baş/kafa/zihin/akl örten" anlamı mı baskındır?

cevaplar verilebilir..

Her iki kelimenin ortak ilişkisi baş/kafa/zihin/akl ile ilintilidir. Bu kelimenin ‘Baş/kafa/zihin/akl' örtüsü anlamında Tarihsel uygulamalarda bunu desteklemektedir. Bundan sonra herhangi bir sözlük/lugat kitabından yola çıkılarak, HıMaR kelimesine “herhangi bir örtü” anlamı vererek “Kur’an’ı Kerim’de baş örtüsü yoktur” sonucuna varılmasını ilkeli bulmamaktayız. Bize göre HıMaR ve HaMR  kelimesinin ‘Baş/kafa/zihin/akl' örten, bürüyen anlamı temel anlamıdır. Çünkü HıMaR başı/kafayı örter, HaMR, aklı/zihni örter. Şarap, alkol aklı/zihni bütünüyle bürüyüp kapladığına göre, aynı kökten olan HıMaR da kadının baş/kafa kısmını bürür/kaplar.

Saygılarımla..

Selametle  Hanif Kardeşlerim....

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ben kendi adıma söyledim: Nûr 31'deki HMR, başörtüsüdür çünkü göğüs yırtmacının üstüne vuruluyor. Göğüs yırtmacına en yakın örtü odur.

Tamam, sarık ta "hmr"dır ama insan, göğüs yırtmacının üstüne bir erkeğin sarığını vurmaz; kendi başında zaten var olan başörtüsünü vurur.

Sorun bu değil. Sorun göğüs yırtmacının örtülmesinden neyin kastedildiğidir.

Ya kadına ait alımlı bir vücut parçasıdır kastedilen ya da altın zincir adındaki ziynet. İnanan kadın göğsünü kapatacak ya da altın zincir adındaki ziynetini.

Tesettürcülerin iddiası o ki kastedilen, vücut parçasıdır. Yani Allah, "İnanan kadın göğsünü kapatsın!" diyor. Ve iddianın gerekçesi: çünkü kadının orası şehvet uyandırır; alımlıdır (Edip Yüksel).

Sorun işte bu. Sorun "hmr"ın genel olarak her hangi bir örtü ya da özel olarak başörtüsü olmasında değil. Sorun Allah'ın "Örtün!" dediği her ne ise onu illa istisnasıyla "Açın!" demesinde:

İlla ma meleket eyman ühünne. İlla 't tabi'ıyne gayri ûli'l ırbeti mine'r ricâl. İlla tıfli'l 'lezîne lem yazharû alâ avrâti'n nisâ.

Ne demek?

Tesettürcü iddiaya göre kadın, göğüslerini yani memelerini ellerinin altındaki erkek kölelerine açabilir; bunda sakınca yok! 

Kendisine tâbi ihtiyaçsız erkeklere açılabilir; örneğin Hatice, memelerini kendisine tâbi ihtiyaçsız bir erkek olan Muhammed'e açabilir.

Kadınların müstehcen yerlerinden anlamıyan çocuklara açabilir.

Fuhuşa varan uygunsuz hal işte bu. Allah bunu mu kastediyor sahiden? Kadın elin adamlarına memelerini ya da vücudunun şehvet uyandıran yerlerini örneğin saç şehvet uyandırdığına göre saçını açabilir mi; sakınca yok mu bunda?

Onyedi kardeşim, gidin o saygıdeğer hocanıza söyleyin. "HMR"nin başörtüsü olduğunu ispat gibi abes işlerle uğraşacağına bu sorunun cevabını versin.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Onyedi,

"Her iki kelimenin ortak ilişkisi baş/kafa/zihin/akl ile ilintilidir. Bu kelimenin ‘Baş/kafa/zihin/akl' örtüsü anlamında Tarihsel uygulamalarda bunu desteklemektedir."

Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.

Cümlede esas anlatılanın, göğüs yırtmacının(cuyub) kapatılması..

Ne ile kapatılacak? Hmr ile.

Hamırı vurgu yoluyla başörtüsü olarak anlamak, hadi öyle anladık diyelim ve devamında bu cümleden saçın örtülmesi anlamını çıkarmak zorlama gibi...

Cümlede öncelikli söyleneni farkedelim derim.

Mesela

*Ahmet bugün okula gitti. / Ahmet okula bugün  gitti. 

*Parayı Mehmeten başkasına verme. / Parayı Mehmete ver.

*Şu kişilere iyilik yapın. / Şu kişilere iyilik yapmanızda sakınca yoktur.

Demek istediğim şu: Hmr kelimesini başörtüsü olarak alsak bile, "Allah saçlarımızı örtmeyi emrediyor bu kesin emir" diyemeyiz. Çünkü cümlede anlatılan cuyup bölgesinin örtülmesi gerektiği. Örtülmesi istenen yer göğüs yırtmacı.

selam ile  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Göğüs yırtmacını kapatmak için neden başörtüsü gereksin ki? Ya uygun bir elbise giyersin yada şalını omzuna atarsın.Arapça bilgim sıfır ama ayette özellikle "başörtüsü" denmişse daha farklı bir yorum getirilmeli diye düşünüyorum.Bu haliyle çıkarılan anlam oldukça sığ kalıyor bence..

Sevgilerimle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam;

Zann da bulunacağım ama bu sadece benim fikrim..Yanlışım varsa affedilmeyi umarım.

Kuranda bahsi geçen "Başörtüsü" kelimesi burda nesnel olarak değil,fiil olarak kullanılmış.O devirde kadınların giyim kuşam adetlerine göre kullanılmış.O devire bakarsanız kadınların giysileri üst üste bikaç parçadan oluşuyor.Arabistan ikliminin sıcak olması nedeniyle erkekler ve kadınlar açık renkte giysiler giyiyolar.Güneşten korunmak için.Kadınlar özellikle süslü ve gösterişli kıyafetler giyiyolar.Yüzlerini boyuyolar bazı boya maddeleri ile.Takıp takıştırmayı da seviyorlar..Ve adte göre elbiselerinin bir parçası olan başörtüsü var,Başlarından yere kadar uzanan.Şu anda Doğu illerimizde bulunan kadınların giyim tarzlarına çok benziyor.onlarda yüzlerini boyarlar halen.Gözlerine sürme çekerler.Sadece kadınlarda değil,erkeklerde de başörtüsü var o devirde.Bu bir gelenek.Müslümanlıktan önce de henüz putlara tapar iken de bu şekilde kadınların başörtüleri vardı..Kadınların yaşam biçimleri çok özgürdü.500 erkeğe kadar birlikte olabilme imkanları vardı.Kadın hamile kalınca hangi erkekten olduğunu bilemezdi doğal olarak.Hangini gösteriyor ise baba olarak,o babası kabul edilirdi.değerli takılar takmak çok moda idi.Ve o takıları çevreye göstermek kadınlar için çok yerinde bir davranış idi.Bu sebeple hırsızlık olayları çok olmuştu o devirde.Erkeklerin bu davranışlardan etkilenmemesi kadının göğüs gölgesinden etkilenmemesi yani bakmaması hemde hırsızlık vs.olayların olmaması için aslında Yüce rabbimiz sırf kadının korunması adına,kadını yücelterek başörtülerini göğüs hizzasına almalarını emretmiştir.Eğer Kuranı kerim o devirde değilde bu devirde hangi milete inmiş olsaydı o milletin yaşam tarzına,giyim tarzına uygun olarak bir başka şekilde ifade etmiş olurdu..Tıpkı Kuranı Kerimin açıkça anlaşılabilmesi için o yörenin konuşma dili olan Arap diliyle indirilmiş olması gibi.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Slm Şeyma

Kuran dönemsel olarak inmiş bir kitap olmadığından giyim ile ilgili tüm mümin kadınları bağlayan bir konunun açıklamasının dönemsel olarak olduğu açıklaması yanlıştır; çünkü ister o dönemde yaşayan olsun;ister gelecek donemler de yaşayacak kadınlar olsun Allah hepsinden aynı hasasiyeti göstereceği giyim tarzını benimsemelerini önermiştir. Hamr kelimesinin direkt olarak bir giysiyi, etiketi, modeli vermemesi bu kıyafet tarzını o döneme ait verildiğinden kaynaklanmamaktadır. Bazı toplumların yöresel kıyafetlerini, kulturlerinin sembolleri haline gelmiş motiflerinin dinsel olarak ozel bir etiket taşımasının önüne geçilmesi içindir. Ki bunu göz ardı edenler tarafından arap kıyafetleri : sarığı, cübbesi, şalvarı, çarşafı kutsallaştırılarak halk arasında dinin emriymiş gibi yüceleştirilmiştir tabiki Kur'an 'da Allah'ın bizden tam olarak neyi istediğini anlaşılmamasının sonucu olarak.

 Allah hiçbir milletin:dilini, rengini, kıyafetini kutsamamış sadece giysi konusunda ölçütü ortaya koymuştur. İster kapanması gereken yeri kulturel örtünüzle, ister elbiseyle  ya da başka bişeyle kapayın ama ölçütü yerine getirin.

Diyanet Çevirisi	Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.
S. Ateş	O'nun âyetlerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda, bilenler için ibretler vardır.

Y.N. Öztürk

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Yaşar Nuri Öztürk'ün Nûr 31 çevirisi:

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!

Bence mükemmele yakın bir çeviri bu. Ama kısımlar ve yerler kelimeleri hariç.

Dikkat edilirse bu iki kelime okuyana "ziynetler"i vücudun şehvet uyandıran yerleri, kısımları diye dayatıyor ve ayetin bütününde ziynetlerin takılar anlamında süs olarak sunulmuş olmasıyla çelişiyor.

Yaşar Nuri Öztürk tesettür konusunda görüşünü değiştirmiş biri. Ama kendisi bunun değişmek değil de gelişmek olduğunu söylüyorsa haklıdır. Çünkü yanlışını düzeltmiş aslında; yani gelişmiş.

"Kur'an'daki İslam"ın  1997 basımında Nûr 31'le ilgili olarak şunu söylüyor: Buradan çıkacak ilk buyruk, göğsün kapatılmasıdır. Başın örtülmesi de dolaylı olarak çıkarılabilir.  "İslam Nasıl Yozlaştırıldı"nın 2000 baskısında ise söylediği şudur: Başın-saçın kapatılmasına ilişkin bir emrin bu ayetten çıkarılması zorlama ile bile mümkün olamaz. Sünnetten de buna güvenilir bir kanıt yoktur.

Sevgi ile, Hasan Akçay